Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kadrolu İle Sözleşmeli Öğretmen Ayrımını Kaldırıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kadrolu öğretmen ile sözleşmeli öğretmen ayrımını ortadan kaldırıyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki 20. Milli Eğitim Şurası'na katıldı.

Şura'nın hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, icrasına öncülük eden Milli Eğitim Bakanlığı ile Bakan Mahmut Özer ve ekibini, Şura'ya destek veren tüm kurumları tebrik etti.

Erdoğan, değerli fikirleriyle, öneri ve tenkitleriyle şuraya katkı yapacak tüm katılımcılara teşekkürlerini iletti.

Şura'nın en geniş katılımla eğitimin tüm paydaşlarını buluşturan kuşatıcı bir anlayışla gerçekleştirilmesine önem verdiklerini belirten Erdoğan, Bakanlığın da Şura hazırlık çalışmalarını bu hassasiyetle yürüttüğünü memnuniyetle gördüklerini söyledi.

Gerek çevrim içi toplantılar gerekse çalıştaylar vasıtasıyla önerilerini paylaşan tüm uzmanlara, eğitimcilere sivil toplum kuruluşlarına ve meslek örgütlerine buradan şükranlarını sunan Erdoğan, bugüne kadar 19 kez düzenlenen Şura'nın, milli eğitim camiası ile öğrenci, öğretmen ve veliler açısından faydalı, verimli, önemli tavsiye kararlarının alındığı bir mecra olduğunu anlattı.

[Grafik: TRT Haber]

"Eğitim öğretim meselemize çok daha geniş, çok daha vizyoner bir anlayışla yaklaşmamız gerekiyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğitimde fırsat eşitliği ana teması altında toplanan 20. Milli Eğitim Şurası da inşallah önümüzdeki döneme dair yol haritası niteliğinde kararların alınacağı bir toplantı olacaktır. Şura sonuçlarının güçlü eğitim, güçlü Türkiye mücadelemizde bizlere rehberlik edeceğine yürekten inanıyorum." diye konuştu.

Dünyanın yeni teknolojilerin devreye girmesi ve iletişim imkanlarının yaygınlaşmasıyla tarihi bir dönüşüm geçirdiğine işaret eden Erdoğan, imkanlarla beraber risklerin, fırsatlarla beraber tehditlerin de küreselleştiği bir zaman diliminin yaşandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Koronavirüs salgını sebebiyle sadece son 2 yılda şahit olduklarımız bize bu gerçeği hem de çok acı şekilde tekrar hatırlatmıştır. Çin'de ortaya çıkan ve kısa sürede Afrika'dan Karayipler'e kadar dünyanın tamamına yayılan salgın, coğrafi konumu, gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun tüm insanlığın aynı gemide olduğunu bir kez daha göstermiştir." dedi.

[Grafik: TRT Haber]

Bu süreçte sağlık, eğitim ve üretim başta olmak üzere her alanda güçlü altyapıya sahip olmanın öneminin de görüldüğünü dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gelişmiş devletler dahil pek çok ülke, temel sağlık hizmetlerinde bile ciddi sorunlar yaşarken hamdolsun biz hiçbir insanımızı sahipsiz bırakmadık. Herkesin içine kapandığı bir dönemde dinamik bir süreç yönetimiyle ülkemizde ekonomik hayatın durmasına müsaade etmedik. Teknolojinin sağladığı imkanlardan istifade ederek, yüz yüze ve uzaktan eğitim faaliyetlerimizin kesintiye uğramasına izin vermedik. Üretimden ticarete, turizmden kamu düzenine tüm alanlarda kendi önceliklerimiz, kendi politikalarımız çerçevesinde süreci başarıyla yönettik. Salgınla mücadelede yakaladığımız başarıyı, salgın sonrası dönemde daha da artırarak devam ettirmek istiyoruz. Bunun yolunun da eğitimden, eğitim öğretimde kaliteyi artırmaktan geçtiğini biliyoruz. Burada elbette sadece altyapıyla ilgili atılacak adımlardan bahsetmiyorum. Eğitim öğretim meselemize çok daha geniş, çok daha vizyoner bir anlayışla yaklaşmamız gerektiğine inanıyorum."

Dünyadaki değişimin de Türkiye'deki dönüşümün de görmezden gelinemeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gençlerimize sadece dünün dünyasından, dünün Türkiye'sinden, dünün meselelerinden yola çıkarak bir ufuk kazandıramayız." diye konuştu.

Hazreti Ali'nin, "Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların yaşayacağı çağa göre yetiştirin." sözlerine atıf yapan Erdoğan, "Zira günümüzün öğrencilerini dünün öğrencileri gibi eğitmeye, yetiştirmeye kalkarsak istikbalimizin elimizden kayıp gitmesine mani olamayız." değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iletişimin, teknolojinin, farklı bilgi kaynaklarının hayatın merkezine bu kadar oturduğu dönemde tek sesli, tek boyutlu bir eğitimin sürdürülemeyeceğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Merkezinde, makbul vatandaş yetiştirmenin olduğu bir eğitim öğretim sisteminin bizi geleceğe taşıması zaten mümkün değildir. Hayatın her alanında olduğu gibi eğitim öğretimde de başarının anahtarı düşünmek, analiz etmek, hazır cevaplarla yetinmeden sorgulamaktır. Analiz yapabilen, merak eden, motivasyonu yüksek, özgüven sahibi, bilgili, erdemli ve vicdanlı gençler, aydınlık yarınlarımızın da teminatıdır.

Gençlerimizi, çocuklarımızı bu hedeflere ne kadar yönlendirebilirsek, bu değerlerle ne kadar donatabilirsek eğitimde de o derece başarılı olabiliriz. Maarif davamızın öncülerinden merhum Nurettin Topçu bu hususu şöyle anlatmaktadır. 'Bir neslin kurtuluşunu ancak maarifinin yükselmesinde aramak lazımdır. İlkokuldan üniversiteye kadar maarifin bütün basamaklarında bin yıllık millet iradesiyle 1400 yıllık millet karakteri yaşatılırsa bizim olacaktır.' Evet, bir taraftan köklerimizle bağımızı güçlü tutarken diğer taraftan da gözümüzü ufuktan ayırmadan bu süreci yönetmemiz ve yürütmemiz önemlidir.

Bu bakımdan ne kimliğimizi, karakterimizi, aslımızı inkar gibi bir yanlışa düşeceğiz ne de şanlı mazimizin parıltılarıyla kendimizi avutacağız. Mevlana'nın bilgelikle bezenmiş hikayelerini, Yunus'un ahlakı ve irfanı esas alan şiirleriyle harmanlayacağız. Hacı Bektaş-ı Veli'nin izinden yürüyecek, Yesevi'nin hikmet pınarından besleneceğiz. İşte bu anlayışla, eğitim öğretim başta olmak üzere her alanda maziden atiye sağlam muhkem köprüler kurmanın gayretinde olacağız."

"Yardımcı kaynaklar, Bakanlığımız tarafından hazırlanıyor"

Erdoğan, 19 yıl önce ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiklerinde en çok ehemmiyet verilecek dört alandan birinin eğitim olduğunu ilan ettiklerini hatırlattı.

Aradan geçen süre zarfında millete verilen diğer tüm sözler gibi bunu da gerçeğe dönüştürmenin gururunu yaşadıklarını dile getiren Erdoğan, hazırlanan tüm bütçelerde en yüksek payın eğitime ayrıldığını belirtti.

Bu sene merkezi yönetim bütçesinin yüzde 15,7'sini eğitime ayırarak toplam tutarı 274 milyar 385 milyon lira olarak belirlediklerini aktaran Erdoğan, derslik sayısının 343 binden 601 bin seviyesine çıkarıldığını, ülkenin dört bir yanının modern eğitim kurumlarıyla donatıldığını kaydetti.

Erdoğan, 2002'den bugüne kadar 713 bin 625 öğretmenin öğrencileriyle buluşmasının sağlanarak okulların kadro ihtiyacının giderildiğini dile getirerek, ülkede faal olarak görev yapan öğretmenlerin yüzde 73'ünün AK Parti iktidarı döneminde atandığını ifade etti.

İnşa edilen derslikler ve atamalar sayesinde öğretmen başına düşen öğrenci sayısının OECD ortalamasını yakaladığını vurgulayan Erdoğan, "İnsanımızın hafızasında derin yaralar açan 8 yıllık kesintisiz eğitim yerine 4+4+4 olmak üzere zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardık. Evlatlarımıza çok geniş bir yelpazede kendi kabiliyetlerine ve isteklerine uygun dersleri seçme imkanı getirdik. Bugün artık isteyen her öğrencimiz, ülkemizdeki tüm okullarda mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'i ve Peygamberimizin hayatını öğrenebiliyor." değerlendirmesini yaptı.

Ders kitaplarının öğrencilere ücretsiz dağıtıldığını ve sene başında ailelerin büyük bir sıkıntıdan kurtarıldığını dile getiren Erdoğan, öğrencilerin ve velilerin artık ders kitabı peşinde koşmadığını kaydetti. Erdoğan, öğrencilerin okulun ilk gününde ders kitaplarını sıralarında hazır bulduğunu söyledi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şu anda bu salonu tıklım tıklım dolduran kardeşlerim iyi bilirler. Tabii 18 yaş altı veya 18-30 yaş grubu bunu bilmeyebilir. Biz teksir notlarıyla okuduk. Teksir kağıtlarıyla okuduk. Teksir makinelerinden o mürekkebin dağıldığı, almak isteyip de abilerinizden alamadığınız o notlar bizim için bir felaketti. Paramızı verip almak isterdik, üst sınıflardaki abilerimiz bize o teksir notlarını vermezlerdi. Kırtasiyeci dükkanından kitap almak için sıraya girerdik bir hafta, 15 gün sonraya bize kitap veyahut defter için gün verirlerdi.

Biz bunları yaşadığımız için dedik ki artık bu nesle bunu yaşatmayacağız. Sıraların üzerine okullar açılırken kuşe kağıtlardan kitapları koyduk. Aynı acıyı bu nesil yaşamasın istedik. Şu anda bunu biz bu nesle yaşatmıyoruz.

Özellikle alt gelir grubundaki vatandaşlarımıza yük olmaya başlayan yardımcı kaynak meselesini de çözüme kavuşturuyoruz. Yardımcı kaynaklar, Bakanlığımız tarafından hazırlanıyor ve evlatlarımıza yine ücretsiz şekilde dağıtılıyor."

"Kızlar erkeklerden daha fazla oranda eğitimden faydalanmaya başladı"

Okul öncesi eğitimin süratle yaygınlaştırıldığını anlatan Erdoğan, mesleki eğitimde bir süredir yürütülen seferberliğin şimdi okul öncesi eğitime teşmil edildiğini kaydetti.

Erdoğan, "Büyük şehirlerimizde eksikliği hissedilen okul öncesi eğitim kurumlarının sayısını daha da artırmayı hedefliyoruz." dedi.

İlkokuldan üniversiteye kadar eğitim öğretimin her kademesinde atılan diğer önemli adımın da kız çocuklarının önündeki engellerin kaldırılması olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bu ülkede sözde ilerici ve özgürlükçü ama özde faşist ve jakoben kesimlerin en çok hışmına uğrayanlar kadınlarımız ve kızlarımız olmuştur. Üniversite kapılarına kurulan ikna odaları, bu zihniyetin gerçek yüzünü gösteren utanç vesikalarından biri olarak hafızalara kazınmıştır. Anne-babalar gerektiğinde ceketlerini satıp kız çocuklarını okutmak istediğinde maddiyattan önce bu zihniyetin yasakçı tavrıyla karşılaşmıştır." değerlendirmesini yaptı.

Erdoğan, 2007'de 18-22 yaş erkeklerin net yükseköğretim okullaşma oranının yüzde 22,4 ve 18-22 yaş kızların oranının ise yüzde 19,7 olduğunu anımsattı. Bu oranın erkekler için yüzde 40,5'e, kızlar için yüzde 46,3 düzeyine yükseldiğini belirten Erdoğan, AK Parti iktidarı döneminde kızların erkeklerden daha yüksek oranda eğitimden faydalanmaya başladığını söyledi.

AK Parti iktidarından önce Türkiye'de kadın öğretmen oranının yüzde 50'nin altında olduğunu, bu oranın yüzde 60'ı bulduğunu ifade eden Erdoğan, artık öğretmenler odasından tıp fakültelerine, barolardan siyasete kadar her alanda kadınların daha çok temsil edildiğini dile getirdi.

Erdoğan, kız çocuklarının eğitim oranının yükselmesiyle birlikte kadınların, hayatın farklı kulvarlarında üstlendikleri rollerin de artacağını belirtti.

"Öğretmenlerimiz, eğitim sistemimizin temel yapı taşlarıdır"

Türkiye'nin sadece tarihiyle, medeniyet değerleriyle, kültür birikimiyle değil potansiyeliyle, hedefleriyle, vizyonuyla da büyük bir ülke olduğunun altını çizen Erdoğan, bu hedeflere ulaşabilmek için eldeki en kıymetli hazinenin çocuklar ve gençler olduğunu kaydetti.

Erdoğan, kendisine emanet edilen mücevheri bir kuyumcu titizliğiyle işleyerek taşı elmasa çevirenlerin ise öğretmenler olduğunu söyledi.

Öğretmenliğin sadece eğitim-öğretim sürecinde edinilen bilgileri sınıfta öğrencilere aktarmak anlamına gelmediğini anlatan Erdoğan, öğretmenliğin bilginin yanında tecrübe ve irfanla çocukları, gençleri geleceğe hazırlama mesleği olduğuna işaret etti.

Erdoğan, öğretmenin evladı gibi gördüğü öğrencilerine sadece öğretmediğini, aynı zamanda değer kazandırdığını, ufuk çizdiğini, iyiyi, doğruyu ve güzeli gösterdiğini dile getirdi.

Öğretmenin yalnızca akla hitap etmediğini, kalbe ve duygulara da hitap ettiğini ifade eden Erdoğan, öğretmenleri, eğitim sisteminin temel yapı taşları, istikbalin de mimarları olarak gördüklerini kaydetti.

Öğretmenlere iki müjde

Bu doğrultuda son 19 yılda tarihi nitelikte pek çok adım attıklarının altını çizen Erdoğan, "Türkiye ekonomisi güçlendikçe ortaya çıkan katma değerden diğer meslek gruplarıyla birlikte öğretmenlerimizin de faydalanmasını sağladık." dedi.

Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde açıkladıkları ve çalışmaları tamamlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu kısa sürede Meclis'e sunacaklarını bildirdi.

Erdoğan, Öğretmenlik Meslek Kanunu'yla getirilecek yenilikler ile öğretmenlere verilecek yeni haklara ilişkin şunları kaydetti:

"Bu çalışma, öğretmenlerimizin mevcut haklarına ilaveten yeni mali, sosyal ve özlük hakları da sağlayacaktır.

Öğretmenliği kariyer mesleği olarak tanımlayarak, adaylık, öğretmenlik, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik alanlarında hakları, görevleri ve sorumlulukları da netleştiriyoruz.

Aynı şekilde öğretmenlikte adaylık kaldırma sınavını artık bir kenara bırakıyoruz, bunun yerine öğretmenlerin mesleki gelişmeleri temelinde bir program uygulayarak adaylarımıza destek olacağız.

Öğretmenlikte 10 yılını doldurmuş öğretmenlerimize uzman öğretmenlik imkanını getiriyoruz. Eğitimlerini tamamlayan ve yapılan sınavdan başarıyla geçen uzman öğretmenlerimiz, hem bir derece alacaklar, hem de maaşlarında 1000 lira artış olacaktır.

Yüksek lisans yapmış öğretmenlerimiz ise sınavdan muaf tutulacaktır. 10 yıllık uzman öğretmenler, eğitimlerini tamamlayıp sınavda başarılı oldukları takdirde başöğretmen unvanı ile görev yapacaklardır. Yine bu öğretmenlerimize ilave bir derece verecek, ayrıca maaşlarında da 2000 lira artışa gideceğiz.

Doktora yapmış öğretmenlerimiz ise bu sınavdan muaf tutulacaktır. Böylece öğretmenlerimize kariyer basamaklarında ilerleme imkanı sunarken lisans üstü eğitim için de çok önemli teşvikler vereceğiz.

Bunun yanı sıra birinci derecedeki öğretmenlerimizin ek göstergelerini daha önce söz verdiğimiz şekilde 3600'e çıkarıyoruz.

Ayrıca sözleşmeli öğretmen ile kadrolu öğretmen ayrımını da ortadan kaldırıyoruz. Mecburi hizmet hariç özlük hakları, atamalar, mazeret tayinleri başta olmak üzere sözleşmeli öğretmenlerimiz kadrolu öğretmenlerimizle aynı haklara sahip olacaklar."

 

  • 4 36
  • 01 Aralık 2021 19:19 9.611
  • Aktif Haberler
  • filiz_07
    03 Aralık 2021 20:33
    4 0
    A Haber’e bakıyorum maaşım 7500.
  • hamurcu38
    02 Aralık 2021 22:33
    9 2
    Oooo hocam hadi yine iyisiniz..keşke ben de öğretmen olsaydım..diyenlerin ağzına yine bir parmak bal çalındı biraz daha yüksek sesle konuşabilsinler diye..öğretmenliğin dışı onu,içi beni yakar haberi yok..
  • adaletlazım
    02 Aralık 2021 21:23
    7 2
    Altta arkadaş ne güzel özetlemiş. Doktora verilen zamdan az alan bir meslek artık öğretmenlik. Bu hale getirenlere yaziklar olsun.
  • SUMERA06
    02 Aralık 2021 19:11
    11 3
    Bir tek öğretmene sınav var zam için...Allah aşkına başka hangi meslekte var bu...
  • e.ogretmenim
    02 Aralık 2021 17:55
    8 2
    @harabeyim yazdığı yoruma ithafen. İroni içerir.

    Şşşşşşşş uyandırma milleti
    1. Onların sayısı bizden az
    2. Onlar yurtdışına gidiyor küsünce
    3. Onlar açlık sınırının altında yaşayamaz
    4. Bunların hepsi göz boyama gerçekte böyle bir şey olmayacak.
    5. İsteyenin bir yüzü kara vermeyenin heryersi
    6. Biz öğretmenler cefakar, kutsal ve değerli bir mesleğin mensubuyuz.
    7. Onlarda hipokrat var eee biz öyle biliyoruz.
    8. Sonuçta yine yeniden develüve olur yine buna benzer şeyler gelir de biz görmeyiz
  • adanadas
    02 Aralık 2021 16:05
    4 1
    Yazıklar olsun.
  • harabeyim
    02 Aralık 2021 15:24
    23 2
    Doktora, milletvekiline diğer çalışanlara zam yaparken neden sınav yok da öğretmene gelince sınav var anlamış değilim. Üniversite sınavını, kpss sınavını başarı ile geçmiş mesleki eğitimini tamamlamış ve bu mesleğe yıllarını vermiş bir öğretmene uzmanlık ve başöğretmenlik için neden sınav yapılır? Sınavı geçersen 1000 TL parayı alırsın diye milletin aklıyla neden alay edilir? Bu habere sevinen meslektaşlarım olacaktır elbette ama sınavsız olmuyor mu? Meslekteki deneyime göre yapılamaz mı? Ayrıca öğretmenleri düz öğretmen, uzman öğretmen başöğretmen diye ayrıştırmak hiç mantıklı değil. İyi öğretmen, kötü öğretmen, yetersiz öğretmen diye ayrım yapılmayacak mı? İlerleyen zamanlarda okullarda veliler öğretmenleri buna göre seçmek istemeyecek mi? gibi onlarca soru ve sorunlar ortaya çıkacak...
  • 15arda
    02 Aralık 2021 13:36
    12 3
    Doktorlar sınava girmeden alır öğretmene sınav şartı getirirler bu kadar olmaz
  • delidumrul
    02 Aralık 2021 11:56
    21 1
    Bir öğretmenin maaşı,uzman doktora yapılan 5000 tl lik ZAM kadarsa yazıklar olsun.
  • sultan.95
    02 Aralık 2021 11:27
    7 3
    Benim gibi eşinden 1500 km uzakta sözleşmeli olarak görev yapan pek çok arkadaşın bunu merak ettiğini düşünüyorum. Sadece soru sordum çarpılar anlamsız geldi… tabi bu durum kadroluları ilgilendirmediği için!!!
  • 131981
    02 Aralık 2021 09:41
    13 3
    Eskiden kadrolu ve vekil öğretmenlik vardı.
    Kadrolu, sözleşmeli, ücretli vb. öğretmenlikleri çıkaran sizlersiniz, kaldıran/kaldıracak da sizlersiniz. Ayrıca yöneticilikte mülakatı da getiren sizlersiniz. Bu yenilik mi?
    Bu ülkede geleceği inşa eden öğretmenlerin maaşı en yüksek meslek grubu olmalıdır. Ayrıca cahiller içinde insanlara verilen değer parayladır.
    Demek seçim var.
  • yahsiman
    02 Aralık 2021 08:47
    9 0
    Şura kararları, tavsiye niteliğindedir uygulanmasını beklemiyorum.
    senelerdir bu şura.larda olumlu kararlar alınır bir çoğu da havada kalır.
    ben zam falan da istemiyorum. şu ekonomiyi düzeltsinler yeter
  • omala
    02 Aralık 2021 08:37
    14 1
    Cekli,caklı cümleler tez zamanda unutulur,hem de bir avantaj yok.Ayrıca şak diye 5000 alanları alkışlıyorum. Hem de ekonomik sıkıntı herkesi etkiliyor da pratisyen ile uzman doktoru niye %100 farklı etkilemiş?
  • arslanuugur
    01 Aralık 2021 23:51
    11 2
    Bu Şura toplantılarında yıllardır hep öğretmeni sevindirecek kararlar çıkar ama hepsi havada kalır. Bu da onlardan biri sadece pek ümitlenmeyin bence. Tek farkı cumhurbaşkanı tarafından ifade edilmesi.
  • tarkan61
    01 Aralık 2021 23:43
    28 1
    Işin ilginc trajik yanı ,doktorlara yapilan ek zam ? yeni baslayan ögretmenin maasindan fazla ! Nasıl bir adalet anlayışi...? Öğretmen bu kadar mı değersiz ...
  • barca43
    01 Aralık 2021 23:11
    11 7
    Maaşta artış için sınavı geçmek zorundasın yok öyle havadan para!!!
  • enes5838
    01 Aralık 2021 22:37
    47 3
    Bu duruma itiraz edip tüm öğretmenlerin hakkını aramak yerine bin lira daha fazla alayım da diğer öğretmenlere cakas atayım diye sınava çalışmaya başlayanlar vardır. Biz böyle bir camiayız. Her şeyi yaparlar bize.
    Çok pişmanım öğretmen olduğuma. Hele sınıf öğretmeni olduğuma bin pişmanım. Köylere kendi aracımla gidip evinin yanındaki adamla aynı maaşı aynı hizmet puanını almak için öğretmen olmuşuz. Odasında pinekleyen bazı branşlardan daha az ek ders almak için öğretmen olmuşuz. En çok çabayı harcayıp okulun her işini yapıp daha az ücret almak için sınıf öğretmeni olmuşuz.
    Allah sorsun hesabını.
  • sultan.95
    01 Aralık 2021 22:34
    1 13
    Ocaktaki özür grubuna yetişir mi acaba bu ayrımın kalkması??
  • ermann
    01 Aralık 2021 22:29
    9 2
    Bu yazıyı uzun uzun koymanıza gerek yoktu.Zaten özeti boş....
  • carpediem03
    01 Aralık 2021 22:24
    13 1
    Kadrolu sözleşmeli ayrımı kalkınca umarım hepimizi sözleşmeli yapmazlar.
  • halisane42
    01 Aralık 2021 22:14
    29 2
    Ortaya bir laf at, öğretmenler tartışadursun, halk da öğretmene "Reis size kadro/sözleşme/zam vb. birçok hak verdi, köşeyi döndünüz." diyedursun, beyinler bu tür haberlerle işgal ediledursun, gündem türlü şekillerde değiştirilsin, dikkatler başka yöne kaysın, zaman aksın, bu arada USD/gram uçsun, halk günden güne fakirleşip sefalete mahkûm olsun, neticede elde avuçta somut bir şeyler olmasın, sadece laf olsun torba dolsun..!
  • Petrucci
    01 Aralık 2021 21:51
    39 3
    Öğretmene çay kaşığıyla diğerlerine kepçeyle. Ama biz öyle bir camiayız ki müstehak bize. 1000 lira için şimdiden oturup sınava hazırlanmaya başlarlar.
  • kont142
    01 Aralık 2021 21:29
    4 18
    Hayırlı olsun
  • serkanakar
    01 Aralık 2021 21:18
    7 6
    Bunun yanı sıra birinci derecedeki öğretmenlerimizin ek göstergelerini daha önce söz verdiğimiz şekilde 3600'e çıkarıyoruz
    Tam olarak neyi ifade ediyor.
  • auset35
    01 Aralık 2021 21:09
    28 4
    Dağ fare bile doğurmadı ya. Attılar ortaya bir iki laf o da ayrışmadan başka bir şeye yaramayacak. Kaldık yine bir kuru maaşa gerisi boş laf iş yükü..
    Ama bize müstehak arkamızda duracak kimse yok biz de birlik olamıyoruz
  • göbekligeneral
    01 Aralık 2021 21:09
    29 4
    o zaman neden iki defa sözleşmeliği öğretmenliği getirdiniz?2011'de bir gecede sözleşmeliği kaldırıp yine 5 yıl sonra öğretmenleri sözleşmeli yaptınız?2011 ve 2023 seçimleri için mi?
UYARI: Yayınlanan haberler, Egitimhane.Com'un görüşlerini yansıtmaz. Yazılan yorumlar, onaylanmış olsalar bile yazanın sorumluluğundadır.

Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK