Evi, Okula Çevirmeyin!

Evlere kapanan çocuklarda artan kaygı ve stresi azaltmak için ona, yaşananları dürüstçe aktarın. Onu anladığınızı ve çok sevdiğinizi hissettirin. Birlikte müzik dinleyin, dans edin, yemek yapın, yeni hobiler keşfedin. Evi, sadece okul olmaktan çıkarıp tekrar keyifli bir yuvaya dönüştürün.

Koronavirüs salgını, herkesi çok etkiledi ancak bu süreçte en çok yıpranan çocuklar oldu. Çünkü küçücük yaşlarında, tüm hayatlarını değiştiren bir hastalıkla tanıştılar. Uzaktan eğitime geçilmesiyle birlikte okullarından, öğretmenlerinden, arkadaşlarından ayrıldılar, dört duvar arasına adeta hapsoldular.

Eskiden dinlenip, keyifli vakit geçirdikleri evleri şimdi tüm gün ders dinledikleri bir okula dönüştü. Dışarı çıkıp sosyalleşemedikleri için de derslerden kalan zamanları yine bilgisayar ve tablet başına geçirmeye başladılar. Aileler de bu süreçte nasıl davranacaklarını bilemedikleri için çocuklarını ekranlara teslim ettiler. Ancak uzmanlar, alınacak önlemlerle bu sürecin psikolojik anlamda daha sağlıklı geçirilebileceğini kaydediyorlar. “Çocukları zihinsel ve ruhsal olarak desteklemek, evde sıkılmalarını engellemek ve huzurlu bir ortam oluşturmak için ailelerin uygulayabileceği adımlar daima vardır” diyen Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Duygu Kodak’ın bu çerçevede bir dizi önerileri var:

‘Yargılamadan dinleyin’

- Çocukların dünyayı güvenli alan olarak görmeleri, ancak ebeveynlerin davranışları aracılığıyla hissettirilir. Çocuklarınıza onların yanında olduğunuz ve bu süreci birlikte atlatabileceğiniz hakkında bilgi verin. Onların duygularını özgürce ifade etmesine fırsat tanıyın, yargılamadan söylediklerini dinleyin, böylece kendilerini değerli hissedeceklerdir. Böyle duygular hissetmenin normal olduğunu anlatın. “Şu anda arkadaşlarınla birlikte olamadığın için üzgün olduğunu görebiliyorum” cümlesi çocuğunuzun iyi hissetmesine yardımcı olacaktır. Daha büyükler için tavsiye verici sorular kendi sorunlarının çözümüyle ilgilenmesine yardımcı olur: “İstediğin şeyi yapamamanın senin için hayal kırıklığı yarattığını görebiliyorum. Bununla ilgili bu süreçte sence başka neler yapabilirsin bir düşün. Destek olmamızı istersen yanındayız” gibi cümlelerle hem duygusunu tanımlayıp hem de koşulsuz olumlu kabul içeren yaklaşım sergilemiş olursunuz.

‘Etkinliği çocuğunuz seçsin’

- Evde, her çocuğa özel bir zaman ayırın. Birlikte yemek yapın, sevdiği oyunu oynayın, müzik dinleyip dans edin. Zamanı siz belirleyin, etkinliği çocuğunuz seçsin. Dikkatinizin 20-30 dakikasını bölünmeden her gün veya gün aşırı çocuğunuza ayırmanız bile onun kendisini değerli hissetmesine yardımcı olacaktır. Bu sırada telefonlarınız, sessizde görünmeyen bir yerde olsun.

- Yaş ve gelişim dönemlerine uygun açıklama yapmaya özen gösterin. Böylece daha az belirsizlik ve kaygı yaşayacaklardır. Virüsle ilgili kötü bir haber duyduysa bu konuyu konuşmayı ihmal etmeyin. Bilimsel bilgiler çocukların stresle başa çıkabilmelerini ve dayanıklılıklarını arttırmakta. Onlara bilim insanlarının hasta insanlara nasıl yardım edeceklerini, salgını nasıl önleyeceklerini, anlatın.

- Çocuklar, koronavirüse yakalanma riski yüksek olan büyükanne, dede veya yakın akrabaları için endişelenebilirler. Görüntülü sohbetler onların kaygılarını hafifletecektir.

- İşe gittiğinizde veya başka bir durumda evden ayrılmadan önce sakin, güvenli ses tonunuz ve duruşunuzla çocuğunuza gittiğiniz yeri, orada ne kadar süre kalacağınızı, güvenli önemler aldığınızı anlatın. Sizden zor ayrılması durumunda, sabırlı olun, çocuğunuza duygusunu anladığınızı hissettirin. Ona daha fazla sarılın, sevdiğinizi söyleyin.

Fiziksel cezadan kaçının

- Uyku, yemek zamanı ve diğer rutinleri sürdürmek en çok bu dönemde önemli.

- Çocuklar istemediğiniz davranışlarda bulunabilirler. Dikkatinizi onun olumlu davranışlarına yönlendirmek olumlu davranışlarını pekiştirecektir. Olumsuz davranışlarını az kelimeyle, kararlı ve net olarak hatırlatın. Yaşı büyükse beklentilerinizi açıkça konuşun. Fiziksel cezalardan kaçının bu tür cezalar duygusal yaralanmaya neden olur, öfkelendirir ve saldırgan davranışlara yönlendirir.

‘Motivasyona ihtiyaçları var’

Uzaktan eğitim sürecinde çocuklarının evde çok sıkıldığını belirten veliler, yaşadıklarını şöyle dile getiriyor:

- Çocuklar evde çok bunaldı, öğlen ders bitince “Ne olur biraz dışarı çıkalım” diye yalvarıyorlar. Dışarısı fena ama onlara da üzülüyorum. Arada derede kaldık.

- Çocukların evde psikolojileri bozuldu hep ders, hep ders. Bu çocukların gezip eğlenmeye, sanatsal faaliyetlere de ihtiyaçları var.

- Dün küçük kızım ayakkabılarımı giymeyi özledim diye ağladı.

- Çocuklar şu an hayatı sorgular durumda, hiçbir şey yapamıyorlar. Bence motivasyona ihtiyaçları var.

- Pandemi döneminde çocuklar evde. Dışarı çıkamıyorlar, oyun oynayamıyorlar. Yaptıkları tek şey ders çalışmak ve televizyon izlemek.

- Çocuklar pandemi yüzünden evde yatmaktan motor yeteneklerini yitirdi.

Süreci keyifli hale dönüştürün

Era Kolejleri Rehberlik Uzmanı Gülçin Aşkın Çetin, “Evler, çocukların aileleriyle birlikte okul öncesi ve sonrası huzurla, keyifle vakit geçirebilecekleri yuva, odaları ise onların kendilerini rahat hissettikleri alanları iken şimdi online eğitimin evde olmasıyla yeni bir düzen ihtiyacı oluştu” diyor. Çetin’in bu sürecin daha keyifli hale getirilmesi için önerileri şöyle:

Çalışma alanları olsun: Evdeki genel kuralları, pandemi dönemi için değiştirmek gerekebilir. Bunu ailece planlayarak normalde yatak odaları ve yemek odası olarak kullandığınız alanlar ile online eğitim için kullanılacak alanı ayırmaya çalışın. Bu alanları düzenledikten sonra çocuklarınıza yine olumlu motivasyon için okul kıyafetleri ile günlük kıyafetlerini ayrıştırmasını önerebilirsiniz.

Hobilerinizi keşfedin: Herkesin evde yapmaktan keyif aldığı şeyler vardır. Ancak herkes bunu keşfetmemiştir. Çocuğunuzu bir haber muhabiri yaparak ailedeki herkesin evde yapmaktan hoşlandığı şeyler nelerdir diye bir röportaj hazırlamasını isteyebilirsiniz. Bu, çocuklara yeni bir alan açabilir. Mesela video çekmek, kurgu yapmak, ahşap boyamak, müzik aleti çalmayı öğrenmek gibi.

Etkinlik köşesi oluşturun: Evde çocuklar için biraz daha alan açmaya çalışın. Bunun ayrı bir oda olması şart değil. Örneğin salonda fazla eşyalardan kurtulup bir hobi köşesi oluşturabilirsiniz. Bu özel alanda, okuma, boyama gibi sanatsal etkinlikleri yaparak rahatlayabilir.

Birlikte yemek yapın: Mutfak da başlı başına bir üretme ve yaratıcılık alanıdır. Çocuğunuzun sevdiği yemeği onunla birlikte yapıp, ailenize özel lezzetler oluşturabilirsiniz.

Albüm tasarlayın: Pandemi dönemi öncesindeki hatıralarınız üzerinde konuşup çocuğunuzdan en çok özlediği anlardan oluşan bir “Fotoğraf Albümü” yapmasını isteyin. Pandemi bittiğinde yapmak istediği şeyler için de boş alan bırakın, böylece geleceğe umutla bakabilir.

 

Aysel BOZAN YILMAZ /

  • 1 27
  • 04 Aralık 2020 21:10 9.957
  • Aktif Haberler
  • osman4444
    06 Aralık 2020 12:19
    3 0
    Değerli Arkadaşlar Hayatın Güzel Taraflarını Görmeliyiz.
    özellikle Bu Dönemde İhtiyaç Var.
    olumsuz Yanını Görürsek En Fazla Kendi Bünyemize Daha Sonra En Yakınlarımıza Bunu Yansıtırız.
  • cihan4444
    05 Aralık 2020 11:54
    7 0
    Güvenlikli sitelerin bahçeleri hariç bulunduğum şehirde dışarıda oynayan çocuk yok zaten onlarca yıldır. Herkes evde ekran başında haliyle. Yakındaki okula bile veliler servisle gönderiyor çocuklarını.
    Şehirlerin imar politikası değişmezse, oyun alanlanları yapılmazsa, sokaklarda asayiş sağlanmazsa olacağı bu. Daha da artacak bu vaziyetler
  • necip767
    05 Aralık 2020 11:43
    42 0
    İlkokul öğrencilerine bilgisayar başında günlük altı ders zulümdür.Uzman adı altında eğitim/öğretim dedikoducularından bıktık.MEB niçin bir defa olsun öğretmenlere , E Okul veya EBA üzerinden , fikir sormuyor.Alınan çoğu karar hakkında daha işin başındayken bir kanaatimiz oluyor ve günün sonunda akıbet -müspet veya menfi- hep bizim öngörümüze uygun tahakkuk ediyor.Zira sahadaki biziz. Halk ise o kötü akıbeti öğretmenin yetersizliğine hamlediyor,bilmiyorlar ki biz masa başı uzmanlarının isabetsiz kararlarının zoraki uygulayıcılarıyız.
  • ümit üstel
    05 Aralık 2020 11:08
    6 0
    "Çocukların evde psikolojileri bozuldu" diyebildeklerine göre herkes uzman olmuş... ne kadar kolaymış psikolojinin bozulduğunu anlamak... sanki normal zamanda çocuklar harıl harıl dışarıda oynuyolar da... çok uzun süre önce, çocuklar evden çıkmayan bilgisayar bebelerinene dönüştü zaten. dışarıda oynayan çocuklar 80-90 kuşağı ile sona erdi...
  • naciekinci
    05 Aralık 2020 10:14
    2 0
    Şu an bu maalesef mümkün değil. Dürüstçe bir cevap işte. Öğrencilerime ancak bunu söyleyebilirim.
  • nrysayar
    05 Aralık 2020 08:56
    11 0
    Çocuk evde çakılmış bilg. başına hem de bu işi bildiğini düşünen uzman tarafından eee çevrilmiş ev okula bu neyin öğüdü şimdi çeviren sen öneren sen
  • ayselaysel
    05 Aralık 2020 07:50
    22 2
    Evi okula çevirmeyelim de bizim evler okul değil ,dershaneye dönüştü. Sabah akşam ders veriyoruz.Buna da var mı öneriniz?
  • smyi
    05 Aralık 2020 01:33
    9 0
    en azından çalışma masası olsa çocukların ona bile razıyız, "evi okula çevirmeyin" diye haber yapmışlar...
  • D.Hoca7
    05 Aralık 2020 01:13
    11 0
    Yazının başlığını okur okumaz hemen Milliyet’ten Ayşe isimli biridir dedim. O derece itici ve tepeden yazıyor artık bıktırdı.
    Bu kişinin yazılarına her gün burada rastlamak zorunda mıyız?
  • Flotus
    05 Aralık 2020 00:44
    4 1
    Emriniz olur
  • allenise
    05 Aralık 2020 00:40
    6 0
    Tamam Aysel Abla :)
  • carpediem03
    05 Aralık 2020 00:11
    55 1
    Sokağa çıkıyorum gezinti yapan kadınların ağzında eğitim öğretim öğretmen.
    İnternete giriyorum herkes öğretmen düşmani
    Tv açıyorum maaşımızı 15000 lira gösteren kanallar
    Camdan kafayı çıkarıyorum , balkonda bağıra bağıra ödev, ders, öğretmen konuşan komşu.
    Bakanlığın şu süreçteki uygulamaları hepimizin malumu.
    Sonra böyle saçma sapan haberler
    Ilkokul yıllarından beri tek hayali öğretmen olmak olan ben bile bıktım, usandım, soğudum artık meslekten.
    Meğer ne çok eğitim öğretim aşığı halkımız varmış da bugüne kadar görmemişiz.
    Şu 9 ayda 90 sene yaşlandım, bezdim, yıldım. Ömrümüzü çürüttünüz
  • hazanın dünyası
    05 Aralık 2020 00:06
    5 1
    Ütopik bir haber olmuş.
  • tamyigit
    04 Aralık 2020 23:56
    32 1
    6-11 yaş grubu çocukları günde 6 saat sandalyenin başına dikip bilgisayarın başında gereksiz bir ton bilgi bombardımanına tutarak eğitimimizi geliştirebileceğimizi sanan bir bakanlığımız ve maalesef bunlara inanan büyüklerimiz en iyisini bilir kafasında saf bir anadolu insanımız var. Sonra iki tane bilmem ne çocuk bilimdalı uzmanı çıkar ve Evi okula çevirmeyin der.Ya düşün yakamızdan düşün bu çocukların yakasından.
  • suskunmavi
    04 Aralık 2020 23:09
    16 1
    Hayal dünyasında yaşıyorlar..
  • Petrucci
    04 Aralık 2020 23:00
    27 1
    Yaşanan süreç rezillik. Bizi de kepaze ettiler. O kadar sendika öğretmenler bu ortamda okullara gitmesin, dedi ona dahi kulak tıkadılar. Bu kadar canlı ders zorlaması nedir? Sürekli aynı şeyleri söylemekten de bıktık. Biz bıktık onlar insanları duymamazlıktan bıkmadı!
  • sanayici
    04 Aralık 2020 22:57
    25 0
    oğuz 8 hocam benim öğrenci tüm aile beraber izliyor. geçen babası yere yatmış üstünü çarşafla gizlemiş kenardan bir açıklıktan bakıyor. benim görmediğimi zannediyor :)
  • Oguz8
    04 Aralık 2020 22:05
    35 1
    Bunlar bu ülke şartlarını bilmiyor.
    Canlı derslerimi öğrenciyle baş başa işleme imkanı bulamadım daha. Arka kanepede ninesi oturuyor ben ders yapmaya çalışıyorum. Bir kulaklık aldıramadım... Biz temel fiziki şartları sağlayamamışız bunların bahsettiği şartlara bak :D
UYARI: Yayınlanan haberler, Egitimhane.Com'un görüşlerini yansıtmaz. Yazılan yorumlar, onaylanmış olsalar bile yazanın sorumluluğundadır.

Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK