Doğuda Öğretmen Olmak..

Gurbet elde bayram namazı kılmadıysanız,

Sevdiklerinizden günlerce haber alamadan acaba iyiler mi diye merak etmediyseniz,

Keleş sesleri arasında acaba ne zaman lojmana girecekler diye içinden geçirip uyuya kalmadıysanız,

Tandırda pişen yeni çıkan Nanı anasından habersiz kaçırıp yanınıza gelen örtmenem buyur Nan ye deyip ortasından ikiye bölüp size uzatan ve yerken size bakıp haylaz haylaz gülen öğrenciniz olmadıysa,

Bir sırada 16 bir sınıfta 96 öğrenci okutmadıysanız,

Tezek ve keven dolu sobayı mazotla tutuşturuken saçınız kaşınız yanıp ütülenmediyse şayet,

15 tatile yaz tatiline giderken arabanızın arkasından köyün çıkışına kadar sizi takip edip el sallayan renkli gözlü öğrencileriniz olmadıysa,

Aylar önce pişirilmiş kuru yufkayı şekerli su ile ıslatıp dürüm yapıp tatlı niyetine yemediyseniz hiç,

Sular donunca yağan karı ıbrığa doldurup sobada kaynatıp içmediyseniz,

Mum gibi yanan köy ışığını elektiriğini hiç bilmiyorsanız,

Geceler boyu mum ışığı ile kitap okumadıysanız eğer,

Ta uzaklardan görünen kar körümeye yo açmaya gelen doeri görünce çocuklar gibi şenlenmediyseniz..

 doğuda öğretmen olmak anlatılmaz...

Bu zor şartlarda olan öğretmenlerimizin Allah yardımcısı olsun ...

zalim öğretemnim özetlemiş doğuda öğretmen olmayı anlatılamaz doğuda öğretmen olmak yaşamak lazımm.... sıcak bir çayı yudumlarcasına o sıcaklığı içinde hissettmektir tadına varmaktır sıcaklığın özlemektir özlem duyduklarını vuslattır sevdiklerine....gülün bülbüle kavuşmasındaki heyecandır......ama şairin dediği gibi kelimeler kifayetsiz kalır ama anlatmak içind ekelimelere ihtiyaç vardır.......

Yıl 2006.
İki bayan ogretmen sobayı tutuşturmak için mücadele ediyor.
Neyse ki ögrenciler 2 dk once sinifa yollanmiş.
Ogretmenin birinin elinde daha once hic bu kadar yakin olmadigi mazot ve bidonu.
Bu iste bir is var diyor digeri. Mazot dediginin bir damlasi yeter tutusturmak icin,bizse bidonun yarisini doktuk...
Derken...gümmmmm. soba kusuyor atesini saga,sola.
Kacisiyor ogretmenler,ondeki tek kendi canini dusunmuyor o an.kaciyor,kacarken de gozu arkada.
Arkadaki de yetisip digerinin ustunu basini kontrol ediyor elinde bidonla.
O onde olan benim iste.
Kelimelerin kiyafetsiz kaldigi an bu.
O  an cekememezlik yok;
O an dostluk var...
O an kuyu kazmak yok;
O an fedakarlik var.

Sartlar iyilestikce,okullar zahmetsiz isindikca yureklerin sogudugunu gordum ne yazik ki

Yıl 2006.
İki bayan ogretmen sobayı tutuşturmak için mücadele ediyor.
Neyse ki ögrenciler 2 dk once sinifa yollanmiş.
Ogretmenin birinin elinde daha once hic bu kadar yakin olmadigi mazot ve bidonu.
Bu iste bir is var diyor digeri. Mazot dediginin bir damlasi yeter tutusturmak icin,bizse bidonun yarisini doktuk...
Derken...gümmmmm. soba kusuyor atesini saga,sola.
Kacisiyor ogretmenler,ondeki tek kendi canini dusunmuyor o an.kaciyor,kacarken de gozu arkada.
Arkadaki de yetisip digerinin ustunu basini kontrol ediyor elinde bidonla.
O onde olan benim iste.
Kelimelerin kiyafetsiz kaldigi an bu.
O  an cekememezlik yok;
O an dostluk var...
O an kuyu kazmak yok;
O an fedakarlik var.

Sartlar iyilestikce,okullar zahmetsiz isindikca yureklerin sogudugunu gordum ne yazik ki

Öğretmenim Ağrı Doğubeyazıtta yaşanan o yüreğimizi yakan olaydan mı bahsediyorsunuz (( Çok geçmiş olsun öğretmenim. Bu tür yazıları okudukça şimdi ne kadar rahat öğretmenlik yaptığımı düşünüyorum.

Üç yıl Ağrı'da görev yaptım..2007-2010 arası..
Mayıs sonunda bile üşürdük... Hayvan kokusuna alışmıştık..Okula tek sıra halinde girdiğimiz zamanlar oluyordu çünkü çok kar vardı ve incecik yol açılırdı...
Ama en güzeli oralarda seçme sınıf falan olmaz..
Hepsi aynı mahallenin çocukları...Tandır ekmeği de çok güzeldir.. Tandır günü öğrenci okula gelmez annesine yardım eder..Öğretmen arkadaşlar arasında sıcak ilişki belki de en çok oralarda vardır..Oralara hizmet ettiğim için çok mutluyum..
Büyük şehirlerde imkanlar fazla belki ama ilişkiler de bir o kadar suni..Bu bir gerçek..

Öğretmenim Ağrı Doğubeyazıtta yaşanan o yüreğimizi yakan olaydan mı bahsediyorsunuz (( Çok geçmiş olsun öğretmenim. Bu tür yazıları okudukça şimdi ne kadar rahat öğretmenlik yaptığımı düşünüyorum.

ne yazik ki o bhsettiginiz olayda iki meslektasimizi kaybetmistik ogretmenim bu benim yasadigim ve sukurer olsun ki yara almadan atlattigim bir olaydi.mazota su karistirilms kesin.doktuk doktuk olmadi.ee fazla kacti herhalde.kivilcimlar uzerimize geldi ama ucuz atlatmistik.

zordur doğuda öğretmen olmak.ama arkadaşlıklar süperdir.hele ilçeye  inip de bir öğretmen arkadaşını buldun mu çölde su bulmuşsun gibi olur.

Koyde yasayan ilçeye gitti mi yeniden doğmuş gibi olur,hele hele il cennet gibidir.
İlçeye ataman olur,eskiden doğduğun yer boğmaya başlar.ile atarsin kendini.ile atanirsin,bu defa köşeye sıkıştın
En iyisi köy

ne yazik ki o bhsettiginiz olayda iki meslektasimizi kaybetmistik ogretmenim bu benim yasadigim ve sukurer olsun ki yara almadan atlattigim bir olaydi.mazota su karistirilms kesin.doktuk doktuk olmadi.ee fazla kacti herhalde.kivilcimlar uzerimize geldi ama ucuz atlatmistik.

O olay olduğunda ben çok üzülmüştüm. Çok geçmiş olsun öğretmenim. Siz ucuz atlatmışsınız. Cenabı hak bir daha böyle bir şeyi kimseye yaşatmasın inşallah.

zordur doğuda öğretmen olmak.ama arkadaşlıklar süperdir.hele ilçeye  inip de bir öğretmen arkadaşını buldun mu çölde su bulmuşsun gibi olur.

amaan ne konusurduk ayaküstü ya ayni zamanda atandigim mudur yetk arkadaslarla kırk saat muhabbet ederdim yolda meslekteki ilk yillarim zordu ama cesurdum.başardikça hırslanirdim.tek başıma ailemden çok uzakta hayatımı surdurmek ayri bir gururda verirdi. Ogrenciler cok saygili ve yardimseverdi.

O olay olduğunda ben çok üzülmüştüm. Çok geçmiş olsun öğretmenim. Siz ucuz atlatmışsınız. Cenabı hak bir daha böyle bir şeyi kimseye yaşatmasın inşallah.

o zaman universitedeydim,uzulmustuk cok. Evet cok ciddi birsey atlatmistik. Koyluler geven esirgemeseydi,bunu da yasamazdik tabi. Çıra olmuyor oralarda,gevenide toplamak zor.hepayni aileler verince yetmiyordu tabi.
Kimseye gostermesin Allah...

............                                                                           
                                                                          20.11.2003/Perşembe

     Henüz akşamın erkence bir saatindeyiz ve elektiriği kesik olan bu köy okulu lojmanında iki eğitim emekçisi yaşam mücadelesi vermekte.On birinci aydayız, dün sabah yağmaya  başlayan kar bugün durmuş olsada gece yeniden yağmaya başlayacaktır sanırım.
     Faal yaşamın tatbik olunabileceği en mütevazi mekan olsada Ahlat, bizim bulunduğumuz bu mekana şuan 44km uzaklıkta bulunuyor.Tam ve gerçek anlamda her türlü mahsur olma halini yaşıyoruz.Bu kış erken başladı bu elektirk kesintileri.
     Yaşam burada oldukça zor, hava öylesine soğukki insanın iliklerine işliyor.....

    Doğuda öğretmen olmak, insanın içinde yaşadıklarını paylaşacak birinin olmaması, kendi iç dünyasında hissettiklerini kağıda aktarmaktan başka yol bırakmıyordu bir anlamda...O yıllarda tuttuğum(tutmak zorundaydım,ya da çıldırmak!...) günlükten bir kaç satır paylaştım.

Hafta sonlarını iple çekmek, o geldiğinde bir gün öncesinde gerçekleşen tipi,fırtına ile kahrolmak, belki haftalarca belki aylarca o dağ başlarında mahsur kalmaktır, su şebekesinin olmadığı lojmanlarda(şansı olanlar için lojman büyük nimet) gözeden taşınan taşıma sular ile bulaşık yıkamak,yemek yapmak...Aylarca beyaz örtüye bürünmüş uçsuz bucaksız,rakımı 2500m'lere ulaşan dağ başlarında gecenin koynunda yalnız başına üşüyen bedenini ısıtsanda ruhunun donmasına engel olamamaktır....

Şubat tailine gitmek için 2000 yılı bitlis mutki 4 gün yol yürümek zorunda kalmıştım 4.günün akşamı bitlis merkeze ulaşmıştık 4 gün boyunca değişik köylerde kaldığımız misafirperver  doğu köylülerine teşekkür ederim.

Doğu da öğretmen olmak fedakarlıktır.. 2600 rakımlı kasımda kar yağar ve bir daha mayısta kalkar.. sular dolar.. yollar kapanır..vb.. doğuda öğretmen olmak sabır işi..