Kitapseverler Buraya

Haklısınız [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] Öğretmenim, yazdıklarınıza ve verdiğiniz örneklere katılıyorum. Hatta bu işi abartıp belli bir ücret karşılığında kişiye özel kütüphane oluşturuluyormuş. Kitapla kimlik kazanmak, kitabın sırtından geçinmek bu. ''Olmak'' ve ''görünmek''  günümüz insanın önemli sorunlarından biri. Ama insanların ne yediğini, giydiğini, nerede gezdiğini, nasıl eğlendiğini görmektense okuduklarını görmek beni rahatsız etmiyor. Ama içim de rahat değil; bi'insanın ne yediğini paylaşmasıyla, göstermesiyle, ne okuduğunu paylaşması aynı şey mi acaba diye düşünüyorum...

içiniz rahat olsun, herkes yaptığı işe kimliğini katar, anlaşılır eylemdeki niyet elbette 
Sevgili aslı_80 Doğum gününüz kutlu olsun; herbiri digerinden mutlu geçmesi dilenen nice yaşlara

“Musallada bir tabut, yeşil örtü üstünde, yapayalnız…

İkindi okunmuş, namaz kılanlar camiye girmiş, kılmayan kalabalık cami duvarına yanaşıp saçak altına sığınmış. Alafranga bir muhit; ama gelin durumu izah edin. Erkekler cami duvarında, kadınlar şadırvan altında. Haliyle haremlik selâmlık olmuş. Böyledir…

Önce bir büyücek naylon top, pat-pat zıplayarak müezzinin bahçesine kadar gitti, mısırların arasında kayboldu. Topun ardından bir oğlan çocuğu altı, yedi yaşlarda; onun ardından aynı yaşta bir kız, mısır püskülü sarı saçlarını savurarak koştular.

Hem koşuyor, hem gülüyor, hem cıvıl cıvıl konuşuyorlar. Mısırların arasında kayboldular. Çocuklar böyle bir rüzgâr estirdiler işte. Gökyüzünün karanlık çarşafı keskin bir bıçakla yırtıldı. Arasından güneş çıktı, beyaz bulutlar. Kuşlar ötmeye, çiçekler açmaya başladı. Şadırvan havuzundan su sesi geldi.

Hayat olanca parıltısıyla cami avlusunu ışığa boğdu…”

Hesap Günü- Mustafa Kutlu

“Musallada bir tabut, yeşil örtü üstünde, yapayalnız…

İkindi okunmuş, namaz kılanlar camiye girmiş, kılmayan kalabalık cami duvarına yanaşıp saçak altına sığınmış. Alafranga bir muhit; ama gelin durumu izah edin. Erkekler cami duvarında, kadınlar şadırvan altında. Haliyle haremlik selâmlık olmuş. Böyledir…

Önce bir büyücek naylon top, pat-pat zıplayarak müezzinin bahçesine kadar gitti, mısırların arasında kayboldu. Topun ardından bir oğlan çocuğu altı, yedi yaşlarda; onun ardından aynı yaşta bir kız, mısır püskülü sarı saçlarını savurarak koştular.

Hem koşuyor, hem gülüyor, hem cıvıl cıvıl konuşuyorlar. Mısırların arasında kayboldular. Çocuklar böyle bir rüzgâr estirdiler işte. Gökyüzünün karanlık çarşafı keskin bir bıçakla yırtıldı. Arasından güneş çıktı, beyaz bulutlar. Kuşlar ötmeye, çiçekler açmaya başladı. Şadırvan havuzundan su sesi geldi.

Hayat olanca parıltısıyla cami avlusunu ışığa boğdu…”

Hesap Günü- Mustafa Kutlu

Merhaba.kutlunun hikayelerine yeni başladım.bir kac hikayede, kahramanların zoraki bir seçimin ağırlığının altında nasıl ezildiklerini ve yaptıkları seçimlerin aslında kulturel sosyal yapıya ters düştüğünü gördüm...hatta bir hikayesinde, Anadolu'da hickimse böylesi bir durumu tercih edemez dediğim de oldu..bu benim görüşüm tabi...
değerli bir yazar,hikayeler akıcı ve çarpıcı.

Emily Giffin- Kalbim Bir Kez Sevdi kitabına başladım. Kurgu ve dili çok akıcı bir kitap. New York Times çok satan yazaların listesinde olması sebebiyle dikkatimi çekmişti. Ve bir çok yazar kitaptan övgü ile bahsediyor...

Ben şimdiye kadar herşeyden çok kitaplarımı severdim.Bundan sonra herşeyden çok seni seveceğim.
Kitapları beraber seveceğiz."

Sabahattin Ali

Serenad başladım . Maya ve profesör tanışması yani başındayım daha devamı gelecek mi bakayım

Esir Şehrin İnsanları
        Kemal TAHİR

Emily Giffin- Kalbim Bir Kez Sevdi kitabına başladım. Kurgu ve dili çok akıcı bir kitap. New York Times çok satan yazaların listesinde olması sebebiyle dikkatimi çekmişti. Ve bir çok yazar kitaptan övgü ile bahsediyor...

Pınarcık öğretmenim, ikisi de güzel.iyi okumalar.

Pınarcık öğretmenim, ikisi de güzel.iyi okumalar.

Çok teşekkür ederim öğretmenim. Bu ara idari işler ve günlük hayatın koşturmasıyla kitaplarımdan uzak kaldım.  Sakin kafayla anlayarak kitap okumayı tercih ediyorum.

Çok teşekkür ederim öğretmenim. Bu ara idari işler ve günlük hayatın koşturmasıyla kitaplarımdan uzak kaldım.  Sakin kafayla anlayarak kitap okumayı tercih ediyorum.

ben de teşekkür ederim.aynı durumda sayılırız.okuduğumda dinleniyorum.başka türlü çekilmez zaten.iyi çalışmalar öğretmenim.

 

güzel bir soru.
"İhtiyar gözlerini açtı;bir süre çok uzak bir yoldan geliyormuş gibi durdu."

" zindan kimin kaderi, yusuf'un mu, yakub'un mu, yoksa züleyha'nın mı?"

yusuf ile züleyha & n.bekiroğlu

Sevdim bu soruyu
" Ismail çaresiz "elbette" deyip çıktı. "

"Yaşlı bir kadın, kendisinden daha yaşlı olan eşine: "Eskiden her yaş günümde bana pırlantalar getiriyordun." demiş. "Oysa birkaç senedir, sadece tek bir çiçekle yetiniyorsun. Üstelik de yabanî bir çiçekle..."
İhtiyar adam, daha öncekiler gibi susmayı tercih etmiş. 'Genç' sayıldığı yıllarda 'Kır çiçeğim' dediği eşini üzmemek için bükmüş boynunu, o an boynunu büken çiçek gibi.
Kadın tekrar söylemiş aynı şeyi:
"Tek bir çiçek verdin bana, üstelik yabanî bir kır çiçeği."
Adam yine sustuğunda çiçek dayanamamış. Son bir gayretle doğrulup:
"Belki değersizim ama eşin beni şu karşıki dağdan kopardı." demiş. "Yamaçları karla kaplanan dağdan. Bükülmüş beline rağmen senin için oraya tırmanması, pırlantalardan daha değerli değil mi?"
*** Hayatın İçinden Sevgi Hikâyeleri - (3. kitap) - Cüneyd SUAVİ