İlk Okuma Yazma Günlüğü 2019-2020

iyi akşamlar hocalarım matematikten nerdesiniz neler yapıyorsunuz?

Öğretmenim en son 3 verdim diğer rakamlarla birlikte baştan yazdırdım.4 yazdıracağım.

Hocam çok takılmayın aynı seste.Ben ilerledikçe geçmiş harflerin daha iyi oturduğunu görüyorum.Bir şeyde çok fazla takılıp kalmamalıyız diye düşünüyorum.

hocam bende de tam tersi oldu.k ile ilgili hep yazıyorlardı i ye geçince k da gitti

Öğretmenim en son 3 verdim diğer rakamlarla birlikte baştan yazdırdım.4 yazdıracağım.

6 yı yazdıracağım.

Birleştirilmiş sınıflarda (4 ü bir arada) öğretmenlik yapıyorum. 1. sınıflara "l" ile "e" harfinin birleşimini sayfalarca yazdırmama rağmen unutuyorlar. Yazdırmaya devam etmeli miyim yoksa diğer hecelerden devam mı etmeliyim?

Öğretmenim le hecesi anlamsız bir hece.Sayfalarca yazdırmaya gerek yok.Hemen kelimeye ulaşıp anlamlı yapmalıyız.
le le hanımey ve le le sakine sakine şarkılarıyla sezdirdim.
ele
elle
el ele
lale
leke
kale
aile
öğrendikçe böyle alt alta yazarak pekiştiriyorum.

sesler ilerledikçe le hecesi birçok kelimede geçecek.Anlamlı kelimelerin içinde göre göre farkedip öğrenecekler.Diğer heceler için de geçerli.

le le leylek (görsel)
la la lamba (görsel )
ke ke kedi
ka ka kapı
...

Bu şekilde kavratan öğretmenlerimiz de var.
Yani bol bol somutlaştırma ve çocuğun yaşantısına uyarlama.Sade,basit ek almamış kelimelerle ilerleme yolunu seçelim.
Kolaylıklar dilerim.

Öğretmenim le hecesi anlamsız bir hece.Sayfalarca yazdırmaya gerek yok.Hemen kelimeye ulaşıp anlamlı yapmalıyız.
le le hanımey ve le le sakine sakine şarkılarıyla sezdirdim.
ele
elle
el ele
lale
leke
kale
aile
öğrendikçe böyle alt alta yazarak pekiştiriyorum.

sesler ilerledikçe le hecesi birçok kelimede geçecek.Anlamlı kelimelerin içinde göre göre farkedip öğrenecekler.Diğer heceler için de geçerli.

le le leylek (görsel)
la la lamba (görsel )
ke ke kedi
ka ka kapı
...

Bu şekilde kavratan öğretmenlerimiz de var.
Yani bol bol somutlaştırma ve çocuğun yaşantısına uyarlama.Sade,basit ek almamış kelimelerle ilerleme yolunu seçelim.
Kolaylıklar dilerim.

Peki hocam hiç lll eeee ne oldu le
kkkk iiiii ne oldu ki tarzından birleştirme yapmıyor musunuz?

Bir öğrencimi rehberliğe göndermek istiyorum.Süreç nedir bilmiyorum.Ne yapmam gerekiyor?

Bir öğrencimi rehberliğe göndermek istiyorum.Süreç nedir bilmiyorum.Ne yapmam gerekiyor?

Biz okulda rehberlik servisine yönlendirme formunu doldurarak rehber öğretmenimize teslim ediyoruz.Formu değerlendirip,süreci başlatıyor  öğretmenim.

Bir öğrencimi rehberliğe göndermek istiyorum.Süreç nedir bilmiyorum.Ne yapmam gerekiyor?

Rehber öğretmene söyleriz.O da uygun zaman çağırır.Formalitelere ne gerek var.En azından bizdeki uygulama öyle.

Okuduklarım beni o kadar mutlu etti ki. Ben artık ya bende ya çocuklarda sorun var diye kafayı yiyecektim.

HEPSİ Mİ BANA GELDİ?
Konuşma bozukluğu olan,
Algısı kapalı olan,
Popo üstü duramayan
Hepsi mi bana geldi?

Gözünü kapat öğretmenim der.
Karalanmış boyamaya gülücük bekler.
Her gün söz uslu olcam der.
Bana artık daral geldi.

Anne baba ayrısı var.
Baba yolu gözleyen var.
Tahtayı geçiremeyen var.
Hepsi mi bana geldi?

Topu topu 5 ses gördük.
Günlerce üstünde durduk.
E görünce a diyen var.
Hepsi mi bana geldi?

Veli gelir panik yapar.
Dillerde hep şikayet var.
Sanki bende tek o dert var.
Hepsi mi bana geldi?

                Olizvel

   1. sınıf çilesi adlı şiir kitabıma ekleyeceğim..

bende tam böyle düşünüyordum. hepsi bana mı geldi. bana mı verildi. vereni allah bildigi gibi diyecekken baktım ki dertler aynı. 30 öğrencimin 6sı mülteci. ciddi davranıs problemi olan öğrenciler var. morali yüksek tutmaya çalışıyorum ama yeni nesilden baya korktum. dinleme özellikleri yok konuşma şikayet etme çok umarım toparlanır

Rehber öğretmene söyleriz.O da uygun zaman çağırır.Formalitelere ne gerek var.En azından bizdeki uygulama öyle.

Okulumuzda rehber öğretmen yok maalesef.

  Daha önceden yazdıklarımıza bakınca;

  1-3-5 kez  de olsa,  1. Sınıf okutan öğretmenler genelde, okuma yazma öğretiminde kime inanacaklarını şaşırırlar. Kendilerinden şüphe bile edebilirler. (Haklıdırlar da, müşteriler yeni, açtığınız dükkan yeni, hele görev yeriniz de yeniyse...)
 
   Bu yüzden her duyduğu yöntemi uygulamaya, her gördüğü fotokopiyi indirmeye,  çocuklar bunu da alsın, -ay bu da eksik kalmasın, alçak zümrem , gördün mü koridorda fotokopi nasıl kaçırdı, karnına sokmuş ben görmeyeyim fotokopiyi, kim bilir içinde ne yazıyordu, diye diye aklından neler düşünür,  her bulduğunu vermeye çalışırlar. Şu sıralar, teknolojik uygulama ve setler ön planda.  Şu site mi, bu site mi?

  Hatta, kıskandığı bir zümresi kendine fotokopi, vermişse, Kesin artmıştır, ondan verdi,  ya da işe yaramadığı için bana verdi de diyebilir.

  Bu durumu biraz ,  dişleri yeni çıkmış çocuğun ağzına kürekle yemek dayamaya benzetiyorum.

Ay bunu da yesin artık, komşunun çocuğu et yiyormuş,     (kıskanılan öğretmenin öğrencisi)
koçanla mısır kemiriyormuş, (foruma yazan, pozitif öğretmenin anlatımı),
bizim ki ne kadar iştahsız  çocuk (yazmayan kendi sınıfından öğrenci)
anası olan bende mi hata  (öğretmenin kendinden şüphe etmesi),
yoksa şu sünepe koca da (müfredat) mı  hata ?
Vsss.

   Çocuklar sistemli bir şekilde gidildiğinde, başarı kaçınılmazdır arkadaşlar.
   Doğru bir trene binmişseniz, ister ileri yürüyün ister geri varacağınız yere varırsınız.

  Merak etmeyin, öğretmenlerin son bir silahı vardır.
Bunu da yöntem diye erkenden vermeyin diye uyarayım.

Son silahı, erken verince yazmada sıkıntı yaşanabiliyor.

O yüzden sadece 2. dönem "Mart-Nisan gibin" okumaya geçemeyenlere uygulanır.

Ne derseniz "hece tablosunu ezberletmektir."

İşte tecrübeli öğretmenler bunu bildiği için böyle rahattırlar. Sona kalanlarda kullanılır. Bir çeşit reçete.

O yüzden siz, sesi verin. Gerisine karışmayın.
Sesi alan her çocuk okur. 3. grup bitene kadar uydurma olur. Bazı öğrenciler kaçırdığı tek bir sesi bekler, onu anlayınca da okur.

Ama uydurana şunu mutlaka, mutlaka, mutlaka, söyletin.

1- Hangi sesle başlıyor.
2- Hangi sesle bitiyor.
3- Uydurma, dikkatli bak. (Çünkü çocuk uydurduğunu bilir.)

  Daha önceden yazdıklarımıza bakınca;

  1-3-5 kez  de olsa,  1. Sınıf okutan öğretmenler genelde, okuma yazma öğretiminde kime inanacaklarını şaşırırlar. Kendilerinden şüphe bile edebilirler. (Haklıdırlar da, müşteriler yeni, açtığınız dükkan yeni, hele görev yeriniz de yeniyse...)
 
   Bu yüzden her duyduğu yöntemi uygulamaya, her gördüğü fotokopiyi indirmeye,  çocuklar bunu da alsın, -ay bu da eksik kalmasın, alçak zümrem , gördün mü koridorda fotokopi nasıl kaçırdı, karnına sokmuş ben görmeyeyim fotokopiyi, kim bilir içinde ne yazıyordu, diye diye aklından neler düşünür,  her bulduğunu vermeye çalışırlar. Şu sıralar, teknolojik uygulama ve setler ön planda.  Şu site mi, bu site mi?

  Hatta, kıskandığı bir zümresi kendine fotokopi, vermişse, Kesin artmıştır, ondan verdi,  ya da işe yaramadığı için bana verdi de diyebilir.

  Bu durumu biraz ,  dişleri yeni çıkmış çocuğun ağzına kürekle yemek dayamaya benzetiyorum.

Ay bunu da yesin artık, komşunun çocuğu et yiyormuş,     (kıskanılan öğretmenin öğrencisi)
koçanla mısır kemiriyormuş, (foruma yazan, pozitif öğretmenin anlatımı),
bizim ki ne kadar iştahsız  çocuk (yazmayan kendi sınıfından öğrenci)
anası olan bende mi hata  (öğretmenin kendinden şüphe etmesi),
yoksa şu sünepe koca da (müfredat) mı  hata ?
Vsss.

   Çocuklar sistemli bir şekilde gidildiğinde, başarı kaçınılmazdır arkadaşlar.
   Doğru bir trene binmişseniz, ister ileri yürüyün ister geri varacağınız yere varırsınız.

  Merak etmeyin, öğretmenlerin son bir silahı vardır.
Bunu da yöntem diye erkenden vermeyin diye uyarayım.

Son silahı, erken verince yazmada sıkıntı yaşanabiliyor.

O yüzden sadece 2. dönem "Mart-Nisan gibin" okumaya geçemeyenlere uygulanır.

Ne derseniz "hece tablosunu ezberletmektir."

İşte tecrübeli öğretmenler bunu bildiği için böyle rahattırlar. Sona kalanlarda kullanılır. Bir çeşit reçete.

O yüzden siz, sesi verin. Gerisine karışmayın.
Sesi alan her çocuk okur. 3. grup bitene kadar uydurma olur. Bazı öğrenciler kaçırdığı tek bir sesi bekler, onu anlayınca da okur.

Ama uydurana şunu mutlaka, mutlaka, mutlaka, söyletin.

1- Hangi sesle başlıyor.
2- Hangi sesle bitiyor.
3- Uydurma, dikkatli bak. (Çünkü çocuk uydurduğunu bilir.)

Çok iyi anlatmışsınız teşekkürler hocam

Çok iyi anlatmışsınız teşekkürler hocam

  Daha önceden yazdıklarımıza bakınca;

  1-3-5 kez  de olsa,  1. Sınıf okutan öğretmenler genelde, okuma yazma öğretiminde kime inanacaklarını şaşırırlar. Kendilerinden şüphe bile edebilirler. (Haklıdırlar da, müşteriler yeni, açtığınız dükkan yeni, hele görev yeriniz de yeniyse...)
 
   Bu yüzden her duyduğu yöntemi uygulamaya, her gördüğü fotokopiyi indirmeye,  çocuklar bunu da alsın, -ay bu da eksik kalmasın, alçak zümrem , gördün mü koridorda fotokopi nasıl kaçırdı, karnına sokmuş ben görmeyeyim fotokopiyi, kim bilir içinde ne yazıyordu, diye diye aklından neler düşünür,  her bulduğunu vermeye çalışırlar. Şu sıralar, teknolojik uygulama ve setler ön planda.  Şu site mi, bu site mi?

  Hatta, kıskandığı bir zümresi kendine fotokopi, vermişse, Kesin artmıştır, ondan verdi,  ya da işe yaramadığı için bana verdi de diyebilir.

  Bu durumu biraz ,  dişleri yeni çıkmış çocuğun ağzına kürekle yemek dayamaya benzetiyorum.

Ay bunu da yesin artık, komşunun çocuğu et yiyormuş,     (kıskanılan öğretmenin öğrencisi)
koçanla mısır kemiriyormuş, (foruma yazan, pozitif öğretmenin anlatımı),
bizim ki ne kadar iştahsız  çocuk (yazmayan kendi sınıfından öğrenci)
anası olan bende mi hata  (öğretmenin kendinden şüphe etmesi),
yoksa şu sünepe koca da (müfredat) mı  hata ?
Vsss.

   Çocuklar sistemli bir şekilde gidildiğinde, başarı kaçınılmazdır arkadaşlar.
   Doğru bir trene binmişseniz, ister ileri yürüyün ister geri varacağınız yere varırsınız.

  Merak etmeyin, öğretmenlerin son bir silahı vardır.
Bunu da yöntem diye erkenden vermeyin diye uyarayım.

Son silahı, erken verince yazmada sıkıntı yaşanabiliyor.

O yüzden sadece 2. dönem "Mart-Nisan gibin" okumaya geçemeyenlere uygulanır.

Ne derseniz "hece tablosunu ezberletmektir."

İşte tecrübeli öğretmenler bunu bildiği için böyle rahattırlar. Sona kalanlarda kullanılır. Bir çeşit reçete.

O yüzden siz, sesi verin. Gerisine karışmayın.
Sesi alan her çocuk okur. 3. grup bitene kadar uydurma olur. Bazı öğrenciler kaçırdığı tek bir sesi bekler, onu anlayınca da okur.

Ama uydurana şunu mutlaka, mutlaka, mutlaka, söyletin.

1- Hangi sesle başlıyor.
2- Hangi sesle bitiyor.
3- Uydurma, dikkatli bak. (Çünkü çocuk uydurduğunu bilir.)

gercekten boyle zumreler var mı😂😂

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] hocam "alçak zümrem , gördün mü koridorda fotokopi nasıl kaçırdı, karnına sokmuş ben görmeyeyim fotokopiyi, kim bilir içinde ne yazıyordu," burasına bayıldımmm
valla benim zümre nazar değmesin çok iyi önce bana fotokopi çeker sonra kendine. maşallah