Öğretmenler Günü Etkinlikleri

Çevrimdışı huseyinyesilot

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.757
  • 145.951
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 11.757
  • 145.951
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 06 Kas 2010 22:55:09
     TRAJIKOMİK ŞİİR
 
Devamlı değişen müfredat ile,
Kafası karışan bir bedenim ben.
Çırpınıp bir şeyler vereyim diye,
Eriyen, tükenen ve bitenim ben.
 
Tatili herkesçe dile dolanan,
Geçim derdi ile aklı bunalan,
Susuz, yolsuz dağ köyüne yollanan,
İtiraz etmeden de gidenim ben.
 
8-5 memurunun gözüne batan,
Kimisine göre yan gelip yatan,
Ayın 15'inde maaşı yatan
Ekdersi 10 gün geç ödenenim ben.
 
İlim düşmanıyla muhatap olup,
Gençliği bir dağın başında kalıp,
Her eylül ayında umutla dolup,
Sonra yavaş yavaş tükenenim ben.
 
Kırtasiyesini kömüre veren,
Temmuzda zam alıp dilime giren,
Aralık bitince murada eren,
Ocaktan ocağa sevinenim ben.
 
Bir harf vermek için filim çevirip,
Öğretince çocuk gibi sevinip,
8 ay uğraşıp dönüp devinip,
10 dakikada teftiş edilenim ben.
 
Kimsesizim, ağamda yok dayımda,
Bir seçimde varım bir de sayımda,
Senede bir defa kasım ayında,
Yalandan kıymeti bilinenim ben,
Bir garip memurum öğretmenim ben.

  (Öğretmeni anlatan trajikomik şiir  Şemdinli Öğretmenleri tarafından  yazılmış)


Çevrimdışı wanted1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.442
  • 3.858
  • 3.442
  • 3.858
# 06 Kas 2010 22:56:05
DÜNYANIN BÜTÜN ÇİÇEKLERİ

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Bütün çiçekleri getirin buraya,
Öğrencilerimi getirin, getirin buraya,
Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer
Bütün köy çocuklarını getirin buraya,
Son bir ders vereceğim onlara,
Son şarkımı söyleyeceğim,
Getirin, getirin… ve sonra öleceğim.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum.
Kaderleri bana benzeyen,
Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları,
Geniş ovalarda kaybolur kokuları…
Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri,
Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin görün beni,
Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Ben bir köy öğretmeniyim, bahçıvanım,
Ben bir bahçe suluyorum gönlümde,
Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden
Ne güller fışkırır çilelerinde,
Kandır, hayattır, emektir benim güllerim
Korkmadım, korkmuyorum ölümden,
Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
En güzellerini saymadım çiçeklerin,
Çocukları, öğrencilerimi istiyorum
Yalnız ve çileli hayatımın çiçeklerini,
Köy okullarında açan, gizli ve sessiz,
O bakımsız ama kokusu eşsiz çiçek.
Kimse bilmeyecek seni, beni kimse bilmeyecek
Seni, beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Okulun duvarı çöktü altında kaldım,
Ama ben dünya üstündeyim, toprakta.

Yaz kış bir şey söyleyen sonsuz toprakta,
Çile çektim, yalnız kaldım, ama yaşadım.
Yurdumun çiçeklenmesi için, daima yaşadım,
Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir.
Şimdi ustum, örtün beni, yatırın buraya,

Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini,
Bacımın suladığı fesleğenleri,
Köy çiçeklerinin hepsini, hepsini,
Avluların pembe entarili hatmisini,
Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın,
Aman Isparta güllerini de unutmayın,
Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum
Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Baharda Polatlı kırlarında açan,
Güz geldi mi Kop dağına göçen,
Yürükler yaylasında, Toroslarda eğleşen,
Muş ovasından, Ağrı eteğinden,
Gücenmesin, bütün yurt bahçelerinden
Çiçek getirin, örtün beni,
Eğin türkülerinin içine gömün beni.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Ben mezarsız yaşamayı diliyorum,
Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum,
Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın,
Tarumar olmasın istiyorum, perişan olmasın,
Beni bilse bilse çiçekler bilir dostlarım,
Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim,
Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.

Ceyhun Atuf KANSU

Çevrimdışı zizou43

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.189
  • 20.000
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.189
  • 20.000
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 06 Kas 2010 23:01:26
YAŞAR ÖĞRETMEN

Eğitip öğretmek onun görevi
Geceyi gündüze katar öğretmen
Okuludur onun ikinci evi
Nöbette okulda yatar öğretmen

Karanlık yok olur gittiği yerde
Çevresine ışık saçar öğretmen
Görmeye manidir gözdeki perde
Toplumun ufkunu açar öğretmen

Ayın onbeşini ip ile çeker
Yarı aç yarı tok yaşar öğretmen
Daha genç yaşında kocayıp çöker
Okuldan okula koşar öğretmen

Hanımı para der gözüne bakar
Elini cebine atar öğretmen
Çocuklar durmadan masrafa sokar
Pazarda yumurta satar öğretmen

Maaşın yarısı kiraya gider
Haliyle bu işe şaşar öğretmen
Öbür yarısı ile borcunu öder
Böyle yaşar gider Yaşar öğretmen
 
Adem UYSAL

 

Çevrimdışı atasay15

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.480
  • 10.701
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.480
  • 10.701
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 07 Kas 2010 20:44:12
yorumlarınıza teşekkür ederim değerli meslektaşlarım ama ben konuyu açarken öğretmenler gününde yapabileceğimiz , sıradan olmayan , değişik etkinlikler bulma amacıyla acmıştım konuyu..

Çevrimdışı deva35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.395
  • 11.764
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 7.395
  • 11.764
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 07 Kas 2010 20:49:39
hocam öğretmen arkadaşlarınızın evlerine çiçekçiyle çiçek gönderebilirsiniz,bana gelse çok mutlu olurdum :)
veya o öğretmenin sınıfından her öğrenciye bir kelime söyletilerek-öğretmenlerine karşı olan sevgilerini anlatan kısa bir metin oluşturup-video  hazırlayıp cdyi öğretmenin evine gönderebilirsiniz.
bence etkileyici olur.kolaylıklar diliyorum.

Çevrimdışı ozge_ogr

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.147
  • 843
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.147
  • 843
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 07 Kas 2010 21:10:13
hocam süper bişi gece gece ağlattınız ya beni.....boğazıma bişi düğümlendi...yaaa2 gün tatilde özledim çocuklarımı.. geen yılki eski okulumdakileri özledimmmmmmm......
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Öğretmenim

Sana çiçek getirdim;dikkatini çekmek için
Her sabah karşıladım; bir gülücük görmek için
Selam durdum en önde;bir günaydın bekledim;
Okan´a gülümsedin; sanki beni görmedin.

Seni sevdim öğretmenim;yeni de seni sevdim,
Bisikletim olsaydı, inan sana verirdim.
Sabah kırağıda geldim, buzda karda hep geldim;
Çok üşüdüm öğretmenim, üşümüşsün demedin.

Didem hastalanmış, Didem dedin Şebnem dedin,
Züleyha´yı, Tolga’yı her fırsatta severdin.
Hasta oldum bilerek,bunu hiç fark etmedin;
Sevgini kazanmayı, bir tek ben beceremedim.

Kapılarda bekledim, tahtayı hep ben sildim;
Bazen ayağa kalktım, kimi zaman eğildim.
Gözümden yaş aktı bazen, kendi kendime sildim.
Sana yakın olmayı bir ben beceremedim.

Yedi binlere kadar birer birer yazın dedin,
Parmaklarım tutuldu, yazmaktan vazgeçmedim.
Defterlerine baktın Aytuğ ile Figen’in;
Dokuz yaprak doldurdum, ödevimi görmedin.

Şiir verdin Nâlân’a, Zühal’in resmini övdün
Süreyya’ya güven verdin beni hiç mi sevmedin?
Gücensem de öğretmenim, hiç kızmadım, renk vermedim;
Arka sıradaki Mehmet, seni seven Mehmet’in

SAİM ÇETİN
bu şiiri severim yeri çok özeldir bende....

Çevrimdışı cananm

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 324
  • 4.706
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 324
  • 4.706
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 07 Kas 2010 21:15:14
Geçen yıl "öğretmenime mektup " diye büyük bir kutuyu öğrenci girişine koyduk. Öğrencilere de bu kutuya öğretmenlerine yazdıkları mektupları atmalarını istedik. Öğretmenler gününde kutu açıldı,içinden çıkan mektuplar sahibi olan öğretmenlere teslim edildi. Hepimiz çok mutlu olmuştuk.  :D

Çevrimdışı başak20

  • Uzman Üye
  • *****
  • 966
  • 1.016
  • 966
  • 1.016
# 07 Kas 2010 22:46:25
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
hocam süper bişi gece gece ağlattınız ya beni.....boğazıma bişi düğümlendi...yaaa2 gün tatilde özledim çocuklarımı.. geen yılki eski okulumdakileri özledimmmmmmm......
bu şiiri birebir yaşadım hocam yıl 2001 batmanın sason ilçesinde o günden beri saklarım sınıf defterimin arasına sıkıştırılmış bu şiiri....

Çevrimdışı KASKAYA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 586
  • 1.506
  • Okul Müdürü
  • 586
  • 1.506
  • Okul Müdürü
# 07 Kas 2010 23:00:50

canım kardeşim Ali ÇAM'ın izniyle...
TER KOKUSU

Bu şiirde geçen olaylar tamamen GERÇEKTİR:

Bir gün,
Bir öğretmen geldi okuluma,
Mühendisti üstelik,
Bilgisayarda mastır yapmıştı.
Ve Amerika’yla İngilizce konuşuyordu
Öğretmen adamdı.
Üstelik mühendisti bir de…
Lükste bir arabası vardı,
Benim külüstür onun yanında
Kağnı gibi kalırdı.
...

Bir öğleden sonra,
Onun arabasıyla,
Hani son model olan,
Hani toz bile konmayan üstüne,
Cıncık gibi hani…
Şehre gidiyorduk beraber.
Tam yolu yarılamışken
Kara Tren çalıyorken bir de teyipte,
Hüzünlüyken bir de,
Yaşlı bir adam
Ve bir kadın yanında
El kaldırdı bizim mühendisin
Lüküs arabasına…
...

Yavaşlar gibi oldu bir ara
Son model araba
Hızını kesti iyiden iyiye
Tam duracakken,
Kırk bin yamalı yolunda köyümün,
Atmışken ilk adımı ihtiyar,
Ve kırışık yüzünde tebessüm,
Ve minnet
Ve teşekkür kucak dolusu
Ve dudaklarında dua…
Ve halka halka üzerlerinde melekler…
……


Birden hızlandı bizim mühendis,
Donup kaldım ben,
Donup kaldı geride
Biçare ihtiyarlar,

Ellerim titredi,
Yüreğim titredi,
Dedim;
“Neden almadın zavallı ihtiyarları?”
Güldü öğretmen bey,
Hani mühendis olan aynı zamanda,
Amerika’yla İngilizce konuşan
“Duymadın mı” dedi.
“Duymadın mı kokuyu?”
....
Dedim;
“Evet duydum,
Sanırım fırın vardı yakınlarda,
Kızarmış ekmek kokusu duydum,
Ve tarhana çorbası kokusu duydum bir de,
Bir de toga çorbası,
Üzerinde kekik.

Evet duydum,
Dua kokusu duydum ihtiyarın gözlerinde
Cennet kokusu duydum,
Ve anacığımın,
Nasırlı elleriyle
Saçlarımı okşarkenki kokusunu duydum,
Babamın kokusunu bir de….
.....

Yine güldü:
“Açsın galiba” dedi.
“Anneni özledin bir de”
“Evet” dedim, “açım.
Gerçekten açım.
Ama sende açsın galiba”
“Yoo” dedi.
“Daha demin sizde,
Koca bir tabak pilav bitirdim,
Yanında salata,
Ve bir sürahi ayran”
....


“Açsın” dedim.
“Açsın öğretmen bey,
Belli karnını doyurmuşsun,
Ama ruhun aç.
Ruhunu aç bırakmışsın”
....

Sonra sustum,
O da sustu.
Hani mühendis olan,
Hani mastır yapan bilgisayarda,
Ve İngilizce konuşan Amerika’yla,
Toz konmayan arabasına hani
Cıncık gibi temiz tutan.

Hiç kuş konmamış yüreğine oysa,
Sabiha Rana, “melekler yüreğinden öpsün” dememiş.
“Gadanı alayım” diyen olmamış bu güne kadar,
Alın terinde ekmek kokusu duymamış,
Karşılıksız sevmemiş kimseyi
Ve muhtemelen,
Karşılıksız hiç sevilmemiş.
....

Sustum,
Şehire varana kadar,
Ve geri köyüme dönene kadar,
Bu arada,
Çok değil
Gözlerimden akan iki damla yaşı,
Ve yüreğimin kanadığını,
Ve ruhumun ağladığını
Ve bir meleğin usulca girip bedenime
Yüreğimden öptüğünü
Kimse görmedi,
Kimse duymadı…
...
 
Ali ÇAM Tarih o tarih...
 
 
Kahramanmaraşlı bir şair öğretmenin yüreğinize dokunacak şiiri.
 

Çevrimdışı KASKAYA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 586
  • 1.506
  • Okul Müdürü
  • 586
  • 1.506
  • Okul Müdürü
# 07 Kas 2010 23:12:32
Değerli kardeşim Ali ÇAM'dan  - izniyle - bir şiir daha..

ÖĞRETMENİME MEKTUP
Not: Bu mektuptan çok değerli öğretmenlerimiz lütfen alınmasınlar. Öğretmenlerimizin kendi öz çocuklarını ihmal etme pahasına öğrencilerine en iyi eğitimi verdiklerini yakından biliyorum. Ama bu şiirin yazılmasına vesile olan münferit olaylar vardır ve bu şiir sadece onlar için yazılmıştır.
 
“Öğretmenim,
Canım benim,
Seni ben,
Çok severim…”
………..
Yazmayı ne çok isterdim bu mektubumda,
 
Ama öğretmenim,
Okul bitti bu gün…
Bu gün gerçek duygularımı yaşıyorum.
Sokakta, parkta, yolda,
Herhangi bir yerde seni gördüğümde,
Sana olan gerçek duygularım çıkacak ortaya,
Öncekiler hep yalandı öğretmenim,
Ben de bir yalancıydım biliyorsun.
 
Hatırlıyor musun?
Bir gün yırtık önlüğümle geldim okula,
Bana “ne bu halin serseri?” diye bağırdın,
“Düştüm öğretmenim” dedim.
Bir tokat attın yüzüme,
“Yalancı” diye bağırdın,
“Yalancı, sokak serserisi”
Evet, gerçekten yalancıydım öğretmenim.
Üvey babam yırtmıştı çünkü önlüğümü,
Okula gitmemi istemiyordu,
“Git çalış” diyordu, “para getir eve,”
Ve “serseri” diyordu, “serseri”
Aynen senin gibi öğretmenim,
İlk o gün anlamıştım,
ÜVEY BABAMLA SENİN BİRBİRİNİZE
NE KADAR ÇOK BENZEDİĞİNİZİ…
 
O gün bir şeyi daha fark ettim,
Hani sen yüzüme vuruyordun ya öğretmenim,
Hani bazen kulağımı çekiyordun,
Cetvelle ellerime vuruyordun bazen,
Hiç acımıyordu yüzüm, ellerim, kulağım,
SADECE YÜREĞİM ACIYORDU ÖĞRETMENİM,
Sadece yüreğim.
 
Bir gün yanıma yaklaşmıştın öğretmenim,
“Ne bu koku” diye bağırmıştın,
“Altına mı işedin lan?”
Ve tutmuştun kulağımdan,
Getirip öğrencilerin karşısına,
Bir güzel dövmüştün beni,
Evet, ben on yaşındaydım ve
Altıma işiyordum öğretmenim…
Üvey babam, döve döve işetiyordu altıma,
Kaç defa bunu anlatmak istedim sana,
Ama hiç dinlemedin beni…
Hiç anlamak istemedin…
 
Öğretmenler gününde herkes hediye almıştı sana,
Beş param yoktu,
Yırtık çorapla geliyordum okula,
Ayaklarım buz tutuyordu,
Okulun bahçesinden bir gül kopardım,
Dikenleri ellerimi kanattı…
Sana verecektim,
Gülümseyerek yaklaştım yanına,
Hoş, gülmeyi pek beceremezdim ya,
Gülü uzattım; bana baktın, baktın, baktın…
Ve olanca gücünle, bir tokat attın…
“Okulun bahçesinden gül mü koparıyorsun serseri?”
Yüzümde güller bitmişti öğretmenim(!)…
“Öğretmenin vurduğu yerde gül biter ya!”
 
NAH BİTER ÖĞRETMENİM…
 
Adımı biliyor musun öğretmenim?
Doğru söyle adımı biliyor musun?
Bilemezsin öğretmenim…
Çünkü benim bir adım yoktu.
Sen beni hep;
Serseri diye çağırırdın,
Hişt, lan, alooo, sidikli diğer adlarımdı.
 
Bir gün annem gelmişti yanına,
Sana çektiği sıkıntıları anlatmak istemişti,
Benim için,
“çok çekiyor” demişti,
“Biraz sevseniz, yakınlık gösterseniz”,
“Bana ne” demiştiniz yüzünüzü ekşiterek,
“Varmasaydın kocaya,  baksaydın çocuğuna”
 
İşte böyle öğretmenim,
Her günü bir yıla bedel zaman geçip gitti.
Her günü bir yıla bedel diyorsam,
Abartıyor sanmayın öğretmenim,
Bir yıla değil, eksik söyledim,
Bir ömre bedel öğretmenim,
Bir ömre bedel…
Ama geçti işte,
Zaman su gibi akıp geçti…
Şimdi ikimizde eşitiz öğretmenim,
Hatta sokakta ben senden üstünüm,
ÇÜNKÜ SOKAKLAR BENİM EVİM,
BİLİYORSUN, BEN BİR SERSERİYİM…
 
Artık kimse dövemeyecek beni,
Elbisem yırtık diye, kimse azarlamayacak.
İstediğim gibi kirleyeceğim pantolumu,
Mendilde almayacağım yine,
Sümüğümü koluma sileceğim,
Saçımı da taramayacağım…
Satacam anasını dünyanın,
Tüttürecem sigaramı,
Sigaradan sigara yakacam,
Erinirsem kalkmaya, yine altıma işeyecem…
Atlayacam sonra denize,
Ohhh be!..
 

Belki karşılaşırız bir gün sokakta,
Beni bir elim cebimde,
Bir elimde sigara görürsün,
Bakışırız bir an belki,
Göz göze geliriz,
İlk defa, kaçırmam gözlerimi senden,
İlk defa, kaçmam,
İlk defa, korkmam…
İlk defa ürkmem…
Ya sen öğretmenim,
Sen bana bakabilir misin?
Dikebilir misin gözlerini gözlerime?…….
 
Öğretmenim, sen mi geldin?
Ver elini öpeyim…

Çevrimdışı ejderefe

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.114
  • 2.093
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.114
  • 2.093
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 07 Kas 2010 23:19:32
hocam şoklardayım..teşekkürler paylaşımınız için.. harcıyanlar var elbet ..inanırım.nede nbe nbu güne dek onca öğretmenin elinden geçip de sadece üç dördünü hatırlarım .?neden ..burdaki olay en acısından..derecesi böylesine ağır olamsa da adını anmak istemediğim öğretmenlerim varsa sebebi bu gibi şeylerdir işte..teşekkürler öğretmenim..

Çevrimdışı leventoz

  • Uzman Üye
  • *****
  • 708
  • 866
  • 708
  • 866
# 07 Kas 2010 23:25:47
Kaskaya öğretmenim pylaşımın için teşk

Çevrimdışı KASKAYA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 586
  • 1.506
  • Okul Müdürü
  • 586
  • 1.506
  • Okul Müdürü
# 07 Kas 2010 23:26:25
     MELİHA ÖĞRETMEN
     “Okulun ilk gününde 5. sınıfın önünde dururken, öğretmen çocuklara bir yalan söyledi. Çoğu öğretmen gibi, öğrencilerine baktı ve hepsini aynı derecede sevdiğini söyledi. Ancak bu imkânsızdı, çünkü ön sırada oturduğu yerde bir yana kaykılmış ismi Mustafa Yılmaz olan bir erkek çocuk vardı. Meliha Öğretmen bir yıl önce Mustafa'yı izlemişti ve diğer çocuklarla iyi oynamadığını, elbiselerinin kirli olduğunu ve sürekli olarak kirli dolaştığını gözlemişti. Ayrıca Mustafa bazen sevimsiz oluyordu. Bu durum öyle bir noktaya geldi ki, Meliha Öğretmen onun kâğıtlarını kırmızı kalemle işaretlemekten, kalın çarpılar (x) yapmaktan ve kâğıdın üstüne büyük (?) ve (F)(en düşük derece) koymaktan zevk alır oldu. Okulda, her çocuğun geçmiş kayıtları vardı, onları incelemesi gerekiyordu ve Mustafa'nın kayıtlarını en sona bıraktı. Ancak, onun hayatını gözden geçirdiğinde, bir sürpriz ile karşılaştı.

     Mustafa'nın birinci sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı: Mustafa gülmeye hazır parlak bir çocuk. Ödevlerini derli-toplu, temiz yapıyor ve çok terbiyeli. Onun etrafta olması çok eğlenceli?
   İkinci sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı: Mustafa mükemmel bir öğrenci, sınıf arkadaşları tarafından çok seviliyor, ama annesinin ölümcül bir hastalığı olduğu için sıkıntı içinde ve ev hayatı mücadele içinde geçiyor.
     Üçüncü sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı: Mustafa'nın annesinin ölümü onun için çok zor oldu, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor, ama babası ona ilgi göstermiyor ve eğer bazı adımlar atılmazsa evdeki hayatı yakında onu etkileyecek.
     Dördüncü sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı: Mustafa içine kapanık ve okulda derslere çok fazla ilgi göstermiyor,çok fazla arkadaşı yok ve bazen sınıfta uyuyor.

     Bunları okuyunca Meliha Öğretmen problemi kavradı ve kendinden utandı. Öğrencileri ona güzel kurdelelerle ve parlak kâğıtlara sarılmış hediyeleri getirdiğinde bile kendini çok kötü hissediyordu. Mustafa'nın hediyesini alıncaya kadar bu böyle devam etti. Onun hediyesi ise bir marketten aldığı kalın, kahverengi ambalaj kâğıdı ile beceriksizce sarılmıştı. Meliha Öğretmen onu diğer çocukların ortasında açmaktan çekindi ama yine de açtı. Pakette, taşlarından bazıları düşmüş, yapma elmas taşlı bir bilezik ve birazı dolu olan bir parfüm şişesini çıkarınca çocuklardan bazıları gülmeye başladı. Ama o, bileziğin ne kadar güzel olduğunu söylediğinde çocukların gülmesi kesildi. Bileziği taktı ve parfümü bileklerine sürdü.
Mustafa, o gün okuldan sonra öğretmenine şunları söylemek için kaldı; ‘Öğretmenim bugün aynı annem gibi kokuyordunuz!’ Çocuklar gittikten sonra Meliha öğretmen bir saat ağladı. O günden sonra, okuma-yazma ve matematik öğretmeyi bıraktı, bunun yerine çocukları eğitmeye başladı. Meliha Öğretmen, Mustafa’ya özel ilgi gösterdi. Onunla çalışırken, zihni canlanmaya başlıyor görünüyordu. Onu daha fazla teşvik ettikçe, daha hızlı karşılık veriyordu.
Yılsonuna kadar Mustafa sınıftaki en çalışkan çocuklardan biri oldu ve tüm çocukları aynı derecede sevdiğini söylemesine rağmen, onun yeri nazarında bir başkaydı.
Bir sene sonra, Meliha Öğretmen kapısının altında Mustafa’nın yazdığı bir not buldu. Ona tüm hayatı boyunca sahip olduğu en iyi öğretmen olduğunu söylüyordu.
Altı yıl sonra Mustafa’dan bir not daha aldı. Liseyi bitirdiğini, sınıfında üçüncü olduğunu ve onun hâlâ hayatındaki en iyi öğretmen olduğunu yazmıştı.
Bundan dört yıl sonra, bazı zamanlar zor geçmesine rağmen okulda kaldığını, sebatla çalışmaya devam ettiğini ve yakında kolejden en yüksek derece ile mezun olacağını yazan başka bir mektup aldı. Yine Meliha Öğretmenin en iyi ve en favori öğretmeni olduğunu yazmıştı.

Sonra dört yıl daha geçti ve başka bir mektup geldi. Bu kez fakülte diplomasını aldıktan sonra, biraz daha ilerlemeye karar verdiğini açıklıyordu. Mektupta onun hâlâ onun karşılaştığı en güzel öğretmen olduğunu yazıyordu, ancak şimdi ismi biraz daha uzundu. Mektup söyle imzalanmıştı: Yard. Doç. Dr. Mustafa Yılmaz (Hekim)
Hikâye burada bitmiyordu. Daha sonra başka bir mektup daha yazılmıştı. Mustafa bir kızla tanıştığını ve onunla evleneceğini söylüyordu. Babasının birkaç hafta önce vefat ettiğini ve nikâhında Meliha Öğretmen’in damadın annesine ayrılan yere oturup oturamayacağını soruyordu. Tereddütsüz bu teklifi kabul etti ve tahmin edin ne oldu? Taşları düşmüş olan o bileziği takti. Dahası, Mustafa'nın annesinin süründüğü parfümden sürdü. Birbirlerine sarıldılar ve Dr. Mustafa Meliha Öğretmenin kulağına şöyle fısıldadı; 'Bana inandığınız için, bana önemli olduğumu hissettirdiğiniz ve bir fark meydana getirebileceğimi gösterdiğiniz için çok teşekkür ederim öğretmenim.’ Meliha Öğretmen gözlerinden akan yaşları gizlemeye çalışarak fısıldadı; ‘Mustafacım! Yanlış düşüncelere sahiptim, bir fark meydana getirebileceğimi bana öğreten sensin, seninle tanışıncaya kadar nasıl öğreteceğimi bilmiyordum'.”

Çevrimdışı Fehaş

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.128
  • 9.511
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.128
  • 9.511
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 07 Kas 2010 23:30:09
Kaskaya öğretmenim.. bu şiiri çok beğeniyorum... belgelerimde  saklıyorum... geçen yıl 5. sınıf yıl sonu etkinliğinde bir öğrencime okutturacaktım... hatta klip şeklinde hazırlayacaktım... inanın alınan arkadaşlar olur. diye yapamadım... bir gün bir programda mutlaka okutturmayı düşünüyorum...teşekkürler eklediğiniz için... bence bütün öğretmenlerin okuması gerekir...

Çevrimdışı AYBÜKEMEFE

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 50
  • 113
  • 50
  • 113
# 08 Kas 2010 23:37:37
Arkadaşlar Öğretmenler Günü için güzel bir program hazırlamak istiyorum.Elinde Öğretmen konulu orotoryo olan arkaşlar paylaşırlarsa çok sevinirim.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK