Yeni Bakanımız Ziya Selçuk'tan Beklentileriniz

Öğretmen değerlendirme kalkmalı ve tabikiiiiiiii ALAN DEĞİŞİKLİĞİ İSTİYORUZZZZZZZZZZ

Acil olarak hemen düzenlenmesi gereken sınıf öğretmenlerinin ek ders adaletsizliği 18 saat sorunu

Sınıf öğrt. neden maaş karşılığı 18 saat çalışır da branş dersine giren arkadaşım 15 saat? Ya hepsi 18 olsun,yada sınıf öğtt. de 15 saat olarak eşitlensin..bakanımızdan isteğimiz budur.

1-Öğretmenlere yıpranma payı verilmeli.Erken emekliliği teşvik eden yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

2-il içi atamada süre şartı tekrar  2 yıla indirilmeli. İsteğe bağlı il dışı ve il içi atama dönemlerinde tercih edilen okullarla ilgili gerçek dışı bilgiler verilebiliyor(bazı okul yönetimlerince).öğretmenler bu nedenle ciddi mağduriyetler yaşayabiliyor.

3-Okullarda azalan disiplini yeniden yeterli hale getirmek için okul yönetimlerine,nöbetçi ögretmenlere daha fazla yetki verilmeli. Ögretmenleri,nöbetçi öğretmenleri, okul müdürü ve yardımcısını tehdit edenlere,baskıyla sindirmeye çalışanlara karşı emniyet ve Jandarmayla işbirliği yapılarak mobil acil müdahale ekipleri kurulmalıdır. Bu mobil müdahale ekipleri riskli okullara çok yakın bir yerde konumlandirilmalidir.

4-Bayan ögretmenlere verilen doğum izni 8+8 =16 haftadan,   10+12=22 haftaya çıkarılmalıdır.

5-Geçen yıl 5.sınıflarda uygulanmaya başlayan yeni müfredat, bu yıl 5.sınıf ve 6.sınıflarda uygulanmalı,  7.ve 8.sınıflarda önümüzdeki yıllarda kademeli  olarak uygulanmalı.

6-Öğretmenlik mesleğinin itibarının yükseltilmesi temel amaç kabul edilerek, öğrenci ve velilerin de hak ve sorumluluklarının bilincinde olması için verimlilik artırma etkinlikleri düzenlenmelidir. Velilerin bilinçlendirilmesi ve okula olumlu katkısının artması için akşam seminerleri veya hafta sonu seminerleri düzenlenmelidir.

7-   Uzman ekiplerce  4.-5.-6.ve 7.sınıflarda bütün öğrencilere yönelik ilgi,yetenek,beceri tanıma sınavları veya testleri uygulanmalı ve velilerle sonuçlar paylaşılmalıdır.

Öğrenci odaklı,  ama  öğretmenin itibarını koruyan ve öğretmenlik mesleğinin kıymetini insanların anlamasını sağlayan bir yönetim ...

En önemlisi diploma ya da sınav avcısı değil de ilim talep eden bir nesil kurulması yönünde kıvılcım atmasını bekliyoruz...

hayırlara vesile olsun görevinde başarılar...

1-Öğretmenlere yıpranma payı verilmeli.Erken emekliliği teşvik eden yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

2-il içi atamada süre şartı tekrar  2 yıla indirilmeli. İsteğe bağlı il dışı ve il içi atama dönemlerinde tercih edilen okullarla ilgili gerçek dışı bilgiler verilebiliyor(bazı okul yönetimlerince).öğretmenler bu nedenle ciddi mağduriyetler yaşayabiliyor.

3-Okullarda azalan disiplini yeniden yeterli hale getirmek için okul yönetimlerine,nöbetçi ögretmenlere daha fazla yetki verilmeli. Ögretmenleri,nöbetçi öğretmenleri, okul müdürü ve yardımcısını tehdit edenlere,baskıyla sindirmeye çalışanlara karşı emniyet ve Jandarmayla işbirliği yapılarak mobil acil müdahale ekipleri kurulmalıdır. Bu mobil müdahale ekipleri riskli okullara çok yakın bir yerde konumlandirilmalidir.

4-Bayan ögretmenlere verilen doğum izni 8+8 =16 haftadan,   10+12=22 haftaya çıkarılmalıdır.

5-Geçen yıl 5.sınıflarda uygulanmaya başlayan yeni müfredat, bu yıl 5.sınıf ve 6.sınıflarda uygulanmalı,  7.ve 8.sınıflarda önümüzdeki yıllarda kademeli  olarak uygulanmalı.

6-Öğretmenlik mesleğinin itibarının yükseltilmesi temel amaç kabul edilerek, öğrenci ve velilerin de hak ve sorumluluklarının bilincinde olması için verimlilik artırma etkinlikleri düzenlenmelidir. Velilerin bilinçlendirilmesi ve okula olumlu katkısının artması için akşam seminerleri veya hafta sonu seminerleri düzenlenmelidir.

7-   Uzman ekiplerce  4.-5.-6.ve 7.sınıflarda bütün öğrencilere yönelik ilgi,yetenek,beceri tanıma sınavları veya testleri uygulanmalı ve velilerle sonuçlar paylaşılmalıdır.

son LGS sınavının kaldırılarak bunun yerine okul müfredatindaki içeriklere eşdeğer zorlukta (pisa sorusu olmayacak şekilde )bir sınav yapılması uygun olabilir.Ayrıca bu sınavda yanlışlar doğruları götürmemeli. Özellikle matematik ve fen pisa tarzı sorulardan oluşmamalı.

Sinif öğretmenlerinin maas karsiligi ekders adaletsizliği ortadan kaldirilmali.

Gönül isterdi ki hep iyi olsun çok iyi olsun
Bütün acılar bitip her an hoş olsun
Ama ne yaparsın insanoğlusun
Acı olmayınca tatlı da olmaz...
kıraç'tan.....
saygılar...

yıllar önce....Nihat genç.. o zamanlar... Leman'da  yazıyordu... bir çok...öyküsünü okudum...su  gibi..şiir gibi...ama bir öyküsü var ki yüreğime dokunmuş...içimi yakmıştı...ve onu okuduktan sonra...kendim
 hakkımda çok  çok üzülmüştüm... öykü şöyle: bir genç gazeteci olmak istiyor... bu konuda yanıyor.. tutuşuyor.. ülkeme yararlı bir birey olmak istiyorum diyor.. ülkedeki gerçekleri... sadece gerçekleri  yazacağım  diyor...  ne bahasına olursa olsun..doğrudan... haktan  ayrılmayacağım diyor... bedeli ne olursa olsun... halkıma hizmet edeceğim... ilkesini benimsiyor.. ve bir gazetede görevli olan bir gazetecinin yanına gidiyor...durumu anlatıyor..orada yazmak için bir iş istiyor...para ,pul peşinde olmadığını söylüyor... asıl olan gerçekleri dile getirmek... karanlığı  yırtmak hakikatlerin halk tarafından öğrenilmesini sağlamak diyor... yaşlı gazeteci  kurt... yıllarını vermiş...elmayla armudun ne olduğunu yılların birikimiyle biliyor...ve gence soruyor. dediklerinde emin misin diyor... genç , emin olduğunu dile getiriyor...bu yolda dönmek yok diyor...yaşlı gazeteci , gence dönerek , yaptığın çok tehlikeli....işten atıla bilirsin , aç kalabilirsin...hatta  hapislere düşebilirsin...yalnız sen değil...varsa eşin , çocuğun da sıkıntılar çekebilir...hatta öldürülebilirsin  der...genç, ben her şeyi göze aldım...hakikatleri yazacağım der...yaşlı gazeteci kararlısın öyle mi  diye  sorar... genç evet der..gençliğin verdiği enerji, adalet , dirayet ile.. bunun üzerine yaşlı kurt gazeteci bir test yapalım.. sonra da konuşalım  der... genç  gazeteci işe alındım mı diye sorar...bu testten sonra görüşelim der kurt gazeteci.... genç sorar test nedir. yaşlı gazeteci annen hakkında gerçekleri yazacaksın ve bu gerçekleri annenin yüzüne okuyup geleceksin der...genç tamam der...annesi hakkında bir yazı yazar ve annesin yüzüne  okumaya başlar...annem kızdığı zaman öküz gibi öfkelenir...diye bir cümle geçer... bunu duyan gencin annesi...tüüü sana verdiğim  emeklere....sana sütümü  helal etmiyorum haram zıkkım olsun diye söylenir..kızarır  bozarır... annesinin üzüldüğünü gören genç gazeteci...üzülme anne der....bak işte orayı siliyorum der... orayı silerek...şu şekle sokar.. benim annemin  kızdığını bile  göremezsiniz.. sakin, tonton ve cana yakındır . hoş görüsü engindir  şeklinde değiştirir.. annesi bunun üzerine  aferin oğlum... canım benim...biricik oğlum  der... genç duramaz  ama anne kızdığın zaman öküz gibi öfkelenmiyor musun diye sorar.... evet .. öküz gibi öfkeleniyorum  der.. ama neden yazıyorsun.. yazma.. ben seni  annenim  der... genç kağıdı alır.. yaşlı gazetecinin yanına gider...ben gazeteci  olmak istemiyorum der... kağıdı oraya bırakır ve karanlıktaki  kalabalığa karışır... silginin  gücü   selam  ve saygıyla..

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] öğretmenim anlattığınız öykü çok güzeldi. Dikkatimi çeken bir husus vardı izninizle bunu ifade etmek isterim. Annesinin öfkesine örnek olarak öküz gibi tabirinden başka bir ifade bulamamışsa kahramanımız gazeteci olmamakla çok isabetli bir karar vermiş. Bazı gerçekler silinse de gerçekliğini kaybetmediği gibi gerçek olmayan ve gerçekliği ispatlanmayan şeylerin silinmesi de onların gerçek olduğu sonucunu doğurmaz. Elbetteki yazmadan önce kelimelere dikkat etmek gerekir ki silginin gücüne gerek kalmasın. Yazmanın gücü... Saygılarımla...

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] öğretmenim anlattığınız öykü çok güzeldi. Dikkatimi çeken bir husus vardı izninizle bunu ifade etmek isterim. Annesinin öfkesine örnek olarak öküz gibi tabirinden başka bir ifade bulamamışsa kahramanımız gazeteci olmamakla çok isabetli bir karar vermiş. Bazı gerçekler silinse de gerçekliğini kaybetmediği gibi gerçek olmayan ve gerçekliği ispatlanmayan şeylerin silinmesi de onların gerçek olduğu sonucunu doğurmaz. Elbetteki yazmadan önce kelimelere dikkat etmek gerekir ki silginin gücüne gerek kalmasın. Yazmanın gücü... Saygılarımla...

önemli olan öküz  sözcüğü yerine başka bir kelimenin  konması veya olayı yumuşaması  değil...gerçeğin gizlenmesi..saklanması..hakik atlerin  ifade edilememesi...gerçeğn eğilip bükülnesi... vakayı olduğu gibi... aktarılamaması... zaten genç gazeteci adayı...gerçeğin peşinde koşacağına ne pahasına olursa olsun  söz verdiği halde bunu koruyamaması... ideallerini savunup /hakikati savunamması ... bunları yapamayacağı için... benden gazeteci  olmaz düşüncesi ile...görev talebinden vazgeçip...karanlıktaki  karanlığa  karışıyor...işin özü şudur: hakikatin  peşinde misin.... yoksa...idareyi  maslahat mı...silgi  veya  hakikat...tarafını seç...saygılar..

önemli olan öküz  sözcüğü yerine başka bir kelimenin  konması veya olayı yumuşaması  değil...gerçeğin gizlenmesi..saklanması..hakik atlerin  ifade edilememesi...gerçeğn eğilip bükülnesi... vakayı olduğu gibi... aktarılamaması... zaten genç gazeteci adayı...gerçeğin peşinde koşacağına ne pahasına olursa olsun  söz verdiği halde bunu koruyamaması... ideallerini savunup /hakikati savunamması ... bunları yapamayacağı için... benden gazeteci  olmaz düşüncesi ile...görev talebinden vazgeçip...karanlıktaki  karanlığa  karışıyor...işin özü şudur: hakikatin  peşinde misin.... yoksa...idareyi  maslahat mı...silgi  veya  hakikat...tarafını seç...saygılar..

Sayın hocam aslında taraf olma, üslup ve idare-i maslahat üzerine epeyce yazdım lakin acaba yanlış mı anladım diye bir kez daha mesajınızı okumak istedim ve yazmaktan vazgeçtim.

Hocam'' şekile değil içeriğe bak, takılma üç noktaya, büyük küçük harfe''diyebilirsiniz.Biz de hatalar yapıyoruz ama rica ediyorum yazdığınız iletileri tekrar bir okuyun.

Anladığım kadarıyla mobilden yazıyorsunuz.Bir nebze anlayabiliyoruz lakin eğitimciler olarak örnek olma adına 5 dakika zaman ayırıp mesajınızı yazdıktan sonra en azından noktalama ve imla hatalarını düzeltseniz çok memnun olacağız.

önemli olan öküz  sözcüğü yerine başka bir kelimenin  konması veya olayı yumuşaması  değil...gerçeğin gizlenmesi..saklanması..hakik atlerin  ifade edilememesi...gerçeğn eğilip bükülnesi... vakayı olduğu gibi... aktarılamaması... zaten genç gazeteci adayı...gerçeğin peşinde koşacağına ne pahasına olursa olsun  söz verdiği halde bunu koruyamaması... ideallerini savunup /hakikati savunamması ... bunları yapamayacağı için... benden gazeteci  olmaz düşüncesi ile...görev talebinden vazgeçip...karanlıktaki  karanlığa  karışıyor...işin özü şudur: hakikatin  peşinde misin.... yoksa...idareyi  maslahat mı...silgi  veya  hakikat...tarafını seç...saygılar..

Kime neye gore gercek?Okuz yerine baska ibare kullansaydi  idealist bir gazeteci mi olacakti?Gercegi dedigi gibi varsayalim, insanin annesine kirici konusmasi ne kadar dogru?Bence bu olayda silgi olmazsa olmazdi.Silgi kullanmissa hata yapmis demektir zaten . Kelimelerini suzgecten gecirseydi silgiye de ihtiyac duymazdi.

Kime neye gore gercek?Okuz yerine baska ibare kullansaydi  idealist bir gazeteci mi olacakti?Gercegi dedigi gibi varsayalim, insanin annesine kirici konusmasi ne kadar dogru?Bence bu olayda silgi olmazsa olmazdi.Silgi kullanmissa hata yapmis demektir zaten . Kelimelerini suzgecten gecirseydi silgiye de ihtiyac duymazdi.

annesi kızdığında öküz gibi olduğunu kabul ediyor... böyle bir şey  yok demiyor ki .. annesi de olayın o şekilde olduğunda hem fikir zaten.. onluk sistem de 2 kere 2 dört eder...kalkıp 7 veya 8 eder demenin bir anlamı  yoktur... elbette 7 veya 8 denebilir.. o da bir ifade biçimidir... ama  doğru değildir... annesi genç gazeteciye bu doğruları neden yazıyorsun diyor...duyulmasını istemiyor.. doğrunun eğilip bükülmesini talep ediyor. .. kendinin yanlış yaptığını biliyor...ama çocuğu besleyip büyüttüğü için  o yanlışı ifade edilmesini istemiyor.. bu yüzden doğru ve dürüst olacağına söz vermiş gazeteci çizgisinde gidemeyeceğini anladığı için vazgeçiyor.. benden bu kadar.. tadında bırakalım.. iyi geceler.. sağ olun..