Hiç Yazılmayan Hasret Mektubum

Çevrimdışı ugurlucky

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 12.957
  • 33.460
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.957
  • 33.460
  • Müdür Yardımcısı
# 12 Nis 2016 11:40:06
Mavi yürekli rüzgarım;

Uzun mektuplar döktüm ;yüreğimden gözlerime ellerim şahit.Tükenmez denip de tükenen kalemlerim beyaz mutlu kağıtlarım pembesi umutlarım şahit an şahit.

En çok neye kızıyorum biliyor musun? Sana seslenişlerimin semada ki ses düşümlerimi yazıya dökemeyişime. Biliyorum diğer yarım rüzgar, tüm ses düşümlerimi sana ulaştırmakta. Seni okşarken esen rüzgar kulağın çın çın çınlamakta.İşte anıyor beni diyorsun.

Senle konuşuyorum hep sen, rüzgar oluyorsun, çiçek oluyorsun tüm polenlerini saçıyorsun. Dünyam çiçek tarlasına dönüşüyor. Ben bülbül misali şakıyorum. Martıların denize özlemi gibi kıyılarına vuruyorum. Vurdukça kendimi kıyılarına kanatlarım değiyor bulutlara. Bilirsin tüm göçmen kuşların seferi, döl yurduna. Mutluluk resimleri çiziyorum. Resmin tam orta yerine kocaman bir ada. Adanın etrafı masmavi deniz, berrak bir gök çiziyorum. Adamda ağaçlar kuşlar dereler ufak ufak şelaleler. O şelale seslerine karışan kuş cıvıltıları. Her şeyde sen varsın.

Benim mutluluk resimlerim, şiirlerim, umutlarım var. Sana dair yaşayacaklarım. Bir merhabanda dünyam. Merhabanda tüm kalemim surları düşer. Kutsal işgalcim söyle bana hangi komutan bu kadar sevinir meydan savaşının kaybedilişine. Sen sonsuz savaşım özgürlüğüm..,

Bilirim gidecek yerlerin var çalacak kapıların sığınacak limanların çoktur. Bir ana kucağı bir baba yüreği bir kardeş sesi arkadaşların vardır senin. Benim kocaman bir limanım var her daim açık olan yüreğinin gözeneklerindeki ki fer limanım sığınağım. Denizler kabarsa okyanuslar kudursa. Meydan muhaberelerine tutuşsam, bin orduyla savaşsam. Bin bir kılıç yesem. Bir rüzgarın -zikrimdeki adın bin bir yarama merhem olmaya yeter.

Göçmen kuşlar söyledi diken batmış narin parmağına, acımış yüreğin. Özlemler basmış inci bir sızı damarlarına girmiş. -Ahh? düşürmüşsün semalara. İşte rüzgar okşar bedenimi feryadın yansır yüreğime. Zelzelelere tutulur toprağım.

Seni düşünür seni yaşarım. Anlarım seni aynada bulurum kendimi. Yansıyan gözlerimde, sığınırım gözlerin limanım olur. Yanında olamamanın vermiş olduğu sızı sarar bedenimi. İsterdim seni avutmayı kollarımda olmanı. Başak saçlarını okşamayı isterdim. Teninin bahar kokusunu koklamayı..Var mıdır bir sevgilinin kucağı kadar sıcak ve yumuşak şefkat dolu bir ocak.. Var mıdır.?

Özgürlüğüm!

İşte tam bu anda irkilir çıkarım meydana. Esen rüzgar bırakırım tenimi. Tesellim olur rüzgar, yağan yağmur, şakıyan kuşlar. Toprak tenime değer? Sen değersin! Tesellim olursun..

Mavide kal bir tanem seni seviyorum...

Çevrimdışı ugurlucky

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 12.957
  • 33.460
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.957
  • 33.460
  • Müdür Yardımcısı
# 18 Nis 2016 15:33:18
Yine katran karası gecelere akıyor zaman hızla.ve yine geçmek bilmiyor işte.Her gece aynı seremoni:sabah olacak mı acaba? Uykuya hasret kalmış gözlerim şimdilik daha iyi, yüreğine hasret yüreğimden.Kulaklarımdaki aksi zayıflıyor sanki sesinin.Bir rüzgâr misali uğultu var beynimde sadece.

Saymıyorum artık gittin gideli kaç hazan dolu ay yaşadım.Kaç defa çalan her telefonu sen diye açtım.Gezdiğimiz yerlere belki yolun düşer diye kaç defa akşamladım. Saymıyorum. Sayılı gün çabuk geçer diyorlar oysa ki.ben saydım, zaman da yerinde saydı sanki...Artık saymayacağım.
İlle de sen dedikçe, ille de hasret dedi kader bana.Çekilesi varmış demek ki bunca acının, en doyulmazın zevkine varmak.

AŞK! Her bünyede aynı tesiri bırakmıyor ve her ağızda aynı tadı...Benim yüreğimde buruk buruk bir sancı...Öğreniyorum sanırım yavaş yavaş acıları şifa diye yutmayı.

Kusuruma bakma lütfen canımın acısı söyletiyor bu sitemvari sözleri dilime.Oysa ki bu yürek her daim DÖN GEL diyor.
Duymadığını bile bile yine de, her seferinde çığlık çığlığa...bir boşluğa aktığını bildiğim halde ırmak ırmak gözyaşlarımın, hıçkırırarak bağırıyorum

DÖN GEL ...

Çevrimdışı lucky_boy

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 721
  • 5.025
  • 721
  • 5.025
# 21 Nis 2016 23:01:08
  Sen değil miydin aklım?

  Sızım sızım sızlayan yüreğime zamanla geçer diyen...Onu susturmak adına kanayan yerlerine tuz basan...Kesmiş koparmışcasına onu bir kenara atan...Her hissini hafife alan...Güya! Onu görmezden gelen...

  Söyle neden susarsın şimdi,neden konuşmazsın? Bildin mi zamanla geçen tek şeyin zaman olduğunu...Şimdi anladın mı??

   Ahh dün gibi,an gibi;kımıl kımıl bileklerimde,dumul dumul yüreğimdeyken...Onsuz yaşama merhaba demeyi başarabildiğim tek bir sabahım dahi yokken...

   Off hadi susma bahaneler üretmeye devam et susmaaa!

     Her dem ama abartısız her dem derinlerimde,yüreğimde,zihnimde yaşadığımı;hayalini dahi hissetmediğin tek bir salisem olmayanı;tek bir bedende suyumu,ekmeğimi,nefesimi paylaştığımı unuttur bana(!) Hadi susma !

  Ne beyhude bir uğraş,ne boş bir zahmet...Aklım; kabul et artık yüreğim ne diyorsa o...

     Bırak bir kez olsun yüreğimi dinleyeyim ve bir sabah,bu son sabahım dahi olsa kokusuyla uyanayım :(

       Tek bir sabah :( sadece kokusuyla...

Çevrimdışı sergüzeşt

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 326
  • 4.376
  • 326
  • 4.376
# 23 Nis 2016 18:22:33
Düş kadar yakın olan sevgili...
Hala senli zamanlarda yaşıyorum ama hayalinle. Bir rüzgar esiyor saçlarının dağılışı geliyor gözlerimin önüne yada bir şarkı tam yüreğimin ortasından delip geçiyor diz dize oturuyoruz senle o an yeniden ağaçlarda çiçekler açıyor senle gelen baharı fısıldıyor yüreğime sonra her köşesinden sen çıkıverecekmiş gibi oluyor okulun koridorlarında... Yüreğim ağır hasretinle suskun çoğu zamanda. Yaşar gibi mutlu gibi herşey normal gibi davranmak ağır geliyor artık. Bağırıp acımı yüzlerine vurasım geliyor... Susuyorum... Gözlerim taşıyor acımı bazen onu durduramıyorum... Gözlerimden yaş olup kalbime akıyorsun.. Ve tek hece dökülüyor dudaklarımdan... Ahhhh!

Çevrimdışı h.özlem

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.598
  • 13.235
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.598
  • 13.235
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 24 Nis 2016 17:23:05
aşk gözlerde kaybolmak mı yoksa yüreğinle konuşmak mı

Çevrimdışı razor065

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.129
  • 1.252
  • 1.129
  • 1.252
# 24 Nis 2016 19:29:22
anton çehov huzursuzdu.
şöminede yanan odunlar, kesilmeden önce
bir ağacın evrene değen kolları.
ve usulca sızıyordu kanı odaya,
sıcaklığı, iç ederken üstümüzdeki kış ile
gayet romantiktik oysa!
başkalarının acısıyla beslenenler
derisinde gezen metali sevmeyecek kadar yabancıydı trenlerin ıslığına
kan ve toprak yabancı değil;
demir, eğilince puştun elinde namluya!
kedilerin kanlı bıyıkları sevimli gelebilir apartuman çocuklarına....
ateş söndüğünde uyumuyordu puhunun sezgileri
taş zemindeki boşluklar, bir bir pişmanlıkla doluyorsa
nice kafiyeye kurban edildi tertemiz adamlar
tüm sorular sorulmadan daha!
yamaçlardan inen çaylar, demlenir isyanın geniş,huzursuz düzlüğünde

bu değerli eserimi eğitimhanenin değerli şairlerine ukteliyorum

Çevrimdışı fsnfsn

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.334
  • 1.126
  • 1.334
  • 1.126
# 27 Nis 2016 10:36:07
şimdi saat sensizliğin ertesi
yıldız dolmuş gökyüzü ayaydın
avutulmuş çocuklar çoktan sustu
bir ben kaldım tenhasında gecenin
avutulmamış bir ben

şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
ki bu yaşlar
utangaç boynunun kolyesi olsun
bu da benden sana
ayrılığın hediyesi olsun

soytarılık etmeden güldürebilmek seni
ekmek çalmadan doyurabilmek
ve haksızlık etmeden doğan güneşe
bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun..
şimdi iyi niyetlerimi
bir bir yargılayıp asıyorum
bu son olsun be bu son olsun
bu da benim sana
ayrılırken mazeretim olsun

şimdi saat yokluğunun belası
sensiz gelen sabaha günaydın
işi-gücü olanlar çoktan gitti
bir ben kaldım voltasında sensizliğin
hiç uyumamış bir ben

şimdi dişlerimi sıkıp
dudaklarıma kanamayı öğrettim
ki bu kızıl damlalar
körpe yanağında bir veda busesi olsun
bu da benden sana
heba edilmiş bir aşkın
son nefesi olsun

kafamı duvara vurmadan
tanıyabilmek seni
beyninin içindekileri anlayabilmek
ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü
bütün saatleri öylece durdurabilmek için
çıldırasıya paraladım kendimi
lanet olsun!
artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
olsun be ne olacaksa olsun
bu da benim sana
ayrılırken şikayetim olsun ..
                                                       Yusuf HAYALOĞLU

Çevrimdışı lucky_boy

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 721
  • 5.025
  • 721
  • 5.025
# 30 Nis 2016 08:19:33
Doğum günün kutlu olsun
Hasretine nefeslerimin yetişemediği yaram
Doğum günün kutlu olsun
Yüreğimin ansızın uğruna inciler dizdiği
Doğum günün kutlu olsun
Yüreğime yăr aklıma ziyan olan sevgili
Doğum günün kutlu olsun
Yüreğime "yãr",aklıma "yar" olan sevgili
Doğum günün kutlu olsun
Bütün karanlıklara inat yüreğimde yeşerenim
Doğum günün kutlu olsun
Her dem nabzımda iki hece atanım
Doğum günün kutlu olsun
Varlığı nefeslerime eş olanım
Doğum günün kutlu olsun
Yüreğime her mevsim baharı yaşatanım
Doğum günün kutlu olsun
Ne vazgeçebildiğim ne de vazgeçmek istediğim
Doğum günün kutlu olsun
Yüreğime sevgi tohumları eken yüreğime aşkı öğretenim
Doğum günün kutlu olsun
İmkansızlıklara inat yüreğimde umudu yaşatanım
Doğum günün kutlu olsun
Aklıma gelenim değil aklımdan tek bir an olsun çıkmayanım
Doğum günün kutlu olsun
Gözlerimde sakladığım derinime en derinime işleyenim
Doğum günün kutlu olsun
Tek bir bedende iki yürek yaşamayı öğretenim
Doğum günün kutlu olsun
İç çekişlerimde saklanan cam kırıkları gibi boğazıma düğümlenen yãr
Doğum günün kutlu olsun
Her dem yüreğimde kımıl kımıl olanım
Doğum günün kutlu olsun
Beni karlı dağlar aşıran sevdalara düşürenim
Doğum günün kutlu olsun
Gecelere veda edişim her doğan güne gün aydınlığım olan yãr
Doğum günün kutlu olsun
Hüznüm
Doğum günün kutlu olsun
Sesi bir ömür yüreğimde yankılanacak olan yãr
Doğum günün kutlu olsun
Sevgilinin anlamını öğretenim
Doğum günün kutlu olsun
Varlığıyla varlığımı anlamlandıranım
Doğum günün kutlu olsun
Saliseler arasında bile özlem çektiğim,hasret duyduğum
Doğum günün kutlu olsun
Kelimelerimin uğruna biçare kaldığı biricik yăr
Doğum günün kutlu olsun
Yürek sızım,
Yürek yaram,
Yaşama sevincim
Her şeyim...
Doğum günün kutlu olsun
İmtihanım olan yãr
Doğum günün kutlu olsun
Derinlerimden ansızın dile gelen tek hecem ah!
Doğum günün kutlu olsun
Çaresizliğim
Doğum günün kutlu olsun
Sesine,nefesine,kokuna,gülüşüne,o kocaman ışıl ışıl nemli gözlerine kaç zamandır hasret kaldığım
Doğum günün kutlu olsun
Tek başıma koca bir şehrin enkazı altında kalakaldığım yãr
Doğum günün kutlu olsun
Onca uzaklığa inat kalbimde uyuyanım
Doğum günün kutlu olsun
Kaç bin yıldır aynı şehrin sabahına dahi uyanamadığım
Doğum günün kutlu olsun
Derinlerime derinlerinlerine inceden inceye kanayanım
Doğum günün kutlu olsun
Külün altına gizlenen köz misali içimi yakanım
Doğum günün kutlu olsun
Oralı ...
Doğum günün kutlu olsun
Oralı ...

Doğum günün kutlu olsun;senin sesinden,senin dilinden,

sevgili

sevgili

sevgili... ahh!

Çevrimdışı sergüzeşt

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 326
  • 4.376
  • 326
  • 4.376
# 02 May 2016 09:49:10
bir tek senin sevgin, sıcaklığın... aradığım beklediğim istediğim bu... zaten senden başka kimse de sevmedi beni... sevmesinde.. istemem... yaşadıklarım bir cehennemken bana cennetin bahçesi kollarınla sarıldığın andan beri yaşamın güzelliğini, sevginin eşsizliğini her hücremde hissettim...
şimdiyse sevgili cam kırıkları dolu gözlerimde yaşıyorum acımızı.. bizim acımız bu... asla tek olmadık... yaşadığımız hiç bir şeyde...

gülümsemelerimde senleydi, mutluluğumda, huzurumda, neşemde, içimdeki o çocukta senleydi...

şimdiyse elimde kalan senli günlerde hayalinle yaşamak... artık acılarımız özlemlerimiz gözyaşlarımız birlikte sevgili...

artık sensiz hayatı taşıyamayan yüreğim birde....

Çevrimdışı hazer

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.860
  • 12.319
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.860
  • 12.319
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 08 May 2016 00:50:23
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Mavi yürekli rüzgarım;

Uzun mektuplar döktüm ;yüreğimden gözlerime ellerim şahit.Tükenmez denip de tükenen kalemlerim beyaz mutlu kağıtlarım pembesi umutlarım şahit an şahit.

En çok neye kızıyorum biliyor musun? Sana seslenişlerimin semada ki ses düşümlerimi yazıya dökemeyişime. Biliyorum diğer yarım rüzgar, tüm ses düşümlerimi sana ulaştırmakta. Seni okşarken esen rüzgar kulağın çın çın çınlamakta.İşte anıyor beni diyorsun.

Senle konuşuyorum hep sen, rüzgar oluyorsun, çiçek oluyorsun tüm polenlerini saçıyorsun. Dünyam çiçek tarlasına dönüşüyor. Ben bülbül misali şakıyorum. Martıların denize özlemi gibi kıyılarına vuruyorum. Vurdukça kendimi kıyılarına kanatlarım değiyor bulutlara. Bilirsin tüm göçmen kuşların seferi, döl yurduna. Mutluluk resimleri çiziyorum. Resmin tam orta yerine kocaman bir ada. Adanın etrafı masmavi deniz, berrak bir gök çiziyorum. Adamda ağaçlar kuşlar dereler ufak ufak şelaleler. O şelale seslerine karışan kuş cıvıltıları. Her şeyde sen varsın.

Benim mutluluk resimlerim, şiirlerim, umutlarım var. Sana dair yaşayacaklarım. Bir merhabanda dünyam. Merhabanda tüm kalemim surları düşer. Kutsal işgalcim söyle bana hangi komutan bu kadar sevinir meydan savaşının kaybedilişine. Sen sonsuz savaşım özgürlüğüm..,

Bilirim gidecek yerlerin var çalacak kapıların sığınacak limanların çoktur. Bir ana kucağı bir baba yüreği bir kardeş sesi arkadaşların vardır senin. Benim kocaman bir limanım var her daim açık olan yüreğinin gözeneklerindeki ki fer limanım sığınağım. Denizler kabarsa okyanuslar kudursa. Meydan muhaberelerine tutuşsam, bin orduyla savaşsam. Bin bir kılıç yesem. Bir rüzgarın -zikrimdeki adın bin bir yarama merhem olmaya yeter.

Göçmen kuşlar söyledi diken batmış narin parmağına, acımış yüreğin. Özlemler basmış inci bir sızı damarlarına girmiş. -Ahh? düşürmüşsün semalara. İşte rüzgar okşar bedenimi feryadın yansır yüreğime. Zelzelelere tutulur toprağım.

Seni düşünür seni yaşarım. Anlarım seni aynada bulurum kendimi. Yansıyan gözlerimde, sığınırım gözlerin limanım olur. Yanında olamamanın vermiş olduğu sızı sarar bedenimi. İsterdim seni avutmayı kollarımda olmanı. Başak saçlarını okşamayı isterdim. Teninin bahar kokusunu koklamayı..Var mıdır bir sevgilinin kucağı kadar sıcak ve yumuşak şefkat dolu bir ocak.. Var mıdır.?

Özgürlüğüm!

İşte tam bu anda irkilir çıkarım meydana. Esen rüzgar bırakırım tenimi. Tesellim olur rüzgar, yağan yağmur, şakıyan kuşlar. Toprak tenime değer? Sen değersin! Tesellim olursun..

Mavide kal bir tanem seni seviyorum...
[/quot
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Mavi yürekli rüzgarım;

Uzun mektuplar döktüm ;yüreğimden gözlerime ellerim şahit.Tükenmez denip de tükenen kalemlerim beyaz mutlu kağıtlarım pembesi umutlarım şahit an şahit.

En çok neye kızıyorum biliyor musun? Sana seslenişlerimin semada ki ses düşümlerimi yazıya dökemeyişime. Biliyorum diğer yarım rüzgar, tüm ses düşümlerimi sana ulaştırmakta. Seni okşarken esen rüzgar kulağın çın çın çınlamakta.İşte anıyor beni diyorsun.

Senle konuşuyorum hep sen, rüzgar oluyorsun, çiçek oluyorsun tüm polenlerini saçıyorsun. Dünyam çiçek tarlasına dönüşüyor. Ben bülbül misali şakıyorum. Martıların denize özlemi gibi kıyılarına vuruyorum. Vurdukça kendimi kıyılarına kanatlarım değiyor bulutlara. Bilirsin tüm göçmen kuşların seferi, döl yurduna. Mutluluk resimleri çiziyorum. Resmin tam orta yerine kocaman bir ada. Adanın etrafı masmavi deniz, berrak bir gök çiziyorum. Adamda ağaçlar kuşlar dereler ufak ufak şelaleler. O şelale seslerine karışan kuş cıvıltıları. Her şeyde sen varsın.

Benim mutluluk resimlerim, şiirlerim, umutlarım var. Sana dair yaşayacaklarım. Bir merhabanda dünyam. Merhabanda tüm kalemim surları düşer. Kutsal işgalcim söyle bana hangi komutan bu kadar sevinir meydan savaşının kaybedilişine. Sen sonsuz savaşım özgürlüğüm..,

Bilirim gidecek yerlerin var çalacak kapıların sığınacak limanların çoktur. Bir ana kucağı bir baba yüreği bir kardeş sesi arkadaşların vardır senin. Benim kocaman bir limanım var her daim açık olan yüreğinin gözeneklerindeki ki fer limanım sığınağım. Denizler kabarsa okyanuslar kudursa. Meydan muhaberelerine tutuşsam, bin orduyla savaşsam. Bin bir kılıç yesem. Bir rüzgarın -zikrimdeki adın bin bir yarama merhem olmaya yeter.

Göçmen kuşlar söyledi diken batmış narin parmağına, acımış yüreğin. Özlemler basmış inci bir sızı damarlarına girmiş. -Ahh? düşürmüşsün semalara. İşte rüzgar okşar bedenimi feryadın yansır yüreğime. Zelzelelere tutulur toprağım.

Seni düşünür seni yaşarım. Anlarım seni aynada bulurum kendimi. Yansıyan gözlerimde, sığınırım gözlerin limanım olur. Yanında olamamanın vermiş olduğu sızı sarar bedenimi. İsterdim seni avutmayı kollarımda olmanı. Başak saçlarını okşamayı isterdim. Teninin bahar kokusunu koklamayı..Var mıdır bir sevgilinin kucağı kadar sıcak ve yumuşak şefkat dolu bir ocak.. Var mıdır.?

Özgürlüğüm!

İşte tam bu anda irkilir çıkarım meydana. Esen rüzgar bırakırım tenimi. Tesellim olur rüzgar, yağan yağmur, şakıyan kuşlar. Toprak tenime değer? Sen değersin! Tesellim olursun..

Mavide kal bir tanem seni seviyorum...

Hocam yüreğinize sağlık. Çok güzel olmuş...



Çevrimdışı pamiraaa

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.351
  • 84.552
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 12.351
  • 84.552
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 08 May 2016 10:27:02
Kırık bir Cumartesi gününden Merhaba sevgilim...
Bu akşam bir hayli sen doluyum, sanırım çok özledim seni. Özlemlerim bu denli canımı yakmaktan ne anlıyorlar onu da anlamış değilim. Özlemek hep yakar mı sevgilim? Evet dedin sanırım. Hayal dünyamda bile özlerken seni, özlemenin yakmaması mümkün mü sevgili... Sana hala sevgilim diyorum. Sakın yanlış anlama, geri dönmen için değildir; sana sevgilim demelerim. Geçmişimde sevmiştim seni, hayallerim de ve yazdığım mektuplarda ve bunların okuyucusu sadece ben olduğum için: sana sevgilim diyebilir miyim diye izin alacak değilim ya...
Bugün baya yalnızım. Ne yana dönsem bomboş. Her şey anlamsızca duruyor göz uçlarımda. Hayat desen, oda sensiz anlamı yitirdi ama sen bunu bilme. Ben hala dimdik ayaktayım. Kendime çok iyi bakıyorum. Yeni aşklara aşık olabilirim. Benden gittiğin gün gibi değilim. Mesela, sana ilk gün ki gibi değilim. Sadece hayallerimde sevgilimsin. Gerçeğim de bir elsin. Ellerim kırılsaydı da o ellerini tutmasaydım. Ellerini tuttum tutalı, ellerim bana bile bir yabancı. Kimsenin elini tutamadım senin ellerinden sonra.
Ne garip bil ellerin varmış senin; ellerin, şimdi bana bir el oldu. Yabancılaştım sana kendime olduğu kadar. Kuytu yalnızlıklarımla yapayalnız baş başayım. Acı ile demlenirken, içim senli günlerimle kaynıyorum ve kaburga altım yanıyor. Hangi vedalar sessiz yapılmalı ve hangi vedalara elveda denilmeli bunu da öğrenemedim. Sen bana bir elveda dedin, ben bütün elvedalara elveda dedim. Şimdi kimseye elveda diyemiyorum. İçimde ki sen, o bile bana elveda dedi de, bir ben içimde ki sana veda edemedim.
Dışımda senden eser yokken, içimden de gitsen kendini alıp. Söz geçiremiyorum duygularıma. Kaburga altımda yaşama, orası artık sana dar. Kovmadan seni, sessizce kendini al ve git. Merak etme; ben sessizce terk ederim duygularımı, duygularım uyurken.
Keşke böyle terk etmeseydim duygularımı; bir sizi seviyorum diyemedim ya duygularıma, affetsinler beni. Beni affedin duygularım.
Duygularım! Sizden vazgeçmedim; sadece biraz ayrı kalmamız lazım. Bekleyin beni, bu kış olmazsa, önümüzde ki baharda içimde olacaksınız.
İçime elveda, aşkıma elveda, duygularıma veda.
Son kez; sevgilim, Allah gittiğin yerde seni mutluluktan yaksın. Artık bir bitiksin benim için.

Çevrimdışı pamiraaa

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.351
  • 84.552
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 12.351
  • 84.552
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 08 May 2016 15:43:16
Yukarıdaki mektup alıntıdır.Belirtmeyi unutmuşum.

Çevrimdışı ugurlucky

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 12.957
  • 33.460
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.957
  • 33.460
  • Müdür Yardımcısı
# 08 May 2016 20:36:28
Anne

Çevrimdışı sergüzeşt

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 326
  • 4.376
  • 326
  • 4.376
# 09 May 2016 12:52:48
kalbim ve sen... içinde sevgin bir an olsun ateşi sönmeyen sevgin... neler yaşadık neler yaşıyoruz... ama an bile yok sensiz...
hayat acımasız yüzünü gösterdi bize hep

oysa ne çok sevdik birbirimizi, sevgiden saf sevgiden başka birşey taşımadık kalbimizde....

Çevrimdışı ugurlucky

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 12.957
  • 33.460
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.957
  • 33.460
  • Müdür Yardımcısı
# 13 May 2016 08:15:32
bi evim olsun istiyorum küçükte olsa…sessiz sakin, gürültüsü trafik ,araba kornaları değilde insan koşuşturmasıyla, okula giden öğrencilerin birbirlerine yaptığı şakaların ,kızların arasında yaptığı dedikoduların sonrası attıkları şen kahkahalarla dolu…en çokta ufak çocukların cıvıltılarıyla dolu, parkında kitap okuyabilceğim, salıncağa binebilceğim,basketbol oynayabilceğim,koşabilceğim…çocuklar gibi eğlenebilceğim hatta kimi zaman mahalledeki çocuklara katılıp oynayabilceğim oyunlarla;   yakantop,lastikatlama,ebelemece,dokuztaş, misket,yılan,seksek,körebe,birdirbir,voleybol,uzun eşşek,bisiklet….. ve tüm bunları yaptığımda kocaman oldum diye  kimsenin yadırgamayıp aksine bana katıldığı bir mahallede evim olsun istiyorum ne kadar zaman geçerse geçsin hep özleyeceğim çocukluğumu bana tekrar tekrar yaşatacak çocukluğumun  mahallesini…Mahallenin Muhtarları, Süper Baba , Perihan Abla’daki gibi….ve  teyzelerin öğrenci olduğum için bana yemek getirdiği her sabah gülen yüzlerin günaydın dediği bir apartmanda oturmak…istediğim eşyaları getirmek istiyorum ençokta umutun kahverengi deri koltuk takımı ile  nadya teyzemin yeşil kadife kaplı çocukluğumdan bu yana halen üstünde oturulan köşe koltuğunu almak istiyorum … güneye bakmalı ev sıcak olmalı içi .kombili ama kaloriferli olsun .heryeri güneş gören odaları olsun .salon camı yere sıfır olsun.hatta çatı katı olsunüçgen çatılı çocukluğumdan beri en çok istediğim şey nede olsa…. balkonunda yazın gelişini kutladığım sabah kahvaltıları ve bana katılan kuş cıvıltılarıyla dolu ”hayat dolu” bir evde yaşamak isiyorum tek yada yanımda başka bir öğrenci arkadaşla…. ama benimle aynı duygularda olan biriyle ..bu zamanda böyle birini bulmak zor aynı şeyleri düşünmek ,aynı şeylerden zevk almak zor…” ev arakadaşı=hayat arkadaşı” ikisindede tanıma süreci var ikisindede sevgi ve dostluk için anlaşılmasa bile, orta yol bulmak için harcanan bir emek var .yanlış kişiyle yola çıkarsan çıktığın yol kır çiçekleriyle dolu bir bahçeden öte çakıl taşlarıyla dolu sabır törpüsü bir yol olur.iyi düşünüp doğru karar vermek zor… her ne kadar ”anlaşamazsam ayrılırım” demek kolay olsada ayrılmadan önce yaşanan süreçte ne kadar çok yara alıp yıpranırsa insan sonraki aşamada aynı şeyleri yaşamaktan korktuğu için vazgeçiyor sevdiği şeyleri yapmaktan… bazen bu hayallerimiz bile olabiliyor …bazen zevk aldığımız şeyler …hayatımıza dair bizi biz yapan şeyler artık bize acı veren zor gelen şeyler olabiliyor …bu yüzden olsa gerek v eöncesinde bunları yaşadığımdanmıdır nedir çok fazla ince eleyip sık dokuyorum…ne zaman tamam ben bununla yaparım dediğim biri oluyor çok basit belkide aptalca birşeyden ötürü onunla aynı yola girmekten vazgeçiyorum.sonra hatayı affedip yeniden başlıyorum sonra yine aynı…bu kısır döngü devam ettikçe zaman ilerliyor..okulun bitmesine çok az kaldı ve ben halen hayalini kurduğum yıllardır özlemini duyduğum ”öğrenci evi ”hayatına geçiş yapamadım…umarım birgün yaparım.umarım birgün herşey gönlümce olur yaralarım hayallerimin önüne geçmez ve ben yine buraya yazarken ”içimden öyle geldi” diyerek yazarım….

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK