Din Dersi İçin Aihm Freni
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiyedeki din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde Sünni inanışının öne çıkarıldığı ve Alevi ailelerin çocuklarının da bu dersleri almaya zorunlu kılındığına ilişkin şikayeti oybirliğiyle haklı buldu. AİHM, Türkiyenin bir an evvel dini eğitiminde, ailelere, inançlarını belirtmeye zorlanmadan seçme hakkının verilmesi yönünde düzeltme yapılmasını istedi.Mansur Yalçın, Yüksel Polat ve Hasan Kılıçın da aralarında bulunduğu 14 Türk vatandaşı, 2 Şubat 2011de Din derslerinde Sünni inanışın öne çıkarıldığını, diğer inanışlara sahip ailelerin çocuklarının ise bu dersleri almasının zorunlu olduğunu belirterek, hem adil eğitim hakkının hem de inanç ve ifade özgürlüğünün çiğnendiği iddiasıyla AİHMye başvurmuştu. Başvuruyu inceleyen 7 hakimli AİHM heyeti, Türkiyenin, orta eğitimde uyguladığı din derslerinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) eğitim hakkını düzenleyen 1 Nolu Protokolünün 2nci maddesini ihlal ettiğine hükmetti. Kararda, Mahkememiz, Türk eğitim sisteminin, din eğitimi konusunda, ailelerin inançlarına saygı gösterecek uygun metotları halen yürürlüğe koymadığını tespit etmiştir. 1 Nolu Protokolün 2nci maddesi ihlal edilmiştir denildi.
DERHAL AVRUPAİ SİSTEME GEÇİNKararda, AİHM kararlarının uygulanması zorunluluğunu düzenleyen 46ncı maddeye de atıfta bulunularak, Türkiyeye bu konuda adım atma yükümlülüğü hatırlatıldı. Türkiyenin din kültürü ve ahlak bilgisi kitaplarında yaptığı değişikliklerin yeterli olmadığı; Anayasanın laiklik ilkesi de anımsatılarak, devletin dini alanda yaptığı düzenlemelerin tarafsız ve adil olması gerektiği vurgulandı. Bu konuda Avrupada uygulanan sistemlere de yer veren AİHM kararında, Avrupada din dersinin zorunlu olmadığı ya da bu ders yerine başka alternatifler sunulduğu hatırlatıldı. Türkiyenin din eğitimi konusunda hâlâ Avrupa standartlarını yakalamadığı vurgulanan kararda, Türkiyeye derhal Avrupadakine benzer bir sisteme geçmesi gerektiği uyarısı yapıldı ve Hasan ve Eylem Zengin davasında olduğu gibi ihlalin yapısal problemden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Türkiye durumu düzeltmek için hiç gecikmeden harekete geçmelidir. Özellikle öğrencilerin, anne ve babalarının dini ya da felsefi görüşlerini açıklamadan din ve ahlak derslerinden muaf olabilecekleri bir sistem sunmalıdır denildi. Mahkeme, Mansur Yalçın, Namık Sofuoğlu, Serap Topçu, Ali Yüce, Ali Kaplan, Eylem Onat Karataş, M. Hüseyin Kaya, Sevinç Ilgın, İsmail Ilgın, Cafer Aktan, Hakkı Saygı, Kemal Kuzucu, Yüksel Polat ve Hasan Kılıçın, bu uygulama ile ayrımcılık yapıldığı ve böylece AİHSin ayrımcılığı düzenleyen 14üncü maddesine aykırı davranıldığı talebini ise yerinde bulmadı. Aileler maddi ya da manevi tazminat talebinde bulunmadığı için AİHM de tazminat cezasına hükmetmedi.
1000İ AŞKIN AİLE BAŞVURMUŞTUDin kültürü ve ahlak bilgisi dersinde tek yönlü eğitime zorlandıklarından şikayet eden Alevi inancına mensup aileler, 2005 yılında Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) başvurarak bu uygulamanın kaldırılmasını ve kendi inançlarının da eğitim müfredatında yer almasını istemişti. MEB, başvuruyu reddedince sayıları 1000den fazla olan aileler Ankara İdare Mahkemesinde yürütmeyi durdurma davası açtı. Ancak bu başvuru da Alevilik bir din değil, kültürdür denerek reddedilince, aileler bu sefer davayı Danıştaya götürdü. Danıştayın Ağustos 2010 tarihindeki ret kararı ile iç hukuk yollarını tüketen aileler, Şubat 2011de AİHMye başvurmuştu.
İşte AİHMnin ihlal kararı verdiği maddeAİHS 1 Nolu Protokol, 2nci Maddesi : Hiç kimse eğitim hakkından yoksun bırakılamaz. Devlet, eğitim ve öğretim alanında yükleneceği görevlerin yerine getirilmesinde, ana ve babanın bu eğitim ve öğretimin kendi dini ve felsefi inançlarına göre yapılmasını sağlama haklarına saygı gösterir.
Çok önemli bir kararAİHMde 9 yıl yargıçlık yapan CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, AİHM kararıyla ilgili şunları söyledi: AİHMnin bu konuda 2007deki Zengin kararı, yine bir Alevi ailenin açtığı davayla ilgili. Bu kararda, zorunlu din dersi uygulamasının hem eğitim hakkı hem de din vicdan özgürlüğünün ihlali olduğuna karar vermişti. Alevi kültürüyle ilgili hiçbir şey okutulmuyor ve okutulan din kültürü dersi objektif ve eleştirel olmaktan ve çoğulcu nitelikten uzak gerekçeleriyle ihlale karar vermişti. AİHM Ders kitaplarını değiştirin demişti. Hükümet bunun üzerine bazı değişiklikler yaptı ve Ders kitaplarına Alevilikle ilgili bilgiler konuldu dedi. Şimdi bu değişiklikler üzerine alınmış bir karar bu. AİHM bir kere Bu değişiklikler yeterli değil. Zorunlu din dersinin din, vicdan özgürlüğü ve eğitim hakkı açısından yaratttığı ihlal giderilmiş değil diyor. İkincisi Alevi çocukların evde öğrendikleriyle okulda öğrendikleri arasında o kadar büyük fark var ki, bunun kitaplara Alevilikle ilgili birkaç bilgi koyarak ortadan kaldırılamayacağını belirtiyor. Bu fark ancak derse katılmak istemeyen çocuklara bu dersten çekilme hakkı tanımakla giderilebilir. Zaten Avrupada böyle. Din dersinden çekilme hakkı olmayan tek ülke Türkiyedir. Çekilme hakkını kullanırken de inancını açıklamak zorunda bırakılmamalıdır. Ben Aleviyim veya bu inançtan değilim diyerek çekilmek zorunda olmamalıdır. Çünkü bunu açıklamak zorunda bırakılması da inanç özgürlüğüne aykırıdır. Davayı açanlar okul kitaplarında Alevilikle ilgili bilgilerin de tamamen Sünni inanç yaklaşımıyla hazırlandığını ve kendileri açısından bu bilgilerin yanlış olduğunu belirtiyorlar. AİHM de bu itirazı yerinde buluyor. Çok önemli bir karar. Bu karar aslında din dersinin zorunlu olmaktan çıkarılması anlamını taşıyor. Bu kararın uygulanması ancak böyle söz konusu olabilir.
Bülent SARIOĞLU/ ANKARA
HABER
-
5
1
-
17 Eylül 2014 16:57
1.236
- Hürriyet