Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 Nis 2015 05:58:53
ZEYTİNYAĞI KANSER HÜCRESİNİ 1 SAATTE DOĞAL OLARAK ÖLDÜRÜYOR!

Bazı bitkilerin kanser hücrelerini apoptosis olarak adlandırılan yolla, 16 - 24 saat arasında bir sürede öldürdükleri biliniyor. Zeytinyağında bulunan oleokantal maddesinin ise bu işi çok daha çabuk, 30-60 dakika arasında yaptığı belirlenmiş. Yeni bir çalışmada oleokantalin apoptosis proteinini hedefleyerek değil hücrelerei atıklarını boşaltmaktan sorumlu lisosom organellerini hedefleyerek yaptığı bulunmuş. Lisosomlar parçalanınca hücre de parçalanıyormuş.
Zeytinyağının kanser tedavisinde kullanılmasına henüz zaman var çünkü hücre çapında alınan sonuçların organizmanın bütününde nasıl olacağı üzerinde çalışılması gerek. Ancak bu son çalışma son derece umut verici. Ayrıca zeytinyağının pek çok hastalığa iyi geldiği de biliniyor.
ZEYTİNYAĞI DEĞİL, İLAÇ GİBİ KUSURSUZ ZEYTİNYAĞI İÇİN!
antioksidan ve fenolleri ölmememiş yani kusurlu hale gelmemiş ilaç gibi zeytinyağı kullanın.

Çevrimdışı dost63

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 20 Nis 2015 08:06:23
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
D vitamini degerim alt sınırın cok altinda çikti.Aile hekimim fizige yonlendirdi.Tehlikeli bir durum ihmal etme dedi.Kemik erimesine sebep oluyormus.Bayagi bi moralim bozuk cumadan beri.Nasil bir tedavi verecek doktor merak ediyorum.
Allah şifa versin canim

Çevrimdışı dost63

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 20 Nis 2015 08:06:40
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ZEYTİNYAĞI KANSER HÜCRESİNİ 1 SAATTE DOĞAL OLARAK ÖLDÜRÜYOR!

Bazı bitkilerin kanser hücrelerini apoptosis olarak adlandırılan yolla, 16 - 24 saat arasında bir sürede öldürdükleri biliniyor. Zeytinyağında bulunan oleokantal maddesinin ise bu işi çok daha çabuk, 30-60 dakika arasında yaptığı belirlenmiş. Yeni bir çalışmada oleokantalin apoptosis proteinini hedefleyerek değil hücrelerei atıklarını boşaltmaktan sorumlu lisosom organellerini hedefleyerek yaptığı bulunmuş. Lisosomlar parçalanınca hücre de parçalanıyormuş.
Zeytinyağının kanser tedavisinde kullanılmasına henüz zaman var çünkü hücre çapında alınan sonuçların organizmanın bütününde nasıl olacağı üzerinde çalışılması gerek. Ancak bu son çalışma son derece umut verici. Ayrıca zeytinyağının pek çok hastalığa iyi geldiği de biliniyor.
ZEYTİNYAĞI DEĞİL, İLAÇ GİBİ KUSURSUZ ZEYTİNYAĞI İÇİN!
antioksidan ve fenolleri ölmememiş yani kusurlu hale gelmemiş ilaç gibi zeytinyağı kullanın.
Allah razı olsun,paylasimlarıniz cok yararli

Çevrimdışı dost63

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 20 Nis 2015 08:08:53
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Dereotunun Sağlığa Faydaları

Sindirim: Çeşitli toplumlarda sindirim sorunlarına karşı kullanılan dereotu sindirime bağlı mide kramplarına ve mide ağrılarına iyi gelir. 2002 yılında yapılan bir çalışmaya (BMC Pharmacology) göre dereotu fazla mide asidi üretimini baskılayarak mide lezyonu (ülser gibi) gelişimini önlüyor. Ayrıca dereotu yağı anti-spazmodik, gaz giderici, hazmettiricidir ve sedatif özellikleri vardır.

