Eğitimhane Sağlık Köşesi

Yemeğin başında besmele çekmeyi unutup ortasında aklına gelen kişinin; “Bismillahi fii evvelihii ve ahirihii ” demesi gerektiğini biliyor muydunuz?

İnsan vücudunda toplam 384 meleğin olduğunu def-i hacet ihtiyacını gideren meleklerin ise bu ağır yükten dolayı derecece daha faziletli olduğunu, bu 384 melekten birisi bulunduğu bölgede vazifesini herhangi bir nedenden dolayı bırakırsa oluşan bu hastalığa tıpta “felç” dendiğini biliyor muydunuz?

Bir çok insanın şükür ve hamd kelimelerini yerinde kullanmadıklarını; şükrün bir nimet karşılığında yapılacağını, hamdin ise hem nimet hemde bela karşısında yapıldığını dolayısı ile hasta olan birinin “Çok şükür, iyiyim ” demesinin yanlış olacağını zira hastalığının artmasını temenni manasına delalet ettiğini biliyor muydunuz?

Yemeğin başında ve sonunda tuz kullanmanın sünnet olduğunu ve Hz Ali r.a. efendimizin: “Yemeğe tuz ile başlayan kimseyi Allah-ü Teala 70 dertten kurtarır” dediğini biliyor muydunuz?

Tavukların her ne kadar besmele ile islami usullere göre kesilseler dahi, içerisindeki bağırsaklar ve pislikler atılmadan sıcak suya atılmaları halinde necis olacağını, dolayısı ile yemenin caiz olmadığını, günümüzdeki hazır tavukların ise fabrikalarda üretilirken maalesef bu hassasiyete riayet edilmediğini için, bu tavukları yemenin İslam’a uygun bir hareket olmadığını, o yüzden çarşi-ü pazarda satılan tavuk dönerlere ulu-orta rağbet edilmemesi icap ettiğini biliyor muydunuz?

Yed-i Tũlâ sahibi üstatlarımızdan birinin Aspirin hapı için; “(Faydasını tam olarak) bilselerdi bu kadar ucuza satmazlardı ” dediğini ve içerken de; Asprin önce ikiye bölünmeli ve bir parçası alınarak o da ikiye bölünmeli ve çeyreğini sağ azı dişlerin arasına diğer çeyreğini de sol azı dişlerin arasına bırakarak kendi haline erimesinin beklenilmesini, eridikten sonra da kalan yarısını da aynı şekilde uygulanmasını tavsiye ettiğini ve bunun çok tesirli olduğunu biliyor muydunuz

HANGİ SÜNNET VARDIR Kİ MADDİ VEYA MANEVİ BİR FAYDASI OLMASIN

Uzmanlar, iftar sofralarının vazgeçilmez yiyeceği hurmanın kalp ve damar hastalıklarından korunmada etkili rol oynadığı, kansere karşı koruyucu olduğu ve kilo vermek için birebir olduğu belirtti.

Ramazan ayının vazgeçilmezi hurmanın lif, mineral ve fenol açısından oldukça zengin bir besin maddesi olduğunu belirten uzmanlar, bu meyvede bulunan sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum ve demirin elmadan 2 kat daha fazla olduğunu, düzenli yenilmesi halinde, kalp ve damar hastalıkları riskini azalttığını ifade etti.

SAYISIZ FAYDASI OLAN BİR MEYVE

Hurmanın insan vücudu için içerdiği faydaları anlatan Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hayrettin Mutlu, "Ramazan sofralarının vazgeçilmez meyvesi olarak bilinen hurma, Ramazan dışında da sürekli olarak tüketilmesi gereken, sayısız faydası olan bir meyvedir." dedi.

Şeker oranı fazla olmasına rağmen hurmanın kilo aldırmadığını belirten Mutlu, "Hurmanın, sindirim sistemi rahatsızlıklarına yani kabızlık ve ishal gibi problemleri engellemeye ve önlemeye yardım ettiği biliniyor. Gündelik yaşamın insanda oluşturduğu stres ve yorgunluk duygusundan kurtulabilmek için hemen hemen her gün hurma yemekte yarar var." diye konuştu.

Ayrıca, 20 nem ihtiva eden taze hurmada yüzde 60-65 şeker ve yüzde 2 protein olduğunu ifade eden uzmanlar, "Orucun hurma ile açılması insanın üzerinde oluşan halsizliği gidermesini sağlar. Hurma aslında her öğünde yenilebilecek bir meyvedir. Mineraller açısından oldukça zengindir. İçeriğinde kalsiyum, potasyum, demir B vitamini bulunmaktadır. Hurma bedeni ve zihni gelişmeyi sağlar. Kansere karşı koruyucu olduğu bilinir. Boğaz ağrısına keser. Bronşit, öksürük ve soğuk algınlığı şikayetlerini giderir. Kemik hastalıklarında faydalıdır" dedi.

Hurmanın hafızayı geliştirdiğini, kolesterolü düşürdüğünü ve zayıflamaya birebir olduğunu belirten uzmanlar, "Yüksek oranda bulunan lifin, kolon, göğüs ve rahim kanseri ihtimalini düşürdüğünü gösteriyor. Aynı zamanda lohusalık yaralarını çabuk iyileştiren, sütü artıran, içindeki potasyumla çocukların büyümesini sağlayan ideal bir besindir. Potasyum miktarı bol olduğu için bebeğin gelişmesini, gürbüzleşmesini, hasta olmasını önlediği görülüyor" açıklamasını yaptı.

Arabistan'da mango vardı da yemediler mi...
Ne yenecek tabiiki hurma.
Faydalıdır eyvallah ki hangi meyve faydasız.

Şeker hastaları ekşi elma yiyebilir mi?

Şeker hastaları ekşi elma yiyebilir mi?

Değerli öğretmenim öncelikle geçmiş olsun.Şeker hastaları ekşi elma vişne greyfurt gibi meyveleri yiyebilir.Annem ve akrabalarımda şeker hastalığı var.Ancak miktarını ayarlamak lazım.

“ Sağlık” En Büyük Hediyedir.
“Tok Gözlülülk “ en büyük Zenginlik,
“Güven” En büyük akrabalık,
“Sevgi” ise en büyük Mutluluktur.
Her nefes alışınız sağlık, mutluluk, sevgi, huzur dolu olsun.

Elbiselerin yeni alındığı zaman hemen giyilmemesi gerektiğini; Çünkü “Şüpheli şeylerden kaçınmadıkça hakiki iman etmiş olamazsınız” hadisi şerifi de göz önünde bulundurulduğunda; imal edilirken üzerine necis bir şeyin bulaşmış olabileceği ya da içki idrar vs. gibi ibadete mani olan şeyler sıçramış olabileceği şüphesi nedeni ile işi garantiye alarak, yıkandıktan sonra giyilmesinin daha uygun olacağını biliyor muydunuz ?

.

yeşil çay ve tarçın kullanan var mı aranızda... ne gibi yararı var acaba

Limon Kemoterapiden 10,000 kat daha güçlü diyorlar ama siz ya bilmiyor ya da inanmak istemiyor olabilirsiniz! Yahut hala kanser değilsiniz! Ya da kansersiniz de haberiniz de yok olabilir!

Her neyse! Son yüzyılda laboratvuarlarda üretilen “sentetik-plastik v.d.” ilaçlardan dünyadaki bir çok devletin milli gelirinden daha fazla para kazanan ilaç firmaları var. Bunlar akıllara ziyan paralar kazanıyorlar. Bu ilaçlar hakkında kötü veya olumsuz eleştiri yapanları da dünyayı başlarına yıkmak için ellerindeki tüm imkanları kullanıyorlar.

Şimdi birisi kalksa dese ki: “Limonun suyu kanseri önler, limonun tadı güzel ve yan etkisi yok, “kemoterapi”den de daha etkili diyebilse! Ve yüzlerce milyar dolar kar elde eden şirketler ve onların yardımcıları bazı ilaç mümessilleri ve bazı doktorlar, proflar, uzmanlar, politikacılar, çok bilmişler, ahkam kesenler daha bilmem kimler neler yapar hiç düşündünüz mü?

Melesa birisi dese ki: Bu limon ağacının, meyvesinin posası, limonun suyu, yaprağı mükemmel bir gıdadır dese... Mesela suyu “asidik” halden alkali hale getirir dese kimbilir kaç kişi saldırıya geçer! Oysa emülgatörlü sanayi ürünü bir “limonata”ya kimse karşı koyamaz ve kötü diyemez! Hele bir desin bakalım, kaç binliralar ceza öder. Eğer mümkün olsaydı belki mahkemeler kalemini bile kırabilir di... Belki!

Limon mu?
İlginç olanı limon tümör ve kistler üzerine etkili bir bitki her tür kanser tipine karşı kanıtlanmış bir çaredir, bazıları kanserin her türlü varyasyonuna karşı yararlıdır, bakteri enfeksiyonları ve mantarlara karşı anti mikrobal spektrum, kurt ve parazitlere karşı etkili, yüksek tansiyonu dengeliyici, stresle savaşan, sinir bozukluklarına iyi gelen antidepresan etkisi var diyebilecek bir babayiğit var mı?

Kaynağın var mı Hoca! Diyenleri duyuyoruz?

Dünyanın en büyük ilaç üreticilerinden birinden öğrenildiğine göre; 1970'ten beri 20'den fazla farklı laboratuar test etti ve sonuç olarak limon ekstresinin 12 kanser tipinde kötü huylu hücreleri yok
ettiği iddiaları yıllardır ortalığı kasıp kavuruyor!

Hatta bu kanserler içinde kolon, göğüs, prostat, akciğer ve pankreas kanserleri de varmış!

Kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatmada limon ağacı bileşenlerinin Adriamycin adlı bütün dünyada genellikle kemoterapide kullanılan ilaçtan 10,000 kat daha iyi olduğu söyleniliyo ve limon ekstreleri ile yapılan bu terapi sadece kötü huylu kanser hücrelerini yok ediyor ve sağlıklı hücrelere hiçbir etkisi bulunmuyor” deniliyor!

Kaynak: Institute of Health Sciences,