Bebeğinin Bakımını Kendi Üstlenen Var Mı?...

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.880
  • 512.622
  • 32.880
  • 512.622
# 03 May 2011 00:06:18
Çocukların pozitif gelişimi için ‘pozitif disiplin’

Çocuk eğitimi ve dil gelişimi konusunda ABD ve Japonya’da çalışmalar yürüten Yasemin Yusufoff, ABD başta olmak üzere bir çok ülkede uygulanan "pozitif disiplin" yöntemiyle çocuklarda sağlıklı bir gelişim sağlanabileceğini bildirdi.

Yusufoff, "Çocuğa ne kadar çok değerli bir insan muamelesi yapılırsa o kadar değerli bir kişi gibi davranır. Ama bu demek değildir ki çocuğun her istediği yapılmalıdır" dedi.

Yasemin Yusufoff, çocuğa kötü davranmanın ve sözlü ya da fiziksel şiddet uygulamanın gelişimini ve ilerideki başarısını negatif şekilde etkilediğini söyledi.

Çocuğa sabırlı, destekleyici ve pozitif bir şekilde yaklaşmanın ise gelişimini ve ilerideki başarısını pozitif şekilde etkilediğini bildiren Yusufoff, bunun için ABD’de "Pozitif Disiplin" adı verilen ebeveynlere yönelik bir eğitim modeli uygulandığını belirtti.

Çocuklara yalan söylemek, korkutmak, bağırmak, kötü davranmak, dövmek, duygularını incitmek, kandırmak, cezalandırmak, zorla yemek yedirmek ya da uyutmak, uzun süre susmalarını istemek, onları terk etmek ya da evden atmakla tehdit etmenin çocukların eğitiminde başvurulan büyük yanlışlar olduğuna işaret eden Yusufoff, şu uyarıları dile getirdi.

"Birçok anne-baba çocuklarını yetiştirmek için kendi çocukluk deneyimlerini kullanır. Anne-babalarında, çevresindeki ailelerle arkadaşlarında gördükleri modelleri uygularlar. Çocuğun davranışlarının yönetimi, iş ve sorumlulukların çocuklara yüklenme şekilleri aileden aileye farklılık gösterir.

Çocuklar nasıl davranacaklarını kendilerine bakan yetişkinleri izleyerek, dinleyerek ve onlarla konuşarak öğrenir. Davranışlarında yetişkinlerin sırf kendilerine yönelik davranışlarını değil, başkalarına karşı davranışlarını da temel alırlar."

Çocukların değerlerini söylenenlerden daha çok uygulamalardaki gözlemlerine göre oluşturduklarını ifade eden Yusufoff, bu nedenle ebeveynlik eğitiminin çok önemli olduğunu söyledi.

Bütün çocukların güvenli, oturmuş, sevgi dolu ortamlara ihtiyaç duyduklarını anlatan Yusufoff, şöyle devam etti: "Çocuğa ne kadar çok değerli bir insan muamelesi yapılırsa o kadar değerli bir kişi gibi davranır. Ama bu demek değildir ki çocuğun her istediği yapılmalıdır. İşin ilginç tarafı, aile yönetimini ele geçirmiş çocuklar da çok problemli olur. Anne-babaların çocukla güçlü bir bağının olması çok önemlidir.

Anne ve babasını seven çocuk, onları mutlu etmek ister. Ebeveynleri ile kötü ilişkisi olan bir çocuk, onların isteklerini önemsemez, davranışlarını düzeltmez."

Yusufoff, kızgınlık ya da kırgınlık gibi negatif duygular yaşayan çocukların sakinleştirilmesi için şu yöntemlere başvurulmasını önerdi:
• Çocuğunuzla yumuşak ve nazik bir ses tonuyla konuşun.
• Çocuğunuza bir stres topu ya da çekiştirebileceği bir oyuncak verin.
• Çocuğunuza sakız verin. Sakız çiğnemenin sakinleştirici bir etkisi vardır.
• Çocuğunuza emebileceği bir şeker ya da lolipop verin. Emmek de sakinleştirir.
• Yavaş ve derin soluk alıp vermesini söyleyin.
• Çocuğunuza sakinleşme tekniğini öğretin. Öfkelenince 1-2 saniye dursun, güzel şeyler düşünsün ve 3’e kadar saysın. Sakinleşip soruna çözüm bulunca tekrar iletişime geçsin."

Çocuk yaramazlık yaptığında sinirlenen düzgün düşünemeyen ebeveynlerin doğru kararlar veremediğini, bunun da çocuğun davranışını daha kötü etkilediğini belirterek, böyle bir durumda öfke nöbeti yaşayan ebeveynlere de şu önerilerde bulundu:
• Bir bardak su için. Beyindeki kortizol seviyelerini düşürmüş olursunuz. Bu sakinleşmenizin en hızlı yoludur.
• Yabancı dilde 10’a kadar sayın ya da en sevdiğiniz yemekleri düşünün.
• Kuzenlerinizin isimlerini ya da gitmek istediğiniz yerleri sayın. O anda sizi ne rahatsız ediyorsa, ona odaklanmamak için beyninizi farklı bir amaçla çalıştıracak bir şeyler düşünün.
• Sakin bir odaya gidin, biraz sakinleşmek için orada kalın.
• Çocuğunuz küçük ise ilk önce emniyetli bir yere yerleştirin. Daha büyük çocuğunuz yanınıza gelmek istiyorsa biraz sakinleşmek için zamana ihtiyacınız olduğunu söyleyin.
• Sizi sakinleştirecek bir şeyler yapın. Çay için, müzik açın, kitap okuyun, arkadaşınızı ya da eşinizi arayın.
• En sevdiğiniz yeri hayal edin.
• Çocuğunuzun en iyi taraflarını hatırlayın.
• Dışarı çıkıp biraz hava alın.
• Bağırmak istiyorsanız, başka odaya gidip bağırın. Duvarlara bağırmak çocuklarınıza bağırmaktan iyidir. Ayrıca düşünün, sizi bu kadar sinirlendiren gerçekten çocuğunuz mu yoksa başka bir şey mi?"

"Acı vermeden yanlışını söyleyin"
Çocuklara kötü davranmanın çocuklardaki fiziksel, psikolojik ve davranışsal zararları hakkında çok sayıda araştırma yapıldığına işaret eden Yusufoff, Amerikan Padiatri Birliği’nin, "çocuğa fiziksel ya da duygusal acı verecek her türlü cezalandırma şeklinden uzak durmayı" önerdiğini söyledi.

Yusufoff, "Çocuğunuz yanlış bir şey yaptığında bunu ona bildirmeniz gerekir ama bu acı vermek yoluyla yapılmamalıdır. Çocuk kaç yaşında olursa olsun, her türlü fiziksel cezalandırma ya da bağırmaktan kaçınılmalıdır, çünkü bunlar fayda yerine zarar verir" dedi.

Çocuğa fiziksel ceza uygulandığında etkisinin hemen görülmesi ve problemin hallolmuş gibi gözükmesine rağmen, bunun tam tersi sonuçlar doğurduğunu ifade eden Yusufoff, "Oysa çok büyük bir ihtimalle problem tekrarlanacak, bu sefer aynı dozda fiziksel ceza işe yaramayacağı için şiddet artırılmak zorunda kalınacaktır. Sonunda ’anne bana şununla vur’ diye size terlik getirecek, fiziksel suiistimal boyutuna getirdiğiniz bir ilişki oluşacaktır" şeklinde konuştu.

Aileleri tarafından kötü davranılan çocukların sosyalleşme yetenekleri, duygu ve dürtü yönetimleri ve en önemlisi öz benlik tanımlarının bozulduğunu vurgulayan Yusufoff, zaman içinde bu çocukların ciddi uyum ve öğrenim sorunları yaşamaya başladıklarını, ayrıca bu çocuklarda akranlarıyla problemler, akademik başarısızlık, ağır depresyon, madde bağımlılığı ve suça yatkınlık da görüldüğünü söyledi.

Ebeveynlerin çocuklarıyla alay etmeleri, küçük düşürme, korkutma ve tersleme gibi alçaltıcı türden mesajlar vermelerinin kendine güven eksikliğine, yüksek endişe düzeyine ve hatta intihara bile varan "aşırı psikolojik acı"dan kaçma girişimlerine sebep olabileceğini kaydeden Yusufoff, şu uyarılarda bulundu:

"Kötü muameleye maruz kalmış çocuklar, okulda ciddi disiplin problemleri ile karşı karşıya kalırlar. Uyumsuzlukları, isteksizlikleri, ve bilişsel yetersizlikleri akademik başarılarını etkiler ve daha sonraları hayatta başarılı olmalarını zora sokar. Aynı zamanda, bulundukları ortamdaki sosyal işaretleri yanlış değerlendirirler ve istedikleri olmayınca düşünmeden ani ve olgunlaşmamış tepkiler gösterirler. Bu tür davranışlar diğer çocukların onlardan uzak durmasına sebep olur. Bu da doğal olarak negatif bir kısır döngü oluşturarak sosyalleşmelerini daha da yavaşlatır. Zamanla dışlanan çocuk, hissettiği acıyı kendisine doğru çevirir. Bu da onu üzgün ya da kendinden nefret eder bir hale dönüştürür ya da acıyı dışa doğru yönlendirir. Bu durumda agresif ve hatta suça yatkın davranışlar sergiler. Eğer müdahale edilmezse, bu tür çocuklar genellikle marjinal çocuklarla arkadaşlık eder."

Yusufoff, çocuklara yönelik olumsuz davranışların yol açtığı sorunlara ilişkin yapılan araştırmalarla ilgili de şu bilgileri verdi:
• Fiziksel cezalandırma (dayak, darbe gibi) ne kadar fazlaysa çocukta görünen psikiyatrik bulguların seviyesi o kadar fazladır ve yetişkin olarak genel durumları o kadar kötüdür.
• Fiziksel istismara uğramış çocuklar, okulda ağır ve yaygın akademik ve sosyo-duygusal sorunlar yaşar. Sağlıklı olanlara göre, başarmak istedikleri meslekler için daha az çaba gösterirler ve başarma hevesleri daha azdır. Akranlarıyla iletişimde bulunmak için daha az pozitif adım atar ve daha fazla negatif davranışta bulunur. Öğretmenler genellikle istismara uğramış çocuklarda davranış bozukluğu gözlemler.
• Küçük yaşta suiistimal, mahrumiyet, ihmal, fakirlik ve travma gibi sıkıntılar yaşayan çocuklarda, ileri yaşlarda davranışsal, duygusal ve sosyal problemler yaşama riski artar.

Çocuklara fiziksel ceza vermenin, "Daha büyük biri, daha küçük birine güç ile istediğini yaptırabilir, kızgın ya da öfkeli olmak güç kullanmayı haklı kılar" şeklinde yanlış izlenimler doğurduğunu anlatan Yusufoff, "Böyle bir çocuğun kafasında sevgi ile şiddet arasında bir ilişki kurulur. Çocuklar ne kadar fiziksel şiddete uğrarsa, yetişkin olunca o kadar sinirli olurlar, kendi çocuklarına şiddet uygularlar, evliliklerinde problem olduğunda eşlerine karşı şiddet kullanmaktan kaçınmazlar ve şiddet kullanımını onaylarlar" diye konuştu.

Çevrimdışı meleke

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.931
  • 3.607
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.931
  • 3.607
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 03 May 2011 00:12:57
en çok korktuğum şey ilerde çocuğum olursa bakıcıya emanet etmek

Çevrimdışı banu0101

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 163
  • 497
  • 163
  • 497
# 03 May 2011 00:31:49
bakıcıya güvenememek adına bebekler büyüklere emanet ediliyor.büyükler her türlü şeye katlanarak seve seve yavrularının yavrularına bakıyorlar.ama malesef nesil tembelleşiyor bence. çogu arkadaşım çocuk rahat vermiyor sezenişinde.genç yaşta katlanamadıklar çocuklarına büyükler nasıl katlansın.bebek bakmak çocuk büyütmek zor  ve emek işi,sabır işi.lütfen büyüklere emanet ederken onlarında zorlandıgını unutmayalım.güler yüzü eksik etmeyelim.ben bakıcıya verdim.allah razı olsun hiç rahatsızlık duymadım.5 yıl baktılar torunları gibi.çocuklara büyükler bakmasındansa bakıcıyı kontrol ederlerse çok daha az yorulurlar.anne baba daha çok sorumluluk duyar benceee....

Çevrimdışı meleke

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.931
  • 3.607
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.931
  • 3.607
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 03 May 2011 00:51:49
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
bakıcıya güvenememek adına bebekler büyüklere emanet ediliyor.büyükler her türlü şeye katlanarak seve seve yavrularının yavrularına bakıyorlar.ama malesef nesil tembelleşiyor bence. çogu arkadaşım çocuk rahat vermiyor sezenişinde.genç yaşta katlanamadıklar çocuklarına büyükler nasıl katlansın.bebek bakmak çocuk büyütmek zor  ve emek işi,sabır işi.lütfen büyüklere emanet ederken onlarında zorlandıgını unutmayalım.güler yüzü eksik etmeyelim.ben bakıcıya verdim.allah razı olsun hiç rahatsızlık duymadım.5 yıl baktılar torunları gibi.çocuklara büyükler bakmasındansa bakıcıyı kontrol ederlerse çok daha az yorulurlar.anne baba daha çok sorumluluk duyar benceee....

hocam emanet edecek anneyi yada tanıdığı nerde bulacağız gurbette o seçeneği hiç düşünmedim bile zor tabi her ikiside

Çevrimdışı TUĞBATANIŞ

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 531
  • 634
  • 531
  • 634
# 03 May 2011 12:02:49
Teşekkür etmek niçin önemlidir? Sadece çocuğumuzu mutlu etmek için mi? Tabii ki hayır. Ebeveynlerin çocukları ile ilgili en büyük yanılgılarından biri çocuklarını kendi tasarruflarında görmeleri ve bu sebeple çocuklarının kendileri için yapmış olduğu birtakım davranışları görmemeleridir. Mesela,çocuğunuz siz seslendiğiniz için oyunu bırakıp size cevap verdiyse veya ondan istediğiniz şeyi yerine getirdiyse bu, ciddi anlamda teşekkürü gerektirir. Çünkü oyun oynamak çocuğun işidir. Ve ebeveynin isteği üzerine işine ara vermiştir. Bu sebeple bunun fark edilmesi ve duyulan memnuniyetin teşekkür ile dile getirilmesi gerekir. Burada önemli olan çocuğunuzun sizin için fedakarlıkta bulunmasıdır.

ÇOCUĞA NİÇİN TEŞEKKÜR ETMEK GEREKİR?

Kendisine teşekkür edilmesi öncelikle çocuğunuzun birey olarak hakkıdır. Bu çocuğun kendisine saygı duymasını sağlar.
Ona teşekkür edildikçe, çocuğunuzda teşekkür etmeyi öğrenir. Mutlu olur. Ondan istediklerinizi daha bir heyecan ve zevkle yerine getirir.
Öz güveni gelişir. Yaptıklarının küçümsenmeyip fark edilmiş olması çocuğun kendisine güvenmesini sağlar.

NEZAKETİ ÖĞRENMESİNE VESİLE OLUR

Teşekkür ederken dikkat edilmesi gereken nokta ebeveynin abartıya girmemesi gerektiğidir. Küçük bir işten dolayı sade bir teşekkür yeterlidir. Bundan dolayı tekrar tekrar teşekkür etmek veya çocuğu gereksiz yere pohpohlamak çoğu zaman yarardan çok zarar verebilir. Çocuk bu şekilde yaptıklarının ekstra olduğunu düşünüp tamamen kendini geri çekebilir. Ya da çocuğa zaten yapması gereken bazı davranışlardan dolayı teşekkür edilmez. Mesela yemek yemek zaten olması gerekendir. Yemek yediği için çocuğa teşekkür edilmez. Sadece duyulan memnuniyet abartmadan dile getirilebilir.

*ALINTIDIR*

Çevrimdışı TUĞBATANIŞ

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 531
  • 634
  • 531
  • 634
# 03 May 2011 12:13:51
Mayısın 31'inde 1 yaşını dolduracak benim oğlum. Şimdiden onun heyecanına kaptırdım kendimi :)

Çevrimdışı cavcuk

  • Uzman Üye
  • *****
  • 290
  • 445
  • Okul Müdürü
  • 290
  • 445
  • Okul Müdürü
# 03 May 2011 13:26:28
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Mayısın 31'inde 1 yaşını dolduracak benim oğlum. Şimdiden onun heyecanına kaptırdım kendimi :)
Rabbim nice sağlıklı yıllar nasip etsin

Çevrimdışı o_t

  • Uzman Üye
  • *****
  • 394
  • 500
  • 394
  • 500
# 03 May 2011 13:41:27
ben bakıcılardan bıktım usandım bizim bakıcı altını değiştirmiyo üstünü de değiştirmiyo ilaçlarını da vermiyo, yemek de yedirmiyo ev işi de yapmıyo değiştirdik bakıcıyı gelen gideni arattı Allahım çıksın şa tayin yarabbim ben de nenesinde çocuk büyüten şanslı kullarından eyle gerçekten bıktım

Çevrimdışı nurdan81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 May 2011 13:43:04
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ben bakıcılardan bıktım usandım bizim bakıcı altını değiştirmiyo üstünü de değiştirmiyo ilaçlarını da vermiyo, yemek de yedirmiyo ev işi de yapmıyo değiştirdik bakıcıyı gelen gideni arattı Allahım çıksın şa tayin yarabbim ben de nenesinde çocuk büyüten şanslı kullarından eyle gerçekten bıktım

amiinnnnnn diyelim öğretmenim.umarım bakıcı sorununuz kalmaz

Çevrimdışı tepecik09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.502
  • 5.930
  • Teknoloji ve Tasarım
  • 2.502
  • 5.930
  • Teknoloji ve Tasarım
# 03 May 2011 13:59:14
bakıcı sorunu ben de oğlumda çok yaşamıştım eşim asker olduğu için 1 doğu 1 batı çalışıyoruz doğu da bakıcı bulamadım oğluma bizim asker eşlerinden biri kısa bir süre baktı ama bezliyken kreşe başladı düşünün o yaşta kreş çocuğum şimdi okuldan soğudu anasınıfı yaşında ama hiç başarılı değil kızımın şuan bir bakıcısı var memnunum ama ya sonraki tayin yerimizde biraz kalsak burada da okula başlasa ne iyi olur

Çevrimdışı arıpınar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.506
  • 11.605
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.506
  • 11.605
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 03 May 2011 14:11:56
Bebek büyütürken en büyük sorun ilk etapta gaz ve anne sütü yetersizliği oluyor sanırım kendi yaşadıklarımdan önerilerim olacak umarım işinize yarar.
gaz için
1-Nurse harveys urup
2-kovaya sıcak su doldurup belden aşağısını suya sokun bekleyin rahatlar kaka yapamadığı dönemlerde bu işlemi bebeği tuvalet posizyonunda tutarak yapın(su bebeğe uygun sıcaklıkta olsun soğursa değiştirin)
3-bacak ve karnını ütüyle ısıtılmış havluyla (sarın ilk aylarda karın ağrısı çok oluyor )
4-kesinlikle en küçük bir cereyanda bırakmayın
5-Sıcak bir ortamda bol bol masaj yapın (internette nasıl yapılacağı var)
-ilk 3 ay çok rahatlatan bir masajı temizlikçiden öğrenmiştim bebeği yüzü koyun yatırın bebe yağıyla sırtını yukarı aşağı sıvazlayın poposunun üstünde ters el ters bacak birleştirin 3 kez sağ üç kez sol
6-gazlı yiyeceklerden yemeyin ,çok canınız çekerse tadın bırakın.

Çevrimdışı arıpınar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.506
  • 11.605
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.506
  • 11.605
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 03 May 2011 14:19:54
anne sütü için de en büyük önerim DİNLENİN DİNLENİN ben hiç dinlenmedim neler yedim içtim ama 7 günlükken mamaya başladık aç kalıyodu çocuk .ara tatilde acayip sütün oldu tek açıklaması dinlenme ve kafa rahatlığı
kiloyu dert etmeyin vucudunuz 9 ayda o hale geldi 1 ayda düzelmeyecektir haliyle ...bol su kafanızı rahat tutun müzük dinleyin dünyanın en rahat insanı olun benimki gibi sorunlar yaşamazsanız (40 lıyken akrabalarım altınlarımı çaldı bebeğime gelenleri bile almışlar .Eşim ölümcül bir kaza atlattı yakın bir akrabam 4o lı yaşlardaydı feci şekilde öldü daha ne diyim böyle böyle olan süt de gitti)

Çevrimdışı ba15

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.001
  • 1.059
  • 1.001
  • 1.059
# 03 May 2011 14:20:54
ben şanslıyımki çok tatlı bir kayınvalidem ve kayınpederim var.2.çocuğumu büyütüyorlar.sağolsunlar.bend en iyi bakıyorlar...

Çevrimdışı A_Lev2007

  • Uzman Üye
  • *****
  • 814
  • 1.122
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 814
  • 1.122
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 03 May 2011 14:28:23
Arkadaşlar ben çocuk sahibi olmayı bir türlü göze alamıyorum.bana çok zor ve çok külfetli geliyor.hem okul hem çocuk nasıl idare ederim diye düşünüyorum.ailemle aynı şehirde oturuyoruz ancak farklı semtlerdeyiz.bu bir avantaj aslında ama ben yine de gözümde çok büyütüyorum.bu gidişle daha uzuuuun yıllar çocuk istemiycem gibi görünüyo: (((

Çevrimdışı arıpınar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.506
  • 11.605
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.506
  • 11.605
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 03 May 2011 14:50:32
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Arkadaşlar ben çocuk sahibi olmayı bir türlü göze alamıyorum.bana çok zor ve çok külfetli geliyor.hem okul hem çocuk nasıl idare ederim diye düşünüyorum.ailemle aynı şehirde oturuyoruz ancak farklı semtlerdeyiz.bu bir avantaj aslında ama ben yine de gözümde çok büyütüyorum.bu gidişle daha uzuuuun yıllar çocuk istemiycem gibi görünüyo: (((

Bir ömür çocuğum olmasın diyorsanız yapmayın bir gün olsun diyorsanız geciktirmeyin olmazsa o daha kötü çocuk büyük bir sorumluluk böyle bir dünyada ama doğanın kanunu bu umarım istediğiniz zamanda olur bir bebeğiniz

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK