12 Mart İstiklal Marşımızın Kabulü

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.532
  • 14.510
  • 7.532
  • 14.510
# 10 Mar 2007 15:44:49
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Merhaba,çok güzel konulara değindiğiniz için,,ama öncelikle,ülkemizde İstiklal Marşı SÖYLEMEYEN VE SÖYLENMESİNİ İSTEMEYEN kişilere karşı da maalesef duyarsız bir toplum olmayalım.Saygılarımla.

Aksa Hocam,bu duyarlılığı oluşturmak yine bizim elimizde.O yüzden bugünün şanına yakışır şekilde kutlayalım ki,Sibella Hocamızın dediği gibi seneye biz söylemeden Çocuklar kendileri hatırlasın bu günü ve ne anlama geldiğini..

Her İstiklal Marşını duyuşta bam teli sızlasın yüreklerinin; akıllarından hiç çıkarmasınlar bastıkları her bi karış toprakta cetlerinin yattığını;ve bu kutsallığa yakışır evlatlar olsunlar...Aksini düşünenlerin inadına...

Çevrimdışı azmi

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 171
  • 386
  • 171
  • 386
# 10 Mar 2007 16:26:12
Arkadaşlar ;bu konuyu özenle irdelediğiniz için teşekkürü bir borç bilirim .
Elbette ki İstiklal Marşımız ı ve o duyguları bize hissettiren M.Akif i hakkıyla anmalıyız.
Şair in" Çanakkale Şehitleri ne"   şiiri ki  önümüzdeki hafta 18 Mart  Anma Günü cumartesi gününe geliyor.Bu haftadan M.Akif i anarken Çanakkale Şehitleri ni de  şiir vasıtasıyla anmaya başlayalım diye düşünüyorum.Çünkü  bence Çanakkale yi en iyi anlatan şiirdir ve M.Akifin dir...
Saygılarımla...
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'
Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihânın duruyor karşına da,
Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

Öteden saikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm.

Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi;
'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi.
Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek.
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyetler eder istiâb.
'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.

Mehmet Akif Ersoy






Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.532
  • 14.510
  • 7.532
  • 14.510
# 10 Mar 2007 20:09:10
Paylaşımınız için teşekkürler Azmi Hocam,

Ayrıca Çanakkale Şehitlerini Anma Gününü,bu hafta ile birleştirme fikri gerçekten güzel! Ohalde elinde bu konularla ilgili kaynak bulunan arkadaşlar burada paylaşırlarsa,bu üç önemli olayı hakkıyla anabiliriz.

Katkıda bulunanlara tekrar teşekkürler....

Çevrimdışı dehliz

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 7.715
  • 29.496
  • Müdür Yardımcısı
  • 7.715
  • 29.496
  • Müdür Yardımcısı
# 10 Mar 2007 20:51:23
Çanakkale’den çıkartılacak dersler

18 Mart’ta kutlanan zafer Deniz Savaşları’nda elde edilen ve tarihin o güne kadar görmediği muhteşem bir zaferdir. Dönemin “süper” devletleri Çanakkale önünde pes ederek geri çekilmiştir.

“Çanakkale Geçilmez” destanı sırasında eli silah tutan bütün vatan evlatları görev almıştır. Kürdü, Çerkezi, Lazı, Arnavut’u, Arap’ı, Boşnak’ı, Gürcü’sü ile toplam 250 bine yakın askerimiz İslam’ın son ve asil bayrağını düşürmemek için şehit düşmüş, geride ise on binlerce gazi kalmıştır.
İnanç, vatan sevgisi, dayanışma, birlik ve beraberlik duyguları, zamanın en güçlü ve donanımlı ordularına karşı koymada en önemli faktörler olmuştur.
Bugün de aynı ruh ve inanca milletçe ihtiyacımız var. Çanakkale’de şahlanan ruh, milletimizin mayasını oluşturan ruhtur. Yeni nesilleri bu duygularla yetiştirmeli, dedelerinin emanetini torunlarına aktarabilmeliyiz.

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.532
  • 14.510
  • 7.532
  • 14.510
# 11 Mar 2007 00:47:10
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ ANMA GÜNÜ


- ŞİİRLER -



ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!..

O gün kana boyandı Çanakkale Boğazı     
Yeri göğü inletti askerimin avazı.

Dört taraftan saldırdı düşman delicesine,
Şarapneller saplandı Mehmetçiğin göğsüne

Türk’e karşı kin kustu,beraber oldu cihan
Damla damla gözyaşı döktü yere asuman

Allah’ın askerleri melekler yere indi
Hakk’a kavuşan erler kanatlarına bindi

Bir lodos fırtınası zaferden haber verdi
Dengeler değişince arttı kâfirin derdi

On sekiz Mart’ta sular kan gölüne dönmüştü
Zâlimin balonları gün doğmadan sönmüştü

Ertuğrul tabyasından ateş yükseliyordu
Ceddin iman güneşi aydınlatıyor yurdu

Seddülbahir’de akan kan gövdeyi götürdü
Bu çile nöbetleri hem gün,hem gece sürdü

Conkbayırı’nda yazdı Mustafa Kemal destan
Coğrafyaya dönüştü damarlardan akan kan

Izdıraplara mahkûm vatanım ancak güldü
Düşman bataryaları soğuk suya gömüldü

Küfür tek bir millettir, ayrı gayrı seçilmez
Mehmetçik haykırıyor: “Çanakkale Geçilmez”

İnsanlıktan nasipsiz küstah uğurlar ola!
Hatırla bu destanı,hatırla da gel yola!

İnancımız odur ki payidar olmaz zulüm
Rabbim senin yolunda bize düğündür ölüm

Taş ve toprak şahittir o muhteşem bozguna
Çok acı bir ders verdik o salyalı azgına

Al bayrağın altında gölgelenen askerim!
Cennet-i Âlâ’sında bekler seni ol Kerim!

Çanakkale içinde Hilâl,Sâlib’i ezdi
Türk’ün mücahitleri bir büyük destan yazdı.

Yuvasından ayrılan artık geri dönmedi
Onların sâyesinde al bayrağım inmedi

Ey toprağın bağrına gömülen yiğit erler!
Döktüğünüz kanlarla ulvîleşti bu yerler

Ey semaya taht kuran yüce,soylu er oğlu!!
Duygusallıkta Kerem,yiğitlikte Köroğlu

Ey asırları aşıp cihana hükmeden Türk!
Zafer kaderin olsun Rabbine şükreden Türk!

M.Nihat MALKOÇ


 



BİR YOLCUYA

Dur yolcu! bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
 
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmet'in yattığı yerdir.
 
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanının akıttığı yerdir.
 
Düşün ki, hasrolan kan, kemik etin
Yaptığı bu tümsek, amansız çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir...

Necmettin Halil ONAN

Çevrimdışı MİRKELAM

  • Uzman Üye
  • *****
  • 202
  • 152
  • 202
  • 152
# 11 Mar 2007 00:51:53
Arkadaşlar özür dileyerek dün gece verdiğim sözü yerine getirememenin hüznü içerisindeyim.
Video boyutu 288 mb, yada mpeg dosyası olduğundan dosyayı gönderemiyorum.
Ama word dosyalarını dün gece göndermiştim.

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.532
  • 14.510
  • 7.532
  • 14.510
# 11 Mar 2007 00:52:16
ÇANAKKALE DESTANI

Yıl 1915
18'indeyiz Martın.
Kendine gel biraz!
Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu,
Geçilmez bu boğaz...
Geçilmez bu boğaz...
Bizi
Ne topun yıldırır,
Ne kurşunun.
Çünkü artık
Başladı cengimiz.
Er meydanında bulunmaz dengimiz...
Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?
İşte fırladık siperden.
Sırtına yüklenmiş kahraman
Seyit 276 kiloluk mermiyi,
Koşuyor bataryasına ateşler içinden.
Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i...
Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
Denizler yanıyor,
Dağlar yanıyor.
Zafer bizimdir artık
Düşman zırhlıları batıyor...
Türk'üm,
Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.
Bir karış toprak uğruna kimimiz şehit oluruz.
Kimimiz gazi.
Hiç değişmez bu yazı.
Dünyada her yer geçilir belki
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı..

Fahri ERSAVAŞ


 




MEHMETÇİK

Elinde sancakla koşup ileri,
Düşman saflarına girdi Mehmetçik,
Öldü de yolundan dönmedi geri,
Gönlünü zafere verdi Mehmetçik .

Toz toprak alevler içinde koşup,
İmanla kükreyip , imanla coşup,
Keskin kılıcıyla siperler aşıp,
Düşmanı yerlere serdi Mehmetçik.

Allah Allah deyip yurdu anarak,
Kalbinde hürriyet aşkı yanarak,
Başında sancağı dalgalanarak,
Şanlı zaferlere erdi Mehmetçik ..

A. Osman ATAK

Çevrimdışı MİRKELAM

  • Uzman Üye
  • *****
  • 202
  • 152
  • 202
  • 152
# 11 Mar 2007 00:53:41
İSTİKLÂL MARŞINI DİNLERKEN
Borazanbaşı, borazanbaşı
Akşamları batan güneşe karşı
Alışılmış bir ibadet gibi
Çaldığınız o İstiklâl Marşı
Yıllardır her kulakta yer etmiş
Gür nağmeleriyle tutanken arşı
Az rastlanır bir huşu içinde
Ayakta dinleriz bütün çarşı
Hayal »gibi, vehim gibi bir şey
Sanki memleketin dağı taşı
En sadık bekçisi tarihimin
Kesilir ansızın şehit naşı.
Bir meçhul askerler mahşeriyle
Hatırlatır o yaman savaşı.
Yanık türkülerinden biliriz
Yemen Çölü'nü, Sarıkamış'ı
Kurduna kuşuna sor söylesin
Neydi Türk'ün o günkü telâşı?
Karalar giymiş Anadolu
Kan bir yandan, bir yandan gözyaşı
Sürmedi çok şükür o(kıyamet
Gecenin 'birinde fecre karşı
Güneşten evvel doğdu ufukta
Mustafa Kemal'in altın başı.
Cahit Sıtkı TARANCI

Çevrimdışı MİRKELAM

  • Uzman Üye
  • *****
  • 202
  • 152
  • 202
  • 152
# 11 Mar 2007 00:55:50
İSTİKLÂL MARŞI'MIZ

Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı.
Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.

Kimisi yazılmış bilmem hangi krala; lorda, barona.
Küçümsemem ama, benzetirim şişirilmiş bir balona.

Marşımız kahramanlar destanı. Gönülden oku, benimse!
İstiklali, hürriyeti, ruhu anlatır bu marş benimse.

Milletin tarih ve ülküsünü bu nesle yansıtan değer.
Dillerin, kalplerin coştuğu bu dizeler her şeye değer.

Bir sestir o, Hakkı; istiklâli, direnci haykıran bir ses.
Bütün zaferlerimizi, mısra mısra soluklayan nefes.

Şahlandırır Milli Mücadele ruhunu, ortaya döker.
Vatanıma saldıran köpeğin dişlerini kökünden söker.

Bedir aslanına denk Mehmetin, Fatihin, Yavuzun sesi.
Bu gönülden kükremeyi duyan hainin kaçar neşesi.

Başka İstiklal Marşını Allah, bu millete yazdırmasın.
Vatanımda düşmanlara kendi mezarını kazdırmasın.

Necmi Ünsal

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.532
  • 14.510
  • 7.532
  • 14.510
# 11 Mar 2007 01:14:35
Arkadaşlar aşağıda verdiğim linkte Çanakkale Savaşı ve Anma Günü ile ilgili biçok bilgiyi bulabilirsiniz :


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı dehliz

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 7.715
  • 29.496
  • Müdür Yardımcısı
  • 7.715
  • 29.496
  • Müdür Yardımcısı
# 11 Mar 2007 01:57:39
Çanakkale-Ay Yıldız'ın Doğuşudur Çanakkale

Bu güneş Çanakkale’de doğdu..Bir daha batmamaya yemin ederek..

Ölüme yürüyüşün günüdür bugün …Savaşlarda mermiler yağar,ama Çanakkale’ye düşman yağıyor dört bir yandan...Sağına dönse İngiliz,soluna dönse Yunan-Fransız.Önünde zaten Anzak’lı.Arka tarafı Allah’a emanet…

Bu savaş mı…hayır değil...-Mahşer mi Hakikat Mahşer-

Yalın ayak koşuyor Mehmetçiğim ateşin üstüne…Ayağına her diken batışında Allah diyor...Yüreğine her mermi deyişinde Vatanım diyor…Yere düşünce de Tevhitten sonra Anam-Yarim diyor…

Her düşen Mehmetçikle,Bir ana ağlıyor uzaklarda…Gözünden oğlu damlıyor toprağa.Damlayan yerden bir yiğit muştulanıyor.Düşen oğlundan sancağı alıp koşuyor düşmanın üstüne.Onunda gözüne değiyor bir bomba.Daha orada patlamadan bir Ananın yüreğinde patlıyor o bomba..Bir oğul daha damlıyor gözlerinden toprağa.Bir daha bir daha…Durmuyor o gözyaşı…Akıyor… Akıyor…Yere düşen her Mehmetçikle çağıldayarak akıyor o gözyaşı…Nasıl akmasın,Kurbanınız olayım,Vatan gidiyor elden…

Bir Tarih akıyor Mehmetçiğin ayaklarının altından...Bir ateş geçiyor Mehmetçiğin yüreğinden…Düşen bir asker,dirilen bin yürek …Bakın bir yürek daha kalktı şaha..Elinde 250 kilo mermiyle.. Bu vatan bizimdir imanıyla koydu mermiyi topun ucuna…O top nasıl ateşlemesin kendini? Nasıl gidip de düşmanın gemisini çökertmesin? Gidiyor…Gidiyor… Havada süzülerek gidiyor Seyit Onbaşından hatıra diyerek düşmanın kalbine konuyor…

Bunu gören Mustafa Kemal nasıl celallenmesin...Bakın düşmanın gözünü bir mavilik alıyor..Kurt bakışı bir mavilik..O Mavi Gözlerden bir haykırış yükseliyor semaya:Ben size Ölmeyi emrediyorum.İleri!

Bu emri duyan Mehmed’im nasıl koşmasın ateşin üzerine…Bir asker koşuyor merminin önüne,arkasında bıraktığı yavuklusu…Mehmed’imin ayakları düşmana koşuyor,yüreğiyse geride bıraktığı Yarine…Geride kalan Yar,ilerden gelen mermi…Hangisi daha çok acı verici:Yüreğinde sakladığı Yar’imi,yoksa yüreğine çarpan mermi mi?

Bakın bir bomba geliyor bu tarafa...Bakın havayı yara yara geliyor…Düşüyor tozu dumana katarak…Çökertiyor düştüğü yeri.İşte Bakın bir Mehmetçik daha düşüyor yere kanlar içinde…Vucudu beş parçaya bölünmüş.Yıldız misali sereserpe uzanmış kıpkızıl yere...Gökteki Ay buna nasıl dayansın..O da atıyor kendini alevler içine.Konuyor Yıldızın yanına.Etraf mı zaten al kan içinde. Semadan melekler gözlüyor yere sereserpil uzanmış AY ve Yıldızı…

Buna Hak Peygamber nasıl dayansın.Açıyor ellerini semaya..Yerdeki AY YILDIZ için başlıyor duaya..Şahlansın diyor yerde yatan AL BAYRAK…

Bu dua nasıl kabul olmasın Allah katında …Bir rüzgar esiyor savaş meydanında.Yerde yatan AY YILDIZ katıyor rüzgarı önüne …Dilde tekbir giriyor düşmanın kapkara kalbine.Söküp atıyor o çıbanı Çanakkale’den …Dindiriyor uzakta ağlayan Ananın gözyaşını…Susturuyor Yar’in dilindeki ağıtı…

Bu rüzgar,bir daha hiç inmemek üzere çekiyor AY YILDIZI göklere…Nasıl insin ki,bu topraklarda Mustafa Kemal Ve Onun askerlerinin yüreğini taşıyanlar oldukça..

Şimdi yer gök sussun! Şahlansın Şanlı Türk Milletinin Şanlı AY YILDIZ BAYRAĞI…
 
Rahim Şakacı
 

Çevrimdışı tekbaba

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.514
  • 498
  • 1.514
  • 498
# 11 Mar 2007 02:21:17
yaşlılıktan İSTİKLAL MARŞI'MIZIN bestecisinin adını unuttum hayatı hk.  bilgisi olan var mı? :( :(

Çevrimdışı dehliz

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 7.715
  • 29.496
  • Müdür Yardımcısı
  • 7.715
  • 29.496
  • Müdür Yardımcısı
# 11 Mar 2007 02:23:45
Osman Zeki Üngör (1880 - 1958)
 
 

Besteci, Orkestra şefi, keman virtüozu Osman Zeki Üngör 1880 yılında İstanbul'da doğdu. Muzıka-i Hümayun'da Fasl'ı Cedid'i tertib eden Santuri Hilmi Bey'in torunu; Hacı Bekirzade Hüseyin Bey'in oğlu, Ekrem Zeki Ün'ün babasıdır.

Beşiktaş Askeri Rüştiyesi'nde okudu. 1891'de girdiği Mızıkai Hümayün'da yeteneğiyle II.Abdülhamid'in dikkatini çekti. Batı müziği öğrenimi görerek konser kemancısı oldu. Büyükbabası Santuri Hilmi Bey'in kurduğu Mızıkai Hümayun faslı Cedidi'nde ve Saffet Atabinen'in ilk defa düzenlediği senfoni orkestrasında başkemancı olarak çalıştı. Binbaşı rütbesiyle de Saray Orkestrası Şefi oldu.

Mızıkai Hümayun'da öğretim görevinde bulundu. İstanbul Erkek Muallim Mektebi'nde öğretmenlik yaptı. Bağımsız kadrosu olan ilk Türk senfoni orkestrasıyla Union Française'de haftalık halk konserleri verdi. Musiki Muallim Mektebi'nin müdürlüğünü yaptı.

Avrupa şehirlerinde de orkestralar idare ederek konserler veren Üngör; asıl ününü Mehmed Akif Ersoy'un İstiklal Marşını 1922 senesinde besueleyerek elde etti. Cumhuriyet'in İlanı'ndan sonra vazifesini Ankara'ya naklederek Ankara Riyaset-I Cumhur Musıki Hey'eti Şefi oldu.

Musıki Muallim Mektebi'nin kurulmasında önemli rol oynayan Üngör; 1924-1934 seneleri arasında bu okulun müdürlüğü vazifesinde bulundu.

1934 senesinde emekliye ayrılan Üngör; bir müddet de Teşvikiye Caddesi'nde Maçka Palas'ta oturmuş, 1958 senesinde de İstanbul'da vefat etmiştir. Cenaze töreninde özel izinle İstiklal Marşı çalındı.

İstiklal Marşı dışında başlıca eserleri: İlim Marşı, Azmü Ümit Marşı, Töre Marşı, Türk çocukları, Cumhuriyet Marşı.

 
 
 
 

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.532
  • 14.510
  • 7.532
  • 14.510
# 11 Mar 2007 02:24:58
Cumhurbaşkanlığı Orkestrası Şefi Zeki Üngör'dür Hocam

Çevrimdışı tekbaba

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.514
  • 498
  • 1.514
  • 498
# 11 Mar 2007 02:26:26
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
yaşlılıktan İSTİKLAL MARŞI'MIZIN bestecisinin adını unuttum hayatı hk.  bilgisi olan var mı? :( :(

Hatırlattığınız için teşekkürler hepinize

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK