Anayasa Mahkemesi’nin dönüşüm adı altında dershaneleri yasaklayan kanunu iptal etmesinin ardından, dershanelerin yeni eğitim-öğretim yılına ilişkin hazırlıklara hız vermesi kararlaştırıldı.
Aksiyon İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Vedat Öztürk ve Pak Eğitim İş Hukuk Müşaviri Mehmet Kasap, konfederasyon üyesi diğer sendika başkanlarıyla birlikte kameralar karşısına geçerek, Pak Eğitim İş ve dershanelerin bundan sonra izleyecekleri yol haritasına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Açıklamada, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) özgürlükten yana verdiği kararla, dershanelerin önünde hiçbir engel kalmadığına dikkat çekilen açıklamada, şu vurgular yapıldı:

AYM KARARINA AYKIRI DAVRANAN ANAYASA SUÇU İŞLER
AYM’nin kararı, çok açık ve net bir şekilde, dershane faaliyetinin yasaklanamayacağını ortaya koymaktadır. Bu karara rağmen Milli Eğitim Bakanlığı, sanki hala dershaneler kapatılacakmış gibi bir hava estirmektedir. İç hukukumuzdaki en üst yargı kurumu olan AYM’nin kararı, iktidar, muhalefet, siyasetçi, bakan, bürokrat ve hatta Anayasa Mahkemesinin kendisi dahil olmak üzere bütün yargı kurumları için de bağlayıcılığı vardır. AYM kararı herkesi bağlar, Milli Eğitim Bakanı’nın bu konuda AYM kararına aykırı vereceği herhangi bir karar ise sadece kendisini bağlar. AYM kararını kabul etmeyen ya da buna aykırı bir uygulamada, eylemde, dayatmada bulunan, bakan ya da bürokrat da olsa Anayasa suçu işlemiş olur ve hesabını verir.

VAKİT YİTİRMEDEN KAYIP YAPIP ÖĞRETİME BAŞLAYIN
Dershaneler geçmişte yaptıkları bütün faaliyetleri yapmaya devam edebilirler. Bu açıdan, bütün dershanelere vakit yitirmeden öğrenci kayıtlarını yaparak çalışma takvimlerini belirleyip derslere başlamaya çağırıyoruz. Bunun için sadece öğretim takviminizi Milli Eğitime iletmeniz gerekiyor. Bu konuda da iletmek yeterlidir. Bakanlığın onay ya da itiraz gibi bir yetkisi yoktur.

ENGELLEYEN OLURSA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ
Öğrenci kaydetmeyi veya öğretim faaliyetinde bulunmayı engelleyici herhangi bir tavırla karşılaşmanız halinde, kurumunuzdaki Sendika Temsilcimiz aracılığıyla ya da doğrudan Sendikamıza ulaşarak durumu bize bildirin. Bu kişilerin isim ve kimlik bilgilerini alarak, Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırı davranmaktan dolayı suç duyurusunda bulunun. Karşılaştığınız her türlü hukuksuzluğu, hukuk@aksiyonis.org ve bilgi@pakeğitimis.org adresinden bize iletin.

ÖĞRENCİ VE VELİLER DE SUÇ DUYURUSU YAPIP TAZMİNAT DAVASI AÇABİLİR
Yalnızca dershanelerin değil, öğrenci ve velilerin de bireysel olarak bu tür dayatmalar karşısında suç duyurusunda bulunma ve hukuki yollara başvurma hakkı vardır. Anayasa Mahkemesi kararındaki "Kişilerin bir üst okula veya yükseköğretime giriş sınavlarına hazırlık amacıyla özel teşebbüsler tarafından kanuna uygun olarak verilen eğitim öğretim hizmetlerinden yararlanmaları ve bu suretle okul dışı eğitim almaları, Anayasa’nın 42. maddesinde güvence altına alınan eğitim hakkı kapsamında kalmaktadır." ifadesi çok önemlidir. Bu şekilde AYM dershane hizmetinden yararlanmayı eğitim hakkı kapsamında görmüştür. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kapsamında bu konunun eğitim hakkının içeriğinde görülüp görülmeyeceği tartışmalıydı. Ancak AYM bunu Türkiye koşullarında eğitim hakkı kapsamında gördükten sonra AİHM önüne bu konuda başvuru gittiğinde artık bu konuyu tartışma konusu etmeyecek ve doğrudan AİHS 1 no’lu protokolün 2. maddesinde düzenlenen eğitim hakkı kapsamında görecektir. Anayasadaki düzenleme ile AİHS ek protokoldeki düzenleme aynı içeriktedir.
Buradan şu sonuç çıkmaktadır ki: Eylül itibarıyla bu yıl üniversiteye ya da TEOG sınavlarına girecek çocukların bu haktan yararlanmaları devlet tarafından engellenirse her biri Anayasa Mahkemesi'ne ve bilahare AİHM'e eğitim haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle başvurabilir. Bu da Türkiye aleyhine yüzbinlerce başvuru ve milyonlarca tazminat anlamına gelir.
Şayet MEB yetkilileri havuz medyasında yer aldığı gibi AYM kararına rağmen bu yasağı devam ettirir ve velilerin bu hakkını elinden alırsa veli ve öğrencilere milyonlarca TL tazminat ödemek zorunda kalır. AYM"nin "velilerin eğitim takviyesi alması engellenemez" kararına rağmen aksi olursa, veli ve öğrenciler bu emsal kararla tazminat davası açabilirler. AYM'nin 2014/88 E. Sayılı kararıyla dershaneyi eğitim hakkı olarak kabul etmesi, AİHM kararlarından da ileri bir uygulamadır. Bu karara rağmen eğitime takviye kursun önüne geçilemez. Velilere karşı yasak devam ettirilirse idare mahkemelerinde tam yargı davaları açılacaktır. Ve idare mahkemeleriheh bu emsal karar doğrultusunda tek yapacakları, dava dilekçelerini esasa kaydederek tazminata hükmetmek olacaktır. Ayrıca kesin bir mahkeme kararının uygulanmaması tazminat miktarını arttıran başka bir husus olarak kararlarda yerini alacaktır.
Biz Pak Eğitim İşçileri Sendikası olarak, Anayasa Mahkemesi kararının sağından solundan kırpılmaksızın, eksiksiz olarak uygulanmasının takipçisi olacağız. Mahkeme kararının işletme, çalışan, öğrenci ve velilere tanımış olduğu hak ve hürriyetleri engellemeye yönelik tutum, kimden ve nereden gelirse gelsin, karşısında bizi ve hukuku bulacaktır. Bu konuda gerek iç hukuk gerekse de uluslararası hukuk nezdinde, her türlü girişimi bizzat yapacağımız gibi, bu tür girişimde bulunacak olan herkese de hukuk desteği sağlayacağız

• 1 0
• 29 Temmuz 2015 22:37 1.278
• Pak Eğitim İş