iyi akşamlar arkadaşlar...8 şubeyiz sınıfım şu an 11 kişi gözüküyor çok değerli zümrelerim malesef müdür yardımcısı odasında oturup kendilerine öğrenci seçmişler artanlarda bana kalmış...
(
Yazar değilim, şair de olamadım ki yazayım anlatayım anası babası sağ yetimlerin, hayata küskünlerin aynı sınıfa toplanmışlığını.Evet onlar, yani bu ülkenin gerçek sahipleri,şehit olacak olsalar en önde,çalışacak olsalar en zinde,vergi verecek olsalar tümünde onlar. Ancak şu var ki çoğu yerde bir sınıfta birden fazla şube varsa garibanlar bir araya toplanmıştır.
Ben bunu yazamam işte o kadar büyük değilim.Bir gün Onlar'ın ahları,feryatları yazacak ama kimbilir hangi renkte yazacak?
Ben yazarken kalem kullanmam.
Hangi renkte yazacağımı da kimseye sormam.
'En iyi ben görürüm.'diyenler bile göremezler beni.
Beni gördüğünde gözlerin açık gider.
Ben çok yaşarım.
Bana gelen eceli bile öldürmüşümdür belki.
Ben gülmeyen yetimin yüzünde,
haksızca öldürülen şehidin bedeninde,
emeği çalınan işçinin alın terinde,
gözden akan salyalar altındaki dul kadının tenindeki ahım.
Hoşgörüsü yüzünden soykırıma uğrayıp,
soykırımla suçlanan milletin bayrağındaki
vatan ve millet aşkı kokan kıpkırmızı gülüm.
O bayraktaki ayyıldızlı,bembeyaz,insanlık kokan gülüm.
Kalem kullanırsam tutan eli iyi,kötü diye ayırmam.
Kalemi tutan değişir belki...
Bana fransız kalanlara bakmayın.
Onlar benim yüksek sesimi duyamazlar.
Çünkü sesim o kadar yüksektir ki
bunu duyacak aleti bulamamışlardır.
Ben onlara iyi öğretirim.
Benden iyi öğretmen mi bulacaklar?
Ama hiçbir zaman bana
'Öğretmenim' diyemeyecekler!