Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.298
  • 223.446
  • 28.298
  • 223.446
# 16 May 2015 22:35:57
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Arkadaşlar bu sinuzitten dolayi basim çok agriyor..bitkisel bi yol yokmu acil yardim..:(

Olmamış kavunun suyu  buruna çekilirse iyiymiş ancak acısı çokmuş.
Rabbim acil şafalar versin..

Çevrimdışı selcuk

  • Uzman Üye
  • *****
  • 6.042
  • 1.443
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.042
  • 1.443
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 17 May 2015 21:30:18
baska onerısı olan varmı arkadaslar bu sınuzıt ıcın ???

Çevrimdışı reisbey

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 252
  • 343
  • 252
  • 343
# 17 May 2015 21:39:15
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Arkadaşlar bu sinuzitten dolayi basim çok agriyor..bitkisel bi yol yokmu acil yardim..:(
Çaresini bulursanız haber verin.  Yıllardır çekiyorum.  Özellikle  Ramazanın ilk haftasi

Çevrimdışı 107325

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.858
  • 4.356
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.858
  • 4.356
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 18 May 2015 10:04:03
öğretmenim o kavun bizim bildiğimiz kavunlardan değil, farklı bir bitki.olmusuna dokununca içindeki tohumları ve suyu dışarıya doğru fırlatıyor.Annem yapmıştı iki kez.acı kavun da derler.Ama çok dikkatli yapamak gerekıyor.Bir iki damla bile elinden mendili bir hafta düşürtmedi.sinüzit çok zor ağrılı bir hastalık.

Çevrimdışı turk

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 194
  • 82
  • 194
  • 82
# 18 May 2015 10:37:10
Arkadaşlar 3 yaşındaki oğlum bu sene çok fazla hasta oldu ve fazlaca antibiyotik kullandı.Yan etkilerini (karaciğer vs.)nasıl aza indirebiliriz?Birde bronşiti var artık kronik bir hal aldi,geçiş dönemlerinde buhar veriyoruz.Sizler nasıl tedbirler aldınız acaba?

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.298
  • 223.446
  • 28.298
  • 223.446
# 18 May 2015 23:11:32
Migreniniz mi Var... Doğal Kür... 5 Dakika Sonra Farkı Görünüz!

İhtiyacınız Olanlar... Limon suyu, 84 Mineralli Himalaya tuzu ve biraz limon kabuğu.

Malzemeler:
1) Bir bardak Şehir Şebekesi (Musluk) Suyu

2) iki tane limonun suyunu sıkınız. Posasını atmayınız.

3) bir tane limonun kabuğunu ince ince rendeleyiniz.

4) Çay kaşığının ucuyla Himalaya Kristal Tuz.

Yapılışı:

1 Çorba Kâsesinin içine, limon suyunu, şehir şebeke suyunu, rendelenmiş limon kabuğunu, himalaya Kozmik tuzu koyunuz.

Tek dikişte içiniz. TADI hoş olmayabilir ama, içtikten beş dakika sonra farkına varınız.

Alternatif Tıp Kaynaklarında Şunlar Yazıyor:

Yüksek kaliteli ve doğru tuz kullanmayı unutmayın; bizim önerimiz 84 mineral içeren Himalaya kristal tuzudur. Bir çok literatürde himalaya kristal tuzu için Bağışıklık sistemine, mutluluk için gerekli serotonin hormonunu artırmaya dair kanıtlanmış bilgiler de var. ...

Önemli Not; tariflerimiz ilaç değildir. Kurumumuzda hastane hizmeti verilmez. Mücerret yiyecek ve içeceklerdir. Hasta olunca doktora gidiniz. Doktorunuza danışınız.

Çevrimdışı zeynepgulsu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 23.272
  • 42.267
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 23.272
  • 42.267
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 19 May 2015 08:47:44
Cocuklarda ice basarak yurume nasil tedavi ediliyor?

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.298
  • 223.446
  • 28.298
  • 223.446
# 20 May 2015 19:56:56
1. Salatalık, günlük ihtiyacınız olan birçok vitamini içerir. Tek bir tanesinde Vitamin B1, Vitamin B2, Vitamin B3, Vitamin B5, Vitamin B6, Folik Asit, Vitamin C, Kalsiyum, Demir, Mağnezyum, Fosfor, Potasyum ve Çinko ihtiva eder.
2. Öğleden sonra yurgunluk mu hissettiniz? Kahveyi, çayı, soğuk içecekleri bir taraf bırakın ve bir salatalık yiyin. Salatalık iyi bir B vitaminler ve Karbohidratlar kaynağıdır ve yediğinizde saatler sürecek yorgunluğunuzu kısa bir sürede ortadan kaldırır.
3. Banyo veya duştan sonra aynanızın buğulanmasından şikayetçi misiniz? Bir salatalık dilimini alıp aynayı ovun. Hem buğulanma yok olacak hem de pırıldayan bir aynaya ve nefis bir kokuya sahip olacaksınız.
4. Haşereler bahçenizi veya saksı bitkilerinizi mahvediyor mu? Bahçeniz için bir aluminyum tabağa (ya da aluminyum folyoya) salatalık dilimlerini koyup, ortada bir yere yerleştirin. Saksılarınıza ise birkaç dilimi toprağın üzerine yine aluminyum tabak veya folyo ile yerleştirin. Bütün mevsim haşerelerden kurtulacaksınız. Salatalıkdaki kimyasallar aluminyum ile etkileşerek insanların algılayamadığı ama haşereleri deli eden bir koku yayar ve onların ortadan kaybolmalarına neden olur.
5. Bayanlar, sokağa çıkmadan önce veya denize-havuza girmeden önce bir süreliğine selülitlerinizden kurtulmak ister misiniz? Sorunlu bölgelerinizi birkaç dakika süreyle salatalık dilimleriyle ovun. Salatalıkdaki fitokimyasallar derinizdeki kollajenlerin gerilmesini sağlar, dış tabakayı sıkılaştırarak selülitlerin görüntüsünü azaltır. Aynı şekilde kırışıklıklara da iyi gelir (özellikle de göz civarları için)
6.Baş ağrısından kurtulmak ister misiniz? Yatağa girmeden önce birkaç dilim salatalık yiyin ve ertesi sabah dipdiri, baş ağrısız kalkın. Salatalık, vücudun kaybetmiş olduğu gerekli besinleri takviye edici yeterli miktarda şeker, B vitaminleri ve elektrolitleri ihtiva ettiği için yediğiniz birkaç dilim sorunlarınızı hemen yok eder.
7. Özellikle diyet yapanlar, açlık dürtünüzü ortadan kaldırmak mı istiyorsunuz? Salatalık yiyin.
8. Evinizde ayakkabı boyanız mı kalmadı? Taze kesilmiş bir salatalık ile ayakkabınızı ovalayın. İçerdiği kimyasallar ayakkabınıza hem harika görünen bir parlaklık verir hem de deriyi su geçirmez hale getirir.
9. Evinizde bir kapı, pencere ya da benzer bir şey gıcırtı mı yapıyor? Bir dilim salatalık alıp gıcırtı yapan yerlere sürtün (tabii sürtünme yapan yerlere, menteşenin dışına değil!!) gıcırtı gidecektir.
10. Kendinizi gergin, bitkin mi hissediyorsunuz (özellikle ders çalışan öğrenciler, yeni bebek sahibi olmuş anneler ve diğer herkes) ? Bir tas kaynar suyun içine bir bütün salatalığı ince dilimler halinde keserek koyun. Tası da bulunduğunuz odada uygun bir yere koyun. Salatalıkdaki kimyasallar ve diğer besinler kaynar suyun içine girince tepki gösterirler ve suyun buharı ile birlikte bulunduğunuz odaya yayılarak nefis bir aroma yayarlar. Bu aroma sizlerin tüm gerginliğini alarak sakin kişiliğinize dönmenizi sağlayacaktır. Özellikle öğrenciler bunu denemelidir.
11. Yemek yediniz (örneğin kebap) ve ağzınızdan kötü koku yayıyorsunuz. Bir salatlık dilimini alıp dilinizle damağınıza yerleştirin ve en az 30 saniye öyle tutun. Ağzınızda kötü kokulara neden olan bakterilerin fitokimyasallar sayesinde ölmesi nedeniyle bu sorundan kurtulmuş olacaksınız. (Soğan-sarmısak kokusu konusunda bir bilgi yok. Bunu da siz deneyin ve sonucu görün.)
12. Evyelerinizi, lavabolarınızı çevreye zarar vermeyecek bir şekilde temizlemek ister misiniz? Bir dilim salatalığı alıp temizlemek istediğiniz yeri ovun. Sadece yılların birikimi lekeleri kirleri temizlemekle kalmaz, ayrıca güzel bir parlaklık verir temizlediğiniz yere. Bunun yanında elleriniz de o temizlik malzemelerin verdiği zararlardan kurtulmuş olur.
13. Kalemle yazarken bir hata yaptınız ve hatayı silmek istiyorsunuz. Salatalık kabuğunu alıp yavaş ve nazikçe silmek istediğiniz yazıya sürtün. Boya kalemlerinde ve keçe kalem yazılarında da oldukça yararlı. (Bilirsiniz bazen çocuklarımız duvarlara yazılar yazar, resimler yaparlar. Onlarda da deneyebilirsiniz.)

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.298
  • 223.446
  • 28.298
  • 223.446
# 21 May 2015 23:39:08
.1.Un ve şekerden kaçınarak insülin direncini yenin.
2..Hiçbir şekilde tatlandırıcı ve tatlandırıcı içeren 'light' hafif yiyecek ve içecek tüketmeyin. 3..Katkı maddesi ilave edilmiş, paketlenmiş gıdaları yemeyin. Taş devri diyetini uygulayın. 4..Bol taze sebze ve meyve yiyin.
5..Yeterli omega-3 alın; ayçiçeği,mısır, soya, pamuk ve margarin gibi yağları diyetinizden çıkartın. Bunların yerine zeytinyağı ve doğal hayvani yağları (tereyağı, iç yağı ve kuyruk yağı) yiyin.
6..Kefir, yoğurt, turşu, sirke, nar ekşisi ve boza gibi probiyotiklerden (faydalı mikroplar) zengin gıdalarla beslenin.
7..Özgür dolaşan hayvanların etini ve yumurtasını yiyin.
8..Pastörize sütlerden mümkün olduğunca kaçının. Kutu sütü tüketmeyin. Mümkünse mandıra sütü kullanın. Süt yerine süt ürünlerini (yoğurt, peynir) tercih edin.
9..Günde iki diş sarımsak ve/veya 1 baş kuru soğan tüketin.
10.. Günde 1-2 tatlı kaşığı zerdeçal tozu tüketin.
11.. Yeşil ve siyah çay tüketin (şekersiz!!!! ).
12..Stresten uzak durun.
13.. İyi uyuyun.
14.. Çevresel toksinlerden ve sigaradan uzak durun.
15.. D vitamini düzeylerinizi yükseltmek için dengeli bir şekilde güneşlenin ya da D vitamini takviyesi alın.
16.. Yeteri derecede egzersiz yapın!!!!
17.. Aşırı alkol kullanmayın.
18.. İşlenmiş soya ürünü yemeyin.
19.. Yemekleri geleneksel yöntemler (buğulama, buharda pişirme) ile pişirin. Turbo fırınlar da kullanılabilir.
20.. Hızlı pişirme yöntemleri (mikrodalga gibi) besin kayıplarına yol açar; ayrıca kanserojen olabilirler !!!!
21.. Daha çok toprak (güveç), cam ya da kalaylı bakır kapları tercih edin. Emaye ve çelik tencere daha sonraki tercihlerdir.
22.. Teflon ve alüminyumu ise kesinlikle kullanmayın.

************************** Prof. Dr. Ahmet AYDIN İÜ Cerrahpaşa Tıp Fak. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.298
  • 223.446
  • 28.298
  • 223.446
# 22 May 2015 15:35:06
Şekerin zararları
1. Şeker kanser hücrelerinin en çok sevdiği şeydir.
2. Şeker bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir.
3. Şeker vücudunuzun mineral dengesini bozabilir.
4. Şeker çocuklarda hiperaktivite, endişe, dikkat bozukluğu ve huysuzluğa sebep olabilir.
5. Şeker çocuklarda uyuşukluğa sebep olabilir.
6. Şeker çocukların okul başarısını olumsuz etkileyebilir.
7. Şeker trigliserit seviyesinde belirgin bir artışa sebep olabilir.
8. Şeker bakteri enfeksiyonları na karşı savunma sistemini zayıflatabilir.
9. Şeker böbreklere hasar verebilir.
10. Şeker krom eksikliğine yol açabilir.
11. Şeker bakır eksikliğine yol açabilir.
12. Şeker kalsiyum ve bakır emilimini engeller.
13. Şeker meme, yumurtalık, prostat ve rektum kanserine yol açabilir.
14. Şeker kadınlarda daha büyük risk oluşturmak üzere, kolon kanserine sebep olabilir.
15. Şeker safra kesesi kanseri için risk faktörü olabilir.
16. Şeker gözleri bozabilir.
17. Şeker serotonin seviyesini yükseltir; bu da kan damarlarını daraltabilir.
18. Şeker Hipoglisemiye sebep olabilir.
19. Şeker midenin asidik olmasına yol açabilir.
20. Şeker çocuklarda adrenalin seviyesini artırabilir.
21. Şeker koroner kalp hastalığı riskini artırabilir.
22. Şeker ciltte kuruma ve saç beyazlamasına yol açarak yaşlanma sürecini hızlandırabilir.
23. Şeker alkol bağımlılığına yol açabilir.
24. Şeker diş çürüklerini artırabilir.
25. Şeker kilo alımı ve aşırı şişmanlığa katkıda bulunabilir.
26. Yüksek miktarda şeker yemek Crohn’s hastalığı ve ülseratif kolit riskini artırır.
27. Şeker kireçlenmeye sebep olabilir.
28. Şeker astıma sebep olabilir.
29. Şeker mantar enfeksiyonları na sebep olabilir.
30. Şeker safra taşı oluşmasına yol açabilir.
31. Şeker böbrek taşı oluşmasına yol açabilir.
32. Şeker istemik kalp hastalığına yol açabilir.
33. Şeker apendisite yol açabilir.
34. Şeker Multipl Skleroz (MS) hastalığının belirtilerini şiddetlendirebilir.
35. Şeker dolaylı olarak hemoroide yol açabilir.
36. Şeker damarlarda varise yol açabilir.
37. Şeker osteoporoz oluşumuna katkıda bulunabilir.
38. Şeker salya asiditesine katkıda bulunabilir.
39. Şeker insülin sensitivitesinde düşüşe sebep olabilir.
40. Şeker glikoz toleransının düşmesine sebep olur.
41. Şeker büyüme hormonunu azaltabilir.
42. Şeker toplam kolesterolü artırabilir.
43. Şeker sistolik kan basıncını artırabilir.
44.Şeker gıda alerjilerine sebep olur.
45. Şeker diyabet oluşumuna katkıda bulunabilir.
46. Şeker hamilelikte kan zehirlenmesine yol açabilir.
47. Şeker çocuklarda egzama oluşuma katkıda bulunabilir.
48. Şeker kardiyovasküler hastalığa sebep olabilir.
49. Şeker DNA yapısını bozabilir.
50. Şeker katarakta sebep olabilir.
51. Şeker amfizeme sebep olabilir.
52. Şeker ateroskleroza sebep olabilir.
53. Şeker serbest radikal oluşumuna sebep olabilir.
54. Şeker enzimlerin işlevselliğini düşürür.
55. Şeker karaciğer hücrelerinin bölünmesine sebep olabilir; bu da karaciğerin boyutlarını büyütür.
56. Şeker karaciğerde yağ miktarını artırabilir.
57. Şeker karaciğerde patolojik değişimlere yol açabilir.
58. Şeker pankreasa zarar verebilir.
59. Şeker kabızlığa sebep olabilir.
60. Şeker miyopluğa sebep olabilir.
61. Şeker hipertansiyona sebep olabilir.
62. Şeker migren de dahil olmak üzere baş ağrılarına sebep olabilir.
63. Şeker beyin dalgalarını artırabilir; bu da beynin düşünme kabiliyetini zayıflatır.
64. Şeker depresyona sebep olabilir.
65. Şeker hormonal dengesizliğe sebep olabilir.
66. Şeker Alzheimer hastalığı riskini artırabilir.

Şekerin gizli isimleri
Yiyeceklerin “içindekiler” listesinde şekerin farklı isimlerle gizlenmiş olduğunu görebilirsiniz. Bu isimler ne mi? Sakaroz, esmer şeker, mısır şurubu, nişasta bazlı sıvı şeker, dekstroz, sorbitol, mannitol, xylitol, früktoz, meyve şurubu, glikoz, glikoz şurubu, bal, invert şeker, laktoz, maltoz, akçaağaç şurubu, melas, şeker şurubu, turbinado, amazake.

Şekerin vücudunuza zararları
• Fazla şeker tüketmek kan şekerini çok çabuk artırıyor ve pankreas aşırı insülin salgılıyor. Buna “metabolik sendrom” deniyor. İnsülin, şekeri regüle ettikten sonra fazlasını yağ olarak depoluyor. Kan şekerindeki ani düşüşse sürekli acıkma hissine ve yemeye yol açıyor.
• Diş çürümesi başta olmak üzere, obezite, diyabet, kalp ve dolaşım hastalıkları, böbrek taşları, kanser, hipertansiyon, felç, ülser, astım, romatizma, kronik yorgunluk sendromu ve kemik erimesine neden oluyor.
• Kan dolaşımıyla vücudun her tarafına taşınan şeker özellikle de göbek, kalçalar, göğüsler ve bacağın üst kısmında toplanıyor. Bu bölgeler de dolduğunda, yağ asitleri kalp ve böbrek gibi aktif organlara dağılıyor. Bu organlar gittikçe yavaşlıyor ve sonuçta dokuları bozularak yağa dönüşüyor.
• Bağışıklık sistemi zayıflıyor. Vücut soğuk, sıcak veya mikroplara karşı koyamıyor.

Her yerde “şeker” var
Kek, pasta, baklava gibi tatlı yiyeceklerin içinde şeker olduğunu zaten biliyoruz. Tehlikeli olan gelişme, şekerin artık yerli yersiz neredeyse bütün hazır gıdaların içine koyulur hale gelişi… Bebek maması, mısır gevreği, sosis, mayonez, ketçap, pizza, hamburger ekmeği, kola, hazır meyve suyu gibi gıdalar şekerle tüketici gözünde daha çekici hale getiriliyor. Doğuştan tatlıya yatkınlığı olan insanoğlu da, farkında olmadan bu çekime kapılıyor ve satışlar artıyor. Gittikçe daha fazla satın alıyor, daha yiyoruz bu gıdaları.

Çocuklar ve bebekler için çok sakıncalı
şekerin zararlarıÖzellikle bebek mamasında bile şeker olması, çocukların beslenme zevkinin bir ömür boyu yanlış bir yolda gitmesine neden oluyor. Günümüzde artan aşırı şişmanlığını sorumlularından biri de bebekken tanışılan şeker olsa gerek. Bebek mamasında anne sütüne oranla yüzde 60 daha fazla şeker bulunuyor!

Şekerdeki genetik risk
Şekerle ilgili çok önemli başka bir tehlike daha var. Genetiğiyle oynanmış mısırdan “mısır şekeri” üretiliyor. “Nişasta bazlı sıvı şeker” de denilen bu “oynanmış” şeker, çikolata, gofret, gazlı içecek, baklava, mısır gevreği gibi endüstriyel gıdalarda en çok kullanılan şeker türü. Genetiğiyle oynanmış gıdalar ise, başlı başına sayfalarca yazı yazılabilecek bir konu. Doğal halinde değil, insan eliyle “oynanmış” genlere sahip yiyecekler yediğimizde, bizim vücudumuzda da genlerimizi ilgilendiren değişiklikler olabileceğinden korkuyor bilim adamları. Günümüzde yaygınlaşan besin alerjileri, kanser gibi rahatsızlıkları n nedenlerinden biri olduğu düşünülüyor

Çevrimdışı eml48

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 6.753
  • 25.449
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.753
  • 25.449
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 24 May 2015 14:08:48
Çoğu kişi vücudumuzun farklı yerlerinde meydana gelen ağrılardan kurtulmak için ilaç kullanmak istemeyebilir. Bu noktada hassas davrananlara bir tarif önerimiz var. Evde birkaç malzeme kullanarak elde edeceğiniz bu karışım ile ağrılarınıza veda edebilirsiniz.

GEREKLİ MALZEMELER

– 1 çorba kaşığı zerdeçal
– 1 taze zencefil
– 5 havuç
– 2 limon
– 1 portakal
– 1 salatalık

Hazırlanışı : Limon, portakal, taze zencefil, ve havuç yıkanır. Sonra limon ve portakalın suyu çıkarılır. Havuç ve zencefilin suyu ise katı meyve sıkacağı yardımıyla elde edilir. Sonra hepsi karıştırılıp tüketilir.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.298
  • 223.446
  • 28.298
  • 223.446
# 31 May 2015 00:10:04
ZERDEÇAL'IN FAYDALARI SAYMAKLA BİTMİYOR...!

Bu bitkinin bir çay kaşığı kadarı bile hafızayı güçlendirmeye yetiyor
Tayvan’da yapılan araştırma, kahvaltıda bir gram zerdeçal tüketmenin diyabetin ilk evresinde ve bilişsel becerilerinde azalma riski bulunan kişilerin hafızasını güçlendirdiğini gösterdi.

Diyabet teşhisi koyulan 60 yaşın üzerinde kadın ve erkeklerin katıldığı araştırmada, bilim adamları zerdeçalın hafızaya etkisini araştırdı.

Katılımcılar kahvaltıdan önce ve saatler sonra hafıza testine tabi tutuldu. Kahvaltıda bir gram zerdeçal tüketen katılımcılar testlerde daha başarılı oldu.

Araştırmanın sonuçları, “Asia Pacific Journal of Clinical Nutrition” dergisinde yayımlandı.

Daha önceki araştırmalar, orta yaşlı diyabet hastalarının beyin hacmi kaybına daha yatkın olduğunu, bunun sonucunda da hafıza ve düşünme becerilerini kaybetme riski taşıdıklarını ortaya koymuştu.

ZERDEÇAL’IN PEK BİLİNMEYEN FAYDALARI...!

Köri baharatı bugün zerdeçal kullanılarak üretilmektedir. Araştırmalar, bağırsaklarda polip oluşumunu, yemek borusu kanserini, kolon, karaciğer, akciğer ve prostat kanserinde çok etkilidir.

Zerdeçal, östrojeni taklit eden kimyasalları etkisiz hale getiren özel bir baharattır. Östrojen taklidi olan bu kimyasallar özellikle kadınlarda meme kanserinin başlamasına neden olur. Zerdeçal hakkında yapılan araştırmalar, bu kimyasalları ortadan kaldırdığını ve %75 oranında tutarak kanserli hücrelerin büyümesini engellediğini ortaya koymaktadır.

Zerdeçal, tümörlerin içinde kan damarı oluşmasına engel olur. Özellikle karaciğer kanserinde hastalığın ilerlemesini yaklaşık %60 oranında engellemektedir. Antiviral etkisi ile özellikle uçuklarda çok etkilidir. Uçuğu oluşturan Herpes virüsünü etkisiz hale getirir. Bu etki yeni kanıtlanmıştır.

PEKİ ZERDEÇAL NASIL TÜKETİLMELİ?

Hindistan’da günde en az 1 çay kaşığı zerdeçal kullanılmaktadır. Bu nedenle, Hintlilerde akciğer, meme, böbrek kanserleri daha az görülmektedir. Ayrıca Alzheimer oranı yaşlılarda yok denecek kadar azdır.

Zerdeçalın zeytinyağı, karabiber, kırmızıbiber ile birlikte tüketilmesi vücut tarafından tamamen emilmesini sağlamaktadır.

Özellikle kanser başlangıcında ve kanserli hücre oluşumunu engelleyen zerdeçal, bağışıklık sisteminin gelişmesi için de çok faydalıdır. Bu baharat kullanıldıktan sonra bağırsaklarda inceleme yapan araştırmacılar, B tipi bağışıklık hücrelerinin hızla arttığını görmüşlerdir. Hintli bilim adamları ise, zerdeçal ile vücudun daha fazla antikor ürettiğini söylemektedir.

Zerdeçalı kaynayan her yemeğe 1 tatlı kaşığı eklemekle kullanabilirsiniz. Hemen hemen her yemeğe yakışan bir tadı vardır. Süte ekleyerek içilebileceği gibi çayı da tüketilebilir. Fakat belki de en etkili kullanım salatalara ekleyerek, limon ve baharatlar ile kullanımıdır.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 31 May 2015 08:17:30
Çağımızın Hastalığı Topuk Dikeni
Son zamanlarda oldukça yaygınlaşan topuk dikeni hem kadın hem de erkeklerde görülen ve yürümeyi engelleyen ciddi bir ortopedik problemdir. Ayakta çok kalan kişilerde daha sık görülen topuk dikeni rahatsızlığı kişiyi oldukça huzursuz etmekte, topuklarına basmakta güçlük çekmekte ve yürümesine engel olmaktadır.
Peki nedir topuk dikeni?
Gün boyu tüm yükü taşıyan ayaklarımızda ki ağrılar gece olduğunda topuklarımızda toparlanır ve bu bize sabah kalktığımızda topuk ağrısı olarak geri döner. Bu şiddetli ağrının nedeni ise topuk kemiğimizi ayak parmaklarımızın taban kısmına bağlayan dokunun deforme olmasından, incelmesinden kaynaklanır ki işte buna topuk dikeni adı verilir.
Topuk dikeni yalnızca sabah değil gün içinde de sizi rahatsız eder. Örneğin uzun süreli oturup ayağa kalktığınız da topuklarınızın üzerine basmanız zorlaşır ya da uzun bir yürüyüş sonrası artık ayaklarınızın üzerine basmak size ağrı ve sancı verir.
topuk dikeniKimlerde görülür ve neden oluşur?
Topuk dikeni hem erkek hem de bayanlarda görülür ancak erkeklere oranlar bayanlarda daha sık görülür. Bunun nedeni kadınların daha fazla yanlış ayakkabı kullanması olabilir. Çünkü topuk dikenine neden olan etmenlerden bir tanesi ve en önemlisi yanlış ve sağlıksız ayakkabı seçimidir ki bayanlar güzel görünmek adına ayaklarını sıkan, çok yüksek topuklu, rahatsız edici ayakkabıları giyerler.
Yanlış ayakkabı seçiminin yanı sıra fazla kilolar da yine topuk dikeninin nedenleri arasında yer alır. Kilolu bir kişiyseniz ve ayakta durmanız gerekiyorsa topuk dikeni riskini üzerinizde taşıyorsunuz demektir.
Kısacası topuk dikenine neden olan etmenler, yanlış ayakkabı seçimi, fazla kilolar ve yere yanlış basmaktan kaynaklanan nedenlerdir diyebiliriz.
Tedavisi mümkün müdür?
Elbette mümkündür. Yukarıda bahsettiğimize benzer şikayetleri olan kişiler doktora gittiklerinde eğer topuk dikeni meydana gelmişse öncelikle istirahat önerilir. Topuk dikeninin ilk tedavi aşaması ayaklarınızın dinlenmesidir.
Bunun dışında doktorunuzun size önerdiği egzersizleri aksatmadan yapmanız ağrılarınızı hafifletecektir. Eğer dinlenme ve egzersiz sonrası ağrılarınızda azalma görülmezse doktorunuzu topuğunuzdan bir antiinflamatuar ilaç enjekte eder.Yine fizik tedavi de topuk dikeni için önerilen bir başka tedavi şeklidir.
Topuk dikeninin bir diğer tedavisi ise evde kendinizin uygulayacağı basit yöntemdir. Evde oturturken topuğunuzun altına lastik bir top ya da cam bir şişe alıp topuğunuzla iyice bastırarak şişeyi ya da topu ayağınızın altında günlük düzenli olarak çevirin. Tıpkı ayak masajı gibi olan bu tedavi yöntemini düzenli uyguladığınızda topuk dikeni sorununuz ortadan kalkmış olacaktır.
Topuk dikeniniz varsa ayakkabı seçimine dikkat edin. Bayanlar için dolgu topuklu ayakkabılar çok daha sağlıklı olacaktır. Topuk kısmı ayakkabılar giymeye özen gösterin.

Çevrimdışı eml48

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 6.753
  • 25.449
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.753
  • 25.449
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 01 Haz 2015 12:10:53
İLAÇ KULLANIRKEN BUNLARI TÜKETMEYİN!

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbı Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Usta, araştırmalara göre hastanelerin acil servislerindeki ölüm sıralamalarında ilaç yan etkilerinin dördüncü sırada olduğunu, özellikle yeni ilaçlara karşı dikkatli olmak gerektiğini söyledi.

Her şeyin yenisinin iyi olduğu anlayışının ilaçlarda geçerli olmadığını ifade eden Usta, uzun araştırmalar ve bütçeler ayrılan ilaçların belirli sayıda insan üzerinde denenerek geliştirilebildiğini belirtti.

Bu nedenle piyasaya çıkan ilaçların satışa sunuldukları ilk 5 yıl içinde yeni sayıldıklarını bildiren Usta, özellikle yan etkilerinin bu dönemde saptanabildiğine işaret etti. İlaçların piyasaya çıktıklarında çok geniş kitleler tarafından kullanıldıklarını belirten Usta, ”İlacın asıl yan etkileri ve gerçek kimliği asıl bu aşamada ortaya çıkar. En az 5 yıldır piyasada olan ilaç ise huyunu suyunu bildiğimiz ilaçtır ve biraz daha güvenilirdir’ dedi.

İLAÇ KULLANDIĞINIZ DÖNEMLERDE KENDİNİZE DİKKAT EDİN!

Bir ilacın etki oluşturmasının yan etki yapacağı anlamına da geldiğini belirten Usta, yan etkilerden korkmamak gerektiğini vurguladı. İlaç kullanılan dönemlerin özel dönemler olduğunu ifade eden Usta, ”O dönem, uyanık olmamız gereken bir dönem. Sıradan bir dönem değil. Zaten uzun dönemde ilaç kullananlar ilaç yan etkilerini bilirler. Bu konuda uyanık olurlar” diye konuştu.

Etkisizliğin de yan etki olduğunu dile getiren Usta, ilaçların yan etkilerinin saptanarak bunlara karşı bilinç geliştirilmesinin önemli olduğunu söyledi.

Yan etkileri bilinen ilaçların daha güvenilir olduğuna dikkati çeken Usta, şöyle konuştu: ‘‘İlaç aldığınız süre içinde vücudunuzu dinleyeceksiniz. Hastaların ilacın yan etkilerine bakarak ‘bu ilacı kullanmayayım’ gibi bir mantığa kesinlikle kapılmamaları gerekiyor. Biz ilaçların yan etki yapabileceğinin kesinlikle farkında olacağız ama bu nedenle ilacı kullanmamak gibi bir eğilime girmeyeceğiz. Yeni ilaçlarda mümkün olduğu kadar daha dikkatli olacağız. Her zaman yeni ilaç iyi ilaç değildir. Bunun bilincinde olacağız. Bunun dışında besinlerle etkileşim söz konusu olabileceği için bazı tip besinlerden uzak duracağız”

İLAÇ KULLANIRKEN GREYFURT, NAR SUYU, LAHANA TÜKETME!

İlaç kullanılan dönemin özel bir dönem olarak algılanması gerektiğini, bu dönemde fazla greyfurt, nar suyu, lahana suyu tüketmemek gerektiğini belirten Usta, şu bilgileri verdi: ”Bunlar karaciğerdeki enzimleri etkileyebiliyor. Lahana suyu diyetlerde çok verilir ve karaciğer enzimleriyle etkileşir. Karaciğerle ve buna bağlı olarak ilaçlarla etkileşim yapabilir. İlaç normal metabolizmadaki kan düzeyi için hazırlanmıştır. Sen bu gıdaları sürekli tüketip karaciğer enzimlerini etkilersen ilacın etkisi değişebilir. Bir ilaç toksik etki yapabilir. Bazen de ilacın yan etkisini artar. Nar suyunun içindeki bir molekülün de tansiyon ilaçlarıyla olumsuz etkileşimleri olabilir. İlaç kullanılan dönemde bir maddeyi çok tüketmemek lazım.”

İLACINIZIN YAN ETKİLERİNİ BİLİN!

İlaç yan etkileriyle ilgili doktorlara da büyük sorumluluk düştüğünü vurgulayan Usta, yan etkilerin Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü Türkiye Farmakovijilans Merkezi’ne (TÜFAM) bildirilmesini istedi.

Binlerce ilaç kullanılmasına rağmen yan etki bildiriminin çok az olduğunu belirten Usta, ”Hekimlerin tek görevi hastaları tedavi etmek değildir. Koruyucu hekimlik de çok önemlidir. Hekimlerin bir görevi de ilacın yan etkilerini saptamak ve bildirmektir. Hekimler özellikle yatan hastalarda yan etkiyi net şekilde görürler” dedi.

Vatandaşlardan da yan etkileri bildirmelerini isteyen Usta, baş ağrısının bile yan etki olarak ciddiye alınmasını istedi. Usta, ilaç yan etkisinin, sakatlığa ve hastanede kalış süresinin uzamasına da neden olabileceğini kaydetti.

Çevrimdışı eml48

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 6.753
  • 25.449
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.753
  • 25.449
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 06 Haz 2015 14:04:40
SİVRİSİNEK KAŞINTISINA NE İYİ GELİR?

Yaz sıcaklarında balkon ve terasa çıkmak istediğinizde de, vücudunuza sinek kovucu ürünler sürebilirsiniz. Sinek kovucu ürünleri vücuda sürmenin dışında, sineklerin sevmediği kokulara da balkon ve teraslarda yer verilebilir. Örneğin fesleğen ve reyhan çiçeklerinin kokusunu sinekler sevmezler. Bu çiçekleri evinizin dışında yetiştirebilirsiniz.

Sivrisinek sokmasına ya da kaşıntısına ne iyi gelir? İşte cevabı:

Sivrisinek ısırığı sonrası ortaya çıkan kaşıntıyı azaltmak için limon kolonyası sürebilirsiniz.
Şiddetli kaşıntı ve kızarıklığı gidermek adına kullanılabilecek bir diğer ürün de, egzama kremleridir.Orta dereceli sinek ısırığı şişkinliklerine ve kızarıklıklarına ise kortikösteroid içeren ürünler tercih edilebilir. 
Aspirini sulandırıp sinek ısırığının olduğu bölgeye sürmekte kaşıntı ve kızarıklığı hafifletir.
Sivrisinek ısırığına maruz kalan bölgeyi soğuk suyla yıkayın ve şişen bölgeye buz ile masaj yapın.


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK