Güzel Ülkemde Zordur Sınıf Öğretmeni Olmak

Güzel ülkemde Sınıf Öğretmeni olmak zordur.

Birleştirilmiş sınıflı bir okula atanır.
Tektir…

Okulun öğretmeni,hizmetlisi öğrencilerin de anne babasıdır.Marangozluktan suculuğa,boyacılıktan çatı aktarmaya kadar bütün meslekleri bilmek zorundadır.Bilmese de şartlar bir şekilde öğretmektedir zaten.
Her şeyden önce kendi kendisinin öğretmenidir.

Öğretmen arkadaşım anlatıyor.

" Atandığım okulun bağlı olduğu ilçe milli eğitim müdürlüğüne gittim.Şube müdürüne kendimi tanıttım.Müdür, git kendini göreve başlat dedi.Tabi ben birden afalladım.
Kendimi nasıl göreve başlatacağım diye sordum? Git başlat hadi git başlat diye biraz önceki isteğini tekrarladı ve yine meşgul olduğu evrakları okumaya başladı.
Dondum kaldım.Şaşkınlık içinde ne yapacağımı düşünürken bu şekilde bir müddet geçtikten sonra müdür,başını kaldırdı ve beni karşısında görünce sen hala burda mısın?
Git göreve başlat dedim ya hadi hadi durma dedi.Gayri ihtiyari kendimi dışarı attım.Sağa sola sora sora köyün minibüslerinin kalktığı yeri buldum.Köye vardım.Benden önceki öğretmenin yazdığı resmi yazılara baka baka göreve başlama yazımı yazdım."

Elbette bütün öğretmenlerimiz fedakardır ancak birleştirilmiş sınıfı okutan öğretmenlerimiz gerçekten çok çok büyük fedakarlıklar yapmaktadır.

Müfettiş gelir, eğitim-öğretim yanında bir de idari teftiş geçirir. Unvanı Müdür yetkili öğretmendir.Ben mesleğimin ilk yılında kendime buna benzer bir unvan vermiştim Müdür odası yetkili öğretmen.Sebebini söyleyeyim müdür odasında kalıyordum.Oda benden sorulurdu :) Samsun Vezirköprü’nün bir dağ köyünde tek sınıflı bir okula atanmıştım.Kadro 1 ama öğretmen sayısı 2.Niye öyle onu da söyleyeceğim.

Diğer öğretmen evli ve ailesi ile birlikte okula bitişik lojmanda kalıyor ben bekarım.Köyde kalacak yer yok.Müdür odasına bir koltuk bir battaniye bir yorgan.İşte oldu benim mekan.Soğuk ve onca ilaçlamaya rağmen çeşit çeşit haşeratlarla dertleştiğim uzun geceler ve daha bin bir zorluk.

Böyle siz deyin 3 ay ben diyeyim 30 yıl ( En azından bana öyle geldi.)
Nihayet diğer öğretmenin tayini çıktı.Bayram değil seyran değil bu tayin işi de nereden çıktı ? Meğer 11 yıldır orada olan diğer öğretmen güç bela bir tanıdık bulmuşta tayinini çıkartmış.Beni de onun gideceğini bildikleri için oraya atamışlar.

Şimdi bu satırları okuyan eli öpülesi bileştirilmiş sınıf öğretmenlerimin yaşadığı sıkıntıların gözlerinin önünden geçtiğini görür gibiyim.Amacım sizleri dertlendirmek değil bilesiniz.Bilakis çektiklerinizi bilen birisi olarak dile getirmek.

Unvanı müdür yetkili dedik ama başındaki müdür kelimesi simgeden öteye geçmiyor.Alınan 3 kuruş fazla paraya da o ekstra işler yapılmaz ama öğretmenlerimiz bu mesleğin aşığı.Para pul değil de birazcık değer verilse o kafi ama yok…En çokta bu üzüyor insanı.En çokta onlar 2. sınıf öğretmen muamelesi görüyor.

Birleştirilmiş sınıf öğretmenlerimizin dertleri bunlarla sınırlı değil hepimiz biliyoruz ancak konuyu çok fazla uzattım.

4+4+4 Plansızlığı ve Sınıf Öğretmenleri

4+4+4 eğitim sisteminin gelmesiyle en büyük kaybeden yine sınıf öğretmenleri oldu.Hem sınıfları elinden alındı hem tayin olma imkanları.Binlerce norm fazlası sınıf öğretmeni zaten gittikçe zorlaşan tayin sistemini tamamen tıkadı.İkişer ikişer yapılan tayinler,açılan ek şubeler,yan alan da soruna ilaç olmadı.En acısı da sistem gelmeden önce gözümüzün içine baka baka kimse mağdur olmayacak denilmesiydi.

Bu sorun

1- Taktik değişikliği ile aşılabilir.Bu, 5-3-4 olabilir ya da sorun çözücü bir sistem.

2- Alanı dışında görev yapan öğretmenlere göstermelik değil de gerçek ihtiyacı gösteren yeterli kontenjan açılarak ve bu öğretmenlerimizin kendi alanına geçmesi sağlanarak.

3- Emekliliği gelen öğretmenleri emekliliğe özendirerek.Bu, maaş ya da ikramiye artırımıyla olabilir çünkü biliyoruz ki birçok öğretmenimiz ya çocuk okutuyor ya ev borcu var ya da çocuklarını evlendirecek.Bu öğretmenlerimiz keyfinden çalışmıyor.

Aşılabilir.

Kurs Ücretleri Arasındaki Dengesizlik

Şimdi de ilkokullarda yetiştirme kursları kaldırıldı.Çocuk kulüpleri kurulabilirmiş.

İlköğretim kurumları yönetmeliği

Çocuk kulübü ve yetiştirme kursları

MADDE 83 – (1) Okul öncesi eğitim ve ilköğretim kurumlarında; velilerin istemeleri, personel ve fiziki imkânların yeterli olması hâlinde çocukların/öğrencilerin eğitimlerinin ve sosyal gelişimlerinin desteklenmesi amacıyla eğitim saatleri dışındaki zamanlarda faaliyet göstermek üzere çocuk kulüpleri kurulabilir. Çocuk kulüplerinin kuruluş, çalışma usul ve esasları Yönerge ile belirlenir.
(2) Ortaokul ve imam-hatip ortaokullarında hizmet verilen alanlarda günlük çalışma saatleri dışındaki zamanlarda, hafta sonu, yarıyıl ve yaz tatilinde öğrencilerin eğitim ve öğretimine destek sağlamak amacıyla yetiştirme kursları açılabilir. Yetiştirme
kurslarının çalışma usul ve esasları Yönerge ile belirlenir

Yapılacak etkinlikler

MADDE 7- (1)Kulüp etkinlikleri, Türk milli eğitimin genel amaç ve temel ilkeleri ile eğitim/öğretim programlarına uygun olarak yürütülür.
(2)Çocuk/öğrencilerin yaş ve gelişimsel durumlarına göreçocuk kulübü etkinliklerinde; bilim olimpiyatları ve proje çalışmaları, güzel sanatlar, beden eğitimi ve spor çalışmaları, halk oyunları, geleneksel çocuk oyunları, yabancı dil ile ilkokullarda günlük eğitim ve öğretimidestekleyici çalışmalar yapılır. Ancak, eğitim ve öğretimi destekleyici çalışmalar günlük 1 (bir) etkinlik saatinden fazla olamaz.

Kulüp giderleri

MADDE 16- (1)Kulüp gelirlerinin; a) % 34’ü temel giderlere,
b) %3’üokul öncesi eğitim kurumları ve ilkokulların ihtiyaçlarında kullanılmak üzere okulun bağlı bulunduğu il/ilçe milli eğitim müdürlüğüne,
c) % 45’i kulüpte görevlendirilen öğretmen, usta öğretici ve koordinatör öğretmene,
ç) % 12’sikulüp yönetim kurulu başkanı, müdür yardımcısı ya da müdür yardımcısı olmayan okullarda müdür yardımcısı yerine görevlendirilen üye öğretmene,
d) % 2’si kulübün yazışma ve muhasebe islerinde görevlendirilen personele,
e) % 4’ü kulübün temizlik, bakım ve beslenme işlerini yürütmekle görevli personele ayrılır.

Hu hu komşu komşu diye başlayan bir tekerleme vardır.Hepimiz biliriz.Sonu yandı bitti kül oldu ile biter.Kulüp açacak öğretmen maaşını çekmiş esnafa aylık borcunu dağıtan memur gibi ona veriyor buna veriyor.Oturana veriyor,yatana veriyor işi asıl yapan, çalışan kendisine 3 kuruş kalıyor.

Yetiştirme kursu verecek branş öğretmenlerinin ise 9 lira olan ek dersi yetersiz 18 lira olsun deniliyor.Kimse yanlış anlamasın.Branş öğretmenlerimizin kazandıkları emeklerinin karşılığıdır.Ana sütü kadar temizdir ancak sınıf öğretmenleri de ezilmesin.Terazi dengede dursun.Serzenişimiz bunadır.

Ek Ders Adaletsizliği

Yıllardır kimsenin neden olduğunu anlamadığı ayrımcılıktan, hak gasplarından birisi de sınıf-branş öğretmenleri arasındaki ek ders adaletsizliğidir.
Sınıf öğretmeni ve branş öğretmeninin aylık girdiği ders saati aynı olmasına rağmen branş öğretmenlerinin 15 saati maaş ,sınıf öğretmenlerinin 18 saati maaş karşılığına geri kalanı ek derse sayılmaktadır.Her iki branşın unvanı da öğretmendir ve eğitim-öğretim işi yapmaktadır.

Hani eşit işe eşit ücretti?

Kısacası…

Güzel ülkemde zordur sınıf öğretmeni olmak.

Yine de zehri şerbet niyetine içer,
Kırık kolunu yen içinde saklar,
Acısını yüreğine gömer
Güzel,güneşli günlerin ümidiyle
Kardelenlerin en güzelini yetiştirmenin derdiyle dertlenir.

dvrmbtl
  • 107 0
  • 20 Kasım 2014 20:35 5.369
  • Aktif Haberler
  • lavinya 44
    23 Kasım 2014 20:36
    1 0
    Birleştirilmiş sınıf okutmayan tek öğretmenlik yapmayan anlayamaz yazının ne denli gerçek olduğunu abartı sanirlar ama malesef gerçek
  • mehmetcan16
    23 Kasım 2014 01:25
    1 0
    hey gidi gözümde canlandı anılar, öğretmenliği o zor koşullarda öğrendim. Ölüm korkusu, yoksunluk Allah o köylülerden bin kere razı olsun. Ölenlere rahmet olsun. Bu vatan bölünmüyorsa o iyi insanlara binlerce teşekkür etmek gerekir.
  • iseçkin
    22 Kasım 2014 00:46
    1 0
    Hocam yüreğinize,dilinize sağlık. Kendi içimi dökmüşüm gibi hissettim...
  • ŞERİFE
    21 Kasım 2014 16:10
    1 0
    ağzınıza, yüreğinize sağlık çok iyi anlatmışsınız o elleri öpülesi müdür yetkili birleştirilmiş sınıf öğretmenlerini. ben de 1999 da samsun -alaçam aşağıısırganlı köyüne aynı şartlarda atanmıştım ve 4,5 yıl çalıştım.
  • ayberk05
    21 Kasım 2014 15:07
    2 0
    biz hala çekiyoruz devam köy okuluna.....
  • muammerkardas
    21 Kasım 2014 14:55
    1 0
    Kaleminize sağlık hocam gerçekten harika yazmışsınız.Ben de Vezirköprü Sofular Köyünde çalışmıştım.(2008-2010)
  • BEN123456
    21 Kasım 2014 14:52
    2 0
    13 yıldır tek öğretmenim ve köylerdeyim tıpkı beni anlatmış eksiği var fazlası yok
  • onlyinat
    21 Kasım 2014 14:32
    1 0
    emeğinize sağlık.. daha çok şey var söylenecek aslında.. yine de iyiki öğretmenim iyiki sınıf öğretmeniyim iyiki köy öğretmeniyim iyiki müdür yetkiliği tattım iyiki birleştirilmiş sınıf okuttum.. zordur sınıf öğretmeni olmak ve bu yüzden rotasyona evet diyenlere çok kızıyorum sanki rotasyon, şimdiki görev yerinden daha iyi yere atanma sözü veriyormuş gibi seviniyoruz.. eşimden dolayı rotasyona tabi olacağım ve yazıkki eşim yine güzel bir okula atanırken (branşından dolayı) cezalandırılan ben olacağım ve yazıkki cezalandırılan çocuğum olacak!!! CEZALANDIRILAN SINIF ÖĞRETMENİ OLACAK!!!
  • GOPGOP
    21 Kasım 2014 14:19
    2 0
    Şimdi rahmetli olmuş bir şube müdürüm vardı. Beş sınıf bir arada okutuyordum. Ay başlarında binbir zorlukla inerdik köyden. Ben de aylık resmi işlerimi köyde halleder mühürlenmesi gereken evrakları mühürler ilçeye inerdim.O gün ne olmuşsa mühürlenmesi gereken acil bir evrak varmış. Hiç bir müdür yetkili arkadaşımızda da okulun mühürü doğal olarak yok. Şube müdürüne gidip ne yapacağımı sorayım dedim. Baktım kapısında bir kalabalık var. Onlarla sorunumuzun ortak olduğunu öğrenince sıraya girip beklemeye başladım.Sıradaki müdür yetkili arkadaşıma şube müdürümüz "Eşeğe semeri ağır gelmez." gibi bir benzetme yaparak ona aslında hangi gözle baktığını gösterdi. Mesleğimin ilk yıllarında yaşadığım bu olay beni çok üzdü ve sorunuma çözüm bulamadan ayrıldım. Allah rahmet eylesin.
  • nermin6651
    21 Kasım 2014 14:10
    2 0
    Ne güzel söylemişşsiniz hocam hatta az bile söylemişşsinizzzzzzzz
  • farumir
    21 Kasım 2014 13:41
    1 0
    Arkadaşlar izninizle bu yazılanlardan kesitleri twitter üzerinden Nabi AVCI, Yusuf TEKİN, Hamza AYDOĞDU ile paylaşmak istiyorum. Biliyorum onlar da biliyorlar ama bilmezlikten geliyorlar yaşadıklarımızı. Gelecek hafta sözde bizim haftamız duyura bildiğimiz herkese duyurmak isterim bunları. Artık bazı tabuları yıkmak gerekiyor herkes bizi az çalışan çok tatil yapan maaşı dolgun memur sanıyor bir şeyler değişmeli. Bunu da ancak anlatarak, göstererek, kendimizi ifade ederek yapabiliriz.
  • bozili
    21 Kasım 2014 13:35
    2 0
    ne kadar güzel ifade edilmiş gerçekten bu ve benzer sıkıntılar çok yaşanıyor.Allah sabır versin.
  • snur
    21 Kasım 2014 13:24
    1 0
    İşte Bu Yüzden Rotasyona Evet.....
  • sny65
    21 Kasım 2014 13:20
    1 0
    dilinize yüreğinize kaleminize sağlık hocam öle güzel anlatmışınız ki diyecek kelime bulamıyorum.
  • ilkzey
    21 Kasım 2014 12:15
    1 0
    Aah emeklerin(m)izi boşa çıkarmasın..inşallah şartlar düzelir.sobası dert, kalacak yeri dert, suyu dert , telefonu dert ,ulaşımı dert ve bazı velileri dert...dertte dert.. bakarsan kötü bi sınıf öğretmeni ol yeter(halkın gözünde)...): şehre inersin bocalarsın gözün odunları tutuşturacak kartonlardadır,suyu açtığında acaba depodaki su biter mi diye korka korka açarsın(habuki su şebeke suyudur)..şartlara o kadar alışırsın ki bocalarsın...küçük şeylerden mutlu olmayı öğrenirsin..yazacak çok şey var ama....
  • darkriver_boy
    21 Kasım 2014 11:57
    5 0
    teşekkür ederim hocam yüreğinize sağlık çok güzel bir yazı.... Evet sıkıntılar çok büyük, imkanlar çok çok az, benim de 3 senem geçti dağın başında yoktu telefon, yoktu ulaşım, yoktu internet, hava iyi olduğunda ayda bir indiğimde o ay ki soracaklarımı kağıtlara yazıp inerdim şehirdeki tecrübeli olanlar sormak için, hafta içi inenlerden iki büklüm olup el mahkum şekilde onlardan ekmek getirmesi isterdim...1 haftalık ekmeği ısıtıp ısıtıp yiyeceğimiz zamanlar oldu güzineli sobada... zor oluyordu akşamları, dört duvarla konuşuyordu insan bazen, genç kafa dengi bir imam gelse diye dua edilirdi ki arkadaş bulasın... çok şükür şu an rahatım, hep de buna inanmışımdır sıkıntı çekmeden mutluluk olmaz olsa da mutluluğun kıymeti anlaşılmaz...öğretmenliğin kıymeti anlaşılmaz... Allah bu şekilde görev yapan, HER ŞEYE RAĞMEN elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan meslektaşlarımın yardımcısı olsun. Kıymet bilinmese de bu ülkenin en kıymetlilerisiniz
  • bebeto__71
    21 Kasım 2014 11:50
    4 0
    99 yılında bitlis hizan a atandım.hizan mem e gittik.birçok öğretmen arkadaş var.(Allah hepsinden razı olsun).bizi insan yerine koymuyorlar.neyse öğrenciler için kitap verildi.ha unuttum atandığımız köy okulları 10 yıldır terör nedeniyle kapalı.kısacası nasıl bir durum bizi bekliyor bilmiyoruz.okadar çok kitap verdilerki taşıyamıyoruz ama bu kitapların önce minübüse gitmesi gerekiyor.ama hangi minübüs gider nerden kalkar bilmiyoruz...arkadaşlarla vedalaştık herkes köyüne gitti ben gece 11 gibi köye gittim.nerde kalacağım ne yer ne içer bilmiyorum.ben 2. atamayla gitmiştim aralık ayıydı.hava çok soğuk...muhtar evine götürdü.sobanın yanına oturdum.küçük çocuklar tv seyrediyor.terör örgütünün kanalında çizgi film var.bana kumandayı veriyorlar bu arada ev dolup taşıyor beni görmeye geliyorlar.ben uyuya kalmışım ...sonra uyanıyorum yine aynı yerde olduğumu görüyorum üzülüyorum.o yıllarda cep tel yeni yeni çoğalıyor...aldığım telefon çekmiyor şebeke yok...zar zor sabah oluyor uyanınca ilk merak ettiğim ben neredeyim diye camdan bakıyorum.ne göreyim karşıda karlı bir dağ....benim geldiğim köyde başka bir dağ üzerinde zirvedeyim...dışarı çıkıyorum.okula gidiyorum kırık dökük herşey sınıftaki dolabın üzerinde bir not''bu okul terör nedeniyle kapatılmıştır''son sınıf defterine bakıyorum öğretmen ders kısmının olduğu yere şu notu yazmış ve imzalamış''terör yolları kapattığı için görev yerine gelemedim''...okul yıllardır kapalı kaldığı için her çocuk okuma yazma bilmiyor .öğrenci sayısını kestiremiyorum.bir araştırma yapıyorum.sayı çok fazla.tek öğretmenim...ha bu arada lojman yok valizleri uzun süre açamıyorum her gün bi eve misafir oluyorum üstümle yatıp kalkıyorum.banyok yok...muhtar benle ilgileniyor.muhtarın babası beni çok seviyor Allah rahmet eylesin.çok uzatmak istemiyorum...herkes aynı şeyleri yaşamış sadece yerler farklı batıda olsan sorunlar aşağı yukarı aynı...bir olayı daha anlatmak istiyorum.ilk gittiğim zaman çok mutsuz olmuştum...moralim çok bozuktu.tek başına oturmuştum karşı dağa bakıyordum muhtarın babası yanıma geldi.oturdu.bana''hoca gitme buralardan şu çocukların öğretmensizlikten hayvandan farkı kalmadı.'' dedi ...göz göze geldik...bu sözün ardından 2 yıl geçmişti yine aynı köydeyim...ilçeye inmiştim pazar günü köye döndüm.minübüsün iner inmez köylüler hocam hemen gel koş dediler .koşaş koşa gittik.muhtarı evine .muhtarın babası yatıyor.hastalanmış.sevimli bir dedeydi çok yaşlı beyaz sakallı idi.dili tutulmuş konuşamıyor.sadece bakıyor.işaretle hocayı çağırın demiş.gözümün içine bakıyor.sessizce bende ona bakıyorum.izin istedim dışarı çıktım.hocam hemen gel dediler. ne oldu dedim korktum...muhtarın babası beni istiyormuş gitmesin demiş....
    o gece uyandım...kuran okunuyordu.o gece dostumu kaybetmiştim........

    bu satırlar o an aklıma gelenlerdi.arada atladığım yerler var...ama nasıl olsa aynı şeyleri yaşamışız sizler tahmin edersiniz.....
  • totalwar
    21 Kasım 2014 11:28
    6 0
    Değerli bs öğretmenlerim.. Allah yardımcınız olsun ne diyim. Bu yıl 10. yılımı çalışıyorum.Bu 10 yıl içerisinde 1 yıl Ağrı doğubeyazıt yukarı tavla köyünde 70 küsür öğrenci ile hem sabahçı öğlenci hem de birleştirilmiş şekilde çalıştım..ömrümden ömür gitti..Onun dışında 5 yıl müdür yetkili olarak şehre 45 km uzakta yayla denilebilecek bi yerdeydim..4 yıldır rahat sayılırım.En azından 8 yıllık bi köy okulundayım ..Yazılanları okludukça doğubeyazıttaki o 1 yılım aklıma geliyor ve inanın gözlerim doluyor.Çok zor çok..İmkanları düzeltilse ,öğretmene insan gibi davranılsa eminim ki bu kadar şikayet edilmez ama sağolsun işgüzar devlet büyükleri ve bürokrasinin diğer sacayakları eğitimi deneme tahtasına çevirip ,bir imkan tanımadan habire gariban öğretmene yüklenmekle meşgullar..Umarım bu sıkıntılarınızı aşarsınız. Alllah yardımcınız olsun..
  • dağlarkızı
    21 Kasım 2014 11:19
    2 0
    Offff Offf bende çok çektim zamanında.Bu düzen değişmez Allah bize sabır versin.
  • buyukkemerdere
    21 Kasım 2014 10:47
    7 0
    7 yıldır tek başınayım.yalnızlığa alıştığımı hissediyorum artık.Allah sabır versin tek çalışan herkese.
  • bilal72
    21 Kasım 2014 10:43
    3 0
    Aslında yok birbirimizden farkımız,hikayaler ve roller aynı mekanlar değişik.........
  • nefinnur
    21 Kasım 2014 10:34
    4 0
    hocam çok duygulandım yüreğinize sağlık...ben 4 yıllık öğretmenim hepsinde köyde çalıştım 2 yılım müdür yetkililikle geçti...çekilen zorlukları çok iyi biliyorum...her şeye rağmen bir de kıymet bilinse o da yok...velisi,muhtarı, müfettişi ayrı dert...temizliği,sobası,tuvaleti,bahçesi ayrı dert...Allah yardımıcımız olsun...bsi den kurtuluş yok bize...Allah sabır, dayanma gücü versin...
  • muallim66
    21 Kasım 2014 10:34
    3 4
    fedakar öğretmen diye birşey yoktur.. yıllarca kandırıldık... dersimi anlatır çıkarım.. gerisi hikaye
  • ER55
    21 Kasım 2014 10:31
    3 0

    Ne güzel izah ettin sınıf öğretmenlerinin yaşadıklarını ve bundan sonrada yaşayacaklarını.Eline yüreğine sağlık öğretmenim.
  • neşecan06
    21 Kasım 2014 10:28
    2 0
    Öğretmenler gününün arifesinde inşallah birileri sınıf öğretmenlerinin sesine kulak verir.Hey... sesimizi duyannnn varrr mııııııııı?
  • dalgakıran
    21 Kasım 2014 10:16
    1 0
    Hikaye çok tanıdık,anlattığınız yer hemen gözümde canlanıverdi.Vezirköprü ahh...ahh Vezirköprü:((
  • KABASAKAL01
    21 Kasım 2014 09:49
    3 0
    Yazıyı ve yorumları gözlerim dolarak ellerim titreyerek okudum.6 aylık bebeğimle tek başıma sınfa girdiğim günler gözümün önüne geldi.5 sınıf birarada hiç bir tecrüben yok soracak kimse yok telefon zor güç çeker aklıma geldikçe sanki bir el boğazımı sıkıyor...
  • serkanserkanser
    21 Kasım 2014 09:29
    2 0
    sınıf öğretmenliği= amale olmaktır devlet
    n uğrunda olmayan dağa sürüp ne hali varsa görsün dediği öğretmendir.,
    4+4+4 eğitim sistemiyle 2 kat fazla sürünüyor şimdi

  • bahadir66
    21 Kasım 2014 09:11
    3 0
    Maalesef yıllar geçse de sorunlar aynı
  • pelinkupeli
    21 Kasım 2014 09:09
    3 0
    Zordur evet birleştirilmiş sınıflı bir okulda sınıf öğretmeni olmak. Ama başarmanın tadı da bir başkadır bence
  • 35 HAFİZE
    21 Kasım 2014 01:24
    4 0
    Yaziyi okurken gozlerim doldu birden 19 yil oncesine dondum biri benim hikayemi mi yazmis dedim bugune geldik ama bunu ancak biz anlariz herhalde
  • harabeyim
    21 Kasım 2014 01:15
    2 0
    Bu kadar güzel anlatılamazdı...
  • cmlckr
    21 Kasım 2014 00:36
    5 0
    Ayda bir köyden ilçeye inince insan bi afallıyor.Diğer öğretmenlere bakıyorsun öğretmen evinde okey oynuyor.Biz apar topar aylık alışveriş yapıp minibüse yetişmeye çalışıyoruz.ve sonra geçmek bilmeyen yalnızlığımızla baş başa kalmaya devam ediyoruz...
  • aladag44
    20 Kasım 2014 23:54
    5 0
    Valla arkadaşlar yazıyı da okudum yorumları da...Hepsinden biraz kendi yaşadıklarımı buldum.Mardin'de 5 yıl (89-94).Küflü ekmekler ve ekmeksizlik.135 öğrenci, bir binaya sığmıyor, haliyle yetişemiyorsunuz.Sabahçı-öğlenci yaparsınız ki ders işleyebilesiniz. İşgüzar müfettişler bir gün çıkagelir, yapmayacaksın kardeşim derler...İsyan edersiniz düzene.Silah sesleri duymadığınız gün yok.Ölümle burun buruna yaşamak.Ha, o zaman eğitimhane de yoktu, internet de.Tek telli sazla bağlama çalmaya benzer şeyler yapmaya çalıştık, melodi oluştu mu? E, bence oluştu.Hepinizi çok iyi anlıyorum arkadaşlar.Bir gün hepsi unutulur, içinizde tatlı bir hüzün kalır...
  • cehennemindibi
    20 Kasım 2014 23:41
    6 0
    Ne çektik be...
  • turgutkivanc
    20 Kasım 2014 23:31
    5 1
    9. yılda bu yıl ilk defa Birleştirilmiş sınıf okutuyorum.
    Hep aynı sorunlar dertler. Allah'tan ben yalnız değilim.
    Hep mi sorun bu müfettişler... Bu güne kadar gördüğüm birkaçını tenzih ederek,şunu sormak istiyorum: Öğretmenin moral ve motivasyonunu düşürmekten başka ne iş yapar ki müfettişler?
  • kesreti
    20 Kasım 2014 23:17
    9 0
    10 yıldır köylerde ve tekim. Inanın köyde mecburen takım çantam oluştu. Tek olmak çok zor... Her iş bize bakıyor. Her yıl nerdeyse kanalizasyon işimiz oluyor. Elime boşet geçirip çok öğrenci tuvaletlerini temizledim. O dağ başlarında devletin tek temsilcisi olan öğretmenlere mutlaka hakları verilmeli
  • bigadiçli
    20 Kasım 2014 23:12
    7 0
    Çok güzel dile getirmişsiniz hocam. Branş öğretmeni mi sınıf öğretmeni misin? sorusu da bana hep abes gelmiştir. Sınıf öğretmenliği bir branş değil de biz mi bilmiyoruz ki?
  • ugurdogan__
    20 Kasım 2014 22:58
    11 0
    Varya senin O Allah'ına Kurban
  • adamın biri
    20 Kasım 2014 22:42
    6 0
    Teşekkür ederim hocam.Yaşadıklarımızı nakış nakış işlemişsiniz.Elinize, dilinize sağlık.
  • seyfi ünaldı
    20 Kasım 2014 22:02
    15 0
    Bizim tüm sitemimiz, bütün isyanımız sınıfa girip öğrenciyle buluşana kadardır. İnsan hep güzellikleri hatırlar. Ben de 7 yıl çalıştım birleştirilmiş sınıflı köy okullarında. Şimdi daha rahatım ama o çocuklara fayadalı olabilmek ayrı bir keyifti. Bu satırlar ancak bu çemberden geçenlere anlatılabilir. Çalıştığım köy ilçeye 43 km uzaklıktaydı ve tek ulaşım aracı traktördü. Traktörün römorkunda bahsettiğim 43 km'yi eşim 6 aylık hamileyken katettik. Üstüne üstlük gelen müfettiş sizi aşağılar, sizinle kafa bulur. Bana söylediği cümle aynen şuydu, "Hocam çok şanslısınız, burada oksijen deposunun içindesiniz, biz şehirde bu havayı bulamıyoruz." Tabi mayıs ayında hava püfür püfür. Her yer yeşil. Ama beyimizin haberi yok orada kış 6 aydır ve hayat felçtir. Ekmeğin küflenmiş kısmını yontar kalan bölümünü ısıtıp yersiniz.
  • atasay15
    20 Kasım 2014 21:34
    8 0
    kalemine, klavyene ve elbette yüreğine sağlık hocam
  • suphi55
    20 Kasım 2014 21:32
    7 0
    Klavyene sağlık.Dertlerimize tercüman oldun.
  • 868695
    20 Kasım 2014 21:26
    7 0
    Yüreğinize sağlık hocam ne kadar güzel anlatmışsınız gözünüm önünden geçti 8 yıllık köy okulu hayatım ..Gerçekten yaşayan bilir😉
  • gunahkar
    20 Kasım 2014 21:21
    7 0
    emeğinize sağlık...
  • emar
    20 Kasım 2014 21:06
    9 0
    Yüreğine sağlık çok güzel yazmışsın ama bu işi bu hale getirenler duar mı acaba?
  • melek1986
    20 Kasım 2014 21:03
    16 0
    ne kadar güzel yazmışsınız ne güzel dile getirmişsiniz... yaşayarak öğrenir bs öğretmeni, dener bakar milli eğitimden ses gelmezse yaptığı doğrudur diye devam eder kendinden önce çalışmış olan öğretmenin evraklarıyla inceleye inceleye yolunu bulmaya çalışır. yardımcı olanı yoktur bs öğretmeninin çünkü o dağdadır diğerleri şehirli. ya yap hocam işte diye geçiştirilir. deneye yanıla öğrenir. heee interneti varsa işte o zaman eğitimhane yeter başka kimseye minnet etmesine gerek kalmaz sorusuna cevap verecek bissürü öğretmen bulur hem de diğerleri gibi küçümsemeden elinden geleni fazlasıyla yapan vefakar öğretmenler

    ben dağda tek başıma başladım ve 5.senemdeyim çok şükür ki eğitimhane var. ilk senemde hiç unutmam karnelerin nasıl çıkacağını bilmiyodum ne yaptıysam beceremedim öyle dertli dertli düşünürken imdadıma yetişti eğitimhane. rdenizv yanlış hatırlamıyosam buydu hocamın adı, banane demedi beni ilgilendirmez demedi yardımcı oturdu benim karnelerimi e-okuldan ayarlayıp indirip bana pdf olarak attı. Allah razı olsun hala hatırladıkça minnet bilirim. hee kurum şifresi falan vercem tedirgin olmıyım diye kendi kurum şifresini de bana yazmıştı karşılıklı olsun merak etme diye
  • dalemrah
    20 Kasım 2014 20:52
    22 0
    Kaleminize sağlık... Anlaşılmak ve hak edilen değeri görmek umuduyla...
  • baltaliilk
    20 Kasım 2014 20:49
    20 0
    valla o kadar doğru yazmış ki söyleyecek söz bırakmamış 6 senedir birleştirilmiş sınıftayım 4 senedir tekim maaşın yarısı yol parası okula ettiğin masrafları saymıyorum bile o kadar çalışmaya birde müfettiş gelir okulun kapısını yenilemedin diye sana kızar bi sürü bi sürü saçmalık uzun bi süredir o kadar pişmanım ki sınıf öğretmeni olduğum için
UYARI: Yayınlanan haberler, Egitimhane.Com'un görüşlerini yansıtmaz. Yazılan yorumlar, onaylanmış olsalar bile yazanın sorumluluğundadır.

Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK