İnsanlığın Baharı Senin Elinden Öğretmenim...

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.107
  • 2. Sınıf Öğretmeni
10 Eyl 2011 03:46:36
"Merhaba…

Ben doğunun bir ucunda öğretmen hasreti çeken yüzlerce köy çocuğundan biriyim.
Adım Gülbeyaz. Annem hayata hep güleyim, güzel günler göreyim diye adımı Gülbeyaz koymuş. Ama keşke… Keşke isimler, insanların kaderini değişterebilseydi. Burada okulumuz var, tahtamız, sıralarımız, silgimiz, sobamız var.Fakat sen yoksun öğretmenim…

Bizde Ali’yiz, Ahmet’iz, Ayşe’yiz , Zeynep’iz…
Bu yılda cıvıl cıvıl bir okul hayal ederek okula koşduk. Hatta bak. Dün akşam ellerimize kınalar yaktık. Çünkü bayram bildik geleceğin günü, ama sen yoktun öğretmenim. Gelseydin… Gelseydin çiceklerle karşılayacaktık seni okulun önünde
Sen sıcacık ellerin ile başımızı okşayacaktın, gülen yüzünle gözlerin içimizi ısıtacak, küçüçük kalplerimiz o sevgi ile kuşlar gibi kanatlanacaktı.

Sonra, sonra sınıflarımıza geçecektik ve biz evden getirdiğimiz tezeklerle hep beraber sobayı yakacaktık. Isınacaktık bir güzel. Hayata, insanlığa, güzeliğe ısınacaktık öğretmenim. Ama biliyoruz; bunlar hep hayal ve biz hep içimiz buruk yaşıyoruz öğretmenim. Biz bu topraklara bahar getirmenin hayallerini kuruyoruz.. F fakat sen yoksun ya öğretmenim. Her tarafta kış var, rüzgar var, tipi var, heryerde cahillik var, kan davaları başlık paraları var..

Biliyor musun daha iki gün önce Kadriye’yi berdel deyip, töremizdir deyip 50 yaşındaki bir adamla evlendirdiler. Hatta o gün Kadriye, ben ve diğer arkadaşlarım sokakta oturmuş peynir ekmek yiyorduk. Sonra Kadriye’nin annesi geldi, ellinden tuttu. Dedi ki ‘Hadi gel, sana gelinlik giydireceğiz’. Sonra onu aldı götürdü. Gidiş o gidiş. Ne olduğunu bile anlayamadık. Kadriye henüz 12 yaşında, oyun çağındaydı öğretmenim ve şimdi o yok. Çünkü intihar etti.

Ha.. Bir de burada teroristlerin kandırıp, dağa kaldırdıği çocuklar var. Kalem tutması gereken ellerine silah tutuşturulan, maşa gibi kullanılan çocuklar. Onlar kabuğu düşmüş kaplumbağalar gibi sersefil, dönmesini unutmuş cemberler gibi kalakalmışlar dağ başlarında. Ailelerine ise ‘kader böyle imiş’ deyip, elleri kolları bağlı beklemek düşüyor. Öğretmenim sahi bir insanın çocuğunun katran kazanlarına atılmasını seyretmesi nasıl bir duygu?

Ah öğretmenim ah… Bunlar hep sen olmadığın için. Sen gelseydin dağ gibi yollar kesilecek, bereketli başaklarımızı cılız güveler yemeyecek, şanlı ayyıldızım bayrağım kavgaların enkazından bizlere küskün bakmayacaktı. Gel ki bayrağımızın gülümseyişi vursun yüzerimize. Matemimiz bayram olsun..

Bekledik o gün.. Gelen olmadı ve biz tekrar evlerimize döndük. Ertesi gün tekrar okula gittik gelmeyeceğini bile bile. Ertesi gün… Daha ertesi gün hep gittik…
Boynumuz bükük kaldı elimizdeki çicekler gibi. Ne olursa olsun gelmeni istiyoruz öğretmenim. Evet öğretmenim gelin. Gelin ve bize bizi anlatın. Siz gelmelisiniz; görmeyenlere göz, duymayanlara kulak, yürüyemeyenlere ayak olmalısınız. Siz gelmezseniz; kimden öğreneceğiz insan gibi sevmeyi ve sevilmeyi, bizi kim hazırlayacak ‘Türkiye’mize.

Keşke, keşke bu hüzünlü film biran önce bitse. Işıklar yansa bir de baksak ki sen dört bir yanımızda, yükselen karanlıkların dağların tepesinden dolunay gibi doğmuşsun öğretmenim. Bizlere bilgi getirmişsin, kitaplar getirmişsin kucak kucak.
Ha.. kitap dedimde aklıma geldi öğretmenim. Bak sana ne göstereceğim. Bunu geçen gün trenden attılar. Ara sıra böyle kitap attıkları da oluyor. Bu kuş uçmaz kervan gecmez köyden bir demiryolunun geçmesi -haftanın iki günü de olsa tren sesinin de duyulması- doğrusu büyük şans. İşte o günlerde biz çocuklar trenin sesini duyar duymaz başlarız ardısıra koşmaya, hemde bütün gücümüzle. Gerçi bu tehlikeli bir oyundur, ama olsun. Trenden atılan gazeteler, dergiler kapanın ellinde kalır. Sonra bu eski gazeteleri okuruz bir güzel. Okuruz okumasına da, şu magazin sayfaları yok mu. İşte bunların yüzünden bizim köydeki kızların neredeyse yarısı artıst özentisi olup çıktılar öğretmenim.

Ne olur öğretmenim gel… Gel de bizlere hayatın bir magazin masalı olmadığını anlat. Sedalar’ın, Hülyalar’ın, Gülbenler’in, o hoş kahkaların ardındaki dev yanlızlıklardan bahset. Reyting canavarlarının o sahte yıldızları bizi yutmadan, özendiğimiz hayatlarının hazin romanından söz et bize. Yıkilan yuvalardan, kırık hayatlardan, o arka sokaklardan, sahipsiz çığlıklardan söz aç.
Anlat ki; hazan vurmasın yapraklarımıza.
Anlat ki; yörüngesiz kalmasın bilgilerimiz.

Ne olur öğretmenim gel. Çünkü burada şefkatli parmaklarınızın okşamasını bekleyen güller var. Burada gülistanlar var; damlaya susamaktan dudakları çatlamış, yağmurunuza muhtaç. Burada her kar tanesi bir gül yaprağını donduruyor. 7.3 rengindeki depremler yüreğimizde. Bombalar bağrımızda patlıyor şimdi. Eğer gelirseniz; buralarda bahar gelir öğretmenim. Kin ve nefretin yerine, sevgi çiçekleri açar.

Biliyorum burası çok soğuk, çok kurak kışlar, çok çetin ama senin bizlere sevgin olduğu gibi, bizimde sizi ısıtacak yüreklerimiz var. Gözlerimiz yollarda, seni bekliyoruz. Gel artık öğretmenim, ne olur gel. Bizi daha fazla karanlıkta bırakma. Bizleri karanlığa alıştırma öğretmenim. Gel…

Ve siz buradakiler; en çok sevdiginiz renk halen yeşil ise, siyahları fark etmiyorsaniz, dikenler batmıyor ise ellerinize, acılar demirlemiyorsa yüreğinize, bir oyun havası ise bütün hayatınız…
Hadi… Hadi kalkın oynayın, boşverin tıkayın kulaklarınızı, dinlemeyin bu söylediklerimi, unutun gitsin kınalı ellerimi…

Abi eğer bir kış günü trenle geçersen bu uzak dağ köyünden, o zaman daha iyi anlayacaksın beni. O zaman göreceksin tipinin karın dehşetini. Sahi abi sen hiç çektin mi acısını istasyonlarda tandır ekmeği ve yumurta satan yarı çıplak çocukları.

Aaa..
Tren. Siz de duydunuz mu trenin sesini. Çabucak yetişmeliyim, kimbilir kısmetime bir kitap bir gazete düşer bugün. Gazete, gazete atın bana. Ne olur durun. Bir gazete atın bana. Gazete.

Görüyorsunuz ya abi, bir tren daha geçip gitti. Ama benim için hergün, günlerden umut. İnanıyorum birgün mutlaka yankılanacak dünyanın heryanında gülbeyazların çığlığı. Çünkü arzda deprem olurken, semalar kan ağlarken, herşey alt üst herşey talan iken; durur mu Mevlana gönüllü öğretmenler.

İnsanlığın baharı senin ellinden öğretmenim.
Ne olursun gel artık.
Gel…

Sacide Kaş"

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Değerli "suatin" öğretmenime teşekkürler...

Çevrimdışı suatin

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.658
  • 57.174
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.658
  • 57.174
  • Müdür Yardımcısı
# 10 Eyl 2011 04:19:52
İlk izlediğimde ağlamıştım konu için teşekkür ederim inşallah kalıcı bir konu olur ben doğuda askerlik yaparken mezralardan geçerdik tanklarla bizi gören bütün çocuklar yollara koşardı asker abi kalem at bize asker abi boya at bize diye bağırırlardı bizde her geçtiğimizde birşeyler atardık  allahım insan düşündüğü zaman o insanların bize, eğitime ihtiyaçları var

Çevrimdışı tlhsz2010

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 176
  • 102
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 176
  • 102
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 16 May 2012 11:12:35
nedendir bilmem doğunun farklı bir çekiciliği var bende keşke nasip olsa da gidebilsem oralara

Çevrimdışı sukufe

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 777
  • 1.361
  • Müdür Yetkili
  • 777
  • 1.361
  • Müdür Yetkili
# 16 May 2012 11:14:01
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
nedendir bilmem doğunun farklı bir çekiciliği var bende keşke nasip olsa da gidebilsem oralara
AMAN HOCAM DOGUDA GÖREV YAPAN ÖĞRETMENLERİMİZ DUYMASIN :-X

Çevrimdışı tlhsz2010

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 176
  • 102
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 176
  • 102
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 16 May 2012 11:30:38
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
AMAN HOCAM DOGUDA GÖREV YAPAN ÖĞRETMENLERİMİZ DUYMASIN :-X
evet biliyorum çok zor yaşamak lazım ama zor ya hani orada herşey değerlidir alınan neges mesela, esmer bakımsız çocuklar... bilmiyorum ya güzel geliyor işte, belki de gitme ihtimalim olmadığı içindir..

Çevrimdışı natal

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.303
  • 880
  • Lise Branş Öğrt.
  • 2.303
  • 880
  • Lise Branş Öğrt.
# 16 May 2012 11:43:55
tamamen acıtasyon geldi bana...öğretmen gelmez tabii ki hakaret edildiği yere vurulduğu yere .. ne bilim ya bazen biz öğretmenlerin insan olduğu unutuluyor sanki...

Çevrimdışı tlhsz2010

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 176
  • 102
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 176
  • 102
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 16 May 2012 12:51:48
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
tamamen acıtasyon geldi bana...öğretmen gelmez tabii ki hakaret edildiği yere vurulduğu yere .. ne bilim ya bazen biz öğretmenlerin insan olduğu unutuluyor sanki...
evet haklısınız ama bu durumda tek taraflı bakmamak lazım bence yani bir yanda öğretmen bekleyen günahsız çocuklar, diğer yanda öğretmenden nefret eden gözünü kan bürümüş insan müsveddeleri, tercih sizin...

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 07 Haz 2012 11:44:29
arkadaşlar,ben batılıyım ama yıllarca doğuda çalıştım,hala da çalışıyorum.ben şimdiye kadar bir kötülük ya da zarar görmedim.inanın yeniden göreve başlasam yine burada görev yaparım.evet koşullar zordur. güllük-gülistanlık değildir.bunun için burada yaşayanları suçlayamayız.buradakilerin hayatlarıyla  ödedikleri diyetin faturasıyla çoğuları yedi sülalesine gelecek sağlıyor.bence tabanı değil, tavanı suçlamalıyız.burada ölenleri bu halkın öldürdüğünü mü sanıyorsunuz.işte ilk fark,eğer burada çalışsaydınız olayların medya kısmını değil,gerçek kısmını görürdünüz.ben hiçbir eğitimciye bir yerin halkını suçlama fikrini yakıştıramıyorum.yazık...bu da siyasetin bir parçası! anlamak isteyenler ne demek istediğimi çoktan anlamıştır.yaşam, spot ışıkları altında sahte parlaklık yayan yüzlerden ibaret değildir.yaşam, halkın gerçekleriyle ete kemiğe bürünmektir.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK