Bir Yerde Bir Rahatsızlık Varsa, Orada Öğrenilecek Bir Şey Var Demektir.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
28 May 2012 18:27:35
Hayırlı günler dilerim.

Bir yerde bir rahatsızlık varsa, orada öğrenilecek bir şey var demektir.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] sayfasında bilgiler verdiğim Kendimi Tanıyorum TV programında sık kullanılan ve örneklerle açıklanan bir cümle vardır:

- Bir yerde bir rahatsızlık varsa, orada öğrenilecek bir şey var demektir.

Öğretmen Mi Memur Mu? başlığıyla açılan konuya yazılanları okuduğum zaman RAHATSIZLIK hissettim.
Gündemi yakından takip etmediğim için başbakanın söylediklerinden haberim yoktu.
Söylenenlerin yanlış anlaşılmış olması ihtimalini dikkate alarak, internette araştırma yaptım ve söylediği cümleyi buldum.
Söylediği cümleler şu şekildedir:
***
Öğretmenlerle ilgili bir teklif var.
Bu camia benim en çok saygı duyduğum kesimdir.
Onlara ek ödenek olarak resen 100 lira daha verelim.
Bir öğretmenin en düşük olanı 1624 lira alıyor.
Ne karşılığı alıyor? Haftada 15 saat karşılığı alıyor.
Peki, düz bir memur ne kadar çalışıyor? 40 saat.
40 saat için bu rakamın altında alanlar da var.
Öğretmen ek ders verirse, bunun üstünde alıyor. Bir de tatili var. Yılda iki ay.
Düz memurun tatili ise 20 gün. Şimdi soruyorum; bu haksızlık değil mi?
Bundan sonraki süreç hakem heyetine gidiyor. Nihai kararı verecek.
***
İlk kısımda yer alan
***
Bu camia benim en çok saygı duyduğum kesimdir.
***
cümlesi ile sonraki cümleler arasında bir tezat var hissine kapıldım.
Kendimi Tanıyorum programından edindiğim bilgiler çerçevesinde başbakanın açıklamalarını değerlendirdim.
İnternet ortamında yazılan mesajlardan ve kendi hislerimden yola çıkarak en çok RAHATSIZLIK veren cümlelerin şunlar olduğu sonucuna ulaştım.
***
Haftada 15 saat karşılığı alıyor.
Peki, düz bir memur ne kadar çalışıyor? 40 saat.
***
Bir mesajda durumun bu olmadığı, danışmanlarının başbakanı yanlış bilgilendirdiğinden bahsedilmişti.
İnternet ortamında yaptığım araştırmada farkına vardığım bir başka husus da öğretmenler dışındaki hemen herkesin başbakanın ifade ettiği şekilde düşündüğüydü.

Başbakanı danışmanları yanlış bilgilendiriyor olabilir, peki öğretmenler dışındaki hemen herkesi kim yanlış bilgilendiriyor?

Bir seri mesajla öğretmen dışındaki kişilerin öğretmenler hakkındaki düşüncelerini yansıtmaya çalışacağım.
Bu şekilde yaşanan bu RAHATSIZLIKTAN ne öğrenebileceğimiz ortaya çıkacaktır umudundayım.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 28 May 2012 18:29:07
Hayırlı günler dilerim.

1) 15 yıl kadar önce benim teşvikimle öğretmen olmuş bir arkadaşla bir cafede sohbet ediyorduk.
Yanımıza yıllardır görüşmediği bir arkadaşı geldi.
Yıllar sonra yeniden karşılaşmış olmanın heyecanı ile birbirlerine neler yaptıklarını sordular.
Arkadaşımın öğretmen olduğunu öğrenince "Öğretmenlikten memnun musun?" sorusunu yöneltti.
Arkadaşımın cevabı :
- Memnunum ama, günlük ve yıllık planları yazmak canımdan bezdiriyor.
Tecrübeli öğretmenlerden birinden fotokopiler aldım, onları güncelleştirerek yazıyorum ama çok sıkıcı bir iş.
Arkadaşıma yardımcı olmak istedim. İstersen bir kısmını ben bilgisayarda yazayım dedim.
- Müfettişler bilgisayar çıktısını kabul etmiyorlar, ayrıca farklı el yazısı olunca da kabul etmiyorlar dedi. 
- O zaman bir gün oturalım ben okuyayım sen yaz, aradan çıkmış olsun dedim.
- Yıllık planı bir öğretmen arkadaşla o şekilde yaptım. Ama günlük planı, dersi yaptığımız gün yazmamız gerekiyor.
Yoksa başka problemler yaşanıyor.

Arkadaşıma yardımcı olamadığım için üzülmüştüm.
Ertesi yıl bir web adresi ile yanıma geldi. Bu sitede GÜNCEL yıllık ve günlük planlar varmış.
Bunları indirerek düzenleyebilir miyiz? dedi.
Dokümanları siteden indirdik, üzerinde düzenlemeler yaparak çıktıları aldık.
Daha sonra arkadaşım bunları el yazısı ile yazarak planlarını hazırladı.

Bildiğim kadarıyla 8-10 yıldır, günlük ve yıllık planlar bilgisayar çıktısı olarak hazırlanıyor.
İnternet sitelerinde GÜNCEL olarak bulunan doümanlar üzerinde ufak tefek değişiklikler yapılarak yıllık ve günlük planlar kısa sürede hazırlanabiliyor.

Öğretmenlerin bu konudaki iş yükü azaltıldığı için maaşlarında bir azalma oldu mu acaba?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 28 May 2012 18:30:20
Hayırlı günler dilerim.

2) On yıl kadar önce Din bilgisi öğretmeni olan bir akrabam yanıma gelerek elindeki 10 sayfa kadar yazıyı bilgiyarda yazıp yazamayacağımı sordu.
Yazarım dedim. Akrabam her bir sınıf din dersi için 80-100 civarında yazılı sorusu hazırlamıştı.
Her yıl bu sorulardan seçmeler yaparak öğrencilerine sınav yapıyordu.
Bilgisayarı olmadığı için soruları bilgisayarda hazırlamamıştı.
Soruları bilgisayarda yazdırıp, her sınav döneminde, kopyala yapıştır yöntemi ile sınav kağıtları hazırlamak istiyordu.
Bu şekilde her sınav döneminde seçtiği soruları yazmak zahmetinden kurtulacaktı.
Akrabama, istersen soruları internette de yayınlayabiliriz dedim.
Öğrenciler sınav sorularını ele geçirir, problem olur diye razı olmadı.

Bu gün o sınav sorularının benzerleri ve CEVAPLARI internet ortamında mevcuttur.
Hatta sınav kağıdı olarak düzenlenmiş, sınıflara, dönemlere, sırasına kadar hazırlanmış dokümanlar mevcuttur.
Öğretmenler sınav kağıdının şeklini SEÇMEKTE, veya soruları SEÇMEKTE sıkıntı yaşıyor olabilirler ama en başından bir sınav hazırlamak gibi bir zorunlulukları kalmadı.

Öğretmenlerin bu konudaki iş yükü azaldığı için maaşlarında bir azalma oldu mu acaba?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 28 May 2012 18:33:14
Hayırlı günler dilerim.

3) Öğretmenler en çok 30-40 öğrenci ile uğraşmanın çok yıpratıcı olduğunu söylemektedirler.
Bir an için 1 öğrenciye ders verdiğimizi düşünelim.
Öğrenciye bir şeyler öğretiyorsunuz ve öğrettiklerinizi yapmasını istiyorsunuz.
Fakat o öğrenci ya hiç bir şey yapmıyor, ya da başka bir şey yapıyor.
Anlatma yönteminizi değiştiriyorsunuz, sebep soruyorsunuz vs. sonuç alamıyorsunuz.
Öğrenci ya hiç bir şey yapmıyor, ya başka bir şey yapıyor.
Ne yaparsanız yapın sizin uyarılarınıza hiç bir şekilde tepki vermiyor.
Son çare olarak, bir tepki alırım umuduyla yaradana sığınıp iki tokat aşkediyorsunuz.
Sonuç...
Yok öğrencide en ufak bir tepki yok, ne ağlama, ne şikayet, ne öğrettiğiniz şeyi yapmak için gayret saffetme...
Bu kadar da olmaz... Çıldırırım herhalde mi diyorsunuz.
O zaman sizden bilgisayar programcısı olmaz. :)
Bilgisayar programcısı için bu durum günlük sıradan bir durumdur.
Onun öğrencisi olan bilgisayar, öğrettiklerinizi anlamazsa, hiç bir şey yapmayabilir, sizin isteğiniz şeyi değil başka bir şey yapabilir.
Genellikle yöntem değiştirmeniz, sebep sormanız sonucu değiştirmez.
Hele iki tokat aşkedeyim aklı başına gelir diyorsanız yanılırsınız :)
Pencereden aşağı bile atsanız sonuç değişmez.
Bilgisayar programcısı bu durumda öğrencisini, velisini veya her hangi bir kurumu da suçlayamaz.

Çünkü öğrenci tepkisizliğiyle, benim kurallarıma HARFİYEN uymadığın sürece senin dediklerinin hiç birini yapmam, hata sadece ve sadece sende demektedir.
Bir bilgisayar programcısı her zaman HATANIN KENDİSİNDE olduğu bilinciyle hareket eder.
Kendi hatasını kendi bulmak zorundadır. Hemen hemen hiç kimse ona yardımcı olamaz.
Bu dünyada insanın kendi hatasını GÖRMESİ kadar zor bir şey olmadığına inanıyorum.

Bilgisayar programcısı hatayı öğrencisinde, velisinde veya bir kurumda arayabilen öğretmenlere GIPTA eder.

***
Yıllar önce her ay düzenli olarak birine posta havalesi göndermem gerekiyordu.
O yıllarda postahanelerde sıra numarası alma uygulaması yoktu.
İşleminizi yaptırmak için sıraya girmeniz gerekirdi.
Bankacılık hizmetleri vermeye başlamalarından dolayı postahaneler çok yoğun oluyordu.
Posta havalesi gönderebilmek için her ay 2-3 saat kuyruk beklemek zorunda kalıyordum.
İşlem yaptıracakların postahanede ne tür işlemler yapacaklarını bilmemeleri, eksik evrak, eksik bilgi durumlara rağmen işlem yapılmasını istenmesi, görevli memurların yetki alanına girmeyen işlemlerin yapılmasının istenmesi vs. sebepler işlemlerin uzamasına sebep oluyordu.
İşlemlerin uzaması havayı geriyor, 20-30 dakika fasılalar sözlü tartışmalar yaşanıyordu.
Tartışmalarda görevliler hemen her zaman sakin davranıyor olayların büyümesine fırsat vermiyorlardı.

O zamanlar, bu insanlar çoğunu tanımadıkları, her kültür ve yaş seviyesindeki yüzlerce kişiyle her gün nasıl başa çıkıyorlar diye kendi kendime sorardım.
Zaman içinde işlemler sıra numarası ile yapılmaya başlanmasına rağmen, ne yoğunluk azaldı, ne işlem yapmak için bekleyen insanların ürettiği sorunlar azaldı.
Görevlilerin hayatları böyle devam edip gidiyor.
****

Uzun yıllardır bilgisayar başında görev yaptığım için uzun süre ayakta durmak beni çok yorar.
Trafik polisi, postacı, sayaç okuma işi yapanlar, pazarlamacı gibi meslekleri yapanların o kadar süre ayakta kalmaya nasıl tahammül ettiklerine hayret ederim.
Ders anlatmak için haftada 15 saat ayakta kalan öğretmenleri de unutmamak gerek.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 28 May 2012 18:34:21
Hayırlı günler dilerim.

4) Piyasada öğrencilerin yazılı sorularına verdikleri cevapları içeren kitaplar mevcut.
Bu kitaplardan "Düşünüyorum öyleyse sınavdan kaç alırım?" isimli kitabı okumuştum.
Kitabı zevkle okurken aklıma şu düşünce geldi:
- Ben bu cevapları okumak için para veriyorum, öğretmenler bu cevapları okumak için para alıyorlar. Bu haksızlık :)
***
Foruma yazılan mesajların altında "teşekkür" butonu vardır.
Bu butonlar mesajı yazan kişiye teşekkür etmek için kullanılır.
Bu butonu çok nadir kullanırım.
Çünkü benim düşünceme göre, mesajı yazan kişi, mesajına ilgi gösterip, okuyan kişiye teşekkür etmelidir.
Maalesef forumlarda bu tür bir özellik yok.

Benzer şekilde öğretmenlerin, öğrencilerin emek verip yazdıkları şeyler için öğrencilere teşekkür etmeleri gerekmez mi?
Öğrencilerin yazmadıkları, yanlış yazdıkları, eksik yazdıkları şeyler için öğrencilere düşük not vererek cezalandırmaları ne kadar doğrudur? :)

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 28 May 2012 18:35:17
Hayırlı günler dilerim.

5) Eskiden öğretmenler ek materyaller kullanmadan sadece sözlü anlatımlar yaparlardı.
Günümüzde çeşitli teknolojik aletlerle kullanılabilen veya teknolojik alet olmadan kullanılabilen bir çok HAZIR materyal vardır.
Bu materyallerin bir çoğu (internet ortamından) ücretsiz de temin edilebilmektedir.
Örneğin ödevmatik programı olmadan önce birinci kademe öğretmenlerin en büyük sıkıntısı ödev hazırlamaktı.
Öğretmenler eskiye göre daha fazla materyal desteği ile daha az sözlü anlatımlar yapmaktadırlar.

Öğretmenlerin iş yükünü azaltmaya yönelik bu tür çalışmalar öğretmenlerin ücretlerinde bir eksilmeye sebep olmuş mudur?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 28 May 2012 18:36:39
6) Öğretmenlere diğer memurlar gibi haftada 40 saat okulda bulunma zorunluluğu getirildiğini varsayalım.
15 saat derse giren öğretmen kalan 25 saatte ne yapacaktır.
- E-okul işlemlerini yapacaktır.
- Sınavları değerlendirecektir.
- ADEY ve RİDEF formlarını dolduracaktır.
...
Bu işler için gereken süre ne kadardır? Her hafta 5 saat yeterli olur mu?
Her hafta sınav olmadığını da gözönünde bulundurursak sanırım yeterli olur.
O zaman kalan 20 saatlik zamanda öğretmenler ne yapacaktır?
Örneğin öğrencilerle sosyal etkinlikler yapabilirler mi?
Ya da sınıfta öğrenme konusunda arkadaşlarına uyum sağlayamayan öğrencilerle etüd ortamlı bir çalışmada bulunabilirler mi?
Ya da öğrencileri daha iyi tanımak, kişisel problemlerine yardımcı olabilmek için uygulamalar yapabilirler mi?
...
Bunları yaptıklarını varsayarsak, ders saatleri içinde eskisi kadar yorulurlar mı?
Bunlar yapıldığı takdirde öğrencilerin kişisel gelişimi hızlanıp, başarısı seviyesi yükselmez mi?

İlk mesajımda belirttiğim gibi yazdıklarım öğretmen olmayanların düşüncelerine örneklerdir.
Öğretmen olmayanların düşüncelerinden RAHATSIZLIK hissetiğimize göre burada ÖĞRENMEMİZ GEREKEN NEDİR?

Çevrimdışı esme66

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.484
  • 3.499
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 1.484
  • 3.499
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 28 May 2012 19:05:09
öğretmenlik  bütün mesleklerin tamamından farklı beyin, bilek ,yürek takım halinde olması gereken, iletişim tekniklerini kullanmada usta ,sevgiyi en iyi dil olarak kullanan ,güncel haberlerden yeniliklerden haberdar olan pozitif enerjili kişiler olması gerektiği için, bahsettikleriniz mesleğin esas yorucu kısımları dışında olup yani çemberin içinde ve dışında olmak gibi,dışardan herkes bir çoğu empati yapmadan, derin düşünmeden kısa karşılaştırmalı hesaplarla yaptığı için  ; öğretmenin bir derste dikkat toplama, uyaranları kullanma ,bilgi verme , çocuğu çözme ,öğrenmedeki engelleri kaldırma gürültüyü engelleme, hakimiyet vs vsvs yani oldukça yorucu bir iş olduğu içinn...kendimizi ifade edemiyor muyuz?

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.870
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.870
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 28 May 2012 20:11:03
  turgutkuzan hocam izninizle sizi eleştireyim:Hem faizle kredi alan bu kadar insan var ve merkez bankamızın çoğu devlete ait biz hâlâ merkez bankası politikalarını konuşamıyoruz.Bizim değil,deyip eleştirilmesini bile istemiyorsunuz.Dünyada öyle gelişmeler oluyor ki belkide ekonomi kitaplarının çoğu yakında yakılacak.Merkez bankaları,bankalar,mali piyasalar ve türev piyasaları yoluyla paradan para kazanılarak ekonominin halka değil,para babalarına hizmet ettiği artık daha net görülmeye başlandı.

Çevrimdışı senizkarasah

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.500
  • 26.516
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.500
  • 26.516
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 28 May 2012 20:31:38
  turgutkuzan öğretmenim iş yükümüz azalmadı.. aksine artarak devam ediyor.. Eskiden 2 saat günlük plan yazar, hazırlık yapardık, ayda bir ünite planı, 1 hafta sonumuzu alırdı..
  İş yükümüz şimdi daha ağır.. Etkinlikleri öğrenci seviyesine göre seç, hergün hangi etkinliği vereceksin araştır, bul, arşivle..
  Şimdi sıralamayım o listeyi boydan boya.. Tamam teknoloji işimizi kolaylaştırıyor ama, kolaylaştırırken artı yükler de getiriyor.. Fotokopi çekmez elde yazdırıdık eskiden yazılıları.. Etkinlik yoktu, şimdi günde en az 3 atkinlik fotokopisi çekiyorum, tenefüslerimi harcıyorum.. Teknoloji ile ilgili alışverişler, format bile dert oluyor bazen, bazı programlar siliniyor tekrar yüklemek ve yine yine araştırmak zorundasın.. Bunlar basit gibi görünür dışarıdan insanlara ama işin içinde olunca ancak hak veriyoruz birbirimize.. Nerde bir kolaylık gösteriliyorsa arkasından başka bir zorluk, hem de kafanı karıştıran, bazen de (veli iks leri gibi) nasıl yapsak veliye doldurtsak diye kara kara düşünürsün.. İnternetli olmak bile mecburi artık, internetsiz bir işimiz olmuyor.. Bunların hepsi yeni sistemin getirdiği zorluklar..
   Biz yine de aman daha fazla öğrensin çocuklarımız der, her türlü cefaya katlanırız.. Fakat emeğin kıymetinin bilinmediği hatta hor görüldüğümn zaman zoruna gidiyor insanın.. Bu mu bu mu yani çabalarımızın karşılığı deyiveriyorsun, kalbin kırılarak.. Eğer burda öğretmen bu durumdan rahatsızsa durup bir düşünülmesi gerekir? Bir hatam var mı? Bu insanlar neden tepkili? Verilen bilgiler doğru mu bunları söyledik ama? En azından bu yapılabilir.. Hatalı ise gönül alınmalı bir şekilde.. devletin bir çalışanı olarak hakir görülmemeliyiz.. Grevlerin olması öğrenilecek çok şeyin var olduğunun kanıtıdır :(

Çevrimdışı omer68

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.202
  • 2.957
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.202
  • 2.957
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 28 May 2012 20:55:48
"Davulun sesi uzaktan hoş gelir." Öğretmen olmayanların da kulaktan dolma bilgileri, tahmin ettiklerini... yazarak öğretmenleri eleştirmeleri, hor görmeleri, küçümsemeleri... artık çok normal oldu. 24 yıllık öğretmenim. Eskiden çok daha mutlu ve huzurluydum.

Çevrimdışı tyazici25

  • Uzman Üye
  • *****
  • 761
  • 782
  • 761
  • 782
# 28 May 2012 23:29:01
turgut bey kelimelerle oynamaya devam ediyorsunuz.bunu ustaca yapıyorsunuz ama konuya teğet geçiyorsunuz.tartışma bir öğretmenle memurun karşılaştırması.bunu gözardı ediyorsunuz.güzel ve ince sorularla dokunduruyorsunuz öğretmenlere.teknoloji gelişti iş yükünüz azaldı maaşınız azalmadı diyorsunuz.sizin sorduğunuz bu soruların mislini ben başta başbakan ve millevekilleri olmak üzere tüm çalışanlara yapabilirim.bakmayın öyle 40 saat çalıştıklarına bir memur taş çatlasa günde ortalama 5 saat çalışır bilfiil.eee ne de olsa bilgisayar girdi hayatlarına.peki eskiden memurların sözgelimi yaz aylarında odalarında klima yoktu şimdi var takır takır devletten parası da memur maaşı düştümü hayırrr.eskiden sigarayı içerde içerlerdi şimdi günde ortalama bir paket sigara sayısı kadar dışarda içiyorlar maaşları azaldımı hayır.eskiden bilgisayar yoktu memur yazar çizerdi şimdi bilgisayar var memur bir tıkla işini hallediyor maaş düştümü pardon azaldımı hayır.eskiden imamlar beş vakit ezan okurlardı şimdi merkezi sistemden okunuyor maaş azaldı mı hayır.eskiden bir belediye işçisi yoları süpürgeyle süpürürdü şimdi arabayla süpürüyor maaş azaldımı hayır.eskiden başbakan bir ilden diğer ile arabayla giderdi şimdi uçakla maaş azaldımı hayır.eskiden eskiden eskiden inanın tüm mesleklere bu soruları artırabilirim.anlamadığım neden bu tür sorular hem de bir eğitim sitesinde eğitimci olmadığına inandığım turgut bey tarafından öğretmenlere sorulur.biz bizden bu kadar bıkmış bir toplumda bizi sorgulayan bizi yerden yere vuran bir memlekette ne kadar verimli olabiliriz bu da ayrı bir yazı konusu.neticede her şeyin sorumlusu öğretmendir...yazıkk. çok yazıkk..

Çevrimdışı mabay

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.300
  • 4.231
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.300
  • 4.231
  • Müdür Yardımcısı
# 28 May 2012 23:44:49
Bu tarz bir tartışma bence zihin açıcı olamaz.. Herkes kendi haklılığını anlatıyor..... Elma ile armutları toplayanlar.. memurla öğretmeni karşılaştırsın...

Çevrimdışı mabay

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.300
  • 4.231
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.300
  • 4.231
  • Müdür Yardımcısı
# 28 May 2012 23:46:54
İKS-ADEY TEFBİS-İllerin gönderdiği proje olaylarını bile saymıyorum... iş yükümü artırdı mı? Maaşım arttımı? Böyle hesap yapmayalım TURGUT bey...

Çevrimdışı mkoc23

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.122
  • 39.824
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.122
  • 39.824
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 29 May 2012 00:00:10
Zaten bizi bizden başkası anlamadı arkadaşlar..

Mesleğimiz dışındaki kişiler Biraz empati yapsın derim.

Bilinen bir başka yanlış: Türkiye'deki her okulun fiziki yapısı ve öğrenci seviyesi aynı zannediliyor.

Hatta mesleğimiz kolay mı zor mu ve eskiye nazaran işlerimiz arttı mı azaldı mı, bunu görmeleri için gelsinler benim varoş mahallemde, elektiği olmayan köylerimde, birleştirilmiş sınıflı okullarımda 1 hafta öğretmenlik yapsınlar sonra eleştirsinler...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK