Her Ay Bir Kitap Okuyoruz :)

Doğan CÜCELOĞLU hakkında neler söyleyeceksiniz arkadaşlar ? Benim okuduğum ilk kitabıydı. Alıntılarımı eve gidince paylaşacağım ama nasıl desem tekrarlıyor gibi geldi..Elbette söyledikleri değerli ama mektuplar olmasaydı mesela nasıl olurdu bilmiyorum. Mektuplar soluklanma gibiydi.Bunun için bir kitabını daha okumam gerekiyor galiba. Öğretmenin gücü konusunda üstüne basa basa söylemeye çalıştığı her şeye katılıyorum tabii ama mektuplar da tek başına bağıra bağıra aynı şeyi söylüyordu sanki.

bu okuduğum üçüncü kitabıydı ben de okurken sıkıldım. Mektuplar kitaba nefes aldıran kısımlardı..Hemen hemen eğitimle ilgili kitaplar aynı içeriği taşıyor eğitim üzerine  o kadar çok okudum ki artık  bu tür kitapları okumak istemiyorum. Yabancı yazarlarsa dahil içerik değişmiyor. Fark yaratmak için sıradışılık, öğretmenin sevgi yoluyla öğrenciye ulaşması, denetim odaklı olmaktan çok öğrenciye öğrenmeyi öğretme... Gibi içerikler. Ama yazmakla ya da okumakla iş bitmiyor.

ÖĞRETMENİM BİR BAKAR MISIN?  öğretmenler günü hediyesi olarak gelmişti ve ben severek bir solukta 2günde okumuştum. o yüzden buradaki yorumlara katılamıyorum ne yazık ki. belli tekrarları var zaten diğer kitaplarından konuşmalarından da tekrarlananlar bulunuyor ama bunları tekrar tekrar hatırlatmak da yarar var bence. çünkü öğretmenlerin pek çoğu sevgiden geçtiğini okuyor biliyor ama uygulamıyor maalesef.

elimdeki kitabı bitirmeden başlamak istemedim sanırım bugün biter ve sıra Tutunamayanlar a gelir.

50 sayfa ilerledim akıcı gibi duruyor.

ÖĞRETMENİM BİR BAKAR MISIN?  öğretmenler günü hediyesi olarak gelmişti ve ben severek bir solukta 2günde okumuştum. o yüzden buradaki yorumlara katılamıyorum ne yazık ki. belli tekrarları var zaten diğer kitaplarından konuşmalarından da tekrarlananlar bulunuyor ama bunları tekrar tekrar hatırlatmak da yarar var bence. çünkü öğretmenlerin pek çoğu sevgiden geçtiğini okuyor biliyor ama uygulamıyor maalesef.

Uygulayan birisi olarak evet doğru yapıyorum dediğim çok yer oldu benim. Mektupların içe dokunan kısımlarından pay çıkarmak mümkün.
Dilerim herkes içselleştirir  kitapta yazılanları ve öyle davranır. Ben ilkokul öğreretmenimi çok güzel hatırlıyorum. Bizler de öyle hatırlanırız umarım.

bu okuduğum üçüncü kitabıydı ben de okurken sıkıldım. Mektuplar kitaba nefes aldıran kısımlardı..Hemen hemen eğitimle ilgili kitaplar aynı içeriği taşıyor eğitim üzerine  o kadar çok okudum ki artık  bu tür kitapları okumak istemiyorum. Yabancı yazarlarsa dahil içerik değişmiyor. Fark yaratmak için sıradışılık, öğretmenin sevgi yoluyla öğrenciye ulaşması, denetim odaklı olmaktan çok öğrenciye öğrenmeyi öğretme... Gibi içerikler. Ama yazmakla ya da okumakla iş bitmiyor.

Belki de şundan mı acaba ? Uyguluyor olduğunuz için ve içiniz rahat olduğu için mi ?

Elinizdeki kitap ne öğretmenim bu arada ? Hali hazırda okuduğunuz ? Ben Proust a başladım eş zamanlı. Korkuyorum Proust un serisinden.

Belki de şundan mı acaba ? Uyguluyor olduğunuz için ve içiniz rahat olduğu için mi ?

Elinizdeki kitap ne öğretmenim bu arada ? Hali hazırda okuduğunuz ? Ben Proust a başladım eş zamanlı. Korkuyorum Proust un serisinden.

uyguluyor olmamdan şüphe duymuyorum, ancak sonuçta insanız zaman zaman elbetteki hatalarım oluyordur. Elimdeki kitap" Körlük" çok bahsedilmişti okuyayım dedim ancak bir" Ölü Canlar" dan bir de bu kitaptaki anlatımdan çok sıkıldım insanların adı bile  yok "doktorun karısı, siyah gözlüklü genç kız" gibi kelime kalabalığı fazla sırf başladım bitsin diye okudum.

uyguluyor olmamdan şüphe duymuyorum, ancak sonuçta insanız zaman zaman elbetteki hatalarım oluyordur. Elimdeki kitap" Körlük" çok bahsedilmişti okuyayım dedim ancak bir" Ölü Canlar" dan bir de bu kitaptaki anlatımdan çok sıkıldım insanların adı bile  yok "doktorun karısı, siyah gözlüklü genç kız" gibi kelime kalabalığı fazla sırf başladım bitsin diye okudum.

Gogol candır o kitap bitmez zira kitap bitirilmemiş. )

Bu arada her ay neden 1 kitap okuyorsunuz yahu Alıştınız artık 2 ye çıkartın

Gogol candır o kitap bitmez zira kitap bitirilmemiş. )

evet kitabın sonu yok  ancak olayların kısır döngü içinde geçmesi bana sıkıcı geldi sanırım çok şey beklemiş olmamdan kaynaklanıyor.

Bu arada her ay neden 1 kitap okuyorsunuz yahu Alıştınız artık 2 ye çıkartın

kitaplar sayfa olarak azsa ikiye çıkıyor. Ancak her okuduğumuzu burada paylaşmıyoruz.

Bu arada "Gıovannı Papını nın GOG" adlı kitabı hakkında bilgi sahibi olan varsa yorum alabilirim.

evet kitabın sonu yok  ancak olayların kısır döngü içinde geçmesi bana sıkıcı geldi sanırım çok şey beklemiş olmamdan kaynaklanıyor.

Gogol iyidir ama çevirilerin ne olduğu da çok önemlidir. Mesela zolanın toprak kitabının 1946 meb basımı ile yenilerini çevirisi 1970 meyhane remzi çevirisi ile yeni çeviriler çok çok fark eder. Dostoyevski nin güzelim kitapları bile çeviriler sayesinde insanı bunaltabiliyor. Yine de gogolden dikanka yakınlarındaki bir çiftlikte akşam toplantıları kitabına bir göz atın derim. Belki çehov un öyküleri de düşünülebilir. Fakat iyiler diye nitleendirilerek tek kitaba toplananlar dışında 8 cildide öneririm

Gogol iyidir ama çevirilerin ne olduğu da çok önemlidir. Mesela zolanın toprak kitabının 1946 meb basımı ile yenilerini çevirisi 1970 meyhane remzi çevirisi ile yeni çeviriler çok çok fark eder. Dostoyevski nin güzelim kitapları bile çeviriler sayesinde insanı bunaltabiliyor. Yine de gogolden dikanka yakınlarındaki bir çiftlikte akşam toplantıları kitabına bir göz atın derim. Belki çehov un öyküleri de düşünülebilir. Fakat iyiler diye nitleendirilerek tek kitaba toplananlar dışında 8 cildide öneririm

çehov un öykülerini okudum, dostoyevski nin öykülerini okudum. Diğerlerini okumadım. Öneriniz için teşekkürler öğretmenim.

çehov un öykülerini okudum, dostoyevski nin öykülerini okudum. Diğerlerini okumadım. Öneriniz için teşekkürler öğretmenim.

Rica ederim. Dostoyevski nin kısa kitapları ( ilk kitabı - insancıklar )  hariç pek iyi değildir. 1860 lardan itibaren yazdığı kitaplar ki bunlar romanları iyidir. Suç ceza en çok bilinen ve sevilen kitabı gibi görünsede ölü bir evden anılar ( ölüler evinden anılar) kitabı da dikkate değerdir.  Gerçi 1960 versiyonunu da Aleksandr soljenitsin yazmıştır. Hülasa iyi bir.çeviri olması şart. Varsa rusça kitaplarda nihal yalaza tuluy çevirilerini tavsiye ederim.

Uygulayan birisi olarak evet doğru yapıyorum dediğim çok yer oldu benim. Mektupların içe dokunan kısımlarından pay çıkarmak mümkün.
Dilerim herkes içselleştirir  kitapta yazılanları ve öyle davranır. Ben ilkokul öğreretmenimi çok güzel hatırlıyorum. Bizler de öyle hatırlanırız umarım.

aynen öğretmenim inşallah