Elif Şafak Okuru Olmak

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 19 Ara 2017 11:01:06
Elif Şafak Ustam ve Ben romanı incelemesi - 3

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Alıntı
“İyi birine benzettiysen dert değil” dedi yabancı. “Gel, otur, güneş varken tadını çıkarmalı.”
Bana başından geçen serüvenleri anlattı.
Konuşmaktan yorulduğunda neyle iştigal ettiğimi sordu.
Mimar olduğumu ve kiminle çalıştığımı duyunca, “Madem öyle muhakkak Agra'ya gitmelisin” dedi.
“Adaşın Şah Cihan, karısının hatırasına bir saray dikiyor.”
Omuz silktim ama meraklanmıştım. “Ne olmuş ki karısına?” diye sordum.
“Doğum yaparken ölmüş” dedi. Oralı olmadım.
“Ben o tarafa gitmiyorum, yolumun üstü değil” dedim.
Yüzüme baktı. “O ZAMAN ROTANI YENİDEN ÇİZ. YOL DEĞİL, YOLCU DEĞİŞİR” dedi.

Hindistan'a vasıl olduğumda sene 1632'ydi; niyetim şu herkesin dilinden düşmeyen inşaatın nasıl bir şey olduğunu görmekti, o kadar.

Şu hayatta rotasını yeniden çizmeye cesaret edebilen kaç kişi vardır?
İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur (mu? / olmalı mıdır? )

Hedefe giden en kestirme yol, en iyi yoldur söylemi ne kadar doğrudur?
Hedefe doğru yol alırken alternatif yollardan gitmenin KAZANÇLI olması mümkün değil midir?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 20 Ara 2017 10:41:32
Elif Şafak Ustam ve Ben romanı incelemesi - 4

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Kitabı okurken eksikliğini hissettiğim husus "Osmanlı" nın olmamasıydı.
Elif Şafak Osmanlı tarihinden bir kesit anlatılırken "Osmanlı" yı anlatmaMAyı başarmış.
Roman'da saray yaşantısı var, İstanbul'daki azınlıklar, yabancılar var ama İstanbul'un asıl sakinleri Osmanlı hakkında  hiç bir betimleme yok.

Bugün bile övünç vesilesi olarak kullandığımız, İstanbul Efendisi / İstanbul hanımefendisi gibi tanımlamalar 16. yüzyıl İstanbul'una işaret eder.
İstanbul, günümüzde olduğu gibi, o dönemde alt / orta / üst tabaka gibi kategorilendirilecek bir sosyal yapıya sahipti.
O dönemin İstanbul'unda azınlıklar, alt tabaka, Osmanlı'lar orta tabaka, saray çevresi üst tabaka olarak tanımlanabilir. 
Günümüzde olduğu gibi İstanbul halkının büyük çoğunluğu orta tabakadandı.
Bununla birlikte büyük çoğunluğun yaşantısına kitapta yer verilmemiş.

Not : Osmanlı döneminde ''Konstantiniyye'', ''Stanpolis'', ''Dersaadet'', ''Asitane'', ''Darülhilafe'' ve ''Makarrı Saltanat'' olarak da adlandırılan şehrin adı Cumhuriyet'in ilanından sonra ''İstanbul'' olarak kabul edildi.
Osmanlı döneminde halk arasında mutluluk şehri anlamına gelen ''Dersaadet'' ve büyük dergah anlamında ''Asitane''nin çok kullanıldığı bilinmektedir.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK