Koronavirüs Vakası

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi'nde Psikiyatri Uzmanı olarak çalışan 35 yaşındaki doktor Mustafa Özlü'nün koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdiğini duyurmasının ardından öğleden sonra Diyarbakır'da Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak çalışan Dr. Halil Yücel Kutun Covid-19 nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurdu.

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi'nde Psikiyatri Uzmanı olarak çalışan 35 yaşındaki doktor Mustafa Özlü'nün koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdiğini duyurmasının ardından öğleden sonra Diyarbakır'da Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak çalışan Dr. Halil Yücel Kutun Covid-19 nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurdu.

Demek ki genç yaşta da virüs öldürebiliyormuş. Bunu bilmek gerek. Kimse rahat olmaması lazım bir şey olmaz diye.

Demek ki genç yaşta da virüs öldürebiliyormuş. Bunu bilmek gerek. Kimse rahat olmaması lazım bir şey olmaz diye.

Allah rahmet eylesin 35 yaşındaymış üstelik. Bu virüsün kimseye affı yok. Çok dikkatli olmak lazım.

Allah rahmet eylesin 35 yaşındaymış üstelik. Bu virüsün kimseye affı yok. Çok dikkatli olmak lazım.

Doğru ise kronik hastalığı da yokmuş doktorun  😔

Ikisine de Allah rahmet eylesin

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi'nde Psikiyatri Uzmanı olarak çalışan 35 yaşındaki doktor Mustafa Özlü'nün koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdiğini duyurmasının ardından öğleden sonra Diyarbakır'da Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak çalışan Dr. Halil Yücel Kutun Covid-19 nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurdu.

Sebocan hocam dün internette gezip orayı burayı tıklarken   sayfaya nasıl yönlendirildim anlamadım Türkiye de güncel vefatları veren bir  sayfaya denk geldim vefatları da katagoriye ayırmışlar şok olduğum en baştaki olay  motosiklet kazası vefatlarının çokluğu    ve   koronadan vefat eden   doktor hemşire sağlık personeli yerel sanatçı vs çokluğu  .


ALLAH RAHMET EYLESİN

Doğru ise kronik hastalığı da yokmuş doktorun  😔

yüksek dozda korona virüse maruz kalması kuvvetle muhtemel

Sattım,sattım ...Gramı 219 lirayken altın alıp 420 küsürden sattım.Bornova'dan dükkan alıp bir bankaya kiraya vererek amacıma ulaştım.
Fırsatları değerlendirmeniz temennisiyle.

Ben de 2018 Haziranda altınları bozup 35 bine bir tarla aldım, 750 metrekare. Tarla hiç değerlenmedi. Altın aldı başını gitti, satmayaydım en az 80 bin liralık altın olacaktı. Sağlık olsun 😊

Bir alarm durumu var.Önünden geçtiğim devasa bir özel hastane var.Şimdi pandemi hastanesine dönüştürülmüş.

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi'nde Psikiyatri Uzmanı olarak çalışan 35 yaşındaki doktor Mustafa Özlü'nün koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdiğini duyurmasının ardından öğleden sonra Diyarbakır'da Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak çalışan Dr. Halil Yücel Kutun Covid-19 nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurdu.

Bir hekim o kadar zor yetişiyor ki, tıptan terk biri olarak bizzat biliyorum. Sağlıkçılarımıza sahip çıkmamız gerek. Allah rahmet eylesin.

Rusya bu yüzden doktor ve öğretmenlerden aşılamaya başlıyor.

Sağlık sistemi çökmek üzere
Corona ile mücadelede ilk günden beri ön cephede savaşan tanıdık bir doktor aradı dün.

“Bakan’ın açıklamalarını 6 ile çarpmışsın” dedi.

“Mehmet Ceyhan hocamızın verdiği oranlardan yola çıkarak istatistiki bir sonuç elde etmeye çalıştım. Hata mı yapmışım?” diye sordum.

“Yapmışsın elbette. Bana sorarsan 6 ile değil 10 ile çarpman lazımdı” dedi.

“Dalga mı geçiyorsun benimle” dedim.

“Hayır çok ciddiyim” dedi.

Üstelik bu kez tek merkezli değil, daha yaygın bir artış olduğunu söyledi.

“Pek çok ilden çok yüksek sayılar duyuyoruz.”

Kısa süre sonra çok güvendiğim bir dostumdan bir mesaj geldi.

O da önemli bir hastanedeki başhekim dostundan aldığı güvenilir bilgiyi aktardı.

“Günlük hasta sayısı 8-9 bin civarı. “

Bu bilgiler gelince asabım bozuldu.

Çok güvendiğim bir hekimi aradım.

İşin tam göbeğinde olan birini.

Aldığım bilgileri aktardım.

“Bak Fatih’cim ben doktorum, matematikçi değil. Benim işim sayılarla değil insanlarla. Bu yüzden sayı falan bilmem. Veremem de. Çünkü vereceğim her sayı tahmini olur. Tüm verilere hakim değilim. Ama bildiğimi seninle paylaşırım.”

“Bildiğin ne?” diye sordum doğal olarak.

“Bildiğim şudur. Nisan, Mayıs ve Haziran baskılarını çok rahat atlatan sağlık sistemimiz zorlanmaya başladı. Daha açık söylemek gerekirse şu anda sağlık sisteminin çökmesine ramak kaldı. Git dolaş bakalım hangi hastanede kaç yatak kaldı, kim hasta kabul edebiliyor bir bak.”


Derin bir nefes aldı.

“Ve daha bayram etkisini görmedik. Halkımız bu sorumsuzlukla davranmaya devam ederse 15 gün sonra İtalya’da, İspanya’da, Fransa’da gördüğümüz tablolarla karşılaşmaya başlarız.”

“Ölü sayılarında mı?”

“Kaç kaybımız olur bilemem. Ama hastane bahçelerinde yatanlar, yollarda devrilenler, evlerde ölüp birkaç gün sonra ulaşılabilenler. Bu olasılık giderek güçleniyor. Şaka değil. İran gibi oluruz. Bak ben ve arkadaşlarım 5 aydır gece gündüz demeden çalışıyoruz. Bir tek hayat kurtarmak için kendimizi riske atıyoruz. Buna karşılık tek beklentimiz halkın da bir maske takması, birbirine çok yaklaşmaması. Bunu bile yapmayan bir millete biz ne yapalım.”

Sevgili okurlar.

Durum çok ciddi.

Yalvarırım biraz özen. Biraz tedbir.

Fatih Altaylının bugünkü yazısından. Genel olarak Fatih beyi beğenerek takip ederim. Doğruya doğru, eğriye eğri diyebilen nadir yazarlardan. Ne çıkarcı bir yandaş, ne de her yapılana muhalif.
Konuya dönecek olursak,  durum ciddi. Kaynak fatih altaylı diye beğenmeyenler ahaber izleyip almanı,amerikanı çatır çatır kıskandırmaya devam edebilir. Herkesi tedbirli olmaya davet ediyorum.

Sağlık sistemi çökmek üzere
Corona ile mücadelede ilk günden beri ön cephede savaşan tanıdık bir doktor aradı dün.

“Bakan’ın açıklamalarını 6 ile çarpmışsın” dedi.

“Mehmet Ceyhan hocamızın verdiği oranlardan yola çıkarak istatistiki bir sonuç elde etmeye çalıştım. Hata mı yapmışım?” diye sordum.

“Yapmışsın elbette. Bana sorarsan 6 ile değil 10 ile çarpman lazımdı” dedi.

“Dalga mı geçiyorsun benimle” dedim.

“Hayır çok ciddiyim” dedi.

Üstelik bu kez tek merkezli değil, daha yaygın bir artış olduğunu söyledi.

“Pek çok ilden çok yüksek sayılar duyuyoruz.”

Kısa süre sonra çok güvendiğim bir dostumdan bir mesaj geldi.

O da önemli bir hastanedeki başhekim dostundan aldığı güvenilir bilgiyi aktardı.

“Günlük hasta sayısı 8-9 bin civarı. “

Bu bilgiler gelince asabım bozuldu.

Çok güvendiğim bir hekimi aradım.

İşin tam göbeğinde olan birini.

Aldığım bilgileri aktardım.

“Bak Fatih’cim ben doktorum, matematikçi değil. Benim işim sayılarla değil insanlarla. Bu yüzden sayı falan bilmem. Veremem de. Çünkü vereceğim her sayı tahmini olur. Tüm verilere hakim değilim. Ama bildiğimi seninle paylaşırım.”

“Bildiğin ne?” diye sordum doğal olarak.

“Bildiğim şudur. Nisan, Mayıs ve Haziran baskılarını çok rahat atlatan sağlık sistemimiz zorlanmaya başladı. Daha açık söylemek gerekirse şu anda sağlık sisteminin çökmesine ramak kaldı. Git dolaş bakalım hangi hastanede kaç yatak kaldı, kim hasta kabul edebiliyor bir bak.”


Derin bir nefes aldı.

“Ve daha bayram etkisini görmedik. Halkımız bu sorumsuzlukla davranmaya devam ederse 15 gün sonra İtalya’da, İspanya’da, Fransa’da gördüğümüz tablolarla karşılaşmaya başlarız.”

“Ölü sayılarında mı?”

“Kaç kaybımız olur bilemem. Ama hastane bahçelerinde yatanlar, yollarda devrilenler, evlerde ölüp birkaç gün sonra ulaşılabilenler. Bu olasılık giderek güçleniyor. Şaka değil. İran gibi oluruz. Bak ben ve arkadaşlarım 5 aydır gece gündüz demeden çalışıyoruz. Bir tek hayat kurtarmak için kendimizi riske atıyoruz. Buna karşılık tek beklentimiz halkın da bir maske takması, birbirine çok yaklaşmaması. Bunu bile yapmayan bir millete biz ne yapalım.”

Sevgili okurlar.

Durum çok ciddi.

Yalvarırım biraz özen. Biraz tedbir.

Fatih Altaylının bugünkü yazısından. Genel olarak Fatih beyi beğenerek takip ederim. Doğruya doğru, eğriye eğri diyebilen nadir yazarlardan. Ne çıkarcı bir yandaş, ne de her yapılana muhalif.
Konuya dönecek olursak,  durum ciddi. Kaynak fatih altaylı diye beğenmeyenler ahaber izleyip almanı,amerikanı çatır çatır kıskandırmaya devam edebilir. Herkesi tedbirli olmaya davet ediyorum.

Hocam zaten sağlık bakanının dün paylaştığı tweet mesajından da bazı şeylerin yolunda olmadığı belli. Sadece yönetim konumunda olan insanlar bunu hemen ifade edemiyor işte.

Sağlık sistemi çökmek üzere
Corona ile mücadelede ilk günden beri ön cephede savaşan tanıdık bir doktor aradı dün.

“Bakan’ın açıklamalarını 6 ile çarpmışsın” dedi.

“Mehmet Ceyhan hocamızın verdiği oranlardan yola çıkarak istatistiki bir sonuç elde etmeye çalıştım. Hata mı yapmışım?” diye sordum.

“Yapmışsın elbette. Bana sorarsan 6 ile değil 10 ile çarpman lazımdı” dedi.

“Dalga mı geçiyorsun benimle” dedim.

“Hayır çok ciddiyim” dedi.

Üstelik bu kez tek merkezli değil, daha yaygın bir artış olduğunu söyledi.

“Pek çok ilden çok yüksek sayılar duyuyoruz.”

Kısa süre sonra çok güvendiğim bir dostumdan bir mesaj geldi.

O da önemli bir hastanedeki başhekim dostundan aldığı güvenilir bilgiyi aktardı.

“Günlük hasta sayısı 8-9 bin civarı. “

Bu bilgiler gelince asabım bozuldu.

Çok güvendiğim bir hekimi aradım.

İşin tam göbeğinde olan birini.

Aldığım bilgileri aktardım.

“Bak Fatih’cim ben doktorum, matematikçi değil. Benim işim sayılarla değil insanlarla. Bu yüzden sayı falan bilmem. Veremem de. Çünkü vereceğim her sayı tahmini olur. Tüm verilere hakim değilim. Ama bildiğimi seninle paylaşırım.”

“Bildiğin ne?” diye sordum doğal olarak.

“Bildiğim şudur. Nisan, Mayıs ve Haziran baskılarını çok rahat atlatan sağlık sistemimiz zorlanmaya başladı. Daha açık söylemek gerekirse şu anda sağlık sisteminin çökmesine ramak kaldı. Git dolaş bakalım hangi hastanede kaç yatak kaldı, kim hasta kabul edebiliyor bir bak.”


Derin bir nefes aldı.

“Ve daha bayram etkisini görmedik. Halkımız bu sorumsuzlukla davranmaya devam ederse 15 gün sonra İtalya’da, İspanya’da, Fransa’da gördüğümüz tablolarla karşılaşmaya başlarız.”

“Ölü sayılarında mı?”

“Kaç kaybımız olur bilemem. Ama hastane bahçelerinde yatanlar, yollarda devrilenler, evlerde ölüp birkaç gün sonra ulaşılabilenler. Bu olasılık giderek güçleniyor. Şaka değil. İran gibi oluruz. Bak ben ve arkadaşlarım 5 aydır gece gündüz demeden çalışıyoruz. Bir tek hayat kurtarmak için kendimizi riske atıyoruz. Buna karşılık tek beklentimiz halkın da bir maske takması, birbirine çok yaklaşmaması. Bunu bile yapmayan bir millete biz ne yapalım.”

Sevgili okurlar.

Durum çok ciddi.

Yalvarırım biraz özen. Biraz tedbir.

Fatih Altaylının bugünkü yazısından. Genel olarak Fatih beyi beğenerek takip ederim. Doğruya doğru, eğriye eğri diyebilen nadir yazarlardan. Ne çıkarcı bir yandaş, ne de her yapılana muhalif.
Konuya dönecek olursak,  durum ciddi. Kaynak fatih altaylı diye beğenmeyenler ahaber izleyip almanı,amerikanı çatır çatır kıskandırmaya devam edebilir. Herkesi tedbirli olmaya davet ediyorum.

kesinlikle yalan- asparagas haber...
Yine felaket teklifleri iş basında..  Sağlık bakanımıza ve doktorlarımıza güveniyoruz...

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

İyi haber... Sağlık bakanlığı filyasyon yöntemini değiştirdi. Artık enfekte kişi ile temaslı asemptomatik kişilere de test yapılacak. Asemptomatiklerin tespit edilip izole edilmesi çok önemli. Yapıcı eleştirilerimizin bu kararda azıcık etkisi okuduysa bize ne mutlu.


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]


Olumlu gelişme. Haziran öncesindeki test kriterine geri dönüldü. Bundan sonra bir şikayeti olmasa da başka hastalarla teması olan kişilere de test uygulanacak. Buna bağlı günlük vaka adetleri artabilir. Ama bulaştırıcılar tespit edilip tedaviye alınmış olur. Yanlışdan dönüldü.


Bu değişiklik etkin bir şekilde uygulanır ve hasta ile teması olduğu bilinen tüm kişilere test yapılırsa ne olur? Günlük test sayısı artar. Günlük vaka sayısı artar. Hastalar içindeki yoğun bakımda olanların oranı düşmeye başlar. Etrafta dolaşan bulaştırıcılar azalır.

günlük verilerin gerçeği yansıtmadığını   doktorlar medyaya çıkıp sıkça söylemeye söylediğini  delilendirmeye başladı bu artık dikkat çekiyor  hem de mesleki kariyerinde  sıkıntı yaşamayı göze alarak ...  Biran evvel tedbirlerin sağlam bir şekilde alınarak vaka sayısını düşürüp hastane ortamı çalışanlarının nefes almasını sağlamak esas olan .