Başımız Sağ Olsun

Adana’nın Aladağ ilçesinde 3 katlı bir kız öğrenci yurdunda çıkan yangında, 11’i kız öğrenci ve 1 görevli olmak üzere 12 kişi hayatını kaybetmiş, 22 öğrenci ise yaralanmıştır. Bu elim olay eğitim camiamızı ve milletimizi derinden üzmüştür. Ölen çocuklarımıza Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Canımızı yakan, bütün ülkeyi derinden sarsan bu hadise, çok boyutlu araştırılmalı, olaya sebebiyet veren bir kasıt veya ihmal varsa failler cezalandırılmalıdır. Bir daha böyle kazaların olmaması açısından, yurt binaları ve yatılı okullar başta olmak üzere, özellikle ve öncelikle bütün eğitim kurumlarında çok daha dikkatli, tedbirli olunmalı, önlemler önceden alınmalı, kontrol ve denetimler sık sık yapılmalıdır. Böyle olayların bir daha tekerrür etmemesi için yaşananlardan ders çıkarılmalıdır.

Acımız büyüktür. Ülkemizi yasa boğan böyle acıların bir daha yaşanmamasını temenni ediyor, hayatını kaybeden öğrencilerimize Allah’tan rahmet, yaralılara şifa, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. 

Eğitim-Bir-Sen

**************

Aladağ'da Yürekler De Yandı!

Adana'nın Aladağ ilçesinde faaliyet gösteren kız öğrenci yurdunda akşam saatlerinde çıkan yangında  11'i öğrenci 1'i kadın görevli olmak üzere 12 kişinin hayatını kaybettiği, 22 öğrencimizin ise yaralandığı belirtildi. 

Adana'dan gelen bu acı haber tüm Türkiye'yi yasa boğarken, Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, yangında hayatını kaybeden öğrencilerimize yüce Allah'tan rahmet diledi.

Genel Başkan İsmail Koncuk; 

Adana'nın Aladağ ilçesinde kız öğrenci yurdunda yangında 11 öğrenci, 1 görevli hayatını kaybetmiştir. Allah rahmet eylesin, başımız sağolsun.

Ancak bu yurtta yangın merdiveni yok muydu? 28 kişilik bir yurtta 12 kişinin yangında hayatını kaybetmesi sadece kader denilip geçilemez.

Bu milletin evlatlarının hiç bir tedbir alınmamış bir yurtta, ihtimal tehlikeler bilinerek, denetim yapılmadan barınmasına izin mi verildi?

Hiçbir tedbir almadan öğrencilerin elverişsiz binalarda barınmasının önüne geçilmelidir? Aksi bir anlayış cinayete bilerek destek demektir.

Sonuç, acı ve gözyaşı. Peki sorumlu kim ya da kimler? Bu anlayışla devam edildiği sürece benzeri olayları yaşamak, Allah korusun, kaçınılmazdır. Tekrar başımız sağolsun, yüreği yanan tüm yakınlarına Allah sabır versin" dedi.

Genel Başkan sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu açıklama herhangi bir grubu, cemaat veya vakfı hedef almak amacıyla yazılmamıştır. Bu yurt işine soyunan devlet, cemaat, vakıf kim olursa olsun, çocuklarımızın can güvenliği açısından en ciddi şekilde denetlenmeli, aksi takdirde yeterliliğe sahip olmayan hiç bir binaya ruhsat verilmemelidir. Hangi gerekçelerle olursa olsun evlatlarımızın geleceği söz konusu ise, duygusal veya taraflı yaklaşılmamalıdır."

Türk Eğitim-Sen

****************

ULUSUMUZUN BAŞISAĞOLSUN

Adana'nın Aladağ İlçesi’nde özel bir kız öğrenci yurdunda çıkan yangın sonucu ilk belirlemelere göre biri yurt görevlisi, 11 ortaokul öğrencisi  hayatını kaybetti, 23 öğrenci ise yaralandı.

Olayın ardından Milli Eğitim Bakanlığı, yurdun, Özel Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği tarafından ücretsiz olarak işletildiğini açıklamıştır.

Bu acı olay, sözüm ona yoksul aile çocuklarına yardım amaçlı kurulduğu iddia edilen; ancak daha çok siyasi ve dini istismar etmek üzere faaliyet gösteren bazı dernek ve vakıfların, öğrencilere yardım adı altında yurtlar açarak, buralarda öğrencileri, kendi amaçları doğrultusunda yetiştirmek istemelerinin sonucudur.

Bu gibi kurumlara Milli Eğitim Bakanlığı’nca açıktan destek verilmesi, hatta bizzat buna benzer vakıf, dernek ve cemaat, tarikat yurtlarına bu çocukların yerleştirilmesi ve oralarda belirli amaçlara hizmet için yetiştirilmelerine göz yumulması; yapılan çalışmalara katkı sunulması artık gizli olmaktan çıkmış, tüm kamuoyunun gözleri önünde cereyan eder duruma gelmiştir.

Karaman’da yaşanan taciz olayından ders almayan başta Mili Eğitim Bakanlığı yetkilileri olmak üzere tüm devlet yetkililerine hatırlatmak istiyoruz:

Devlet, 18 milyondan fazla çocuğun eğitiminden, onurlu, düzgün bir yaşam sürmesinden, sağlıklı, huzurlu, dengeli bir yaşam içerisinde çağdaş, insani ve evrensel değerlere bağlı yurttaşlar olarak yetiştirilmesinden sorumludur. Devlet, bu konuda gereken tedbirleri almak ve çocuklarımızı her türlü tehlikeye karşı korumak, can güvenliklerini sağlamakla yükümlüdür.

Devlet, kendi sorumluluğu altındaki bu çocukların eğitimini, barınmasını,  ihtiyaçlarını belirli amaçlara hizmet eden; çoğu dini esaslara göre eğitimi şekillendirmek isteyen, eğitimin laik yapısını yok etmeye çalışan bir kısım tarikatların, Cumhuriyet düşmanı vakıf, dernek veya cemaatlerin eline terk edemez.

Milli Eğitim Bakanlığı’nı ve tüm il valilerini buradan uyarıyoruz!

Okullarımızda eğitim-öğrenim gören milyonlarca öğrencimizi korumak için “eğitime katkı, yardım, destek”  adı altında faaliyet gösteren bu tür vakıf, dernek ve cemaatlere karşı duyarlı olmalarını,  bunların yerli yersiz konferans, toplantı, seminer, bağış adı altında okullarımızda faaliyet göstermelerine izin vermemelerini; kimsesiz yardıma muhtaç çocuklarımızı bu tür tarikat dernek vakıf gibi kuruluşlarının ellerine bırakmamalarını ve bu çocuklarımızın ihtiyaçlarını bizzat devlet imkanlarıyla sağlamalarını; aksi halde bu tür sonuçlardan kendilerinin de sorumlu olacaklarını unutmamaları gerektiğinin bir kez daha hatırlatırız.

Devletin hiçbir kuruluşunun cemaat, tarikat vakıflarının bağış ve yardımına ihtiyacı yoktur. Ülkenin çocuklarının onurlu ve güvenli bir eğitim alması başta Milli Eğitim Bakanlığı’nın olmak üzere devletin Anayasal görevidir.

Eğitim-İş olarak olayda ihmali bulunan tüm sorumlular bir an önce tespit edilerek yargılanmasını istiyor, yaşamını yitiren öğrencilerimize rahmet, acılı ailelerine başsağlığı diliyoruz. 

Eğitim-İş

 

**************

Yine İçimiz Yandı! Yeter Artık Hesap Verin!

Dün akşam saatlerinde Adana’nın Aladağ ilçesinde bulunan bir kız öğrenci yurdunda meydana gelen yangında 11’i öğrenci olmak üzere toplam 12 kişi hayatını kaybetmiş, 22 öğrenci yaralanmıştır. Eğitim Sen olarak, öncelikle hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı diliyor, yaralı öğrencilere acil şifalar diliyoruz.

Kız öğrenci yurdunda çıkan yangının hemen ardından, yangında hayatını kaybedenlerin ve yaralı olarak kurtulan öğrencilerin aileleri başta olmak üzere, hepimizin yürekleri yanarken, yangın ile ilgili olarak yayın yasağı getirilmiş olması utanç vericidir. Yurt yangınının boyutlarının belli olmasının ardından bölgede incelemeler yapmak ve yaralı öğrencilerin yakınlarına yardımcı olmak için Aladağ’a hareket eden Eğitim Sen Adana Şube yöneticileri polis tarafından önce engellenmiş, sonrasında zor kullanılarak gözaltına alınmıştır.

“Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu” adı altında faaliyet yürüten özel yurdun bir dini cemaate ait olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Öğrenci velileri, eğitimde 4+4+4 düzenlemesi sonrasında kapanan köy okullarında okuyan öğrencilerin okumak için Aladağ’a geldiğini belirtmektedir. Aladağ’da bulunan Sinanpaşa Yatılı Bölge Ortaokulu’nun yurdunun yıkılarak daha büyüğünün yapılacağı iddia edilmiş, yurdun yıkılmasının ardından öğrencilerin ilçedeki mülki amirlerin ve belediyenin yönlendirmesiyle bu yurda yerleştirildiği iddia edilmiştir.

MEB Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği’ne göre ortaöğrenim ve yükseköğretim kurumlarında öğrenim görmekte olan öğrenciler için, başka bir ifade ile sadece lise ve üniversite öğrencileri için özel yurt açılabilir. Aladağ “Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Orta Öğretim Kız Öğrenci Yurdu”nda çıkan yangında ölen çocukların 11-14 yaşları arasında ortaokul (ilköğretim ikinci kademe) öğrencileri olduğu açıktır. Temel eğitim çağındaki çocuklar için sadece devlet tarafından yurt ya da pansiyon kurulabilmesine rağmen, ortaokul öğrencilerinin bu yurda yerleştirilmesinin önünü açan herkes bu kitlesel cinayetten öncelikli olarak sorumludur.

Öğrencilerin eğitim ve barınma hakkı ile ilgili olarak yapması gerekenleri yapmayanlar, barınma sorunu yaşayan öğrencileri çeşitli dini vakıf ve cemaatlerin inisiyatifine mahkûm etmiş, gerekli denetimleri yapmayarak böylesine acı bir facianın yaşanmasına neden olmuşlardır. Okulları kapandığı için ilçeye gelmek zorunda kalan ve devlete ait yurt olmadığı için dini cemaatlerin yurtlarına yerleşmek zorunda bırakılan öğrencilerin hayatını kaybetmesine neden olanlar ve yurt yangınında ihmali bulunanlar en kısa sürede ortaya çıkarılmalı ve hesap vermelidir.

Türkiye’de kimi vakıf ve cemaatlere ait çok sayıda yurt bulunmaktadır. Bunların büyük bölümünün yasal olmadığı ya da yasal boşluklardan yararlanarak faaliyet yürüttüğü bilinmektedir. Dolayısıyla, daha önce benzer örneklerde de görüldüğü gibi mülki amirlerin ve ilgili kamu görevlilerinin bilgisi dahilinde faaliyet yürütülmesi ve gerekli denetimlerin yapılmaması bu tür acı olayların yaşanmasına neden olmakta, yaşanan sorumsuzlukların bedelini çocuk yaşta yaşamını yitiren öğrencilerimiz ödemektedir.

Bu üzücü olay ile bir kez daha görülmüştür ki, hükümetin yurt açığını gidermek, kamusal, parasız ve nitelikli barınma hakkı için politikalar üretmek yerine, cemaat ve özel yurtları teşvik etmesi yaşananların ardındaki siyasi tercihi ve dolayısıyla siyasilerin sorumluluğunu ortaya koymaktadır.

Eğitim Sen olarak, böylesine acı bir olayla yaşamını yitiren öğrencilerin ailelerine bir kez daha başsağlığı diliyoruz. Bugüne kadar kamusal, parasız ve nitelikli yurtlar açmak yerine çocukları cemaat yurtlarına mahkum edenlerin ve yurtlarda gerekli denetimleri yapmayarak suç işleyenlerin, bu vahşette ihmali bulunan herkesin hesap vermesini istiyoruz.

Eğitim Sen

 

**************

Evlatlarla Birlikte Canımız Yandı

 Adana Aladağ’da ortaokul öğrencilerinin kaldığı özel bir yurtta çıkan yangın yüreklerimizi de yaktı. 11 i çocuk, 12 canımızın yitip gittiği bu facia ilk değil, ders ve önlem alınmazsa son da olmayacak diye korkmaktayız.

Sosyal devlet olmanın HATTA devlet olmanın gereği olarak; eğitim çağındaki tüm çocuklarımızı güven içinde bulundurmak, barındırmak bir zorunluluktur. Acılı ailelerin kilitli yangın çıkışı önünde kavrulmuş çocukları teşhis ettiği bu vakitlerde değilse de, en yakın zamanda adli, idari işlemlerin gereğince yapılmasını istiyoruz. Bekliyoruz, talep ediyoruz.

Melek yavrularımıza rahmet, kederli ailelere sabır, yetkililere akıl ve vicdan dileriz.

 Anadolu Eğitim Sendikası

 

  • 3 2
  • 30 Kasım 2016 11:11 2.071
  • Aktif Haberler
  • mcenkiz
    06 Aralık 2016 10:19
    1 0
    Çocuklarımızın zihnini de, bedenini de yakan bu yurtlar hemen kapatılmalıdır. Kuran okumayı-anlamayı değil, Arap alfabesini seslendirmeyi öğreten bu yurtlar, çocuklarımızın iki dünyası için de tehdittir.
  • hburak
    01 Aralık 2016 13:52
    0 0
    hangi taziye mesajı dindirebilir böyle bir acıyı, hangi yas hafifletir? Allah rahmet eylesin, ailelerine sabır versin. ikilik yapmayı bırakıp artık bu tarz olayların olmaması için herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor.
  • sehery
    01 Aralık 2016 09:44
    0 0
    Ulusal yas ilan edilmeliydi.. Tüm ülkemin başı sağolsun..
  • unodeca
    30 Kasım 2016 18:48
    2 0
    "Bütün kutsal kitaplar insanları ateşle cezalandırır. Çünkü yanmaktan daha kötüsü yoktur. Kendi çocuğunuzu hayal edin. Çocuklar merdivenlerde birbirine sarılıp, yanıyorlar. Bu nasıl bir şeydir? "
  • ESMANUR
    30 Kasım 2016 18:00
    1 0
    yani anlatamam cok cok üzüldüm
  • telli_turnam
    30 Kasım 2016 16:07
    1 0
    Allah rahmet eylesin çok üzüldüm :(
  • ejderce
    30 Kasım 2016 13:52
    3 0
    Allah rahmet eylesin,ailelerine sabır versin,.
  • AYSUN ÇİMEN
    30 Kasım 2016 12:49
    5 0
    inanılmaz ve çok çok acı yas ilan edilmeli Başımız sağolsun ailelere sabırlar
  • 26MUZAFFER26
    30 Kasım 2016 11:19
    3 0
    ALLAH ailelerine sabır versin
UYARI: Yayınlanan haberler, Egitimhane.Com'un görüşlerini yansıtmaz. Yazılan yorumlar, onaylanmış olsalar bile yazanın sorumluluğundadır.

Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK