Ben Bir Öğretmenim

Çevrimdışı duru35

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 123
  • 28
  • 123
  • 28
# 14 Ara 2008 19:21:59
Bu Şiiri Her Duyduğumda Emekli Olan Bir Öğretmenin Okuduğu An Geliyor Gözlerimin Önüne.

Çevrimdışı ejderefe

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.114
  • 2.093
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.114
  • 2.093
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 06 Kas 2010 22:03:39
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
                      
                                 BEN BİR ÖĞRETMENİM


     Ben bir öğretmenim,belki bir köy okulundayım,belki önlüklü bir laboratuar ortamında bir deney başında,yada elinde bir kürek,kar atarım okul yolunda..Ellerimde çoğul bir yorgunluk olsa da yüreğimde bitmeyecek bir heyecanla koşuyorum beni bekleyen çehrelerin yüreğindeki aydınlığa.Tebessüme ayarlı çehremle çıkıyorum çiçekli bahçe sakinlerinin yurduna ..Sahi ben bir öğretmenim..Çocuklarımın gözlerinde okuduğum iyi senaryoların kahramanı,dalga dalga etrafa yayılan mutluluk dalgasının aksine sebep olan sevincin kendisi yani...Sustuklarının,konuştuklarının,söylediklerinin muhatabı..İçimde büyüttüğüm meslek aşkım ve insan sevgisi ile borcumu ödüyorum,kendime,milletime,topluma,insanlığa belki..

              İçimdeki fırtınalara dayanırım,yansıtmam hiç..Kendi derdini unutup başkasının derdine dertlenen dertli bir sakin olsam da mutlu olurum hep her sahne alışımda.her sahne alışımda yeni bir heyecan yüreğimde,her sahne alışımda rolüme kaptırırım kendimi..Kimi zaman anne,kimi zaman baba,bazen  arkadaş,bazen en yakın bir sırdaş.Gülebilirim en acıyan yanlarıma rağmen..Bir çocuğun ellerinden,sesinden,yüzünden yüreğime dokunan bir buse ile tükenir hemen dertlerim..

                Alnımda biriken çizikler yılların hesabını tutuyor sanki..Kaç yıl,kaç mevsim,kaç ay,kaç gün tüketti ömrüm..Yıllarımı dokuduğum sıralar,elimde eskiyen kitaplar,hayatın ezgisini karaladığım satırlar,satırlara ses veren kalemim, konuşsa neler anlatır,neler söylerdi acaba..Bazı zamanlar bir köy okulunda,bazen köye çıkan bir dağ yolunda,bazen karlı kaplı bir coğrfyayı seyre dalan bir camın ardında,bazen zor durumda kalan bir insanın yanında,bahçede çocuklarımla,köyde insanlarla,çarşıda,pazarda  hem hal olup gülebilmişim,güldürebilmişim,mutlu edebilmişim ya ne mutlu bana…Yılların tükenişini unutturan tebessümler,sesler duyarım..Şimdi buradayım,bu güne seninle geldim öğretmenim diye.Şimdi bende bir öğretmenim,beni bu güne  taşıyan kahramanlarımı anıyorum   sevgi ve saygıyla..

              Hayallerimin en güzel köşelerinde,mutluluk düşleri gibi kalmadan yaşadığım sevincin adı oldu yıllarım.Sevgi sözcüklerinden kurulu repliklerimin nakaratı hep zihnimde..Ne çok sevmişim,ne çok…Sevgi sözcükleri ile kurulu küçük cümlelerin hep en büyük öznesi oldum.”Öğretmenimiz dedi ki.,öğretmen geliyor öğretmen,öğretmenim..”,diye başlayan cümlelerde okudum küçük çehrelerin büyüyen çoşkusunu..Sahi öğretmenlik mutlu edebilme sanatı değil miydi.Terbiye ederken,geliştiriken mutlu edebilmeyi de becebilmekti.Rehin kalacak duyguları kendi payına bırakıp,sevinci,çoşkuyu,mutluluğu karşılıksız dağıtabilmekti.

            Uzak coğrafyalarda hasreti aralayan mesafeler kadar artan özlem duygusunu bastırıp,küçücük yüreklere ses olabilmekti.Kederli çehrelere ses olacak tılsımı,tüm duyguları ile ifade edebilme mahareti yada.Yaşam içindeki bilmeceleri çözüme kavuşturmak için yolculuğa hazırlamanın adıydı.Kimselerin bilmediği yerler olsa da orada da sevgiye ve mutluluğa ihtiyacı olan insanların olduğu hakikatini prensip edinerek vatan toprağını karış karış gezen eğitim neferlerinden biriydik.Kimimiz Elif misali,tek ve yalnız kalsa da kararlı ve inançlı,bir amaç uğruna,kimimiz Yusuf misali engellerin yıldıramadığı bir sadakatle,kimimiz Hızır misali en onulmaz zamanlarda kapısı çalınan yada çaldığı kapılara yardım elini uzatan çehreler olduk hep.. Öğretmenlik elif olarak kalabilmek,Yusuf’un sadakatiyle Hızır gibi yaşabilmekti..

            Karla karışık,karmakarışık zamanların,zorlukların üstünden sabırla geçerek,zorlukların ötesine geçip varlığının sebebini ortaya koyma,yaşama geçirmekti,öğretmekti,yaşatmaktı hayatı,yeşertmekti küçücük yürekleri...

İmkansızlıkların bahanesine gizlenmeden,elindekilerle mükemmeli yakalama,mükemmele yaklaşmak için çalışan sevgi bekçileri olduk çoğu zaman..Zorlukların ardındaki bahaneye sığınmaktansa zorlukları aşma yolu olan onurlu bir mücadeleyi seçtik,takdir beklemeden,alkış beklemeden..En büyük alkışın yankısı vicdanlarda duyulmuyordu zaten..En büyük alkışın çoşkusu renk olmuyor muydu çehrelere… En büyük alkışı sen aldın öğretmenim,en büyük takdiri,en büyük onuru,en büyük gururu..Çünkü sen bir öğretmensin,öğretensin,ekip büyütensin,yeşertesin..Yeşerdi bak, dal tuttu,meyve verdi çiçeklerin…Bunlar yeter sana öğretmenim,kalsın gayrı ne alkış ne de taltif.


Tüm öğretmen arkadaşların öğretmenler gününü tebrik ediyorum.Eli öpülesi öğretmenlerime bu mutlu günlerinde,onların yolunda yürüyen birisinin kalbi duygularla yazdığı yazıyı hediye ediyorum.Gününüz kutlu,günleriniz bir öncekinden daha mutlu ve sağlıklı olur inşallah..



çok teşekkürler yıllar geçmiş. üzerinden köşede bucakta kalmamalı bu paylaşımlar bize öğretmen! olduğumuzu hissettirmeli..bazen değil çoğunlukla hep unutulsak da ..ancak maaşını alır yatar cümleleri ile anılsak da helal etmeyenlerdenim böylesi sallıyan insanlara !hakkımı ..etmiyorum işte.

Çevrimdışı omerdogan58

  • Aktif Üye
  • **
  • 7
  • 975
  • 7
  • 975
# 05 Haz 2014 15:59:58
YÖNETİCİ GÖREVLENDİRME YÖNETMELİĞİ
Çeşitli basın-yayın organlarında ve eğitim sitelerinde yer alan habere göre; Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, Yönetici Görevlendirme Yönetmeliğini tamamladılar. Yönetici görevlendirme yönetmeliğinin Haziran ayının ilk on günü içerisinde yayımlanması bekleniyor. 6528 Sayılı Kanuna işlerlik kazandıracak yönetmelik bu günlerde yayımlanacak. 14 Mart 2014 tarihli ve 28941 Sayılı Resmi Gazete’de, “Milli Eğitim Temel Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile ilgili bu köşede ve başka eğitim sitelerinde de yer alan değerlendirme ve önerilerimi daha önce sizlerle paylaşmıştım. Birçok eğitim yöneticisi, eğitim denetimcisi, eğitim yazarı da konuyla ilgili eleştiri ve önerilerde bulundular. Bütün bunların muradı; çıkarılacak olan yönetmeliğe katkı sunmak, bir yol bulmak ya da bir yol olmaktı…
Fakat hevesimiz yine kursağımızda kalacak gibi. Eskiler,  “bizim oğlan emsile bina okur; döner döner bidaha okur,” demişler. İşte geldiğimiz noktanın özeti budur. Yani; “Oğlum Reşit; sen söyle sen işit.” durumu…
Yayımlanacak yönetmeliğe göre; okul müdürlüğünün ikincil görev kapsamında yürütüleceği ve bu iş için bir kadro olmayacağı da iddialar arasında. Bu ikincil göreve daha sonra, eğitimin içinden gelmeyen bir takım fakülte mezunları birincil görevli olarak atanacaklar herhalde. Buna karşın; eğitim kurumu yöneticiliği “kazanılmış hak olarak” algılanacak. Aynı okulda, aynı unvanla en fazla 8 yıl yöneticilik yapılacak. Bu düzenlemeyle, okul yöneticilerine gizli bir rotasyonda uygulanmış olacak. 4 yıllık görev süresini tamamlayan yöneticilerin görevleri, ders yılı bitiminde sona erecek. Ancak başarılı olanlara aynı veya başka okulda 4 yıl daha görev yapma imkânı tanınacak.
Görev süresinin uzatılmasına; milli eğitim müdürleri, şube müdürleri, öğretmenler, okul aile birliği başkanı, okul aile birliği başkan yardımcısı ve öğrenci meclis başkanının değerlendirmeleri sonucu karar verilecek. Yani bu değerlendirmeler sonucu, 75 puan alan müdürün görevi 4 yıl daha uzatılacak. İşe bakar mısınız, müdür olmak isteyen öğretmen kaç takla atmak zorunda kalacak. Kendisini; Milli Eğitim Müdürüne ve il valisine anlatsın bunda bir beis yok diyelim. Peki, şube müdürü, hele hele okul aile birliği başkanı da ne oluyor yahu. Yok efendim okul aile birlik başkanı yardımcısı. Şaka mı bu yahu?. Müdürler, müdürlüklerini devam ettirmek için, okul aile birliği başkanı ve yardımcısıyla ahbap çavuş ilişkisine mi girecek? Al gülüm ver gülüm mü yapacak?. Ya da herhangi bir olumsuzlukta, müdür tehdit mi edilecek. Bak müdür ipin elimde benimle iyi geçin mi denecek. Devletin kurumuna,  kamunun görevlisine, kamu görevlisi olmayanı amir tayin etme de neyin nesiymiş. La havle… Müdür, kendisini seçen ve bir daha seçecek olan öğretmenlere karşı nasıl amirlik yapacak?. Hataları olduğunda nasıl uyaracak onları? Ya öğrenci başkanı. Koskoca müdür, bir takla da öğrencisine mi atacak yani?... 
Bunun dışında müdürlük için başvuranlar, değerlendirme ve sözlü sınav üzerinden 2 aşamalı bir sisteme tabi tutulacak. Başarılı olanlar, tercihleri de dikkate alınarak puan üstünlüğüne göre müdür olarak görevlendirilecek. Değerlendirme sonucuna göre, görev verilmeyen müdürler, görevlendirilmek için daha sonra tekrar başvurabilecek.
Kadına pozitif ayrımcılık yapılacağı da iddialar arasında. Ayrımcılığın pozitifine de karşıyız. Öğrencilerin tamamı kız olan okullar için bir kadro bayanlara ayrılsın. Fakat bunun da şartları olmalıdır. Örneğin en az 70 puan alamayan kişi kadında olsa, pozitif kılıfına sokularak ayrımcılık yapılmamalıdır.
Müdür kendi ekibini kuracak. Müdür başyardımcıları ve müdür yardımcılarını, müdür tarafından seçilecek. Bu da okuldaki öğretmenler arasında fitneye sebep olacaktır. Onu seçti beni seçmedi, kendi sendikasından seçti v.s.
2011 yılı Eğitim Kurumları Müdürlüğü Sınavında başarılı olanlardan görevlendirmesi yapılmayanlardan müdürlüğe görevlendirilmek üzere başvuranların, sınav sonuçlarının geçerlilik süresiyle sınırlı olmak üzere, değerlendirilmeye tabi tutulmaksızın doğrudan sözlü sınava alınması öngörülüyor.
Görev süresi sona eren ve yöneticilik görevi uzatılmayan yöneticiler, yeniden yönetici olmak isteyenler ve ilk kez yönetici olarak görevlendirileceklerin hangi kriterlere göre görevlendirilecekleri ile ilgili iddialar ise şu şekilde:
1-   Müdür olarak görevlendirileceklerde aşağıdakilerden en az birisini taşıma özel şart olarak aranır.
a ) Asaleten müdür ve kurucu müdür olarak görev yapmış olmak. (Kurucu müdürlük için hiçbir objektif kriter olmamasına rağmen, asaleten müdürlük ile aynı şekilde değerlendirilmesi adil değildir.
b) Müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı olarak ayrı ayrı veya toplamda en az iki yıl asaleten görev yapmış olmak;
c) Müdür yetkili öğretmen olarak en az üç yıl görev yapmış olmak.
ç) Vekaleten veya geçici görevli olarak ayrı ayrı veya toplam en az iki yıl şube müdürlüğü ve daha üstü görevlerde bulunmuş olmak ;
d) Vekaleten veya geçici görevli olarak ayrı ayrı veya toplam en az üç yıl müdür, müdür başyardımcısı veya müdür yardımcısı olarak görev yapmış olmak;
e ) Bu maddenin b , c, ç, ve d bentlerinde belirtilen görevlerde toplam en az üç yıl görev yapmış olmak ;
f) Bakanlığın eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı dışındaki şef veya daha üstü kadrolarda görev yapmış olmak;
g ) Öğretmen olarak asaleten en az 8 yıl görev yapmış olmak;
ğ ) Bu maddenin b,c,ç,d ve g bentlerinde belirtilen görevlerde toplam en az altı yıl görev yapmış olmak…( Bu maddelerin dışında 2011 yılında yapılan müdürlük sınavında başarılı olan ve ataması yapılmayan adayların tamamı ek 1 üzerinden değerlendirilmeden müdürlük için sözlü mülakata alınacaklardır.)

İddia odur ki; yukarıdaki şartları taşıyanlar, münhal müdürlük kadrolarının 3 katı oranında sözlü sınava çağrılacaklar. Ardından sözlü sınava girmek için EK 1 değerlendirme formu üzerinden değerlendirmenin yapılması söz konusu.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] adlı sitede ve  sitemizde yer aldığı şekliyle; 
EK 1 Değerlendirme Formunda    ise; Ön lisans ve lisans eğitimin her bir yılı için 1 puan; Diğer alanlarda yüksek lisans için 3 puan; Yönetim alanında yüksek lisans için 5 puan; Diğer alanlara doktora için 8 puan; Yönetim alanında doktora için 10 puan; Teşekkür ve başarı belgesi için 1 puan ( en fazla 1 adet ) ; Takdir belgesi ve üstün başarı için 2 puan ( en fazla 1 adet ) ; Aylıkla ödül için 3 puan ( en fazla 1 adet ) ; Ödül için 5 puan ( en fazla 1 adet ) ;  Kınama cezası için -1 puan indirilecektir; Aylıktan kesme cezası için-3 puan indirilecektir; Kademe ilerlemesinin durdurulması için -5 puan indirilecektir; Öğretmenlikte geçen her yıl için 0,24 puan verilecektir; Yöneticilikte vekil ve geçici görevlendirme olarak çalışılan her yıl için 0,36 puan; Müdür yardımcılığı ve müdür yetkililikte geçirilen her yıl için 0,48 puan; Müdür başyardımcılığında geçirilen her yıl için 0,60 puan verilecek.
 Asker öğretmenlikte geçirilen süreler öğretmenlik hizmetinden sayılacak. Hizmet sürelerinin 8 yıldan fazla olan kısmına öngörülen puanın yarısı kadar verilecektir.
Yukarıda ifade edilenler, geçici görevlendirmeler için verilen 0,36 puan dışında, makul görünüyor.
ÖMER E. DOĞAN Eğitimci/Yazar
   
    



 

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK