Türkiye Genelindeki Okullar Arasında Kalite Farkı Büyük

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Yıldız: "Türkiye genelindeki okullar arasında kalite farkı büyük"

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, İstanbul başta olmak üzere Türkiye genelindeki okullar arasında kalite farkının ‘uçurum’ denecek kadar büyük olduğunu belirterek, “Devlet olarak görevimizin, bütün çocuklarımızın aynı seviyede eğitim alabilmeleri için fırsat eşitliği yaratmak olduğunu da biliyoruz” diye konuştu.

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, Türkiye’deki okullar arasında büyük kalite farkı olduğunu söyledi. Eşitliğe dayalı, her öğrencinin aynı seviyede eğitim aldığı bir modeli yaratmak için çok çaba harcadıklarını dile getiren Yıldız, uluslararası eğitim raporlarını da önemsediklerini dile getirdi. Avrupa Birliği Ulusal Özel Okullar Birlikleri Derneği (ECNAIS) tarafından düzenlenen ‘Gelişim Kültürü için Öz-değerlendirme’ temalı konferansta yurtdışından gelen yabancı eğitimcilere de hitap eden Muammer Yıldız, şöyle konuştu:

Eğitimi ve onun sorunlarını, ülkelerin birikimlerini konuşmak oldukça önemli. Bu tür organizasyonların Türkiye’de olması çok değerli. İstanbul’a ilişkin bazı veriler paylaşmak istiyorum. İstanbul’da anasınıfı zorunlu değil ama anasınıfından lise son sınıfa kadar 2 milyon 800 bin öğrenci eğitim alıyor. 6 bin okulda eğitim veriliyor. Bu işin kahramanı, vicdanı olan öğretmenlerin sayısı 128 bin. Bu rakamları duyduktan sonra bana acımaya başladığınızı düşünüyorum. İyi ki sizler varsınız. Bu kadar zor işi yapmak gerçekten zor ama özel ve devlet okullarında uygulanan uluslararası programlar işimizi kolaylaştırıyor. Türkiye’de uluslararası programlar çeşitli seviyelerde uygulanıyor.

DAHA İYİSİ İÇİN MÜCADELE VERİYORUZ

Türkiye’de ve özelde İstanbul’da okullar arasındaki kalite farkının temel bir problem olduğunu ve iyi okulla, iyi olmayan okul arasındaki farkın uçurum denecek kadar büyük olduğunu biliyoruz. Devlet olarak görevimizin bütün çocuklarımızın aynı seviyede eğitim almaları için fırsat eşitliği yaratmak olduğunu da biliyoruz. Bir taraftan bütün gücümüzle kamu, özel ve sivil toplum olarak ayırt etmeden eğitimin bu temel sorunuyla boğuşurken, iyi öğrencilerin seçilerek alındığı özellikle A seviye okullar sayesinde, iyi öğrenci çıktısı ortaya koymak için üst düzeyde mücadelemiz var.

Uluslararası içerikli programlar da bunu destekliyor. Okullarımızın iç değerlendirmeleri, ölçümleri eğitimin çıktısı için çok önemli. Bunun kadar dış değerlendirme yani PİSA, TIMSS gibi uluslararası değerlendirme çalışmaları da bizim eğitimimize yönelik çıktılara ilişkin geri bildirim veriyor. Bu açıdan aşağı yukarı durumumuzu biliyorum, daha iyisi için de mücadele ediyoruz.

Uluslararası değerlendirmeler bir yandan evrensel çıktıları ortaya koyarken diğer yandan “Tek tip bir sonuç ortaya çıkarır mı?” gibi bir endişe de var. Bunun için sizin gibi kurumların ve eğitimcilerin yeni uygulamaları cesaretle denemesi ve önümüze koyması gerekiyor. Bu toplantı buna imkan verecektir. İstanbul’daki okulları gezdiğiniz zaman umuyorum “Bu da iyi” diyeceksiniz. Mutlaka olumsuzlukları da göreceksiniz.

Olumsuzlukları görmeniz bizim için değerli ama bunların bizim tarafımızdan da bilinmesi gerekiyor. Notlarınızı, tutanakların sonuçlarını bekliyor olacağım.

EĞİTİMDE TEK TİPLEŞME ÖZEL OKULLARI MUTSUZ EDİYOR


Dün başlayıp bugün son bulacak organizasyonun konuşmacılarından Türkiye Özel Okullar Birliği Eş Başkanı Cem Gülan da eğitimde aynılaşmaya vurgu yaparak şunları söyledi:

“Ülkemizde merkezi bir sistemle yönetilen ve denetlenen okul programına ek olarak merkezi sınav sistemlerinin de etkisiyle eğitim sisteminde giderek artan bir aynılaşma yaşanıyor. Konumuz olarak öz değerlendirme açısından baktığımızda bu tek tipleşme bizim temsil ettiğimiz özel okullar grubunu mutsuz ediyor. Çünkü hem öğretmenlerimizin hem de öğrencilerimizin yaratıcılığı, inovasyon ve fırsat eğitimi olanakları, ayırt edici olabilecek birçok uygulama ve özelliğimiz bu genel değerlendirme sistemleriyle sınırlanıyor. Üye okullarımızın bir kısmı kendi gelişimlerine sahip çıkmak amacıyla öz değerlendirme yapmada kendilerine yol gösterici olacağına inandıkları akreditasyon kurumlarına ilgi gösteriyor. Aralık ayında merkezimizde yapılan Akreditasyon Okullar Birliği (CIS) çalıştayına ve bu yıl Nisan ayı başında gerçekleştirilen Uluslararası Bakalorya olan IB akreditasyon çalıştayına gösterilen ilgi bu gerçeği ortaya koyuyor. Avrupa’nın farklı ülkelerinden gelen delegelerin konferansın temasıyla ilgili ufuk açıcı konuşmaları, yaratıcı fikirler için son derece önemli. Farklı sistemlerden gelen delegelerin deneyim ve bilgilerinin paylaşılmasıyla bilgi birikimimizi zenginleştirebilme olanağı elde edeceğiz. Bu programlar katılımcılara başka özel okulları ziyaret etme ve doğrudan gözlem yapma imkanı da sunuyor.”

GERİ BİLDİRİMLER ÖNEMSENMELİ

Avrupa Birliği Ulusal Özel Okullar Birlikleri Derneği (ECNAIS) Başkanı Simon Steen de okulların gelişiminin önemine değinerek şöyle konuştu:
“Okulların gelişimi için devamlı olarak, ‘Nereye gidiyoruz? Nasıl gidiyoruz? Bundan sonra ne yapmalıyız?’ sorularının yanıtlarını sorgulamak gerekiyor. Eğitim kurumlarının kendilerini bunlara göre değerlendirmesi önemli. Dünyada teftiş uygulamaları giderek artıyor. Okullar da daha çok velilere, topluma karşı hesap vermek zorunda kalıyor. Bu şeffaflığın daha da artması için kurumlar kendi içlerinde değerlendirme yapmaya yöneliyor. Okulların kendi hedeflerine ulaşmaları, vizyonlarını geliştirmeleri için kendi standartlarını oluşturmaları gerekiyor. Her kurum kendi öz denetimi için araştırmalar yapmalı, okuldaki paydaşları işin içine katmalı. Yani öğretmen, öğrenci, veli de bu sürecin içinde olmalı. Geri bildirimler önemsenmeli.”

HÜRRİYET
  • 2 0
  • 17 Nisan 2015 12:48 1.480
  • Aktif Haberler
  • -turkuaz-
    19 Nisan 2015 22:28
    1 0
    Ne okullarımız fiziki olarak ideal seviyede, ne müfredatımız sürdürülebilir.. Konuşmalar boş.. aynı tas, aynı hamam..
  • zeynepgulsu
    19 Nisan 2015 10:38
    2 0
    Devlet, okullarina yatirim yapsa,
    ögretmenine yeterli itibari gösterse, maddi olarak doyursa fark ucurum gibi olmaz.
  • Birikim1453
    17 Nisan 2015 16:10
    3 1
    Bir öğretmen olarak söylemek istiyorum ki buradaki kalite farkının en büyük sebebi, ücretli öğretmenlik sistemi ve bulunduğu yeri beğenmeyen öğretmenler... Çözüm önerilerim şunlar:

    1) Öğretmen yetiştiren bölümlerin nicelik ve nitelikleri yeniden düzenlenmeli.Eğitim fakültelerinin kontenjanları azaltılmalı, bazı bölümlerin kontenjanları atama ve ihtiyaçlara bağlı olarak yeniden düzenlenmeli bazı bölümler kapatılmalı.
    2) Öğretmen olmak isteyen insanlar sadece öğretmen olmak isteyenlerin gireceği bir sınava girmeli. KPSS saçmalığı öğretmenler için kaldırılmalı. Öğretmen adaylarının bölümlerine bağlı olarak ve öğretmenlik formasyonuna göre girecekleri tek bir sınav olmalı.
    3) Ücretli öğretmnelik uygulamasına son verilmeli.
    4) Fen edebiyat fakültelerinin kontenjanları en az %75 oranında azaltılmalı. Asla öğretmen olmalarına izin verilmemeli. Fen Edebiyat fakültesi araştırmacı yetiştirir. Öğretmen olmak isteyen Eğitim Fakültesine gitsin.
    5) Atanan bir öğretmene göreve başlamadan önce taahütname imzalatılmalı. bu taahütnamede şu şartlar olmalı:
    a) Göreve başladığın okulun en küçük sınıfı o okuldan mezun olmadan ölüm dışında hiçbir sebeple yer değiştiremezsin.
    b) Sınıf öğretmeni isen aldığın sınıfı mezun etmeden ölüm harici ne sebep olursa olsun yer değiştiremezsin.
    c) Yer değiştirme mecburiyetin var ise memuriyeti bırakıp öyle gidebilirsin.
    d) Doğu'da görev yapıyorsan, ben de sana devlet olarak görev yaptığın okulda geçireceğin her yıl için yıllık toplam brüt ücretinin %30'u kadarını net olarak yılı doldurunca hesabına yatıracağım.
    e)İl içi il dışı özür gibi atama çeşitlerini ancak 5. yıla girerken talep edebileceksin.
    6)Öğretmenlere kültürel faaliyetler (tiyatro, sinema, müze ziyaretleri vs) ücretsiz olacak.
    7) Sınavlarda başarı sağlayan her bir öğrencinin öğretmenlerine de ekstra ödüllendirme yapılacak.

    Bu tarz bir uygulama başlatın bakalım arada kalite farkı kalıyor mu?

    Ama böyle birşey yapsan ilk öğretmenler ayaklanır....
UYARI: Yayınlanan haberler, Egitimhane.Com'un görüşlerini yansıtmaz. Yazılan yorumlar, onaylanmış olsalar bile yazanın sorumluluğundadır.

Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK