Koronavirüs Vakası

Okulun havasını doya doya solumak istemiştir belkide

İl mem e gittim cuma günü sabahtan, valilik binasında, bina içinde herkes maskeli ama odalarda kimsede maske yok. Şerit koymuşlar masaların önüne ,oturamiyorsunuz ,ama yan yana öğretmen arkadaşlarla ayakta bekliyorsunuz .ben sosyal mesafemi korumaya çalıştım artık...

Ordan çıktık ev bakmaya gittik,ev gösteren insanlarda maske yoktu,evleri gezen vatandaşlar da maskeleri dirsek ve çenelerinde dolaşıyorlardı,evi gösteren adamın dibine girip ağız ağza pazarlık yapıyorlardı 😫
 bizim ülkede virüs zor biter .

Aynen hocam ocaktan beri maske kovalıyorum.
 Tabi roll bulmak mümkün değil bu aralar ben tek tek paketlenmiş olan roll maskeye çok alıştım.. kav mask pol mask adı ile satılan tek tek ambalajlanmış ürüne de bakabilirsiniz.  Malum N1 sitesinde tek tek paketli maske yazınca bulabilirsiniz sanırım . Kav olanı denedim pol olan geldi ama hala karantinada..Daha çok dışarıda tekli paket ile yedekleri taşımak kolay oluyor. Alternatiflere de bakıyorum bu gidişle maske en iyi dostum.

2 gündür yan apartmanın önünde düğün yapılıyor ve ne maske ne mesafe. Halaylar, kaşık oyunları, kına yakmalar, ağız ağıza ağlamalar... Plastik sandalyelerde neredeyse üst üste oturdular. Hatta yiyecek dağıttılar apartmanın çocukları 1 tane ekmek arası köfteyi  ısırarak yandakine verdi. En az 6-7 çocuk paylaştı. Polis de geldi düğün sahiplerinden biri maskesiz polis arabasının yanına gitti 30 sn. konuştular polis arabası korna çalıp uzaklaştı. O kadar gürültü geliyordu ki belki polis müdahale eder dedim ama yok etmedi 😂 Böyle böyle düğün, kına, sünnet,asker uğurlaması adı altında korona partileri düzenleyerek virüsün ülkemizde kalmasını sağlamlaştırıyoruz.

2 gündür yan apartmanın önünde düğün yapılıyor ve ne maske ne mesafe. Halaylar, kaşık oyunları, kına yakmalar, ağız ağıza ağlamalar... Plastik sandalyelerde neredeyse üst üste oturdular. Hatta yiyecek dağıttılar apartmanın çocukları 1 tane ekmek arası köfteyi  ısırarak yandakine verdi. En az 6-7 çocuk paylaştı. Polis de geldi düğün sahiplerinden biri maskesiz polis arabasının yanına gitti 30 sn. konuştular polis arabası korna çalıp uzaklaştı. O kadar gürültü geliyordu ki belki polis müdahale eder dedim ama yok etmedi 😂 Böyle böyle düğün, kına, sünnet,asker uğurlaması adı altında korona partileri düzenleyerek virüsün ülkemizde kalmasını sağlamlaştırıyoruz.

Hayırlı sabahlar sayın hocam. İşte o kurallara uymayıp başkalarının en temel hakkı olan " yaşam hakkı" na saygı duymayanların hiç kimseyi suçlamaya hakları olmamalı sayın hocam.

Mtsk direksiyon uygulama sınavındaydım.Maske ,sosyal mesafe dinleyen uyan yoktu.Sadece ateş ölçüyorlar 35.8 geç. Maske aksesuar.Sohbet dinlenme yerlerinde gölgede yoğundu.Malum havalarda sıcak.🔥🔥🔥

Korona virüs salgınının hafife alanlar bu haberi iyi okusun
 
16.08.2020 16:42

Türkiye’de korona virüs salgınında ağır hastaların sayısı artarken doktorlardan çarpıcı sözler geldi. Pandemi servisinde yoğun bakımda görev yapan bir doktor, “Tüm sağlık çalışanları bulundukları servisten kısa bir video yayımlasa eminim videoyu izleyenler maskeyle yatıp kalkar” dedi.
Korona virüs salgınında son dönemde hasta sayısı hızla artarken, hastanelerin pandemi servisleri ise dolup taşıyor. Pandemi servislerindeki yoğun bakımda görev yapan doktorlar, “Tüm sağlık çalışanları bulundukları servisten kısa bir video yayımlasa eminim videoyu izleyenler maskeyle yatıp kalkar” ifadelerini kullandı.
Hürriyet gazetesinden Gizem Çoşkunarda’nın haberine göre, Pandemi yoğun bakım servisi doktoru D.G. şunları söyledi:
COVID-19 sebebiyle tedavi alması gereken hastalardan, ileri tedaviye ihtiyaç duyanlar servise yatıyor. Servisteki tedavi sırasında ateş, nefes darlığı gibi semptomları kötüleşen hastalar yoğun bakım ünitesine yatırılıyor. Yoğun bakımda yatan hastaların neredeyse hepsinin bilinci açık, ne yaşadıklarının farkındalar. Yakınlarıyla vedalaşıp gelenler, bizim aracılığımızla mesaj göndermek isteyenler var. Çoğunda ciddi bir ölüm korkusu oluyor.
KASLARI ERİYEBİLİYOR
Şanslı olanlar toparlarken daha şanssız olanlar nefes almakta güçlük çekmeye başlıyor. Bu durum giderek ciddileşiyor. Bilinci açıkken bunu yaşamak çok zor. Psikolojileri hızla bozuluyor. Hastalığın seyri hâlâ tam olarak bilinemediği için hastalar da durumlarının ne olacağını tahmin edemiyor.
 Odalarına tulum, gözlük ve siperlikle giren çıkan insanlardan anlamadıkları cümleler duyuyorlar. Yoğun bakımın gecesi gündüzü olmadığı için hastalar zaman ve mekân oryantasyonlarını kaybedebiliyorlar. Alışık olmayan insanlar için cihazlardan gelen sesler ve alarmlar da son derece rahatsız edici olabilir.
 Nefes darlığı çeken hastaları ya da zaten cihaza bağlanmış ancak oksijen düzeyleri düşük olan hastaları yüzüstü pozisyona çevirmemiz gerekebiliyor. Bilinci açık hastalar kendi kendine dönebilirken cihaza bağlı, entübe hastaları yüzüstü çevirmek için bir ekip gerekiyor. Belirli saat aralıklarıyla pozisyonlar değiştiriliyor. Ne kadar dikkat edilse de pozisyon sebebiyle insanların yüzünde, vücutlarında yaralar açılabiliyor.
 Uzun süre cihaza bağlı kalması gereken ve bu sebeple de uyutulan hastaların kasları eriyebiliyor. Fizik tedavi uygulansa dahi aktif hareketin yerini hiçbir şey tutmuyor.
 Biz doktorları ve sağlık personelini en çok etkileyense önceki gün konuşarak telkin ettiğimiz hastamızın sonraki gün durumunun çok kötüleştiğini, cihaza bağlandığını, belki de kaybedildiğini görmek oluyor.
 Hastalık çok ciddi çünkü kimde, ne gibi hasarlara yol açacağı kestirilemiyor. Sadece yaşlı ve ek hastalığı olanlarda değil, genç ve sağlıklı bireylerde de hızla ve yıkıcı ilerleyebiliyor.
YOĞUN BAKIMLARDAN VİDEO YAYIMLANSA HERKES MASKEYLE YATAR
Pandemi yoğun bakım servisi doktoru F.K. ise yoğun bakımda yaşadıklarıyla ilgili şunları söyledi:
 Tüm sağlık çalışanları bulundukları servisten kısa bir video yayımlasa eminim videoyu izleyenler maskeyle yatıp kalkar. Hasta ve doğrulanmış vaka sayılarında artış mevcut. Bu iş ciddiyet gerektiriyor. Rehavet bu virüsün en sevdiği şey, affetmiyor. Bayramda insanlar çok yer değiştirdi, kalabalık ortamlar oluştu. Biz sağlıkçılar belki de tatil yapmayı en çok hak eden kişileriz ama süreç bitmedi diye bütün gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Virüs değişmedi. Biz hâlâ yoğun bakımda insanları yüzüstü yatırıyoruz, entübe ediyoruz ve boğulmamak için sarf ettikleri çabayı görüyoruz.
 Haftalar sonra ilk defa geçen pazar evde kahvaltı ettim. Sevdiklerimden hep uzaktayım. Tüm sağlık çalışanları zor şartlarda büyük özveriyle çalışıyor ama bundan sonra bizim emeklerimiz tek başına hiçbir işe yaramayacak. Maske ve sosyal mesafe yoğun bakımda solunum cihazına bağlanmaktan yani amiyane tabirle boğazınızın delinmesinden katbekat iyidir. Yoğun bakım servisinden iyileşip çıksanız bile süreçte psikolojiniz bozuluyor, sürekli yatmaktan kaslarınız eriyor. Öte yandan virüsün uzun dönemde yaratacağı olası etkileri henüz kimse bilmiyor.
 
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

24 saat canlı yayın da yapsan kimsenin umrunda olmayacak durum. kolunda maske taşıyan adamdan ne bekliyosunuz...

Geçen gün eve beyaz eşya için servis çağırmam gerekti. Camlar açık şekilde, maskemi taktım görevliden epey uzakta durarak bozulan eşyadaki sıkıntıyı anlatıyorum. Görevli, korona virüsren bu kadar çok mu korkuyorsunuz dedi. Evet dünyanın durumu ortada siz korkmuyor musunuz dedim, korona virüse inanmadığını bir oyun olabileceğini söyledi!

Yıllık üye olduğum spor salonuna 6 aydır gitmiyorum.
Geçenlerde baktım sosyal medya hesabından ikinci şubesini açıyor.
Normalde üye sıkıntısı yaşaması gereken mekan şube açıyor.

Saglık calisanları artık "tukendıklerını" soyluyorlar
Boyle giderse doktor, hemsıre sıkıntısı cıkabılırmıs
Saglık bakanı bunları bilmiyor mu
Neden hala calısanının arkasında durmuyor

Saglık calisanları artık "tukendıklerını" soyluyorlar
Boyle giderse doktor, hemsıre sıkıntısı cıkabılırmıs
Saglık bakanı bunları bilmiyor mu
Neden hala calısanının arkasında durmuyor

Dün bir haber de okudum...
Virüse yakalanan bir doktorun maaşının büyük bı bölümü kesiliyormuş... 14 günlük Karantinaya kalacağı için...
Böyle bi saçmalık olur mu???
Haberi aradım ama bulamadım....

Dün bir haber de okudum...
Virüse yakalanan bir doktorun maaşının büyük bı bölümü kesiliyormuş... 14 günlük Karantinaya kalacağı için...
Böyle bi saçmalık olur mu???
Haberi aradım ama bulamadım....

Asılsız haber olabilir mi?

Geçen gün eve beyaz eşya için servis çağırmam gerekti. Camlar açık şekilde, maskemi taktım görevliden epey uzakta durarak bozulan eşyadaki sıkıntıyı anlatıyorum. Görevli, korona virüsren bu kadar çok mu korkuyorsunuz dedi. Evet dünyanın durumu ortada siz korkmuyor musunuz dedim, korona virüse inanmadığını bir oyun olabileceğini söyledi!

Benzer olayı kardeşim asansöre sonradan binen ve maske takmayan biriyle yaşamış.Madem inanmıyorsun ya da önlem almıyorsun bari karşındakini küçümseyeceğine saygı duy.

Asılsız haber olabilir mi?

yalan haber.

Koronavirüse yakalanan hemşire, üç duyusunu kaybetti

25 yaşındaki hemşire Kübra Aslankılıç, koronavirüse yakalanması sonrası görme, tat alma ve koku alma duyularını kaybettiğini söyledi.

"Hastalığın 5'inci gününde aslında iyileşip değerlerin toparlayıp taburcu olmam gerekirken sabah uyandım hiç bir şey görmüyordum. Görme tamamen kayıp. Sadece bir ışık ve gölge görüyorum" dedi.

Aslankılıç yaşadıkları ile ilgili şunları söyledi:"Biz 6 kişi başlamıştık Covid servisine. Tüm kalp ve damar cerrahisi servisi gönüllü olarak çıkıp Covid servisine başladı. Pandeminin 20'nci gününde 5'imiz Covid'e yakalandık. 5'imiz de hastanede yattık. Hastalığın 5'inci gününde aslında iyileşip değerlerin toparlayıp taburcu olmam gerekirken sabah uyandım hiçbir şey görmüyordum. Görme tamamen kayıp. Sadece bir ışık ve gölge görüyorum. Tabii çok tedirgin oldum. Göremediğimi fark edince ağlamaya başladım. Arkadaşlarım doktorları çağırdı. Acilen radyolojiye indim MR çekildim. İlaçlı MR'da gözümün arka sağ bendinde bir problem olduğu tespit edildi. Bunun sonrasında ilaca bağlı olarak, bir reaksiyon olarak görmemde bir problem olduğu düşünüldü.

"Hiçbir kronik hastalığı da olmadığı belirtilen Kübra Hemşire, "Bana bir şey olmaz" diyenlerle aynı durumda olmasına rağmen görme, tat alma ve koku alma duyularını kaybettiğini söyledi. 7 gün hiçbir şey göremediğini söyleyen Aslankılıç, hastalık sürecini "Yaşamamak gibi bir şey" diyerek tanımladı. NTV

Koronavirüse yakalanan hemşire, üç duyusunu kaybetti

25 yaşındaki hemşire Kübra Aslankılıç, koronavirüse yakalanması sonrası görme, tat alma ve koku alma duyularını kaybettiğini söyledi.

"Hastalığın 5'inci gününde aslında iyileşip değerlerin toparlayıp taburcu olmam gerekirken sabah uyandım hiç bir şey görmüyordum. Görme tamamen kayıp. Sadece bir ışık ve gölge görüyorum" dedi.

Aslankılıç yaşadıkları ile ilgili şunları söyledi:"Biz 6 kişi başlamıştık Covid servisine. Tüm kalp ve damar cerrahisi servisi gönüllü olarak çıkıp Covid servisine başladı. Pandeminin 20'nci gününde 5'imiz Covid'e yakalandık. 5'imiz de hastanede yattık. Hastalığın 5'inci gününde aslında iyileşip değerlerin toparlayıp taburcu olmam gerekirken sabah uyandım hiçbir şey görmüyordum. Görme tamamen kayıp. Sadece bir ışık ve gölge görüyorum. Tabii çok tedirgin oldum. Göremediğimi fark edince ağlamaya başladım. Arkadaşlarım doktorları çağırdı. Acilen radyolojiye indim MR çekildim. İlaçlı MR'da gözümün arka sağ bendinde bir problem olduğu tespit edildi. Bunun sonrasında ilaca bağlı olarak, bir reaksiyon olarak görmemde bir problem olduğu düşünüldü.

"Hiçbir kronik hastalığı da olmadığı belirtilen Kübra Hemşire, "Bana bir şey olmaz" diyenlerle aynı durumda olmasına rağmen görme, tat alma ve koku alma duyularını kaybettiğini söyledi. 7 gün hiçbir şey göremediğini söyleyen Aslankılıç, hastalık sürecini "Yaşamamak gibi bir şey" diyerek tanımladı. NTV

Bu hastalığa yakalanan, hastalıktan dolayı yakınını kaybeden, herhangi bir kalıcı etki kalan herkesin Çine dava açma hakkı olmalı. Allah sizi kahretsin bu nasıl pis bir virüs. Hala griple karşılaştıran var. Etki etmediği organ yok neredeyse.