Çevrimdışı dost63

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 20 Nis 2015 08:11:14
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Faydalı Bilgi ; 7 su içilmez kuralı
1-Banyodan sonra su içilmez, içilirse organlar yaşlanır..
2-Acı yedikten sonra su içilmez, içilirse reflü,gastrid ve bağırsak rahatsızlığı yapar..
3-Uyku arasında içilmez , çünkü beyni etkiler
4-Meyveden sonra içilmez, içilirse asıt ortaya çıkar..
5-Koşup yorulduktan sonra içilmez, karaciğer ve dalak büyür..
6-Tatlı yedikten sonra: şeker yükselmesi ne sebep olur.
7-Kustuktan sonra içilirse vebaya sebep olur..
Ayak ta ikende su içilmez.
-Et yedikten sonra su içilir
-Yağlı yedikten sonra su içilir
-Korkunca su içilir
-Yemekten önce su içilir

Çevrimdışı sulem

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.726
  • 3.304
  • 2.726
  • 3.304
# 24 Nis 2015 21:39:28
Yaslilar diyalize dayanabilir mi bilen var mi anneannem 87 yasinda

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 25 Nis 2015 07:55:03

Orak Hücreli Anemi ve Orak Hücre Taşıyıcılığı

Orak hücreli anemi; yoğun ağrı episodalarına (nöbetlerine), enfeksiyonlara karşı hassaslığa (savunmasızlığa), kronik hemolitik anemiy, organ tahribine ve bazı vakalarda ölüme neden olan kalıtsal bir kan hastalığıdır. Her iki ebeveynden de orak hücre geni almak, orak hücreli anemiye neden olur.
Genellikle semptomlara neden olmayan orak hücre taşıyıcılığı, bir kişi sadece ebeveynlerden birinden orak hücre geni aldığında oluşur.
Orak hücreli anemisi olan kişiler, kırmızı kan hücrelerinde hemoglobin S olarak adlandırılan anormal bir hemoglobin türü yaparlar. Düşük oksijen seviyeleri, hemoglobinin hücreleri sert ve orak şekline dönüştüren çubuk benzeri yapılar üretmesine neden olur. Hücreler, oval olmak yerine, bir orak (ya da kanca) gibi bükülürler. Sonuç olarak, hücreler çok sertleşirler ve kolayca hasar görebilirler; bu da hemolitik anemiye yol açar.
Aynı zamanda hücreler, şekille¬rinden dolayı, vücuttaki küçük kan damarlarında kolayca akmazlar ve bu da, kanaüan (geçişleri) tıkayarak vücuttaki dokulara giden kan akışını (ve böylelikle oksijeni) azaltmalarına neden olur. Bu, hücrelerin şekillerinin daha çok bozulmasına neden olur ve yakındaki dokulara giden kanı kesebilir (önleyebilir).
Oksijen olmayınca bu alan acı vermeye başlar. Bu, orak hücreli aneminin neden olduğu ve orak hücre krizi olarak adlandırılan ağrının kaynağıdır. Bu hastalıktan etkilenen bir kişinin kemikleri ağnyabilir; böbreği tahrip olabilir; idarannda kan görülebilir ve bazen bağırsaklan ve akciğerleri hasar görebilir.
Beyni etkileyen bir orak hücre krizi; felce, sara nöbetlerine ya da bilinçsizliğe (şuursuzluğa) neden olabilir.Başlangıçta (ilk zamanlarda) orak şekilli hücreler, karaciğer ve dalakta hapsolup tahrip olma eğilimi gösterir ve bu da kırmızı kan hücrelerinin noksanlığıyla sonuçlanır. Bunun neticesinde ortaya çıkan anemi, şiddetli olduğunda, etkilenen kişinin nefes darlığı yaşamasına ve kolayca yorulmasına neden olabilir.
Orak hücreli anemi ve orak hücre taşıyıcılığı, çoğunlukla siyahları (zencileri) ve Karayip kökenli O İspanyolları etkiler. Organlara verdiği zarar ve kişinin üreme yeteneğinden dolayı, orak hücreli anemi ortalama yaşam süresini yaklaşık olarak 40 yıl azaltır.
Hemoglobin elektroforezi olarak adlandırılan bir kan testi, orak hücre taşıyıcısı ya da orak hücreli anemisi olan kişileri belirleyebilir. Tüm yeni doğan¬ların orak hücreli anemi için test edilmesi önerilir.
orak_hucreFetusun (ceninin) orak hücreli anemisi olup olmayacağını, orak hücre taşıyıcısı olup olmayacağını ya da bu hastalıktan etkilenip etkilenmeyeceğini belirlemek için yapılan bir prenatal (doğum öncesi yapılan) test de mevcuttur. Dört vakadan 3’ünde, her iki ebeveyn de bu geni taşıyorsa, bu prenatal (doğum öncesi yapılan) test fetusun (ceninin) orak hücreli anemisi olmayacağını gösterir (ortaya koyar).
Ebeveynlerden sadece biri orak hücre taşıyıcısı ise, çocuklarının orak hücreli anemili olma olasılığı yoktur. Ebeveynlerinin her ikisi de orak hücre taşıyıcısı olan bir çocukta orak hücreli anemi görülme olasılığı %25’tir. Orak hücreli anemili olan kadınların düşük yapma ve çocuklarının düşük bir kiloyla doğması riski daha yüksektir.
SEMPTOMLAR
(Bebek) 6 aylık olana kadar genellikle semptom oluşmaz. Orak hücreli anemi, kişileri farklı şekillerde etkiler. Bazı kişilerde çok az etki görülür ve bu kişiler bunlarla kendileri baş edebilirler. Bazı kişilerde ise orak hücre krizle¬rinden kaynaklanan şiddetli ağrılar olur ve bu kişilerin hastanede tedavi görmeleri gerekir.
Eklemler, sırt, karın ve göğüste şiddetli ağrı periyodları (dönemleri), orak hücreli aneminin en yaygın semptomlarıdır. Bu krizler tedavi edilmezse, dokular kalıcı olarak tahrip olabilir. Krizler, bir enfeksiyon esnasında ya da bir yaralanmadan sonra daha yaygın olarak görülür.
Herhangi bir enfeksiyon anemiyi kötüleştirebilir. Menejit ve pnömoni (zatürreee) gibi bakteriyel enfeksiyonlar, orak hücreli anemili olan infantlar (bebekler) ve küçük çocuklar arasında daha yaygındır ve bu bebekler ile çocukların ölümlerinin önde gelen nedenidir.
Diğer semptomlar sinir tahribini, gecikmiş büyüme ve gelişmeyi ve bacaklarda deri (cilt) ülserlerini (yaralarını) kapsar. Bunlara ek olarak, erkeklerde uzun süren, ağrılı ereksiyonlar ; infantlarda (bebeklerde) ağrı yapan el ve ayak parmakları şişmeleri görülebilir ve yetişkinler de safra kesesi taşına karşı daha eğilimli olabilirler. Hamilelik (gebelik), yüksek irtifa, ameliyat, anestezi ya da enfeksiyon semptomları kötüleştirebilir veya semptomların daha sık görülmesine neden olabilir.
TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Komplikasyonları önleyen ve acıyı hafifleten birçok tedavi mevcuttur fakat orak hücreli anemisi olan insanlar iyileştirmenin yolu yoktur. Bazı kişiler, kemik iliği nakliyle iyileştirilebilir. Çoğu kişi için tedavinin amacı, krizleri önlemektir.
Şimdi, krizlerin sayısını azaltmak için hidroksiüre olarak adlandırılan etkili bir ilaç mevcuttur. Şiddetli ağrıya neden olan krizler; ağrı giderici ilaçlar, intravenöz sıvılar ve oksijenle tedavi edilir. Enfeksiyondan şüphelenilirse, antibiyotik verilir ve anemi çok şiddetli bir hal alırsa, kan transfüzyonu (nakli) yapılır.
Enfeksiyonu önleme; Haemophilus influenzae bakterisi, hepatit B ve pnömoniye (zatürreeeye) karşı bağışıklamalarla 2 aylıkken başlar. Bebekler 4 aylıkken günlük dozlar halinde antibiyotik penisilin almaya başlamalı ve bu dozları almaya yetişkinliğe kadar devam etmelidirler. (Hayatta) Daha sonra, grip aşıları da önemlidir.
Kırmızı kan hücrelerinin kümelenmesini önlemeye yardımcı olmak için, günde en az 2 quart (yaklaşık 2 litre) su içiniz ve oksijen gereksiniminizi arttıran fazla çaba gerektiren egzersizlerden kaçınınız. Diş eti enfeksiyonlarını önlemek için diş hijyeninize (temizliğinize) özel bir dikkat gösteriniz ve bir hastalık, enfeksiyon ya da yaralanma tedavisi için hemen doktorunuzu görünüz. Bir medikal kimlik madalyonu takmak (kullanmak), bir orak hücre krizinde hayatınızı kurtarabilir.
Orak hücreli anemide, normalde yuvarlak ve esnek olan kırmızı kan hücreleri, orak şeklini alırlar ve sertleşirler. Orak şeklindeki hücreler frajildir (kırılgandır) ve kırılıp anemiye neden olurlar. Aynı zamanda küçük kan damarlarını tıkama eğilimi gösterirler ve bu da şiddetli ağrıya yol açar.
Orak Hücreli Anemi ve Talasemi İçin Gen Tedavisi
Gen tedavisinin bir türü, ilaçlar ya da diğer metodları kullanarak kişinin genlerini fetal hemoglobin için harekete geçirmeyi içerir. Bütün insanlar, doğumdan önce bir tür fetal hemoglobin üretir; doğumdan sonra doğal genetik düğmeler fetal hemoglabinin üretimini “durdurur” ve olgun­laşmış hemoglobinin üretimini “başlatır”.
Bilim adamları, orak hücreli anemisi ya da talasemisi olan kişilerin hücre­lerinin noksan oldukları olgunlaşmış hemoglobini karşılamak ya da orak hücreli hemoglobinin kristalleşmesini önlemek amacıyla daha fazla fetal hemoglobin üretmesini sağlayabilmek için bu genetik düğmeleri harekete geçirmenin yollarını aramaktadırlar.

Çevrimdışı eml48

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 6.753
  • 25.449
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.753
  • 25.449
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 08 May 2015 09:34:42
ASTIM HASTALARINA ÖNERİLER

“Araba ve evlerin pencereleri kapalı tutulmalı, polenler daha çok sabah saat 05.00-10.00 arasında yayıldıklarından evler öğleden sonra havalandırılmalıdır. Dışarıdan eve gelindiğinde hemen giysiler değiştirilerek yıkanmalı, mümkünse burun içini dahi yıkayarak banyo yapılmalıdır. Saçların yıkanması da buraya yapışan polenlerin temizlenmesi açısından yarar sağlar. Çamaşırlar dışarıda kurutulmamalıdır, üstlerine polen yapışabilir. Mümkünse polen mevsiminde çamaşır kurutma makinesi kullanılmalıdır.”

Astım ve reflünün, kısırdöngü içerisinde olan iki hastalık olduğuna değinen Keskinel, “Reflü, mevsimsel olarak tetiklenebilir ve ortaya çıktığında daastım krizlerini alevlendirebilir. Ayrıca bahar aylarında polenlerin etkisiyle artan alerji şikayetleri, reflü sorunu nedeniyle kontrol edilemez duruma gelebilmektedir. Astım hastalarının yüzde 82’sinde reflü saptanmıştır” ifadesini kullandı .

ASTIM İLAÇLARINA DİKKAT!

Astım tedavisinde kullanılan ilaçlarla ilgili yanlış algıların olduğuna vurgu yapan Keskinel, “Astım ilaçları akciğerleri kurutmaz, alışkanlık yapmaz. Uzun araştırmalar sonucu geliştirilmiş olan bu ilaçlar, hekim tarafından olası yarar ve zararı göz önüne alınarak hastaya verilmektedir.

Sprey/kuru toz şeklindeki astım ilaçları oldukça yan etkisizdir. Astım şikayetleri ortadan kalksa da, ilaçları azaltma ya da bırakma kararı, asla hasta tarafından kendi kendine verilmemelidir” değerlendirmesinde bulundu.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 May 2015 07:40:51
Çayın ve Çay Posasının Mucize Faydaları
Sabah kahvaltıların olmazsa olmazı, tatlı sohbetlerin en sıcak arkadaşı, yorgunluğun ilacı çay… Kimilerine göre gereksiz, kimilerine göre sağlıksız kimilerine göre ise vazgeçilmez olan çay aslında bilinenin aksine oldukça faydalı bir içecek.
Tiryaki olduk dedirten çay için herkes bir şey söyler ancak biraz sonra çayın faydalarını okuduğunuzda tüm bu söylenenlere şaşırıp kalacaksınız.
Çayın Hiç Bilinmeyen Faydaları
* Çay kanser riskini azaltır.
* Vücudun su ihtiyacını karşılar ve su dengesini korur.
* Her insanda bulunan kanser yapan hücrelerin oluşumuna engel olur.
çay* Gerginliği ve stresi azaltır.
* Uykusuzluk yapmaz.
* Böbreklerin işlevini kolaylaştırır.
 Sindirim sisteminin çalışmasın yardımcı olur.
* Cildi güzelleştirir.
* Vücuttaki mineral dengesini koruyarak kemikleri güçlendirir.
* Damar sertliğini giderir ve kan dolaşımını kolay hale getirir.
* Kalp krizi riskini azaltır.
* İdrarı temizler.
* Ayrıca çay içen kişiler depresyondan uzak ve mutlu olurlar.
Bildiğimiz Türk çayının yani siyah çayın tüm bu faydaları araştırılarak kanıtlanmıştır. Ancak bunun dışında da çayın posasının da faydalarının olduğunu bilmenizi istedim.

Demlikte kalan çay posasının da faydalı olabileceğini hiç düşündünüz mü?
+ Ayaklarınız mı kokuyor, kalan çayı ve posasını ılık su dolu bir leğene koyu ayaklarınızı yaklaşık 10 dakika kadar bekletin. Ayak kokunuza veda edin.
+ Buzdolobınızdaki yiyecek kokularının birbirine karışmaması ve dolabın kokmaması için çay posasını kuruttuktan sonra  bir kaseye koyup dolabın orta bölümüne yerleştirin.
+ Çayın posasını süzüp soğuk dem ile gargara yaparak boğaz ağrınızı geçirin.
+ Yağlı bir vücuda sahipseniz ılık çay ile vücudunuzu ovalayın.
+ Saçlarınızın daha sağlıklı ve canlı görünmesi için banyodaki son suyunuza çay suyu ekleyin.
+ Ellerinizdeki balık ve soğan kokusunu yok etmek için çay ile ellerinizi ovalayın.
+ Göz ağrıları ve çapaklanma için gözlerinize çay suyu pansumanı yapın.
+ Ağızda oluşan yara ve aft için çayı gargara olarak günlük uygulayın, yaralarınız geçecektir.
+ Antibiyotik görevi gören çay ile kesik gibi yaralarda iyileştirilebilir.

Çevrimdışı sulem

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.726
  • 3.304
  • 2.726
  • 3.304
# 10 May 2015 22:41:14
Diyaliz hakkında bilgisi olan yok mu

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.302
  • 223.466
  • 28.302
  • 223.466
# 13 May 2015 19:37:33
Kansızlık, vücutta demir eksikliğinden kaynaklanan bir sorundur. Kadınların en çok karşılaştıkları problemlerden biri olan kansızlık, yoğun adet döneminde veya kötü beslenme gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Bu yazımızda, kansızlığı önleyici ve tedavi edici doğal içecek tarifleri vereceğiz.


 
Demir, vücutta hemoglobin ve kırmızı kan hücrelerini sentezlemeye yarayan, çok önemli bir mineraldir. Hemoglobin ve alyuvar da denilen kırmızı kan hücreleri, ciğerlerden kana oksijen taşımak gibi yaşamsal bir fonksiyonu gerçekleştirmekle görevlidirler. Kansızlık yaşayan bir bünyede, hücreler yukarıda bahsedilen görevleri düzgün şekilde yerine getirilmediği için; yorgunluk, saç tellerinde zayıflama, tırnaklada güçsüzlük, deri renginde solgunluk ve çarpıntı gibi şikayetler baş gösterebilir. Bunları yaşamamak için, kansızlığı tedavi etmeye ve önlemeye yardımcı  sağlıklı ve doğal meyve suyu tarifleri vereceğiz.

Kansızlığı giderici meyve suları
Pancar ve Havuç Suyu

Pancar, içerdiği yoğun miktarda demirle, kansızlığı önlemeye ve tedavi etmeye yardımcı olur. Pancarı havuçla birlikte tüketmek, vücutta demir emilimini arttırır. Bunlara eşlik edecek bira mayası da, demir eksikliğini gidermekte yardımcı olan besinlerden biridir.

Malzemeler

Bir adet pancar
Bir havuç
2 yemek kaşığı bira mayası
1 bardak su
Hazırlanışı

Pancar ve havucu yıkayıp küçük parçalara ayırın.
Parçaları 1 bardak suyla birlikte bledırdan geçirin.
İyice karıştıklarında bira mayasını ekleyin.
Bu karışımı sabah kahvaltıdan önce tüketirseniz, en etkili sonuca ulaşabilirsiniz.
Maydonoz Suyu

Maydonoz suyunun tadı bazılarınız için biraz acı olabilir. Fakat maydonoz suyu, kansızlığı tedavi etmekteki en etkili yollardan biridir. Çünkü maydonoz, çok yüksek miktarda demir içerir. Limon suyu ile birlikte tüketildiğinde, içindeki demirin vücutta emilimi kolaylaşır. Maydonoz suyunu ana yemeklerden önce içebilirsiniz.


 
Malzemeler

Bir avuç maydonoz
Bir adet limon
Bir bardak su
Hazırlanışı
Malzemelerinizi iyice yıkamaya özen gösterin.
Maydonozu küçük parçalara ayırın ve bir bardak suyu ilave ederek blendırdan geçirin.
Limonu sıkarak karışıma ekleyin.
Tadı biraz acı olsa da , kansızlığı tedavi etmeye çok yardımcı olan bu karışımı içmeyi ihmal etmeyin. Maydonozun içindeki demirin bağırsaklarda emilmesi için, limonla beraber tüketilmesinin faydalı olduğunu unutmayın.

Ispanak, Pancar ve Kırmızı Meyvelerin Suyu

Bu besleyici meyve suyu, çok fazla oranda demir içerir. İçinde, bu mineralin bolca bulunduğu ıspanak ve pancar vardır. Çilek, kiraz, böğürtlen gibi kırmızı meyveler de hem lezzetli, hem de demir oranı yüksek meyvelerdir. Bu lezzetli karışımı, akşam yemeklerinden önce içebilirsiniz. Günlük besin ihtiyacınızı karşılamaya yardımcı olacak bu karışım, kansızlıktan kurtulmanızı da sağlayacaktır.

Malzemeler
5 avuç dolusu kırmızı meyve (çilek, kiraz, böğürtlen, frambuaz, dut, yaban mersini gibi küçük kırmızı meyveleri kullanabilirsiniz)
3 adet küçük turp
1 adet pancar
2 avuç dolusu ıspanak
1 bardak su
Yarım çorba kaşığı  maya
Hazırlanışı

Tüm malzemeleri güzelce yıkayın.
Kırmızı meyveleri, turp, ıspanak ve pancarı küçük parçalar halinde blendıra atın.
Bir bardak suyu da ekleyin ve yoğun kıvamlı bir içecek haline gelene kadar blendırda karıştırın.
Bu karışım pancarın pembe rengini alacaktır.
Karışıma bira mayasını ekleyin. Bira mayası, içecekteki demir oranını büyük miktarda çoğaltacaktır.
Yavaş yavaş tüketin.
Bu tür içecekleri taze tüketmeye özen gösterin. Özellikle de kansızlığı gidermek amacıyla içiyorsanız, hazırladıktan sonra hiç bekletmeden içmelisiniz.

Kansızlığı tedavi etmek veya önlemek için yukarıda verdiğimiz bu meyve sularından sevdiklerinizi, öğünlerinize günlük olarak ekleyin.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 16 May 2015 08:34:13
Alt Bacak Ağrıları
Shin spiint, kasları baldırın ön ve yan tarafına bağlayan lifli dokunun iltihaplanması ve ağrımasıdır. Shin spiint genellikle ayağın sert bir zemine sürekli olarak vurması sonucu baldır adalelerinin zedelenmesine neden olan yüksek tempolu sporları (koşma, tenis ve basketbol gibi) yapan kişilerde görülür. Bu yaralanma, ısınmadan (esnetme hareketleri (stretching) yapmadan) egzersiz yapan aktif, atletik genç insanlarda daha sık meydana gelir.

Semptomlar; baldırın ön kısmında ağrı, şişme ve kızarık­lığı kapsar. Shin spiint tedavisi; RICE tedavisini , steroid yapıda olmayan iltihap önleyici (antienflamatuar) ilaçları ve darbeyi absorbe eden (emen) ayak tabanlıklannın kullanılma­sını kapsar. Egzersiz yapmadan önce esnetme hareketleri (stretc­hing) yaparak shin splint’i engel­lemeye yardımcı olabilirsiniz. Ağn devam ederse, doktorunuz bacağı­nızı muayene edecektir ve bir stres kırığı olmadığından emin olmak için röntgen çekebilir.

Çevrimdışı cehennemindibi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.466
  • 2.254
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.466
  • 2.254
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 16 May 2015 10:29:36
Arkadaşlar merhaba annemin dizinde problem var kilosu fazla. Fizik tedaviye gitti iğne vuruldu ancak durumu değişmedi. Tanıdığınız iyi bir doktor var mı?

Çevrimdışı faldov

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.346
  • 46.530
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.346
  • 46.530
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 16 May 2015 20:27:48
SAĞLIK:
1. Çok su için.
2. Kahvaltıyı kral, öğle yemeğini prens ve akşam yemeğini de
dilenci gibi yiyin.
3. Ağaçlarda ve bitkilerde yetişen yiyecekleri daha çok ve
fabrikalarda üretilen yiyecekleri daha az yiyin.
4. 3 E ile yaşayın -- Energy, Enthusiasm, and Empathy (enerji,
heyecan ve duygu paylaşımı).
5. Meditasyon, yoga ve dua yapacak zaman yaratın.
6. Her gün en az 10 dakika sessiz olarak oturun.
7. 7 saat uyuyun.
8. Her gün 10-30 dakika yürüyüş yapın. Ve yürürken
gülümseyin.
KİŞİLİK:
9. Hayatınızı başkalarınki ile karşılaştırmayın. Onların
seyahatinin ne hakkında olduğuna dair hiçbir fikrin yok.
10. Kontrol edemeyeceğiniz olumsuz düşüncelere veya şeylere
sahip olmayın. Bunun yerine enerjinizi olumlu şekilde şu an
için harcayın.
11. Kendinizi fazla abartmayın; sınırlarınızı bilin.
12. Kendinizi çok da ciddiye almayın.
13. Kıymetli enerjinizi gevezelikle, dedikoduyla boşa harcamayın.
14. Uyanık iken daha fazla hayal kurun.
15. Kıskançlık, çekememezlik zamanın boşa harcanmasıdır.
İhtiyacınız olan her şeye zaten sahipsiniz.
16. Geçmiş meseleleri unutun. Partnerinizin geçmiş hatalarını
hatırlatmayın. Bu durum mevcut mutluluğunuzu bozar..
17. Hayat, birisine kin duyarak zamanı boşa harcamak için çok
kısadır. Kimseden nefret etmeyin.
18. Geçmişinizle barış yapın ki, şimdiki zamanı bozmasın.
19. Hayatın bir okul olduğunu ve öğrenmek için burada
olduğumuzu unutmayın. Problemler, cebir dersi gibi gelip
giden, ancak aldığımız derslerin bir ömür boyu devam
ettiği eğitim programının bir parçasıdır.
20. Daha fazla gülümseyin ve gülün.
21. Her tartışmayı kazanmak durumunda değilsiniz. Aynı
fikirde olmamak için anlaşın.
SOSYAL YAŞANTI:
22. Ailenizi sık arayın.
23. Her gün diğerlerine iyi bir şey verin.
24. Herkesi her şey için affedin.
25. 70 yaşından büyük ve 6 yaşından küçük kimselerle vakit
geçirin.
26. Her gün en az 3 kişiye gülümseyin ve tanımadığınız en az 1
kişiye "GÜNAYDIN" deyin.
27. Başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğü sizi
ilgilendirmez.
28. Hasta olduğunuz zaman işin sana bakmaz, Arkadaşların
bakmalı. Onlarla temasta olun.
HAYAT:
29. Doğru şeyi yapın!
30. Faydalı, güzel veya neşe dolu olmayan her şeyden uzak
durun.
31. ALLAH her şeyi iyileştirir.
32. Bir durum iyi veya kötü olsun, nasılsa değişecektir.
33. Nasıl hissettiğinizin önemi yok, haydi kalkın, giyinin ve
ortaya çıkın.
34. En iyisine henüz sıra gelmedi.
35. Sabah canlı olarak uyandığınız zaman, bunun için ALLAH' a
şükredin.
36. Maneviyatınız daima mutludur. Öyleyse mutlu olun.

Çevrimdışı selcuk

  • Uzman Üye
  • *****
  • 6.042
  • 1.443
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.042
  • 1.443
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 16 May 2015 22:29:24
Arkadaşlar bu sinuzitten dolayi basim çok agriyor..bitkisel bi yol yokmu acil yardim..:(

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK