Eğitim Sen, Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğine Dava Açtı

Eğitim Sen tarafından yapılan açıklama:

''Bilindiği gibi 19.06.2020 günlü, 31160 sayılı Resmi Gazete’de Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayımlandı. Bu değişikle belleticilik, destekleme ve yetiştirme kursları, projeler, lisansüstü eğitim,akademik çalışmalar, eTwining ve patent, faydalı model, tasarım tescili çalışmaları öğretmenliğin zorunlu ve asli unsurları dışındaki faaliyet ve görevlerden dolayı hizmet puan verilmesine olanak sağlandı. Bu değişiklikler hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan ölçülülük ilkesiyle çelişmekte, bağdaşmaz niteliktedir. Çünkü bu düzenlemeyle doktora mezunu bir öğretmen bu mezuniyetinden dolayı 90 hizmet puanı aldığından birinci hizmet bölgesinin birinci hizmet alanında görev yapan bir öğretmen bu puanı dokuz yıl çalışması karşılığında alacaktır. Bu değişiklikle hizmet puanına eklenen herbir unsur için bu değerlendirmeyi yaptığımızda bu unsurlarla çalışma karşılığı elde edilen hizmet puanı arasında aşırı, ölçüsüz ve hakkaniyetten uzak, adil bir olmayan bir fark olduğu, söz konusu unsurlar karşısında görev yapmanın önemsiz hale geldiği, bu çerçevede meslekte kıdeme sahip olmanın değersiz hale getirildiği görülmektedir.  Aynı şekilde bu düzenlemeler Anayasa’nın 10.maddesindeki eşitlik kuralının bir tezahürü olan eşit işlem görme hakkını ihlal etmektedir. Çünkü öğretmenler lisansüstü eğitim, TÜBİTAK ve TÜBA projeleri, akademik çalışmalar, fikri mülkiyet çalışmaları, belleticilik, kurslar açısından farklı farklı koşullara ve olanaklara sahiptir. Anılan yönetmeliğin 40.maddesine göre hizmet bölgesinin hizmet alanında görev yapmak ve bu görev karşılığında yönetmelikte önceden belirlenmiş hizmet puanı almak nesnel bir veridir,  bu veri üzerinde söz konusu farklılıklar ve eşitsizlikler etkili olmaz, tam tersine görev yapılan hizmet bölgesinin ve/veya hizmet alanının zorluğuna göre hizmet puanı değişir.  Dava konusu düzenlemelerle bu yaklaşımın tümüyle dışında, karşısında bir yaklaşım benimsenerek koşulları ve olanakları iyi ve gelişmiş olan okullarında görev yapan öğretmenlerin daha çok hizmet puanı alabileceği bir sistem kabul edilmiştir. Bu haliyle anılan dava konusu düzenlemeler anılan yönetmelik hükmündeki temel parametrelere, anlayışına açıkça aykırıdır.Yine 657 sayılı yasanın “Davranış ve işbirliği” başlıklı 8.maddesinde devlet memurlarının işbirliği içerisinde çalışmalarının esas olduğu belirtilmiştir. Bu bakımdan 657 sayılı yasa rekabetçi ve yarışmacı bir personel sistemini değil işbirliğini esas almaktadır. Oysa bu düzenlemeler öğretmenlerin işbirliği içerisinde çalışmasını zorlaştıracak, çalışma barışını bozacak, onları birbirleriyle rekabet etmeye, yarışmaya, proje ve kurs peşinde koşmaya itecek, öğretmenlik görevinden uzaklaştıracaktır.

Söz konusu yönetmelik değişikliğinde 2000 ve 2010 yılında zorunlu hizmet yükümlüğünden muaf tutulan öğretmenlerim zorunlu hizmet bölgelerindeki hizmetlerine yer verilmemiştir. Bu yüzden söz konusu öğretmenler zorunlu hizmet bölgelerinde görev yaptıkları halde anılan maddedeki puan artışından yararlanma olanağı bulamayacaktır.  Eğer anılan yönetmelik hükmüyle amaç zorunlu çalışma öngörülen hizmet bölgelerinde görev yapmaksa söz konusu öğretmenlerinde zorunlu çalışma öngörülen hizmet bölgelerindeki çalışmalarından dolayı bu artıştan yararlanmaları eşit işlem görme hakkının zorunlu bir sonucudur.

Aynı şekilde yönetmelik değişikliğiyle zorunlu çalışma yükümlüğü olmadığı halde zorunlu çalışma bölgesinde üç yıldır görev yapanlar üçüncü yılında %50 artırımlı puan alacaktır. Bu durumda zorunlu çalışma yükümlüğü olmadığı halde zorunlu çalışma bölgesinde üç yıldır görev yapanlar üçüncü ve sonraki yıllarda% 100 artırımlı puan alacakken %50 artırımlı puan alacaklardır.Zorunlu çalışma yükümlüğü olmadığı halde zorunlu çalışma bölgesinde üç yıldır görev yapanlar tam %100 artırımlı puandan yararlanacakken dava konusu düzenleme nedeniyle bu hakları kaybetmişlerdir. Bu durum hukuk devletinin bir gereği olan kazanılmış haklara saygı ilkesinin ve hukuk güvenliği ilkesinin açıkça ihlalidir.

Aynı şekilde söz konusu yönetmelik değişikliğiyle belleticilik, destekleme ve yetiştirme kursları, projeler, lisansüstü eğitim,akademik çalışmalar, eTwining ve patent, faydalı model, tasarım tescili çalışmalardan kaynaklı hizmet puanı artışı sağlanması için   söz unsurlara erişim ve sahip olmak açısından tüm öğretmenlerin aynı olanaklara sahip olması gerekir. Örneğin bu değişikle lisansüstü eğitime 30 ile 90 puan arasında puan verildiği dikkate alındığında bu eğitimi yapmayan bir öğretmenin bu olanaktan yararlanması için dava konusu düzenlemelerin yürürlüğünün minimum dört yıl ertelenmesi gerekmektedir. Çünkü bu unsurlardan doktora eğitim süresi dört yıldır. Bu nedenle, dava konusu düzenlemeler açısından yürürlüğünün makul süre ertelenmesi Anayasa’nın eşitlik kuralının bir tezahürü olan fırsat eşitliğinin zorunlu bir sonucudur.  Oysa söz konusu yönetmelik değişikliğinde herhangi bir makul süreye yer verilmemiştir.

Yukarda belirtilen nedenlerle sendikamız 19.06.2020 günlü, 31160 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1.maddesiyle değişik 08.09.2016 günlü, 29825 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinin “Tanımlar” başlıklı 4.maddesinin 1.fıkrasının l bendinin “40.maddede belirtilen etkinliklere bağlı olarak”,  aynı yönetmeliğin 2.maddesiyle değişik anılan yönetmeliğin “Hizmet puanları” başlıklı 40.maddesinin 4., 5.fıkrasında yer alan “Milli Eğitim Bakanlığı Destekleme ve Yetiştirme Kursları Yönergesi” ibaresinin, 7., 8. ve 9. fıkralarının, aynı yönetmeliğin 2.maddesiyle değişik anılan yönetmeliğin “Hizmet puanları” başlıklı 40.maddesinin 6.fıkrasında zorunlu çalışma yükümlüğünden muaf olan öğretmenlere yer vermemek suretiyle eksik düzenlemenin, aynı yönetmeliğin 2.maddesiyle değişik anılan yönetmeliğin “Hizmet puanları” başlıklı 40.maddesinin 6.fıkrasında zorunlu çalışma yükümlüğü olmadığı halde zorunlu çalışma bölgesinde üç yıldır görev yapanların 3. ve sonraki yıllarında %100 artırımlı hizmet puanına yer vermemek suretiyle eksik düzenlemenin, aynı yönetmeliğin 4.maddesinde fırsat eşitliğinin sağlanması için yürürlüğün ertelenmesinin öngörülmemesi suretiyle eksik düzenlemenin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay’a dava açmıştır.

Danıştay’dan beklentimiz ve istemiz Milli Eğitim Bakanlığınca yayımlanan Öğretmenlerin 2020 Yılı Yer Değiştirme Takvimi’ne göre yer değiştirme işlemleri 20 Temmuz 2020-10 Ağustos 2020 tarihleri arasında gerçekleşeceğinden bu tarihten önce yürütmeyi durdurma istemi hakkında karar vermesidir. Aksi taktirde ilerde verilecek bir yürütmeyi durdurma kararı hukuka uygunluk karinesinden dolayı bu yılki yer değiştirme işlemlerini etkilemeyecek, bir anlamı olmayacak,  onbinlerce öğretmen mağdur olacaktır. Kelimenin tam anlamıyla geciken adalet, adalet olmayacaktır.  Milli Eğitim Bakanlığı da bu mağduriyetlerinin önüne geçmek için söz konusu yönetmelik değişikliğinin yürürlüğünün en azından bu yıl ertelenmesi için yönetmelik değişikliği yapmalıdır.''

 

Eğitim Sen 

  • 18 6
  • 01 Temmuz 2020 22:04 10.859
  • Aktif Haberler
  • ada80
    05 Temmuz 2020 23:50
    1 1
    Doğu da zor şartlarda görev yapmış hocalarımızın hakkı ödenmez. Hakkınızı helâl edin.
  • darks83
    04 Temmuz 2020 10:38
    5 1
    Benimde yüksek lisansım var ama bende bu olaya karşıyım hatta merkezde çalışıyorum. Sırnağın bir köyünde çalışan adamın yüksek lisans ve doktora yapma şansı çok düşük orada çalışan arkadaşlara haksızlık bu yani
  • mugemmm
    03 Temmuz 2020 22:11
    4 3
    Çok güzel anlatanlar var pasta börek çörek yok üniversite sınavı yok bilmem ne gelin size bir hikaye anlatayım
    7 sene Kızıltepe' de Suriye sınırında köyde çalıştım 30 puandan 210 puan eder zorunlu hizmet 3 yıl 4 yıl fazladan çalışmışım 120 puanda ordan 330 oldumu gelmişim Gaziantep' e en uzak köyünde çalışmışım 10 yıl 18 puandan 180 puan oldumu 510 puan doğu hizmeti sayılıyor o kadar puan eklemeyim çok uçar ( Bu arada dikkat ederseniz hep köyde çalışmışım seviyorum demekki ) eklemesem de benim puanım şuan 300 210 puanımı hangi üniversite sınavında hangi pastanın eşit bölünmesinde yok ettiniz arkadaşlar ben kızıltepe' nin sınırında 18 puana tuvaleti olmayan yağmur yağdığında dama çıkıp paspasla su attığım okulda ve kerpiçten yapılan evde kalarak çalıştım uğraştım okul yaptırdım köye servis geldi ben köyde kaldım ama ben gidince 30 puan oldu Sıfır okul apartman dairesi ama 30 puan nerde pasta şimdi ben çalışacam 18 puana benim geldiğim yere giden çalışacak kaç puana son olarak bir değişiklik yapılacaksa geçmişe dönükte yapılmalı yoksa orada 10 sene çalışana ben burdan yetişemem sonra pastamı kim çaldı der dururum
  • turgay46
    03 Temmuz 2020 15:09
    3 2
    Kendini geliştiren öğretmene ek hizmet puan fikri güzel ama uygulamada yanlışlıklar var. Öncelikle E-twinninge ek puan verip başka sportif, kültürel başarıların ve projelerin göz ardı edilmesi, hizmet içi kursların yer almaması, 2. lisansa az puan verilmesi, ortaöğretim yüksek lisansa puan verilmemesi gibi konular atlanmış. Bence yönetmelik elden geçirilip daha detaylı ve adil bir puanlama sistemi getirilmelidir. Zaten bu şartlarda sınıf öğretmenlerinin bir yerden başka bir yere kıpırdaması çok zor. 5+3+4 sistemine dönülmeli.
  • mü_ce
    03 Temmuz 2020 13:05
    2 8
    :) cevap veriyorum :) eğer pasta dağıtıyorsam herkese eşit davranırım ve eşit paylaştırırım ancak bilirsiniz ki biz öğretmenler pasta dağıtmak yerine ağırlıklı olarak not dağıtırız ya da başarıyı ölçer ve değerlendiririz. Dolayısıyla da not dağıtırken bahsettiğiniz şekilde eşitlikçi düşünmek oldukça saçma bir uygulama olacaktır. "Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?"

    Bu durumda söz konusu olan pasta değil sevgili öğretmenim, söz konusu olan şey başarıdır. Elbetteki hak yememek en doğrusu.

    Ancak siz sınıfınızdaki öğrencilerin başarısını değerlendirirken bütün herkese eşit puan mı veriyorsunuz. Böyle yaptığınız takdirde adaletsiz olmuş olmaz mısınız.

    Öğretmenler arasında klişe sözdür bilirsiniz, düşük not alan öğrencilere söylenir: "Bir daha ki sınava daha iyi hazırlanır iyi bir not alırsın."

    Ben de aynen bu görüşteyim iyi not alan öğrencinin notunu kırmak yerine düşük not alan öğrenciyi desteklemek ve teşvik etmek en doğru yoldur. Bu düşünce öğretmenler için de geçerli. Layıkıyla yapmış yapmamış beni ilgilendirmez ama zor şartlarda da olsa kendini geliştirmiş bir öğretmeni ödüllendirmek gayet doğaldır. Bu durum kendini geliştirmemiş öğretmenler için de bir motivasyon kaynağı olacaktır.

    Yakın zamanda yapılan üniversiteye giriş sınavı güzel bir örnek olacaktır hipotezinizi çürütmeye:

    *Çocuklar iyi bir not alıp güzel bir bölüme girmek için çabaladılar. YÖK çıkıp ben hepinize 500 tam puan veriyorum hakkınızı yemek istemem diyebilir mi, hayır. Çünkü çalışanla çalışmayanı ayırt etmek zorunda.

    *Bu şartlarda, çocuklar üniversiteyi kazandılar okumaya başladılar. Peki bu yeter mi ömür boyu çalışmadan ilerlemeleri için, hayır. Sınavlara girip aşama aşama ilerleyecekler. Aksi taktirde o bölümü bitiremezler. O çocukların; "Biz buraya girmek için emek harcadık ne bu sınavlar!" deme lüksleri var mı, hayır. Çünkü o yeterlilikleri tamamlamaları gerekiyor.

    *Bir yığın sınavı! geçtiler ve okulu bitirdiler. Sonrasında hemen iş var mı, hayır. Sınava girecekler. Ne bu sınav deme hakları var mı, hayır. Çünkü kendilerini geliştirmeye devam etmeliler. Memuriyete atanmak istemediler diyelim özel bir işe girmek için bile ne şartlarla karşılaşıyor insanlar bilginiz var mı sizin.

    *Özel ya da devlette işe girdiler diyelim. Özel şirkette iş bulan bir insanın rutin bir şekilde kendini geliştirmeden orada kendini garanti edebileceğini düşünüyor musunuz, ben cevap vereyim; hayır. Peki söz konusu devlet olunca neden insanların rahatı kaçıyor çalışan öğretmene verilen teşviklerden... Çok üzülerek söylüyorum, maalesef kolaya alışan memurların oldukça fazla sayıda olmasından. Bunun başka açıklaması yoktur...

    Son olarak şunu belirtmek istiyorum; insan fiziken ve zihnen kendini sürekli geliştiren bir canlıdır. Gelişim kaçınılmazdır. Hal böyleyken gelişime direnen öğretmenlerin asıl amaçlarını ben hala anlamış değilim.

    (son mesajımdır, polemiğe dönsün istemem konuşulanlar)
  • ada80
    03 Temmuz 2020 10:39
    2 3
    Php_korsan ben de onu diyorum hizmet puanı bizim ortak pastamız. Başka pastadan versinler.
  • turko_
    03 Temmuz 2020 10:34
    2 0
    Ortalık yangın yerine dönmüş. MEB bu işin altından nasıl çıkacak merak ediyorum?
  • php_korsan
    03 Temmuz 2020 10:33
    1 2
    Hizmet puanı verilmesin kabul ediyorum.Sınavsız idarecilik verilsin, başöğretmenlik verilsin, ek dersine %25 zam verilsin, 2 senede bir tayin hakkı verilsin.
  • php_korsan
    03 Temmuz 2020 10:30
    1 5
    Başarılı çocuğa ayrı bir pasta alırdım.Yani o kadar yol, para, emek, uykusuz geceler harcamış, sandalye üstünde 9 saat hergun çalışmış doktoralı öğretmene değil 90 puan; 190 puanlık bir pasta vererek ödüllendirirdim.
  • plusmania
    03 Temmuz 2020 10:03
    4 13
    Eğitimsen'in yaptığı ne doğru ki bu doğru olsun!!!
  • ada80
    03 Temmuz 2020 01:25
    8 7
    Ben sınıf öğretmeni olarak birşey soracağım mü _ce hocam sana. Sınıfa bir pasta almışım. Sınıfım 24 kişilik bir de ben 25 kişi. Pastayı 25 e bölmüşüm. Her çocuğuma bir dilim bir dilim de bana. Her çocuğumun önüne bir dilim pasta koymuşum. Tam pastalar yenilecek aklıma bir çocuğumun bir görevdeki başarısı geldi. Şimdi benim diğer çocukların pastalarından alıp o çocuğa vermem mi doğru olur yoksa kendi pastamdan vermem mi?
    Bu karardaki sorun bu neden benden alıp başkasına veriyor?
  • ada80
    02 Temmuz 2020 23:45
    15 10
    Hizmet puanı = hizmet süresi X hizmetin geçtiği yerin şartları
    Biz yüksek lisans doktora yapanlara bir şey verilmesin demiyoruz verilsin. Maaşına ek ödeme verilsin, BİLSEM okullarında görev verilsin, okul idaresi verilsin hatta aralarından ekip seçilsin danışma heyeti kurulsun, eğitim ve müfredat onlara sorularak hazırlansın. Allah aşkına söylesenize yüksek lisansın doktoranın hizmet puanı ile ne alakası var. Bunu alan hocalarımız bu sus payını nasıl kendilerine yakıştırıyorlar. Yüksek lisans doktora yapmak çok zordur ama karşılığı hizmet puanı değildir. Kendimizi geliştirdik diyorlar kendilerini geliştirip hizmet puanı ile mi çocuklara faydalı olacaklar. Yani bu ne demek ben kendimi geliştirdim artık köy çocuklarına faydam olmaz beni şehre gönder oradaki çocukları alim yapacağım benim köyde işim yok artık.
  • hazanın dünyası
    02 Temmuz 2020 23:01
    7 9
    Ağzına sağlık mü_ce hocam..
  • Ümitx
    02 Temmuz 2020 19:55
    9 0
    Uzman öğretmenlik,maaş karşılığı ek ders adaletsizliği(okul öncesi -sınıf öğretmenliği),hizmet puanı,af,atama sadece bir anda aklıma gelenler..
  • Ümitx
    02 Temmuz 2020 19:53
    6 0
    Hizmet puanı adı ama..
    Öğretmenler arasında o kadar adaletsizlik var ki..Yazılanları okuyunca herkes haklı..
  • php_korsan
    02 Temmuz 2020 19:37
    5 5
    Sendika okusun bir kere daha yazıyorum.Kıdem yılına göre otomatik sınavsız uzmanlık ve başöğretmenlik ünvanları verilsin.Bugün TSK personeli için özlük haklarındaki iyileştirmeler hemen meclise sevkedildi.Emeklisi, çalışanı çok iyi ek tazminatlar alacak.
  • duyguaydın
    02 Temmuz 2020 18:35
    8 0
    Daha önce arama yaptığınız ya da girmiş olduğunuz site daha sonra karşınıza çıkabilir, görmüş olduğunuz reklamların Eğitimhane ile ilgisi yoktur. Çerezlerinizi temizleyiniz.
  • ada80
    02 Temmuz 2020 18:17
    2 9
    Eğitimhane eğer mümkünse başka bir reklam koyabilir misiniz? Bu haberin altında üniversitelerin "Yüksek lisans başvuruları alınmaya başlandı" gibi bir reklam öğretmenleri küçük düşürüyor.
  • ada80
    02 Temmuz 2020 17:51
    1 11
    Şu güzide mesleğimiz ne hallere düştü. Boşuna konuşmayalım. Sadece bu haberin altındaki reklama bakalım ve susalım.
  • metalmania
    02 Temmuz 2020 17:18
    6 8
    "Her şeye mualif sendikalar topluluğu " hele bir de " bunların farkları " yok tadındaki yorumları okudum da cidden efsane öğretmenler var ya . Bir şeyi de bilmeyin be arkadaşım, hani okuyan da sendikacılığın tarihini hatim etmiş sanıyor. Yorumzede yapmayın bizi böyle çılgın cümleleri okutarak .
  • nurdan90
    02 Temmuz 2020 17:04
    17 0
    Arkadaşlar ben Sınıf Öğrt. boş günü var derken branşlara sağlanan olanakların sınıfçılarda olmadığını vurgulamak istemiştim. Ben de 13 yıl köyde oturdum ve çalıştım.Eşim de Sınıf Öğrt. Biz de yüksek lisans yapmak istedik ama olmadı.Her şey şehirde çalışanlara imkan ve kolaylık sağlıyor.Ücralarda çalışanlara şanş ve olanak yok.
  • nurdan90
    02 Temmuz 2020 16:55
    14 0
    Tabiki Sınıf öğretmeninin bir günü boş değil. Hele birde kadınsa ev işleri çocuk bakımı vb. Yüksek lisansa nasıl kavuşacak? Ya yol geçmeyen ulaşımı zor bir köyde öğretmense!Eğitimde eşitlik hiçbir kesimde yok.. Demek istediğim bu
  • serkan.snf
    02 Temmuz 2020 16:46
    7 0
    2010 affına uğrayanların mağduriyeti yerine il dışı tercihi yapacak personelin mağdur olmaması için açılan dava hangi adaleti sağlayacak?
    Adalet sağlanacaksa geçmişte mağduriyet yaşayanlardan başlanmalıdır.
  • Oguz8
    02 Temmuz 2020 14:43
    20 1
    Sınıf öğretmeninin bir günü nasıl boş?

    Anlatsanıza biraz. Nasıl?? Hele ki benim gibi birleştirilmiş sınıflı ise!

    Ben 1 tane bile bir günü boş olan sınıf öğretmeni görmedim hayatım boyunca. Siz hangi ülkedesiniz?!
  • gsli0311
    02 Temmuz 2020 14:37
    17 0
    12 yıldır sınıf öğretmeniyim hiç boş günüm olmadı. 2 saat ingilizce olduğu zamanlarda bile okulda olmak zorundasınız.
  • nkocaman
    02 Temmuz 2020 14:28
    11 0
    Liyakati olana hizmet puanı değil yükselme imkanı vereceksin. Hizmet puanı kıdem ve zor şartlarda çalışma ile ilgili olmalı. Bakanlığın bu yönetmeliği iptal edilir yakında.
  • php_korsan
    02 Temmuz 2020 14:26
    14 0
    Sınıf öğrtde izin hiç yok.Arkadaş 2 saat ilerideki şehre hafta içi 2 gün gitmesi gerekti mecburen bıraktı.
  • envergull
    02 Temmuz 2020 14:26
    14 1
    Bütün öğretmenler günümüzde eşit imkan ve çevreye sahip değil.Yapılan eğitimler, kişisel gelişim için ve öğrenciler için çok faydalı.Yüksek lisans, doktora gibi yapılan akademik eğitimler zaten farklı şekilde ödüllendiriliyor(ek ders ve uzmanlığa faydaları söz konusu).Genel olarak bütün öğretmenlerin ulaşması ve yapılması zor ve imkan dışı olan çalışmaların hizmet puanı olarak yansıtılması adaletsizliktir.Böyle bir şey isteniyorsa devletimiz ona göre üniversitelerle anlaşır gerekli imkanlar oluşturulur ve herkezin faydalanabileceği şekilde eğitimler verilirse böyle uygulamalar yapılır.Saygılarımla.
  • nkocaman
    02 Temmuz 2020 14:23
    12 0
    Adaletsiz kısımlar düzeltilsin sonra tekrar yayınlansın. 2010 zh affına uğrayanlara halen zorunluda çalıştıkları halde katlamalı puan yok, yeni atananlara var. 2 yıla ek 1 kademe de yok. Yani eğitim gelişsin diyenler bunu görmezden mi geliyor. Bu adaletsizlik devam mı etsin diyor? Tabi ki dava açılacak ve adalet yerini bulacaktır.
  • nurdan90
    02 Temmuz 2020 14:19
    2 23
    Sınıf öğretmeninin bir günü boş diğerleri gibi.Birgününü de yüksek lisans yapsın geliştirsin kendini.Bütün üniversiteler Sınıf öğretmenini dört gözle bekliyor zaten.Yüksek lisansın da eğitim ile alakası olmasın ki meb değer versin.
  • paçuli
    02 Temmuz 2020 13:58
    16 1
    Bayan öğretmenler ev, okul,çocuklar arasında ezilirken nasıl yapsın doktorayi,bilmem neyi.Erkekler de o işlere sararsa iyice bayanların omuzlarına yük binecek.Ha dersen ki öğretmenlik- eğitim- öğretim - sınıf yonetimi- içerik üretimi - teknoloji kullanımı hepsinde kendime güvenirim ama iki küçük çocukla doktora ,yüksek lisans yapamiyorsam aile desteğim yoksa suç bende mi????Fırsat eşitsizliği diz boyu
  • harunca
    02 Temmuz 2020 13:16
    17 2
    Her zamanki gibi alt yapısı olmadan hazırlanmış başka bir düzenleme. Sınıf öğretmeni olarak tezli yüksek lisans yapmak isteyen meslektaşlarım muhtemelen karşılaşmışlardır; 2016 da değiştirilen izin yönergesiyle beraber "yüksek lisans yapan öğretmen, yarımşar günden iki gün izin verilir" ifadesi "öğretmenin ders programı buna göre ayarlanır" şeklinde değiştirilerek - yüksek lisans dersleri genelde hafta içi bir gün yapılmaktadır- sınıf öğretmeni ve okul öncesi öğretmenlerin tezli yüksek lisans yapmaları neredeyse imkansız hale getirilmiştir.

    Hal böyleyken tutup böyle bir düzenleme yapmak demek ya mevcut sistemin içindeki sıkıntılardan yöneticiler bihaber demek ya da sorunları çok da umursamıyorlar demektir.
  • SSİTİL
    02 Temmuz 2020 10:45
    22 0
    Affa uğrayıp da hala zorunlu hizmet bölgesinde çalışan bizlerin şimdiye kadar hiç ek puan alamamış olması ve yeni yönetmelikte de yine bizi unutmuş olmaları büyük haksızlık .umarım yönetmelik değişikliği yapılır .atandigimizdan beri kimsenin belki de tercih etmeyeceği okullarda çalıştık ve çalışıyoruz.Affin bize faydası değil zararı oldu .zaten aftan sonra da aynı okulda çalışmaya devam ettik.
  • sinaga
    02 Temmuz 2020 10:39
    32 4
    Sendika binasında 3 bin 5 bine tezsiz yüksek lisans yaptırılırsa, kalite falan olmaz. İyi ki dava açmışlar
  • php_korsan
    02 Temmuz 2020 10:38
    30 2
    En güzeli kıdeme göre otomatik uzmanlık ve başöğretmenlik verilmesi.Uzmanlık sınavını 20 gün arayla kaçırdım.Peki bu adalet mi? Sınav neden devam etmedi?
  • tarkan555
    02 Temmuz 2020 08:04
    22 6
    Yazı son derece mantıkli dojtorayi yaparken hizmet puani tuksek olsun diye mi yaprin yo ! O halde doktoraya 90 puan falan neyin nesi !

    Bu gercekten adaletsiz bir durum .
    Ayni sekilde zorunlu hizmette 2010 sonrasi gorev yapmaya devam edip her ay artirimli puan alinmadi 1999 dan beri zorunlu hizmet bolgesindeyim .2010 oncesi bizlere neden yok bu ceza neden !!!
  • mü_ce
    02 Temmuz 2020 01:34
    10 36
    Kısa ve net; eğitim gelişsin istemiyorlar. Ha, bu durum sadece bu sendika için geçerli değil tüm sendikalar aynı... Herkes kendi tarafını kollama derdinde, memleketi düşünen yok. Yazık!
  • Oguz8
    02 Temmuz 2020 01:04
    15 1
    Kişilere, yöneticilere dayanan puanlama sistemi asla olmamalı.
    Liyakat seviyemi malum...
  • f.d.86
    01 Temmuz 2020 23:44
    13 53
    Herşeye muhalif sendikalar topluluğu....
  • sINIFÇI SELİ
    01 Temmuz 2020 23:28
    21 45
    'öğretmenler arasındaki barış bozulmasin 'diye denmis. aramızdaki barış aldığımız puanlara göre mi değişiyor?puanı çok olan benim düşmanım mi yani? iyi olan hicbir şey desteklenmesin o zaman. hicbir öğretmen hiçbir şey üretmesin. çünkü aramızdaki barış bozulmasın! yapanlar da hayrına yapsın yapacaksa... bir kere de iyi olanı, doğru olani destekleyin ! var oluş sebebiniz faydali şeyler meydana getirmek olsun; her yapılanı mahkemeye vermek, engellemek değil.
  • kirkyedi
    01 Temmuz 2020 22:55
    44 18
    Çok yerinde bir adım
UYARI: Yayınlanan haberler, Egitimhane.Com'un görüşlerini yansıtmaz. Yazılan yorumlar, onaylanmış olsalar bile yazanın sorumluluğundadır.

Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK