25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.880
  • 512.622
  • 32.880
  • 512.622
26 Kas 2013 00:01:45
KADINA YÖNELİK ŞİDDETE HAYIR!

Bugün, 25 Kasım. Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü.

Dünya genelinde çok sayıda kadın şiddete ve kötü muameleye maruz kalıyor. Çeşitli sivil toplum örgütleri, Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'nde düzenlenen etkinliklerle duyarlılığın artmasına çabalıyor.

Ancak, dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye'de biz kadınlar değişik biçimlerde şiddete uğruyoruz. Kadınların eğitimden yoksun bırakılarak eve mahkum edildiği, ekonomik faaliyetinin yasal ve geleneksel birçok engelle kısıtlandığı, çalışma yaşamında bin bir haksızlık ve ayrımcılıkla karşılaştığı, toplumun en fakir kısmını oluşturduğu ve kendi kaderine terk edildiği koşullarda, şiddetin ilk hedefi de doğal olarak(!) en korumasız ve zayıf kesimi biz kadınlarız!

Kadına yönelik şiddetin bildik hüzünlü öyküleri, geleneksel ön kabuller, toplumun ve devletin duyarsızlığı ile büyüyor. Şiddet yalnızca bedenlere zarar vermiyor, kadınların öz saygısını, ihlale direnme ve hak arama arzusunu zayıflatıyor veya yok ediyor.

Dünyada kadına yönelik şiddet, özellikle ekonomik, siyasal ve etnik sorunlarla iç içe geçerek artmaktadır. Nijerya'da, Emine Laval'ın evlilik dışı çocuk sahibi olduğu gerekçesiyle şeriat mahkemesi, Mardin'de Şemsiye Allak'ın ailesi tarafından taşlanarak öldürülmesine karar verilmesi bunun en somut ve güncel örnekleridir.

-Bugün dünya üzerinde yaşayan kadınların yarısı eşlerinden şiddet görüyor.

-Çin'de, yılda 1 milyon kız çocuğu doğar doğmaz öldürülüyor. Dünyada bu yolla kaybedilen kadın sayısı 40-50 milyonu buluyor.

-Uluslararası Göç Örgütü, her yıl 2 milyon kadının sınır ötesi kadın ticaretinde kullanıldığından bahsediyor.

-ABD'de, her 6 dakikada bir kadına tecavüz ediliyor.

-İngiltere'de, her 7 kadından biri birlikte olduğu erkek tarafından tecavüze uğruyor.

-Fransa'da, her ay 6 kadın aile içi şiddet nedeniyle hayatını kaybediyor.

Bunlarla birlikte, paylaşım savaşları, işgaller, ağır ekonomik bunalımlar ve yoksulluk biz kadınları şiddet cenderesine daha fazla itiyor. Antik Çağdan beri kadının bedeni, her savaşın üzerinde cereyan ettiği savaş toprağı olmuştur. Biz kadınlar, savaş dönemlerinde hem anlamsızca öldürülüyoruz, hem eşlerimiz, çocuklarımız katlediliyor, hem de tarihsel yazgımız haline gelen tecavüz olaylarına maruz kalıyoruz.

-Bizler, Türkiye'de %97'si şiddet gören kadınlarız!

-Bizler, Adana'da sokak ortasında, polislerin gözü önünde vahşice bıçaklanan kadınız!

-Bizler, Diyarbakır'da, kendilerine ve kocalarına bilgi verilmeden kısırlaştırılan 17 kadınız!

-Bizler, namus(!) cinayetleri sonucunda yaşamımızı yitiren yüzlerce sessiz kadınız!

-Bizler, türban taktığımız için, çalışmak istediğimiz için, gece sokağa çıktığımız için, eylem yaptığımız için saldırıya uğrayan kadınlarız!

-Bizler, gözaltında tecavüze uğrayan, jandarma ve emniyet güçleri önünde sorgusuz sualsiz 'bekaret kontrolü'(!) yapılan kadınlarız!

Diğer yandan; namus, töre cinayetleri, koca-baba dayakları, işkence medyada magazinleştirilerek sunuluyor. Şiddete uğrayan kadının ne yaptığı, ne söylediği ya da nasıl giyindiği sorgulanıyor. Fiziksel, sözel ve cinsel şiddete uğrayan kadınların bunu hakkedip hakketmediği tartışılıyor; kurbanlar suçlanıyor, suçlular "mağdur" ilan ediliyor. Şiddet, dinsel-geleneksel önyargılarla, cinsiyet ayrımcı politikalarla ve yasalar eliyle meşrulaştırılıyor.

Bütün bunların sona erdirilmesi için bizler;

 
*Devletin kadınlara yönelik her türlü şiddet eylemini açık bir şekilde kınamasını,
*Şiddete uğrayan kadınlar için başvuru ve sığınma evlerinin sayısının artırılmasını, ücretsiz danışmanlık, psikolojik ve tıbbi destek ve yasal yardımın yapılmasını,
*Cinsiyet ayrımcı politikalar, yasalar ve uygulamaların kaldırılmasını, eylem ve eğitim projelerinin kadın örgütleriyle birlikte hayata geçirilmesini,
*Aile içi şiddeti ve genel olarak kadın ve çocuklara yönelik şiddeti önlemek için kampanyalar, ana-baba eğitim programları başlatılmasını,
*Kadınların ekonomik özgürlüğü için çalışmasının önündeki engellerin kaldırılmasını, sosyal güvenlik, parasız eğitim ve parasız sağlık hakkından yararlanılmasının sağlanmasını,
*Medyanın, kadın ve çocuklara yönelik şiddeti teşvik edici yayınlar üzerinde kendi oto-denetim mekanizmasını kurarak kadın ve çocuklara yönelik şiddeti bir malzeme olarak kullanmaktan vazgeçmesini,
*Evde, sokakta, işyerinde, gözaltında, cezaevinde yaşanan kadına yönelik şiddetin sorumlularının yargılanmasını ve caydırıcı yasal tedbirler alınmasını
*Anayasanın 10. maddesine "cinsel yönelim" ibaresinin eklenmesini; bu değişikliğin hayata geçirilebilmesi için kanunlardan tüzüklere, yerel yönetimlerin işleyişinden yönetmeliklere tüm ayrımcı yasal düzenlemelerin kaldırılmasını,
İSTİYORUZ!

Kaynak: ihd

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.880
  • 512.622
  • 32.880
  • 512.622
# 26 Kas 2013 00:02:43
Bu yıl özellikle ülkemizde kadına uygulanan şiddet haberleri fazlaca duyuldu ve fazla canımızı sıktı. Bakanlar bunun için birkaç görüşme ve yasa tasarısı hazırlasa da halen yeterli bir uygulamanın olmadığı haberlere yansıyan ve şiddet gördüğü için ölen kadınlardan belli oluyor. Peki, bir insan neden kendinden zayıf olan birine şiddet uygular ki. Hem de bu kişi onun eşi veya kız arkadaşıysa. Bunun günümüzde galiba en büyük nedeni eğitimsizlik ile beraber işsizlik ve refah seviyesinin düşük olması geliyor. Tüm bunlara küçük yaşta evlendiren kadınların ve ekonomik olarak özgürlükleri ellerinde bulunmayan yani çalışmayan bayanlarda eklenince kaçınılmaz bir son geliyorum diyor.

Evet, ülkemizde eğitimsizlik seviyesinin yüksek olması ve işsizlik oranın yüksek olması evde sorunları da beraberinde getiriyor. İyice bunalan insanların psikolojileri de bu doğrultuda değişmeye başlıyor ve daha sinirli bir yapıya bürünüyorlar. Buda beraberinde şiddet duygusunu getiriyor. Her şeyden bunalan erkek en zayıf halka olarak gördüğü eşine veya kız arkadaşına şiddet uygulamaya başlıyor. İşin kötü yanı, gördüğü şiddet karşısında sadece susan ve hiç bir şey yapmayan bir kadın daha fazlasını görmeye mahkûm etmiş oluyor kendini. Ve bunu bir üstünlük olarak gören erkek her seferinde biraz daha fazla şiddet uygulamaya başlıyor. Buda hiç istemediğimiz çok kötü sonuçları doğuruyor.

Bu yüzen şiddet gören her kadın kesinlikle polise başvurmalı ve bu gördüğü zulmü kabullenmemeli. Çünkü o sustukça çektiği eziyet biraz daha büyüyecek, biraz daha kötüye gidecektir durum. Bunun önüne geçmek de kadının bilinçlenmesinde yatıyor. Bu yüzden programlar yapılmalı, televizyonda sahip oldukları haklardan bahsedilmeli ve hakları yasalar çerçevesinde daima daha net kurallar eşliğinde korunmalı. Ve dayak yani şiddet uygulayan bireye ağır cezalar verilmeli. İşte o zaman şiddetin önüne geçmeye ve daha laik ve demokratik bir toplum yapısı oluşturmaya başlanabilir.

Ayrıca yapılan bir araştırmaya göre çalışan bayanları çok ama çok daha az şiddet gördüğü ortaya çıktı. Bu yüzden kadınların daha çok istihdam edilmesi ve okuyan kadın oranın arttırılması gerekiyor. Bu yüzden herkes kız çocuklarını okutmalı ve kalkınması için elinden gelen desteği sağlamalıdır. Bu sayede pek çok şey hemen değişmese bile yavaş yavaş değişmeye başlayacaktır. Bu yönde yapılan haydi kızlar okula kampanyası da bu yönde atılan adımların galiba en büyüğü ve en etkili diyebiliriz. Bu basit bir destekle bile binlerce kız çocuğu okula başladı. Gördüğünüz gibi küçücük bir kıvılcımın bile neye dönüşebileceğini görüyorsunuz.

Daha temiz bir toplum için, bizi doğuran ve büyüten o kadınlar için. Peygamber efendimizin ‘’ cennet anaların ayaklarının altındadır ‘’ sözü ile kıymet biçemediği o kadınlar için gelin kadına şiddete HAYIR diyelim.

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.880
  • 512.622
  • 32.880
  • 512.622
# 26 Kas 2013 00:15:05
ERKEKSEN ÖFKENİ YEN!

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]


Kadem.Org.tr

Çevrimdışı kirsehir

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.952
  • 12.250
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 10.952
  • 12.250
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 26 Kas 2013 00:28:41
Bugün haberlerde bir öğretmenin yine kendisi gibi öğretmen olan eşini öldürdüğü haberi vardı. Hem de öğretmenler gününde.

ben de diyorum ki; ellerinizi çekin artık üzerimizden.

Çevrimdışı harikulade

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 565
  • 9.457
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 565
  • 9.457
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 26 Kas 2013 00:50:28
%100 suçlu olsa bile kadına yönelik şiddete % 0 tolerans !

Çevrimdışı uzmacik

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 53
  • 114
  • Öğretmen Adayı
  • 53
  • 114
  • Öğretmen Adayı
# 04 Ara 2013 19:26:25
Kadına Şiddete Hayır!

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK