Savaşın Ortasında Komutansız Kalmaktır, Babasız Kalmak..

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.412
  • 177.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 17.412
  • 177.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 20 Ara 2012 22:07:54
Dibe batınca bir el arıyor insan!

Hayata döndürecek bir el..

Asla elini çekmeyecek bir el...

Çok Çok özledim . :'( :'( .Mekanın cennet olsun...

Çevrimdışı alizeydan

  • Aktif Üye
  • **
  • 43
  • 49
  • 43
  • 49
# 20 Ara 2012 22:12:08
İçim yanıyor bu başlığı görünce....Çünkü baba kelimesi bana hep acıyı öfkeyi şiddeti hatırlatıyor.....

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.412
  • 177.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 17.412
  • 177.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 20 Ara 2012 22:32:59
BİR BABA GİTTİĞİNDE

Bir baba gittiğinde;
Arkanı yaslandığın duvar
Sabahları sıcak ekmek
Okul harçlığı, otobüs bileti
Ciğerinden bir parça gider
Gider de gider...

En sinirli anında bile,
Dudağının kenarında bir gülümseme
Bayramda öpülecek el
Çocuklarımızı sırtında taşıyan
O sevimli dede gider
Gider de gider...

Bir içten "oğlum, kızım" sözünün sahibi
Koca bir beden
Çocuk bir yürek
Anneyle yapılan lüzumsuz tartışmalar
Heyecanlı bir taraftar
Çalışkan bir "Adam" gider
Gider de gider...

Bir sarılmaya, bir çift söze bile
Fırsat vermez Azrail
Vakit geldiği zaman
Sadece baban değil
Atan gider
Canın gider
Kanın gider
Gider de gider...

Dolmaz boşluğu kısa zamanda
Hep bir ses ararsın, bir nefes
Bir anahtar tıkırtısı
Yanlış bir iş yapınca
Gözünün içine bakılmasını
Ama sadece beklersin

Çünkü;
Bir baba gittiğinde,
Sadece baban değil;
Bir dostun,
Bir arkadaşın,
Bir sırdaşın,
Bir öğretmenin,
Bir ustan,
Bir yanın gider...
Gider de gider !

Çevrimdışı nevin07

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.313
  • 3.610
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.313
  • 3.610
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 20 Ara 2012 22:49:22
Babam..Benim gözyaşım..En büyük hasretim..Hergece kavuşmak için dua ettiğim..
Canım babam.. Mekanın cennet bahçelerinden bir bahçe olsun..Nurlar içinde yat..

Çevrimdışı aşk-ı şehir

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.764
  • 5.041
  • Müdür Yetkili
  • 2.764
  • 5.041
  • Müdür Yetkili
# 20 Ara 2012 23:34:17
Fatih Kısaparmak'dan Ah bu adam benim babam şarkısı gelsin herkese benden.

Çevrimdışı hepzaman

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.720
  • 23.537
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.720
  • 23.537
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 Ara 2012 23:51:37
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
BİR BABA GİTTİĞİNDE

Bir baba gittiğinde;
Arkanı yaslandığın duvar
Sabahları sıcak ekmek
Okul harçlığı, otobüs bileti
Ciğerinden bir parça gider
Gider de gider...

En sinirli anında bile,
Dudağının kenarında bir gülümseme
Bayramda öpülecek el
Çocuklarımızı sırtında taşıyan
O sevimli dede gider
Gider de gider...

Bir içten "oğlum, kızım" sözünün sahibi
Koca bir beden
Çocuk bir yürek
Anneyle yapılan lüzumsuz tartışmalar
Heyecanlı bir taraftar
Çalışkan bir "Adam" gider
Gider de gider...

Bir sarılmaya, bir çift söze bile
Fırsat vermez Azrail
Vakit geldiği zaman
Sadece baban değil
Atan gider
Canın gider
Kanın gider
Gider de gider...

Dolmaz boşluğu kısa zamanda
Hep bir ses ararsın, bir nefes
Bir anahtar tıkırtısı
Yanlış bir iş yapınca
Gözünün içine bakılmasını
Ama sadece beklersin

Çünkü;
Bir baba gittiğinde,
Sadece baban değil;
Bir dostun,
Bir arkadaşın,
Bir sırdaşın,
Bir öğretmenin,
Bir ustan,
Bir yanın gider...
Gider de gider !

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 21 Ara 2012 10:51:17
RÜZGÂR DOLU KONAKLAR


Doğduğumuzda
Bizim için yaptırdığı sandıklara
Gümüş aynalar
Lacivert taşlar
Ve Halep'ten kaçak gelen kumaşlar
Dolduran annemiz
Bir zaman sonra
Bizi koyup o sandıklara
Yol
Rüzgâr
Ve konakları fısıldayacaktı kulağımıza.
Yalnız kalmayalım diye karanlıkta
Çocukluğumuzu ekleyecek
Avunmamızı isteyecekti
O çocuklukla.
Sırtımızdan jiletle akıtılan kanın
Karıştığı uzun ırmağa
Bırakıldığımızda
Annemiz bu kadarını istemezdi
Bu yüzden
O uyurken
Uzaklaştık
Diyorduk sulara.

Gidişin kendisinden artakalan
Her şey, herkes burada.
Ben buradayım
Kardeşlerim yitikliğiyle burada
Annem elbiseleriyle
Erkek kardeşim savaş korkusuyla
Babam burada hiç uyanmış olmasa da
Dünya eksilmiş etrafımda
Bir düş sanki olanlar
Uzayan ve uzadıkça acıtan

I

Annemiz
Siyah kadife elbisesini okşadığında
Saçlarını düşürerek bakışlarına
Babamızı hatırlardı:

Beyaz bir dağda olduğunu söylüyordu onun
Beyaz ve her bahar küçülen bir dağda


II

Hepimizden büyük olan
Ve uzaktaki savaştan korkan
Erkek kardeşimiz
Dönmeyince bir daha
Biz de korktuk savaştan.
Ama savaş değildi onu bırakmayan.
Gelirken yanımıza
Atıyla uyumuş
Babamızın karşısındaki karlı dağda

Annemizin yüzü azaldıkça
Omuzları küçüldükçe annemizin
Şaşırdık hangi dağa bakacağımıza


III

Evimizin uzun sofasında
Kadife elbisesi uzayıp
Gümüş başlığı ağırlaştıkça
Bolardıkça gümüş kemeri
Annemiz benziyordu baktığı dağlara.
Baharda inceliyordu kabuğu
Ama ulaşamıyorduk ona.
Ölüyordu
Bu defa gerçekten eriyordu
Bir daha görünmedi sofada


IV

Her kış kaybolan
Ve baharda ortaya çıkan
Bir ağaç oldu annemiz

Dövmeleri olan bir meşeydi o
İniltisi geliyordu kulağımıza


V

Annemiz
Her gece siyah kadifesiyle
Dolaşıyordu dağların arasında
Kökleri olmayan bir meşeydi o
Suskun, arasıra ağlayan

Ayrılmadan daha
Toplaşır gölgesine annemizin
Fısıldaşırdık aramızda
Tanrım n'olur bağışla
Evimizi bağışla tanrım n'olur
Dokunma sofamıza
Orada gülebiliyoruz ancak
Orada adamakıllı susuyoruz
Orada ağzımız bizim oluyor
Dokunmasak da

Görüyoruz annemizi uzaktan


VI

Soğuklar başladığında
Atlılar gelmişti bizi almaya
Yaşlı ve tuhaf atlılardı
Korkutmuşlardı bizi
Kar yağmıştı bakışlarına.
Ve hiç konuşmadan bizimle
Bakmadan ellerimizin küçüklüğüne
Konaklara götüreceklerdi bizi
Rüzgârla uğuldayan konaklara


VII

Annemiz
Babamızın ve kardeşimizin ortasında
Usulca uyurken
Uzaklaştık yaşlı atlılarla.
Boynumuz ağrıdı geriye bakmaktan
Gözlerimiz uzadı her kıvrımda.
Ama boşuna
Boşuna bizim ağlayışımız
Hastalığımız boşuna
Yönü yitirmişti atlılar

Dönemedik bir daha


VIII

Dağlardan yuvarlanan taşlar gibiydik.
Dört kızkardeş
Gölgesiyle derinleşen bir vadide
Artık bizim olmayan
Yatağımızı aradık
Aradık yatağımızı günlerce.
Kaç dağ gittiysek
O kadar uzaktık birbirimizden
O kadar yalnız kendimizle


IX

Ne son ne başlangıç
Ne içeri ne dışarı
Oradaydık
O taştan dünyanın ortasında.
Yollarımız uzadıkça
Annemizin dövmeleri kararmakta


X

Ayrılacaktık herbirimiz
Bir yolağzında.
Ama önce kim
Kim korkacaktı
Yoldan
Geceden
Ve yaşlı atlıdan.
Sıramız yoktu
Bu yüzden ürperiyorduk her ayrımda.

Ben kalmıştım sona
Önümde uzanan dar yolla
Acılarından güç alan
Bir yolcuydum artık hayatta


XI

Geldiğimde rüzgâr dolu iki konağa
Günlerce uyudum
Kilimler ve bakırlar arasında.
Rüzgârı sevebilirdim
Kapılar ve pencereler olmasa


XII

On yılım geçti rüzgârla
Üşüdüm her konakta
Konuşmanın ne anlamı var diyordum
İnsanın yankısı olmazsa

Suskun konaklar gibiydim
Kapıları gittikçe çoğalan


XIII

Gümüşler ve atlar azaldıkça
Taşınıyordum oradan oraya
Yıldızların sesini tanıyordum
Güneye yaklaştıkça


XIV

Geceleri
Yalnız ve budala ay
Bana benziyordu
Bir tuhaflık vardı gülüşümde
Büyüyordum.
Aşkı düşünüyordum arasıra
Efendisini gövdenin.
Hangi gece uykusuz kalsam
Toprak kokuyordum

Ve çıktığım her yolculukta
Yorgunluğuma aldırmadan
Düşler kuruyordum.
Yolların korkutmadığı bir zamanda
Yoksulluğuyla alay eden
Yeşil gözlü bir adam çıktı karşıma
Gözleri koyulaştı adamın
Yaşlandıkça




XV

Çocuklarım oldu o yeşil gözlü adamdan
Biri askerdeyken, diğeri kızıl saçlı olan
İki oğlan.
Ve gelinim,
Her gece kızıl saçlı oğlumla uyuyan.
Üşürdü hep
"Yenge ayakların ne sıcak"
Derdi ona sokularak.
Onüç yaşında iki çocuk
Uyurlardı her gece fısıldaşarak.
O gecelerden birinde
Yağmur girmişti uykusuna.
Saçlarını bana bırak
Saçlarını bana bırak
Diyen yağmur,
Büyülemişti oğlumu uykuda.

Saçlarını rüzgârla yıkadığı
Tepeye çıktığımda
Görünen ova
Sular altındaydı
Bulutlar yapışmıştı toprağa.
Bir kıpırtı bekliyordum
Bir ses
Oğlumu gizleyen sulardan.
Arkamda toplanan köylüler
Uçları yanan sopalarla
Karanlığı hatırlattılar bana.
Duramazdım
İndim buharlaşan toprağa.
Çamurlar arttıkça
Gücüm yetmiyordu karanlığa.
Üşümesinden korkuyordum yine
Saçlarının kirlenmesinden.
Bir ses
"Ölmüş" dediğinde
Üşümüyordu artık oğlum
Sessizdi yağmurdan.
Yüzüm çamurlu ve keder içinde
Taşıdım gövdesini,
Saçlarını taşıdım ellerimde.
Yüzükoyun bindirildiği at
Tepeyi çıkarken
Işık sızdırıyordu gizlice.



XVI

Yeşil gözlü adamın
Bıraktığı yatakta
Yaşlanıyorum tavana baktıkça.
Artık
Anneminki kadar uzun eteklerim.
Saçlarım uzun
Oğlumun kızıl saçlarından.

Kısa sürdü her şey
Yolculuklar
Ölüm
Ve konaklar
Hiçbir şey kalmadı etrafımda
İsten kararmış sütunlardan başka

Gücümü toplamalıyım son defa
Saçlarım kına kokmalı
Elma çiçekleri olmalı suyumda.
Ve tanrı beni duyuyorsa
Daracık bir mezar istiyorum ondan
Konakların büyüklüğünü
Uğultusunu unutturan






Bejan MATUR

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 21 Ara 2012 10:54:14

MUTLAKA OKUYUN!


  
 
 Çıkmaz Sokağın Başında
Aslı Sezgin    


İçki şişesi, bana hep babamı hatırlatır ve içkiye olan kinimi depreştirir. Geceleri geç saatlere kadar pencerenin önüne oturup sokağın başında babamın görünmesini beklerdim. ‘”Nasıl olursa olsun yeter ki o gelsin “derdim içimden. Korkardım. O şişenin, babamı bizden tamamen koparmasından korkardım.

Düşünür müydü? Bizleri,annemi yani eskiden onun tek varlığı olan ailesini.. Halen bilemiyorum; Neydi bu kadar çok etkileyen onu?

Bu acıma hissi daha sonra nefrete dönüştü. Nefret ettim babamdan. Eskiden hayran olduğum babamdan şimdi nefret ediyordum. Nasıl ödeyecekti annemin gözyaşlarını?

Günler çok yavaş geçiyordu bizim için. Hep aynı şey oluyordu. Sessizce yemek yerdik Sofra hazırlanırken annem hep bitmek tükenmek bilmeyen bir sabırla babamı bekler, bizim de beklememizi söylerdi Hiç kötü düşünmemizi istemezdi. “O sizin babanız; mutlaka geri gelecek, yaptığı şeyin ne kadar kötü birşey olduğunu anlayacak” derdi Zavallı annem. Bize küçükken nasıl bir aile ortamında yetiştiğini o günleri ne kadar çok özlediğini anlatırdı.. Önceleri gizlemeye çalışırdı gözyaşlarını, sonra sabahlara kadar ağlardı.

Köprü altlarında sabahladığını duyardık babamın. Bazen komşular getirirdi onu eve; ispirto şişesiyle.

Bir gün okuldan eve geldiğimde, babamı oturma odasında buldum İnanamamıştım. Annem kardeşimle beni bir kenara çekip artık babamızın yanımızdan ayrılmayacağını söyledi. Babam bizi yanına çağırdı. Bizi çok özlediğini ve konuşmak istediğini söyledi Kardeşim hasret kaldığı kollara hemen koştu. Ben ne yapacağımı şaşırmıştım. Bir robot gibi yanına gittim. Elini sıktım. Yüzüne bakmamıştım. Sonradan kardeşim onun da bana bakamadığını söyledi. Elleri kaskatıydı. Özlemiş miydi, buz gibi şişelerden sonra çocuklarının ellerini, özlemiş miydi?

Sonraki gün de evdeydi babam. Ondan sonraki gün de. Değişen birşey olmamıştı hayatımızda. O hiç odasından çıkmıyordu. Bir gün günlerdir duymadıgım bir sesle uyandım. Dışarı çıktığımda annemi ağlarken gördüm. Birşey sormak istemedim, ama babamın yattığı odadan hiç çıkmaması, odaya taşınan ilaçlar, bazı şeyleri anlamama yardımcı olmuştu.

Ertesi gün bir doktor geldi evimize. Babamla uzun süre konuştular. Kardeşim babamın yanına girebiliyordu. Beni hiç sormamıştı zaten. “Utanıyor mu?” diye düşündüm. Kardeşim bir gün babamın ellerinin şiştiğini söyledi.“Acı çekiyor” dedi.Gerçekten acı çekiyor muydu? Sıra onda mıydı?

Annem daha sonra günlerini hep hastanede geçirdi Babamı hastaneye yatırmışlardı. Tam bir ay sonra eve geleceğini öğrenmiştim. “Bu kez” diyordum. “Bu kez sarılacağım babama, öpeceğim ellerini doya doya.”

Sonunda geldi babam eve. Gördüğüm manzara karşısında ağlamaya başlamıştım. Sarılıp öpeceğim o eller yoktu artık. İçki ve sigara neticesi kangrene dönüşen ellerini kesmişlerdi babamın. Daha sonra da öldü babam.

Günlerce kendimi suçladım. Ne de olsa o benim babamdı. Babamı bizden koparan içkiden sadece nefret değil aynı zamanda ona kin duyuyordum. Nasıl parçalamıştı sıcacık yuvamızı.
Bizi yakmıştı. Ama yalnız değildik; başkası da bu afetin kıyılarına yürüyordu. Bir şeyler yapılmalıydı. Artık sessiz kalamazdım. Konuşacak, ifrit yüzünü anlatacak çirkinliğini duyuracaktım. O an söz verdim; içkiye giden yolların başında duracak, kollarımı açacak, “bu yol çıkmaz sokak” diyecek ve insanları daha güzel olana sevk edeceğim.



 

Çevrimdışı 107325

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.858
  • 4.356
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.858
  • 4.356
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 21 Ara 2012 10:59:12
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Hocam baba burun direği ama anne bel kemiği, Bel kemiği olmazsa insan yürüyebilir mi. Anne olmazsa baba da olmuyor..Anne çocuklarını etrafında topluyor, aileyi dağıtmıyor.Ama baba eğer yeniden de evlenmişse bütün aile dağılıyor.Yine de anne ve baba.en kıymetlilerimiz.Yaşayanlara Hayırlı uzun ömürler versin rabbim.benim annem gibi vefat edenlerin de mekanı cennet olsun.
Başınız sağolsun öğretmenim.Çok doğru yazmışsınız.Annelerimiz bel kemiğimiz.bababm ve bir komşumuz(kadın) aynı yıl öldüler.Adam evlendi iki kızı bayram dışında evlerine gelemiyorlar :( Bizim annemiz herşeyimize koşuyor Allahım razı olsun ondan.Hem ana hem baba olmaya çalışıyor.Annenin yokluğu dağıtıyor aileyi .Allah başımızdan eksik etmesin onu.

Çevrimdışı HASAN YİĞİT

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.567
  • 15.466
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Ara 2012 11:11:49
Teşekkürler TAYLANSALİH öğretmenim bir çırpıda okudum.

Çevrimdışı öğretmen 54

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.993
  • 12.952
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.993
  • 12.952
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 21 Ara 2012 11:27:05
Adı üstünde baba sımsıcak.

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 25 Ara 2012 10:22:19
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Teşekkürler TAYLANSALİH öğretmenim bir çırpıda okudum.
ben teşekkür ederim öğretmenim.6saat engeli

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 25 Ara 2012 10:23:43
Babama Mektup

ne Özledim Seni Bir Bilsen
nasıl Tütüyorsun Burnumda
yutkunamıyorum Seni Andıkça,
hatta Nefes Alamıyorum.
cüzdanımdaki Resmine Baktıkça,
ıssız Gecelerde
hayaline Kapılıyorum Sessizce.
şimdi Olsaydı Diyorum,
okşasaydı Saçlarımı,
ıslak Gözlerimi Silebilseydi
bu Kadar Erken Gitmeseydide,
telimi, Duğamı Görebilseydi.
yaşasaydıda Dağ Dağ Gerilerde Olsaydı.
telefonda Duyabilseydim Sesini,
rüzgarlar Getirseydi Kokusunu,
bir Mektubu, Bir Selamı Gelseydi,
yılda Bir, Hatta On Yılda Bir Görebilseydim,
o Benim Buğulu Gözlerimden
ben Onun Mis Kokulu Ellerinden Öpseydim.
koklasaydı Bağrına Basa Basa.
saçının Her Teline, Bin Buse Kondursaydım.
göğsünde Uyusaydım,
bastığın Yerlere Sürseydim Yüzümü,
ama Hasret Koymasaydı Gözümü.
beraber Yudumlasaydık Çayımızı,
beraber Yaşasaydık Yaşamadıklarımızı.
sadece Rüyamda Değil ,
yanımda Görebilseydim.
babacığım, Keşke Seninle Aynı Gün Ölebilseydim,
ardında, Aslında Mutsuz Bir Nefes Bıraktın.
kulağımda Çınlayan Hoş Bir Ses Bıraktın,
hakkın Yoktu İnan, Hiç Hakkın Yoktu.
beni Çok Erken Yetim Bıraktın,
ah Bir Bilsen Seni Ne Çok Özledim.
inan O Çocuk Ruhumla Gelirsin Diye Aylarca Bekledim.
hiç İnanmadım "öldüğüne"..
o Çizgili Pijamalarınla
pencerenin Önünde Buluvereceğim Sandım Hep,
uzansam Tutacağım Sandım,
günde Bin Kere Uzandım
bir Kez Bile Tutamadım.
gördüğüm Her Adamı,sensin Sandım.
zaman Zaman Karşımdasın Gibi Gördüm,
kimi An Kayboldun Duman Duman,
ah Bir Bilsen Babacığım.
bu Yetimlik Ne Yaman,
sen Gittin Gideli Sevmiyorum Bayramları,
yalan Değil Kıskanıyorum Bablı Olanları.
hele O "babalar Günü" Varya Babacığım,
işte O Gün Kahroluyorum.
sanki Derin
sanki Dipsiz Kuyularda Boğuluyorum............


 

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 25 Ara 2012 10:29:32
...
 - Bir Genç Kızın Babasına Yazdıgı Duygusal Bir Mektup(okunmalı))
Teşekkürler Baba;
Kötüsüyle iyisiyle bu dünyada var olmama olanak sağladığın için...

Sana kötü şeylerden bahsederken hep iyi bir noktasını bulup, iyimser olmayı gösterdiğin için...

Çok kızdığım anda beni sakinleştirip ama diye başladığın cümleleri hep olumlu sonuçlandırıp hoşgörülü olmak budur işte dedirttiğin için.

Beni egoistçe yetiştirmeyip insanları sevmeyi öğrettiğin aynı zamanda bana kendimi çok özel ve önemli hissettirdiğin için …

Çocukluğumu, gençliğimi benimle yaşayıp baba olmanın ötesinde arkadaşım olduğun için...

Sana yalan konuştuğum anda bunu anlayıp, bana doğruyu söylemem için ısrar ettiğin ve hata da olsa doğrunun değerini öğrettiğin için…

Hatalar insanlar içindir mantığını gösterip, yaptığım hatalardan ders almamı ve yaşamıma kaldığım yerden devam etmemi sağladığın için...

Bana eğlenmeyi öğrettiğin için...

Özgürlüğümü yavaş yavaş verdiğin ama hep özgür olduğumu hissettirdiğin için...

Bana içinde bulunduğum durumun sonuçlarının nasıl olacağını anlatıp tercih hakkını bana bıraktığın ve hiç bir zaman dikte etmediğin için...

Sana saçma sapan birşey anlatırken dahi beni dinleyip kendimi iyi hissetmemi sağladığın ve hep benimle ilgilendiğini gösterdiğin için...

Hayatın her safasında hep anlayışla davranıp, anlayış kavramının aslında ne önemli olduğunu gösterdiğin için…

Her gece uyumadan önce beni öptüğün, ve sevginin ne değerli olduğunu gösterdiğin için...

Arkadaşlarımla zaman geçirip benden ötede onlarlada bişiler paylaşıp, çevremi tanımama yardım ettiğin için...

Başarılı olmanın aslında ne büyük bir zevk olduğunu gösterdiğin için...

Hiç uyumak istemediğim zamanlarda, uyumak yerine balkonda benimle sohbet ettiğin ve güneşin doğuşunu izlediğin için...

Alışveriş yaparken sana sorduğum soruları bence diye cevaplayarak seçimi bana bıraktığın ve seçimlerime saygı duyduğun için...

Kendin halledebilirsin diyerek özgüvenimi sağladığın için...

Mantığın düşünce bazında ne önemli olduğunu öğrettiğin için...

Her alanda benimle hayatı paylaşmaktan hiç çekinmediğin, ve sonuna kadar bana güvendiğin için...
Ve babacığım
Herkesin bitti dediği gün sen yeniden başlatıp, nasıl başlatılacığını gösterdiğin için...
Teşekkürler Baba
Sen bir hayatsın baba, yaşadıkça güzelleşen ve güzelleştikçe tapılan ve vazgeçilmez olan...’

Teşşekürler Allahım
Babamın kızı olma gururunu ve mutluluğunu bana yaşattığın için...

Seni ne kadar sevdiğimi, sensiz geçen dakikaların ne çok acı verdiğini ve seni ne denli özlediğimi anlatabilecek kelimelerin yeryüzünde olduğuna inanmıyorum babacığım, canım…

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 25 Ara 2012 10:35:57
Bende babamın yanımda olmasını isterdim elimi tutsun. başımı okşasın...aah

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK