Bunları Biliyor Musunuz?

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.230
  • 222.966
  • 28.230
  • 222.966
# 03 Ara 2021 23:24:41
"Namazlarında eski tadı alamadığını söyleyen bir dostumuza cevaben;---Tad, lezzet, huzur, duygu, beyin kimyasıyla ilgilidir. Beyin kimyası kötü beslenme, hareketsizlik, uykusuzluk veya stres gibi sebeplerle bozulunca insan hiç bir şeyden umduğu gibi tad alamaz. Hayatınızda böyle bir olumsuz değişim varsa bu duruma düşmeniz normaldir. Bir de tabi beyin kimyası dengeli ve sağlam da olsa duygu tıpkı para gibi kullanılıp tüketilen bir içeriktir.
Beynin yönetiminde belli kimyasalların ve hormonların salınmasıyla yaşanır ve bu malzemeler de sonsuz değildir. Günlük yaşantınıza göre eksik veya yeterli üretilirler. Kullanırsınız ve yeniden üretilip kullanılmaları için beklersiniz. Fakat bir üçüncü mesele daha var: Beyin kimyası sağlam olduğu halde başka şeylerden tad alırken namaz gibi ibadetlerden tad alamamak kalbin kararmasıyla ilgili bir durumdur. Bu da dedikodu gibi günahlardan, şükürsüzlük gibi hissedişlerden, zikirsizlikten, dünyayı fazlaca sevmekten, haramlara bakmaktan, sair günahlardan, dünyevi boş işlere odaklanmaktan kaynaklanır. Hayatınızdaki değişimlere bakarak açığın nerede olduğunu kavrayabilir ve gerekli düzeltmeleri yapabilirsiniz. "

Muhammed Bozdağ

Çevrimdışı omerf

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.525
  • 9.508
  • 2.525
  • 9.508
# 04 Ara 2021 07:32:09
Çin'de 6 milyon ilkokul öğretmeni vardir.

Çevrimdışı Harmoni

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.506
  • 17.985
  • 2.506
  • 17.985
# 04 Ara 2021 09:34:45
Her yaşın ayrı güzelliği vardır ama özlenen sadece çocukluk yıllarıdır...

Çevrimdışı ilhami_60

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.172
  • 34.384
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.172
  • 34.384
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 04 Ara 2021 09:44:25
HALİL İBRAHİM BEREKETİ
Vaktiyle birbirini seven iki kardeş vardır. Büyüğü Halil, küçüğü ise İbrahim'dir. Ortak bir tarlaları vardır iki kardeşin, ne mahsul çıkarsa tarladan bölüşürlermiş. Böyle geçinip giderlermiş. Bir yıl yine harman yapmışlar buğdayı. İkiye ayırmışlar. İş kalmış taşımaya. Halil bir teklif sunmuş;
"İbrahim kardeşim ben gidip çuvalları getireyim sen buğdayı bekle."
İbrahim; peki abi demiş.
Halil çuvalları getirmeye gitmiş, o gidince İbrahim düşünmüş; "Abim
evli çocuklu onun evine daha çok buğday lazım" demiş. Ve kendi payından abisininkine bir miktar atmış.
Halil çuvalları getirmiş;
-Haydi İbrahim ilk sen doldur taşı ambara demiş.
-Peki abi der İbrahim. Kendi yığınından bir çuval doldurup ambara götürür. O gidince Halil düşünür bu defa. Der ki; ben evliyim, çok şükür kurulu bir düzenimde var. Ama kardeşim bekar. O çalışıp para biriktirecek. Ev kurup evlenecek." böyle düşünerek kendi payından atar kardeşininkine birkaç kürek. Velhasıl biri gittiğinde öbürü atar kendi payından onunkine. Bu böyle sürüp gider. Ama birbirlerinden habersizdirler. Nihayet akşam olur karanlık basar. Görürlerki buğdaylar bitmiyor. Hatta hiç azalmıyor bile. Hak Tealâ bu durumu çok beğenir. Buğdaylarına bir bereket verir, bir bereket verirki. Günlerce taşırlar buğdayları, bitiremezler. Şaşarlar bu duruma. Aksine buğdaylar çoğalır. Ambarlar dolar taşar. Bugün bereket denilince, bu kardeşler gelir akla. Bu bereketin adı;                 Halil İbrahim Bereketidir

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.119
  • 52.937
  • 4.119
  • 52.937
# 04 Ara 2021 17:23:30
Öğretmen sınıftaki zeki ama aynı zamanda kıskanç öğrenciye sordu:
"Niçin arkadaşlarını çekemiyor, onların yaptıklarını bozup kavga ediyorsun?"
Öğrenci:
"Çünkü, onların beni geçmelerini istemiyorum. En iyi ben olmalıyım!" dedi.
Öğretmen masasından kalkıp, eline bir parça tebeşir aldı ve tahtaya bir çizgi çekti. Öğrencinin yüzüne bakıp bu çizgiyi nasıl kısaltırsın diye sordu.
Hemen atılan öğrenci, "Çizginin bir parçasını silerim!" dedi.
 Öğretmen bu cevabı kabul etmedi.
Öğrenci biraz daha düşündü ve eliyle çizginin bir bölümünü kapattı. "İşte kısaldı!" dedi. Bu cevap da yanlıştı.
Doğru cevabı alamayacağını bilen öğretmen,tahtaya ilkinden daha uzun çizgi çekti ve "Şimdi birincisi nasıl görünüyor?" diye sordu.
"Daha kısa" dedi öğrenci ve başını eğdi.
"Bilgini ve yeteneklerini arttırarak kendi çizgini uzatman rakibinin çizgisini bölmeye çalışmandan daha iyidir" dedi öğretmen.
Kendinizle yarışın, başkalarıyla değil.

Çevrimdışı gunmetgunduz

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 548
  • 617
  • 548
  • 617
# 04 Ara 2021 18:11:17
10 günlük fiyat değişimleri şöyle:
-10 gün önce 193 bin 900 lira olan Fiat Egea Sedan1.4 Fire Easy fiyatı 10 gün sonra 223 bin 900 lira oldu

-10 gün önce 210 bin 900 lira olan Hyundai i20 1.4 MPI 6 MT Jump fiyatı 10 gün sonra 263 bin 400 lira oldu

-10 gün önce 193 bin 700 lira olan Hyundai i10 1.0 MPI Jump fiyatı 10 gün sonra 240 bin 700 lira oldu

-10 gün önce 214 bin 900 lira olanRenault Clio Joy 1.0 Sce fiyatı 10 gün sonra 247 bin lira oldu

-10 gün önce 231 bin 200 lira olan Toyota Corolla 1.5 Vision fiyatı 10 gün sonra 254 bin 300 lira oldu

Çevrimdışı Harmoni

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.506
  • 17.985
  • 2.506
  • 17.985
# 04 Ara 2021 20:33:39
Bazı insanlar hastalıklarına sıkı sıkı sahip çıkarlar.
"Benim şekerim var!"
"Benim tansiyonum var!"
"Benim kolestrolüm yüksek!"...
BENİM..!!! diyerek, sahip çıkarsanız o hastalık da sizi hayatta bırakmaz!..
Dil neyi çok söylerse, bilinçaltı onu gerçek kabul eder ve beyin gerçekleştirmek için harekete geçer.

Çevrimdışı ilhami_60

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.172
  • 34.384
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.172
  • 34.384
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 05 Ara 2021 14:46:21
Kadının biri,
cömert olduğu söylenen yaşlı bir bilgeye gidip:
- Bu şehirde benden fakir insan yok!. demiş. Bana biraz yardım eder misiniz?
Bilge adam, kadının kucağındaki bebeğin bir ipeği andıran yanaklarını okşayıp öptükten sonra;
- Demek fakirsin!. demiş. Hem de çok fakir. Ama karşılıksız yardım yapmak, âdetim değil!. Eğer yardım istiyorsan, çocuğunun parmağını satman gerekir..
Kadın, önce deli olduğunu sanmış bilgenin. Daha sonra da, kötü bir şaka yaptığını... Ama adam ciddî görünüyormuş.
Kadına bir kese altın uzatıp;
- Ayak parmağına da razıyım!. demiş. Zaten cerrah olduğumdan, O'na acı çektirmem..
Kadın, kanını donduran bu teklif üzerine kaçmayı düşünürken, adam;
- Sadece tırnağını söksem de olur! diye devam etmiş. Biliyorsun zamanla yenisi çıkar.
Kadın, bu ruh hastasına daha fazla dayanamamış. Kapıyı çarpıp uzaklaşırken, adam ardından seslenmiş;
- Nasıl bir fakir olduğunu anlayamadım!
Kucağındaki hazinenin tırnak kadar bir parçasını, bir kese altına değişmiyorsun!
Bazen o kadar başka şeylere yoğunlaşır, kafamızdan sürekli olarak o düşünceleri geçiririz ki, elimizde var olan zenginliklerin farkında bile olmayız.
Sağlık gibi,
Evlat gibi,
Ana - baba,
Kardeş gibi..

Çevrimdışı enes5838

  • B Grubu
  • 265
  • 500
  • 265
  • 500
# 05 Ara 2021 15:15:35
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bazı insanlar hastalıklarına sıkı sıkı sahip çıkarlar.
"Benim şekerim var!"
"Benim tansiyonum var!"
"Benim kolestrolüm yüksek!"...
BENİM..!!! diyerek, sahip çıkarsanız o hastalık da sizi hayatta bırakmaz!..
Dil neyi çok söylerse, bilinçaltı onu gerçek kabul eder ve beyin gerçekleştirmek için harekete geçer.
Şunu insanlara anlatamadık. Kurumsal olarak da bu algı yerleşmiş durumda. Mesela ''Hastane'' yerine ''Şifahane'' demek neden bu kadar zor. Sermaye sahipleri daha fazla kazansın diye insanların sağlığı bile peşkeş çekiliyor.

Çevrimdışı omerf

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.525
  • 9.508
  • 2.525
  • 9.508
# 05 Ara 2021 23:22:43
Dünya üzerinde en uzun deniz kenarına sahip ülke Kanada'dır.

Çevrimdışı omerf

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.525
  • 9.508
  • 2.525
  • 9.508
# 07 Ara 2021 20:26:56
Asker selamının sol elle verildiği hiç bir ülke yoktur.

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.119
  • 52.937
  • 4.119
  • 52.937
# 07 Ara 2021 20:30:55
İSVEÇ HALKI NEDEN ZENGİN?

İsveç'te refah seviyesi yüksektir ama bu sandığınız sebepten dolayı değil. İsveç'teki refah seviyesinin sebebi İsveçlilerin çok para kazanmasından çok İsveçlilerin aşırı derecede tutumlu olması ve hesaplarını bilmeleri.

Türkiye'den bir örnek vereyim. ülkemizde son yıllarda "dışarıda serpme kahvaltı yeme" modası başladı ve bir çok kişi haftasonları boğaz manzaralı kahvaltıcılara gidip 2-3 günlük maaşını tek öğünlük yemeğe veriyor. bunu bir isveçliye söyleseniz kalpten gider.

Volvo'da yöneticilik yapan müdürlerin bile evden tost yapıp getirdiği İsveç'te insanların dışarıda yemek yemesi için özel bir durum olması gerekiyor. birinin doğum günü, evlilik yıldönümü, mezuniyet gibi özel günler dışında neredeyse dışarıda hiç yemek yemiyorlar. işe bisikletle veya toplu taşımayla gidip geliyorlar.

Ailenin bir tane ufak bir arabası oluyor ve bunu mutfak alışverişi yapılacağında filan kullanıyorlar. bir evde sadece oturulan odada ışıklar açık oluyor. bizdeki gibi evde yalnız otururken "ses gelsin de yalnızlık hissetmeyeyim" diye tv'yi açık bırakmıyorlar mesela.

Aldıkları bir paltoyu 10-12 sene boyunca giyiyorlar. ortalama bir isveçlinin kıyafet dolabı içerik olarak ortalama bir türk'ün dolabının 5'te biri kadardır. biz bir giydiğimizi 1 ay giymeyiz ama isveçliler bu konuda gocunmaz. gerekirse 3 günde bir aynı gömleği giyerler. bizdeki gibi her sene cep telefonlarını yenilemiyorlar ve yenilediklerinde de ucuz bir model alıyorlar.

Bizdeki gibi her 2-3 senede bir araba yenilemiyorlar. oturdukları evlerin çoğu tarihi yapılardan oluşuyor ve kimse 150-200 senelik bir binada oturmaktan gocunmuyor. bizde 15-20 senelik binalara bile eski denip burun kıvrılıyor. adamlar çöplerini bile geri dönüşümden geçirip elektrik üretiyorlar. evlerine temizlikçi tutmuyorlar.
Bulaşıklarını elde yıkıyorlar. evde bir şey bozulursa kendileri tamir ediyorlar. volvo ve ikea gibi kendi ülkelerinin ürünlerini saymazsak marka takıntıları yok. karı koca demeden çalışıyorlar. çocuklar bile genç yaşta iş bulup harçlığını çıkartmaya başlıyor.

Evlerdeki mobilyalarda minimalizm on plandadır ve ihtiyaç olunmayan mobilya asla alınmaz. evlerde tam olarak yeterli miktarda mobilya bulunur ama fazlası bulunmaz. ayrıca mobilyalar 20-25 yılda bir yenilenir. bir isveçli 20 yaşında ailesinden ayrı eve çıkıp kendi evine taşındığında aldığı mobilyalarla 40-45 yaşına kadar idare edebilir.
Bizde inanılmaz bir savurganlık var. herkes gösteriş peşinde. herkes rahatına ve konforuna düşkün. herkes en yeni evlerde yaşayıp en iyi arabalara binip çeşit çeşit kıyafet alıp sürekli dışarıda yemek yiyip en yeni telefon modellerini kullanıp en lüks şekilde yaşamak istiyor. kimse hayattaki hiçbir rahatından taviz vermek istemiyor.

İsveç ve kuzey Avrupa’daki diğer ülkelerde refah kültürü var ama bunun sebebi sandığınız şeyler değil. onlar para içinde yüzdükleri için değil tutumlu oldukları için refaha ulaşabildiler.

(alıntıdır)

Çevrimdışı omerf

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.525
  • 9.508
  • 2.525
  • 9.508
# 08 Ara 2021 16:01:07
Alaska bayrağını 13 yaşında bir çocuk tasarlamıştır.

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.119
  • 52.937
  • 4.119
  • 52.937
# 08 Ara 2021 23:04:01
...

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.230
  • 222.966
  • 28.230
  • 222.966
# 09 Ara 2021 11:53:33
❤❤❤
Bir kimsenin karısına evde yardım etmesi Allah’ın gazabını kaldırır.
💜
Hayırlarını ve derecesini artırır.
💛
Evinde hizmet görüp, bundan utanmayan kimsenin adı şehitler defterine kaydedilir.

Gece ve gündüz Cenab-ı Hak ona şehit sevabı ihsan eder.
💜
Her bir adımı başına bir hac bir umre sevabı verilir ve
💛
Vücudunda bulunan tüylerin sayısınca Cennette ona bir şehir ihsan olunur.”

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK