İstanbul Ve Tam Gün Eğitim...

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 16 Ağu 2017 19:18:17
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Anlaşılan o ki siz ya başka boyuttasınız ya da tuzu kuru olanlardan
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Haklısınız ben kendi problemlerini kendisi çözmek gayretinde olanların boyutundayım, sizse problemlerini başkalarının çözmesini bekleyenlerin boyutundasınız.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 16 Ağu 2017 19:18:36
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Masallah  turgutkuzan burda orda her yerde yaziyor da yaziyor
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Yazmayanlar utansın :)

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 16 Ağu 2017 19:19:22
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
O kadar lafı uzatıyorsunuz ki... Nedir problemin çözümü sizce öneriniz nedir?
Eğitim öğretim anayasayla devletin sorumluluğundadır. derslik problemi , norm problemi ile ilgili çözüm önerileriniz nelerdir?
sizin çok ufak gördüğünüz yüzdeler binlerce çocuk demek, bu çocukların gelişiminde ki problemler , sonra ki yıllarda açacağı hasarlar sizin için önemsiz midir?
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Problemlerin birden fazla çözümü vardır.
TERCİH ETTİĞİM yöntemi yıllar önce
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkinde paylaşmıştım.

Tam gün öğretime geçilmesinin GECİKMESİNİN oluşturacağı hasar önemsiz midir?
Olaylara / duruma FARKLI açılardan bakabilme becerisi geliştirebilmelisiniz.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 16 Ağu 2017 19:20:57
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
dayanağı yok mudur?
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
saman ithal ettiğimizi daha önce söylemiştim. pancar üretmiyoruz. bulgaristan dan şeker ithal ediyoruz ve şeker kamışından yapılan şeker.
daha bir çok örnek var, köyde yetiştik dedemiz de hala köyde 15 yılda gelinen noktayı biliyoruz bence siz de bir araştırın derim.
demir çelik fabrikası ruslara sebze karşılığı yaptırılmıştır. ve fabrika her yıl artan oranlarla üretim yapmıştır.
tabii ehil kişiler yönetiminde bir zahmet araştırın üretim hangi yıl düşmeye başlamıştır.
batı , doğu kafası bilmem ben. kendi ürünün yoksa sadece pazar olursun.
daha fazla uzatmak istemiyorum. kalın sağlıcakla.
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Sadece saman değil, başka ürünler de ithal ediyoruz.
Benzer şekilde çok sayıda ürün de İHRAÇ ediyoruz.
Günümüz ekonomilerinde bu durum DOĞALDIR.
Günümüzde hiç bir ülke kendi kendine yeterli değildir.
Her ülke kendisinde yeterince bulunmayan bir ürünü başka bir ülkeden alır.

Benzer şekilde toprak kaybı da tüm ülkelerde yaşanan bir durumdur.
FARKLI yöntemler geliştirilerek bu problem çözülmeye çalışılmaktadır.

Batı / doğu kafası deyimleri üzerinde biraz düşünmenizi tavsiye ederim.

Batı kafası her şeyin tek açıklaması olduğuna inanır.
Bir konuda birden fazla açıklamayı KABUL ETMEZLER.
Karabük demir çelik fabrikası yaptırıldığında, Türkiye'nin tarım ürünleri İHRACATI ile bugünkü tarım ürünleri İHRACATI arasında eksilme mi vardır yoksa artış mı vardır?
Hangi tarım ürününde kıyaslama yaparsanız yapın, tüm ürünlerin üretiminde artış mevcuttur.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Linkin de pancar üretimindeki ARTIŞ ile ilgili bilgiler mevcuttur.

Çevrimdışı Başkan42

  • B Grubu
  • 4.097
  • 3.092
  • İlköğretim Öğrencisi
  • 4.097
  • 3.092
  • İlköğretim Öğrencisi
# 16 Ağu 2017 20:21:47
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Sadece saman değil, başka ürünler de ithal ediyoruz.
Benzer şekilde çok sayıda ürün de İHRAÇ ediyoruz.
Günümüz ekonomilerinde bu durum DOĞALDIR.
Günümüzde hiç bir ülke kendi kendine yeterli değildir.
Her ülke kendisinde yeterince bulunmayan bir ürünü başka bir ülkeden alır.

Benzer şekilde toprak kaybı da tüm ülkelerde yaşanan bir durumdur.
FARKLI yöntemler geliştirilerek bu problem çözülmeye çalışılmaktadır.

Batı / doğu kafası deyimleri üzerinde biraz düşünmenizi tavsiye ederim.

Batı kafası her şeyin tek açıklaması olduğuna inanır.
Bir konuda birden fazla açıklamayı KABUL ETMEZLER.
Karabük demir çelik fabrikası yaptırıldığında, Türkiye'nin tarım ürünleri İHRACATI ile bugünkü tarım ürünleri İHRACATI arasında eksilme mi vardır yoksa artış mı vardır?
Hangi tarım ürününde kıyaslama yaparsanız yapın, tüm ürünlerin üretiminde artış mevcuttur.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Linkin de pancar üretimindeki ARTIŞ ile ilgili bilgiler mevcuttur.

Sosyal bilgiler 6. Sınıf konu anlatımına faydalı bilgiler :))

Çevrimdışı umuta22

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 72
  • 54
  • 72
  • 54
# 16 Ağu 2017 21:10:35
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Problemlerin birden fazla çözümü vardır.
TERCİH ETTİĞİM yöntemi yıllar önce
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkinde paylaşmıştım.

Tam gün öğretime geçilmesinin GECİKMESİNİN oluşturacağı hasar önemsiz midir?
Olaylara / duruma FARKLI açılardan bakabilme becerisi geliştirebilmelisiniz.
sizin önerileriniz herşeyi özelleştirmek üzerine. yazınızda belirttiğiniz sosyal devlet ilkesine aykırı buluyorum. zaten sorun bence burda siz herşeyi özel sektöre verelim kurtulalım düşüncesinde olduğunuz için tartışıyoruz oysa devlet mekanizması %1 ler değil tek bir vatandaşının derdine derman olmalıdır. şeyh edebali nin söylediği gibi insanı yaşat ki devlet yaşasın.
örneğin serebral palsi hastalarının oranı çok az ama devlet onlara da yardım elini uzatmalı ya da ülkenin ücra köşesinde elektriği olmayan köye elektrik götürmeli. siz problemi olan çözsün diyorsunuz.
Ben tam güne geçmeyelim demiyorum sadece iyi düşünülüp , altyapısını hazırlayıp o şekilde yapılmalı diyorum. herkesi memnun etmeyecektir bunu zaten beklemiyorum.
fakat kervan yolda düzülürken olan çocuklarımıza geleceğimize oluyor. diğer alanlarda işe yarar belki ama bir çocuk dahi öenmlidir eğitim ve öğretimi diğer alanlardan ayıran da budur. Nacizane fikrim budur.

Çevrimdışı öffpüff

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.460
  • 1.760
  • 1.460
  • 1.760
# 17 Ağu 2017 00:34:57
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Haklısınız ben kendi problemlerini kendisi çözmek gayretinde olanların boyutundayım, sizse problemlerini başkalarının çözmesini bekleyenlerin boyutundasınız.

Kutluyorım sizi bu kdr farazi konuşmak ayrı bir beceri gerektirir.haklısınız tüm sorunlarımı kendim deil başkaları çözüyor 🤣🤣🤣🤣

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 28 Ağu 2017 12:03:46
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
sizin önerileriniz herşeyi özelleştirmek üzerine.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkinde paylaştığım bilgiler Turgut Özal döneminde yapılmış bir çalışmadır.
Diğer bir deyişle benim önerim değil, benimsediğim bir öneridir.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
yazınızda belirttiğiniz sosyal devlet ilkesine aykırı buluyorum.
  • Devletler sosyal olmalı mıdır / olabilirler mi?
  • Vatandaşları sosyal olmayan bir devletin, sosyal devlet olabilmesi imkan dahilinde midir?
  • Sosyal bir devletin eğitim - öğretim işlerini BİZZAT yapması zorunlu mudur? Hizmet alımı yöntemi ile sosyal devlet olunamaz mı?

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
zaten sorun bence burda siz herşeyi özel sektöre verelim kurtulalım düşüncesinde olduğunuz için tartışıyoruz oysa devlet mekanizması %1 ler değil tek bir vatandaşının derdine derman olmalıdır.
şeyh edebali nin söylediği gibi insanı yaşat ki devlet yaşasın.
  • Benimsediğim öneri, genel anlamıyla özelleştirme kavramının dışındadır.
  • Önerinin hedefi, öğretmenlerin sahibi veya ortağı oldukları okullarda çalışmalarını sağlayarak, öğretmenlerden maksimum VERİM alabilmektir. Diğer bir deyişle öğretmneler sadece sahibi veya ortağı oldukları okullarda çalışabileceklerdir. Bu yöntemin yaygın olarak uygulanabilmesi için TOKİ'nin alt gelir gruplarını veya emeklileri ev sahibi yapmak için uyguladığı yöntemin kullanılması düşünülmüştür.
  • Öneri, velilerin isteğe veya şarta bağlı olarak okula maddi destek sağlamasına imkan tanıdığı için okul - veli - öğrenci dayanışmasını güçlendirecek özelliğe sahiptir. (Veliler daha kaliteli öğretim için okula maddi destek sağlayabileceklerdir.)
  • Öneri, üniversiteye kadar TÜM ÖĞRENCİLERİN öğretim masraflarının devlet tarafından karşılanmasını içerdiği için bir mahrumiyet söz konusu değildir.
  • Öneri insanların mevcut şartlardan daha iyi yaşaması için gerekli tüm özelliklere sahiptir.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
örneğin serebral palsi hastalarının oranı çok az ama devlet onlara da yardım elini uzatmalı ya da ülkenin ücra köşesinde elektriği olmayan köye elektrik götürmeli.
siz problemi olan çözsün diyorsunuz.
Serebral palsi hastaları yapılan harcamaların kaynağı nedir?
Üzümünü yiyorsunuz bağını sormuyorsunuz. :)

Devlet, ödediğim sigorta primlerimi GASPEDEREK, serebral palsi hastalarına harcamaktadır.
Halbuki ödemelerimin, daha sağlıklı bir hayat sürmemi sağlayacak hizmetlerde kullanılması gerekir.
Serebral palsi hastaları için GASP gerektirmeyecek bir yöntem bulunmalıdır.
Serebral palsi hastalarının problemleri için vakıf türü uygulamalar geliştirilmelidir.

Seksenler dizisinde hatırlatma yapılmış olmasına rağmen çoğu forumdaşım bilmez.
1980'li yıllarda, çocukların okula kayıtlarının yapılması ile birlikte aileler ikinci bir kayıt daha yaptırırlardı.
Evlendiğinde evine telefon bağlanabilmesi için PTT'ye telefon hattı kaydı yaptırıldı.
O zamanlar evlere telefon bağlatabilmek için yıllar önceden kayıt yaptırılması gerekiyordu.
Özal PTT'nin T' sini (telefon hizmetlerini) satacağım dediği zaman kıyametler kopmuştu.
Bugün telefon hattı almak için, müracaat ettiğiniz zaman 24 saat içinde hattınız kullanıma açılıyor.

Telefon bağlantısı sağlanmayan köy kaldı mı bilmiyorum.

Devletin elektrik hattı çekmesi ile telefon hattı çekmesi arasında bir fark yoktur.
Yıllar önce özel sektöre elektrik üretme izni verilmiş olsaydı, bugün elektriksiz köylerden, elektrik kesilmesinden bahsediyor olmazdık.

Devletin ülkenin ücra köşelerine elektrik götürmek gibi bir mecburiyeti yoktur / olmamalıdır.
Ülkenin ücra köşelerinde bile elektriğe  İHTİYAÇ duyuluyorsa, talep varsa, arz gerçekleşir.
Her türlü talebi devlet karşılayacak olursa, HANTAL bir devlet yapısı ortaya çıkar, kağnı hızıyla gelişme olur.

Problemleri, problemi olan değil, başkaları çözecek olursa, keyfi yeterse / yettiğinde çözer.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Ben tam güne geçmeyelim demiyorum sadece iyi düşünülüp , altyapısını hazırlayıp o şekilde yapılmalı diyorum.
herkesi memnun etmeyecektir bunu zaten beklemiyorum.
fakat kervan yolda düzülürken olan çocuklarımıza geleceğimize oluyor.
diğer alanlarda işe yarar belki ama bir çocuk dahi öenmlidir eğitim ve öğretimi diğer alanlardan ayıran da budur. Nacizane fikrim budur.
Evli olan kişilere zaman zaman şu soruyu sorarım :
- Evlendiğinizde evliliğe hazır mıydınız?
Yanıt her zaman olumsuzdur.

Çünkü bir insanın evliliğe hazır olması imkansızdır. Hazır olmadığını da ancak evlendikten sonra anlayabilir.
Benzer şekilde, çocuk sahibi olmamış biri de, hiç bir zaman çocuk sahibi olmaya hazır olmayacaktır / olamayacaktır.

Bu her durum için geçerlidir. Geleceği göremiyoruz. Bazı gerçeklerin farkına varabilmemizin tek yolu YAŞAMAKTIR.
Okullar tam güne geçmeye hiç bir zaman TAM olarak hazır olmayacaktır.
Alt yapı hiç bir zaman TAM olmayacaktır. Çünkü gelişmeler, sürekli yeni alt yapı ihtiyacı ortaya çıkaracaktır.
Ne zaman tam gün öğretime geçecek olursanız olun, tam gün öğretim ile ilgili problemler yaşanacaktır.

Durum değerlendirmeleri yapılır. Artılar - eksiler ortaya konulur.
Artılarda ezici bir çoğunluk sağlandığında, artılar yönünde adım atılır.
Tam gün öğretim için artılarda ezici bir çoğunluk sağlanmış durumdadır.

Eğitim ve öğretim geride olduğumuz alanlardandır.
Bu alanda HIZLI adımlar atılması zorunluluktur.

Tam gün öğretimi uygulamaya başlamadığımız takdirde, bir sonraki adımı konuşmaya başlayamayız.

Doğal olarak bir sonraki adım içinde erken olduğu görüşünü savunacaksınız. :)

Not: Elimde olmayan sebeplerle cevap yazmakta geciktiğim için üzgünüm.

Çevrimdışı carpediem03

  • Bilge Üye
  • *****
  • 6.128
  • 12.093
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.128
  • 12.093
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 28 Ağu 2017 12:34:52
Valla Turgut bey sizden on numara siyasetçi olur. Ama bu anlattıklarınızı biz yer miyiz? Orası meçhul. Bir de PTT nin T'si satılması, telefonsuz köy kalmadığı, 24 saat içinde hatların açıldığını filan belirtmişsiniz. Turgut bey dikkatinizi çekerim yıl olmuş 2017. Yazıyla iki bin on yedi. Olması gereken oldu diye lütuf mu sayacağız? Dünyanın en pahalı ama en yavaş internetini kullandığımızı da belirtmeyi unutmayın. Akk denen saçmalığı da belirtin. Yine her zamanki gibi işinize gelen taraflarını konuşuyorsunuz.

Dediğim gibi yıl olmuş 2017. Çok klişe olacak ama -Millet uzaya çıkıyor uzaya-

Çevrimdışı umuta22

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 72
  • 54
  • 72
  • 54
# 28 Ağu 2017 13:11:33
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun. [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkinde paylaştığım bilgiler Turgut Özal döneminde yapılmış bir çalışmadır.
Diğer bir deyişle benim önerim değil, benimsediğim bir öneridir.
  • Devletler sosyal olmalı mıdır / olabilirler mi?
  • Vatandaşları sosyal olmayan bir devletin, sosyal devlet olabilmesi imkan dahilinde midir?
  • Sosyal bir devletin eğitim - öğretim işlerini BİZZAT yapması zorunlu mudur? Hizmet alımı yöntemi ile sosyal devlet olunamaz mı?
  • Benimsediğim öneri, genel anlamıyla özelleştirme kavramının dışındadır.
  • Önerinin hedefi, öğretmenlerin sahibi veya ortağı oldukları okullarda çalışmalarını sağlayarak, öğretmenlerden maksimum VERİM alabilmektir. Diğer bir deyişle öğretmneler sadece sahibi veya ortağı oldukları okullarda çalışabileceklerdir. Bu yöntemin yaygın olarak uygulanabilmesi için TOKİ'nin alt gelir gruplarını veya emeklileri ev sahibi yapmak için uyguladığı yöntemin kullanılması düşünülmüştür.
  • Öneri, velilerin isteğe veya şarta bağlı olarak okula maddi destek sağlamasına imkan tanıdığı için okul - veli - öğrenci dayanışmasını güçlendirecek özelliğe sahiptir. (Veliler daha kaliteli öğretim için okula maddi destek sağlayabileceklerdir.)
  • Öneri, üniversiteye kadar TÜM ÖĞRENCİLERİN öğretim masraflarının devlet tarafından karşılanmasını içerdiği için bir mahrumiyet söz konusu değildir.
  • Öneri insanların mevcut şartlardan daha iyi yaşaması için gerekli tüm özelliklere sahiptir.
Serebral palsi hastaları yapılan harcamaların kaynağı nedir?
Üzümünü yiyorsunuz bağını sormuyorsunuz. :)

Devlet, ödediğim sigorta primlerimi GASPEDEREK, serebral palsi hastalarına harcamaktadır.
Halbuki ödemelerimin, daha sağlıklı bir hayat sürmemi sağlayacak hizmetlerde kullanılması gerekir.
Serebral palsi hastaları için GASP gerektirmeyecek bir yöntem bulunmalıdır.
Serebral palsi hastalarının problemleri için vakıf türü uygulamalar geliştirilmelidir.

Seksenler dizisinde hatırlatma yapılmış olmasına rağmen çoğu forumdaşım bilmez.
1980'li yıllarda, çocukların okula kayıtlarının yapılması ile birlikte aileler ikinci bir kayıt daha yaptırırlardı.
Evlendiğinde evine telefon bağlanabilmesi için PTT'ye telefon hattı kaydı yaptırıldı.
O zamanlar evlere telefon bağlatabilmek için yıllar önceden kayıt yaptırılması gerekiyordu.
Özal PTT'nin T' sini (telefon hizmetlerini) satacağım dediği zaman kıyametler kopmuştu.
Bugün telefon hattı almak için, müracaat ettiğiniz zaman 24 saat içinde hattınız kullanıma açılıyor.

Telefon bağlantısı sağlanmayan köy kaldı mı bilmiyorum.

Devletin elektrik hattı çekmesi ile telefon hattı çekmesi arasında bir fark yoktur.
Yıllar önce özel sektöre elektrik üretme izni verilmiş olsaydı, bugün elektriksiz köylerden, elektrik kesilmesinden bahsediyor olmazdık.

Devletin ülkenin ücra köşelerine elektrik götürmek gibi bir mecburiyeti yoktur / olmamalıdır.
Ülkenin ücra köşelerinde bile elektriğe  İHTİYAÇ duyuluyorsa, talep varsa, arz gerçekleşir.
Her türlü talebi devlet karşılayacak olursa, HANTAL bir devlet yapısı ortaya çıkar, kağnı hızıyla gelişme olur.

Problemleri, problemi olan değil, başkaları çözecek olursa, keyfi yeterse / yettiğinde çözer.
Evli olan kişilere zaman zaman şu soruyu sorarım :
- Evlendiğinizde evliliğe hazır mıydınız?
Yanıt her zaman olumsuzdur.

Çünkü bir insanın evliliğe hazır olması imkansızdır. Hazır olmadığını da ancak evlendikten sonra anlayabilir.
Benzer şekilde, çocuk sahibi olmamış biri de, hiç bir zaman çocuk sahibi olmaya hazır olmayacaktır / olamayacaktır.

Bu her durum için geçerlidir. Geleceği göremiyoruz. Bazı gerçeklerin farkına varabilmemizin tek yolu YAŞAMAKTIR.
Okullar tam güne geçmeye hiç bir zaman TAM olarak hazır olmayacaktır.
Alt yapı hiç bir zaman TAM olmayacaktır. Çünkü gelişmeler, sürekli yeni alt yapı ihtiyacı ortaya çıkaracaktır.
Ne zaman tam gün öğretime geçecek olursanız olun, tam gün öğretim ile ilgili problemler yaşanacaktır.

Durum değerlendirmeleri yapılır. Artılar - eksiler ortaya konulur.
Artılarda ezici bir çoğunluk sağlandığında, artılar yönünde adım atılır.
Tam gün öğretim için artılarda ezici bir çoğunluk sağlanmış durumdadır.

Eğitim ve öğretim geride olduğumuz alanlardandır.
Bu alanda HIZLI adımlar atılması zorunluluktur.

Tam gün öğretimi uygulamaya başlamadığımız takdirde, bir sonraki adımı konuşmaya başlayamayız.

Doğal olarak bir sonraki adım içinde erken olduğu görüşünü savunacaksınız. :)

Not: Elimde olmayan sebeplerle cevap yazmakta geciktiğim için üzgünüm.
SGK nın hakkınızı gaspettiğini mi düşünüyorsunuz? şimdi sizin kafanızla (doğu kafasıydı sanırım :) ) cevaplıyorum devlet senin hakkını vermek zorunda değil özel sağlık sigortası var ödersin kimse hakkını yemez. vakıflar yok sanki ülkede ve o vakıfların başkanları yöneticileri nasıl zengin oldular hali hazırda ki vakıfların arazileri nasıl hiç ettiklerini bilmiyormuşuz gibi yazabilirsiniz sorun yok.
Siz ülkenin hangi bölgelerinde bulundunuz bilmiyorum. Ben 6 yıl Şırnak ta yaşadım. O bölgede sizin bahsettiğiniz sistemi nasıl uygulayacaksınız kendi vatandaşı bile orada durmak istemiyor kim okul açacak orada hangi öğretmen? zorunlu olmasına rağmen köyüne okul açılmadığı sürece çocuğunu okula göndermeyen insanlar mı okul kuracak destek verecek? Hee siz zaten arz talep falan diyorsunuz.
Sosyal devlet tanımını bilmediğinizi düşünüyorum.
sosyal devlet
1.
ekonomik ve toplumsal yönden yurttaşlarının tümüyle ilgilenen, onların yaşam düzeyi, sosyal güvenliği vb. konularında gereken önlemi alan devlet.
Bu tanıma göre sorularınıza cevabı kendiniz verebilirsiniz.
Tam gün konusunda ezici çoğunluk karar verdi diye birşey söz konusu değil. tıpkı 4+4+4 te olduğu gibi sadece emir geliyor ve uygulanıyor.
Evlilikten örneği iyi bir örnek olmamış. evlilik kişileri ilgilendirir. geleceği göremiyoruz doğru fakat eğitim konusu elinizde verilerin olduğu yıllardır süregelen bir süreç sıfırdan başlamıyoruz deneyimlerimiz var. neden ikili öğretime geçildi ? çok basit bir soru. nasıl bu sorundan kurtulabiliriz? Ve attığımız adımalrın sonuçları ne olabilir? bunları öngerebiliriz.
Turgut bey sizin her yazınız hayat görüşünüzü yansıtan ifadelerle dolu belirli bir kesimin yaptığını övüp diğerlerini kötülemek başka birşey değil o yüzden tam gün konusunu da hatalı da olsa ki ben hata demiyorum siz savunacaksınız.
Bu nedenden dolayı burada noktalıyorum.
Tam gün eğitime geçiş ile ilgili öğretmen arkadaşlarıma hayırlı olsun diyorum sonuçta yapılan değişiklikleri yaşanyanlar bizleriz.
 

Çevrimdışı 07tuna

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.020
  • 3.611
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.020
  • 3.611
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 28 Ağu 2017 14:26:31
   Eğitimhanenin gülü ve bülbülü yine şakımış diyeceğim ama çok ürküttü bu sefer.Hakkını helal etmeye inanır mı bilmem,kalbim sıkıştı bu yazının burasını okurken,elim ayağım titredi. :(
     Bazı internet sayfalarında engellilere ya da hastalara karşı yapılan pozitif ayrımcılığa göz koyanlar aynı anda  başladı...Niye ki bu zalimlik koşa koşa aynı anda?
   Zaten ölecen,zaten ölünce kendine ait bir mezarın olacak da daha yaşarken hayatı çok zor ve acıtıcı olan  insanların bir avuç kaynağına niye göz dikersin?
Serebral palsi hastaları yapılan harcamaların kaynağı nedir?
Üzümünü yiyorsunuz bağını sormuyorsunuz. :)

Devlet, ödediğim sigorta primlerimi GASPEDEREK, serebral palsi hastalarına harcamaktadır.
Halbuki ödemelerimin, daha sağlıklı bir hayat sürmemi sağlayacak hizmetlerde kullanılması gerekir.
  Nasıl bir vicdanla yazdın burayı,eyvahlar olsun.Gerçekten.BU KALIN HARFLERLE YAZDIĞIM YERİ bir gün gönülden dua ettikten sonra bir oku,ne demişim burada diye ,nasıl böyle düşünür oldun,sana nasıl bir zalimlik yapıldı da gözün görmez oldu böyle?
   Tek olsan umursamayacağim ama senden o kadar çok olmaya ve elini kolunu sallaya sallaya hak gaspetmeye başlar oldu ki:(((
    Gözün doysun,gözün doysun.Allah gözünü tez elden doyursun,doyursun.Kimbilir daha nelere göz koyacaksın.
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun diyorsun ya,ben en çok sana olsun diye dua ettim şimdi.Yancılık yapacağım diye kul hakkına giriyorsun haberin olsun:(
   Gönlün iyilik dolsun,az hafifleyip yücelsin,amin.
   Benden kesilen pirimleri harcama yeri seçecek hakkı verselerdi,sana helali hoş olsun,ihtiyacın var gibi görünüyor tedavi olman için.

Çevrimdışı asumanöz

  • Bilge Üye
  • *****
  • 9.159
  • 20.157
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 9.159
  • 20.157
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 28 Ağu 2017 22:56:29
Benim öğrencim serebral ataksi hastası. Allah böylece rahatsızlığı olanlara acil şifalar versin, böyle çocuğu olanlara sabırlar versin. Rabbim bu imtihandan geçmelerini nasip etsin inşallah.
Benim bu öğrencimin rahatsızlığından ötürü sürekli titremesi var. Tek başına zaten zor hareket ediyor. Yere düşen kalemi alması belki 10 belki 15 dk belkı hiç alamayabiliyor:( Fiziki olarak çok zayıf zaten bedeni küçücük. Enfeksiyona açık, sürekli hasta bu yavrum. Annesi devamli okulda. Çünkü tek başına kalamaz.
Ama  birilerinin hakkını gasp ettiğini okudum ve üzüldüm. Sizin çocuğunuz veya bir yakininiz böyle olabilirdi.

Hakkının yendiğini düşünenler yazımdan alıntı yapmayınız. Cevap yazmayıniz.

Çevrimdışı mrcmrt

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 653
  • 1.189
  • Lise Branş Öğrt.
  • 653
  • 1.189
  • Lise Branş Öğrt.
# 29 Ağu 2017 00:35:36
1-Turgut Kuzan un yazdıklarından hiçbirşey anlamıyorum.
2 Turgut  Kuzan maddeleri diye yazmış. Acaba bu maddeler kaç tanedir. Sadece rakam olarak merak ediyorum. Maddelerin ne oldugunu kesinlikle merak etmiyorum. Çünkü okusam da anlamayacağım 😁
3-komu saçma sapan bir hal almış. Konu çok net. İstanbul da ikili eğitime nasıl geçilecek. Bilgisi veya duyumları olanlar buyursun

Çevrimdışı creasy

  • Moderatör
  • *****
  • 8.873
  • 12.099
  • 8.873
  • 12.099
# 29 Ağu 2017 00:40:33
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
1-Turgut Kuzan un yazdıklarından hiçbirşey anlamıyorum.
2 Turgut  Kuzan maddeleri diye yazmış. Acaba bu maddeler kaç tanedir. Sadece rakam olarak merak ediyorum. Maddelerin ne oldugunu kesinlikle merak etmiyorum. Çünkü okusam da anlamayacağım 😁
3-komu saçma sapan bir hal almış. Konu çok net. İstanbul da ikili eğitime nasıl geçilecek. Bilgisi veya duyumları olanlar buyursun

Hocam Turgutkuzan maddeleri diyince aklıma miroğlu kanunları geldi :)

Çevrimdışı creasy

  • Moderatör
  • *****
  • 8.873
  • 12.099
  • 8.873
  • 12.099
# 29 Ağu 2017 00:41:56
Bu arada şırnaktaki köy tekli eğitime geçemiyorken İstanbul nasıl geçecek?

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK