Küçük Yaşta Başlayanlar Eğitimden Soğuyabiliyor

Okul olgunluğuna erişmeden okula başlayan çocuklar, dikkatsizlik, arkadaş edinememe, duygularını ayarlayamama başta olmak üzere pek çok sorun yaşayabiliyor. Bu sorunlar çocuğun hayatını ilerleyen dönemlerde de etkileyeceği için okula başlama yaşı çok önemli. Ayrıca okula erken başlayan çocukların eğitimden kopma eğilimleri de daha yüksek.

Milliyet'ten Ozan Ömer Kadüker'in haberi: Okula başlama yaşı, çocuğun okula uyumu, arkadaşları ve öğretmeniyle ilişkisi, eğitim başarısı gibi konulara olan etkisi nedeniyle çok önemli. Bu nedenle birçok kez değiştirilen okula başlama yaşı, son olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Mart 2019’da aldığı karara göre 66 aydan 69 aya çıkarıldı.

Bu kapsamda ilkokulların birinci sınıfına, kayıtların yapıldığı yılın eylül ayı sonu itibarıyla 69 ayını dolduran çocukların kaydı yapılacak. Ayrıca 66, 67 ve 68 aylık çocuklardan velisinin yazılı isteği bulunanlar da ilkokula kaydedilebilecek.

Okul müdürlükleri, yaşça kayıt hakkını elde eden çocuklardan 69, 70 ve 71 aylık olanların velisinin yazılı talebi bulunması halinde okul öncesi eğitime yönlendirebilecek veya kayıtlarını bir yıl erteleyebilecek.

MEB, çocuğunun okula başlama yaşına gelip gelmediğini öğrenmek isteyenler için bir site de kurdu. Veliler, eokulyd.meb.gov.tr adresinden “2021 - 2022 Eğitim Öğretim Yılı Okula Başlama Yaşı Kayıtların Yapıldığı Yılın Eylül Ayı Sonu (30/09/2021) itibarıyla hesaplanır” yazısıyla açılan bölümden çocuklarının yaşını hesaplayabilirler.

69-72 ay kritik

Bir çocuğun okula başlaması için sadece ayını doldurması yeterli değil. Bu noktada Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi ve Çocuk Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi’nden Prof. Dr. Müge Artar, “Çocuğun okula başlaması için sadece yaş bir olgunluk düzeyi olarak görülmeyip okula hazır olup olmadığını belirleyebileceğimiz ‘hazır bulunuşluk’ kavramını iyi tanımlamak gerekmekte. Hazır bulunuşluk sadece iyi konuşmak ya da büyük sözler söylemek gibi özelliklerle değil, toplumsal, duygusal psiko-motor ve bilişsel tüm gelişim alanlarının desteklenmesi ile mümkün görülmekte. Bu gelişim düzeyi ise okul öncesi eğitimle sağlanabilir” dedi.

Hazır bulunuşluk hakkında bilgi veren Artar, “Bir bireyin herhangi bir şeyi yapabilmesi için belirli bir olgunluk düzeyine erişmesi aynı zamanda bireyin bu iş için gerekli ön bilgi, beceri ve tutumu da kazanmış olması gerektiği vurgulanmakta ve bu hazır bulunuşluk kavramıyla ifade edilmekte. Bu anlayış hem olgunlaşma kavramını hem de bir iş için gerekli olan ön yeterlikleri kapsar. Bu yaklaşıma göre ‘okul olgunluğu’ kavramı da öğrenmede gerekli tüm özelliklerin toplamı olarak ele alınmalı” diye konuştu.

Artar, okul olgunluğu için 69-72 ayın kritik bir eşik görevi gördüğüne dikkat çekerek okula başlamada bu aylara özen gösterilmesi ve okul öncesi eğitime önem verilmesi gerektiğini de söyledi.

Duygusal ve sosyal yeterliliklerin, tek başına ya da grupla çalışabilme, paylaşabilme, sırasını bekleyebilme, sözel yönergelere uygun davranabilme, lideri takip edebilme ve sorumluluk alabilme gibi günlük yaşamda kişilerarası ilişkilerin de temelini oluşturan davranışlar olduğunu belirten Artar, okul öncesi dönemde kazanılması beklenen bu becerilerin, bireyin hayatı boyunca sosyal ilişkilerinde gerekli olduğunu da kaydetti.

Daha başarılılar

Altı yaşın gerektirdiği sosyal yeterlik düzeyine erişemeyen çocukların, ilerleyen yıllarda yüksek risk altında olduğunu aktaran Artar, şunları söyledi:

 “Araştırmalar bilişsel, duygusal, fiziksel ve toplumsal olarak okula hazır olan çocukların okul yaşamlarında daha başarılı olduklarını, hazır olmadan başlayanların ise daha başarısız olduklarını ve okulu bırakma eğilimlerinin daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Okullaşma sadece bilişsel gelişim için değil sosyal ve ruhsal gelişim için de önemli bir süreç olduğundan, çocukların henüz bilişsel olarak hazır olmadıkları -okuma yazma, basit matematik işlemleri gibi- öğretim sürecine katılmaları akademik ve ruhsal gelişimlerini kısa ve uzun dönemde etkileyebilecektir.”

Sosyal problemlere dikkat!

Beş yaşındaki çocukların altı yaşındaki çocuklardan daha yüksek düzeyde problem yaşadıklarını kaydeden Artar, okula erken başlayan çocukların yaşayabileceği sorunları ise şu şekilde sıraladı:

- Bilişsel problemler ve dikkatsizlik

- Hiperaktivite belirtileri, sosyal problemler, uyum sorunları, huzursuzluk belirtileriyle birlikte okulun başladığı zamanlardan itibaren psikosomatik sorunlar

- Okul ve sınıf kurallarının yerleştirilmesinde problemler

- Arkadaş edinememesi, ürkek ve korkak olmalarının yanı sıra nasıl arkadaş edineceklerini bilememekten ötürü diğerlerini rahatsız etme, başkalarının söz ya da etkinliklerinde araya girme gibi dürtüsel sorunlar

- Kolayca ağlama, heyecanlanma, sinirlenme gibi duygu-ayarlama sorunları

- Okul çalışmalarına isteksizlik, ödev ve ders çalışma konusunda zorluk yaşama, dikkat süresinin kısalığı, yönergeleri izleyememe, okuma ve matematiğin zayıf olması.

 

  • 10 2
  • 30 Mayıs 2021 19:41 5.183
  • Aktif Haberler
  • dogay79
    31 Mayıs 2021 23:51
    1 0
    Ben de erken başladım okula. Ağustos ayında 5 yaşını doldurup Eylül de başladım. Sınıf öğretmeniyim şu anda eğitim konusunda sıkıntı yaşamadım ama duygusal olarak hep stresli bir çocuktum. Ablam, kardeşim ve ben aynı okula giderdik ama okula geç kalacağım diye telaş yapıp hep ağlardım...
  • asunar
    31 Mayıs 2021 14:34
    4 1
    Türkiye'de bu konuyla ilgili hiç bir araştırma yok ya da var yayınlanmadı ya da ben görmedim. Örneğin küçük yaşta okula başlayan çocuklar 20 yaşına geldiklerinde ne durumdalar. 30 yaşında ne yapıyorlar.
    Hep farazi konuşmalar bir genelleme var.
    Şu an sınıfımda 6 tane yaşı küçük çocuk var. Hiç de sıkıntı yaşamadılar. Asıl gözden kaçan konu yaş değil de bu çocukların durumu. Bu çocuklar 5 yaşında ne durumdalar.
    Kendi çocuğumda bir yaş erken başladı. Ben de erken başlamışım. Çocuğum eğer erken başlamasa 3 yıl anasınıfına gidecekti. Ana sınıfından bıkmıştı.
    Kısacası önemli olan yaş değil hazır olma durumu. Küçük yaşta okula kayıt olan çocuklar acaba lisede nasıl bir durumdalar.
  • Migren
    31 Mayıs 2021 14:31
    3 0
    Konu dışı olacak ama bir anımı anlatmak istiyorum. Birgün Suriyeli bir bayan geldi okula. Elinde 5-6 tane kimlik kayıt yaptırmak istiyor. (Yaş aralığı 2 ile 18) sadece birinin yaşı tutuyordu. Onuda nufus memuru kimlikte büyük yazmış
  • morduman
    31 Mayıs 2021 12:30
    1 7
    ben küçük yaşta başladım şimdi öğretmen oldum.
  • cihan4444
    31 Mayıs 2021 12:12
    3 1
    Yıllardır söylüyoruz velilere, kendi çocuğumuzu bile geç göndermeye çalışıyoruz diyoruz. Lakin yanlış anlayıp çocuklarını perişan etmeye devam ediyorlar.
    İkincisi, her gelen nesil akademik ve duygusal yönden daha başarısız ve ilgisiz. (Çalıştığım yere göre söylüyorum ama diğer okullarda çalışan arkadaşlar da hemfikir.) Bunda da çocukların ekran başında ve yalnız büyümelerinin rolünün büyük olduğunu düşünüyorum.
  • frd03
    31 Mayıs 2021 12:04
    1 0
    82 aya kadar nasıl bekletebildiniz hocam
  • tossty
    31 Mayıs 2021 11:20
    5 1
    Küçk yaşta başlayanların başarısız olacağını yıllar yıllar önce öğretmenler zaten söylemişti. Yeni keşfedilmiş gibi haber olmuş ama bunun farkına varılması da olumlu bir şey tabii. 72 aydan küçük çocuklara yazık oluyor. Bir yıl önce başlayınca hayata erken başladı sanılıyor oysaki tüm hayatlarını etkileyecek bir yükün altına girmiş oluyorlar.
  • kanakana
    31 Mayıs 2021 09:39
    6 2
    iki kızım vardı ikisini de 82 aylık üzeri gönderdim.sınıf öğretmeniyim.nasıl ham elma yenmiyorsa , gerek bedenen gerekse zihnen gelişmeyen çocuklar eğitim hayatlarında zorlanıyor.varsın bir yılları gitsin.
  • kaynarca87
    31 Mayıs 2021 09:28
    7 3
    şunu da eklemek istiyorum. ilk göreve başladığım 2008 senesindeki 1.sınıf öğrencilerimde yaşadığım mükemmel okuma anlama matematik kabiliyetleri ve diğer akademik ve sosyal becerilerin hiçbirini daha sonraki sınıflarımda yakalayamadım. daha çok çabalamama rağmen yakalayamadım. hiçbirisinin anasınıfına gitmemiş olmasına rağmen hem de. bu da benim için iyi bir veri oldu. erken başlatmak çocuklar için erken bir yüktür.
  • kaynarca87
    31 Mayıs 2021 09:24
    8 1
    her zaman bunu savundum. 4 + 4 + 4'ten bu yana gün yüzü görmedik desem yeridir. çocukları hazır olmadan okutmaya zorluyoruz. öğreniyorlar mı evet ama içselleştiremiyorlar. ayrıca okuma anlama ve okuma hızlarımız neredeyse hiç değişmiyor.
  • selimli
    31 Mayıs 2021 02:04
    9 3
    Nagehan'a soralım, o daha iyi bilir..
  • Oguz3842
    30 Mayıs 2021 22:41
    19 0
    ''Her şeyin en iyisini veli bilir.'' modundan çıkmadığımız her gün eğitim geriye gitmeye mahkumdur.

    Çocukların bireysel gelişimleri dikkate alınarak okula başlamalarına bir kurul tarafından karar verilmeli. Aynı yaşa gelen her çocuk aynı olgunlaşmaya sahip oluyormuş gibi davranıyoruz. Sonra da böyle haberler çıkartıyoruz.
    Uzmanlar daha iyi bilir tabii :D :D
  • Kardelen-
    30 Mayıs 2021 22:07
    2 1
    Benim çocuklarım 2015 Eylül doğumlular tam 72 aylık oluyorlar.kesin başlamaları mı gerekiyor ? Bilgisi olan var mı?
  • öğretmen1934
    30 Mayıs 2021 21:07
    23 0
    Çocuğun okula başlayıp başlamaması kararı eğitimden anlamayan veliye bırakılmamalıdır. Çocuk pedagojik açıdan en doğru zamanda veya yaşta okula baslatilmalidir.
  • pain_82
    30 Mayıs 2021 20:25
    25 0
    Bence haziran ayı sınır olmalı. O yıl okula başlayacak çocuklardan en son haziranda doğanlar kaydedilmeli.Eylul,ekim,kasım, aralık dogumlulara zaten yazık oluyordu.Tabi ki gelişim sıkıntısı varsa yine gitmeyebilir.
UYARI: Yayınlanan haberler, Egitimhane.Com'un görüşlerini yansıtmaz. Yazılan yorumlar, onaylanmış olsalar bile yazanın sorumluluğundadır.

Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK