Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.288
  • 223.372
  • 28.288
  • 223.372
# 27 Haz 2020 20:22:53
Kırılgan bir çocuğum ben 
Yüreğim cam kırığı 
Bütün duygulardan önce 
Öğrendim ayrılığı 
Saldırgan diyorlar bana 
Oysa kırılganım ben 
Gözyaşlarım mücevher 
Saklıyorum herkesten 
Ürküyorlar gözümdeki ateşten 
Ürküyorlar dilimdeki zehirden 
Ürküyorlar o dur durak bilmeyen 
gözükara cesaretimden 
Diyorlar: Bir yanı sarp bir uçurum, 
Bir yanı çılgın dağ doruğu. 
Oysa böyle yapmasam ben 
Nasıl korurum içimdeki çocuğu? 
Bir yanım çılgın nar ağacı 
Bir yanım buz sarayı..

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.135
  • 53.073
  • 4.135
  • 53.073
# 28 Haz 2020 09:01:56
İki Kalp
İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilen
İki kol.

Merdivenlerin oraya koşuyorum,
Beklemek gövde gösterisi zamanın;
Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
Bir şeyin provası yapılıyor sanki.

Kuşlar toplanmışlar göçüyorlar
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Cemal Süreya

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.941
  • 47.505
  • 2.941
  • 47.505
# 28 Haz 2020 18:29:17
Unutuyorum kentin kirini denize bulaştıkça
Hayat kendini kuruyor, aklımdan çıkmıyor
Çocukluğum.
 Ardıma takılıyor yüzüm
Çirkin, korkak, şımarmaktan utanan
Ve tanrıya çokça sığınan
Herşeyde bir merak bırakıyorum, yarım kalıyor
Bıkkınlığım, hevesim, sevgim, çok şey
Aşk beni yaratıyor içimden doğru
Çıkıyorum, konuşuyorum, güzelleşiyorum
Dostlarım oluyor.
Sanki ben ben olmasaydım da olacaktı bunlar
Bir baca tütecekti yine de, bir çiçek açacaktı
Neden insanların ilgilenmediğine şaşarak
Eskidikçe büyüyen bir dünyada yaşamak
Biraz daha kirlenerek yaşamaktır.
Lüzumsuz şeylere katlanmak
Ruhuna ıramaktır.
Unutuyorum, şehrin gürültüsünü sesine yaklaştıkça
Bülbülün kuşluğunu unutuyorum,
Seni bir melek gibi duyumsuyorum
Ve aşkı kuşkulardan arıtıyorum
Şehri unutuyorum..

İlhami Atmaca'

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.855
  • 1.093
  • 11.855
# 29 Haz 2020 13:05:00


         h.n.a.



KÜR'ŞAD MARŞI

Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz;
Çünkü bu yol kutludur, gider Tanrı Dağı'na.
Halbuki yoldaşını bırakıp kaçanların,
Değişilir topu da bir sokak kaltağına

Kürşad'ın narasıyla indik Tanrı Dağı'ndan;
Ruhumuzu kandırdık Orhun'un kaynağından.
Bu kaynaktan içenin yürekleri tunç olur;
TÜRK' e kefen biçenin ölümü korkunç olur.

Delinse yer, çökse gök, yansa kül olsa dört yan,
Yüce dileğe doğru yürürüz yine yayan.
Moskoflardan, yankeden, masonlardan yılmayan.
Ölümlerle eğlenen tunç yürekli Türkleriz.

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.382
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.382
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 30 Haz 2020 02:51:55
Kutlanır mı be

Kırk beşi devirdim bu saatlerde
Bir ışık aradım boş vaatlerde
Düş kurup gezindim saadetlerde
Böyle doğum günü kutlanır mı be

Yokluğun hep zehir kattı aşıma
Yine sensiz girdim yeni yaşıma
Köpek öldüreni diktim başıma
Böyle doğum günü kutlanır mı be

Vuslata giderken yolu şaşırdım
Kayboldum mazide gerçeğe sır'dım
Şişeyi resminin üstünde kırdım
Böyle doğum günü kutlanır mı be

Meçhulde yitiğim aratın beni
Bulunsam cehenneme atın beni
Mümkünse en baştan yaratın beni
Böyle doğum günü kutlanır mı be

Mehmet Karabulut 2

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.382
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.382
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 30 Haz 2020 03:02:27
Doğum Günü

her doğum günü,
zaman bir kurşun gibi delip geçer yüreğimden
yok olur özenle beslediğim,
gümüş tenli yıllarım…

kalbime darbe vurur hâla
çocukluğumdaki çizgi, sekileme, dokuztaş…
her doğum günü neşem eksilir bir an
nedir yüzümde çizgilerdeki bu telaş:..

bir hazan rüzgarına kapılır aynalar
her doğum günü ihtiyarlık değer tenime
saçlarımı yavaş yavaş çiğ öper
ya da eller, yeller, seller alır! .. her doğum günü
oysa razıyım nerede o yalancı bahar
nerede o dost bildiğim unutulan insanlar
her doğum günü teker teker gelir aklıma…

zaman bir kurşun gibi delip geçer yüreğimden
yok olur özenle beslediğim,
gümüş tenli yıllarım…
her doğum günü…

dostlarım, sevdiklerim neşeyle kutlar
ölüme bir adım daha yaklaştığımı düşünmeden..
hüznünü yüklenirim ben her doğum gününde
benim ve sevdiklerimin..
daha da duygusallaşırım.
bir günlük yalancı bahar
ömürden giden bir yıl daha..
daha da severim sevdiklerimi
her doğum gününde …
dostlarımı düşünürüm, düşmanlarımı
sonra gümüş tenli yıllarımı…
yayladağ’ ın o saf, masum yüzünden
esrarkeş, kozmik kentlere kaçışımı..
içim burkulur her yıl yeniden

zaman bir kurşun gibi delip geçer yüreğimden
yok olur özenle beslediğim
gümüş tenli yıllarım…
altın sarısına inat! ...
doğum günün kutlu olsun
sevgili eşim! ...
doğum günün kutlu olsun…

Abdurrahman Kara

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.288
  • 223.372
  • 28.288
  • 223.372
# 03 Tem 2020 16:03:52
Anne kaç kere aç kaldın biz yiyelim diye 
Anne kaç gününü sana zindan ettik 
Anne uykunu aldık mı gözlerinden 
Anne kaç gece sardın bizi sabahın ışığına 

                     Mustafa ÇALIŞKAN

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.135
  • 53.073
  • 4.135
  • 53.073
# 03 Tem 2020 21:53:27
Şimdi ikimizin bir fotoğrafı olmalıydı ama öyle duvara asmalık değil.
Cüzdanda taşımalık da değil.
Telefonda saklamalık hiç değil.
İstiyorum ki kitap arasında unutulmalık bir fotoğrafımız olsun.
Bundan üç yüz yıl sonra birisi o fotoğrafı bulsun ve desin ki:
Bir adam, bir kadına nasıl bu kadar güzel bakar..?
Ahmet Batman

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.135
  • 53.073
  • 4.135
  • 53.073
# 14 Tem 2020 23:57:25
Senin de onlardan olduğunu anladığım gün,
Cebimde kalan son Umudu da,
Çıkartıp attım okyanuslara..
Heybemde ki son Aşk kırıntılarını,
Savuşturdum göçmen kuşların yorgun kanatlarına.
Ve sen dedim;
Ve sen,
Son aldanımışım,
Son inanışım,
Son kez oturup ağlayımışım.
Evet sen;
Şiirine, sözüne kanıp,
Gülüşünde kendimi bulduğum!
İşte tam da bugün vazgeçtim senden.
Tam da bugün son buldun..!
Düne kadar sen'din
Bugün herkes oldun..

Çevrimdışı burcum7

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.400
  • 41.874
  • 5.400
  • 41.874
# 18 Tem 2020 22:54:46
İYİ DÜŞÜNÜN
Bu yılınızı iyi geçirdiniz mi?
Sağlıklı olduğunuz için hiç sevindiniz mi?
Bu yıl hiç gün ışığı ile uyandınız mı?
Kaç kez güneşin doğuşunu izlediniz?
Bir neden yokken kaç kişiye hediye aldınız?
Kaç sabah yolda bir kediyi okşadınız?
Bu yıl yeni doğmuş bir bebek parmağınızı sıkıca tuttu mu hiç?
Ve siz onu hiç kokladınız mı?
Yaz gecelerinde ne çok yıldız olduğuna hiç şaşırdınız mı?
Kendinize bu yıl kaç oyuncak aldınız?
Kaç kez gözlerinizden yaş gelinceye kadar güldünüz?
Yaşlı bir ağaca sarıldınız mı bu yıl?
Çimlere uzandığınız oldu mu?
Çocukluğunuzdan kalan bir şarkıyı söylediniz mi hiç?
Hiç suda taş kaydırdınız mı bu yıl?
Kaç kez kuşlara yem attınız?
Bir çiçeği dalındayken kokladınız mı?
Bu yıl kaç kez gökkuşağı gördünüz?
Ya da hediye alan bir çocuğun gözlerindeki ışığı?
Kaç kez mektup aldınız bu yıl?
Eski bir dostunuzu aradınız mı hiç?
Kimseyle barıştınız mı bu yıl?
Aslında mutlu olduğunuzu kaç kez farkettiniz bu yıl?
İyi bir yılın, bunlar gibi birçok “küçük şeye”e
bağlı olduğunu hiç düşündünüz mü bu yıl?
Yayılın çimenlerin üzerine….. Acele edin….
Er veya geç… Çimenler yayılacak üzerinize…

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.135
  • 53.073
  • 4.135
  • 53.073
# 20 Tem 2020 18:52:55
Kim biliyor cayına kaç şeker attığını?
Ne rengi sevdiğini, dinlediğin müziği? Gülünce yüzünde beliren utangaç halleri..
şaşkınlığını, mesela aniden durgunlaşarak uzaklara daldığını?
Denize her baktığında, huzurla hüzün arası gel git yankısını??
Martıların çığlığından daha fazla kopar ..haykırabilsen içindeki çırpınışların ...
kim biliyor?
 Dilsiz nöbetlerini hayallerini arabada cam kenarına oturma sebebini kimbiliyor??

Hiç kimse  değilmi..??

Çevrimdışı dark city

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 9.068
  • 58.412
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 9.068
  • 58.412
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 Tem 2020 18:59:10
Hayırlı akşamlar. Her meslektaşımın kendinden bir şeyler bulacağı ve bizleri anlatan bir şiirimi paylaşmak istiyorum:

             ÖĞRETMEN OLMAK

Kazanmak için önce yaşanır ÖSS stresi,
Okumak için gereklidir öğrenim kredisi.
Bitirmek için hep strestir final ve vizesi,
Tüm bu streslerin ilacıdır mezuniyet gecesi.

Mezuniyetten sonra bekler KPSS stresi,
Atanmak için heyecanlanır her ağustos gecesi.
Atanılan yer olur genelde bir dağ başı,
Bin bir güçlüklerle yapılır ilk iş başı.

Lojman çok eskidir, oturulamaz içinde,
Günlük ulaşım yoktur ilçeye genelde.
Çaresizlik içinde temizlenir lojman,
Çevre bozkır, keşke olsaydı orman.

Yağmurlu ilk günde sınıfa su damlar,
Güneşli ilk tatil gününde çatıya çıkar.
Eskimiş kiremitler anında çatlar,
Azimlidir öğretmen hemen işe başlar.

Dinlenmek için umutla bekler yaz tatilini,
Daha ilk yılında çok yorulmuştur bedeni.
Ama yıllar geçtikçe alışır yorgunluğa,
Her zaman umutla bakar sonsuzluğa.

Çalışırken alışır çamura, toza,
Her derste tebeşir tozu kaçar boğaza.
Farenjittir en çok yakalandığı hastalık,
Zor atlatır olmuşsa bir haftalık.

Bir öğrenci düştüğü zaman canı yanar,
Kimse bilmez ki öğretmenin içi sızlar.
Bu sızının geçmesi ise,
Öğrencisinin bir gülümsemesine bakar.

Öğretmen olmak umutlu olmaktır,
Umutlarını öğrencilerine aşılamaktır.
Hoşgörülü, vicdan sahibi olmaktır,
En önemlisi ise sabırlı olmaktır.
                                       
                                 Kasım 2012
                                Enver ÇOCUK

Çevrimdışı hicran10

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.240
  • 6.574
  • 1.240
  • 6.574
# 21 Tem 2020 22:11:40
HİÇBİR AĞAÇ BÖYLE HARİKULADE BİR YEMİŞ VERMEMİŞTİR
Topraktan, ateşten ve denizden
Doğanların
En mükemmeli doğacak bizden…
Ve insanlar ellerini
Korkmadan,
Düşünmeden
Birbirlerinin ellerine bırakarak,
Yıldızlara bakarak
Yaşamak ne güzel şey
Diyecekler…
Bir insan gözü gibi derin,
Bir salkım üzüm gibi serin,
Bir ferah,
Bir rahat
Bir işitilmemiş şarkı söyliyecekler…
Hiçbir ağaç
Böyle harikulade bir yemiş vermemiş
Olacaktır.
Ve en vaat edici
Bir yaz gecesi bile
Böyle sesler
Böyle inanılmaz renklerle
Sabaha ermemiş olacaktır.
Topraktan,
Ateşten
Ve denizden
Doğanların
En mükemmeli doğacak bizden…

Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.941
  • 47.505
  • 2.941
  • 47.505
# 26 Tem 2020 15:45:32
bazan, bir savaşın içine bakmalıdır pencereden
ki savaş uzun bir kan ırmağıdır,
orada boğulur zafer kanla.
demek ki zafer, kanlı sidiğidir savaşın.
bazan uzun soluklu susmalıdır adam
ki kadınlardan farklı olsun değil mi ya.
hep dövüşerek geçmez ki yaşam
susmak yakışır bazan.bazan,
derin bir kuyuya bakar gibi bakılmalıdır sokağa.
herkes, kendi kuyusundaki yusuf gibi bakmalıdır.
kuyudan gökyüzüne değil,
gökyüzünden bakar gibi yusuf'una kendisinin.
çünkü, kuyudayken yusuf bakmadı gökyüzüne
kuyudan sadece gökyüzüne bakan
bilemez kimdir kuyuda olan.
yusuf gibi olmalıyızdır.
ki kuyudaki yusuf olduğumuzu
bilirsek kendimiz sever bizi
ve eğer bağdat'tan dönen bezirgan ölürse bu savaşta,
kim kurtaracaktır uğrayıp, kuyuya bakıp bizi.öyleyse, hep kuyuda kalacağızdır
çünkü, bezirgan öldürüldü bağdat'ta
ve biz de öleceğizdir kesin kuyumuzda
eğer, bağdata giden bezirgan bensem
ve öldüysem bu savaşta bağdat'ta
nasıl döneceğim bulmak için yusuf'u kuyusundaya hem bezirgan, hem yusufsam

hollyvood filmi değil o zaman ekranda oynatılan,
kendisidir savaşın ve U.S.A yazıyordur
kanatlarında bombardıman uçaklarının.
zorbanın bombalarıyla ölüyor insanlar
ve ben birşey yapmayacağım seyretmekten başka
inadına seyredeceğim kardeşimin ölümünü
kinimin büyümesi için yapacağım bunu da
çünkü, o zaman yusuf, büyürken anlayacak
neden ağladığını babasının, kalbinin kuyusunda
ve o da nefret edecek düşmanından
kuyu gerçekten kuyu,
yusuf gerçekten yusufsa

İlhami Atmaca'

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.135
  • 53.073
  • 4.135
  • 53.073
# 28 Tem 2020 12:40:02
Ne zaman yağmur düşse bu kente,
bir bardak demli çayın hasretini çekerim, bir de senin.
Sonra bir toprak kokusu yayılır etrafa ki, sorma gitsin.
Bir o'nun kokusuna hayır diyemem, bir de senin.
Ve çıkıp sokaklara atarım kendimi,
delisi olurum ıslak kaldırımların, bir de  senin
Ama ne zaman yağmur yağsa bu kente,
ıslanır hüzünlerim, esirin olurum senin
ve çay'a rengini veren gözlerinin...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK