Çocukları Tehditle Eğitmek

Birçoğunuzun tahmin edeceği üzere anne-babaların çocukları eğitirken en sık kullandığı yol emir ve tehdittir. Bununla istediğimizi yaptırmayı başaramaz isek ardından maalesef şiddet gelir.

Eğitimli-eğitimsiz milyonlarca anne-baba, çocuklarını eğitirken çoğu zaman bilerek veya bilmeyerek tehdide başvururlar.

Çocukluğumuzda hepimizin en sık duyduğu sonra da çocuklarımıza en sık söylediğimiz cümleleri hatırlayalım isterseniz.

Yemeğini hemen bitir bitirmezsen… dedikten sonra ardına çeşitli tehditler sıralanır. 
Hasta olursun, seni doktora götürürüm iğne yapar, babana söylerim, seni parka götürmem, ……… vs.

Sadece yemek mi, elbette hayır. Neredeyse her konuda yaşarız bu vahim tabloyu.

Çabuk uyu, uyumazsan ….
Uslu dur, durmazsan…
Çabuk sus, susmazsan…
Ağlamayı kes, kesmezsen…….
Dişini fırçala, fırçalamazsan……
Eve gel, gelmezsen……
Ödevinin yapmaya başlamazsan…….
Televizyonu kapamazsan…, 
Üzerini kirletirsen…….
Bilgisayarın başından kalkmazsan……..
İlacını içmezsen…….
………..saymakla bitmez bu tehditler.

Tehditlerimizin çoğu korkutmaya yöneliktir. Bir kısmı da çocuğu sevdiği bir şeyden mahrum bırakmaya.

Burada durun ve kendinizin de bu sözleri söyleyip söylemediğinizi bir düşünün.

Normalde yapması gereken işleri hep bir şeylerden korkutularak veya sevdiği bir şeyden mahrum bırakılmak endişesiyle yapan bireyin psikolojisi ileride nasıl olur acaba? Hiçbir anne-baba bunu yeterince düşünmez. Tek amaçları o an istedikleri şeyi çocuğa yaptırabilmektedir. Oysa bu tehditlerin çocukların geleceği açısından ne gibi bir etki yaratacağı hesaba katılmalıdır. Örneğin arkadaşlarıyla oyun oynadığı ve eve geç kaldığı için babasına söylenip canına okunmakla eve getirilen bir çocuk, erişkin olduğunda yani artık ona kızacak bir babası kalmadığında akşamları evine zamanında gitme sorumluluğunu taşıyabilir mi? Anne-baba bunu pek düşünmez.

Sevgili anne babalar, Bir çocuğu sürekli tehdit ederek eğitmeye çalışmak yanlış bir yöntemdir. Tehditle, iyi beslenme alışkanlığı, düzenli olma alışkanlığı, temizlik alışkanlığı veya planlı çalışma alışkanlığı kazanmış birini hayatımda hiç görmedim. Tam tersine çocukluğunda tehditlerle bazı istekleri engellenen bireylerin büyüyünce bu yanlış davranışlara daha meyilli olacaklarını düşünüyorum. Örneğin hep tehditle odasını toplaması sağlanan bir çocuk büyüyüp ebeveyn kontrolünden çıktığında sürekli dağınık olacaktır.

Çocuklarımızı sürekli tehditle eğitmeye çalışarak iyilik yaptığımızı zannederken aslında onlara kötülük yapmıyor muyuz! Siz ne dersiniz?

Ebeveynler “o zaman ne yapalım?” sorusunu soracaklardır. Bir örnekle yol göstereyim.

Çocuğunuzu parka götürdünüz, sırada bekleyenler olduğu halde salıncaktan inmek istemiyor. Onu indirmek için “çabuk in yoksa bir daha seni parka getirmem” diyerek tehdit etmenin ona zerre kadar faydası olmaz. Bunun yerine ona “Parka gelen diğer çocukların da salıncağa binme hakkı olduğunu, bu nedenle artık inmesi gerektiğini, beklerse sıra kendisine geldiğinde yeniden binebileceğini” söyleyerek salıncaktan indirmelidir. Böylece çocuğunuza “eşitlik, adalet, başkalarının hakkına saygı, bir hakkı elde edebilmek için bekleme, sabretme" gibi bir çok güzel davranış kazandırmış olursunuz.

Lütfen çocuklarımızı tehdit etmeyelim!

 

Doğan Ceylan

Maarif Müfettişi

  • 6 5
  • 29 Temmuz 2019 06:40 4.821
  • Aktif Haberler
  • dürüst
    02 Ağustos 2019 03:23
    0 0
    yazı sahibi çocuğu oyun hamuru gibi sadece sözle şekillendirebileceğini düşünmüş. tehtid taraftarı değilim ama oyum hamurunda bile merdane makas, çeşitli şekil verici çubuklar kullanılıyor. Elinle şekil veremediğine bu araçlarla şekil veriyorsun. Yani sadece sözle kaç çocuğu eğitebilirsiniz? Şu şımarık , üniversite sınavında sıfırın altında puan alan nesil, harçlık vermediği için annesini döven, türlü kötü alışkanlıkları olan nesil maalesef bu yazıdaki anlayışla çocuklarını eğitenlerin eseri. çocuğunu gerçekten seven, disiplini ve sevgiyi birleştirenler gurur duyulacak çocuklar yetiştiriyor. Müfettiş arkadaş nasıl yetişmiş merak ettim şimdi.
  • denizbeyaz
    02 Ağustos 2019 02:16
    1 0
    Buradaki kaygıyı bir yana bırakıp size daha büyük bir tehlikeden bahsedeyim. Çocuğun evde anne babadan hiçbir eğitim almaması. Ne şekilde olursa olsun kısatlanmayan o evin prensi, prensesi kıvamında bir muamele gören çocuklar... Evet, eğitimi sosyoekonomik seviyesi ne olursa olsun şu anda yetişen çocukların büyük bir kısmı bu şekilde yetiştiriliyor. Adına da özgürlükçü anlaşış deniliyor. Bunu bu şekilde adlandıranlar arasında da veli davranışlarından işini yapamaz hale gelen meslektaşlarımız da bulunmakta. Öyle bir haldeyiz ki çocuklar evde gecenin geç saatlerine kadar gürültü yapmakta. Birbirlerine, hayvanlara ve kendinden büyüklere inanılmaz acımasız tavırlar almaktalar. Hal böyleyken buna müsaade eden ailenin de komşuya, doğaya, diğer insanlara saygı diye bir kaygıyla davranmaları zaten beklenemez.
    Bu şekilde büyüyen ilk neslin ergenlik çağına girdiği dönemlerdeyiz.
    Liselerde hatta ortaokulda bazı yerlerde daha ilköğretimde eğitim gören öğrencilerin sergiledikleri davranışlar elimizdeki genç nüfus potansiyelinin nasıl heder olduğunun en büyük kanıtı.
    Artık evde ailede en çok sözünü geçiren ailenin alacağı kararları belirleyenler çocuklardır. Burada bahsettiğim ailelerin alacakları kararları yaşayacakları yeri seçmede çocuğu baz alarak yapılan seçimler değildir.
    Burada bahsettiğim evde evladının iyiliği için çevre düzenlemesi yapan aile davranışları değildir.
    Burada bahsettiğim ailenin çocuğun sınır tanımayan davranışlarını cesaretlendirmesi. Her istediğini ama her istediğini önünde sonunda ona vereceği imajını oluşturmasıdır.
  • mbebek
    01 Ağustos 2019 23:19
    2 0
    Valla biz böyle büyüdük hic bi sey olmadı abartiyorlar her zamanki gibi. Eskiden egitim kitaplarinda bile büyük anne kurali olarak geçerdi bi benzeri şimdi ne olduysa yanlış oldu.
  • toprakana
    31 Temmuz 2019 21:53
    10 0
    Eskiden bu yöntemlerle yetiştirilen bireyler şu an toplumun en sorunsuz insanları , ne zaman ki eğitimde öğrenci merkezli yaklaşımlar adı altında yanlış uygulamalar ön plana alındı ne sevgi ne saygı ne sorumluluk ne de eğitim kaldı , eskiler yeri geldi tehdit edildi yeri geldi engellendi ama yeniler bunların hiçbirini görmedi şimdi soruyorum eskiler mi iyiydi yeniler mi ? Bunun cevabını verirsek yukardaki yazının doğru mu yanlış mı olduğunu kavrayabiliriz hangi yöntem nasıl birey yetiştirdi bunu anlamak gerek ...
  • farukteke
    31 Temmuz 2019 15:36
    0 0
    Sonu tam beni anlatmış aynen. Küçümlüğümde öyle tehditler duymadım saldım çayıra mevlam kayıra. :)
  • eren_87
    31 Temmuz 2019 13:57
    3 0
    Evet olmasi gereken anlatildigi gibi,ama maalesef boyle olmuyor. Bazi cocuklara bu yontem islemiyor.
  • UMUT ay
    30 Temmuz 2019 11:28
    7 2
    Yapilmayacaklar uzun uzun anlatılmış da yapılacaklara dair örnek bence az kalmış... Başka ne yapalım?
  • ecrinh
    30 Temmuz 2019 01:08
    13 0
    Güzellikle anlatmamıza rağmen ısrarla ayni davranışı sürdüren çocuklar karşısında ne yapmalıyız bir de bunun cevabını verseler keşke
  • harovan
    29 Temmuz 2019 15:44
    7 0
    İlçe milli eğitim müdürü bize de demişti: Bu öğrencilerin notlarını sınırda bırakırsanız... ". Demek ki çocuk gibi görüyordu :) Bu da başka bakış açısı.
  • delininbiri
    29 Temmuz 2019 10:52
    11 0
    Biz öğretmenler bunu müfettişlerden çok gördük. Hepsi demeyeyim ama çoğundan duyduğumuz," bir daha geldiğimizde bunu böyle böyle yapmazsan" vb cümleler.
  • @hmet
    29 Temmuz 2019 10:37
    7 0
    Aynısını uyguluyorum. Ama hiç bir işe yaramıyor. Sonunda ağlayan bağıran ve eve dönmek zorunda kalan bir çocuk
  • php_korsan
    29 Temmuz 2019 09:39
    9 0
    Sayın hocam bırakın bunu okul servislerinde güvenlik konusu 3 eylül 2020ye ertelendi.Boylesine önemli bir konu ertelenebilir mı?
  • Unexpected
    29 Temmuz 2019 09:33
    6 0
    Bunu sadece anne baba degil herkes yapiyor. Polis, avukat, doktor, siyasetci, otoparkci, ogretmen....
UYARI: Yayınlanan haberler, Egitimhane.Com'un görüşlerini yansıtmaz. Yazılan yorumlar, onaylanmış olsalar bile yazanın sorumluluğundadır.

Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK