Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Ne yazayım ki ben sana
İçimden kopandan başka
Onca kelam,onca şiir
Yazılmış SENin uğruna
Hepsine adınla başlayıp
Umutlarımı telliyorum sonuna
Okudukça özlüyorum
Nasıl anlatıyorlar SEN i
Ne güzel yakışıyorsun
Her sevda sözüne
Her dua bitişine
Haklılarda;
Aşk sana benziyor
Miniğim

Doğruluk insana ışık olunca,
Yol alır ömrü  boyunca.
Bir de sineden ses duyunca
Taşa bakmaz yürür gideriz.

Asırlardır kimse güzelliğe doymadı,
Helal aşına haram koymadı,
Bilmeyen hiç  iyiyi duymadı,
Başa kakmaz yürür gideriz.

Doğruluk insana ışık olunca,
Yol alır ömrü  boyunca.
Bir de sineden ses duyunca
Taşa bakmaz yürür gideriz.

Asırlardır kimse güzelliğe doymadı,
Helal aşına haram koymadı,
Bilmeyen hiç  iyiyi duymadı,
Başa kakmaz yürür gideriz.

nfk in bir şiirini anımsattı, keşke demek istemem ama keşke böyle gidebilsek...

Dost bildiklerin gülmüyorsa yüzüne,
Şevkin gücü inmiyorsa dizine.
Ağlayı ağlayı gurbet özüne
Varır olduk,dayanmıyor vay gülüm.

Hesabı kitabı sandığa tıkmışlar,
Çeyiz diye öre öre bıkmışlar,
Mal,mülk ile yayına da çıkmışlar
İzler olduk ayılmıyor vay gülüm.

Kimi şöhret,kimi hava peşinde,
İnternet ya oğlunda,eşinde.
Ölse bir an belki teneşirde
Uyur olduk uyanmıyor vay gülüm.

Oğlu-kızı hangi dev aynasında,
Boy gösterir çaktırmadan basında,
Hepimiz daldık masiva uykusunda,
Kanar olduk bilinmiyor vay gülüm.

Bir gün göklerdesin,bir gün yerde,
Çekilmiş gözlere haramdan perde,
Paylaşmak nerede,utanmak  nerede?
Alışır olduk ,yarışır olduk vay gülüm.

Gönlü güze yenilmiş göçebe gibi de olsa
 yaşıyor insan
İmanı gevrese ayazdan
Tutup  sığınak bulamasa vesselam
Bir balkon boşluğu doldursa yaşamı
Titrese yerden kesilmiş ayağım
Başı titrek ,gönlü kırık
Fesleğenlere dokunsam
Şu kışı Aldatan güneşle sevişerek
Karı delen umut türküleri devşirerek
Suyu peygamber ahesteliğinde
Üçe bölerek
Bir  kaşık su da boğulsam .
Ben Yusuf  olsam kuyuların dibinde
Züleyha rüyası görsem bıçağa kesik elimde
Yakup olsam görmese gözlerim
Takat kalmasa vücudum  ekşise
Porsusa gözlerim
Bu sabır illeti gene de bırakmaz beni
Bir Ayet geleceğin de
İnnellahe Meassabirin
Ruhum bedenim duam

Dost bildiklerin gülmüyorsa yüzüne,
Şevkin gücü inmiyorsa dizine.
Ağlayı ağlayı gurbet özüne
Varır olduk,dayanmıyor vay BİZE!.

Hesabı kitabı sandığa tıkmışlar,
Çeyiz diye öre öre bıkmışlar,
Mal,mülk ile yayına da çıkmışlar
İzler olduk ayılmıyor vay BİZE!.

Kimi şöhret,kimi hava peşinde,
İnternet ya oğlunda,eşinde.
Ölse bir an belki teneşirde
Uyur olduk uyanmıyor vay BİZE!.

Oğlu-kızı hangi dev aynasında,
Boy gösterir çaktırmadan basında,
Hepimiz daldık masiva uykusunda,
Kanar olduk bilinmiyor vay BİZE!.

Bir gün göklerdesin,bir gün yerde,
Çekilmiş gözlere haramdan perde,
Paylaşmak nerede,utanmak  nerede?
Alışır olduk ,yarışır olduk vay BİZE!.

UFAK BİR DÜZELTME.

işte, sessizlik çığlığında oturdum
dert açan başıma, utanmasızca
yıkanmış, elenmiş usta yalanlarımın.
söyledim bitti kül oldu zannederim
yazık ki biri sürekli günahta, ellerimin

işte, sessizlik çığlığında oturdum
dert açan başıma, utanmasızca
yıkanmış, elenmiş usta yalanlarımın.
söyledim bitti kül oldu zannederim
yazık ki biri sürekli günahta, ellerimin.

kendini saklayışın kendine
kendine bile anlatamayışın
saklanışın gece yarısı
en kuytu köşelere
gökkuşağının içindeki karanlığın
siyahlığın
kömür karası siyahlığın
ardına bakmayışın
yalnız kalışın hep kalabalıkların içinde
kalabalıkların içinde kayboluşun
kayboluşun gözlerimin önünde
we
aslında
hiç
hiç olmayışın

Öyle bir yerdesin,
Büyüdükçe kök salıyor kibrin
Arkandan takip ederken gölgen
Sana adımların feyzini veremiyor.
Uçurum mu,düz mü,viraj mı yolların,
Darlıktan saramıyor kolların.
Ya gururun seni okşayacak
Ya merhametin kollayacak.
Yüksekten bakar oldun
Bu gidiş nereye?
 Ya kızgın çöllere,
Ya leş dolu dereye.
Giden gelir halin soran olmaz
Hilmle yoğrulan yürek ölmez.
Nice heybetler vaktiyle geldi-geçti,
Emin ol hepsi ahireti seçti.
Mazluma bakınca iki çift lafın olsun.
Gönül heybene azıcık insanlık dolsun.
Makamlar,mevkiler vesile sadece
Görünmez ince çizgi basit iki hece.
Dışına kurduğun saray
İçine sığmıyorsa
Alıp git başını,
Zaman nerde durursa.........

Zekatını veriyor musun sevgili bu gözlerin  ?
Kırkta bir olsa da gör beni
Bir  kahve hatrına ..

kalbinde ışık dolu                                                                               yüreğinde sevgi                                                                              öğrenci olduğun belli                                                                        güler yüzlü çocuk seni.

misal versem herşeyden, bulurum
herşey dediğim şuurlu hatalarımdan
onlar ki çektiler parfümlü günahlara...
bozkırda, suyundan emdiğim çeşmemle
serinletsin beni, dertleri eriten merhem.

NEYLESİN

Kader gurbet yazmışsa eğer
Gönül neylesin, yol neylesin...
Sözümüz geçmiyor feleğe
Ağız neylesin, dil neylesin..
...
Hasret imiş alın yazımız
Kışa döndü gayri yazımız
Artık çalmaz oldu sazımız
Mızrap neylesin, tel neylesin...
...
Baharda aşıklar göz göze
Oturur yan yana diz dize
Hasret düşmüşse payımıza
Bülbül neylesin, gül neylesin...
...
Baharım soldu güze döndü
Balım şekerim, tuza döndü
Ciğerim yandı köze döndü
Ateş neylesin, kül neylesin...
...
Alnımıza hasret yazılmış
Aramıza dağlar dizilmiş
Kaderimiz böyle çizilmiş
Beşer neylesin, kul neylesin...

Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.

Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme, artık neye yarar?