Ziya Selçuk: E-okul’u Dünyaya Satmak İstiyoruz
Habertürk yazarı Nagehan Alçı, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan'ın düzenlediği programa konuk olan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk açıklamalarını köşesine taşıdı. Alçı yazısında, "Bakan Selçuk, yemekte bu sistemin çok iyi bir veri tabanı olduğunu ve e-Okul’u dünyaya satmak istediklerini açıkladı" ifadelerini kullandı
"Eğitim milli olmaz. Evrensel olur. Daha sonra bu toprakların boyasıyla boyanır, tam bize uygun olur. Öbürü akraba evliliği gibidir. Kendi kültüründen mahrum etmek de aynı derecede kötüdür, kendi kültürüne mahkum etmek de…"
Çarşamba akşamı, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın artık gelenekselleşen yemekli sohbetlerinin konuğu Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk’tu.
Yukarıda alıntıladığım sözlerle başladı konuşmasına Bakan. Onu dinlerken ufku geniş, dünyayı kavrayan ve eğitimin seviyesini yukarılara çekmeye kendini adamış bir eğitimcinin icra makamında oturmasının ne kadar doğru olduğunu düşündüm.
Umutluydu Bakan. Türkiye’nin eğitimde sıklıkla söylendiği gibi çok da kötü bir tablo çizmediğini, AK Parti hükümetleri boyunca ciddi bir birikim yapıldığını, bunun üzerine zamanı yakalamamız gerektiğini söyledi ve eğitim seviyesini artırmanın yolunun öğretmenlerin niteliğini artırmaktan geçtiğini hatırlattı.
Maalesef son yıllarda eğitimde çok fazla zikzak çizildi. Sürekli değişiklik yapıldı, çocuklar ve veliler yap boz tahtasına döndü. Ben Bakan kadar iyimser değilim, ancak Ziya Selçuk gibi kendini bu işe adamış bir Bakan şayet uzun soluklu olursa tutarlı politikaların önünü açabilir.
"E-okul’u dünyaya satmak istiyoruz"
2007’de kullanıma açılan okul yönetim bilgi sistemi yazılımı olan e-Okul giderek genişliyor. Artık öğrencilerin devamsızlığı ve sınav sonuçları bile bu sistem üzerinden sorgulanabiliyor.
Bakan Selçuk, yemekte bu sistemin çok iyi bir veri tabanı olduğunu ve e-Okul’u dünyaya satmak istediklerini açıkladı. Şimdilik veri tabanları birbirini okumuyormuş, bununla ilgili çalışmalar tamamlandığında düğmeye basılacakmış.
Türkiye’den eğitim alanında böyle bir kaynağı ihraç etmek çok gurur verici olur…
"Çocukları sınavlara kurban veriyoruz"
Bakan Ziya Selçuk Türkiye’nin en büyük sorununun sınavlar olduğunu düşünüyor. Konuşmasında da "Çocuklarımızı odalarından çıkmadan sınavlara çalışmaya zorluyoruz. Onları kurban ediyoruz. Çocukluklarını çalıyoruz" dedi ve bunun sebebinin okullar arası eşitsizlik olduğunu hatırlattı. Kıta Avrupasında okullar arası fark yüzde 10. Bizde ise yüzde 60!
İki tür farktan bahsediliyor: Fiziksel fark ve başarı farkı. Başarı farkını kapatmak daha kolay, diyor Bakan. Formülü de belli: de öğretmenlere yatırım yapmak, onları geliştirmek. Fiziksel farkı kapatmak için ise gereken daha çok maddi kaynak. "Para olursa fark kapanır".
- 1 2
- 02 Aralık 2018 00:18 5.154
-
Aktif Haberler
-
Eğitim "milli" olmazmış :-) En çok da buna güldüm. Evrensel olacaksa milli eğitim neden bu ülkenin ismini "Evrinistan" koyduk?
Evrensel köle olmak istemiyorum. Evrensel uşak olmayı hiiiçç istemiyorum.
Olacaksam Türk milletinin uşağı , kölesi olurum. -
Satın gitsin! Türkiye'nin elinde hangi kozlar varsa hepsini heba edin.
-
Analiz:
"bu sistemin çok iyi bir veri tabanı olduğunu"
kaç çeşit vertabanı var ki? kendinize özel bir veritabanı mı yazdınız?
"veri tabanları birbirini okumuyormuş"
hani veri tabanınız çok iyiydi? ayrıca veritabanları neden birbirini okuma ihtiyacı hissettsin? ya da her bölüm için farklı türde veritabanı mı kullandınız?
"bununla ilgili çalışmalar tamamlandığında"
üç vakte kadar...
"en büyük sorununun sınavlar olduğunu düşünüyor"
"öğretmenlere yatırım yapmak, onları geliştirmek"
öğretmenlere karşı güvensizlik hep var zaten. aynı güvensizlik teknik direktörlere de var
"Para olursa fark kapanır"
link vermek istemiyorum çünkü link verince yorumum yayınlamıyor. zengin ve fakir okulları arasındaki farkı kapatmak için okullara daha fazla para harcanmasının sonucu aradaki farkın daha da artması olarak dönmüş...
*sınıflardaki öğrenci sayısını azaltmak işe yaramamış,
çünkü sınıf sayısı az olunca öğretmenler başarılı öğrencilerle daha fazla ilgilenme fırsatı bulup onların başarısını daha da arttırmış
*daha çok derse ağırlık verme, tesler vb. işe yaramamış.
ne yapsalar aradaki farkın açılmasına etkisi oluyormuş. çünkü daha fazla baskı ve çalışma iyi öğrencilerde pozitif etki, kötü öğrencilerde negatif etki yapıyormuş.
*bilgileri daha erken yaşta vermek,
ilk başlarda başarıyı arttırmış gibi görünse de ilerleyen yıllarda çok zarar vermiş.
sorunu daha da inceleyince zengin çocukların kendilerini okula ait hissettiğini, fakirlerin kendilerini dışlanmış hisettiğini farketmişler. okulu benimsemedikleri için başarı düşüyormuş.
daha sakin, güvenilir, öğrencilerin eğitim sürecine yön verebildiği, toplumla içiçe okullar olması gerktiğinden bahsediliyor.
şimdi gelelim benim yorumuma:
"öğrencilerin şarkı söyleme başarısı arasında büyük fark var."
diyor mu hiç kimse? demiyor. neden?
"öğrencilerin arasında resim yeteneğinde fark %80"
diyor mu hiç kimse?
fakat "Bizde ise yüzde 60!" diyor.
bu neyin farkı? çocukların genel derslerinin ortalamasının farkı.
illa her çocuk doktor olacak kadar bilgiye sahip mi olmalı?
%100'ünü doktor olacak şekilde yetiştirdik diyelim. eee sonra.
sen yine eleyeceksin. elemen için yine gözünde bir fark olacak.
benim tavsiyem ise herkes yeteneğine göre yetişsin ve iş sahibi olsun. en mutlu olduğu işi yapsın.herkesi doktor avukat olacak şekilde yetiştirmek yönetiminden vazgeçelim. esnaf olacaksa bile o yönde en iyi eğitimi alsın. -
Tamam o zaman yazılı merkezi tüm sınavlar kaldırılsın.Okul bitirme sınavları gelsin.Kazanan atlasın gitsin.Geçemeyen de sınıf tekrarı yapsın.Bak o zaman öğretmenin değeri nasıl tavan yapıyor.Bakan bey programında beyin göçünü desteklediğini söylemişti.Yurtdışında ülkemizi temsil edecek insanlarımızın olmasını söylemişti.Ama 2017 yılında 250 bin değerli öğrenci ve eğitimci gitmiş.Gidenleri araştırıyorum çoğu gerektiğinde ismini değiştirerek oranın vatandaşı oluyor ülkemize ne faydası var.
-
E Müfredat ile tam koordine olursa o zaman çok iyi olacak bence. Tabi zaman lazım.
-
E okula sınıf defterleri ve resmi yazı tebligatları hatta classdojjo gibi online sınıf davranış değerlendirme mesaj atma resim paylaşma... Gibi alan olmalı
-
E-okul tüm dünyaya örnek olacak bir sistem. İlk kullanan biz isek gerçekten de bakanın dediği gibi olmalı.
-
Bakan Bey'in beyanatlarının Kısa Vadede Çözümü yok. Bu tespit dilini özellikle kullandığını düşünüyorum.
Ama...
Umarım "düşündüm-imkan verilmedi"nin senaryosu değildir.