'' Köy Öğretmenleri Ve Günlük Köy Yaşantımız ''

Çevrimdışı galtin

  • Üye
  • *
  • 12
  • 3
  • 12
  • 3
# 07 Eki 2007 21:48:16
köy öğretmenliği ve köylerde yaşam.....bende anadolunun bir köyündenim ve bende bir köyde öğretmendim ama ne köy..........köylülerde öğretmene ne ilgi ne de saygı, kendi aralarındaki sohbetleri benle yapmak isterler ben karşı çıkınca nolduki hoca eğleniyoruz....ve benim köyden köylülerden tamamen soyutlanışım.......zorunda kalışım......tabii ki diğer sorunlar da var..böyle bir köy nasıl acaba.......

Çevrimdışı filizZ

  • Üye
  • *
  • 35
  • 3
  • 35
  • 3
# 07 Eki 2007 22:32:51
bende başımdan geçen bi olayı sizinle paşlaşmak istedim.
bi çok meslektaşım gibi bende bi köy öğremeniyim. ilk görev yerim bi köydü. okuldayken bize hiç böle zorluklarını anlatmamışlardı ama neyse. artık yaşayarak öğreniyoruz.

  köyde bi gün kapı çaldı. açtım baktım köyden bi kadın (benim çalıştığım köye daha önce hiç bayan bi öğretmen gelmemiş) beni görmeye gelmiş. neyse içeri buyurdu. bi hal hatır sorma işi başladı. kadın bana nasılsın öğretmen BEY demez mi:) nasıl şaşırdım anlatamam. şaşırdı galiba şimdi düzeltir diye biraz bekledim. ama boşuna .. kadın bi yıl boyunca bana öğretmen bey demeye devam etti.

Çevrimdışı egitmen52

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 504
  • 247
  • Müdür Yardımcısı
  • 504
  • 247
  • Müdür Yardımcısı
# 07 Eki 2007 22:49:24
arkadaşlar bende ağrının i köyünde öğretmnlik yapıyorumm.köyy insanı çok tmiz ve saff..bikaç kişivarkii
..başımdan geçen bi olayda benden
adamın biri yanıma geldii dediki hoca sende pense var mı ?neyse verdeim penseyii 20 dak sonra geldiki dişini çekmiş...dedim abi ne yaprtın..meğer orada hep öleymiş 
sevgilerel

Çevrimdışı sinha

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 142
  • 53
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 142
  • 53
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 07 Eki 2007 22:56:12
Arkadaşlar mesleğimizin ne kadar kutsal olduğunu çoğu arkadaşım biliyor.her işin bir zorluğu var.mühim olan bu mesleği zorluğu ile beraber yapmak.yıllar sonra bu öğrencilerin ve ailesinin hatırlayabileceği bir öğretmen olmak benim en önemli hedefim.Gerçi Rabbim benim mesleğimi icra edişimden memnunsa gerisi önemli değil.her zaman dualarımda mesleğimi en iyi şekilde yerine getiren insanlara yararlı olmayı istiyorum.inşallah Rabbim kabul eder.Allah yardımcımız olsun..şunu unutmayalım."İnsanların en hayırlısı ona hizmet edendir"düsturunca hareket edelim.herkese kolay gelsin diyorum

Çevrimdışı duygubahar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 387
  • 142
  • 387
  • 142
# 17 Eki 2007 17:44:33
ben 22 günlük öğretmenim... okuldan başka köyde hicbiryeri görmemiştim taa ki bugüne kadar... öğle yemeğine davetliydik ve doğal olan ne varsa sofradaydı... çok güzeldi... özendim vallaa...

Çevrimdışı aytennur

  • Uzman Üye
  • *****
  • 558
  • 3.602
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 558
  • 3.602
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 17 Eki 2007 18:18:26
Ben öğretmenliğe başlarken eş durumundan İstanbula atandım. 14 yıldır da İstanbulda çalışıyorum ama be, birleştirilmiş toplam 25-30 öğrencisi olan, bir öğretmeni olan bir ilkokulda okudum. Öğretmenimin benim gözümdeki değerini bugün bile unutmam. Öğretmenime bir yumurta götürmek biraz süt götürmek veya annemizin pişrdiği bir ekmeği götürmek onun bana verdiklerne karşılık bende ona bir şeyler vermek için can atardım. 4. sınıfı bitirdiğim yaz öğretmenim tayininin çıktığını söylediği anda hissettiğim terkedilme duygusunu bugün bile hatırlıyorum. Köyde öğretmen olmak nasıl bir şey bilmiyorum ama  öğrenci olmak bambaşka bir duygu. Köyde öğretmen öğrencisi için tek ışık kaynağı. Belki öğretmenimi bu kadar çok sevmeseydim bugün bir öğretmen olamazdım

Çevrimdışı yunussenyurt

  • Yeni Üye
  • 3
  • 0
  • 3
  • 0
# 17 Eki 2007 18:59:59
bu formu yeni keşfettim. ben 1,5 aylık öğretmenim. kendim orduluyum izmirde okudum ve doğal olarak fazla kış mevsimi görmedim. lakin tayin yerim Ardahan olduğundan ne yazıkki ekim 16 da kar yağdığını gördüm. çok garipsedim diyeblirim.

Çevrimdışı gurkan79

  • Üye
  • *
  • 19
  • 1
  • 19
  • 1
# 04 Kas 2007 12:54:51
hayat nasıl gidiyo köyde?

Çevrimdışı sevde5

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.377
  • 6.714
  • 2.377
  • 6.714
# 04 Kas 2007 13:40:06
köy,ilçe,merkez,farketmez eğer küçük bir yerse sıkıldığında gezmek gibi bir şansın yok.köy diğerlerine göre alanı biraz daha dar.tek öğretmensen ilgi çok. istediği kadar köylü iyi olsun sohbetin bile bir yere kadar olur.daha öteye geçmez.köyde tek düşüncen okulun öğrencilerin.

Çevrimdışı KADRİYE İLTER

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 96
  • 59
  • 96
  • 59
# 04 Kas 2007 14:38:52
slm ben amasyanın bir dağ köyünde yarım dönem sözleşmeli çalıştım.köy 200 haneliydi ve ilköğretim vardı.15 öğretmendik ve 8 lojman vardı.4 bayan 2 odalı bir lojmanda kaldık.köye ilk geldiğimde muhtarla tanıştık ve muhtarın ilk lafı gelirken 3 tane su bidonu getirin oldu :-\
çok şaşırdım amasyada su olmaz mı diye.neyse köye geldim ve 4 ay kaldım su yüzü görmedim.köylüler kanalizasyon yapıyolardı ama biraz tembel olunca 1 yılda bitmedi çalışmalar.kış geldi kaloriferleri yakamadık,elimizle bidonlarla su taşıdık bazen içecek su bile bulamıyorduk.köy çeşmesine gidip çamaşır bile yıkamak zorunda kaldık.önce okulun borularını döşeyelim dediler ama köylüler evinin önündeki boruları kestiler,sularını aldılar.biz de boruların başında bekledik.bu da olmadı jandarma geldi sabaha kadar boruları bekledi.tam boruları döşediler,toprağı kapattılar bu sefer de boruları ters döşemişler,tekrar toprağı kazdılar,boruları çıkarıp tekrar döşediler.su geldi ama kış da geldi.borular dondu gene su bulamadık.sonra da su geldi diye sevindik,tainimiz çıktı.bu su yüzünden köye iki kere vali geldi.şaşılacak bir durum ama bunları yaşadık.su olmayınca temizlik de olmuyodu,okulda çok zorlanıyorduk.içilecek su da köyün 3 km dışındaydı arabasız gidemiyorduk.komşulardan ödünç su alırdık,öyle olmuştu ki musluğu açmayı unutmuştuk.
yani köy öğretmeni köyde olunca her şeye alışıyor.şimdi güneydoğu da bir ilçede oturuyorum burda da gene su sıkıntısı var.akşam olunca dinamoları çalıştırıp suyu depolara çıkarmaya çalışıyoruz.elektrik çok düşük yeri geliyo bilgisayarı bile açamıyoruz.kışın elektirik kesintisi çok oluyor.
şartlar zor olunca katlanıyoruz ama ben amasyada köyde yaşadıklarımı hiç unutmayacağım ve nereye gidersem gideyim orası ilk göz ağrım.o köy şartlarında çok güzel arkadaşlıklarımız,paylaşımlarımız oldu.şartların zorlukları bizi birbirimize bağlamıştı,dostluklar oluşmuştu.
o zaman şikayet ettiğim şartları şimdi özler oldum ,şaşırtııcı ama.... ;D
her öğretmenin bir kere de olsa köyde çalışmasını ve bu güzel duyguları,köy hayatını tatmasını isterim.çünkü zorluklar yaşanılınca anlam kazanıyorr. :D

Çevrimdışı cotyora666

  • Üye
  • *
  • 30
  • 14
  • 30
  • 14
# 04 Kas 2007 17:07:08
Birden fazla öğretmenle çalışmayı özledim. Göreve başladığım andan itibaren tek öğretmen olarak çalışmak yeterli zannedersem. Mesajlarınızdan 2,3,4,15 öğretmenle çalışıyorum yada çalıştım dediğinizde sizlere imreniyorum (Asla kıskanmıyorum yada ben öyle zannediyorum:)) Köyde tek kaldığımda paylaşabileceğiniz şeyler hep kısıtlı kalmıştır. Size hep "boş işlerle uğraşıyor, köylü değil ,şeherli ne anlar bizim halimizden " mantığı ile bakılıyor."Kitap lazımmış, ulan devlet veriyor kitabı zaten bizi masrafa sokmak için bahane arıyor." yada "Hocam Allahını seversen ne televizyonu ne visidi çaları şimdiye kadar nasıl olduysa sende devam et." " ayrıca " Tamam hoca haklısında okulu daha geçen sene boyadık" (geçen sene dediği 3 yıla tekabül ediyor) vs. vs. vs. bu sözlerin verdiği hayal kırıklıklarının içinde çalış bakalım.Ama çalışıyorsun.Saygılarımla.

Çevrimdışı cotyora666

  • Üye
  • *
  • 30
  • 14
  • 30
  • 14
# 04 Kas 2007 17:28:33
Ayrıca karşılaştığım bir olayı sizlerle paylaşmak isterim. Samsun'un Vezirköprü ilçesinin bir köyünde çalışıyorum. Akşam saat 8.30 gibi. Televizyon izleyip tembellik yapıyorum. Birden lojmanın kapısı hızlı hızlı çalmaya başladı. Hemen kalkıp açtım. Kapıda yakın bir komşumuz Ayşe Hanım. Kocasının Bafra ilçesinde çalıştığını biliyorum. Bana "Hocam çok rahatsızım beni hastahaneye atıver." dedi. Ama nasıl? Elim ayağım titremeye başladı. Çünkü mesleğe başlamadan önce anlatılanlar kötüydü. Bay ve bayan öğretmenlere asılan köylüler hikayesini çok dinlemiştim. Bu sırada kadın kapının önüne yığılıverdi. Bende hiç düşünmeden içeri aldım ve kapıyı açık bırakarak telefona sarıldım ve köyümüzün imamını aradım. Adam bana" hocam hiç karışma bunlar kedi gibidir biri ölür biri  doğar." Allahım inanamamıştım. Muhtarı aradım evde yok. Kadın o sırada kendine geldi ve dayımı ara dedi. Kim senin dayın? Başka bir komşuyu aradım o da ilgilenmedi. Allahtan imamın eşi iyi bir insandı kocasını ikna edip lojmana kadar getirebildi. Sonra araba ile birlikte hastahaneye kaldırdık. Yapılan muayene sonucunda kadının mide kanaması geçirdiği ortaya çıktı. Sonra acil olarak Samsun devlet hastahanesine ambulansla nakil edilmesi gerektiği söylendi. Ama kim refakat edecek? İmam ve eşi bu sefer karışmadılar. Yine iş bana düşmüştü. Üzerimde pijamalarım ayağımda terlik cebimde 30 lira ile ambulansla Samsun'a gittik ve kadını ameliyat ettiler. Bir gece beton zeminde uyukladıktan sonra başka bir ambulansla geri döndüm tabi o sırada  ailesinden insanlar geldi.
* işin kötüsü sonra başladı. Vay efendim neymiş kadın  neden direk hocaya gitmiş.
Neden hoca ambulansla götürmüş.
Birde bu dedikoduları çektik SAçları döke döke isyan ede ede. Neyse hepsi sona erdi. Şimdi size soruyorum siz olsanız ne yapardınız? Saygılarımla

Çevrimdışı KADRİYE İLTER

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 96
  • 59
  • 96
  • 59
# 04 Kas 2007 19:12:30

 cotyora666 hocam
mrb yaptığınız işin kötü bir yanı yok.insan olan vicdanı olan herkes aynı şeyi yapar.eğer hiçbir şey yapmayıp,siz de kapınızı kapatsaydınız ve o kadın ölseydi,inanaın daha büyük bir vicdan azabı duyardınız.iyi ki yardım etmişsiniz.dedikoduların olması normal bir durum.
bizim de çalıştığımız köyde yetiştirme yurdundan gelme bir hademe vardı.18 yaşındaydı.bir gece köyden arkadaşları ona oturmaya geliyorlar,kapıyı çalıyorlar,telefon ediyorlar ve o
cevap vermiyor.yan lojmanında da biz oturuyorduk.sonra gençler bize haber verdi biz de müdüre haber verdik.kapıyı kırıp evine girdik,evde baygın yatıyordu.sinir krizi geçirmiş.öğretmen arkadaşlarımız onu sırtlarına alıp hastaneye ,ilçeye götürdüler.sabaha kadar onları bekledik.biz de çok korkmuştuk.
sonra da sürekli gözümüz ondaydı.köy yerinde çare insanların birbirine yardımı ile oluyor.hiç sikılmayın ve ben de olsam aynı şeyi yapardım.

Çevrimdışı esraD

  • Yeni Üye
  • 6
  • 0
  • 6
  • 0
# 04 Kas 2007 19:40:24
ilk atamam van'nın Erçiş ilçesinin bir köyüydü.şuan Muğla'da çalışıyorum.Şunu belirtmek isterim.Köylerde ne kadar sıkıntı çekilse dahi köy ortamındaki sıcaklığı ve samimiyeti malesef merkezlerde bulamıyorsunuz.Peki neden? Çünkü orada bulunan insanların yaşamları aynı. Kimse kimseden farklı değil.Bu da aradaki samimiyeti artırıyor. Benim çalıştığım köy bir kırgız köyüydü.Orada yaşadığım ilk zamanları asla unutamam.Sonraları çok fazla sıkıntı yaşadım fakat.Şuan hala oraları özlüyorum.
Muğla'daki öğrencilerimle ,Van'daki öğrencilerimi mektup arkadaşı yaptım.O öğrencilerimi hiç bir zaman unutamam.Ve her zaman onların yanında olacağım.
  Köylerde çalışan arkadaşlara şunu söylemek istiyorum .Oralarda çalışırken hep gitmek istenir...Fakat şunu bilin ki ayrıldıktan sonra büyük bir özlem duyulur..

Çevrimdışı şagaf

  • Üye
  • *
  • 26
  • 5
  • 26
  • 5
# 15 Kas 2007 14:36:00
  ??? ilk görev yerim şirin bir köy okuluydu. okulumuzun bahçesi meyve ağaçları ile dolu yemyeşil bir yerdi. ben de fırsat buldukça ağaçların tepesinde dolaşırdım. Dalından koparıp yemek gibisi yok... (bazen dalından koparmadan yerdim. karga yapmış süsü verirdim :D)armut ağaçının tepesinde kopardığım armutu zevkle yiyiyordumki öğrencim ağacın altından bana "sen orda napıyon?" diye bağırdı "armut yiyiyorum Yasin, sende istermisin?" dedim. "sen koyun musun hiç armut yenirmi? biz onları koyunlara yediriyoruz" dediğinde saatlerce gülmüştüm.
sizlerinde anılarınız varsa paylaşımlarınızdan mutlu olurum :)

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK