Mutluluk soruların bittiği yerde başlıyor olmalı.
Öyle mi?
öyle değil...hayır, hiç öyle değil... mutluluk dış etkenlere bağlı değildir ki... dıştan içe değil, içten dışa yayılır... ve hayır, hayat ne güzel/ah çiçekler/böcekler/hoppa şinanay tadında şeylerden bahsetmiyorum... tam aksine bu kıvama gelmek; çok acıdan sağ çıkabilmeyi/direnmeyi/kendinin ve seni sarıp sarmalayan çevrenin farkında olmayı gerektirir... insan duygularının/düşüncelerinin/davranış
larının sorumluluğunu almalı...
"beni sinir ediyorsun..." gibi duygularımızın kontrolünü tamamen karşıdakine bırakan bir cümle yerine "ben sana sinir oluyorum..." minvalinde sorumluluğu üstlenen laflar etmekten yanayım sanırım... "beni mutlu ediyorsun" kulağa ne kadar pasif geliyorsa, "ben mutluyum" o kadar yaşamımızın/bedenimizin içinden kopup geliyor... mutlu olmanın bir tercih olmadığını düşünüyorsa insan, bir zamanlar mutlu hissettiği durumları -şimdilik- unutmuş demektir...sorunlar; mutluluğa engel değil, mutluluk yolunda birer "kendini kendine ispat etme" fırsatlarıdır sadece...