Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.744
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.744
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Mar 2015 07:42:23

Vitiligo Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

El, yüz ve vücudun belirli bölgelerinde oluşan süt beyaz lekeler hayatınızı sandığınızdan çok daha zor bir duruma sokabilir. Fiziksel görünümünüzde ciddi bir değişiklik oluşturan bu lekeler sadece vücudunuzu değil psikolojinizi de olumsuz şekilde etkiler. İşte vücutta bu şekilde beliren lekelere vitiligo adı verilmektedir.
Vitiligo nedir?
Vücudumuzu kaplayan derimizde pigment üreten melanosit hücreleri vardır. Bu hücrelerin görevi pigment üretmek yani derimize renk vermektir. Melanosit hücreleri herhangi bir nedenden dolayı işlem göremez duruma gelirse, hasar görürse pigment üretemez hale gelir.
Vücutta deri rengi için yeterli pigment üretilemediği durumda, vücudun belirli yerlerinde, büyüklükleri ve sınırları belli olan yama şeklinde süt kadar beyaz lekeler meydana gelir. Bu lekeler vitiligo olarak tanımlanır.
vitiligoVitilogonun oluşma sebebi nedir?
Vitiligo pigment yetersizliğinden meydana gelir demiştik. Uzmanlar pigment yetersizliğine yol açan sebebi tam olarak netleştiremediler ancak yinede vitiligoya neden olan bir kaç faktörü sıralayabiliriz;
 -Bağışıklık sisteminin bozulması,
-Genlerde meydana gelen bozukluk,
-Güneş ışınlarına fazla maruz kalınması,
-Stres
-Genetik faktörler.
Vitiligo hastalığının tedavisi var mıdır?
Uzmanlar vitiligo tedavisini uygularken melanosit hücrelerinin çalışması için uygun ilaç ve kremleri kullanırlar. Çünkü melanosit hücrelerinin çalışması yeniden pigment üretmesi ve derinin kendi rengini alması anlamına gelir.
Ancak son yıllarda vitiligo hastalığı için yeni bir tedavi yöntemi olan lokal ultraviyole B ışık tedavisi (UVB) uygulanmaktadır. Oldukça etkili bir yöntem olduğu için hastalar tarafından tercih edilen bir tedavi yöntemidir.
Etkili bir yöntem olan ışık tedavisi yalnızca lekeli alana uygulanır. Diğer alanların zarar görmesi engellenmiş olur. Genellikle 10 seans sonrasında hastayı memnun edici sonuçlar alınmaktadır. Tedavi sonrasında hasta yaşamına aynen devam edebilir.
Bunun dışında krem tedavisi de uygulanır. Ancak kullanılan krem kesinlikle doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Çünkü bazı vakalar da sağlıklı olan derinin renginin değiştiği, yüze uygulandığında çeşitli yan etkilerin ortaya çıktığı görülmüştür. Bu nedenle krem tedavisini mutlaka doktor önermelidir.
Vitiligo hastalığınız varsa güneşte kalmamaya özen göstermeli, güneşe çıktığınız da ise yüksek koruyucu faktörlü güneş kremleri kullanmalısınız.
Yüz bölgesine uygulanan tedaviler oldukça hızlı ve başarılı sonuçlar vermektedir. Ayak ve el bölgesinde ki lekeler yüze göre daha geç iyileşmektedir.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.231
  • 222.974
  • 28.231
  • 222.974
# 21 Mar 2015 08:45:32
SAĞLIK
1. Çok su için.
2. Kahvaltıyı kral, öğle yemeğini prens ve akşam yemeğini de
dilenci gibi yiyin.
3. Ağaçlarda ve bitkilerde yetişen yiyecekleri daha çok ve
fabrikalarda üretilen yiyecekleri daha az yiyin.
4. 3 E ile yaşayın -- Energy, Enthusiasm, and Empathy (enerji,
heyecan ve duygu paylaşımı).
5. Meditasyon, yoga ve dua yapacak zaman yaratın.
6. Her gün en az 10 dakika sessiz olarak oturun.
7. 7 saat uyuyun.
8. Her gün 10-30 dakika yürüyüş yapın. Ve yürürken
gülümseyin.

KİŞİLİK:

9. Hayatınızı başkalarınki ile karşılaştırmayın. Onların
seyahatinin ne hakkında olduğuna dair hiçbir fikrin yok.
10. Kontrol edemeyeceğiniz olumsuz düşüncelere veya şeylere
sahip olmayın. Bunun yerine enerjinizi olumlu şekilde şu an
için harcayın.
11. Kendinizi fazla abartmayın; sınırlarınızı bilin.
12. Kendinizi çok da ciddiye almayın.
13. Kıymetli enerjinizi gevezelikle, dedikoduyla boşa harcamayın.
14. Uyanık iken daha fazla hayal kurun.
15. Kıskançlık, çekememezlik zamanın boşa harcanmasıdır.
İhtiyacınız olan her şeye zaten sahipsiniz.
16. Geçmiş meseleleri unutun. Partnerinizin geçmiş hatalarını
hatırlatmayın. Bu durum mevcut mutluluğunuzu bozar..
17. Hayat, birisine kin duyarak zamanı boşa harcamak için çok
kısadır. Kimseden nefret etmeyin.
18. Geçmişinizle barış yapın ki, şimdiki zamanı bozmasın.
19. Hayatın bir okul olduğunu ve öğrenmek için burada
olduğumuzu unutmayın. Problemler, cebir dersi gibi gelip
giden, ancak aldığımız derslerin bir ömür boyu devam
ettiği eğitim programının bir parçasıdır.
20. Daha fazla gülümseyin ve gülün.
21. Her tartışmayı kazanmak durumunda değilsiniz. Aynı
fikirde olmamak için anlaşın.

SOSYAL YAŞANTI:

22. Ailenizi sık arayın.
23. Her gün diğerlerine iyi bir şey verin.
24. Herkesi her şey için affedin.
25. 70 yaşından büyük ve 6 yaşından küçük kimselerle vakit
geçirin.
26. Her gün en az 3 kişiye gülümseyin ve tanımadığınız en az 1
kişiye "GÜNAYDIN" deyin.
27. Başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğü sizi
ilgilendirmez.
28. Hasta olduğunuz zaman işin sana bakmaz, Arkadaşların
bakmalı. Onlarla temasta olun.

HAYAT:

29. Doğru şeyi yapın!
30. Faydalı, güzel veya neşe dolu olmayan her şeyden uzak
durun.
31. ALLAH her şeyi iyileştirir.
32. Bir durum iyi veya kötü olsun, nasılsa değişecektir.
33. Nasıl hissettiğinizin önemi yok, haydi kalkın, giyinin ve
ortaya çıkın.
34. En iyisine henüz sıra gelmedi.
35. Sabah canlı olarak uyandığınız zaman, bunun için ALLAH' a
şükredin.
36. Maneviyatınız daima mutludur. Öyleyse mutlu olun.

Çevrimdışı clamidia72

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.161
  • 1.248
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 1.161
  • 1.248
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 21 Mar 2015 09:55:33
10 gün öce kızım parkta koşarken yüz üstü düştü. O günden beri burunda soluk alırken tuhaf sesler çıkıyor. Banyo yapınca düzeliyor ama ertesi gün gene aynı. Griptir dedim ama p.tesi doktorun yolu gözüktü.

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 4.415
  • 27.381
  • 4.415
  • 27.381
# 21 Mar 2015 09:58:34
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
10 gün öce kızım parkta koşarken yüz üstü düştü. O günden beri burunda soluk alırken tuhaf sesler çıkıyor. Banyo yapınca düzeliyor ama ertesi gün gene aynı. Griptir dedim ama p.tesi doktorun yolu gözüktü.
Geçmiş olsun öğretmenim.

Çevrimdışı yaar23

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.393
  • 37.744
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.393
  • 37.744
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Mar 2015 10:21:08
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
10 gün öce kızım parkta koşarken yüz üstü düştü. O günden beri burunda soluk alırken tuhaf sesler çıkıyor. Banyo yapınca düzeliyor ama ertesi gün gene aynı. Griptir dedim ama p.tesi doktorun yolu gözüktü.

Çok çok geçmiş olsun değerli hocam...

Çevrimdışı kurthan

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.654
  • 72.836
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 10.654
  • 72.836
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Mar 2015 10:27:16
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
10 gün öce kızım parkta koşarken yüz üstü düştü. O günden beri burunda soluk alırken tuhaf sesler çıkıyor. Banyo yapınca düzeliyor ama ertesi gün gene aynı. Griptir dedim ama p.tesi doktorun yolu gözüktü.
Geçmiş olsun öğretmenim.

Çevrimdışı seliali

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 4.869
  • 31.316
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.869
  • 31.316
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 21 Mar 2015 12:49:09
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
10 gün öce kızım parkta koşarken yüz üstü düştü. O günden beri burunda soluk alırken tuhaf sesler çıkıyor. Banyo yapınca düzeliyor ama ertesi gün gene aynı. Griptir dedim ama p.tesi doktorun yolu gözüktü.
Geçmiş olsun öğretmenim

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.231
  • 222.974
  • 28.231
  • 222.974
# 21 Mar 2015 14:45:56
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
10 gün öce kızım parkta koşarken yüz üstü düştü. O günden beri burunda soluk alırken tuhaf sesler çıkıyor. Banyo yapınca düzeliyor ama ertesi gün gene aynı. Griptir dedim ama p.tesi doktorun yolu gözüktü.

Geçmiş olsun öğretmenim.İnşallah ciddi sorun çıkmaz.Geciktirmeyin.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.744
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.744
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 22 Mar 2015 07:33:50
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
10 gün öce kızım parkta koşarken yüz üstü düştü. O günden beri burunda soluk alırken tuhaf sesler çıkıyor. Banyo yapınca düzeliyor ama ertesi gün gene aynı. Griptir dedim ama p.tesi doktorun yolu gözüktü.
Geçmiş olsun öğretmenim.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.744
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.744
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 22 Mar 2015 07:44:02

Kanser Hücrelerini 24 Saatte Öldüren Baharat

Çağımızın uzun ve zorlu bir sürece rağmen kesin tedavisi olmayan kanser hastalığı araştırmalarına göre Köri baharatında bulunan bir maddenin kanser hücrelerini öldürdüğü bildiriliyor.
Uzmanlara göre; köri baharatının elde edilmesinde kullanılan zerdeçalın içeriğindeki kurkumin maddesinin araştırmalarda yemek borusu kanseri hücrelerini öldürdüğünün belirlendiği açıklanıyor.
Araştırma ekibi; kurkuminin kanserli hücreleri 24 saat içerisinde öldürmeye başladığını gözlemlediklerini belirtiyorlar.
koriKurkumin maddesinin iyileştirici etkisi bilinmesiyle bu araştırma sonuçlarına göre kanser hastalıklarında yeni tedavilerin geliştirilmesi yönünde yardımcı olacağı belirtiliyor.
Zerdeçal diğer bir adıyla Hint Safranı içeriğindeki doğal kimyasal maddeler, yemek borusu kanseri tedavisinde kullanılma imkanı sağlayabileceği söyleniyor.
Uzmanlara göre son otuz yılda yemek borusu kanserinde neredeyse yarı yarıya artış görülmesi ise, alkol tüketimi, obezite ve reflü hastalığındaki artışa bağlı olabileceği yönünde.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.231
  • 222.974
  • 28.231
  • 222.974
# 22 Mar 2015 19:21:58
Burnumuzun neden 2 deliği var ?
Nefes alırken her iki deliği birden kullanırız. Sağ taraf sıcağı (güneşi), sol taraf soğuğu (ayı) temsil eder.

BAŞINIZ AĞRIYORSA sağ burun deliğinizi kapatın 5 dakika süreyle sol burun deliğinizden nefes alın..

KENDİNİZİ YORGUN HİSSEDİYORSANIZ sol burun deliğinizi kapatın, sağ burun deliğinizden nefes alın. (Zihninizi de açar)…

İnanmıyor olabilirsiniz. Çok eski bir doğu kültürüdür. Deneyin, farkı görün…

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.231
  • 222.974
  • 28.231
  • 222.974
# 26 Mar 2015 17:06:50
Çörek Otunun Faydaları;

*Mikrop, virüs ve mantarlara karşı etkili bir savunma aracıdır.
*Kan şekerini düşürür.
*Damar hastalıklarını engeller.
*İdrar söktürücü özelliği ile safrayı rahatlatır.
*Vücuttaki zehirlerin atılmasını sağlar.
*Hazmı kolaylaştırır.
*Yaraların daha hızlı iyileşmesini ve hücrelerin yenilenmelerini hızlandırır.
*Alerjiyi engeller

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.744
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.744
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 28 Mar 2015 07:12:28

Otizm

Otizm her 10.000 insandan 4’ünü etkileyen bir beyin rahatsızlığıdır. Otizm teşhisi genellikle çocukluk çağında (3 yaşlarında) koyulur ve çocuğun çevresine karşı tep­kisizliği şeklinde nitelendirilir. Otizm hastalığının çok belirgin belirtileri yoktur, otistik çocuklar birbirinden farklı belirtiler gösterebilir. Bazı otistik çocuklar kendi­lerine gösterilen sevgiye ve şefkate karşı kayıtsız kalırlar, sosyal ilişkiler kuramaz­lar. Bazı otistik çocuklar hiç beklenmedik bir anda sallanmaya başlar, saatlerce hiç ses yapmadan yerinde oturur ve otururken bir anda ayaklarını yere vurmaya baş­lar. Bazı otistik çocuklar öğrenme güçlüğü yaşarken, bazı otistik çocukların zihni açıktır.
Otizme neden olan etkenler tam olarak bilinmemektedir; ancak bazı dok­torlar kalıtsal bir durumun, nörolojik bir dengesizliğin ya da herhangi bir vücut fonksiyonunun görevini yerine getirememesinin otizme neden olabileceğini dü­şünmektedir. Otizmin bağışıklık sistemi ile ilgisi olabileceği de düşünülmektedir.
Otistik çocukları konu alan araştırmalar, ailelerinin bağışıklık sistemi rahatsızlık­ları yaşadığını göstermiştir. Bu hastalıkların başında romatoid artrit gelmektedir. Ya­pılan çalışmalar, otistik çocukların ailelerinin %46’sında bağışıklık sistemi hastalıkları yaşandığım belirlemiştir. Otistik çocukların %21’inin anne-babasından en az biri­nin bağışıklık sistemi hastası olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle otizmin bağışık­lık sistemi ile iîişkilendirilebileceği düşüncesi yaygınlık kazanmıştır. Ancak bu dü­şünce kesin olarak bilimsellik kazanmamıştır. Bu nedenle bazı otistik çocukların durumu, bilimsel olarak açıklanabilir bir nedene dayandırılamamaktadır.
Otizm için önerilen modern tıp tedavileri:
Danışmanlık ve psikolojik destek hizmetleri uygun görülmektedir. Sakinleştirici bir ilaç türü olan “fenotiazin antipsikotik” ilaçlar kullanılmaktadır. “Fenfluramin” ve “tioridazin” türü ilaçlar da kullanılmaktadır.
Doğal sağlık tedavileri:
■ osteopati terapileri otistik çocuklar için uygulanabilir. Bazı uzmanlar otizme neden olan etkenin doğum esnasında kafatasının sıkışması nedeniyle ortaya çıkan baş ağrıları olduğunu düşünmektedir.
■ Homeopati terapilerinin otistik çocuklar üzerinde sağladığı yarar henüz kesin olarak belirlenememiştir ancak yine de homeopati uzmanları ile konuşup te­rapileri başlayabilir, çocuğunuzda görülen belirtilerin hafifleyip hafiflemedi­ğini tespit edebilirsiniz. Aşağıdaki homeopati terapileri otistik çocuklar için yararlı olabilir:
■ Sese karşı çok hassas olan, başını yerden yere vuran ve sinirleri bozulan bir çocuk için papatya idealdir.
■ Kendi kabuğuna çekilen, halının üstüne oturarak ayağa kalkmayı redde­den, sürekli sayı sayan, geceleri sürekli terleyen çocuklar için özel bir ho­meopati maddesi olan “silika”yı kullanabilirsiniz.
■ Genital organlarla oynamayı adet haline getiren, kendi kendine mırılda­nan, her şeyden ve herkesten şüphelenen ve gülme krizlerine giren çocuk­lar için “ban otu” (hyoscyamus) kullanılabilir.
■ Davranışsal otizm tedavisinde besin terapileri de uygulanüabilir. Özellikle de magnezyum, B6 vitamini, ve C vitamini takviyesi önemli bir rol oynar. Otizmin sadece besin terapileri ile tedavi edilip edilemeyeceğine dair bilimsel bir bul­gu yoktur. Çocuğunuz davranışsal otizm hastası ise, aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurmanız gerekebilir:
■ 44 otistik çocuktan 15’ine uygulanan magnezyum destekli B6 vitamini tedavisi büyük bir başarı elde etmiştir. Tedaviyi alan çocukların durumunda ilerlemeler kaydedilmiştir. Tedavi bırakıldığında, çocukların durumunun daha kötüye gittiği belirlenmiştir.
■ Magnezyum destekli B6 vitamini tedavisinin “fenfluramin” ve “tioridazin” türü ilaçlardan 6 kat daha etkili olduğu ortaya çıkmıştır.
■ Otistik çocuklara yapılan C vitamini takviyesi de başarılı sonuçlar vermek­tedir. Doktorlar tarafından 8’er gramlık dozlar şeklinde hazırlanan özel C vtiamini terapileri otizm belirtilerini hafifletmektedir.
■ Otistik çocukların beslenme programından çıkarılan katkı maddeleri ve aler­jik gıdalar da işe yaramaktadır. Bazı otistik çocukların mide bağırsak hastalık­ları, çölyak hastalığı ve gıda tahammülsüzlüğü gibi vakaları yaşadığı belirlen­miştir.
Uzman bir pediatrisi olan Dr. Micheal Tettenborn, 2-15 yaşlarındaki 57 otistik çocuktan 28’inin durumunda, mantarlara karşı özel bir tedavi olan “arıti-fungal” (mantar-savar) tedaviler ve süt ve maya türü ürünlerin sınırlı olarak kullanıldığı diyetler sayesinde gelişme kaydedildiğini belirtmiştir. Bu tedavi ve diyetleri yarım bırakan 15 çocuğun durumunun kötüye gittiği, 6’sırıın duru­munda ise “belli belirsiz bir gelişme” kaydedildiği bildirilmiştir.
Otistik çocuk­ların pek çoğu, doğumu takip eden 16. aydan sonra belirti göstermeye başla­mıştır. Saptanan belirtilerin arasında sosyal ilişkiler kuramama, göz kontağı kuramama, bağırsak hareketlerinde büyük değişiklikler yaşama ve antibiyotik kullanımı sırasında kötüleşme gibi durumlar yer almaktadır. Otistik çocukla­rın sürekli susadığı, süt ve tahıllı ürünlere karşı aşırı ilgi gösterdiği, burun tıka­nıklığı yaşadığı, karın şişliği, solgun bir yüz ve göz altı morlukları gibi belirtiler yaşadığı da gözlemlenmiştir.
■ Ginko biloba serbest-radikalleri yok eden ve beyni koruyan bir maddedir. Gin-ko biloba beyne giden kanın miktarını artırarak beyin fonksiyonlarını kuvvet­lendirir. Ginko biloba kullandığınız başka ilaçlarla etkileşime girebilir. Bu ne­denle ginko biloba kullanmadan önce doktorunuza danışmanız gerekir.

Çevrimdışı dost63

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 29 Mar 2015 11:38:59
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Rahmetli Ali İhsan Tola Ağabey anlatıyor: “Üstad, 1954 yılında bir gün, Ali İhsan, insanlar senin elinden şifa bulacak’’ der. Bir gün de Çam Dağı’ndayken, Üstad bir bitkinin dalını uzatarak “Ali İhsan buna dikkat et! İleride bunun çok faydasını göreceksin” der ve kafa süpürgesinin (Karabaş Otu) dalını cebine koyar.

“Barla’ da Üstad Hazretlerini ziyaret ettiği zaman, Üstad kafa süpürgesini (Karabaş Otu) çay olarak kullanıyormuş. Kendisine “Ben bunu kullanıyorum, çok faydasını görüyorum. Bunun faydalarını ileride sen açacaksın” der. Ali İhsan Abi, “Üstad bana âlem-i manada yüz tane proje verdi, bir tanesi de Karabaş Otu’dur” demiştir.
Faydaları ve kullanım şekli:

1) Kılcal damarları açar, damar tıkanıklığını giderir.

2) Vücuttaki toksinleri, zararlı maddeleri temizler. İlk bahar ve son baharda birer kür kullanılması faydalıdır.

3) Sinirsel baş ağrılarını rahatlatır, zindelik verir.

4) Migren ağrılarına Karabaş balı kullanılır, kalb ve beyin damarlarını açar.

5) İdrar yolları enfeksiyonları ve basit yaralarda antimikrobik etkilidir.

6) Uykusuzluk ve yüksek tansiyon gibi şikâyetlerde çok fayda sağlar.

7) Damar sertliğine faydalı, kalbe ve sinirlere kuvvet verir.

8 ) Mide ve barsak spazmlarında (sancılarında) faydalıdır.

9) Balgam söktürücüdür..

10) Ekzama yaralarını iyileştirici etkisi vardır.

11) El ve baş titremelerini önler. Yaşlılara macun yapılıp yedirildiğinde ferahlatır ve gençleştirir.

12) Makat hastalıklarına şifalıdır.

13) 15 bardak suya bir demet Karabaş Otu konup, 20 dakika kaynatılır. 1-2 ay yemek arası ya da öncesinde birer çay bardağı içildiğinde kanseri durdurur. Balla da yense olur.

14) Hafızayı güçlendirir, Alshaimer’i önler. Her evde bulundurulması ve ailece severek, faydalarına inanarak içilmesi çok fayda sağlar.

Kolay hazırlanabilecek bir karışımı da belirtelim: 500 gram hakikî bal veya keçiboynuzu pekmezi küçük bir tencereye konur. İçine 100 gram Karabaş Otu çiçekli kısmı karıştırılır. O tencere de içinde su bulunan daha büyük bir tencerenin içine konduktan sonra, buharda pişirip reçel kıvamına gelince, ateşten indirilip soğuduktan sonra cam kavanoza konur. Sabah-akşam bir tatlı kaşığı yenir. Diyabet hastaları bu şekliyle kullanmamalıdır.

Şifanın sebeplerden değil, Şafi-i Hakikî olan Müsebbibül Esbab’tan, Rahman-ür Rahim’ den (cc) geldiği inancının şuuruyla
Yeni Asya

Çevrimdışı dost63

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 29 Mar 2015 11:39:43
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
KEBABİYE

Kış mevsiminin değişik haller aldığı bu günlerde, genel olarak insanların bağışıklık sisteminin zayıf ve savunmasız olduğu göz önünde bulundurularak, mevsim hastalıklarına karşı vücut direncimizi arttıracak iki nimetten söz edeceğiz. Bu arada hijyen şartlarının yetersizliği ve toplu taşımada yaşanan zorlukların olumsuzluğu da unutulmamalıdır. İlk bahsedeceğimiz harika nimet olan KEBABİYE’dir.

Asıl yetiştiği yer, Hindistan ve Endonezya olmakla beraber bütün baharatçılarda bulunabilir. Kışın üşümemek için karabiber gibi yemeklere serpilebilir. Zorlu öksürüklerde ağızda da çiğnenebildiği gibi (günde 2-3 defa 5’er tane), toz haline getirerek, kaliteli bal bulmak zor olduğundan, dut veya keçiboynuzu pekmezi ile şerbet yapılabilir. Çiğnenirse ses kısıklığını ve ağız kokularını hoş olan aroması ile geçirdiğinden, kullananların ekseriyeti memnun kalmıştır. Ayrıca idrar yolları enfeksiyonlarında da faydalıdır.

Yeni Asya

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK