Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.135
  • 53.073
  • 4.135
  • 53.073
# 30 Ara 2017 13:02:32
Özlem namlunun ucunda
Hasret,göz pınarımda yuva yapmış kuş gibi
Ensemde soluklanıyor sensiz zaman
Bı ipin ucu gibi
Geçiyoruz hasretin iğne deliginden....

Çevrimdışı cancancan111

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.599
  • 19.318
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.599
  • 19.318
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 31 Ara 2017 09:38:43
tıkanıyor bazen ruhum...
göğsüme bir filin ağırlığı çöküyor...
nefesim esir, dilim lal, gözüm kör, kulağım sağır...
söyleyemediklerim yüreğime ağır...
susuyorum, derin bir sessizlik/sensizlik oluyor bendeki...
kelimeler bir yığın gibi boğazımda...
boğuluyorum...
söylesem olmaz, söylemesem hiç olmaz...
işte tam da o yerde oluyor/duruyorum...
sözün ötesi hasret, berisi uçurum...
bakma büyük büyük laflar ettiğime
ben bu hengame içinde küçücük bir çocuğum...

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.941
  • 47.505
  • 2.941
  • 47.505
# 31 Ara 2017 09:48:48
varlık ona
yokluk bana
gurbet bende harmanlanır
Onda sıla
ne yana dönsem yüzümü
yar kalıyor ardımda
nereye yürüsem
bölünüp kalıyorum
sürü sürü yalnızlığa
dönüşüyorum
git gide
aşka
çözülüyorum
 sana
 iplik iplik’
ıssızlığında yalnız
yokluğunda serkeş
varlığında biçare
aynı göğün maviliğinde
aynı çayın demindeyim
aynı şiirin dizelerinde bekliyorum..’

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.288
  • 223.373
  • 28.288
  • 223.373
# 31 Ara 2017 09:49:03
Barış yürek kadar yakın
Öfke dil kadar uzak...
Tercihin arasında kalmış
Tebessümlü tuzak.
Ruha yolculuk var
Kulağın işittiği,
Gözün gördüğü kadar.
Upuzun çizgi hayat
Anlamaya mekan dar.
Çözülesi şifreler
Sarsa da alemi
Bir tek cümleye bakar
Hoş edende vereni..

Çevrimdışı h.özlem

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.598
  • 13.235
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.598
  • 13.235
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 31 Ara 2017 13:52:18
Hayal kırıklılıkları
Mutsuzluklar
Sensiz geçen her an
Eski yılla toplanıp gitsin
Sanki sihir var bu yıllarda
Yeni yıl gel bakalım
Umutla sevgiyle
Çocuklar hiç hasta olmasın
Savaş olmasın
Yoksulluk hasret
Sayamadığım ne kadar kötü varsa git eskimiş yılla
Yeni yıl sihirli sopanı
Dokundur yüreğine sevmeyen kalmasın
Kaybolmayan aşklar
Yüzlerde tebessümler
Yeni yıl ben bunları isterken
Eskimiş yılı sakın aratma

Çevrimdışı cancancan111

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.599
  • 19.318
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.599
  • 19.318
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 31 Ara 2017 14:35:31
sınır/sızım sınırsızım...
sevdaya sınır koymadım hiç...
sadece aramızdaki sınır; sızım...

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.135
  • 53.073
  • 4.135
  • 53.073
# 01 Oca 2018 21:57:14
Herkesin bir sevdasi var .
Kimi kül olur yanar
Kimi gazel olur ucar
Kimi anlatır, dilini yakar .
Kimi susar, gönlünü yakar.. 

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.941
  • 47.505
  • 2.941
  • 47.505
# 01 Oca 2018 23:39:04
yazsan da kısa sözlerin hükmü uzun ayazları bulup buluşturur insan
yürekevinde
öylesine sözler birikir ki dilinin ucunda
ve susarsın..
kısa sözler uzun yazlar var arada.
ben ona dedimdi
bir kış masalından şarkılar söyle
o sustu
gül zarda gönül ayazda
mevsim kuşların kanadında
şimdi ne yazsam da gelmez bahar

Çevrimdışı tarkan555

  • Bilge Üye
  • *****
  • 13.941
  • 16.311
  • 13.941
  • 16.311
# 02 Oca 2018 18:54:21
Şiire benziyorsun ey yar
Yazılmadık bir şiirden geriye ne kalabilir ki
Senden kalanın neyse o ; yokluk içinde hiçlik
Dilden uzak ,''lisandan'' uzak , umuttan uzak , senden uzak ...
 


Çevrimdışı ErginCan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 597
  • 2.873
  • 597
  • 2.873
# 02 Oca 2018 21:14:05
                                  Sarıl Hayata

 Dur öyle pes etme hemen. Bırak o elindeki gözyaşlarınla sırılsıklam ıslattığın yastığı. İllaki tutunmalıysan bir şeye; öyleyse hadi durma
 sarıl hayata!..

 Unutma tek sen değilsin bu hüzne gebe. Dön yüzünü bir bak etrafına. Hep kendinden üsttekileri görüp üzüleceğine; biraz da altındakileri gör ve şükret hayatına. Yani gülün dikeni var diye feryat edeceğine; biraz da dikenin gülü var diye sevin. Sayısız kere gülden aldığın nefeslerin yerine say avcundaki o minik gül dikeni yarasını. Hem siyah olmasaydı beyaza ne kadar beyaz derdik. Gözyaşlarımız akmasa yanaklarımızdan; gülmeyi nasıl özlerdik. Sabaha hasret kalışımız gecenin karanlığıdır unutma. Bazen bir hastalık hatırlatır bize sağlığımızın kıymetini; üşütüp de ateşlendiğin geceleri hatırla...

 Yetinmeli insan hayatta. Küçük mutluluklarla geçinebilmeli. Çehresine vuran sabah yelinde üşüyünce kızmamalı hemen. Yanaklarını okşayan rüzgara gülümsemeli. Kar yağıp da her taraf beyaza kesince; kapansa da yollar, uzasa da varmalar şikayet etmemeli. Yine kar yağdı; etraf battı dememeli. Hiç beyaz değer de bir tene; kirlenir mi o beden. Unutma, toprağın koynunda binlerce tohum var; o bir damla kar suyunu bekleyen...

 Yıkılmamalı insan. Yere düşen bir bardak misali kırılmamalı. Ya da ipi kopmuş bir tespih gibi dağılmamalı. Acılarla yoğrulmalı, ama un ufak olmamalı. Daha bir güçlenmeli. Hani falezlerin bağrındaki kayaları düşün. O en merhametsiz fırtınalarda, en deli boranlarda bile dimdik ayakta. Tenine değen her dalgada sanki yeniden doğmakta...

 Öğrenmelisin sen de hayat namına ne varsa. Gülmeyi bilip ağlamayı es geçmek olmaz. Hem kahkahalarına anlam katan geçmişte sildiğin gözyaşlarındır unutma.

Düşmeyi de bilmelisin; kalkmayı da. Hem mühim olan düşmek değildir aslında. Düştükten sonra kalkmaktır asıl olan. Kanayan dizlerin için ağlayacağına; yitirdiğin zamanın ardına koşmaktır hayat...

 Unutma sakın! Düşmeyi bilmiyorsan eğer, düştüğünde çok canın yanar. Hem bilmezsen eğer düşmeyi; nasıl el uzatabilirsin düşenlere. Hiç ağlamadıysan eğer; nasıl dindirebilirsin bir çift gözden akan yaşı. Bir dostunun derdine derman olamadıktan sonra ne kadar dostsundur. Hayat, kendini unutmadan etrafını anımsamak; ışığa kavuştuğunda ardında kalan karanlığı hatırlamaktır. Böylece hem düştüğünde sana binlerce el uzanır; hem de dilin, kavuştuğun ışığa loş demeye utanır…

Hayatın özü işte budur. Omuzlarında ağlayan gözler ve zor anlarında sana uzanan eller kadar hükmün geçer hayata. Mutluluk dediğin şeyse asıl sende gizlidir. Onu bazen annenin senin için ördüğü kazağın sıcaklığında bulursun. Bazen eşinin ikram ettiği bir fincan acı kahvede tadarsın. Acıyı bal eden onu sana uzatan eldir. Bazen de mutlu olmak için aranıp da bulamadığın da bir sebep; bahçende açmış bir çiçeğe koşarsın. Aslında bahanedir sevincine o beyaz papatya. Çünkü hayat yüreğine sığdırabildiğin kadardır!..


                                                         ERGİN CAN
                                                        Eğitimci-Yazar

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.288
  • 223.373
  • 28.288
  • 223.373
# 02 Oca 2018 21:28:47
Hayata sarılmak için de vaz geçmek için de o kadar çok neden var ki...
Rabbim doğru nedenler için mücadele gücü versin inşallah.

Çevrimdışı ErginCan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 597
  • 2.873
  • 597
  • 2.873
# 02 Oca 2018 21:47:42
Nebe' Suresi, 31. ayet:
Gerçek şu ki, muttakiler için 'bir kurtuluş ve mutluluk' vardır.

Çevrimdışı cancancan111

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.599
  • 19.318
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.599
  • 19.318
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 03 Oca 2018 14:21:40
her nasılsa zamansız zamanları sayıyorum...
sanki bir kalemin ucundayım sürekli...
kış mevsimi, kokular uçup gitmiş...
renkler yedi değil, yedi kere yedi...
rüzgarın kanadına binip gitmek istiyorum...
bilmek istiyorum; ufkun ardında ne var?..
kök salmışım ufkun önüne, bilemiyorum...
az sonra sokakta yağmur damlaları
makyaj yapacak gri bir öğleden sonraya...
bütün bunları düşlüyorum/düşedüşüyorum...
uçarı zamanlar ardımda...
bulut uykuları, rüyalı uçurtmalar...
rüzgara tutunup gidemiyorum sonra...
hasretin imzası göğün koynunda...
şafak vakti;
başucumda bütün pişmanlıklar
sanki bir ayağım çukurda...
ayaklanamıyorum...
her bir çukura dengesizce
çiğnenmiş sıkıntılar ve
gözden düşmüş efkarlarla bakıyorum...
bir deri bir kemik kalmış ölüm...
ve geç vakitte açmış gülüm...
tahminsiz yanlışlar samanlığında
büyük ikramiye doğruyu bulmak...
labirentte olduğumu unutuyorum...
sanki;hazza tutunmuş vantuzlarıyla
güzel olan her şeyi
benliğinde duymak isteyen bir ahtapot gibiyim...
ve ben bunu seviyorum...
öyle ki;
her umut kendi felaketiyle var...
her yara kendi ilacında saklı...
her ilaç yaraya muhtaç...
kötü iyinin en yakın akrabası...
umut aslında;
mutluluk yakıtını ateşleyen
var oluşlar arasında kalakalmak...
ayıba bulaşmamış, ayıptan yüksek
yetkisi bol bakışlarımla
küçük penceremden boyuna
dışarıda resmigeçit yapan mevsimleri izlemek...
akşamlı rüzgarlara binip gitmek istiyorum...
ve kıpırdatamıyorum kanatlarımı...
her nasılsa zamansız zamanları sayıyorum...
sanki bir kalemin ucundayım sürekli...

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.288
  • 223.373
  • 28.288
  • 223.373
# 03 Oca 2018 22:22:13
Bilmem dünyanın neresinde
Hangi iklimindesin
Belki açan güneşte
Belki gök gürültüsündesin.
Buluttan nem kapmayan
Pamuk tarlasında
Belki de gökkuşağının
En güzel renginde
Salınıverir  sesin..

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.135
  • 53.073
  • 4.135
  • 53.073
# 03 Oca 2018 23:24:12
Cemresini özleyen sevgiler
Ayan beyan kibir yüzünden
Uyaksiz telaslar icinde
Falan gurur
Filan yalnızlığı takmış koluna
Sanırsın beşi bı yerde
Elalem ne der
Her zaman ki gibi bedava..


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK