Başarısızlığın Nedeni Eğitimin Kalitesinden Kaynaklanıyor


Öğretmen adaylarının KPSS'de girdikleri branş testlerinde başarısızlıklarının nedenleri tartışılmaya başlandı. KPSS'nin yeterli olmadığını söyleyen akademisyen de var, eğitimin kalitesinin tartışılması gerektiğini dile getiren de

Lütfi ERDOĞAN

ÖĞRETMEN adaylarının KPSS öğretmenlik Alan Bilgisi Testi'nde (ÖABT) gösterdiği "başarı" tartışmalara yol açtı. Tıpkı üniversite sınavlarında olduğu gibi öğretmenler de fizik, kimya, biyoloji ve matematik olmak üzere sayısal testlerde en düşük başarıyı gösterdi.

50 soruluk biyoloji testinin yapılma ortalaması 12.8 iken bu oran kimya ve fende 14.5 olarak kaydedildi. Biz de eğitimcilere nedenlerini sorduk.

Doğu Akdeniz Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Yaşar ÖZDEN:

SINAVDAN ÖNCE EĞİTİMİN KALİTESİYLE İLGİLİ SORUN VAR


SINAV geçerli ve güvenilir bir sınavsa "Bu öğretmenler çok başarısız" diyebiliriz. Eğitim kalitesiyle ilgili birçok sorun var. Öğretilen mi soruluyor buna bakmak gerekiyor. Öğretmen yetiştirme işi ciddi bir iş. Finlandiya'da öğretmen olmak için 3 ayrı sınavdan geçiyorsunuz. Sınava başvuranların sadece yüzde 10'u öğretmen olabiliyor.

İyi öğretmen yetiştirmek istiyorsak seçimi de iyi yapmamız gerekiyor. Başımız ağrıyınca onu çözmeye çalışıyoruz. Hastalığı daha önce belirlersek tedavisini geliştirebiliriz.

İstanbul Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haşan ŞİMŞEK:

KPSS'NİN PEDAGOJİK DEĞERİ YOK

KPSS gibi bir ucube yapının dünyanın bazı ülkelerinde mezuniyet sonrası yapılan mesleki yeterlilik sınavlarıyla hiçbir benzerliği yok. 4 yıl üniversite okuyan öğretmen adayını KPSS gibi hiçbir pedagojik değeri olmayan bir sıralama sınavına sokmanın tek amacı başvuranları sıraya sokmak. Böylesi bir sınavda tamamen ezbere dayalı, kıyıda köşede kalmış, tipik bir öğretmenin kişisel ve mesleki yaşantısı boyunca hiç işine yaramayacak konuları bulup soru haline getirmeniz gerekir. KPSS gerçekte "Kim 500 Milyar İster" yarışmasından çok da farklı değildir.

Türk Eğitim Sen Başkanı İsmail KONCUK:

EĞİTİM FAKÜLTESİNDE AKADEMİSYEN YOK


BU bir sıralama sınavı. Eğitim fakültelerinden mezun olan öğrenciler diplomalarıyla sınava giriyor. KPSS'yi bir mezuniyet sınavı gibi değerlendirmek bizi yanlış sonuca götürür. Diploma alanlar içerisinde yeteri kadar kontenjan olmadığı için sıralama sınavı yapılıyor. Sorular zor. Öncelikle "Bütün üniversi-telerde gerçekte iyi eğitim veriliyor mu?" sorusu cevaplandırılmalı. Hesapsız kitap-sız eğitim fakülteleri açılıyor. Açıyorsun; akademisyen yok. Kaliteli eğitim verilmiyor. Bu soruları hazırlamakla yükümlü olanlar doğru soru bile sora-mıyor. Şu an netlerin doğru hesaplanmadığı ifade ediliyor.

Okan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Ali İlker GÜMÜŞELİ:

EĞİTİM FAKÜLTELERİNE TABAN PUAN

SİSTEMİN bir yerinde problem olduğunda bu her yere yansıyor. Bu durum orta-okuldan itibaren geliyor. Eğitim sisteminde fen alanının gözden geçirilmesi gerekiyor. Türkiye'de 101 eğitim fakültesi var. Bunların hepsinin standardı da aynı değil. Üniversitelerin birçoğunun kadroları oldukça zayıf. İlkokul ve ortaokuldan gelen eksiklik mezuniyete kadar devam ediyor. Ayrıca müfredat ve soruların arasındaki tutarsızlığa bakmak gerekiyor. Ne öğretilip ne soruluyor, onu irdelemek lazım. Eğitim fakültelerine taban puan getirilmesi de gündeme gelebilir.

Anadolu Eğitim Sen Genel Başkanı Cansel GÜVEN:

2 BİN TL'YE FORMASYON VAR


BAŞARISIZLIK bir sonuç ama tek bir nedeni yok.

Temel eğitimden gelen öğrencilerimiz akademik anlamda olması gereken seviyenin altında. Üniversite kapısına gelen öğrencinin niteliğinde bir sorun var.

İşi öğretmen yetiştirmek olmayan fen-edebiyat fakültelerinden mezun olan öğrencilere 2 bin TL'ye formasyon verip öğretmen olmalarını istiyoruz. Bu öğrencilerin de alan testinde çuvallaması doğal. Öğretmen yetiştirme sistemimizi gözden geçirmemiz gerekiyor. Finlandiya'da çocuklar ortaokuldan itibaren öğretmen gibi yetiştiriliyor.

TED Başkanı Selçuk PEHLİVANOĞLU:

KONTENJANLARA SINIRLAMA GELSİN


ORTAYA çıkan gerçeklerden bir tanesi öğretmenleri genel sınavlarla almanın sıkıntılı olduğudur. Eğitim fakültelerinin son 2 yılı KPSS'ye çalışmaya yönelik oluyor. Öğretmen ihtiyacı gitgide azalıyor. Eğitim fakültesi kontenjanlarına sınırlama getirilmeli. Atanamayanlar ordusu yetiştirmeye gerek yok. Öğretmen niteli-ğini artıncı adımlar atılmalı. Bugün öğretmen niteliğinde sıkıntımız büyük. Öğretmenlerin KPSS ile yerleşmesi eğitim fakültelerinde aldıkları eğitimi yok etmektedir. Eğitim fakültelerinden dereceyle ayrılanların KPSS'de kötü sonuçlar aldığını görüyoruz.

HABERTÜRK
  • 1 0
  • 31 Temmuz 2015 13:43 1.080
  • Aktif Haberler
  • temel_61
    01 Ağustos 2015 15:01
    2 1
    son yıllarda kpss de,üniversitede görülen konuların en zor kısımlarından soru sorularak öğretmen adaylarını belirlenmeye çalışılıyor. işin çok şaşırtıcı yanı,soruların üniversite vize,final,bütünleme sorularından daha zor olmasıdır.ilk akla gelen çözüm,üniversite bitirme not ortalamasının dikkate alınması,kpss den vazgeçilmesidir.çünkü,üniversitede notlar kolay alınmıyor. prof.,doç.,yrd.doç., okutman,öğretim görevlisi,araştırma görevlisi öğrenciye ancak hak ettiği notu veriyor.öğretim üyeleri not verirken tamamen özgür davranabiliyor.
  • tarkan555
    31 Temmuz 2015 22:22
    0 0
    basarisizligin sebebi dogruyu dogru yerde aramamak... ya bilmeyerek dogru yanlis yerde araniyor .ya da bilerek yanliş dogruymuş gibi bulunuyor... sonucta ise arananlar ve bulunanlar birbirinden farkli .
UYARI: Yayınlanan haberler, Egitimhane.Com'un görüşlerini yansıtmaz. Yazılan yorumlar, onaylanmış olsalar bile yazanın sorumluluğundadır.

Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK