Mevlüde Öğretmen: Okulum Açık, Gözlerim Kapalı

İlkokul öğretmeni Mevlüde Ketani, Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki olaylar sırasında evinin penceresinden giren bir mermiyle iki gözünü birden yitirdi. Tedavisi sırasında yapılan tetkiklerin sonucunda da kanser olduğu ortaya çıktı. Bugün açılan okuluna gidemeyecek olan Mevlüde Öğretmen'in aklında sadece öğrencileri ve kitapları var.

Abdülkadir Konuksever

Eşi ve çocukları Mevlüde Hoca'nın en büyük destekçileri. [FOTOĞRAF: ABDÜLKADİR KONUKSEVER/AL JAZEERA]

“Kızım, çok tehlikeli” diyen babasına “Mecburum” yanıtını verip yola çıktığında yıl 1992’ydi. Televizyon ekranlarında Güneydoğu’dan yansıyan çatışma, öldürülen öğretmenler ve faili meçhul cinayetler vardı. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nden mezun olur olmaz tayini Diyarbakır’ın bir ilçesine çıkmış, anne ve babası çaresizce en küçük kızlarını yalnız bırakmamak için peşine takılmışlardı. Sonraki yıllarda da Diyarbakır'dan hiç ayrılmadı. 

Mevlüde Ketani son görev yaptığı Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki İsmet Paşa İlköğretim okulunda "Mevlüde anne" olarak tanınıyor. Pek çok kız öğrenciyi okula kazandırdı. Mevlüde Öğretmen, anlatmak istemese de gerek çevreden topladığı, gerekse kendinden artırdıklarıyla pek çok öğrenciyi sokaklardan alarak okul sıralarına oturttu. Bu onu en çok mutlu eden şeydi. Ancak öğrencileriyle ve elinden düşürmediği kitaplarıyla sahip olduğu mutluluk, 6 Ocak’ta Diyarbakır’ın Sur ilçesinden atılan bir kurşunun evinin penceresinden girip şakağına saplanmasıyla son buldu.

Sivas’tan Diyarbakır’a

Mevlüde Ketani, öğretmenlerin ve memurların Güneydoğu’dan kaçmaya çalıştıkları bir zamanda Diyarbakır'a geldi. Ketani, o günleri şöyle anlatıyor.

“Okulu bitirdikten sonra Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesine tayinim çıktı. Doksanlı yıllarda bölgedeki şiddet olaylarından herkes kaçıyordu. Ben ise gitmeye karar verdim. Gençtim, ayrıca maddi durumumuz iyi değildi. Annem ve babam beni tek göndermeyeceklerini söyleyerek peşimden geldiler. 3-4 sene boyunca yanımda kaldılar. Altı kardeşin en küçüğüydüm zaten. Sonra eşim Murat ile tanışıp evlendik. Ben de bir daha Diyarbakır’dan ayrılmadım.”

Hendekler, çatışmalar ve Sur...

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde PKK'nın hendekler kazması ve barikatlar kurmasıyla başlayan çatışmalı dönemin en çok etkilediği kişilerden biri de Mevlüde Öğretmen. Okulu Sur içinde, evi ise Sur’un hemen dışındaydı. Patlamalara, çatışmalara karşın okulunu aksatmamaya azami özen gösterdi.

“İsmet Paşa İlköğretim Okulu’nda görev yapıyorum Sur içinde. Sur’un bazı mahallelerinin yasaklanmasıyla okulumuzun öğrencileri arttı. Hem kendi sınıfımı okutuyor, hem de erkenden gidip yeni gelen çocukların derslerine giriyordum. Durumları perişandı. Elimizden ne yardım gelirse yapmaya çalışıyorduk. Evim zaten Sur’un hemen dışında Ali Emiri Caddesi’nde.”

"O sabah..."

6 Ocak sabahı okuluna gitmeden önce oğlunu uyandırmak üzere sabah yedide odasına giren Mevlüde Ketani, Emre uyanıp odadan çıktıktan sonra dışarıda yağan karı seyreder bir süre. İçinden "Tıpkı Sivas gibi" diye geçirirken göz alabildiğine uzanan beyaz dünya bir anda kararır. Neler olduğunu ancak birkaç gün sonra uyandığında anlayabilecekti. Oğlu Emre, o gün yaşadıklarını şöyle anlatıyor: 

“Beni uyandırınca, odadan çıktım. Elimi yüzümü yıkamaya gittim. Biri düşmüş gibi hafif bir gürültü geldi. Odaya seslendim ama yanıt veren olmadı. Yüzümü kurulayıp odaya gittiğimdeyse annemi kanlar içinde yerde yatarken buldum. Babama haber verip hemen Dicle Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırdık ambulansla.”

Sur'dan atılan bir kurşun Mevlüde Ketani’nin şakağına isabet etmişti. Kurşun operasyonla çıkarılsa da optik sinirlerinin tamamını parçaladığı için iki gözü birden kör olmuştu. Bir süre Dicle Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi gördükten sonra Milli Eğitim Eski Bakanı Nabi Avcı’nın girişimleriyle Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademi’sinde fizik tedavi gördü. Hastanede yapılan tetkikler sırasında bir de meme kanseri olduğu ortaya çıkınca ikinci bir ameliyata daha girdi. Kitle alındıktan sonra kemoterapi tedavisine başlandı. Hâlâ kemoterapisi sürüyor. Ketani, SGK’ya bir bakıcı için başvurduklarını ancak henüz bir yanıt verilmediğini söylüyor. 

“Gözlerim kapalı”

Mevlüde Ketani artık öğretmenlik yapamayacak. Öğrencilerinden uzak kalması ve kitap okuyamaması en büyük üzüntüsü. Artık sadece aklında kalanlar var dünyasında:

“O gün o karlara bakarken Sivas’ı düşünmüştüm. Bizim oraların karı fena olur, ‘Tıpkı Sivas gibi’ demiştim. Sonra karanlığa gömüldüm. Bir ışığa bakıp gözlerinizi kapatırsanız küçük ışık huzmeleri görürsünüz bir süre. Benim aklımda lapa lapa yağan kar kaldı başka da bir şey yok. Bugün okullar açılıyor. Öğrencisi, öğretmeni koşacak okullarına ama ben gidemeyeceğim. Okulum açık ama gözlerim kapalı olacak. Artık çok dert etmiyorum. İstiyorum ki kimse benim durumuma düşmesin, istiyorum ki bu kötü günler geride kalsın ve ülkemize huzur gelsin, yoksa çok kişinin dünyası kararacak.”

 

 

 

Al Jazeera

  • 2 0
  • 22 Eylül 2016 23:23 3.156
  • Aktif Haberler
  • züleyha11
    25 Eylül 2016 14:03
    0 0
    Ben de Sur da bunaldıkça Mevlüde hocam kadar mı zorluk çektin diye kendime kızardım sonra güç bulurdum.Muhteşem bir eğitim kahramanısınız hocam.
  • nçiftçi
    23 Eylül 2016 20:17
    0 0
    Allah şifa versin
  • emre069
    23 Eylül 2016 18:49
    0 0
    Allah acil şifalar versin.Siz ne iyi birisiniz öyle değerli hocam :(
  • serdaraydın
    23 Eylül 2016 12:18
    0 0
    Üzücü
  • çiğdemehmet
    23 Eylül 2016 06:55
    1 1
    Allah yardımcısı olsun. Acil şifalar versin inşaallah.
UYARI: Yayınlanan haberler, Egitimhane.Com'un görüşlerini yansıtmaz. Yazılan yorumlar, onaylanmış olsalar bile yazanın sorumluluğundadır.

Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK