Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.297
  • 223.437
  • 28.297
  • 223.437
# 26 Kas 2015 18:15:52
Soğanın Mucizevi Etkisi

Çoğu insanın kokusundan dahi rahatsız olduğumuz soğanı yatmadan önce ayak altınıza koyarsanız, bakın vücudunuzda neler değişiyor?

Soğanın antibiyotik etkisi eski çağlardan beri bilinir. Ama hepimiz kokusundan rahatsız olduğumuz için çok fazla tüketemeyiz.

Oysa soğan kanı arındırır, kan dolaşımını hızlandırıcı, toksinleri atıcı, dezenfektan, hızlı yara iyilştirici, mukus sıvılaştırıcı, soğuk algınlığı ve gribe iyi geldiğini biliyoruz fakat bu rahatsızlıkların giderilmesi için soğanı sadece yememiz gerekmiyor.

Yatarken ayak altına soğan koyun

Soğan dilimlerini bir tabağa yerleştirerek yatak başınıza koyduğunuzda sabaha kadar solunum yollarınızın açıldığını göreceksiniz. Tabi bu etkiyi artırmak için kapıyı kapatmayı da unutmayın.

Soğanı lapa olarak uygulayarak göğsünüze sürerseniz balgam attırıcı ve kabızlığınıza iyi geldiğini göreceksiniz.

Ağrı Kesiyor

Ayak sinir uçlarımızda 7 bin tane sinir ucu olduğundan soğan dilimlerini romatizmal ağrıların olduğu yere yada ayağınızın içine yerleştirip bir streç yada çorapla sarıp uyuduğunuzda hem vücudunuzun dinlendiğini hemde ağrılarınızın geçtiğini göreceksiniz.

***********************

Ayrıca Soğan kürü yapanların tavsiyeleri

1-Tansiyonunuz çıktıgında ,ayaklarınızın altına soğan rendesi

2-Basit ayak burkmaları için;'' Zeytini çekirdeğiyle ezin,rendelenmiş soğan ile karıştırıp ayağına sürün, iyice bağlayın, eğer sadece burkulma ise kesinlikle geçirecektir, kocakarı ilacı diyenler çıkabilir, ama denenmiş ve kesin etkili bir yöntem
(Soğan doku yenilemeye etkilidir ve ödem birikmesini engeller, zeytin ise besleyicidir, çekirdeği ise antiseptiktir.aynı şekilde balda kesinlikle bakteri üretmez ve antiseptiktir. Bu ürünler hala bu amaç ile kırsal alanlarda kullanılır ve tedavi imkanı sağlar)

3-Çıban ve sivilcenin üstüne ısıtılmış soğan katmanı koyup sarın.Bir gün içinde bütün iltihapı toplar ve patlatır.

4-İkiye bölünmüş sarı soğanı kabuğu ile kaynatıp sabahları aç karnına bir ay boyunca içilmesi bayanlarda kis'leri yok eder.

5-Bol bol kırmızı soğanın yenmesi hebatit B den kurtulmaya yetiyor.

6-Haşlanmış soğan suyu kürü ile 3 ayda 10 kğ zayıflıyabilirsiniz.

7-Soğan suyunu tıkalı burun deliklerine 1-2 damla uygulayın.Ağır griplerde iksir gibi,burnu açtığı gibi baş ağrısınıda gideriyor.

8-Eklem erimeleri sonucu şişlikler ve agrılar olur.Soğanı ısıtıp ısıtıp agrıyan yerlerinize sarın.İltihapı kurutur.

9-Kulak ağrılarında 1 damla soğan suyu 2dk içinde ağrıyı keser.(Dr İbrahim Saraçoglu)

10-Ayak tırnağı batmalarında,soğanın göbegini parmagınıza geçirip gazlı bez ile sarın.Sabah bütün iltihabı topluyacaktır.

Daha Fazla Bilgi için, Emeğe Saygı ve Bilgilerin devamı için Sayfamızı Beğenmeniz Yeterli , Allah şifa versin

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.297
  • 223.437
  • 28.297
  • 223.437
# 26 Kas 2015 18:26:14
TROİD TEDAVİSİ
Troid rahatsızlığının kesin ve net tedavisini ZENCEFİL SUYU tek başına sağlar.
Troid bezinin çok çalışması ve ya az çalışmasının tedavisinin yanısıra HAŞİMATO TROİDİ adı verilen troid bezi iltihaplanmasının da tek tedavi (ilaçsız) şekli taze sıkılmış ZENCEFİL SUYU'dur.
Kullanım:
Sabah: 1 çorba kaşığı ( sabah ezanı aç iken )
Akşam: 1 çorba kaşığı ( akşam ezanı aç iken)
Hazırlanışı: Aktardan, büyük marketlerden ( AVM lerde de bulabilirsiniz) tedarik edeceğiniz taze zencefili yıkadıktan sonra katı meyve sıkacağında ve ya rende yardımıyla suyunu elde edebilirsiniz.
Her defasında taze olarak suyunu elde edebileceğiniz gibi bir küçük kavanozda bir kaç günlük olarak da hazırlayıp kullanabilirsiniz.
Zencefilin her zerresi çok değerlidir. suyu çıktıktan sonra geriye kalan tüm kısımları çay olarak hazırlayıp ailenize limon ve bal eşliğinde bir akşam çayı keyfi yaşatabilirsiniz. (Bu sayede hem bu rahatsızlıkları hem B12 vitamin eksikliği yaşamazlar)
Not: Taze zencefil suyu oldukça acıdır. İlk defa zencefil suyu ile tanışacak kardeşlerimiz başlangıç itibari ile tadından dolayı sıkıntı yaşayabilirler. Fakat zaman içinde sıhhatinize kavuştuğunuzu gördükçe bundan bile keyif aldığınızı göreceksiniz.
HİÇBİR YAN ETKİSİ YOKTUR...!
Sadece kan sulandırma özelliği olduğundan kan sulandırıcı ilaç kullananların zencefil aldıkları sürece bu ilaçları almaması gerekiyor. O ilacın görevini de zencefil suyu zaten gerçekleştirir.
Troidi az çalışan da çok çalışan da Haşimato troidi olan da mutlaka sonuca ulaşıyor.
TROİDLERİNDE NODÜL MEVCUT OLAN KARDEŞLERİMİZ DE DIŞARDAN NODÜLLERİN ÜZERİNE ZENCEFİL SUYU SÜREREK NODÜLLERİNDEN KURTULABİLİRLER.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.297
  • 223.437
  • 28.297
  • 223.437
# 27 Kas 2015 05:58:17
B12 VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ BELİRTİLERİ, TEDAVİSİ VE İYİ GELEN BESİNLER!

B12 Vitamini (diğer adıyla Kobalamin), protein, DNA sentezi, besinlerden enerji üretimi ve sinir sisteminin düzenli çalışması gibi pek çok fonksiyonda görev alan önemli bir vitamindir.

B12 vitamini bulunan besinler

Bütün vitaminler gibi B12 vitamini de vücudumuz için olmazsa olmazlardan olan vitaminlerdir. B12 vitamini vücudumuzda meydana gelen birçok metabolik olayda düzenleyici rol oynar.

B12 Vitamini NEDİR?

Tıp dünyasındaki adı Siyanokobalamin olan B12 vitamini özellikle hayvansal dokularda bulunur. İnsan vücudunda beş yıllık B12 vitamini depolanabilir. Sebzelerde bulunmadığı için uzun süre sebzelerle beslenen (vejetaryen) kişilerde zaman zaman B12 vitamini bağlı olarak rahatsızlıklar görülebilir. Bunun yanı sıra vücutta vitaminin emilimindeki bozukluk, aşırı oranda alkol kullanımı, bazı ilaçların uzun süreli kullanımı ve yaşlılarda B12 eksikliği görülebilir.

B12 VİTAMİNİNİ NE İŞE YARAR?

• Anemi hastalığını önler,
• Alyuvar üretilmesinde ve demir kullanımına yardımcı olur,
• Doğru sindirim, besinlerin alınması, protein sentezi, karbonhidrat ve yağ metabolizması için gereklidir.
• Sinir tahribatını önler,
• Doğurganlığı sağlar,
• Hücre oluşumunu ve uzun yaşamasını sağlar,
• Sinir uçlarının normal gelişimini kolaylaştırır,
• Hafızanın güçlenmesine ve öğrenmeye yardım eder,
• Gen kopyalanmasına yardım eder,
• Çocuklarda zekâ gelişimi için gereklidir.

B12 VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNDE NE OLUR?

• Yürüme bozukluğu,
• Kronik yorgunluk, ellerde ve ayaklarda uyuşma,
• Depresyon,
• Sindirim bozuklukları,
• Baş dönmesi, uyku hali,
• Karaciğer büyümesi,
• Göz bozuklukları,
• Halüsinasyonlar,
• Baş ağrıları,
• Dil enfeksiyonu,
• Huzursuzluk, unutkanlık,
• Zor nefes alma,
• Hafıza kaybı,
• Sinirsel bozulmalar,
• Kalp çarpıntısı,
• Kansızlık,
• Kulaklarda çınlama,
• Omurilik yıpranması

gibi rahatsızlıklar görülebilir. Yukarıda sayılan belirtiler eğer sizde gözlemleniyorsa bir hekime başvurmalısınız. B12 eksikliği uzun süre tedavi edilmezse ciddi hasarlara neden olabilir.

B12 VİTAMİNİ BULUNAN BESİNLER NELERDİR?

Daha önce de söylediğimiz gibi B12 vitamininin hayvansal besinlerde daha çok bulunur. Dana eti, balık, böbrek, karaciğer, yumurta, süt ve süt ürünleri B12vitamini içeren yiyeceklerdir.

B12 VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ TEDAVİSİ

B12 tedavisi için B12 vitamin iğnesi ya da b12 vitamin hapı kullanılır. Ayrıca dilaltından alınan çeşidi de vardır. Ama bundan da önemlisi vücudumuzda birçok işlevi bulunan B12 vitamini eksikliğine maruz kalmamaktır. Beslenmemize dikkat etmektir.

ET,TAVUK VE BALIK YİYEMEYENLER İÇİN B12 İÇEREN BİTKİ KÜRÜ (Prof.Dr.İbrahim Prof.Saraçoğlu Kürleri Önerisidir

B12 eksikliği gideren bitkisel kür:

Kür için gerekli olan malzemeler: lahana , kimyon yada kimyon tohumu, tuz,

Kürün hazırlanması: Lahanayı kesiyoruz. Kullanılan kaplar çok temiz olmalı. Lahananın yapraklarındaki bakteriler harekete geçirilecek. Lahanayı doğruyoruz. Kaba koyuyoruz. Üzerine tuz ilave ediyoruz. Bir çay kaşığı tuz ilave ediyoruz. Üzerine kimyon koyuyoruz. Kimyon ile iyice karıştırıyoruz. Yarım dakika kadar bu karışımı yoğuruyoruz. Sonra bu karışımı kavanozun içine koyuyoruz. Kavanoza koyulan karışımı iyice kavanozun içine sıkıştırıyoruz. İyice sıkışması için kavanoz içerisine taş yada ağır bir şey koyulabilir. Kavanozun ağzını kağıtla yada başka bir şey ile kapatıyoruz. Ağzını lastikle sıkıcı kapatıyoruz. Karanlık bir yere koyacağız. 4 -5 gün orada kalması gerekiyor. Güneş ışığı görmemesi lazım. Eğer lahana suyu lahananın üzerine çıkarsa zamanla küf oluşumu olabilir. Onu kaşıkla almak gerekiyor. Temiz çalışılması lazım. 5 .gün den sonra ekşidiğini göreceğiz.

Kürün uygulanması: hazırlanan bu lahanalar 5.günden sonra tüketilecek. Bu gerek olduğu kadar kür hazırlanıp kullanılabilir.

Not: B12 kronik bir eksiklikse doktor ile konuşmak gerekmektedir. Midede o b12 üretici protein yoksa B12 üretimi vücutta üretilemez. Doktorunuzun tedavi yöntemine göre hareket etmek gerekebilir.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.297
  • 223.437
  • 28.297
  • 223.437
# 27 Kas 2015 05:59:42
Sıvı kaybının belirtileri nelerdir?

Sıvı kaybında, bebek ve çocuklarda aşırı huysuzluk ve uykulu olma hali, yetişkinlerde ise asabiyet ve kafa karışıklığı gözlemlenir

Susuzluk özellikle çocuk ve yaşı ilerlemiş yetişkinlerde vücudun sıvı ihtiyacını ölçümlemek için her zaman güvenilir değildir. Bunun yerine idrar rengi daha güvenli bir göstergedir. Açık renkli idrar sıvı ihtiyacınızı iyi karşıladığınıza işaret ederken rengin koyusarı veya turuncu olması sıvı kaybı yaşadığınızı gösterir.

Hafif ve orta dereceli su kaybı belirtileri

- Kuru ve yapışkan dudaklar

- Uyuma isteği ya da yorgunluk (Çocukların normalden daha az hareketli olduğu gözlemlenir)

- Susuzluk

- İdrar miktarında azalma (bebek bezinde ıslaklık olmaması ve çocuk ve ergenlerin sekiz ve daha fazla saat boyunca tuvalet ihtiyacı hissetmemesi)

- Ağlarken bir iki damla veya hiç yaş akmaması

- Ciltte kuruluk

- Baş ağrısı

- Kabızlık

- Baş dönmesi ya da bayılma hissi

Ağır su kaybı ve acil durum belirtileri

- Aşırı susuzluk

- Bebek ve çocuklarda aşırı huysuzluk ve uykulu olma hali, yetişkinlerde ise asabiyet ve kafa karışıklığı gözlemlenir.

- Ağız, cilt ve muköz membranlarda kuruluk

- Yetersiz terleme

- İdrarın az olması veya hiç olmaması, idrar renginin koyu sarı veya turuncu olması

- Gözlerde çöküklük

- Esnekliğini kaybetmiş buruşmuş ve kuru bir cilt, çimdiklendiğinde cilt eski şeklini almaz ciltte iz kalır.

- Bebeklerde çökmüş bıngıldak (baş kısmının tepesindeki yumuşak noktalar)

- Düşük kan basıncı

- Hızlı kalp atışları

- Hızlı soluk alıp verme

- Ağlarken yaş akmaması

- Ateş

En ciddi durumlarda hezeyan ve bilinç kaybı

Susuzluk özellikle çocuk ve yaşı ilerlemiş yetişkinlerde vücudun sıvı ihtiyacını ölçümlemek için her zaman güvenilir değildir. Bunun yerine idrar rengi daha güvenli bir göstergedir. Açık renkli idrar sıvı ihtiyacınızı iyi karşıladığınıza işaret ederken rengin koyusarı veya turuncu olması sıvı kaybı yaşadığınızı gösterir.

Ne zaman doktora gidilmeli?

Sağlıklı bir yetişkinseniz hafif ve orta dereceli sıvı kaybını her zaman biraz daha fazla su veya enerji içecekleri tüketerek geri çevirebilirsiniz.

Aşırı susuzluk, idrar miktarında önemli azalma, buruşmuş bir cilt, baş dönmesi ve kafa karışıklığı gibi şikayetleriniz varsa acilen tıbbi yardıma baş vurun. Çocuk ve yaşı ilerlemiş yetişkinlerde daha dikkatli davranılmalıdır. Aşağıdaki belirtiler söz konusu ise hemen aile doktorunuzu arayın.

- Kusmanın eşlik ettiği veya etmediği ağır ishal

- Kanlı dışkılama

- Üç gün ve üzeri zamandır orta dereceli sıvı kaybı şikayeti

- Sıvı tüketememek

- Asabiyet ya da kafa karışıklığı ile uykulu hissetme ya da daha az hareketli olma

- Hafif veya orta dereceli sıvı kaybına ait herhangi bir şikayet

Bir çocuğun ya da ileri yaşlarda bir yetişkinin ağır derecede sıvı kaybettiğini düşünüyorsanız en yakın acil servise gidin ya da 112 numaralı hızır acili veya kendi acil durum numaranızı arayın. İshal, kusma ve ateş görülmeye başlandığında sıvı kaybının şiddetli birseviyeye ulaşmasını engellemek için hastayı iyi gözlemlemeli ve sıvı takviyesi (Pedialyte ve diğerleri gibi) yaparak ağız yoluyla sıvı kaybını gidermeyisağlamalısınız. Ayrıca, çocukları spordan önce ve sonra yeterince su içmeye teşvik etmek de durumun ciddileşmesini engelleme yöntemlerinden biridir.

Çevrimdışı eessrraa

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.906
  • 46.126
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.906
  • 46.126
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 28 Kas 2015 14:28:22
Çocukluk çağı diyabeti vücutta insülin salgılayan pankreas bezindeki hücrelerin tahrip olması sonucu oluşur. Bu, tip1 diyabet veya insüline bağımlı diyabet olarak da adlandırılır. Çocukluk çağı diyabetinde, sebebi henüz tam olarak bilinemeyen ve ani olarak başlayan, insülin salgılayan hücre tahribatı sonucu kan şekeri yükselir.

Hastalarda çok su içme, çok idrara çıkma, çok yemek yeme, zayıflama gibi belirtiler olur. Hastaların % 15'i bu belirtilerin saptanamaması sonucu diyabet komasına girer. Şuur kaybıyla hastaneye kaldırılır. Herhangi bir zamanda alınan kan şekeri değerinin 200 miligram/dl (dekalitre) üzerinde olması ve idrarda şeker olması durumunda tip1 diyabet tanısı konur.

Görüldüğü Dönemler
Çocukluk çağı diyabeti 18 yaş öncesinde, yenidoğan dönemi de dahil herhangi bir yaşta görülebilir. En sık görülme yaşları okula başlama stresinin yaşandığı 6-7 ve en hızlı büyümenin gözlendiği 13-14 yaşları. Fiziksel veya ruhsal stresler, bazı virüs yollu bulaşan enfeksiyonlar, pankreas insülin salgılayan hücre tahribatını tetikleyebilir. Tip1 diyabet yenidoğan döneminde görülebildiği gibi, nadiren erişkinlerde de görülür.

Çocukluk çağı diyabetinin çok büyük kısmı genetik olmaz. Akrabalarda diyabet olmasıyla ilgisi yok. Ama son yıllarda çocuklarda da erişkin diyabetine benzer, şişmanlığın tetiklediği diyabet tanısında artış gözleneniyor.

Çeşitleri Ve Tedavisi
Çocukluk çağı diyabetine tip1 veya insüline bağımlı diyabet, erişkinde görülen diyabeteyse tip2 diyabet denir. Çocukluk çağı (tip1) diyabette vücutta insülin olmadığı için, mutlaka dışarıdan insülin verilmesi gerekir. Ancak tedavi yalnız insülin verilmesiyle sağlanamaz. Mutlaka kalori ayarlanması yani diyet tedavisi ve egzersiz yapılması gerekir.

Dolayısıyla çocukluk çağı diyabet ailenin katılımı ve diyabet eğitimini çok iyi öğrenmesi şartıyla doktor, diyetisyen, hemşire ve psikologdan oluşan bir ekip tarafından tedavi edilir. Tip2 yani erişkinde görülen diyabetteyse pankreastan insülin salgılanır ancak insülinin direnci görülür. Bu kimseler genelde kilolu olur. Önce diyet tedavisi ve ağızdan alınan anti diyabetiklerle tedaviye başlanır. Gerekirse insülin tedavisi verilir. Diyabetli bir çocuk dışarıdan insülin yapmak zorunda kalır. Ama bu yetmez. Ne kadar kalori tüketeceğini de bilmesi gerekir. Diyetisyenle, yaşına ve boyuna uygun kalori hesaplanır. Üç ana ve üç ara öğün şeklinde düzenlenir. Diyabetli çocuk belirli bir miktar kalori diyeti tüketip kan şekeri değerlerine göre insülin yapar.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.297
  • 223.437
  • 28.297
  • 223.437
# 30 Kas 2015 06:08:11
TOMOGRAFİ HİROŞİMA GİBİ..!

Vücudun maruz kaldığı radyasyon Hiroşima'da atom bombasından kurtulan kişilerdeki kadar..

Normal röntgenden onlarca kat fazla radyasyon verilmesine neden olan tomografi çekimlerine İngiliz Sağlık Bakanlığı'ndan yasak geldi. Sağlıklı kişilerin vücut tomografisi çektirmesi yasaklandı. Bakanlığa göre, vücudun maruz kaldığı radyasoyn Hiroşima'da atom bombasından kurtulan kişilerdeki kadar..

İNGİLİZ Sağlık Bakanlığı önceki akşam çok kritik bir karara imza atarak sağlıklı kişilerin vücut tomografisi çektirmesine yasak getirdi. Bu yasağa gidilmesine gerekçe olarak tomografi sırasında yayılan ve vücuda nüfuz eden radyasyon oranının çok yüksek olması gösterildi. Tomografi çektirmek geçen yıllarda osteoropoz, kalp rahatsızlığı, damar tıkanıklığı ve diyabet gibi hastalıkları önceden tespit edebildiği için sağlık uzmanları tarafından sıklıkla tavsiye ediliyordu.

Sağlıklı bireylerin her 5 yılda bir tomografi çektirmesini öneren doktorların bu tavsiyesi üzerine harekete geçen bakanlık tüm vücudu tarayan tomografinin normal bir röntgenden 400 kat daha fazla radyasyon yaydığını tespit edince yasak kararı aldı. Tomografiye sağlıklı giren her 50 hastadan birinin maruz kalınan radyasyon nedeniyle çekim sonrasında kansere yakalandığı belirtildi.

1 tomografi 442 röntgene bedel

Yayınlanan raporda sık tomografi çektirenlerin vücutlarındaki birikmiş radyasyon seviyesinin II. Dünya Savaşı'nda Hiroşima ve Nagasaki'ye atılan atom bombalarından kurtulanlarla eş seviyede olduğu belirtildi. Sıradan bir röntgen vücudu görüntülemek için tek bir ışın gönderirken tomografide daha detaylı bir görüntü elde etmek için art arda birçok ışın gönderiliyor. 2009 sonunda California Üniversitesi'nde görevli Prof. Rebecca Smith-Bindman'ın 1.119 kişiyi inceleyerek yürüttüğü araştırmada tek bir tomografinin 442 göğüs röntgenine ve 74 mamografiye (meme röntgeni) eş oranda radyasyon yaydığı ortaya çıkmıştı. Uzmanlar tomografideki bu riske karşın MR'ın hiçbir yan etkisi olmadığı konusunda görüş birliğine vardı. MR çekimleri sırasında sadece radyo dalgaları kullanılıyor. Bunlar da insan sağlığına zararsız.

Etkileri 30 yıl sonra ortaya çıkar

* Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Türkiye'de bir çok insan tomografi çektiriyor. Hastaya x ışınlarının yani radyasyonun verilmesi kansere sebep olan şeydir. Bunlar vücutta kalıcı olduğu için yok edilemez. Hiç şikayeti olmayan bir kişiyi teşhis edelim diyerek tomografiye sokulmaz. İnsan tomografi çektirdiği anda kanser olmuyor. 30 ya da 40 yıl sonra ortaya çıkıyor.

* Prof. Dr. Murat Kınıkoğlu

Diğer tetkiklere göre üstün yönleri var ama kanser riskini artırması büyük bir dezavantaj. Baş ağrısı nedeniyle tomografiye giren 10 bin hastadan birinde beyin tümörü çıkıyor. Zararlı madde X ışınıdır. Tomografilerde, basit röntgen tetkiklerinden 50-200 kez daha fazla X ışını alınır. Küçük yaştakilerde ve hamile kadınlarda radyasyona bağlı kanserojen etki daha çoktur.

Çevrimdışı mahmutkara2142

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.460
  • 5.272
  • Müdür Yetkili
  • 1.460
  • 5.272
  • Müdür Yetkili
# 30 Kas 2015 07:21:42
Burada özellikle hazır bilgi paylaşmak yerine bizzat kişi tarafından kullanılıp etkili faydası görülen ilaçları (bitkisal tabiki) yazsak daha iyi olacak.

Çevrimdışı dost63

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 30 Kas 2015 14:17:22
Mide sorunu yaşayanlar,her sabah acjarna kendi hazırladıkları pstates suyunu içsinler. En yakınımz altı ay boyu,ara vermeden uyguladı,şu  an midesinde sorun kalmadı Allah' ın izniyle.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.297
  • 223.437
  • 28.297
  • 223.437
# 04 Ara 2015 07:07:30
CEVİZ YAPRAĞI FAYDALARI VE ÇAYI

-Akan kanı durdurur.
-Tonik etkisi ile arındırma sağlar.
-Bağırsakta yaşayan kurtları döker.
-Kanı temizler.
-Kan şekeri düşürür.
-Kabızlıkta iyi bir alternatiftir.
-Çocuklarda iştah açar.
-Egzama, mantar, uçuk, uyuz, sivilce gibi deri hastalıklarında etkilidir.
-Ağız içi hastalıklarına iyi gelir. Özellikle diş eti hastalıklarında güzel sonuçlar elde edilir.
-Ayak kokusuna ve terlemesine iyi gelir.
-Saç dökülmesini engeller.
-Boğaz hastalıklarında gargara olarak kullanılabilir.

► Ceviz Yaprağı Çayı Nasıl Yapılır?

- Yarım veya bir tatlı kaşığı ince kıyılmış yaprak, orta boy 1 su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır, 4-5 dakika demlendirilir ve süzülür. Gün boyunca 1 veya 2 bardak yudumlanarak içilir. (Referans1)

- Yarım veya bir tatlı kaşığı ince kıyılmış yaprak, orta boy 1 su bardağı dolusu soğuk suya eklenir, kaynama derecesine kadar ısıtılır ve 2-3 dakika boyunca hafif ısıda kaynatılır. Süzülen çay kullanıma hazırdır. Günde 2-3 bardak içilir.

Ceviz yaprağının kaynatılması ile elde edilen su çay olarak içilirse mideyi kuvvetlendirir, boğaz ve bademcik iltihaplarını iyileştirmeye yardımcı olur. Ceviz yaprağı kaynatılarak, tüm sıraca (scrofula), Frengi (sifilis), egzama (mayasıl), herpes (uçuk) ve raşitik hastalıklarda, kemik çürümesinde, kemik deformasyonunda ve ayrıca, iltihaplı el ve ayak tırnaklarında kullanılabilen çok etkili bir Banyo katkısı elde edilir.

► Ceviz Tam Bir Şifa Kaynağı (Prof. Dr. Turan Karadeniz)

Cevizin soğuk algınlığından deri hastalıklarına, mide rahatsızlıklarından halsizliğe kadar birçok hastalığa çare olduğunu dile getiren Prof. Karadeniz şöyle konuştu: “Ceviz, bağırsak kurdunu döker. Taze ceviz bal ile yenirse basura iyi gelir, cinsel gücü artırır. Ceviz kökünün kabukları zeytinyağı içinde kaynatılarak merhem haline getirilip, basura sürülürse iyi gelir. Böbrek zafiyetini giderir. Ceviz yenirse çıbanı patlatır. Ceviz kurtları düşürür, kadınların beyaz akıntısı, vajen iltihabı, boğaz apsesi, bademcik iltihabı, deri çıbanları, deri döküntüleri, mide ve bağırsak nezlesi üzerine çok şifalı olmaktadır.

El ayak titremesini giderir. Kuvvetten düşene iyi gelir. Midenin çabuk acıkması ve hazmı kolaylaştırmak için yenir. Mide gazını giderir. Grip ve nezleye iyi gelir. Öksürüğü keser. Sedef hastalığına iyi gelir. Kısık sesi açar, sırt ağrılarına iyi gelir. Sindirim sistemi bozukluğunu giderir. Vücudu soğuktan korumak için yenir. Ceviz öğütülür ve vücuda sürülerek uyuzdan kurtulunur. Vebaya iyi gelir. Zayıf vücudu kuvvetlendirir. Yorgunluğu ve bitkinliği giderir. Zehirlenmelere ve zehre karşı yenir. Zindeleşmeyi sağlar. Yeşil kabuklarının suyu çıkartılır, gargara yapılırsa boğaz ağrılarını giderir, buruna çekilirse kanamayı keser, sivilcelere sürülürse derhal izale eder”

► Tek başına doktor gibi

Ceviz yaprağının özellikle erkeklerin korkulu rüyası haline gelen saç dökülmelerinde önemli bir önleyici görev görmesinin yanı sıra birçok rahatsızlığa ilaç olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karadeniz, “Yeşil kabuğunun suyu koyulaşıncaya kadar kaynatılıp saçlara sürülürse saç dökülmesini önler, sivilcelere sürülürse iyileştirir. Cevizin yeşil kabuğu rendelenip sirkeyle beraber kaynatılarak saçkıranlı yerlere sürülürse şifa elde edilir.

Ceviz yaprağı haşlanır su ile yıkanırsa saç kepeklenmesini önler. Bir ceviz yaprağı bir fincan su hesabıyla kaynatılıp yemeklerden yarım saat önce içilirse romatizma hastalıklarına ve beze iltihaplarına iyi gelmektedir. Ceviz yaprağı kaynatılıp günde birkaç kez lavaj yapılırsa rahim kanamasını keser. Ceviz yaprağı kaynatılıp elde edilen sıvı içerisinde çatlak eller banyo yaptırılırsa şifa görülür.

Ağız kokusuna karşı ceviz yaprağı suyu ile sabahları gargara yapılmalıdır. Kuru kabukları yakılarak külleri bal ile macun yapılır, dişlere sürülürse parlatır. Sert kabuğu yakılır, elde edilen külleri pudra halinde yaraya konursa yarayı iyileştirir. Cevizin yapraklarından elde edilen Juglon maddesi eczacılıkta kan temizleyici ve kuvvet verici olarak kullanılmaktadır. Ceviz aşerme dönemindeki mide bulantısına iyi gelmektedir.

Ceviz meyvesinin içindeki kıkırdak doku kaynatılıp çay gibi içilirse, şeker hastalığına şifalı gelmektedir. Ceviz yaprakları kaynatılıp elde edilen sıvı ile bacaklardaki varis ara sıra badana yapılırsa fayda elde edilir. 20 gram kuru yaprak 1 litre suda kaynatılıp balla tatlandırılarak günde 3–4 bardak içilir. Saç boyamak için 60 gram kuru yaprak 1 litre suda kaynatılıp kullanılır” diye konuştu.

► Kansızlığı da önlüyor

Şeker hastalarının ve kansızlık problemi yaşayanların kesinlikle ceviz tüketmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Karadeniz, “Şeker hastaları ceviz yaprağını kaynatıp içmeye devam etmelidir. Ceviz yaprağı ve kabukları kaynatılıp balla karıştırılarak içilmeye devam edildiğinde kansızlığa iyi gelmekte, bu çay kanı temizlemekte, kalbi güçlendirmekte, ishali ve dizanteriyi kesmekte, siniri güçlendirmekte, iç kanamaları ve beyaz akıntıyı kesmektedir.

Göz iltihabına ceviz yaprağı kaynatılıp bu suyla gözler pansuman yapılmalıdır. Ceviz meyvesi çocukların gelişmesini hızlandırmaktadır. Basur için taze ceviz yenilmelidir. Ceviz beyin için gerekli olan gümüş iyonlarını ihtiva ettiğinden, bebekten yaşlıya kadar herkes için ideal bir meyvedir” şeklinde konuştu.
-------------------

Çevrimdışı dost63

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 05 Ara 2015 21:44:37
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
CEVİZ YAPRAĞI FAYDALARI VE ÇAYI

-Akan kanı durdurur.
-Tonik etkisi ile arındırma sağlar.
-Bağırsakta yaşayan kurtları döker.
-Kanı temizler.
-Kan şekeri düşürür.
-Kabızlıkta iyi bir alternatiftir.
-Çocuklarda iştah açar.
-Egzama, mantar, uçuk, uyuz, sivilce gibi deri hastalıklarında etkilidir.
-Ağız içi hastalıklarına iyi gelir. Özellikle diş eti hastalıklarında güzel sonuçlar elde edilir.
-Ayak kokusuna ve terlemesine iyi gelir.
-Saç dökülmesini engeller.
-Boğaz hastalıklarında gargara olarak kullanılabilir.

► Ceviz Yaprağı Çayı Nasıl Yapılır?

- Yarım veya bir tatlı kaşığı ince kıyılmış yaprak, orta boy 1 su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır, 4-5 dakika demlendirilir ve süzülür. Gün boyunca 1 veya 2 bardak yudumlanarak içilir. (Referans1)

- Yarım veya bir tatlı kaşığı ince kıyılmış yaprak, orta boy 1 su bardağı dolusu soğuk suya eklenir, kaynama derecesine kadar ısıtılır ve 2-3 dakika boyunca hafif ısıda kaynatılır. Süzülen çay kullanıma hazırdır. Günde 2-3 bardak içilir.

Ceviz yaprağının kaynatılması ile elde edilen su çay olarak içilirse mideyi kuvvetlendirir, boğaz ve bademcik iltihaplarını iyileştirmeye yardımcı olur. Ceviz yaprağı kaynatılarak, tüm sıraca (scrofula), Frengi (sifilis), egzama (mayasıl), herpes (uçuk) ve raşitik hastalıklarda, kemik çürümesinde, kemik deformasyonunda ve ayrıca, iltihaplı el ve ayak tırnaklarında kullanılabilen çok etkili bir Banyo katkısı elde edilir.

► Ceviz Tam Bir Şifa Kaynağı (Prof. Dr. Turan Karadeniz)

Cevizin soğuk algınlığından deri hastalıklarına, mide rahatsızlıklarından halsizliğe kadar birçok hastalığa çare olduğunu dile getiren Prof. Karadeniz şöyle konuştu: “Ceviz, bağırsak kurdunu döker. Taze ceviz bal ile yenirse basura iyi gelir, cinsel gücü artırır. Ceviz kökünün kabukları zeytinyağı içinde kaynatılarak merhem haline getirilip, basura sürülürse iyi gelir. Böbrek zafiyetini giderir. Ceviz yenirse çıbanı patlatır. Ceviz kurtları düşürür, kadınların beyaz akıntısı, vajen iltihabı, boğaz apsesi, bademcik iltihabı, deri çıbanları, deri döküntüleri, mide ve bağırsak nezlesi üzerine çok şifalı olmaktadır.

El ayak titremesini giderir. Kuvvetten düşene iyi gelir. Midenin çabuk acıkması ve hazmı kolaylaştırmak için yenir. Mide gazını giderir. Grip ve nezleye iyi gelir. Öksürüğü keser. Sedef hastalığına iyi gelir. Kısık sesi açar, sırt ağrılarına iyi gelir. Sindirim sistemi bozukluğunu giderir. Vücudu soğuktan korumak için yenir. Ceviz öğütülür ve vücuda sürülerek uyuzdan kurtulunur. Vebaya iyi gelir. Zayıf vücudu kuvvetlendirir. Yorgunluğu ve bitkinliği giderir. Zehirlenmelere ve zehre karşı yenir. Zindeleşmeyi sağlar. Yeşil kabuklarının suyu çıkartılır, gargara yapılırsa boğaz ağrılarını giderir, buruna çekilirse kanamayı keser, sivilcelere sürülürse derhal izale eder”

► Tek başına doktor gibi

Ceviz yaprağının özellikle erkeklerin korkulu rüyası haline gelen saç dökülmelerinde önemli bir önleyici görev görmesinin yanı sıra birçok rahatsızlığa ilaç olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karadeniz, “Yeşil kabuğunun suyu koyulaşıncaya kadar kaynatılıp saçlara sürülürse saç dökülmesini önler, sivilcelere sürülürse iyileştirir. Cevizin yeşil kabuğu rendelenip sirkeyle beraber kaynatılarak saçkıranlı yerlere sürülürse şifa elde edilir.

Ceviz yaprağı haşlanır su ile yıkanırsa saç kepeklenmesini önler. Bir ceviz yaprağı bir fincan su hesabıyla kaynatılıp yemeklerden yarım saat önce içilirse romatizma hastalıklarına ve beze iltihaplarına iyi gelmektedir. Ceviz yaprağı kaynatılıp günde birkaç kez lavaj yapılırsa rahim kanamasını keser. Ceviz yaprağı kaynatılıp elde edilen sıvı içerisinde çatlak eller banyo yaptırılırsa şifa görülür.

Ağız kokusuna karşı ceviz yaprağı suyu ile sabahları gargara yapılmalıdır. Kuru kabukları yakılarak külleri bal ile macun yapılır, dişlere sürülürse parlatır. Sert kabuğu yakılır, elde edilen külleri pudra halinde yaraya konursa yarayı iyileştirir. Cevizin yapraklarından elde edilen Juglon maddesi eczacılıkta kan temizleyici ve kuvvet verici olarak kullanılmaktadır. Ceviz aşerme dönemindeki mide bulantısına iyi gelmektedir.

Ceviz meyvesinin içindeki kıkırdak doku kaynatılıp çay gibi içilirse, şeker hastalığına şifalı gelmektedir. Ceviz yaprakları kaynatılıp elde edilen sıvı ile bacaklardaki varis ara sıra badana yapılırsa fayda elde edilir. 20 gram kuru yaprak 1 litre suda kaynatılıp balla tatlandırılarak günde 3–4 bardak içilir. Saç boyamak için 60 gram kuru yaprak 1 litre suda kaynatılıp kullanılır” diye konuştu.

► Kansızlığı da önlüyor

Şeker hastalarının ve kansızlık problemi yaşayanların kesinlikle ceviz tüketmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Karadeniz, “Şeker hastaları ceviz yaprağını kaynatıp içmeye devam etmelidir. Ceviz yaprağı ve kabukları kaynatılıp balla karıştırılarak içilmeye devam edildiğinde kansızlığa iyi gelmekte, bu çay kanı temizlemekte, kalbi güçlendirmekte, ishali ve dizanteriyi kesmekte, siniri güçlendirmekte, iç kanamaları ve beyaz akıntıyı kesmektedir.

Göz iltihabına ceviz yaprağı kaynatılıp bu suyla gözler pansuman yapılmalıdır. Ceviz meyvesi çocukların gelişmesini hızlandırmaktadır. Basur için taze ceviz yenilmelidir. Ceviz beyin için gerekli olan gümüş iyonlarını ihtiva ettiğinden, bebekten yaşlıya kadar herkes için ideal bir meyvedir” şeklinde konuştu.
----------

Allah razı olsun canım!

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.297
  • 223.437
  • 28.297
  • 223.437
# 05 Ara 2015 22:38:25
HAVUÇ SUYU HER DERDE DEVA..!

Özellikle kansızlık sorunu yaşayanların sıklıkla tüketmesi gereken ciddi bir A vitamini deposu olan havuç, suyu sıkıldığında da oldukça faydalı.

Şekersi tadı ve muhteşem rengiyle havuç hemen hemen herkesin sevdiği bir besindir. İçeriğinde bulunan vitamin ve minerallerle de besin zincirinde önemli bir yer tutan havucun suyunu sıkarak da tüketebilirsiniz.

İşte her derde deva havuç suyunun faydaları:

- Kan kaybında veya kansızlıkta hızla kan yapar.
- Mide ve bağırsak kanamalarında çok faydalıdır.
- Havuç, A vitamini ve bol minerali ile karaciğerin kendi kendini tamir etmesini sağlayarak kuvvetlendirir. Özellikle enginar ile birlikte yenirse, karaciğerden ileri gelen sarılığı giderir.
- Safra miktarı ve akışını artırır.
- Bağırsakları tedavi eder. Yara ve iltihaplarının iyileşmesine yardım eder.
- Özellikle küçük çocuklarda sık sık görülen ishallerde faydalıdır.
- Kemik gelişmesi yavaş, dişleri çok çürüyen cılız çocuklara ve ruhi yorgunluk içinde olanlara faydalıdır.
- Kanı temizler.
- Vücuttaki üre asidi, ürat tuzları maddelerini idrarla dışarı atarak romatizma, mafsallarda ürat birikmesi, kum ve taş sorunlarına karşı oldukça etkilidir.
- Bol A vitamini ile gözlerin görme kapasitesini artırır.
- Her türlü hücrelerin çalışmasını ve yenilenmesini sağlar.
- Cilde temizlik ve pembelik verir.
- Yaşlılığı geciktirir.

Çevrimdışı selcuk

  • Uzman Üye
  • *****
  • 6.042
  • 1.443
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.042
  • 1.443
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 06 Ara 2015 22:38:34
Saç dökulmesine  karşı ne onerirsiniz arkadaşlar ???

Çevrimdışı smileplease03

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.015
  • 2.889
  • Din Kült. Öğrt.
  • 4.015
  • 2.889
  • Din Kült. Öğrt.
# 07 Ara 2015 00:04:15
Sedef için bir çözümü olan yada duyan var mı?

Çevrimdışı tokadi

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 681
  • 726
  • Müdür Yetkili
  • 681
  • 726
  • Müdür Yetkili
# 07 Ara 2015 00:06:35
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sedef için bir çözümü olan yada duyan var mı?

stres azdiriyor

Çevrimdışı gkhnkmn

  • B Grubu
  • 1.656
  • 1.933
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.656
  • 1.933
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 07 Ara 2015 00:31:27
şu an acayp başım ağrıyor. uyuyamadm kalktm :(((

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK