Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

eylül şairlere kalsın
ben ekime aşk ekeceğim
bütün şiirlerimi dökeceğim vakit hazan
üzerime ayrılıklardan bir şal örteceğim

Duydunmu?
Yetim ruhumu!
Bitişleri olmayan cümlelerimi
İçimdeki sancının acısını..

bu ne tuhaf bir ruh hali...
-yalnız değil- bir başına!..
kendi dibinde, bir nilüferin sesiyle...
dışarda hiç mi oralı olmaz dünya?..
ondan gizlediğim varlığımın...
ve hiç mi oralı olmaz yüreğim?..
boş verdiği dünyanın...
hangi denizini görsem,
karasını sayıyor avuçlarıma
rengini gözlerimden süzüp alırken...
oysa benim ayaklarım
bir tek bulutlara varabiliyor...
dokunsam ayak parmaklarımın ucunda...
deniz bile bunu bilmiyor...
nehirler dinlenirken yüreğimde
sesim/soluğum ufuklara değiyor...
sonra buhardan şiirlerle
gözlerimi gösterdiğim
o -çok- yağmurlara
yedi renkli şarkılar bırakıyor...

Sayısız hüzünlerle bezenmiş ömür
Alışılmış yaşlar içinde göz
Ki mutluluk bir an değil midir
Yaşanılan veya yaşanılacak
Sayfa sayfa çevirsek de geçmişi
Ömür kitabın tamamı değil midir
Zamanki akışında bir döngüde
Herşey yerli yerinde
Doğa ritminde değil midir
O vakit neden bu zorlama
Bu hırs bu iktidar bu yetmeyiş
Sonunda varılacak yer aynı değil midir
Atmayacaksa kalbin bir kuşun ötüşünde
Silinmeyecekse kederin denizin köpürüşünde
Sen sen hissetmeyeceksen kendini bir günün bitişinde
Nefesin karışmayacaksa bir ağacın soluğuna
Yaşama sen
Yaşama
Ki seninki yaşam değil

Kalbinde mevsimi var mıdır
Yapraklar nasıl savrulursa
Savrulur mu
Üşür mü yağan karda
Kalbi üşüten soğuk mu kar mı
Yoksa içinde taşıdığı hüzünleri mi
Kalbinde yazı olsa
Sıcacık içten samimi
Duvarları olsa yıkılmasa
Her kırıldığında düzelten yapıştırıcısı olsa
Ona değer verilenleri sevse
Kalbin dili olsa kızar mı
Yeter artık üzme kendini
Her gün umutla atıyor kalbimiz
Hayatı doya doya yaşa
Anıları topla çiçek toplar gibi
Kötü anı biriktirme
Çiçekle ot toplanmaz ki
Kalbim bir iyilik yap kendine
Sev ama üzülme
Savrulma
Hiç kırılma
Umut tohumları var sende
Umudunu yitirme

yağmurlara sırtımı dönmeden şimdi
üzerime hazandan  bir şal örteceğim
ve seni bir şiirlik sesine hapsederek
bir papatyanın olmaz' yaprağında
bekleyeceğim
..

yağmurlara sırtımı dönmeden şimdi
üzerime hazandan  bir şal örteceğim
ve seni bir şiirlik sesine hapsederek
bir papatyanın olmaz' yaprağında
bekleyeceğim
..

👏👏👏👏

zaman değildir geçen...
sensin zamanın içinden geçen...

karanlık bir nehrin gümüş bir göle döküldüğü yerde buluş benimle...
altın sarısı köpüklerin içinde yüzelim kan kızılı şafağa...
son bir öpüş, son bir dokunuş bağışla göklerden bana gelenimle...
sırtında görünmez olan kanatlarında, görünür bir yer aç bana...

dudaklarım özgürlük arayışında kuru ve çorak artık...
anıların rüzgarda savrulan küllerinin her zerresinde vardık...
titreşerek kayboldu imgeler ve hayaller, gömüldüler tek tek tenime...
arzuları, umutları, yarınları... baskı ve kabullenmişliğe sardık...

şiirlerimi yazdığım kağıtlar oldu, bir zamanlar aşkımızla büyüttüğümüz ağaç...
zamanın parça parça götürdüğü anılar, sana olan sevgimden kesilen haraç...
kanatlar kırık, ahh kanatlar kan revan içinde...
uzaklara uçmak istiyorum çınlayan her nota ile sesinde…

karanlık bir nehrin gümüş bir göle döküldüğü yerde buluş benimle...
altın sarısı köpüklerin içinde yüzelim kan kızılı şafağa...
son bir öpüş, son bir dokunuş bağışla göklerden bana gelenimle...
sırtında görünmez olan kanatlarında, görünür bir yer aç bana...

dudaklarım özgürlük arayışında kuru ve çorak artık...
anıların rüzgarda savrulan küllerinin her zerresinde vardık...
titreşerek kayboldu imgeler ve hayaller, gömüldüler tek tek tenime...
arzuları, umutları, yarınları... baskı ve kabullenmişliğe sardık...

şiirlerimi yazdığım kağıtlar oldu, bir zamanlar aşkımızla büyüttüğümüz ağaç...
zamanın parça parça götürdüğü anılar, sana olan sevgimden kesilen haraç...
kanatlar kırık, ahh kanatlar kan revan içinde...
uzaklara uçmak istiyorum çınlayan her nota ile sesinde…

öğretmenim
yüreğinize saglık

öğretmenim
yüreğinize saglık

çok teşekkür ederim öğretmenim...

sesinden dinleyemediğim
şiirlerin öksüzlüğü var üzerimde
susmaya durmuş dünya
 fakat bahar çok uzakta
saçlarımda kelebek ağrısı kalmış
günün bütün renklerinde dinlenmiş şiir
gibi özlem hep seni yüklendim
içimin kuyularına yusuftan önce
sen yüzünü gizledin

eylül şairlere kalsın..
ben ekime aşkı ekeceğim
kasımda aralıksız bekleyeceğim
saklayacağım  çok bulutlu şiirleri
hem seni  erguvan yüreğimi
eylül şiirlerde kalsın..
sıradaki ekim seni bana getirsin.!

başka yüreklerde gezinirken...sevgili
sen söyle ey güz yüzlü yâr,
sen söyle,
şimdi
söz senin
hadi..!
…
gül rengi düşlerimdir suya düşen

kokun sinmiş havaya acı gül renginde
gül kurusu pembesinde uçuşuyor hayatbelki en efkarlı günündü bu gün
sen gül renginde/ gül acı rengindeydi
görmemek için kapadım gözlerimi resmine
ağızlar gördü bizi bir türlü kapayamadımdinen esintilerle kesilecek mi sanki lak lak
yağmurlarla artacak acılar / hüznüm nemalanacak
gecelerime güneş gibi vuracak yıldırımlar
bu aşka kibrit yakmaya utanacağımkokun sinmiş havaya acı gül renginde
gül kurusu pembesinde uçuşuyor hayat