Eğitim Sisteminde Sınıfta Kalma Geri Dönüyor!
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk sınıfta kalınmadığı için eğitimde önemli ölçüde seviye düşüklüğü olduğunu söyledi ve "2020-2021 öğretim yılından itibaren ortaokul ve liselere yeniden sınıf tekrarı gelecek" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Prof. Ziya Selçuk, akademisyen, bürokrat, özel okul sahibi olarak hep eğitim dünyasının içindeydi. Bir dönem bakanlığın en önemli karar ve danışma organı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı da yaptı. Kendi isteğiyle görevini bırakmıştı. Bazı üniversitelerin kurulmasında görev aldı, eğitimle ilgili araştırmalarını hep sürdürdü.
Sözcü Gazetesi'nden Saygı Öztürk'ün sorularını yanıtlayan Bakan Selçuk, 2020-2021 eğitim-öğretim yılından itibaren ortaokul ve liselerde sınıfta kalmayı yeniden getireceklerini açıkladı. Bunun nedenini ise şöyle anlattı: “Sınıfta kalmanın olmaması eğitimde önemli ölçüde seviye düşüklüğüne yol açtı. Dört işlemi bilmeden lise bitiriliyor. Eğitimde kalitenin daha da düşmemesi için bu sisteme son veriyoruz.”
Liselerde ders sayısının azaltılması yönünde çalışmalar yapıldığını söyleyen Selçuk, “Öğrenciler fazla ders nedeniyle konularda yüzeysel kalıyor. Bunu önce pilot okullarda uygulayacağız ve sistemde köklü düzenleme yapacağız” diye konuştu.
20 BİN YENİ ÖĞRETMEN ALINACAK
Saygı Öztürk'ün sorularını yanıtlayan MEB Bakanı Ziya Selçuk, 20 bin öğretmenin alınacağı müjdesini de verdi.
YÜZDE 10'U ALINACAK
Geçen yıl liselere sınavla 120 bin öğrencinin alındığını hatırlatan Bakan Selçuk, bu yıl sınava katılacak öğrenci sayısının daha da yüksek olacağını söyledi. Veliler ve öğrencilerin rahat olması gerektiğini belirten Selçuk şöyle konuştu: “Biz 120 bin öğrenci olarak değil, yüzde 10 öğrenci yerleştireceğiz diye bakıyoruz. Yüzdelik dilim önemli. Çocukları asla mağdur etmeyeceğiz.”
Liseye geçiş sisteminde bir değişiklik olmayacağını, ancak soru şeklinde bazı düzenlemelere gidileceğini ifade eden Selçuk, “Liseye giriş sınavında o soruları yapmak isteyenlerin kitap okuması ve okuduğunu anlaması gerekiyor” dedi. Bakan, kitap okuma oranında da artış yaşadıklarını belirtti.
KİŞİYE ÖZEL MÜFREDAT
Her ilde ölçme ve değerlendirme merkezleri kurulduğuna değinen Bakan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her öğrencinin ilgisini, becerisine göre ekranını kişiselleştireceğiz. Kişiye özel müfredat ve sınav gelecek. Türkiye'nin deneyimli hocalarını davet edip bir yıl stüdyo çekimi yaptırdık. Öğrenci, hangi hocayı, hangi dersi internetten, cep telefonundan dinlemek istiyorsa, soru yöneltmek istiyorsa cevabı gelecek. Burada amaç, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamaktır. İstanbul'daki öğrenci ile Şırnak'taki öğrenci arasında hiçbir fark olmayacak.” Selçuk, ilkokul ve ortaokullarda Türkçe dersine daha da önem verileceğinin altını çizdi.
EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ OLACAK
Bakan Selçuk, dijital eğitim platformu olan Eğitim Bilişim Ağı (EBA) ile eğitimde fırsat adaleti sağlanacağını söyledi. Bakan açıklamasını şöyle sürdürdü: “EBA, yaklaşık 18 milyon öğrenci, 1 milyon öğretmen ile velilerin kullanımına açıldı. Okul öncesinden 12. sınıfa kadar öğrenci ve öğretmenin öğrenme yolculuğuna eşlik eden 1.600'den fazla ders ve 20.000'in üzerinde zengin, güvenilir ve etkileşimli içerik sunuyor. EBA, doğru kullanıldığında öğretmenin en büyük yardımcısı, öğrencinin okul dışında da elinden tutan bir öğretmen gibi. Türkiye'nin her yerinden öğrenci ve öğretmenlerimiz EBA'ya giriş yapacak.”
500 BİN ÖĞRENCİ ARTIŞI
Bakan Selçuk, gelecek öğretim yılında, liselere başlayacak öğrenci sayısında yaklaşık 500 bin civarında artış beklendiğini söyledi. Bu öğrencilerin yerleştirilmesiyle ilgili mevcut kapasitenin daha iyi yönetilmesi için çaba gösterdiklerini belirten Selçuk şöyle konuştu: “İl müdürleriyle yapılan toplantılarda her ilin analizi gerçekleştirildi. Yarım kalan okulların yeni öğretim yılı başına kadar tamamlanması hedeflendi. Meslek liselerindeki dönüşümle bazı okulların bölümlerinin kaldırılması yeniden gözden geçirilecek. İllerde hayırseverlerle toplantılar düzenleyip okul yapmalarını isteyeceğim.”
- 6 0
- 22 Şubat 2020 10:01 8.082
-
Aktif Haberler
-
aşağıdaki yorumlara katılıyorum fakat burası türkiye burda öyle işi bilmen yetmez senin düşüncelerin doğru olsada çokta önemsenmez çünkü senn garibansınnn garibann
-
Öğrenciyi sınıfta bırakan öğretmenin can güvenliğini kim sağlayacak. Daha önce düşünülmesi gereken konu bu değil mi?
-
İlkokul 1 sınıftan itibaren öğretmenin karar vereceği sınıf tekrarı olmalı. ilkokulu bitiripde okuma yazma bilmeyen öğrenciler var.Kitap dahil her şey bedava, eğitimin önem ve değeri veli tarafından idrak edilmiyor. Öğrenci canı istediği zaman okula geliyor. Öğretmen bir şey öğretemiyor, öğrenci sınıf geçiyor ilkokul bitiyor, haydi uğraş bakalım ortaokul lise öğretmeni. Öğrenci anlasa bile geç kalıyor, yetişemiyor diğer öğrencilere. Üniversite sınavına giriyor sıfırın altın puan alıyor. Suçlu hazır öğretmen. Değil ya. Veliyi, öğrenciyi bu kadar şımartıp laçkalığa sebep olan eğitim sistemi ve sorunları bir türlü anlamayıp, öğretmenden görüş almayan yöneticiler.
Sonuç: yetişmeyen bilgisiz gençler, yetişip de iş bulup çalışamayan diplomalı üniversite mezunları , yerinde sayan bir ülke. Acı gerçek bu. Bu kafa ve bu idareyle bu böyle devam eder. İdarecilerimiz hala pembe rüyalar görmeye devam ediyor. -
Sınıfta kalmayı getirirler ama veli izni isterler sınıfta bırakmak için
-
Gelecek yıl , Eğitimhane-Haberler:
''EĞİTİM SİSTEMİNDE SINIFTA KALMAK KALDIRILIYOR!'' -
İlkokulda sınıfta kalmayan çocuk ortaokulda kalacak ve daha büyük sorunlar ortaya çıkacak.Bunu görememek çok mu zor? Popülist yaklaşmaya devam!
-
İstanbul daki öğrenci ile Şırnak taki arasında fark olmayacakmış...
-
o zaman ilaçları da hasta yazsın tedaviyi de kendi yapsın.
-
ilkokulda da aynı durum okumak istemiyor aile başında atıp gidiyor okula .Veli ve öğrenci sınıfta kalma olmadığını bildiği için rahat.
-
Devletin birey üzerindeki sorumluluğu ilkokulu bitirinceye kadar olmalı. Daha sonrasına isteyen ve gönüllü olan bireyler devam etmeli. ben bıktım, okumak istemiyorum diyen 14 yaşındaki çocuk muhtemelen ortaokuldayken de aynı düşüncedeydi. Çocuk işçiliği artar düşüncesi bana daha çok akademik camianın söylemlerini hatırlattı. Mevcut sistemle de genç işsiz artıyor sayın hocam.
-
Öğrenci başarısızlığı üzerine bir sistem kurmak eğitimin problemlerini çözemez, çocuk işçiliğini artırır.
-
1-Okul öncesi zorunlu olmalı,
2-İlkokul beş yıl olmalı,
3-5+3 olabilir.
4-Bu sürede öğretmenlerin görüşüyle mesleki yönlendirme olmalı,
5-Mesleki eğitime ağırlık verilmeli,
6-Sınıf tekrarı mutlaka olmalı..
7-Eğitime aileden başlayarak ağırlık verilmeli,öğretmen güven içinde olmalı... -
büyük bir yenılık eğitim de:)
-
Anadolu liselerinde akademik olarak çok kötü durumda öğrenciler yığılmış durumda..bu çocuklar 18 yaşında mezun oluyor üniversiteyi kazanamıyor..elinde bir mesleği de yok..devlete de ailesine de yük..bu yaştan sonra meslek öğrenmesi de zor, çıraklık zaten yapmazlar hepsinin aklı havalarda..ciddi bir çözüm gerekli..her geçen yıl işsiz vasıfsız gençler birikiyor maalesef..bu sorun liseye kalmadan çözülmeli..
-
Dışarıda işine bakar nasıl olacak hocam? İş mi var? Çocuk 14 15 yaşında. Açıktan okurken hayatını nasıl değerlendirecek?
-
Hak eden de geçiyor etmeyen de..En azından çabalasınlar da az gayret etsinler..Üzerlerinde rehavet kalksın.Ne vurdumduymaz,ukala nesil oldular..Seçeceği meslek kendini ilgilendirir.
Özel öğrenme güçlüğü olanlar istisna. -
Kafası çalışmayan gider açıköğretimde zevkle okur dışarıda işine bakar.Yada parası çoksa bastırır parayı özel denizcilik olur bilişim olur ticaret olur zevkine göre hayalindeki bir okulda okur.
-
Çocuk sınıfta kalınca ne olacak biri bana anlatabilir mi? Mesela şu '' Ben ticaretçi olcağım baba. Elimiz tutuyo ayağımız tutuyor. Okuldan bıltım baba, kafam almıyo. '' diyen çocuk 14 yaşında sınıfta kaldı ve liseye gitmedi. Biri bana senaryosunu yazabilir mi?
-
12 yıl zorunlu eğitime de yeni bir açılım lazım. İlkokul dört yıl ve zorunlu eğitim için kısa ortaokul zorunlu eğitim içerisinde olup eskiden olduğu gibi 8 yıla dönüşebilir.
-
İlkokulda 1 defa veli, sınıf öğretmeni varsa rehber öğretmenin görüşü alınarak bırakılırken ,ortaokullarda ise devamsızlık ve şube öğretmenler kurulu kararıyla sınıf tekrarı vardı.Liseler de ise öğrencinin girdiği tüm derslerinin ortalaması 50 oldumu geçiyordu.İsterse 5 zayıfı olsun.Şim bunu her ders için geçme notu en az 50 olacak şekilde değiştiriyorlar. Geçici bir çözüm.Asıl çözüm çocuğu zorla okula gönderen zorunlu eğitimi bırakmak diye düşünüyorum.
-
İlkokul ve ortaokul da olmalı ve veliye yalvarmadan velinin etkisi olmamalı
-
Ortaokulda sınıf tekrarı yapıp üstüne bir yıl da bekleyip 8.sınıfta aramıza katılan arkadaşımız -abimiz demek daha doğru- şu an 21 yıllık öğretmen.
Nokta atışı olmalı sınıfta bırakma. Zaman çok önemli. Lise çok geç bence. İlkokulda sınıf seviyesinin gerektirdiği kazanımların çok uzağında olan çocuk veliye "yalvarmaksızın" sınıfta bırakılmalı. -
4 işlem bilmeyen, okuduğu 10 kelimenin 4ünü yanlış okuyan lise öğrencilerini sınıfta bırakmak da sorunu çözemeyecektir.2 yıl önce sınıfta kalan öğrencilerin şikayetiyle tüm yıla ait binlerce yazılı kağıdını inceleyerek soruşturma açan meb, şimdi bırakabilirsiniz diyecek..1. si okullarda kalan öğrenci yığılması yaşanacak. 2. zorunlu eğitim ile çelişecek..Öğrenciyi okula zor getiriyoruz, sınıfta kalan öğrencilerin %95i ya okulu bırakıyor ya açık liseye geçiyor..bence uygulama tek başına yeterli olmayacak başka sorunlar çıkacaktır.geniş çaplı bir değişim gerekli ve bu değişim ortaokulda başlamalıdır.zorla okula getirilen öğrenciden maalesef olmuyor..
-
Sadece liseye imiş.Tedbiri ortaokuldan itibaren almak gerek
-
Zorunlu eğitim anasınıfı ve beş yıllık ilkokul olarak temel eğitim seviyesinde olmalı. İlkokulda sınıf geçmeye sınıf öğretmeni karar vermeli (öğrenci için tüm paydaşlar gereğini yapmış ise). Ortaokula sınıf öğretmeninin yönlendirme önerisi ile devam edilmeli.. orta okul ve lisede zorunlu olmamalı... sınıf tekrarı ise bu kademelerde belli seviye altında kalan için kesinlikle olmalı...
-
Sadece lisede olacakmış.
-
Hiçbirşey yapmaya gerek yok. Sadece 15 yıl önceki meb müfredatını ve kurallarını uygulamak yeter.
-
1. Sınıfta okuma yazma ogrenrmeyen çocuk diğer derslerden de bir kazanım edememiş oluyor. Keşke ilkokullara da geri gelse tabii ki velinin fikri sorulmasa.
-
2005 yılındaki müfredat değişikliği kapsamında verilen eğitimde, "Sınıfta kalan bir öğrencinin devlete yıllık maliyeti bir buçuk milyar lira, yazık günah" tümcesini duymuştum bir müfettişin ağzından, bakış açısı buysa eyvah eyvah demiştik arkadaşlarla. On beş yıl geçmesi gerekse de nihayet doğruya dönülmesi sevindirici.
-
1. sınıftan 12. sınıfa kadar sınıf tekrarı olmalı.(öğretmen veliyi ikna etmeye uğraşacağına, veli öğretmene derdini anlatsın)
Zorunlu eğitim 5 yıl olmalı,
Ortaokul ve sonrası isteğe bağlı olmalıdır. -
Zorunlu eğitim derhal kaldırılmalı ilkokul birinci ve 4.sınıfta sınıfta kalma gelmeli hatta bu sınıflarda sınıfı geçmek zor olmalı.Çocuk biri geçebilmek için gerçekten iyi seviyede okuma yapabilmesi lazım.Bende öğrenci var şuan 3 ve bu şekilde lise sona kadar gidecek gibi görünüyor.
-
Bakanlık 10 yıl geriden geliyor ama yinede iyidir. Son 10 yılın il zümresi karar raporlarını açın bakın orada neler yazıyor? Heee pardon...Uygulanması için akademisyenlerin söylemesi gerekti değil mi ? çok pardon.
-
Sınıfta kalmak garanti gelsin hiçbir şey yapmaya gerek kalmaz.Açıköğretime gidiş artar.Sınıflar artık zeki öğrencilere kalır.Seneye göreyim bu işi ellerinden öperim bakanımın.
-
Okuma yazma bilmeyen öğrencinin 1. Sınıfı geçememesi lazım görüşü her zaman tutmuyor. 1. sınıfta okuma yazma öğrenemeyip 2. sınıfın ilk aylarından öğrenen öğrencilere defalarca tanık oldum.
-
Sadece lisede olmaz ortaokulda da kalma olmalı.üst üste aynı sınıfta kalanları da özel eğitime yönlendirip,özel eğitim sınıfından mezun etmeli.çünkü üst üste aynı sınıfı tekrar eden kişinin özel eğitime ihtiyacı var demektir.hem böylece özel eğitim sınıfları da boş kalmamış olur.
-
Velileri öyle bir hale getirdiler ki çocuğu haksız bile olsa çocuğunu savunan tipleri yarattılar. Sınıfta kalma ve disiplin yönetmeliği değişmeli. Belli yapyirimlar
-
Ilkokulda da sınıfta kalma öğretmene bırakılması lazım. Okuma yazma bilmeyen öğrencinin 1. Sınıfı geçememesi lazım
-
Esas agır disiplin uygulamasi lazım.Ônce ahlâk
-
o zman zorunlu 12 yılda da değişiklik yapmanız gerekir. hem çocuğu sınıfta bırak hem de zorunlu okuyacaksın bunu de. istemeyeni zorla okutmamak lazım.
-
Bu bakanın çok farklı olacağını en başta söylemiştim. Daha çok şey değişecek göreceksiniz.
-
Her kademede, velinin iznine bırakmaksızın..