Hiç Yazılmayan Hasret Mektubum

Çevrimdışı lucky_boy

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 721
  • 5.013
  • 721
  • 5.013
# 14 Oca 2016 08:47:04


  Offf yeter tamam sızlama yüreğim pes yine pes yüzbinlerce kez yine de pes ... tamam.

 Daha ne kadar uçurum uçurum sürükleyeceksin bizi peşin sıra off tamam ne diyorsan o yeter ki sızlama...

Çevrimdışı sergüzeşt

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 326
  • 4.376
  • 326
  • 4.376
# 14 Oca 2016 11:02:14
Nasıl anlatılır harflerle yaşanan onca acı, öfke, kızgınlık, kırgınlık. Ahhhh ve bir o kadar aşk, sevgi, tutku, mutluluk, huzur. anlatamam anlayamaz da kimse. Ben seni bulduğum gün kaybettim sevgili. Bulduğum gün sensiz kaldığım ilk gün oldu hayatımda. Çocuk gibi çekiştirdiğim ceketin şahit gözlerimde taşıdığım acıya. Çoktan bıraktım aklımla yüreğimin savaşını. Çoktan. Vazgeçişlerim bir nefes kadar sürdü. Sadece yüreğim değil ben seni tüm varlığımla sevdim. Ve sevginden her mahrum kaldığımda ruhum yandı sevgili acıdan yandı. Her hücremde hissettim. ama bir an sevginsiz kalmadım. Yandıysam bile asla seni suçlamadım. Seni seviyorum kelimesi bile içimden taşan beni ben olmaktan başka birşeye dönüştüren o duyguyu anlatamaz biliyorum. Anlatamaz. Sadece yanar aşkıyla.

Çevrimdışı asilbey35

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 96
  • 668
  • 96
  • 668
# 14 Oca 2016 11:03:48
İyi’ demek adettendir ya !
‘İyiyim’ dedim…
Değilim...
Anlatılması zor bir duygu içimde ki..
Her harf
Her kelime
Ve her cümle, olduğundan ya çok basit ya da daha
karmaşık bir hale getiriyor dilime getiremediklerimi.

Birgün konuşmayı unutmak, sadece susmak istiyorum.
Birgün susmayı unutmak, olur olmaz konuşmak istiyorum.
‘Kime, neye konuşursan konuş’ diyorum…
Yeter ki susma!

Hiçbir söz yetmiyor, beni 'bana' anlatmama…
Dinleyemiyorum kendimi, acımadan içim…
Dokunsalar ağlayacağım bir ömür boyu…
Ve değseler hüznüme, döküleceğim parça parça..

Bir anlık değil, boğulduğum bilinmezlik.
Acısı çıkıyor sustuklarımın.
Oysa ben iyiyim görünürde !
Anlamını içime çeke çeke mutluluğa erişemiyorum...
Ya hep ben fazla geldim ya da hep bir şeyler eksik kaldı..
Şimdi iyi olan ne varsa,
üzerine çizgi çekemediğim kırgınlıklar sarıyor dört yanını.

Ve ben,İyi olmanın eşiğinde, korkulara kapılıyorum anlamadığım bir biçimde…
Sebebim yok.
Belki de çok…
Biliyorum;
Ben bile kendimi anlayamıyorken anlaşılmayı beklemek, hayalden de öte.
Ben kendimi,
Görmüyorum
Duymuyorum
Ve bilmiyorum…
Dokunsalar ağlayacağım bir ömür boyu…
Ve değseler hüznüme, döküleceğim parça parça..

Çevrimdışı asilbey35

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 96
  • 668
  • 96
  • 668
# 28 Oca 2016 18:10:55
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Aşk kaçmaktan çok kovalamak,
görmekten çok özlemek,
gitmekten çok beklemek,
dokunmaktan çok düşünmektir,
ve aşk öyledir ki nerde imkansız varsa onu seçer...
+++++++.

Çevrimdışı lulu43

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 738
  • 1.149
  • 738
  • 1.149
# 20 Mar 2016 00:21:49
ey sevgili...en sevgili...sevdirenin hatırına...ey sevgili...
yazmak istersin bazen gecenin köründe seherin ortasında karanlığın çıkmazında bilmediğin onca zamanda...yazmak istersin mecbur bilirsin yazmak yerine bakmaya kıyamadağın gözlerine doyamadığın yüzüne söylemek istediklerini...ah ne çare...hasretlenirsin okuyamayacağını bile bile haykırmak isterin yüreğin vuslatsız hasretini...giden dönmez dönen bulamaz belki hesabı da değil di oysa...gitmişse kavuşmuşsa en güzel zamanında kanatlanıp melek misali en sevgiliye ey sevgili...yazmak mecburdur yüzüne söylemek istediklerini...hasretlenirsi n en olmayacak zamanda kimi hatıra kimi tebessüm düşer zavallı dimağına...susarsın susarsın susarsın ne çare bi çare...düğümlenir vuslatsız hasret yumruk gibi boğazına yarım kalmışlıklar yaşanan onca sahte sevdalara sevdalananlara inat...karşılıksız sevebilmekti sevda azıcık sen azıcık ben küle dönsekte  yoklukta...yazmak istersin yaprak gibi dalda sessizce soldukça acını hasretini hüznünü yitiklerini sevdanı paylaşacak kimsen kalmadığında...susarsın susarsın susarsın kaleminde lal olur elin kolun bağlanır kıyında her yokluğunda her hatıranda...ey sevgili en sevgiliye kavuşan beni vuslatsız hasrete koyan ey sevgili unutma...

 Dayan diyorum,
 Dayan..
 Elbet bir gün;
 Can bedenden ayrılacak,
 İste o zaman !
 Bu esaret nihayet son bulacak...

hasretime...

Çevrimdışı ugurlucky

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 12.957
  • 33.460
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.957
  • 33.460
  • Müdür Yardımcısı
# 20 Mar 2016 00:40:00
 
Seni nasıl özledim, bilemezsin. Gönlümün sızısı sevdiğim! Hasretin içimi kavuruyor. Sana gönderilmemiş kaçıncı mektup bu, kaçıncı yakışım ucundan, saymıyorum.
Ara sıra dilime şu meşhur türkü dolanıyor: “ Yine yakmış yar mektubun ucunu, sevda çekmek zor diyor…” Kalbimin tam ortasına saplandı sanki bir hançer, geçen her gün daha çok acıtıyor.
 
Geldiğinde saksıya ektiğim çiçekler, tek tek solmaya başladı. Suluyorum, konuşuyorum, dayanmıyorlar. Gittiğini mi anladılar acaba? Onları bile hüzün bastı. Sen yoksun ya, bu ev yazın ortasında buz kesiyor. Seninle akıp giden saatler, düşmanım oldu. Zaman durmuş gibi, her sabah aynı güne uyanıyorum. Mevsim aynı, güneş aynı, benden başka değişen yok; yaşlanıyorum! Aynaya baktıkça gözlerimin solduğunu görüyorum. Bedenim yavaş yavaş çürüyor. O da vazgeçmiş olabilir mi yaşamaktan?
 
Özlemek, ne büyük bir girdap! Düşüp içine boğuluyorsun. Üstelik çırpınmak sadece daha dibe batmama sebep oluyor. Ayrılık acısı zamanla geçiyor, biliyorum! Biliyorum da ne kadar sürecek, onu tahmin edemiyorum.
Her sabah gözümü açar açmaz aklıma düşüyorsun. Elim telefona gidiyor, belki aramışsındır veya bir mesaj yollamışsındır. Kimseyi beklemediğim vakitlerde kapı çalıyor. Kalp atışlarım hızlanıyor. Olur da gelmiş misindir? Heyecanlanıyorum! Hiçbirinden sen çıkmıyorsun.
Aşkın ortasında doludizgin yaşarken gurur olmuyor da, ayrılığın tam ortasında oturuyor. Bir arayabilsem, neler söyleyeceğim? Dönmeni isteyeceğim, boşuna ayrı kaldığımızı anlatacağım. Yapamıyorum! Hangimiz daha inatçıyız yarışına yeniliyor sevdamız.
 
Geceler çok zor geçiyor. Her akşam, tam senin arayacağın saatte, uyumuş olsam da kalkıyorum. Küskün bir bekleyiş çöküyor yüreğime. Kendime kızıyorum. Aramayacağını bile bile bekliyorum. Neden ayrıyız ki? Kime faydası var bu yoksunluğun? Başkalarıyla tamamlanıyor muyuz? Hayır!
Bu gece hava biraz serin. Evde misin, dışarıda mı? Sırtına bir hırka veren olmuş mudur? Üşütürsün şimdi, kimse benim gibi bakmaz sana! Yemek de yememişsindir, öylesine iki lokma atıp ağzına, bütün günü geçirmişsindir.
 
Bensiz daha mı mutlusun acaba sevgili? Huzurlu musun? Gidişim işe yaradı mı yoksa çanta gibi yokluğumu taşıyor musun omzunda? Aklına geliyor muyum hiç? Ara sıra bir hatıra kesiyor mu yolunu? Daha önemlisi beni anımsayıp gülümsüyor musun? Sen de benim kadar özlüyor musun sevdiğim? Bir an için kırsan inadını, elin telefona gitse, bir kuru merhaba demek için arasan, olmaz mı? Sen benden bu kadar kolay mı vazgeçtin sevgili? İçin için kızmıyor musun ikimize, bir sevdayı omuzlamayı beceremedik diye? Bir daha denesek ya, çok mu zor gururu bir kenara bırakıp dönmek? Sen de benim gibi bir ışık mı bekliyorsun acaba? Kalbimin sahibi, ruhumun dinginliği, çalsan şimdi şu kapıyı, karşımda görsem seni, ne güzel olurdu, bilemezsin! Dön desem, acaba döner misin sevgili? Son umudum şu mektubu okuyunca, acaba arayıp, “ben de seni özledim” der misin? Bizim hikâyemiz daha yazılmadı ki sevdiğim, dönüp nafile cümleleri anılarımdan siler misin?

Çevrimdışı lucky_boy

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 721
  • 5.013
  • 721
  • 5.013
# 20 Mar 2016 07:10:40
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Seni nasıl özledim, bilemezsin. Gönlümün sızısı sevdiğim! Hasretin içimi kavuruyor. Sana gönderilmemiş kaçıncı mektup bu, kaçıncı yakışım ucundan, saymıyorum.
Ara sıra dilime şu meşhur türkü dolanıyor: “ Yine yakmış yar mektubun ucunu, sevda çekmek zor diyor…” Kalbimin tam ortasına saplandı sanki bir hançer, geçen her gün daha çok acıtıyor.
 
Geldiğinde saksıya ektiğim çiçekler, tek tek solmaya başladı. Suluyorum, konuşuyorum, dayanmıyorlar. Gittiğini mi anladılar acaba? Onları bile hüzün bastı. Sen yoksun ya, bu ev yazın ortasında buz kesiyor. Seninle akıp giden saatler, düşmanım oldu. Zaman durmuş gibi, her sabah aynı güne uyanıyorum. Mevsim aynı, güneş aynı, benden başka değişen yok; yaşlanıyorum! Aynaya baktıkça gözlerimin solduğunu görüyorum. Bedenim yavaş yavaş çürüyor. O da vazgeçmiş olabilir mi yaşamaktan?
 
Özlemek, ne büyük bir girdap! Düşüp içine boğuluyorsun. Üstelik çırpınmak sadece daha dibe batmama sebep oluyor. Ayrılık acısı zamanla geçiyor, biliyorum! Biliyorum da ne kadar sürecek, onu tahmin edemiyorum.
Her sabah gözümü açar açmaz aklıma düşüyorsun. Elim telefona gidiyor, belki aramışsındır veya bir mesaj yollamışsındır. Kimseyi beklemediğim vakitlerde kapı çalıyor. Kalp atışlarım hızlanıyor. Olur da gelmiş misindir? Heyecanlanıyorum! Hiçbirinden sen çıkmıyorsun.
Aşkın ortasında doludizgin yaşarken gurur olmuyor da, ayrılığın tam ortasında oturuyor. Bir arayabilsem, neler söyleyeceğim? Dönmeni isteyeceğim, boşuna ayrı kaldığımızı anlatacağım. Yapamıyorum! Hangimiz daha inatçıyız yarışına yeniliyor sevdamız.
 
Geceler çok zor geçiyor. Her akşam, tam senin arayacağın saatte, uyumuş olsam da kalkıyorum. Küskün bir bekleyiş çöküyor yüreğime. Kendime kızıyorum. Aramayacağını bile bile bekliyorum. Neden ayrıyız ki? Kime faydası var bu yoksunluğun? Başkalarıyla tamamlanıyor muyuz? Hayır!
Bu gece hava biraz serin. Evde misin, dışarıda mı? Sırtına bir hırka veren olmuş mudur? Üşütürsün şimdi, kimse benim gibi bakmaz sana! Yemek de yememişsindir, öylesine iki lokma atıp ağzına, bütün günü geçirmişsindir.
 
Bensiz daha mı mutlusun acaba sevgili? Huzurlu musun? Gidişim işe yaradı mı yoksa çanta gibi yokluğumu taşıyor musun omzunda? Aklına geliyor muyum hiç? Ara sıra bir hatıra kesiyor mu yolunu? Daha önemlisi beni anımsayıp gülümsüyor musun? Sen de benim kadar özlüyor musun sevdiğim? Bir an için kırsan inadını, elin telefona gitse, bir kuru merhaba demek için arasan, olmaz mı? Sen benden bu kadar kolay mı vazgeçtin sevgili? İçin için kızmıyor musun ikimize, bir sevdayı omuzlamayı beceremedik diye? Bir daha denesek ya, çok mu zor gururu bir kenara bırakıp dönmek? Sen de benim gibi bir ışık mı bekliyorsun acaba? Kalbimin sahibi, ruhumun dinginliği, çalsan şimdi şu kapıyı, karşımda görsem seni, ne güzel olurdu, bilemezsin! Dön desem, acaba döner misin sevgili? Son umudum şu mektubu okuyunca, acaba arayıp, “ben de seni özledim” der misin? Bizim hikâyemiz daha yazılmadı ki sevdiğim, dönüp nafile cümleleri anılarımdan siler misin?

+++
 Yüreğine,kalemine sağlık hocam...

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.941
  • 47.499
  • 2.941
  • 47.499
# 20 Mar 2016 07:26:11




Sığ bir Suydu..
Düşüyordum hayattan..
İçime Gömdüğüm acı yanlarımı Gülümsüyorum artık..
Hüzünlerimi kalbine.. Masum kentimi Gözlerine armağan ediyorum..
O gidiyordu..
Gitmek için gelmişti..muamma olan hayatıma..
Gidecekti o..
biliyordum ama olsun bi kere gelmişti..
Fatih'ten Gelmişti..
Haliç'ten gelmişti..
Balat'tan..
O sarı Binadan..
siyah beyaza bürünmüş hayatıma en alımlı yanıyla gelmişti..
Fatih'in Sokaklarında.. sol yanımdan vuracaktı..
Yüzüme böylesi bakmamalıydı..
Anlamalıydı Bendeki O büyük aşkı...
İzin almadan girmişti hayatıma..Apansız ve anlamsız..
Sorulardan ve gerçeklerden korktum..
Sadece ikimiz olabilecekmiydik hayatta..
Cümlelerine Bakıyordum..
hep bir anlam bir Mana Arıyordum..
gözleri bana bakarken.. göz bebeklerinde başkasını saklıyordu..
Neden Var olan Aşk'tan Yok olan bana Yol açıyordu..
İçimden Soruyordum Yâr..
Biriktirdiğim Güllerimi Haliç'e savururken..
Başladığımız yerde kalıyordum..
Büyük Ada'ya..
Mimozaya giderdik..
Başımı omuzlarına Yaslar ve öylece bakardık..
Yüzü Gözlerimde kalırdı..
korkularım içimde..
En masum En soylu Ve an Aşk olan Cümleleri Kuruyordum Kırık Dökük Mısralarıma..

Yollar.. demiştim hani..
Yollar.. sensiz fakir; Hakir.. Hüzünlü yollar...
Gülmüştü bana.. en yabancı gülüşüyle..
Gitmek için gelmişti bana çünkü..
Sende Gideceksin Benden; Biliyorum diye söylemiştim; Sevgili..! ! !
Hayatıma Acı bir Ket vurup; sol Yanımı Felç edip Gideceksin demiştim..
Ve Gittin...
Ölüm Var Ayrılık yok ey sevgili...
Bu kentte En çok Seni Sevdim..
Hayatımda en çok seni özledim..
En hasret kaldığımda sendin..
Vuslatta Sen.. Gurbette sen Sıla'da sen...
Ömrümün Aşk-ı Kübra'sıydın..
Ve En acıyan yanım oldun..
En kanayan Düşüm..
Uçurumum oldun..
Ellerini bekledim.. düşerken..
Hani Çocuğun kadar Sevdiğin beni; Tutmanı bekledim...
İsimsiz Ve zalim bir yokluğa itildim gözlerinden..
Sevgili..
Gitmek için gelmiştin bana..
Geldiğin gibi oldu gidişin..
Adın Gibi Büyük..ve Sırat kadar Çetin..
Sessizliğe büründü önce tüm zerrelerim.
Gelemedim Kendime.. En adamsı Yanlarımla..
En senli Düşlerimle ve en imanlı aşk'larımla Düştüm Yoluna yâr..
Haliçte Yürüdüm.. geçtiğimiz sokakları arşınladım..
Ayak bastığımız kaldırım taşlarını takip ettim.. Daruşşafaka'ya çıktım.. Kapına geldim....
Pencerenin dibindeydim.. Durdum ve seni bekledim..
Camdan akis edecek yüzünü görmek istedim..
Sesini duymak istedim...
Güvercinler çığlık çığlığa havalandı..
Fatih Camiinden bir Sala yükseldi...
içim titredi...
Ve anladım Sen Gitmiştin...
Ben yinede bekledim..
Aşk-ı Kübra’yı bekledim..
Ama sen Gitmek İçin Gelmiştin...
Hiç Kalmamacasına..
kaçarcasına.. Bu kenti Ve beni Terk Ettin..

Kendim için yaktığım ateşlere giriyorum her gece..
Bitiyorum geceyle beraber..
Her sabah tekrar ölmek için doğuyorum..
Her Doğduğum an sen oluyorum..
Ve ölüyorum..
Gitmek İçin Gelmiştin bana..
Ama Bilemedin mi Sen Bana Aşk DEğildin..
Aşk-ı Kübra idin..
dağ gibi..kaya gibi.. Güneş gibi kubbe-i Sahra.. Gibi..
Yıkılmaz! Bİtmez! Tükenmez.. Bir Aşk-ı Kübra..
Ama Gittin İşte..
Gittin..
Sen gittin..
Yâr.. Gitti.. Masal Bitti...
Geriye En Yalnızından Aşk-ı Kübrâ 'ya Düççar olmuş Bir Adam Kaldı...
BAŞI VE SONU BELLİ OLMAYAN BU AŞK.. ÇARESİZ KALDI....
                                                           İbrahim İnecik

Çevrimdışı lucky_boy

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 721
  • 5.013
  • 721
  • 5.013
# 20 Mar 2016 20:47:52
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
       Ankara yüreğimin başkenti,Ankara yaram...Bilir misin ey şehri aşk;sende kanar tüm düşlerim...Bilir misin ey şehri sızım; derinlerime hançer misali batar yanan her bir ışığın...Bilir misin ey şehri dert sana çıkmakta tüm yollarım...Biliyorum saklayacaksın benden onu bir ömür kalabalıklarında belki bir daha hiç göstermemecesine...
         Ne olur...yalvarırım...Son bir nefeslik olsa da bari söyle; yarin kokusu ne yanına düşer :(( izin ver hiç olmazsa kokusunu merhem edeyim yaralarıma ey şehri çıkmazım...Hadi susma  ...

  Onca sene geçMİŞ...Yüreğim haala an gibi,gün gibi yanmakta...Bir kez daha merhaba yüreğimin başkenti,merhaba ey şehri aşkk,merhaba ey şehri sızı...

    Ahh yüreğimin başkenti hala derinlerimde kanamakta tüm düşlerim,hala yüreğime hançer misali batmakta yanan her bir ışığın... Ahh yüreğimin başkenti hala saklıyorsun onu kalabalıklarında...

  Sahi nasıl bir çaresizlik ne büyük bir acı orada yanan ışıkların içerisinde olduğunu bilmek ama ona dokunamamak... off yüreğimin başkenti değişen hiçbir şey yok hala genzimi yakmakta her nefesin,hala binbir parça olan yüreğime tuz ekmektesin... Ahh yüreğimin başkenti çaresizim,çarem sen(sin)... Ahh yüreğimin başkenti bilirim artık kokusunun ne yanına düştüğünü ama yetmez gücüm,dayanmaz yüreğim...

Çevrimdışı sergüzeşt

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 326
  • 4.376
  • 326
  • 4.376
# 21 Mar 2016 10:50:40
Sessizliğinde boğulduğum bir harfine ömrümü adadığım yar
Ömrüme düştüğünde ayrılığa hüküm giydim… oysa ne çok aradım seni… yıllarca sen diye bulduğumu sandığım yalanlarla acılar içinde kaldım… buldum sonunda seni ve kaybettim… oysa sadece sevdim sevgili seni kirpiklerinin ucuna kadar her zerreni sevdim…

Gülebilmez gülüm bahar sensiz…
Ne bahar gelir yüreğime artık ne güneş açar içimde…
O kadar boş ki herşey insanlar hayat zaman ve mekanlar.. oysa ben senin elinin değdiği yerleri bile aşkla sevdim…
Yürüdüğün yollarda hayalinle yürüdüm…
Delilik sınırında dolaştığım aklımı yitirip zaman ve mekandan soyutlandığım zamanlarda senleydim ben..
Şimdi ise o şimdi nasıl nerde gülüyor mu yoksa elinde kalemi beni mi düşünüyor… yoksa yine kızgın mı bana…
Yada acıyor mu içi ben gibi... sorular sorular sorular... dudrp dururken gözlerime dolan yaşlar yada yüzümdeki tebessüm... sensin sevgili
Hasretinden dağlandı yüreğim… ne yapsam olmuyor sevgili.. yaptığım tek şey hayalinle hatıralarınla yaşamak… bana yaşattığın an be an aklımda olan her güzelliğine hasretim sevgili…
Ama yetmiyor hayaller.. yolunu bekler yüreğim arar durur seni… dokunmak istiyorum sevgili ellerine yüzüne dudaklarına hasretle aşkla yüreğime kazıdığım varlığına…

Çevrimdışı ugurlucky

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 12.957
  • 33.460
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.957
  • 33.460
  • Müdür Yardımcısı
# 21 Mar 2016 10:57:50
   sevgilim.
insan yerinden, yurdundan, evinden ve bunların hepsi bir yana ruhundan koptuğu vakit, özgürleşmesine ne engel olabilir ki. aramızdaki onca insana, onca boşluğa, yollara ve ağaçlara en önemlisi sana ve bana rağmen şimdi yazacaklarıma “sevgilim” diye başlıyorsam eğer, cüretim bundandır.
      her şey bir şey bırakır geride, kesikler izlerini, gidenler sözlerini bırakır mesela.
      içimde bir türlü dolmak bilmeyen koca bir boşluk var, ben bu boşluğa cesedimi yatırıp, hayata biraz ara vermek isterdim fakat yakamdan tutan iki küçük el, iki koca göz var. biliyorsun, her şey için ne kadar geçse bir o kadar erken kalkıp bu dünyadan gitmek için. hayatın kaç türlü hali varsa gördük sanıyor, fakat aynı gün bir başka haliyle karşılaşıyoruz yaşamanın…
    - bu yüzden nefes aldığım sürece arkamda kalmayacaksın.
      hala yaşıyorsam, hala sokaklarda yürüyor, hala kaldırıp yüzümü yanımdan geçenlerin yüzlerine bakıyorsam, bir gün evet yaşamın son günü de olsa, bir gün seninle yan yana oturabilme ihtimalimiz var ve ben seni gittiğim her yere yanımda götüreceğim. benim bu düşüncem bütün birini sevmişlere ve yan yana olamamışlara ilham kaynağı olsun.
“sevgilim”
      mutlu olup olmadığım hakkında zerre kadar fikrim yok fakat huzurluyum. sayende baharın elle tutulur bir şey olduğunu keşfettim. ve yine sayende oldu bütün o diğer şeyler. onlarca şiir yazdım, onlarca mektup, onlarca iç döktüm adını vermeden. kimse kimsenin her şeyi olamaz bunu anladığımda daha on sekizimdeydim, fakat bir insan elbette bir diğerinin yarısı olabilir. bir insanı anlamak için ona dokunmak gerekmediğini öğrendim sayende, kafamın içindeki labirentin çıkış yolunu en iyi senin bildiğini ve beni buradan senin çıkarabileceğini öğrendim.
       bir hastahane odasında, bir dolmuş kuyruğunda karşılacağız belki seninle. aradan ne kadar zaman geçer bilmem, aradan geçen zamanda sildiğin, silebildiğin her şeye rağmen nerede olursak olalım, yaşım kırk, altmış ve ya seksen hiç farketmez. ne diyecek bunca insan diye düşünmeden elini tutacağım, elini tutacağım, elini tutacağım..
    And olsun.
sevgilim, geride yalnızca bu sözcüklerimi bırakıyorum.
al bu mektubu, koynundan uyut - benim yerime hasretle.

Çevrimdışı razor065

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.129
  • 1.252
  • 1.129
  • 1.252
# 21 Mar 2016 11:04:31
sular kireçli,
havası beton gibi ağırdı.
o zamanlar özlem ve sirenler kimseyi çağırmazdı kayalıklara.
mutfaktaki kettle sorsan anlatırdı, kahveye kaç defa parya.
şeker aspartam ve barut icat olalı savaşlar kalleşçeydi.
ankaranın kafası, o zamanlar eğitimhane kadar karışıktı.
sokak kedileri fakir hayatların şahidi,
çöplükler yoksulluğun tapusu.
Hep aynı renkti devlet kurumları ve önlükler,
siyah ve beyaz.
ne fıskiye kırılırdı.
ne doğalgaz vardı.
özlemler başkent kadar uzaktı.


bu değerli çalışmamı eğitimhanenin tüm sevip kavuşamayanlarına armağan ediyorum arz ederim.

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.941
  • 47.499
  • 2.941
  • 47.499
# 21 Mar 2016 16:51:31
Ölü Kent'ten yazıyorum..
Asırlık Bir Öykünün Başladığı yerden
saat bilmem hangi ayrılıkta.. Gece Ve karanlıkmış dünya..
Bir Şiir yakıyorum Cellada teslim edilmiş Ceylan niyetine.
Bir de kendimi Yakıyorum.. cümle cümle..
Duymuyorsun.. görmüyorsun.. bilmiyorsun..
Olsun..
yinede Seviyorum seni..
yada..
hayır.. seni değil..aşk'ı Seviyorum...
Aşk'a beş.. Ayrılığa Üç Kala...

Seni gördüm Rüyamda..Camlar açık.. Havada rüzgar...
perdeler dışarıya saçılmış..Bir Çocuk ağlıyor.. Boncuk gibi iki damla yaş; süzülmüş yanağından..
Aynada akis eden ben'i Görüyorum sanki..
Gözlerimde sen..
süzülüyorsun bi ceylan endamıyla...
Gitmeye üç.. Ölmeye Sen kala...

Giderek kararıyor dünya..Gözlerin gibi her yer..
Yâr..
Bu senden İlk ayrılışım..İlk Kıyamet provam..
Hava Soğuk.. Mevsim Kış… Yalnızlık ve ben.
Üşüyoruz.

Özlemek Sana Dair ne varsa..
Dünleri.. ve hiç gelmeyecek olan yarınları.
en sevdiğin türküyü dinliyorum..
Ahmet KAYA söylüyor.. Şiire Gazele Diyor en acı haliyle..
Ardından Haykırmak Geliyor..Seviyorum sensizliği..! ! demek istiyorum..
Kilitleniyor cümleler en asabi haliyle..
Boğazım düğümleniyor.. sadece fısıldıyorum kendi kendime..
Seviyorum ! ! Seni..
Ölen'e aşk nasıl değerse..
öyle işte...

Ben Ölüyorum.. Sen Bilmiyorsun.
Habersiz yaşıyorsun benden..Biliyorum bana dair ne varsa sildin Düşlerinden..
Ve biliyorum Anımsamazsın çehremi.Sesimi duysan dönüp bakmazsın..
Gözlerimin rengini bilmezsin artık..silindiğimi biliyorum ömründen
Sevgili..
özlüyorum be seni...
Bu gece.. ve her gece.. kalbimin en derin sızısı oluyorsun..
Öldürüyorsun beni.. yavaş ve derinden..

Git ve öl diyor gözlerin..
Sen Ölürsen.. En fazla Kalbim Ölür..
Ben Ölürsem.. En fazla unutursun...
                                    İbrahim İnecik

Çevrimdışı lucky_boy

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 721
  • 5.013
  • 721
  • 5.013
# 21 Mar 2016 20:05:29
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sessizliğinde boğulduğum bir harfine ömrümü adadığım yar
Ömrüme düştüğünde ayrılığa hüküm giydim… oysa ne çok aradım seni… yıllarca sen diye bulduğumu sandığım yalanlarla acılar içinde kaldım… buldum sonunda seni ve kaybettim… oysa sadece sevdim sevgili seni kirpiklerinin ucuna kadar her zerreni sevdim…

Gülebilmez gülüm bahar sensiz…
Ne bahar gelir yüreğime artık ne güneş açar içimde…
O kadar boş ki herşey insanlar hayat zaman ve mekanlar.. oysa ben senin elinin değdiği yerleri bile aşkla sevdim…
Yürüdüğün yollarda hayalinle yürüdüm…
Delilik sınırında dolaştığım aklımı yitirip zaman ve mekandan soyutlandığım zamanlarda senleydim ben..
Şimdi ise o şimdi nasıl nerde gülüyor mu yoksa elinde kalemi beni mi düşünüyor… yoksa yine kızgın mı bana…
Yada acıyor mu içi ben gibi... sorular sorular sorular... dudrp dururken gözlerime dolan yaşlar yada yüzümdeki tebessüm... sensin sevgili
Hasretinden dağlandı yüreğim… ne yapsam olmuyor sevgili.. yaptığım tek şey hayalinle hatıralarınla yaşamak… bana yaşattığın an be an aklımda olan her güzelliğine hasretim sevgili…
Ama yetmiyor hayaller.. yolunu bekler yüreğim arar durur seni… dokunmak istiyorum sevgili ellerine yüzüne dudaklarına hasretle aşkla yüreğime kazıdığım varlığına…


+++ sonsuz...

Çevrimdışı razor065

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.129
  • 1.252
  • 1.129
  • 1.252
# 22 Mar 2016 09:57:46
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Ölü Kent'ten yazıyorum..
Asırlık Bir Öykünün Başladığı yerden
saat bilmem hangi ayrılıkta.. Gece Ve karanlıkmış dünya..
Bir Şiir yakıyorum Cellada teslim edilmiş Ceylan niyetine.
Bir de kendimi Yakıyorum.. cümle cümle..
Duymuyorsun.. görmüyorsun.. bilmiyorsun..
Olsun..
yinede Seviyorum seni..
yada..
hayır.. seni değil..aşk'ı Seviyorum...
Aşk'a beş.. Ayrılığa Üç Kala...

Seni gördüm Rüyamda..Camlar açık.. Havada rüzgar...
perdeler dışarıya saçılmış..Bir Çocuk ağlıyor.. Boncuk gibi iki damla yaş; süzülmüş yanağından..
Aynada akis eden ben'i Görüyorum sanki..
Gözlerimde sen..
süzülüyorsun bi ceylan endamıyla...
Gitmeye üç.. Ölmeye Sen kala...

Giderek kararıyor dünya..Gözlerin gibi her yer..
Yâr..
Bu senden İlk ayrılışım..İlk Kıyamet provam..
Hava Soğuk.. Mevsim Kış… Yalnızlık ve ben.
Üşüyoruz.

Özlemek Sana Dair ne varsa..
Dünleri.. ve hiç gelmeyecek olan yarınları.
en sevdiğin türküyü dinliyorum..
Ahmet KAYA söylüyor.. Şiire Gazele Diyor en acı haliyle..
Ardından Haykırmak Geliyor..Seviyorum sensizliği..! ! demek istiyorum..
Kilitleniyor cümleler en asabi haliyle..
Boğazım düğümleniyor.. sadece fısıldıyorum kendi kendime..
Seviyorum ! ! Seni..
Ölen'e aşk nasıl değerse..
öyle işte...

Ben Ölüyorum.. Sen Bilmiyorsun.
Habersiz yaşıyorsun benden..Biliyorum bana dair ne varsa sildin Düşlerinden..
Ve biliyorum Anımsamazsın çehremi.Sesimi duysan dönüp bakmazsın..
Gözlerimin rengini bilmezsin artık..silindiğimi biliyorum ömründen
Sevgili..
özlüyorum be seni...
Bu gece.. ve her gece.. kalbimin en derin sızısı oluyorsun..
Öldürüyorsun beni.. yavaş ve derinden..

Git ve öl diyor gözlerin..
Sen Ölürsen.. En fazla Kalbim Ölür..
Ben Ölürsem.. En fazla unutursun...
                                    İbrahim İnecik


sayın hocam, müthiş bir çalışma metaforları olsun, imgelemi olsun, alegorik anlatımlar ve ruhun, sözle kim-yasal tepkimesinin özgül ağırlığı tarif edilse ancak bu kadar doğru anlatılır ve yazılırdı şarkta, oryantalist nitelikler taşısa da

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK