Doğuda Öğretmen Olmak..

Ülkenin zor şartlarında görev yapmayıp, doğuya atanmadan , affa uğrayıp ohh diye sevinen arkadaşlar öğretmenim diye sevinmesinler 22 yaşında körpecik öğretmen olduğuma bile sevinemeden ailemden uzakta mesleğin tecrübesizliğiyle dağın başında bir okulda herşeyin üstesinden gelebilen bir öğretmen oldum.Eş durumu ile ancak batıya geldim.Geldiğimde buradaki yeni öğretmenlere göre 10-20 yıllık  tecrübeli gördüm kendimi. Doğu- batı ayrımı yapmadan asker polis nasıl gidiyorsa öğretmen de açık yüreklilikle her yerde çalışmalı.Zor tabiki ama korkulması gereken hiç bir şey de yok.Öğretmenliğin tadı ve zevki aslen oralarda (sınıf öğr.)

katılıyorum..

batıda doğup büyüyüp doğuda öğretmenlik yapmak zor iş.günler geçmek bilmez...
   keşke herkes istediği yerde olabilse...

doguda öğretmnelik zor bea

Ben doğuda çalışmadım sizi anlamam zor belki ama bende beş sınıf birarada 3 yıl çalıştım. Orada da veli desteği yok İmkanlar kısıtlıydı.Oradan ayrılmayı çooook istiyordum.Nitekim tayinim çıktı tabi çok mutlu olmuştum.İnanın gittiğim okul hayatımın en kötü yıllarının geçtiği boşa harcanan 3yıl idi...Allah herşeyin hayırlısı versin.Hakkımızda hayırlısı ne ise o olsun demek gerekiyor.

malatya doğdum büyüdüm. üniversiteyi malataya da okudum. okulu bitirince amasya da çalışmaya başladım. yani doğu diye kastedilen yerlerle pek bi alakm olmadı ancak asker öğretmen olarak ağrı da çalıştım.
köyde lojmanda kalmak zorundaydım. iklim çok kötüydü anlatmama gerek bile yok. okulun fiziki yapısı sıfır, lojman sıfır, köylünün öğretmenen ve eğitim öğretime desteği sıfır gibi bişey, iklim zor... saymakla bitmez sıkıntılar ve herbiride ciddi cidi sorunlar. tabi bunlar sosyal yaşamdaki sıkıntılarıda eklersek sorunlar bir dağ olur karşımızda. ben 1 yıl kaldım ve sorunların bu kadarıyla boğuştum. orada yıllarca çalışan arkadaşlarımın daha nice sorunları vardır benim karşılaşmadığım.
ben zaten oralardaki öğretmen arkadaşlarımın diğerleriyle aynı puanı maaşı almasınıda çok mantıklı bulmuyorum aslında. bileiyorum ama kesinlikle diğer öğretmenlerden daha farklı bi konumları olmalı.
örneğin maaşının yarısını oturulabicek düzeyde az sayıda olduğu için uyanık ev sahibine vermemeli.
köy muhtarı öğreten üzerinden baskı kuramamalı.
sözleşmeli bi öğretmenin tek tayin durumu eş durumu olmmalı. aynı ilde çalışan iki tane sözleşmeli öğretmen evlenince hayatı boyunca bu zorlukları maruz kalmamalı.
bilemiyorum yaa yazması da çok zor. arkadaşlarımdan duyduğum daha ne sıkıntılar var...
ne diyebilirimki allah kolaylık versin...

Doğuda öğretmenlik acı bir meyve olan sabrı çok iyi öğretiyor.ve doğuda ki öğretmenlerin ortak duası : sabrın sonu selamettir inş.

Ülkenin zor şartlarında görev yapmayıp, doğuya atanmadan , affa uğrayıp ohh diye sevinen arkadaşlar öğretmenim diye sevinmesinler 22 yaşında körpecik öğretmen olduğuma bile sevinemeden ailemden uzakta mesleğin tecrübesizliğiyle dağın başında bir okulda herşeyin üstesinden gelebilen bir öğretmen oldum.Eş durumu ile ancak batıya geldim.Geldiğimde buradaki yeni öğretmenlere göre 10-20 yıllık  tecrübeli gördüm kendimi. Doğu- batı ayrımı yapmadan asker polis nasıl gidiyorsa öğretmen de açık yüreklilikle her yerde çalışmalı.Zor tabiki ama korkulması gereken hiç bir şey de yok.Öğretmenliğin tadı ve zevki aslen oralarda (sınıf öğr.)

Doğuda çalışmış bir öğretmen olarak harfiyen katılıyorum gülser öğretmenim...

           Doğuda öğretmen olmak...
 Öğrencilerinle birlikte ilk dersini tezek sobasını yakmakla geçirmek,yakamassan donmak demek.
 Donmuş,buz tutmuş tezekleri sobanın yanında önce eritmek, sonra yakabilme yeteneğini sergileyebilmek demek..
 6 kat giyinip,kar eldivenleri ellerinde ders anlatmak demek.çocuklarının elleri soğuktan mosmor olunca,yazamaz hale gelince sobanın yanında ritmik sayma yapmak demek..
 Elektriği olmayan ,loş sınıfındaki,koyu mavi boyalı sınıf duvarlarını renkli kartonlarla ışıldatmaya çalışmak demek...
  Kar yolu kesmişse elinde kürekle yolu açmak demek...
 1.sınıfta okuma yazma öğretmeden önce, türkçe konuşmayı öğretmek için pandomim yoluna başvurmak demek...
 Müfettiş geldiğinde ''Köye niçin gidiş geliş yapıyorsun? Sen başarısız bir öğretmen olacaksın!'' dediğinde,''Köy de kalcak ev yok,ama ben bunlara okuma yazmayı öğreteceğim... Göreceksiniz! ''diye bağırabilmek ,demek..
 Kardelenlerin, karların arasından çıkmaya başladığında,öğrencilerin onları kökleyip,öğretmenleri için plastik kaplara dikip sana hediye ettiğinde gözlerinden iki damla yaşı silmek demek...
  Hiç bilmedikleri,görmedikleri şemsiyeyle oynamasına izin vermek demek...
  Hiç tatmadıkları dondurmayı ,haziran ayında madımakların arasında büyük bir keyifle yediklerini seyretmek demek...
   Doğuda öğretmen olmakkk...Gerçek öğretmen olmak demek....Zoru başarmak demek...Yaşanılan her türlü zorluğa rağmen, çocuklarını ölesiye sevmek demek...(Ağrı mezra köy...yıl:2001 )

diyecek daha bir şey de kalmamış zaten. teşekkürler hocam

comlex öğretmenim,
yazdıklarımız,yaşadıklarımızın dörtte  biri olabilir mi?acaba..ne olursa olsun ben çocukları çok seviyorum.mesleğimizdeki sihirli değnekler de onlar olsa gerek...teşekkürler.

comlex öğretmenim,
yazdıklarımız,yaşadıklarımızın dörtte  biri olabilir mi?acaba..ne olursa olsun ben çocukları çok seviyorum.mesleğimizdeki sihirli değnekler de onlar olsa gerek...teşekkürler.

muhakkak hocam yazılanlar yaşanılanların yanında çok daha az. sihirli değneklerde onlardır hocam. sagolasın

çok güzel şeyler bunlar eylulada1 öğretmenim.idealleriniz hiç sönmesin .teşekkürler

eylulada öğretmenim yazdıklarınız halimize tercüman olmuş gerçekten.böyle sıkıntıların ardındaki mutlulukların tadı başka oluyor gerçekten.

teşekkürler  seço58 ve bulut86 öğretmenim,
 Aslında hepimizin yaşadığı yerlerde bin bir zorluk var.Önemli olan bunlarla başedebilmek,o ortamlarda dahi, hayata sıkı sıkı tutunabilmek,zevk alabilecek yönlerini bulabilmek,yılmamak.
   İyi ki zorluğu yaşamışım.Şimdi bazı şeyleri çözüme kavuşturmak daha kolay oluyor.Hayatın değerini daha iyi anlıyorum ...
 Doğuda çalışan öğretmenlerimize, kardelenlerin ışık olması dileğiyle...
 

doğuda öğretmenlik bunlar demek.... daha dahası da cabası.... müfettişlerin sözlerine dayanmaya çalışmak demek, nisana kadar müfredatı yetişimrteye çalışmak demek, amirin takdir alacakk diye mesai yapmak demek, en iyi öğrencini tarlaya işçi olarak göndermek demek, nelerrrr neler....  ) zorluk var ama olsun... direnmek güzel.... gözlerindeki ışık koşulsuz sevgi herşyee değerrrrr  

          Doğuda öğretmen olmak...
 Öğrencilerinle birlikte ilk dersini tezek sobasını yakmakla geçirmek,yakamassan donmak demek.
 Donmuş,buz tutmuş tezekleri sobanın yanında önce eritmek, sonra yakabilme yeteneğini sergileyebilmek demek..
 6 kat giyinip,kar eldivenleri ellerinde ders anlatmak demek.çocuklarının elleri soğuktan mosmor olunca,yazamaz hale gelince sobanın yanında ritmik sayma yapmak demek..
 Elektriği olmayan ,loş sınıfındaki,koyu mavi boyalı sınıf duvarlarını renkli kartonlarla ışıldatmaya çalışmak demek...
  Kar yolu kesmişse elinde kürekle yolu açmak demek...
 1.sınıfta okuma yazma öğretmeden önce, türkçe konuşmayı öğretmek için pandomim yoluna başvurmak demek...
 Müfettiş geldiğinde ''Köye niçin gidiş geliş yapıyorsun? Sen başarısız bir öğretmen olacaksın!'' dediğinde,''Köy de kalcak ev yok,ama ben bunlara okuma yazmayı öğreteceğim... Göreceksiniz! ''diye bağırabilmek ,demek..
 Kardelenlerin, karların arasından çıkmaya başladığında,öğrencilerin onları kökleyip,öğretmenleri için plastik kaplara dikip sana hediye ettiğinde gözlerinden iki damla yaşı silmek demek...
  Hiç bilmedikleri,görmedikleri şemsiyeyle oynamasına izin vermek demek...
  Hiç tatmadıkları dondurmayı ,haziran ayında madımakların arasında büyük bir keyifle yediklerini seyretmek demek...
   Doğuda öğretmen olmakkk...Gerçek öğretmen olmak demek....Zoru başarmak demek...Yaşanılan her türlü zorluğa rağmen, çocuklarını ölesiye sevmek demek...(Ağrı mezra köy...yıl:2001 )