Bilsem İçin Öğrenci Gönderenler

etik kısmını geride bırakmış herkes biz de tanılı ama bilsemli olmasi belki daha avantajlı olur ileride diye araştırıyoruz,çocuğun oyun vaktinden çalıp sınava sokuyoruz  ...çünkü disleksi+dehp+ustun yetenekli olmak çok zor ...tutunacak bir dal lazım ki yorulup mücadeleden vazgecmesin 

allah kolaylık versin.

Çocuklarını çalıştıranlar var hatta internet üzerinden çalıştıranlar program satın alanlar mesela  bizim sınıfta vasat bir öğrenci kazandı birinci sınavı bu şekilde.Ama ikincide ne yapar bilmem

serba hanım, eş anlamlıları şıklardan mı seçtiriyorlar yoksa karşılıklı soru cevap mı oluyor?

şık yok hocam.direk şık olsa çocuk rastlantıyla da atarak da bulabilir.zaten direk cevabı isteyerek hem kelime dağarcığı hem de uzun dönemli bellek ölçülüyor.çocuk ne kadar bilgiyi depolayıp geri çağırabiliyor ona da bakılıyor.

Potansiyeli olmayan çocuk ne kadar çalıstırsanız da yapacağı sınırlıdır zaten. Birebir aynı soruyu çalıstırmadıktan sonra. Hafıza ve motor egzersizler her yaş grubunda öneriliyor zaten hocam.Kaldı ki bilsem kitapları artık hemen her kırtasiyede var.

ben zekanın geliştirilebidiğine zengin uyarıcılarla ve uygun ortamda büyüyen çocuğun da yaşıtlarından daha iyi olacağına inanan biriyim.zeka donuk değişmez geliştirilemez demek biraz acımasızca gelir bana.zihinsel yetersizliği olan çocuğa sahip olunan bir anneye böyle bir cümle kurmak ya da buna inanmasını beklemek çok acı gelir.genelde öğretmen çocuklarının ya da sosyo ekenomik durumu çok kötü olmayan ailelerin çocuklarının yerleşmesi eleştirilirilir torpil mi var diye. yoksa düşünün diyarbakırdayım çocuğun Türkçe dil gelişimi geri aile Türkçe konuşmuyor şimdi o çocuğun eş anlamlıların sorulduğu bir testte hikaye okuyup sorular sorulduğu bir testte sözel alanda normal bile çıkmayacak belki.
çocuklarım doğduğu andan itibaren resimli kitaplar aldım uzun sohbetler ettik çok çocuklu ortamlara soktum her akşam kitap okudum kitaptan sorular sordum ama onlarda çok meraklı ve öğrenmeye çok açtılar.onlarda beni yönlendiriyorlardı.her gün mutlaka etkinlikler yaptım ev kirlenir dağılır her yer boya kağıt derdine hiç düşmedim.misafir konu komşu ne der içeri girse diye düşünmeden makas boya kalem kağıt verdim ellerine.eşleştirme yaptık hayvanat bahçeleri gezdik bisiklet turlarıyaptık puzzle yaptık olay sıraladık daha anaokuluna bile gitmiyorlarken.ben bunları yaparken hiç üstünler mi değiller mi ya da zekaları gelişsinden ziyade okuyan sorgulayan farklı düşünen çocuklar olsunlar istedim.bu gibi etkinlikler çocuğa çok şey katıyor ama bunu sadece bilsem döneminde sınav stresi altında eğlence mutluluk ortak paylaşma birlikte yapılan etkinlikler olmaktan çıkarıp 2 -3 ay içinde  yüklemeye çalışmayı doğru bulmuyorum.inanın bilsemdeki akıl oyunlarından daha fazla evimde bulunanlar.ama bunları sınav kazansın diye almadık bir çoğunu bilsem sonrası aldık bir pedagog önerisiyle.demek istediğim hala hafıza dikkat hız geliştirme etkinlikleri yapıyoruz ama bu kısa sürede sınav için yapıldığında ve çocuk sınav için olduğunu bildiğinde fayda getirmiyor.

etik kısmını geride bırakmış herkes biz de tanılı ama bilsemli olmasi belki daha avantajlı olur ileride diye araştırıyoruz,çocuğun oyun vaktinden çalıp sınava sokuyoruz  ...çünkü disleksi+dehp+ustun yetenekli olmak çok zor ...tutunacak bir dal lazım ki yorulup mücadeleden vazgecmesin 

üstün yetenekli yani bilsemin şuan tanıladığı çocuklar çok da enteresan, topluma uyumsuz, yanı dahi diye nitelenen çocuklar değil . sadece ailenın özel ilgilendiği gördüğü bldiği fazla olan çocuklar bence. sınıfımda da karşılastıgım cocuklarda sadece bir tık belki yaratıcı özgün çocuklar ama 1 soruyla tableti gecemeyen ya da sınava girmemış ücretli öğretmen yönlendirmemiş ama bence bir bilsemliden daha dahi çocuklar biliyorum çok ta dehb li gibi zor gibi değerlendirmeye gerek yok , gayet parlak çocukları seçiyor bilsem , dahi çocukları değil...

bir sınıf öğretmenı arkadsımın özel tablet uygulamasını tüm sınıfa aldırdı hem de 2 tane çalıştılar ve 20 kişilik sınıftan 14 bilsem ilk basamagı gectıler . eminim o arkads bahsedilen zeka testı vıdeosunuda izletseydi 2. basamagıda gecerlerdı ki bulamamıs ,ikinci basamakta ne yapıldığını malesef secme hiç gecerli güvenilir değil , bilsem in öğretmenleri gibi

bir sınıf öğretmenı arkadsımın özel tablet uygulamasını tüm sınıfa aldırdı hem de 2 tane çalıştılar ve 20 kişilik sınıftan 14 bilsem ilk basamagı gectıler . eminim o arkads bahsedilen zeka testı vıdeosunuda izletseydi 2. basamagıda gecerlerdı ki bulamamıs ,ikinci basamakta ne yapıldığını malesef secme hiç gecerli güvenilir değil , bilsem in öğretmenleri gibi

İşte bu nedenle hangi zeka testinin kullanılacağı bile paylaşılmamalı. Tablet sınavı bir çeşit ön eleme, başarılı olanlar zeka testine alınıyor, çalışarak pekala ön elemeyi geçmek mümkün. Zeka testinin de soruları bilinirse çocuk kesinlikle ikinci aşamayı geçecektir. Testler geçerli ve güvenli ama veliler çok hırslı ve bazı öğretmenler tutup bilsem hazırlık kursu adı altında testleri ezberletiyorsa durum daha da vahim.

üstün yetenekli yani bilsemin şuan tanıladığı çocuklar çok da enteresan, topluma uyumsuz, yanı dahi diye nitelenen çocuklar değil . sadece ailenın özel ilgilendiği gördüğü bldiği fazla olan çocuklar bence. sınıfımda da karşılastıgım cocuklarda sadece bir tık belki yaratıcı özgün çocuklar ama 1 soruyla tableti gecemeyen ya da sınava girmemış ücretli öğretmen yönlendirmemiş ama bence bir bilsemliden daha dahi çocuklar biliyorum çok ta dehb li gibi zor gibi değerlendirmeye gerek yok , gayet parlak çocukları seçiyor bilsem , dahi çocukları değil...

parlak çocukları değil üstün çocukları seçiyor hocam.130 zeka puanı üzeri demek üstün zekalı demek yoksa bilsemdeki çocuklara haksızlık etmemek lazım.eğer resimden müzikten yerleşmişse bilseme onlar zeka testine değil yetenek testine giriyorlar.
her üstün zekalı çocuk enteresan uyumsuz gibi tek fabrikadan çıkmış çocuklar değiller
dahi demek için zeka puanı çok daha yüksektir.zeka puanları paylaşılmadığı için dahi mi üstün zekalı mı bilemeyiz ama dahi yüzbinlerde milyonlarda birdir bazen bir şehirde bile bulunmayabilir.oysa üstün zeka oranı her 100 çocukta ikidir
bizde tespit edilmiş oran azdır bile türkiye de 500 bin üstün çocuk olduğu söyleniyor bilsem bunların çok çok azını tespit etmiş
bilseme yerleşip 130 zeka puanı olan çocuklara üstün değil parlak demek haksızlık çocuk iki aşamalı zeka testinden geçiyor
zaten çoğu yaratıcı ve hayal dünyaları çok geniştir ama her üstün çocuk da yaratıcılık olmayadabiliyor.
aslında en büyük problem yetenekleri ve üstün oldukları alanları göremeyişimiz.hepsinden aynı tarz başarılar beklememiz.ama yapılan bazı araştırmalar ressam yazar şair ve filozofların zeka puanlarının bilim adamlarından daha yüksek olduğunu göstermektedir.biz ise hepsinin Einstein olmasını bekliyoruz.ya da sporda çok yetenekli üstün zekalılar var ki zeka puanları çok yüksek

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] öğretmenim bilsem öğretmenleri ile ilgili konuları "Bilim ve Sanat Merkezinde Çalışmak" başlığında tartışıyoruz. Öğretmen seçiminin geçerli ve güvenilir şekilde yapılmadığıyla ilgili kanıtınız varsa ve paylaşırsanız arkadaşlar da faydalanırlar.

parlak çocukları değil üstün çocukları seçiyor hocam.130 zeka puanı üzeri demek üstün zekalı demek yoksa bilsemdeki çocuklara haksızlık etmemek lazım.eğer resimden müzikten yerleşmişse bilseme onlar zeka testine değil yetenek testine giriyorlar.
her üstün zekalı çocuk enteresan uyumsuz gibi tek fabrikadan çıkmış çocuklar değiller
dahi demek için zeka puanı çok daha yüksektir.zeka puanları paylaşılmadığı için dahi mi üstün zekalı mı bilemeyiz ama dahi yüzbinlerde milyonlarda birdir bazen bir şehirde bile bulunmayabilir.oysa üstün zeka oranı her 100 çocukta ikidir
bizde tespit edilmiş oran azdır bile türkiye de 500 bin üstün çocuk olduğu söyleniyor bilsem bunların çok çok azını tespit etmiş
bilseme yerleşip 130 zeka puanı olan çocuklara üstün değil parlak demek haksızlık çocuk iki aşamalı zeka testinden geçiyor
zaten çoğu yaratıcı ve hayal dünyaları çok geniştir ama her üstün çocuk da yaratıcılık olmayadabiliyor.
aslında en büyük problem yetenekleri ve üstün oldukları alanları göremeyişimiz.hepsinden aynı tarz başarılar beklememiz.ama yapılan bazı araştırmalar ressam yazar şair ve filozofların zeka puanlarının bilim adamlarından daha yüksek olduğunu göstermektedir.biz ise hepsinin Einstein olmasını bekliyoruz.ya da sporda çok yetenekli üstün zekalılar var ki zeka puanları çok yüksek

Tamamen katılıyorum. Tarih konusunda çok ilgili bir öğrenci matematik etkinliklerinde çok zayıf olabiliyor. Aşırı derecede uyum bozukluğu yaşayan olduğu gibi, hiçbir sorun yaşamayan da var. Üstün zekalı olduğu önceden tanılanmış fakat tablet sınavını geçemeyen çocuk da var. Yaratıcılık potansiyeli ise çok farklı bir olgu. Yamin'in çalıştayına katıldığımda kendi potansiyelini gözlemleme ve öğrencilerin düzeyini anlama açısından çok ufuk açıcı oldu. Maalesef yaratıcılık potansiyeli eğitimsiz kalırsa yaş arttıkça azalıyor. Olan potansiyeli koruyabilmek ve geliştirmeye çalışmak da bilsemin hedefleri arasında.

ben zekanın geliştirilebidiğine zengin uyarıcılarla ve uygun ortamda büyüyen çocuğun da yaşıtlarından daha iyi olacağına inanan biriyim.zeka donuk değişmez geliştirilemez demek biraz acımasızca gelir bana.zihinsel yetersizliği olan çocuğa sahip olunan bir anneye böyle bir cümle kurmak ya da buna inanmasını beklemek çok acı gelir.genelde öğretmen çocuklarının ya da sosyo ekenomik durumu çok kötü olmayan ailelerin çocuklarının yerleşmesi eleştirilirilir torpil mi var diye. yoksa düşünün diyarbakırdayım çocuğun Türkçe dil gelişimi geri aile Türkçe konuşmuyor şimdi o çocuğun eş anlamlıların sorulduğu bir testte hikaye okuyup sorular sorulduğu bir testte sözel alanda normal bile çıkmayacak belki.
çocuklarım doğduğu andan itibaren resimli kitaplar aldım uzun sohbetler ettik çok çocuklu ortamlara soktum her akşam kitap okudum kitaptan sorular sordum ama onlarda çok meraklı ve öğrenmeye çok açtılar.onlarda beni yönlendiriyorlardı.her gün mutlaka etkinlikler yaptım ev kirlenir dağılır her yer boya kağıt derdine hiç düşmedim.misafir konu komşu ne der içeri girse diye düşünmeden makas boya kalem kağıt verdim ellerine.eşleştirme yaptık hayvanat bahçeleri gezdik bisiklet turlarıyaptık puzzle yaptık olay sıraladık daha anaokuluna bile gitmiyorlarken.ben bunları yaparken hiç üstünler mi değiller mi ya da zekaları gelişsinden ziyade okuyan sorgulayan farklı düşünen çocuklar olsunlar istedim.bu gibi etkinlikler çocuğa çok şey katıyor ama bunu sadece bilsem döneminde sınav stresi altında eğlence mutluluk ortak paylaşma birlikte yapılan etkinlikler olmaktan çıkarıp 2 -3 ay içinde  yüklemeye çalışmayı doğru bulmuyorum.inanın bilsemdeki akıl oyunlarından daha fazla evimde bulunanlar.ama bunları sınav kazansın diye almadık bir çoğunu bilsem sonrası aldık bir pedagog önerisiyle.demek istediğim hala hafıza dikkat hız geliştirme etkinlikleri yapıyoruz ama bu kısa sürede sınav için yapıldığında ve çocuk sınav için olduğunu bildiğinde fayda getirmiyor.

ah serba hanım, bu konuda kendimi biraz suçlu hissediyorum açıkçası. büyük kızım, yani şu an bilsem mülakata girecek olan, 3,5 yaşındayken babamı kaybettim ve ikinci kızım doğdu. özellikle babamın ölümüyle yaşama dair pek çok idealimden koptum diyebilirim. ikinci çocuk da gelince zaman da kısıtlanıyor. kızımla o zamana dek ne yaptıysam (ben de sizin gibi okuma ve karşılıklı sohbeti çok severdim) onunla kaldı. gerçi okuma alışkanlığını bu sayede edindi ama, küçük olan kaybediyor diye puzzlelar rafa kalktı. parçası kayboluyor diye akıl oyunları rafa kalktı. sonra da böyle bir gevşeme filan derken, hayatımıza youtube  girdi. erkek çocuklar için nasıl bilmiyorum ama kız çocukları için video çekenlerin iq su zaten 50 filandır. 😬😬bunlarla muhatap olduğu için üzülsem de kısıtlıyorum, tamamen engelleyemiyorum. derken çocuğumun hayli gerilediğini düşünüyorum. ikinci ise zaten hiç onun kadar filozof tavrında olmadı, kendi halinde takılıyor ama pratik zekası çok kuvvetli. leb demeden leblebiyi anlayan cinsten. ablasını suya götürüp susuz getirir. 😆

Tamamen katılıyorum. Tarih konusunda çok ilgili bir öğrenci matematik etkinliklerinde çok zayıf olabiliyor. Aşırı derecede uyum bozukluğu yaşayan olduğu gibi, hiçbir sorun yaşamayan da var. Üstün zekalı olduğu önceden tanılanmış fakat tablet sınavını geçemeyen çocuk da var. Yaratıcılık potansiyeli ise çok farklı bir olgu. Yamin'in çalıştayına katıldığımda kendi potansiyelini gözlemleme ve öğrencilerin düzeyini anlama açısından çok ufuk açıcı oldu. Maalesef yaratıcılık potansiyeli eğitimsiz kalırsa yaş arttıkça azalıyor. Olan potansiyeli koruyabilmek ve geliştirmeye çalışmak da bilsemin hedefleri arasında.

iki oğlum arasında çok fark var davranış uyum akademik başarı yaratıcılık.küçük oğlum işte o uyumsuz enterasan ıradışı denilen küçük bir bilim adamı filozof ressam yazar çok meraklı  gibi.ilk resimleri hikaye yazmaları öğretmeni tarafından farkedilip okula çağrıldım üz dedi öğretmeni.büyük oğlumda matematikte zor problemleri çözmekte hikaye yazmakta çok daha iyi ve akademik olarak da okulun en iyilerinden biri.hiç uyum sorunu yaşamaz arkadaş canlısı çok uyumlu.küçük olan yaratıcı resimler çizer matematiği sevmez sanatsal yönü daha ağırdır bilime doğaya bayılır  büyük oğlum ise iyi matematik sorusu çözer çok iyi futbol oynar çok iyi yüzer akıl oyunlarında hızlıdır.tek bir kalıba sokmamak gerekir üstün diye tanılanan çocukları.ilgi alanlarını beslemek ve var olanı da korumak gerekir

bende katılıyorum

iki oğlum arasında çok fark var davranış uyum akademik başarı yaratıcılık.küçük oğlum işte o uyumsuz enterasan ıradışı denilen küçük bir bilim adamı filozof ressam yazar çok meraklı  gibi.ilk resimleri hikaye yazmaları öğretmeni tarafından farkedilip okula çağrıldım üz dedi öğretmeni.büyük oğlumda matematikte zor problemleri çözmekte hikaye yazmakta çok daha iyi ve akademik olarak da okulun en iyilerinden biri.hiç uyum sorunu yaşamaz arkadaş canlısı çok uyumlu.küçük olan yaratıcı resimler çizer matematiği sevmez sanatsal yönü daha ağırdır bilime doğaya bayılır  büyük oğlum ise iyi matematik sorusu çözer çok iyi futbol oynar çok iyi yüzer akıl oyunlarında hızlıdır.tek bir kalıba sokmamak gerekir üstün diye tanılanan çocukları.ilgi alanlarını beslemek ve var olanı da korumak gerekir

sizin küçük olanla benim büyük olan benziyor, sanatsal yanı kuvvetli matematiği zaman ve enerji kaybınolarak görüyor. 😂  küçük olan ise 4 yaşında şu an parmaklarıyla toplama çıkarma yapmayı öğrendi ve çok hevesli buna. okuma yazma öğrenmeye de çok hevesli. yazdıklarımızı taklit ederek yazmak istiyor, frenliyorum. üstün yetenekli olduklarını sanmıyorum ama belli bir potansiyele sahipler ve bunu korumak gervekten çok emek ve fedakarlık istiyor.

ah serba hanım, bu konuda kendimi biraz suçlu hissediyorum açıkçası. büyük kızım, yani şu an bilsem mülakata girecek olan, 3,5 yaşındayken babamı kaybettim ve ikinci kızım doğdu. özellikle babamın ölümüyle yaşama dair pek çok idealimden koptum diyebilirim. ikinci çocuk da gelince zaman da kısıtlanıyor. kızımla o zamana dek ne yaptıysam (ben de sizin gibi okuma ve karşılıklı sohbeti çok severdim) onunla kaldı. gerçi okuma alışkanlığını bu sayede edindi ama, küçük olan kaybediyor diye puzzlelar rafa kalktı. parçası kayboluyor diye akıl oyunları rafa kalktı. sonra da böyle bir gevşeme filan derken, hayatımıza youtube  girdi. erkek çocuklar için nasıl bilmiyorum ama kız çocukları için video çekenlerin iq su zaten 50 filandır. 😬😬bunlarla muhatap olduğu için üzülsem de kısıtlıyorum, tamamen engelleyemiyorum. derken çocuğumun hayli gerilediğini düşünüyorum. ikinci ise zaten hiç onun kadar filozof tavrında olmadı, kendi halinde takılıyor ama pratik zekası çok kuvvetli. leb demeden leblebiyi anlayan cinsten. ablasını suya götürüp susuz getirir. 😆

Aynı suçluluk duygusu bende de var. Büyük oğlum şu an 18 yaşında, özellikle ilkokula başladıktan sonra benim okulla ilgili problemlerim neticesinde ilgilenemedim. Sekiz yaşındayken de kardeşi doğdu. O sırada arkadaşlarıyla uyumsuzluk yaşayınca RAM'a yönlendirildi. Tanılandı. Daha sonra tanılayan arkadaşla karşılaştık, sene 2011-2012 olması lazım çocuğun Bilsem'e devamında sıkıntı var mı diye sordu. Şaşırdım, dedim ki bilsem ne demek, okul yerine oraya mı gidiliyor, ücreti ne kadar vb. klasik veli soruları sordum. Sonra işin aslını öğrendim. İlimizde Bilsem açılacağı yıl toplantı yapılıp öğretmenler bilgilendirilirken her okuldaki zümreden birer kişi çağırılmış, bizim öğretmen toplantıda değilmiş. İkişer kişiden fazla yazmayın dendiği için de diğer öğretmen 4 öğrenci yazmış kendi sınıfından. O yüzden seçim sürecine katılmadı. O yıllarda daha önceden tanılanmış olanların tekrar test yapmadan yerleşme hakkı varmış. Bunun için en geç 4. Sınıfın sonunda başvurmak gerekiyormuş. Bu başvurunun yapılacağından öğretmeni haberdar etmemiş. O yıl oğlum 5. sınıftı. Çok hayıflanmıştım, bir de öğretmen olacağım, kendi çocuğuma hayrım yok diye. Gittim, diğer öğretmenle konuştum, dedim zaten tanılanmış bir çocuk varken neden toplantıdan haberdar etmediniz öğretmenimizi dedim. Yeterince iyi öğrenci yokmuş bizim öğretmenin sınıfında. Bu öğretmen aynı zamanda okulda satranç kulübündeydi, oğlum da tüm yarışmalarda birinci olduğu halde sınıfındaki başka öğrencileri turnuvalara götürüyordu. Kendi sınıfını parlatıp reklamı seven bir arkadaş, bizim öğretmense sessiz sedasız çalışır reklamı bilmezdi. Allah razı olsun ki, oğluma gereken eğitimi son derece iyi şekilde verdi, saygılı bir evlat oldu. Bu yıl üniversite sınavına hazırlanıyor. Bilseme gitseydi hayatında ne değişirdi, nasıl etkilenirdi bilmiyorum. Küçük oğlum ise tablet sınavına ilk girişte 5. soruyu yanlış yaptığı için diğerlerini cevaplamadı, diğer girişinde bir alt sınıfın bireysel değerlendirme için gerekli skorundan bir fazla, son girişinde ise 4 fazla yapmıştı. Aralık doğumlu. Bir yıl geç başlasaydı, bireysel değerlendirmeye girebilecekti. Bilsemi kazansa kesin gitmezdi, ona eminim. İyi ki kazanamadım oh ne güzel oldu deyip duruyor. Artık züğürt tesellisi mi bilemem.