Öğretmenim Arı Çiçekle İletişim Yapıyor Çatışmasız İletişim Mümkün Müdür?

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.795
  • 1.346
  • 2.795
# 14 Şub 2017 19:05:15
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kaybetmeyeceğiniz tek iletişim yöntemi karşılıksız ve koşulsuz sevgidir. Hoşgörü ve saygıda ardından gelir.

Konuyu özetlemişsiniz öğretmenim, teşekkürler. Bu duygu dünyada o kadar azaldı ki artık hiçbir şeye şaşırmıyoruz. Her şeye alışıyoruz. Neden yok diye bir sorunun net bir cevabı olmadığı gibi, ille de olmalı diye bir mutlak gerçeklik kurgusu peşinde koşmanın da bazen bir anlamının olmadığı tuhaf zamanlardayız. Fakat bu duygunun doğasını, nasıl bir şey olduğu ve ya ne olduğunu sorgulama hakkımız her daim saklı. Duyguları çıkarın, insandan geriye ne kalır ki...

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.795
  • 1.346
  • 2.795
# 14 Şub 2017 19:13:49
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Bu bayram harika geçecek.
Bu kadar soruya cevap ÜRETEBİLMEK için bütün bayram düşünmek zorundayım :)Nasreddin hocaya atfedilen bir fıkrayı hatırlayalım.

BORÇ

Nasreddin Hoca komşusundan borç almıştır. Borcun vadesi yaklaşmaktadır.
Hocada borcu ödeyecek para yok. Vade yaklaştıkça hocanın huzuru iyice kaçar.
Geceleri uyuyamaz hale gelir.
Sonunda vade günü gelir, hoca ne yapacağını bilememektedir.
Hanımı :
- Dert etme hoca, borç işini bana bırak ben halledeceğim.
Hoca:
- Nasıl halledeceksin?
Hanımı:
- Ben hallederim...
Alacaklı komşu kapıyı çalar. Kapıyı hocanın hanımı açar. Alacaklı daha ağzını açmadan hanımı şunları söyler :
- Hocanın borcunu ödeyecek parası yok. Günlerdir gözüne uyku girmiyor. Bundan sonrasını artık sen düşün.

Bir kişi değerinizi küçümsüyorsa, duygularınızı incitmeyi hedefliyorsa, sizden de aynı şekilde davranmanızı bekliyordur.
Muhatabınızın beklentilerine uygun davranmadığınız durumda kelimenin tam anlamıyla çıldırır.

Sizi küçümseyen, duygularınızı incitmeyi hedefleyen kişiyi DÜŞÜNMEYE zorlayacak bir soru yöneltin ve oturun keyifle çıldırmasını seyredin :)
HEDEFİ küçümsemek, duyguları incitmek olan kişiler DÜŞÜNMEKTEN nefret ederler.

Bayram boyunca devam edebilmek umuduyla...
Vadesini sorun etmediğinizi düşünerek,  geçmiş de olsa (zaman göreceli olduğundan) bayramınızı mahvetmediğimi umuyorum hocam. Güzel ve ilginç cevaplarınız için teşekkürler.

Bu arada fıkra da güzelmiş, bunca sorunun en kısa yolu, olsa bu olur bence de.

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.795
  • 1.346
  • 2.795
# 14 Şub 2017 19:38:19
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

İletişim kelimesi ile "uyumlu iletişimi" ifade etmek istediğinizi anlıyorum.

Hakikat birleştiriyor olabilir. Ama insanları birleştiren, bir araya getiren şey uyumsuzluktur.
 
SAĞLIKLI iletişim, muhatapların değerli / FARKLI olduklarını kabullendikleri durumda mümkündür.
Uyumsuzların mükemmel uyumu (farklılığı kabul ile) fiziken mümkün. Buna ben de katılıyorum. Fakat bu forumu açma sebebim tam olarak bu değil. Arayışa devam...

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 16 Şub 2017 11:05:35
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Vadesini sorun etmediğinizi düşünerek,  geçmiş de olsa (zaman göreceli olduğundan) bayramınızı mahvetmediğimi umuyorum hocam. Güzel ve ilginç cevaplarınız için teşekkürler.

Bu arada fıkra da güzelmiş, bunca sorunun en kısa yolu, olsa bu olur bence de.
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

2016 Eylül'ünde AÖF İlahiyat bölümüne kayıt yaptırdım. O günden beri ders çalışmaktan başka konulara zaman ayıramıyorum :)
(Okuduğum bölüm ile ilgili facebook grubu oluşturdum. Grup üyelerinin beklenti ve ihtiyaçlarını karşılamak, yeterinden fazla ders çalışmamı gerektiriyor.)

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkindeki konuya 20 civarında mesaj yazmayı hedeflemiştim, zaman ayırıp mesajları tamamlamam mümkün olmuyor.

İnşallah öğrenciliğe ara verdiğim zaman bu konudaki düşüncelerimi paylaşmaya devam edeceğim.

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.795
  • 1.346
  • 2.795
# 23 Şub 2017 18:01:44
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

2016 Eylül'ünde AÖF İlahiyat bölümüne kayıt yaptırdım. O günden beri ders çalışmaktan başka konulara zaman ayıramıyorum :)
(Okuduğum bölüm ile ilgili facebook grubu oluşturdum. Grup üyelerinin beklenti ve ihtiyaçlarını karşılamak, yeterinden fazla ders çalışmamı gerektiriyor.)

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkindeki konuya 20 civarında mesaj yazmayı hedeflemiştim, zaman ayırıp mesajları tamamlamam mümkün olmuyor.

İnşallah öğrenciliğe ara verdiğim zaman bu konudaki düşüncelerimi paylaşmaya devam edeceğim.
Yeni bir öğrencilik, yeni bir uğraş, gerçekten çok güzel hocam. Hayat boyu öğrenme çabalarınızı takdirle karşılıyorum, başarılar.

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.795
  • 1.346
  • 2.795
# 22 Nis 2017 16:14:40
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kaybetmeyeceğiniz tek iletişim yöntemi karşılıksız ve koşulsuz sevgidir. Hoşgörü ve saygıda ardından gelir.
Creasy öğretmenimin mesajından yola çıkarak, günlük hayatımızda, insan ilişkilerinde, insana ve hayata dair hemen hemen her konuşmamızda dilimizden esirgemediğimiz bu kavramları sorgulamanın iyi olacağını düşündüm :)

Sevgi içgüdüsel bir davranış mıdır?

Öğrenilen, edinilen sosyal bir davranış mı?

Sevgi olmadan saygı mümkün müdür?

Saygı olmadan sevgi mümkün müdür?

Sevgi ve saygı olmadan hoşgörü mümkün müdür?

Hoşgörü sahibi kimse "hoş görmeyi" nasıl öğrenir?

"Sevgi ve saygı", sosyal davranışlar ve ruhsal olgunlaşma ile şekillenen insan için, hangisi daha önceliklidir?

Her üç kavramın zeka (aklı kullanma becerisi) ile ilişkisi var mıdır?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 23 Nis 2017 18:17:18
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Creasy öğretmenimin mesajından yola çıkarak, günlük hayatımızda, insan ilişkilerinde, insana ve hayata dair hemen hemen her konuşmamızda dilimizden esirgemediğimiz bu kavramları sorgulamanın iyi olacağını düşündüm :)

Sevgi içgüdüsel bir davranış mıdır?

Öğrenilen, edinilen sosyal bir davranış mı?

Sevgi olmadan saygı mümkün müdür?

Saygı olmadan sevgi mümkün müdür?

Sevgi ve saygı olmadan hoşgörü mümkün müdür?

Hoşgörü sahibi kimse "hoş görmeyi" nasıl öğrenir?

"Sevgi ve saygı", sosyal davranışlar ve ruhsal olgunlaşma ile şekillenen insan için, hangisi daha önceliklidir?

Her üç kavramın zeka (aklı kullanma becerisi) ile ilişkisi var mıdır?
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] forumdaşım hep çalışmadığımız yerlerden soru soruyorsunuz :)

Matematik, Türkçe, Fen bilgisi, sosyal bilgiler vs. nasıl öğretilir sorun hemen cevap verelim.
Duygularmış, davranış kazandırmakmış vs. onlar Egitimhane üyelerini ilgilendiren hususlar değildir.

Önümüzdeki hafta sonu sınavlarım olduğu için, detayları paylaşamayacağım ama forumdaşlarıma fikir verebilmek için bir kaç hususa temas etmek istiyorum.
Detaylar hakkında bilgi sahibi olmak isteyenlere şu anda okumakta olduğum  Adam Fawer'in Empati isimli ROMANI okumalarını tavsiye ediyorum.
Kitap epub formatında internet ortamında mevcut. (epuf formatı PDF dosyaya çevrilebilmektedir.)

Kitapta duyguları beş duyu organı ile algılayabilen, duyguları emebilen / toplayabilen / duyguları iletebilen / yansıtabilen / aktarabilen / engelleyebilen karakterler mevcuttur.
Örneğin, karakterlerden biri duyguları renk olarak algılayabilirken, bir başkası ses olarak, bir başkası koku olarak, bir başkası fiziksel etki olarak vs. algılamaktadır.

Sevgi içgüdüsel değildir, sosyal değildir, sevgi olmadan saygı mümkündür, saygı olmadan sevgi mümkündür, sevgi ve saygı olmadan hoşgörü mümkündür.
Hoşgörü, sevgi, saygı vs. öğrenilemez öğretilemez.

ÇÜNKÜ :
  • Duygular, beynin salgıladığı kimyasal maddelerin etkilerinin ALGILANMASIDIR. Muhtelif sebeplerle beynin uygun bölgeleri uyarıldığında beyin bazı kimyasallar salgılar. Bu salgıların etkisini DUYGU olarak ALGILARIZ.
    Delil : Sigara, uyuşturucu (esrar, kokain vs.), uyarı, antidepresan ilaçlarla beynin ilgili bölümleri uyarılabilmektedir. Bu tür maddeleri kullananlar bu delili daha iyi anlayabilirler.
  • Duygular elektromanyetik alanlardır. Elektromanyetik alan elektrik yükü olan parçacıkların çevrelerinde yarattıkları ve diğer yüklü parçacıklar üzerinde kuvvet uygulayan bir etkidir.
    Daha basit söyleyecek olursak, havayı TİTREŞTİREN herşeyin elektromanyetik bir alanı vardir. Bu alan çok geniş bir frekansta olabilmektedir.
    Ses, görüntü iletimi, koku vs. diye isimler taktığımız unsurlar havanın farklı frekanslarda titreşmesini ALGILAMA kabiliyetimizdir. Benzer şekilde duygularda havanın farklı frekanslardaki titreşimleridir.
    Örnek: Havayı saniyede 1Phz titreştirirseniz, korku, 2Phz titreştirirseniz, sevgi, 3.Phz titreştirirseniz saygı duygusu üretirsiniz.
    Delil : Ney sesi, marşlar, türküler  vs. farklı frekanslardaki seslerdir ve farklı duygular iletir.
       
  • Duygular fıtrattadır (Yaratılışta mevcuttur). Henüz bir kaç günlük olan bebeğin konuşabildiğini varsayarak meşhur sorumuzu soralım :)
    - Anneni mi yoksa babanı mı daha çok seviyorsun?
    Sizce bebek "sevgi  mi? O da ne? yiyecek bir şey mi? şeklinde sorular mı sorar yoksa "Annemi" şeklinde bir çığlık mı atar?
    Soyut kavramları anlayamayacak kadar küçük olan çocuklar, duygular konusunda sorulan soruları asla cevapsız bırakmamaktadırlar. Doğru / yanlış muhakkak bir şeyler söylemektedirler.
    Bu durum, duyguların fıtratta var olduğunun göstergesidir.
       
  • Sorularınız batı (kültürü) merkezli düşünme türüne güzel bir örnek teşkil etmekte.
    Doğu kültüründe bu tür sorular sorulmaz. Çünkü doğu (kültürü) beslenme meraklısıdır :)
    Duygularında beslenmesi gerektiğini BİLİR.
    Örnek : Sağlıklı beslenmiş duygulardan biri "Cesaret" tir. Fakat bu duygu fazla beslenirse "Saldırganlık" duygusuna dönüşür. Eğer az beslenirse "Korkaklık" duygusu ortaya çıkar.
  • İnsanlar duygular konusunda ZIR ZIR CAHİLDİRLER. Örneğin çoğu insan, karşı cinsten birine olan duygularının  hoşlanmak / sevmek / aşk duygularından hangisi olduğunu bilemez veya bildiğini sanır. 
    Çünkü hangi duyguyu hissettiğini bilebilmesi için sınaması gerekir. Fakat bu sınamayı nasıl yapacağını bilemez.

Bu kadar kafa karıştırmak yeterli olmuştur diye umut ediyorum :)

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.795
  • 1.346
  • 2.795
# 25 Nis 2017 23:43:25
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] forumdaşım hep çalışmadığımız yerlerden soru soruyorsunuz :)
:D

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.795
  • 1.346
  • 2.795
# 26 Nis 2017 00:25:38
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Hoşgörü, sevgi, saygı vs. öğrenilemez öğretilemez.
 
Soruyu şöyle sorayım, nasıl geliştirilir veya kullanılabilir hale getirilir?
Başka şekilde söyleyecek olursak; eğitimdeki karakter tanıma ve tanıtmaya dair tüm modellemeler, duygu, his çeşitlerini tanıtıp hatırlatmalar ve benzer davranış beklentileri (istendik davranış oluşturma çabalarının hepsi) boşuna mı yapıldı/halen de yapılıyor?

Var olanı işleme süreçleri yaşanmadan, bireyde farkındalık oluşmadan, aksesuara (şekil, form, şemaya) odaklanmış bir davranış edindirme eğitim ve öğretim formatı ile kişide karakter gelişiminin olması mümkün mü?

Fıtratta olması; insani duygu veya herhangi bir karakter niteliğinin rastgele ortaya çıkacağı anlamına gelmeyeceğini bildiğinizi düşünerek (ayrıca tesadüf diye bir şeyin olmadığını bildiğinizi tahmin ediyorum) fıtratta var edilmiş tüm güzelliklerin, potansiyel zenginliklerin atıl olmaması için "bahsi geçen insana dair tüm duygu ve değerler" nasıl geliştirilecek?

Değerler eğitiminde gözden kaçırılan ne?

Sorumu biraz açarak sorma gereği duydum :)

Çevrimdışı konuk35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.346
  • 2.795
  • 1.346
  • 2.795
# 26 Nis 2017 00:52:08
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
*Duygular, beynin salgıladığı kimyasal maddelerin etkilerinin ALGILANMASIDIR.
 
*Duygular elektromanyetik alanlardır.
Nihayet frekans ve rezonanslara gelebildik. Kanaatimce bu forumu açtığım günden beri bir gıdım ilerleme olmuşsa konuştuklarımız adına; "bu, budur" diyebilirim. Kafa karışıklığının faydaları  ;)

Konuyu fazla uzatmadan, yeri geldikçe inşallah... Teşekkürler öğretmenim, sınavlarda başarılar :)

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 12 Tem 2017 19:13:28
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Soruyu şöyle sorayım, nasıl geliştirilir veya kullanılabilir hale getirilir?
Başka şekilde söyleyecek olursak; eğitimdeki karakter tanıma ve tanıtmaya dair tüm modellemeler, duygu, his çeşitlerini tanıtıp hatırlatmalar ve benzer davranış beklentileri (istendik davranış oluşturma çabalarının hepsi) boşuna mı yapıldı/halen de yapılıyor?
Var olanı işleme süreçleri yaşanmadan, bireyde farkındalık oluşmadan, aksesuara (şekil, form, şemaya) odaklanmış bir davranış edindirme eğitim ve öğretim formatı ile kişide karakter gelişiminin olması mümkün mü?
Fıtratta olması; insani duygu veya herhangi bir karakter niteliğinin rastgele ortaya çıkacağı anlamına gelmeyeceğini bildiğinizi düşünerek (ayrıca tesadüf diye bir şeyin olmadığını bildiğinizi tahmin ediyorum) fıtratta var edilmiş tüm güzelliklerin, potansiyel zenginliklerin atıl olmaması için "bahsi geçen insana dair tüm duygu ve değerler" nasıl geliştirilecek?

Değerler eğitiminde gözden kaçırılan ne?

Sorumu biraz açarak sorma gereği duydum :)
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Önceki mesajımda forumdaşlarımın kafasını karıştırmak istemiştim.

Sorunuza getirdiğiniz açıklamaya istinaden MERYEM Suresi 96. ayetinin Türkçe Kur'an Meallerini paylaşmak ihtiyacı hissettim.
İnşaAllah yarın da meallerde geçen "salih amel" kavramıyla ilgili paylaşımda bulunacağım.
Bu paylaşımların Değerler eğitiminde gözden kaçırılanın ne? olduğu sorunuza cevap teşkil edeceğine inanıyorum.

1 - İmam İskender Ali Mihr: Muhakkak ki âmenû olanları ve amilüssalihat (nefs tezkiyesi) yapanları, Rahmân, muhabbet duyulanlar (sevilenler) kılacak.
2 - Diyanet İşleri: İnanıp salih ameller işleyenler için Rahmân, (gönüllere) bir sevgi koyacaktır.
3 - Abdul Metin Saruhan: İman edip de iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar için çok merhametli olan Allah, (gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır.
4 - Abdulbaki Gölpınarlı: Şüphe yok ki inanan ve iyi işlerde bulunanlara karşı rahman, gönüllere bir sevgidir verir.
5 - Abdullah Parlıyan: Sınırsız rahmet sahibi Rahman olan Allah, iman edip dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyanları, sevgiyle kuşatacaktır.
6 - Adem Uğur: İman edip de iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar için çok merhametli olan Allah, (gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır.
7 - Ahmed Hulusi: İman edip imanın gereğini uygulayanlara gelince, Rahman onlar için bir sevgi oluşturacaktır.
8 - Ahmet Tekin: İman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenler, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlar, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlar, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenler için, Rahmet sahibi Rahman olan Allah kullarının gönüllerine bir sevgi yerleştirecektir.
9 - Ahmet Varol: İman edip de salih ameller işleyenlere Rahman bir sevgi verecektir.
10 - Ali Bulaç: İman edenler ve salih amellerde bulunanlar ise, Rahman (olan Allah), onlar için bir sevgi kılacaktır.
11 - Ali Fikri Yavuz: İman edip salih ameller işleyenler var ya, Rahman bunlara bir sevgi verecek (onları gönüllere sevdirecektir.)
12 - Ali Ünal: Rahmân, iman edip imanları istikametinde sağlam, doğru, yerinde ve ıslaha yönelik işler yapanlar için (gök ve yer ehlinin gönüllerinde) bir sevgi var edecek (ve onlar, şu anda az ve güçsüz de olsalar, her tarafta kabul görecekler)dir.
13 - Bayraktar Bayraklı: İman edip iyi amellerde bulunanlara gelince, Allah onlar için bir sevgi yaratacaktır.
14 - Bekir Sadak: inanip yararli is isleyenleri Rahman sevgili kılacaktir.
15 - Celal Yıldırım: İmân edip İyi yararlı amellerde bulunanları elbette Rahman (olan Allah) sevgili kılar.
16 - Cemal Külünkoğlu: İnanıp faydalı işler yapanlar için Rahman (olan Allah, kalplerde) bir sevgi yaratarak (onları herkese) sevdirecektir.
17 - Diyanet İşleri (eski): İnanıp yararlı iş işleyenleri Rahman sevgili kılacaktır.
18 - Diyanet Vakfi: İman edip de iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar için çok merhametli olan Allah, (gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır.
19 - Edip Yüksel: İnanıp erdemli davrananlara Rahman sevgi bağışlar.
20 - Elmalılı Hamdi Yazır: İyman edip salih işler yapanlar muhakkak, rahman onlar için bir meveddet (bir sevgi) verecek gönüllere sevdirecektir
21 - Elmalılı (sadeleştirilmiş): İman edip yararlı işler yapanlar ise, muhakkak Rahman, onlar için bir sevgi verecek, gönüllere sevdirecektir.
22 - Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2): İman edip, salih amel işleyenler var ya, Rahmân (olan Allah) onları (gönüllere) sevdirecektir.
23 - Gültekin Onan: İnananlar ve salih amellerde bulunanlar ise, Rahman onlar için bir sevgi kılacaktır.
24 - Harun Yıldırım: İman edip de iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar için çok merhametli olan Allah, bir sevgi yaratacaktır.
25 - Hasan Basri Çantay: Hakıykat îman edib de iyi iyi işler yapanlar (yok mu?) çok esirgeyici (Allah) onlar için (gönüllerde) bir sevgi verecekdir.
26 - Hayrat Neşriyat: Doğrusu îmân edip sâlih ameller işleyenler var ya, Rahmân (olan Allah) onlar için,(kalblerde) bir sevgi kılacaktır.
27 - İbni Kesir: Muhakkak ki iman edip salih amel işleyenleri, Rahman sevgili kılacaktır.
28 - İlyas Yorulmaz: İman edip doğru ve güzel davranışlarda bulunanları Rahman sevgi ile karşılayacaktır.
29 - Kadri Çelik: İman edenler ve salih amellerde bulunanlar (var ya), Rahman, onlar için (insanların kalbinde) bir sevgi kılacaktır.
30 - Muhammed Esed: Sınırsız rahmet Sahibi, imana erişip dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyanları sevgiyle kuşatacaktır;
31 - Mustafa İslamoğlu: İmanda sebat eden, o imanla uyumlu bir hayat yaşayan kimseler var ya: O sonsuz rahmet kaynağı onlar için tarifsiz bir sevgi var edecek.
32 - Ömer Nasuhi Bilmen: O kimseler ki, imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular, muhakkak ki Rahmân, onlar için (kalplerde) bir sevgi vücuda getirecektir.
33 - Ömer Öngüt: İman edip sâlih ameller işleyenler için Rahman bir sevgi peyda edecektir.
34 - Şaban Piriş: İman edenler ve doğruları yapanlar ise Rahman onlara sevgi ile yaklaşacaktır.
35 - Sadık Türkmen: Gerçek şu Kİ; iman eden ve faydalı işi en iyi şekilde yapanlara gelince, Rahmân onlar için bir sevgi kılacaktır.
36 - Seyyid Kutub: İman edip iyi ameller işleyenlere gelince Allah, onlara sevgi armağan edecektir.
37 - Suat Yıldırım: İman edip, makbul ve güzel işler yapanları Rahman, (hem Allah, hem de mahluklar nezdinde) sevimli kılacaktır.
38 - Süleyman Ateş: İnanıp faydalı işler yapanlar için Rahmân, (gönüllerde) bir sevgi yaratacak(onları herkese sevdirecek)tir.
39 - Tefhim-ul Kuran: İman edenler ve salih amellerde bulunanlar ise, Rahman (olan Allah), onlar için bir sevgi kılacaktır.
40 - Ümit Şimşek: İman eden ve güzel işler yapanlar için Rahmân bir sevgi vücuda getirecektir.
41 - Yaşar Nuri Öztürk: İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, Rahman onlar için bir sevgi oluşturacaktır.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 13 Tem 2017 14:47:48
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Salih amel ile açıklamamıza geçmeden önce bir hususa dikkat çekmek istiyorum.

Arapça’da sevgi anlamına gelen yaklaşık olarak altmış isim bulunmaktadır.

MERYEM Suresi 96. ayetinde Ha-Be-Be kökünden türemiş "Hubb" kelimesi "sevgi" olarak tercüme edilmiştir.
Günümüzde de sıkça kullandığımız “Muhabbet” kelimesi, “hubb” kelimesinin bir türevidir.

Salih ameli şöyle tanımlayabiliriz:
“Allah’a inanmanın gereği olarak,
O’nun Kitabı’nda indirdiklerini davranışlarına yansıtarak, samimi ve güzel bir niyetle,
O’nun rızasını gözeterek ferdin hem kendine ve hem de topluma hatta tüm insanlığa faydalı olacak eylemlerde bulunmasıdır”.

Salih bir amelde dört şeyin bulunması gerekir:
İlim, niyet, sabır ve ihlâs (samimiyet).

İlim, kişinin yapacağı şeyi bilmesini;
Niyet, isteğe bağlı olarak yapmasını;
Sabır bir işi yaparken önüne çıkabilecek her türlü engellere, bela ve musibetlere karşı tahammüllü olmayı ve
samimiyet ise onun gösteriş, riya gibi duygulardan arınarak bu davranışı yapmasını gerektirir.

Ayet meallerinden anlaşılacağı gibi "Sevgi" duygusunu hissedebilmek için öncelikle iman etmiş olmak gerekmektedir.
İkinci şart ise salih amel sahibi olmak gerekir.

Bu noktada yapılması muhtemel bir itiraza peşinen cevap vermeyi uygun görüyorum.

İman etmemiş olanlar ve salih amel sahibi olmayanlar "hubb" kelimesi ile ifade edilen "sevgi" duygusunu hissedemezler.
Onların "sevgi" olarak isimlendirdikleri duygular "hubb" kelimesi ile ifade edilen sevgi değildir.


Rabbimden "hubb" kelimesi ile ifade edilen "sevgi" duygusunu yaşayabilenleri çoğaltmasını niyaz ediyorum.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK