Öğretmenler Neden Bu Kadar Yorgun?

Derslerden sonra yorgun hissediyor musunuz?

Daha doğrusu, en son ne zaman derslerden sonra yorgun hissetmediniz?

Eğer tanıdığım çoğu öğretmen gibiyseniz, ben ve eşim dahil, günün sonunda yorgun hissetmek bir yaşam şekliniz haline gelir. Buna o kadar alıştık ki, nasıl daha farklı olacağını hayal etmek bile zor.

Öğretmen olmayan arkadaşlarımız nasıl bu kadar bitkin olduğumuza inanmakta zorlanıyorlar. Sonuçta taş taşımıyoruz ya da son teslim tarihi baskılarıyla çalışmıyoruz ya da en fazla ürünü satan olmak için iş arkadaşlarımızla rekabet etmiyoruz ya da ensemizde insafsız bir patronun nefesini hissettiğimiz aşırı rekabetçi bir ofiste çalışmıyoruz. Çocuklarla çalışıyoruz! Günde yedi saat çalışıyoruz! Kendi programlarımız üzerinde çok fazla kontrolümüz var. Yaz tatilimiz var! Bazı öğretmenlerin kafasında bu düşünceler var ve dertlerinin ne olduğunu merak edip duruyorlar. Nasıl bu kadar yorgun olabiliriz? Nasıl?

Üç sebebi var.

Karar Yorgunluğu ve İrade

Psikolog Roy Baumeister, insanların sınırlı bir irade gücü olduğunu bulduktan sonra “benlik kaynaklarının tükenmesi” adını verdiği bir kavram ortaya koydu. Baumeister irade gücünü, güçlenebilen ama aynı zamanda kullanılarak yıpratılan bir kasa benzetiyor. Benlik kaynaklarının tükenmesinin genel bir etkisi bulunuyor. Yani hayatınızın bir alanında öz-kontrol kullanmak, yaşamınızın diğer alanlarındaki öz-düzenleme (kendini regüle etme) becerinizi ciddi anlamda sarsıyor. Baumeister, öz-kontrol için çaba sarf etmenin kan şekeri düzeylerinde belirgin bir düşüşe sebep olduğunu buldu. Düşük kan şekeri ise fiziksel yorgunluğa sebep oluyordu. Bu da, taşıdığınız en ağır şey ders kitabı olsa bile kendinizi bu kadar bitkin hissetmenize sebep oluyordu.

Bir öğretmen olarak ne sık öz-kontrolünüzü kullandığınızı düşünün. Bütün gün kendi benliğimizi sansürlüyoruz aslında. Alaycı bir yorumu içimizde tutuyoruz, tek istediğimiz ona ders vermek olsa da tembel bir öğrencinin yanından uzaklaşıyoruz, müdürün en yeni fikirleriyle ilgili dürüst düşüncelerimizi kendimize saklıyoruz, bir ebeveynden gelen saygısız bir mail’e profesyonel bir şekilde cevap veriyoruz, bazen hiç istemesek de bir öğrenciyle çalışıyoruz, Facebook’u kontrol etmeyi yeğlediğimiz bir saatte ertesi günü planlıyoruz ve bazen neredeyse küfür edecek duruma gelsek bile kendimizi tutuyoruz. Öğretmenler öz-kontrollerini sürekli kullanan insanlardır.

Ama en büyük vurgunu yediğimiz şey başka: Karar vermek de irade gücünü kullanır. Araştırmacılar buna “karar yorgunluğu” diyor. Gün boyunca ne kadar çok karar alırsanız, o kadar fazla özgür irade kullanıyorsunuz. Araştırmalar, suçluların şartlı tahliye kurullarına günün erken saatlerinde gittiklerinde, günün sonuna yakın gittiklerinden çok daha iyi olduklarını söylüyor. Benzer bir şekilde, ilk sırada değerlendirilen bir öğrenci ödevinin en son değerlendirilenden daha adil bir not aldığını ortaya koyuyor araştırmalar. Koca bir günü kararlar vererek geçirdikten sonra iyi kararlar alacak enerjimiz kalmıyor.

Öğretmenlerin her okul gününde yaklaşık 1,500 karar verdiği tahmin ediliyor. Bütün bu kararlarla, çocuklara öğretmenlik yapmanın gerekliliği olan bütün öz-kontrolü birleştirirseniz, irade gücümüzün saat beşe kadar tükenmesi hiç de şaşırtıcı değil. Gerçekten bitkin oluyoruz.

Yoğun duygular

Öğretmenlerin yorgun olmalarının ikinci sebebi de yoğun duygular. Öfke, hayal kırıklığı, heyecan ve sevinç gibi yoğunluğu yüksek duygular fizyolojik olarak külfetlidir. Olumlu duygular, tıpkı olumsuz duygulara benzer fizyolojik tepkileri uyandırır: Nabzımız hızlanır, ter bezlerimiz harekete geçer ve kolayca tedirgin oluruz. İster olumlu olsun ister olumsuz, vücudumuzun stres tepkisini harekete geçirdiği için yoğun duygular bizi çok yorar.

Öğretmenlere, derslerinde coşkulu olmaları öğretilir. Pek çok öğretmen bunun en etkili yol olduğuna inanırlar. Enerjik olmalılardır. Bu doğru olabilir, ancak öfke, hayal kırıklığı ve hatta tedirginlik anlarıyla birleşen heyecan ve coşkunuz da sizi yoracaktır.

Endişe

Beklendiği üzere kaygılanmak da yorgunlukla ilişkilendiriliyor. Endişelendiğimizde negatif olayları hayal eder ve bekleriz. Stres seviyemiz artar ve vücudumuz savaş ya da kaç tepkisini harekete geçirir. Kalplerimiz daha hızlı atar, terleriz ve bağışıklık sistemimiz bir tepkiye hazırlanır. Bunun sonucu olarak bitkin düşeriz.

Öğretmenler çok çeşitli sebeplerle kaygılanırlar:

  • öğrenciler öğrenmiyor
  • davranış sorunları
  • bir ders fiyaskoya dönüşüyor
  • yarın bir yardımcı öğretmen geliyor
  • bir veli öfkeli
  • müdür gözlem yapmak için geliyor
  • fotokopi makinası bozuk ve ben şimdi ne yapacağım?
  • öğretmen arkadaşım bana çok kızgın
  • Sınıfta bir film gösterdim ve bir karakter “lanet olsun” dedi ve şimdi çocuklar eve gidip anne babalarına bunu söyleyebilir ve müdürü ararlar ve ben filmi izletmek için doldurmam gereken o aptal formu bile doldurmadım… (Eminim daha devam ettirebilirsiniz.)

Peki o zaman neden mi sürekli yorgunuz: Tonlarca karar veriyoruz, yoğun duygular arasında gidip geliyoruz ve çok fazla endişe ediyoruz.

Ama bu konuda yapabileceğiniz bir şeyler var. Bir sonraki yazım, her bir nedene yönelik stratejiler olacak. Ve böylece umarım günün sonunda hepimiz evimize daha fazla enerjiyle döneriz.

Forum konumuz için tıklayınız.

  • 15 0
  • 24 Nisan 2017 21:42 4.376
  • Aktif Haberler
  • Betül Alkış
    03 Mayıs 2017 20:46
    4 0
    ben bir 5.snıfa giden bir öğrenciyim ve sınıf başkanıyım öğretmen gelmeden önce herkesi yerlerine oturtmam gerekiyor fakat kimse beni dinlemiyor ve anlamıyorlar ben sadece bu kişileri oturtma görevimle yoruluyorum ki öğretmenler nasıl yorulmasın ve onların bir sürü görevleri var dersi anlatmak sınıfı düzen içinde tutmak ve daha çok görevleri var öğretmenlere ne kadar acıyorum ki bilemezsiniz bütün öğretmenlerin ellerinden öper saygılarımı sunarım allah sabır versin
  • ümit üstel
    25 Nisan 2017 20:43
    1 0
    film izletmek için form mu varmış ?
  • prenses duru
    25 Nisan 2017 09:16
    4 0
    Yorgunluğumuzun sebeplerini bulduk.Peki ya çözümler???
  • kartanesi41
    25 Nisan 2017 08:40
    0 0
    Kesinlikle katılıyorum.tam olarak bizi tarif etmiş..
  • göbekligeneral
    25 Nisan 2017 08:00
    2 0
    Makale tam beni tarif etmiş.
  • cbci
    25 Nisan 2017 07:27
    1 0
    bu baskılara iyi bile dayanıyoruz
  • sanalizasyon
    25 Nisan 2017 01:07
    2 0
    Malzeme insan hata payı sıfır
  • aretias28
    24 Nisan 2017 23:25
    9 0
    Bilinçsiz veliler ve yeni nesil şımarık cocuklar yoruyor insani.Şimdilik bizi yoruyor..İleride ülkemi de yoracak bu sorunlar
  • abdil7
    24 Nisan 2017 23:13
    1 0
    Parmaton kullanınca yorgunluk nedir bilmiyor insan
  • melekogretmen21
    24 Nisan 2017 22:16
    11 0
    Hımm..Demek ki sorun bende değilmiş... :)
  • mbuyar
    24 Nisan 2017 21:56
    7 0
    Geleceği inşa ediyoruz,belki de bundandır...
UYARI: Yayınlanan haberler, Egitimhane.Com'un görüşlerini yansıtmaz. Yazılan yorumlar, onaylanmış olsalar bile yazanın sorumluluğundadır.

Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK